• Sonuç bulunamadı

Sağlığın teşviki ve geliştirilmesinde (health promotion) sosyal medya kullanımının etkisi sağlık bakanlığı’nın sosyal medya kullanımı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sağlığın teşviki ve geliştirilmesinde (health promotion) sosyal medya kullanımının etkisi sağlık bakanlığı’nın sosyal medya kullanımı"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

206

1. Doktorant, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Medya ve İletişim Çalışmaları, gulhan.gundogdu@istanbulticaret. edu.tr

2. Doktorant, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Medya ve İletişim Çalışmaları, tarkanbaran@gmail.com

SAĞLIĞIN TEŞVİKİ VE GELİŞTİRİLMESİNDE (HEALTH PROMOTION) SOSYAL MEDYA KULLANIMININ ETKİSİ SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN

SOSYAL MEDYA KULLANIMI

Gülhan Gündoğdu1 ve Tarkan Kılıç2 Özet

Devletin sağlık hizmetleri piyasasında çeşitli rolleri söz konusudur. Bu kapsamda dev-letin ana görevi, bireylerin iyi bir sağlık statüsü elde etmesi ve bu düzeyin korunma-sı ve sürdürmesidir. Bu bağlamda devletler, bireylerin sağlıklarını korumak, sağlıkları üzerinde karar verebilme kabiliyetleri artırmak amacıyla sağlığın teşviki ve geliştirilmesi (health promotion) yönünde çalışmalar yapmaktadırlar. Sağlıklı bir yaşlı nüfus kaygısı yaşayan ve giderek artan sağlık maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen yönetimler, hedef kitleye mesajlarını iletecek olan günümüzün en etkin iletişim aracı/kanalı olan sosyal medyayı keşfettiler.

Bu çalışmada, Türkiye’de sağlığın geliştirilmesi ve teşvikinde Sağlık Bakanlığı’nın sos-yal medya kullanım etkinliği araştırılmıştır. Araştırmada bakanlığın Facebook, Twitter ve Instagram sosyal medya hesaplarının içerik analizi yapılmıştır. Çalışmada, 3-8 Mart 2015 tarihleri arasında yapılan #emeginesaglik kampanyası ve genel içerik analizi ola-rak da 30 Mart-5 Nisan 2015 tarihleri arasında yayınlanan konu ve içerikler incelenerek zaman sınırlaması yapılmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın sosyal medyayı etkin kullandığı göz-lemlenmiştir. Fakat kurumun kimi zamanlarda aldığı veya almak zorunda olduğu siyasi ve sosyal kararlar, zaman zaman toplum tarafından tepki ile karşılanmakta ve kamuoyunda diğer mesajlara yönelik bir tepkinin veya önyargının oluşmasına sebep olmaktadır. Sonuç olarak aslında içerik olarak oldukça bilgilendirici ve tatmin edici olan mesajların hedef kitlede beklenen gerçek etkiyi göstermediği gibi hedeflenen takipçi sayısına ulaşı-lamadığına zemin oluşturduğu gözlenmiştir.

Anahtar kelimeler: Sağlık İletişimi, Sosyal Medya, Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi

THE IMPACT OF USING SOCIAL MEDIA IN THE HEALTH PROMOTİON: TURKISH HEALTH MINISTRY’S USE OF SOCIAL MEDIA

Abstract

In recent researches, it has been realized that the internet and new media technologies have been used effectively in accessing health related information by the society. Great development in communication technologies is also affecting health information in the world and also in Turkey. In this paper the fact that the use of social media is a rapid rise in our country is seen as an important issue in terms of evaluating the conditions to see and condition the strategic role of social media in the health promotion. At the same time, the reliability of the information published in these circles has always been a matter of debate.

However, The Ministry of Health plays a major role in the development of the level of awareness of health at the community level and in the non-profit-making role of access-ing reliable health information. In this context, in the concept of health promotion in Turkey, the question of how social media is used by The Ministry of Health has been the starting point of study. In the survey, The Ministry of Health has the most follow-up and therefore the most effective Facebook, Instagram and Twitter accounts will analyze the

(2)

207

impact of promoting and developing health. The study will be reviewed 3rd-8th March 2015 “emeğinesağlık” (thanks for your effort) hashtag and general evaluation beetwen 30th March and 5th April in social media accounts with the time limit.

In the study, It will be analyzed the Ministry of Health’s Facebook, Instagram and Twitter accounts messsages by means of content analysis. And discussed the effect of health promotion by examining the interaction by followers of messages.

Key words: Health communication, social media, Health promotion 1. Giriş

Çağdaş ülkelerde toplumsal refahın geliştirilmesi için kamu kesimi; güvenlik, eğitim, sağlık, savunma, yargı ve sosyal güvenlik gibi hizmetlerin üretiminde veya düzenlen-mesinde doğrudan veya dolaylı olarak rol oynamaktadır. Sağlık, sosyal bir hak olarak demokratik toplumun işleyişinde başlıca gereksinimidir. Devletin sağlık hizmetleri piya-sasında çeşitli rolleri söz konusudur. Bu kapsamda devletin ana görevi, bireylerin iyi bir sağlık statüsü elde etmesi ve bu düzeyin korunması ve sürdürmesini sağlamaktır. Artan ortalama insan ömrü (TÜİK verileri göre 2015 yılı ortalama yaşam süresi 77 olarak belirlenmiştir) modern hayatın beraberinde getirdiği obezite, yüksek tansiyon, kalp-da-mar hastalıkları gibi gelişmişliğin sağlık sorunlarıyla devletleri kronik hastalıklarla yo-ğunlaşan kalabalık yaşlı bir nüfus ile karşı karşıya bırakmıştır.

Bu bağlamda devletler, bireylerin sağlıklarını korumak, sağlıkları üzerinde karar verebil-me kabiliyetleri artırmak amacıyla sağlığın teşviki ve geliştirilverebil-mesi (health promotion) yönünde çalışmalar yapılması gerektiğine karar vermişlerdir. Sağlıklı bir yaşlı nüfus kay-gısı yaşayan ve giderek artan sağlık maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen yönetimler, sağ-lık mesajlarını hedef kitleye doğrudan iletecek olan günümüzün en etkin iletişim aracı yeni medyayı keşfetmişlerdir.

Yeni medyanın, konvansiyonel medyadan en önemli farkı, zaman ve mekân kavramını ortadan kaldırması ve kullanıcının (hedef kitlenin) daha etkin rol alabilmesi ve içeriği müdahale etmesidir. Hedef sağlık alanında bilinçli bir nüfus olunca sağlıklı geleceğin yaşlı nüfusu da günümüz gençliği olacaktır.

Ülkemizde devlet adına sağlık hizmetleri, gerek insan kaynağını karşılama ve gerekse hem koruyucu sağlık hizmetleri hem de ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerini Sağlık Bakanlığı ve onun koordinasyonunda ilgili bakanlıklar tarafından yürütülmektedir. Her ne kadar ülkemizde sağlık alanında hizmet veren diğer paydaşlar olan sivil toplum örgütleri, özel sağlık kuruluşları olsa da birincil görev kamuya düşmektedir. Çünkü kamu bu hizmetleri verirken, tamamen kamu yararını göz önünde tutmaktadır.

Bu çalışmada, sağlığın teşviki ve geliştirilmesinde, sağlık okur-yazarlığını artırmak ve sağlık iletişimini etkin bir şekilde kullanmak amacıyla, Sağlık Bakanlığı’nın sosyal medya kullanım etkinliği analiz edilmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın, kullandığı sosyal medya araç-ları, bu araçlar aracılıyla yayınlanan mesajların (görsel, yazılı, görsel-yazılı) nitelikleri ve takipçileri, hedef kitlesi ile etkileşimi değerlendirilmiştir. Buna göre öncelikle, sağlığın teşviki ve geliştirilmesi (health promotion) kavramının ve ortaya çıkış sebepleri anlatıla-caktır. Daha sonra sağlığın teşviki ve geliştirilmesinde kullanılacak olan sağlık iletişimi ve sağlık okur-yazarlığı kavramları üzerinde durulacaktır. Kamunun sağlığın geliştirilme-sindeki rolü ve sağlığın geliştirilmesinde mesajların hedef kitleye iletildiği ortam olan sosyal medya araçlarının neden stratejik bir önemi olduğu anlatılacaktır. En son olarak da ülkemizde sağlığın geliştirilmesinde birincil sorumlu olan Sağlık Bakanlığı’nın bu alanda kullandığı sosyal medya araçları ve içerikleri analiz edilecektir.

(3)

208

2. Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi (Health Promotion)

Sağlığın geliştirilmesi, insanların kendi sağlıkları üzerinde kontrollerini artırmalarını ve sağlıklarını sağlama sürecidir. Sağlığın korunması geliştirilmesine yönelik davranış değişikliği oluşturmak amacı ile verilen sağlık eğitimine, organizasyonel, ekonomik ve çevresel tabanlı tüm desteklerin bileşimi sağlığın teşviki ve geliştirilmesi (health promo-tion) olarak adlandırılmaktadır. Sağlığı geliştirmedeki amaç, doğru sağlık davranışlarının geniş halk kitlelerine ulaşmasının sağlanmasıdır.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sağlığın tanımını bireyin; sadece hastalık halinin olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik hali içinde olması olarak tanımlar (DSÖ Anayasası, 1948) Sağlığın teşviki ve geliştirilmesi, insanların kendi sağlıklarını geliştirme ve sağlıkları üzerinde söz sahibi olma sürecidir (http://www.who.int/topics/he-alth_promotion/en).

Günümüzde gelişen teknolojiler, sağlık araştırmaları alanında yapılan yatırımlar, antibi-yotiklerin geliştirilmesi, sağlığı tehdit eden unsurların etkisini azaltıp, ortalama yaşam süresini uzatmaktadır. Artan ortalama insan ömrü beraberinde kronik hastalıkları ve bu hastalıklarla mücadele eden yaşlı yoğun bir nüfusu ortaya çıkarmaktadır. Bu durum da devletlerin sağlık harcamaları yükünü artırmaktadır. Yöneticiler önlenemez sağlık sorun-larını gidermeye çalışırken, artan nüfussorun-larının da sağlıklı bir yaşlanma süreci geçirme-lerini ve sağlıklı bir yaşam geçirmek için sağlık iletişimi vasıtasıyla, hastalık ve sağlığı tehdit edici etkenlerden nasıl korunmaları, sağlıklı uzun bir yaşam sürerek kaliteli yaş-lanmayı sağlayacak bilgi erişimi sağlamayı hedeflemektedirler.

Sağlığın geliştirilmesi yaklaşımında toplum bireylerinin; sağlıklı beslenen, fizyolojik ka-pasiteleriyle orantılı günlük egzersiz yapan, uyumlu, sosyal, başkalarına yardım eden dinlenmeye ve rahatlamaya zaman ayıran bireyler olmaları amaçlanmaktadır (Çınarlı, 2008, s. 41). Sağlığın geliştirilmesi, sağlıkla ilgili tüm kurumlar, hükümetler, ekonomik sektör, sivil örgütler, gönüllü kuruluşlar gibi sağlıkla ilgili tüm kurum ve kuruşlar ara-sında işbirliğini gerektirir (Milestones In Health Promotions, Statetments from Global Conferans, 2009).

Sağlık ve sağlık hizmetleri standartlarını yükseltmek ve söz konusu farklılıkları en aza indirmek amacıyla ulusal ve uluslararası çapta faaliyet gösteren kuruluşlar arasında yö-netici ve koordine edici bir otorite olarak DSÖ amaçlarını gerçekleştirmek için devlet ve bireyler arasında tam işbirliğini önermektedir.

Bu bağlamda sağlığın geliştirilmesi, geniş kapsamlı olarak ilk defa 17-21 Kasım 1986 yılında Ottowa’da yapılan konferansta gündeme geldi(Milestones In Health Promotions, Statetments from Global Conferans, 2009) Ardından dünya genelinde sağlığın geliştiril-mesi ve eşitliğin sağlanması için 1978 Alma Ata Bildirgesi ve 1988 Avusturalya Adeliede (Milestones In Health Promotions, Statetments from Global Conferans, 2009) ve son olarak 1991 yılında İsveç Sundvall 81 ülkenin katılımıyla karar vericilerin sağlığın gelişti-rilmesi alanında harekete geçmeleri yönünde karar alındı. Sağlığın geliştigelişti-rilmesi strateji ve programları, ülkelerin sosyal, kültürel ve ekonomik sistemleri göz önünde tutularak yerel ihtiyaçlarına göre uyarlanmalıdır.

Dünya genelinde yapılan araştırma ve çalışmalar göstermiştir ki, sağlığın teşviki ve geliş-tirilmesi, sağlığın gelişiminde etkili olmaktadır. Sağlığın geliştirilmesi stratejileri; yaşam stillerini geliştirip, değiştirilebilir. Sağlığı belirleyen sosyal ekonomik ve çevresel şart-lar üzerinde etkisi var. Sağlığın geliştirilmesi, eşit sağlık hizmetleri erişiminde en büyük pratik yaklaşımdır. ilk defa 1997 yılında Teksas toplantısında gelişmekte olan ülkeler ile özel sektörün sağlığın teşviki ve geliştirilmesindeki rolünden bahsedilir. Sağlığın temel

(4)

209

bir insan hakkı olduğu ve sosyal ekonomik gelişme için şart olduğu vurgulanır. Sağlığın gelişmesinde, “sağlığın teşviki ve geliştirilmesi” eyleminin temel şart olduğu yeniden kabul edilir.

Ülkemizde sağlığın teşviki ve geliştirilmesi Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü, 2011 yılında resmi gazetede yayınlanan Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuştur (Resmi Gazete, 2011). Günümüzde Sağlık Bakanlığı’nın tüm halkla ilişkiler ve iletişim çalışmaları ve kampan-yaları Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir (Sağlığın Ge-liştirilmesi Genel Müdürlüğü, 2016).

3. Sağlık Sunumunda Devletin Rolü

Çağdaş ülkelerde toplumsal refahın geliştirilmesi için kamu kesimi; güvenlik, eğitim, sağ-lık, savunma, yargı ve sosyal güvenlik gibi hizmetlerin üretiminde veya düzenlenmesinde doğrudan veya dolaylı olarak rol oynamaktadır. Sağlık, sosyal bir hak olarak demokratik toplumun işleyişinde başlıca gereksinimdir. Devletin sağlık hizmetleri piyasasında çeşit-li rolleri söz konusudur. Bu kapsamda devletin ana görevi, bireylerin iyi bir sağlık statüsü elde etmesi, bu düzeyin korunması ve sürdürülmesidir. Dünyada küreselleşme, ekonomi ve hizmetlerin uluslararasılaşması nedeniyle devletin sağlık hizmetleri alanındaki rolü ve fonksiyonlarında değişiklikler gözlenmektedir. Devletin sağlık alanındaki yeni rolü ve fonksiyonlarını başlıca yedi başlık altında ele alabiliriz; yönlendirme, planlama, denetle-me, düzenledenetle-me, hizmet sunumu, finansman ve enformasyon fonksiyonları.

Her ne kadar devletin sağlık alanındaki rolü küreselleşmenin getirdiği değişen ekonomik şartlar nedeniyle yeniden tanımlanmış olsa da, anayasasında “sosyal bir devlet” tanımı olan devletler için sağlık hizmeti ve sunumu bu ülkelerin hala birincil görevleridir. Türki-ye CumhuriTürki-yeti Anayasasının 56. Maddesi “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Devlet her kesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla görevlidir (T.C. Anayasası., 1982).

Yine 1983 yılında yayınlanan, Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de Sağlık Bakanlığı tüm vatandaşların sağlığını korumak, gözet-mek ve ülkede sağlık hizmetlerinin planlanması ve uygulanması görevleri arasında ta-nımlanmıştır (Resmi Gazete, 1983). Sağlık Bakanlığı görevleri tanımında ve anayasada da belirtildiği üzere, ülkemize devlet en büyük sağlık giderleri karşılayıcısıdır. Toplamda sağlık harcamaları genel bütçe içerisinde giderek artan bir skalada yer almaktadır. TÜİK tarafından yayınlanan toplam sağlık harcamaları istatistiklerine göre, 1993 yılında sağlık harcamaları maliyeti 4 milyon 985 bin iken bu rakam 2013 yılında 84 milyon 934 bine yükselerek, sağlık harcamalarının gayri safi yurt İçi hasılaya oranı %5,4’e tekabül etmiştir (TUİK, 2015). Sağlık Bakanlığı 2014 yılı bütçe planlamasında, koruyucu ve temel sağlık hizmetleri için 8 milyon 320 bin lira ayırmıştır (Sağlık Bakanlığı, 2014). DSÖ’nün 2012 yılı verilerine göre, dünyada sağlık harcama giderleri 6.5 trilyon Amerikan dolarını ulaş-mıştır (WHO, 2012).

Bu da sağlığın korunması geliştirilmesinin ne kadar pahalı bir hizmet olduğunu göster-mektedir. Bu bağlamda, sağlığın teşviki ve geliştirilmesinin önemi ortadadır. Devletler sağlık alanında yapılan harcamalarını düşürmek amacıyla, temelde bireyin genelde top-lumun daha bilinçli bir sağlık tüketicisi olması yönünde sağlık iletişimi ve dolayısıyla sağlığın teşviki ve geliştirilmesine önem vermektedirler. Sağlığın teşviki ve geliştirilmesi tek başına ülkelerin alacağı bir eylem planı değil, küreselleşmenin getirdiği olumlu ve olumsuz etkiler göz önünde tutularak uluslararası ortak hareket edilmesi gereken bir alandır.

(5)

210

4. Sağlığın Geliştirilmesinde Sağlık İletişimin Kullanımı

Sağlık iletişimi hem halk sağlığı açısından hem de sivil toplum kuruluşları ve özel sektör için önemli bir alan haline gelmiştir (Çınarlı, 2016, s. 203-216). Sağlık iletişimi son yıllar-da giderek önemi artan ve sağlığı geliştirme adına büyük fırsatlar oluşturan bir disiplin-dir. İletişim bölümlerinde, halk sağlığı programlarında yer bulmuş ve tıp eğitiminde de yerini almaya başlamıştır.

Sağlık iletişimi, sağlığı geliştirme yaklaşımı ile uyumlu olarak bireylerin, kurumların ve halkın önemli sağlık sorunları hakkında bilgilendirme, etkileme ve motive etme sanat ve tekniğidir (Avcı & Avşar, 2014, s. 183). Sağlık iletişimi hybrid bir disiplindir; tıp ve sağlık alanında yaşanan gelişmelerin iletişim, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, sağlık eğitimi, sağlığın geliştirilmesi ve enformasyon teknolojisini içine alarak kamu sağlığı bilimi ile doğrudan ve birebir ilişki içine girerek ortaya konulduğu bir süreçtir (Çınarlı, 2008, s. 41). Sağlık iletişimin günümüzdeki rolü sağlık enformasyonu paylaşımı sağlamak, bireyi ve toplumu bilgilendirerek etkilemek, davranış değişikliği oluşturmak ve hedef kitleyi hare-kete geçirmek şeklinde tanımlanmaktadır (Schiavo, 2007, s. 7).

Sağlık iletişimi (health communication) disiplini, ülke olarak Amerika Birleşik Devlet-leri’nde ortaya çıkmıştır ve halen bu alandaki araştırmalarda başı çeken ülke durumun-dadır. Amerika’da ilk kez Uluslararası İletişim Derneği’ne (International Communication Association) bağlı olarak bir Sağlık İletişim Bölümü (Health Communication Division) 1975 yılında kurulmuştur. Ulusal İletişim Derneği’ne bağlı olarak aynı isimle bir başka bölüm de 1985’de kurulmuştur. Sağlık iletişim çalışmaları 1975’den önce düzenli olma-yan bir şekilde başlamıştır. Yapılan ilk araştırmalar tıp, hemşirelik ya da diğer sosyal bilim alanlarında gelenlerden değil, asıl ilgi alanları iletişim olan kişilerce yapılmıştır (Çınarlı, 2008, s. 41).

Sağlık iletişimine katkı sağlayacak bir diğer alan ise “sağlık okur–yazarlığının” oluşturul-ması ve geliştirilmesidir. Son zamanlarda artan sağlık okur-yazarlığı hareketleri sağlık iletişimini ve sağlık eğitimini geliştirerek, sağlık girdi ve çıktılarındaki eşitsizliği gider-meyi amaçlamaktadır Kamu sağlık okur-yazarlığı kavramıyla da halk sağlığı çalışmala-rı içerisine diğer sosyal paydaşlaçalışmala-rı daha fazla angaje ederek halk sağlığını geliştirmeyi amaçlar. Sağlık okur-yazarlığı, bireyin sağlık durumunu geliştirmek için nasıl davranışını değiştirebileceğini belirler. Toplumun tüm üyelerinin; bireylerin, toplulukların, ailelerin nasıl iyi olma halinin sosyal ve çevresel komplekslere bağlı olduğunun anlayışını de-rinleştirir. Halk sağlığı okur-yazarlığı olmadan, toplumun gelecekteki sağlık sorunlarını tanıma ve belirlemede zorluk çekeceği vurgulanır (Darcy , et al., 2009, s. 448-450).

5. Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesinde Sosyal Medya Kullanımının Stratejik Önemi

Son zamanlarda gerçekleşen teknolojik gelişmeler yeni medyanın ortaya çıkmasını mümkün kılmıştır. Bir zamanlar birbirlerinden farklı olarak nitelendirilen ve ayrı olan iletişim araçları, telekomünikasyon ve bilgisayar sistemleri iç içe geçerek yakınsama içe-risine girmişlerdir (Aktaş, 2014, s. 48).

Yeni medya kavramıyla internet, cep telefonları sosyal ağ siteleri, dijital tv, bilgisayar oyunları gibi dijital teknolojileri temel alan medya anlaşılmaktadır. Birden çoğa medya modelinin yerine çoktan çoğa iletişime izin veren facebook, twitter, youtube gibi sosyal ağlar ile örneklendirebileceğimiz, bilgisayar teknolojisiyle bütünleşmiş bir medya yapısı almıştır. Yeni medya adı verilen bu endüstri, online bağlantı, dijital ve sosyal ağ piyasa-sından faydalanır ve bunları kullanır (Avcı & Avşar, 2014, s. 183). İnternet kullanım amaç-ları dikkate alındığında, 2014 yılının ilk üç ayında internet kullanan bireylerin %78,8’i sosyal paylaşım sitelerine katılım sağlarken, bunu %74,2’si online haber, gazete ya da

(6)

211

dergi okuma, %67,2’si ise mal ve hizmetler hakkında bilgi arama, %58,7’si oyun, müzik, film, görüntü indirme veya oynatma, %53,9’u e-posta gönderme-alma takip etti (TUİK, 2014). 2012 yılında, genç erkeklerin internet kullanım oranı %80,6 iken, genç kadınlarda bu oran %55,4’tür (TUİK, 2012).

Yapılan araştırmalarda sağlık alanında bilgilenmek için gerek internet ve gerekse sosyal ağların yaygın olarak kullanıldığı ortaya çıkmıştır. TÜİK’in 2014 yılında yaptığı, Hane Hal-kı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırmasında, ülkemizde, internet erişimi olan hane oranı %60,2, internet kullanan bireylerin oranının %53,8 ve bu internet kullananların %78,8’i sosyal medya sitelerine katılım sağladığı tespit edilmiştir. İnternet kullanan bi-reylerin %82,4’ü sosyal medya kullandığı saptanmıştır (TUİK, 2016)

Türkiye İstatistik Kurumunun 2010 yılında yaptığı İnternet Kullanım amaçları içerisinde (TÜİK Hanehalkı Bilişim Teknolojileri kullanma anketi 2010)Türkiye’de internet kulla-nımı verilerine göre kullanıcılarının %43,7’si interneti sağlıkla ilgili bilgi aramak için kullanmaktadır. Sağlıkla ilgili bilgi aramanın sadece sıradan vatandaşlar için geçerli ol-madığı, bu alanda yetişmiş uzmanların da sağlıkla ilgili güncel verileri internet üzerinde, gazete, sosyal medya mecralarında takip ettikleri bilinmektedir (Bir, 16 Nisan 2015). Yine başka bir çalışmada (Becerikli, 2013) Kuşaklararası İletişim Açısından Yeni İleti-şim Teknolojilerinin Kullanımı: İleri Yaş Grubu Üzerine Bir Değerlendirme Çalışmasında yaşları 49 ile 74 arasında yetişkinlerin; sağlıkla ilgili haberleri ve ortaya çıkan gelişmele-ri internet üzegelişmele-rinden takip ettiklegelişmele-ri ve bu yoldan bilgi edindiklegelişmele-ri görülmüştür. Sağlıkla ilgili haberleri internet üzerinden okuyan katılımcılar yine bu bilgileri facebook, twitter üzerinden arkadaşları ile paylaştıkları gözlemlenmiştir.

İnternetten elde edilen sağlık enformasyonuna ilişkin alt analizlerde, internet üzerinden sağlık enformasyonu edinenlerin %56’sının, bu kanalla sağlık enformasyonu edinmenin kendi ya da bir diğer kişinin sağlığını kontrol etme ve yönetebilme üzerinde bilinç sağ-ladığını, % 49’unun ise, internet üzerinden elde edilen sağlık enformasyonunun kendile-rinin diyet yapabilme, stres yönetimi, egzersiz yapma gibi konularda düşünme tarzlarını değiştirdiğini ifade ettikleri belirlenmiştir (Zülfikar, 2014, s. 40-52).

Kronik hastaların Web 2.0 teknolojilerinin gelişmesi sayesinde, sağlıkları üzerinde daha aktif bir rol almaktadırlar. 2010 yılınsa PEW tarafından yapılan bir araştırmada, yetişkin-ler arasında sosyal medya kullanımının %26 olduğu ve bu oranın bir önceki yıllara oran-la artığı ve bu artışın devam edeceği belirtilmektedir. Kronik Hastalığı ooran-lan yetişkinler arasından sosyal medya kullanımı, yetişkin kronik hastalar aralarında bilgi paylaşımı sağlarken sürekli bağlanabilirliği artırmaktadır. Etkileşim boyutunda artışın yaşanması açısından yeni medya, geleneksel halk sağlığı kampanyaları üzerinde farkındalık yara-tabilme, yaygın etki ve davranış değişikliği yaratma alanlarında etkisini göstermektedir (Öztürk & Öymen, 2013, s. 109-131).

Yine yapılan bir çalışmada Amerika Birleşik Devletleri’nde 2009 H1N1 Domuz Gribi sal-gınında Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Center for Disease Control and Prevention) tarafından, salgın ve hastalıkla ilgili bilgiyi kamuoyu ile paylaşmak için sos-yal medya araçları kullanıldığı ve salgından önce CDC’nin twitter hesabı takipçi sayısı 2500 iken, salgının bu sosyal ağ üzerinde duyurulması ile takipçi sayısı Haziran sonuna doğru 370.000 olduğu saptanmıştır. Ayrıca araştırmada H1N1 salgını esnasında, CDC facebook hesabını kullanıcıların daha çok salgın hastalıkla ilgili güncel bilgileri ( %41,7) ikinci sırada salgınla ilgili uygulama ve kuralları ( %19,0) ve üçüncü sırada ( %15,9) sal-gından korunma ip uçuşlarını içeren mesaj ve bilgileri takip etmek için kullandıkları or-taya çıkmıştır (Ding & Zhan, 2010, s. 81).

(7)

212

Yeni medyada yer alan sağlık bilgileri, sağlığı geliştirme adına bir fırsat yaratırken, bilgi-lerin doğruluğu ve güvenirliği ile ilgili bir denetim mekanizması yokluğu, bu alandaki en temel sorundur (Avcı & Avşar, 2014 Güz, s. 181-190)

Devlet kurumlarından özel sektöre sosyal medya yeni bir kavramdır. Vatandaşların tek-nolojiye uyum sağlamalarındaki artışla birlikte kamu kurumları sosyal medya dünyasına daha fazla girmektedirler (Magro, 2012, s. 148-161). Özel sektör kamu kurumlarına nis-peten bu teknolojiyi kullanmaya hazır durumdadır ve bu araçları kullanarak önemli bir tecrübeye sahiptir. Buna karşın kamu kesiminde sosyal medya araçlarına uyum süreci nispeten yeni başlamaktadır. Yine de kamu kurumları toplumla daha iyi iletişim kurmak şeffaflığı artırmak ve erişebilirliği kolaylaştırmak için sosyal medya araçlarını kullanmaya başlamışlardır (Altunbaş, 2014, s. 25).

Yukarıda da görüldüğü üzere sosyal medya kullanılarak gerek bireyler ve gerekse yöne-timler sağlık alanında aktif rol alabilmektedirler. Özellikle epidemi gibi büyük sağlık so-runlarında tek sesliliği sağlamak, kamuoyunun kafa karışıklığı giderme anlamında kamu kurumları için sosyal medyanın büyük bir fırsat sunduğu düşünülmektedir.

6. Sağlık Bakanlığı’nın Sağlığın Geliştirilmesinde Sosyal Medya Kullanımı

Yapılan son araştırmalarda sağlık enformasyon erişiminde toplum tarafından internet ve yeni medya teknolojilerinin etkin olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. İletişim ve bilgi teknolojilerinde meydana gelen hızlı gelişme ise sağlık iletişiminde iki yönlü iletişimin yollarının açmaktadır. Söz konusu süreçte hasta veya yakını sağlık enformasyonuna inter-net ve sosyal medya araçlarıyla erişmekte, sürece aktif bir katılımcı olarak dâhil olmak-tadır. Bununla birlikte toplum düzeyinde sağlık bilinç düzeyinin gelişmesinde kar amacı gütmeyen Sağlık Bakanlığı’na büyük rol düşmektedir. İletişim teknolojilerindeki hızlı gelişimin gerek dünyada gerekse Türkiye’de sağlık alanında da etkilerini göstermesi ve sosyal medya kullanımının ülkemizde hızlı bir yükselişi olması, çalışmada sosyal med-yanın sağlığı geliştirilmesinde stratejik rolünü görmek ve buradaki koşulları değerlen-dirmek açışından önem taşıyan bir konu olarak görülmüştür. Bu bağlamda ülkemizde en çok kullanılan sırasıyla Facebook, Twitter ve Instagram sosyal medya araçlarının Sağlık Bakanlığı tarafından nasıl kullanıldığının analiz edilmesi çalışmanın çıkış noktası olmuş-tur. Bununla birlikte ilgili mecraların içerik analizinde 3-8 Mart 2015 tarihleri arasında yapılan “emeğine sağlık” kampanyası ve mecraların genel değerlendirmesini içerecek olan 30 Mart-05 Nisan 2015 tarihleri yayınlanan mesajların analizi edilerek çalışmaya bir zaman sınırlaması getirilmiştir.

6.1. Araştırmanın Bulguları ve Değerlendirilmesi

Anneler günü nedeniyle Sağlık Bakanlığı 3-8 Mart 2015 tarihlerinde “#emeginesaglik” te-malı bir kampanya başlatmıştır. Bu kampanyayı her üç hesabında da eş güdümlü olarak kullanmıştır. Bakanlık takipçilerinden “kadın sağlığı ve emeği” temalı mesaj ve fotoğ-raflarını “sosyalmedya@saglik.gov.tr” adresine göndermeleri istenmiştir. Ayrıca etkileşi-mi çekici kılıp artırma adına da bir ödül koyulmuştur. En fazla etkileşim alacak olan 20 fotoğraf ve mesaja bir sepet meyve gönderileceği vaat edilmiştir. Bakanlık verilen mail adresine ulaşan görsellerden, “şefkat, dostluk, yardım ve emek” temaları ön planda olan fotoğrafları kendi sosyal medya mecralarında yayınlamıştır. Sağlık Bakanlığının bu kam-panyadaki amacını; “8 Mart Dünya Kadınlar Gününde” hem sağlık çalışanı olan kadınlar hem de diğer kadınlardan o güne ait duygularına ortak olmak olarak açıklamıştır. Yayın-lanan görsellerde, Türkiye’nin her yerinde zor, çetin koşullarda görevini yerine getiren kadın sağlık emekçilerinin fotoğrafları yer alıyordu. Böylece Sağlık Bakanlığı sağlık çalı-şanlarının ne zor şartlarda, sağlık hizmeti veren sağlık personelinin hedef kitle/kamuoyu ile bir empati kurulmasını hedeflenmiştir.

(8)

213

#emeginesaglik Temalı Kampanyada Ne Kadar Kişiye Erişildi?

Sağlık Bakanlığı bu kampanyada 3 adet sosyal medya aracı kullanmış: Facebook, Twitter ve Instagram

Şekil 1: #emeginesaglik kampanya görseli

Kaynak: https://www.facebook.com/saglikbakanligi/19 Mayıs 2015

Tablo 1: Kampanyada kullanılan sosyal medya araçları

Facebook Analizi;

Kampanya süresince toplam sayfa beğenme sayısını bir önceki haftaya göre 5.646 kişi artmış. Yeni sayfa beğenmeleri %31,5 oranında artmış. Bir önceki haftaya göre toplam erişim oranı %78 artmış. Bir önceki haftaya göre etkileşimde bulunan kişi sayısı ise %135,3 artmış. En çok etkileşim alan görsel (şekil:2) 13.957 beğeni almıştır. Ayrıca gelen yorumların içerikleri değerlendirildiğinde en beğenilen fotoğrafların güler yüz, hastaya şefkat ve sevgi temaları taşıdığı görülmüştür.

Şekil 2: En çok etkileşim alan görsel

Kaynak: https://www.facebook.com/saglikbakanligi/19 Mayıs 2015

Twitter Analizi:

Kampanyanın yayınlandığı hafta, takipçi sayısı 1.775 kişi artarak 137 bin kişiye ulaştır.

(9)

214

Yapılan tüm paylaşımların, %77,4’’ünü (304 tweet) RT’ler, %22,1ini (87 tweet) atılan ben-zersiz tweetler ve %0,5’ini (2 tweet) atılan cevaplar oluşturmuştur.

Instagram Analizi:

Kampanyanın yayınlandığı hafta, takipçi sayısı 127 kişi artarak 2.377 kişiye ulaşmıştır. Sağlık Bakanlığı 30 Mart- 05 Nisan Tarihleri Arası Sosyal Medya Kullanım Analizi Sağ-lık Bakanlığı 30 Mart-05 Nisan 2015 tarihleri arasında bir hafta boyunca sosyal medya hesaplarında “Kanser Haftası, Kanser Taramaları, Alzheimer Hastalığı, Bakanlığın yeni başlattığı e-Nabız projesi ana başlıkları altında paylaşımlarda bulundu. Ayrıca Polen Alerjisi, Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, Anne Sütünün Yararı, KETEM, Genç He-kimler Buluşuyor, Fiziksel Aktivite ve Aile Hekimi” alt başlıklarında da paylaşımlarda bu-lundu. Bu tarih sürecinde eş güdümlü olarak yapılan paylaşımlarda her üç sosyal medya aracının durun analizi şu şekilde olmuştur.

Facebook Analizi:

Hafta boyunca yukarıda saydığımız konular hakkında yapılan tüm paylaşımlarda toplam-da 3 milyon 423 bin 500 kişiye erişilmiştir. Bu paylaşımlar sonucu Facebook takipçi sayısı daha önce 567.831 iken, 30 Mart-5 Nisan 2015 tarihleri arasında bu sayı 2.883 kişi artarak 570.714’e yükselmiştir.

Şekil 3: En fazla etkileşim alan gönderi

Kaynak: https://www.facebook.com/saglikbakanligi/19 Mayıs 2015

Bu tarihlerde yayınlanan gönderiler arasında “Alzheimer Hastalığını Önlemenin Doğal Yolları” temalı gönderi en fazla etkileşim alan paylaşım olmuş. Toplamda 341. 632 kulla-nıcıya erişmiş ve 12.173 beğeni almış, 2.104 kez paylaşılmıştır. Görselle ilgili bir yorum:

“Gözde’ye Sökmez: Hayatımızda sadece teknoloji var ve bu teknolojinin getirdiği iyi şeylerden çok kötü alışkanlıkları ve bu yüzden maalesef insanlık bitiyor. Misafirliği unuttuk ayni apartmanda kim-lerin oturduğunu unuttuk mahallece pikniğe gitmeyi unuttuk bunlar sadece bir kaçı 24 yaşında bir genç olarak üzülüyorum ve çocukluğumu özlüyorum...”

Twitter Analizi:

30 Mart–5 Nisan 2015 tarihleri arasında takipçi sayısı yaklaşık 915 kişi artarak 140 bin ki-şiye ulaşılmıştır. Bu tarihler arasında 62 tweet paylaşımında bulunulmuş ve en çok tweet alan gönderi Kanser farkındalığı ile ilgili paylaşımı olmuştur.

Şekil 4: En çok etkileşim alan fotoğraf

(10)

215

#FarkındayızKanseriYeneceğiz adı altında paylaşılan fotoğraflar içerisinde en çok etkile-şim alan fotoğraf ( şekil:4) 26 retweet 17 favori almıştır. Görselle ilgili yorumlar:

“Gönül Yorulmaz Sever: Ben de kanser hastasıyım, arkadaşlar dualarınızı eksik etmeyin.” “Ufuk Başal: Sağlık bakanlığı insanları kanser olmadan önce yanında olmalı. Koruyucu hekimliği önem vermelidir.”

“Sabriye Mellas: Allah’ın izniyle 2 kez kanseri atlatmış biri olarak hepinize acil şifalar diliyorum. Ümitsizliğe düşmeyin. Hep olumlu şeyler düşünün. Allaha emanet olun”

Instagram Analizi:

30 Mart- 5 Nisan 2015 tarihleri arasında takipçi sayısı 200 kişi artarak 2.477 kişiden 2.677 kişiye yükselmiştir. 30 Mart – 25 Nisan tarihleri arası 20 paylaşım yapılmıştır. 2 Nisan ta-rihinde yayınlanan #FarkındayızKanseriYenecegiz paylaşımı 84 beğeni alarak haftasının en çok beğenilen paylaşımı olmuştur.

Şekil 5: En çok etkileşim alan görsel Kaynak: https://www.facebook.com/saglikbakanligi/19 Mayıs 2015

Yapılan içerik analizine göre; Sağlık Bakanlığının üç sosyal medya aracı olan facebook, (Mayıs, 2012), twitter (Nisan 2012) ve Instagram (Ocak, 2013) etkin olarak kullanıldı-ğı ve bunlardan facebook hesabını ilk önce açtıkullanıldı-ğı izlenmiştir. Her üç mecrada sadece Türkçe yayın yapılmaktadır. Bu da Sağlık Bakanlığı’nın hedefinin iç müşteriler olduğu göstermektedir. Yapılan paylaşımların daha çok görsel-yazınsal paylaşımlar olduğu göz-lemlenmiştir. Yapılan tüm gönderiler, aynı temayı içeren konu olarak her üç mecrada da eşgüdümlü yayınlanarak, gönderi bombardımanı altında, kamuoyunda bir farkındalık oluşturulması hedeflenmiştir.

Takipçi sayılarına bakıldığında da facebook hesabının en çok takipçisi olduğu saptan-mıştır. Nisan 2015 tarihi itibariyle; Sağlık Bakanlığı Facebook Hesabı takipçi sayısı 580 bin 398’dir. Facebook sayfası aktif kullanıcılarının 17-35 yaş aralığında olup, bunların %46’sı kadın ve %54’ü erkeklerden oluşmaktadır.

Twitter hesabının ise 142 bin takipçisi olup, bunların %34’ü kadın ve %66 erkeklerden oluşmaktadır Kullanıcı yaş bilgisine erişilememiştir. 3.034 takipçi olan Instagram hesa-bının kullanıcı cinsiyet ve yaş profiline ağ üzerinden erişilememiştir.

Sayfalarda yapılan gönderiler incelendiğinde dikkat çeken konulardan biri de hedef kit-leyi bildirime çekebilmek ve etkileşimli bir iletişim sağlamak için ödül ve vaatlerin kul-lanılmasıdır. Emeğine sağlık kampanyasında (şekil:2) paylaşılan görseller içerinde en çok etkileşim alan 20 fotoğrafa meyve dolu bir sepet gönderileceği bildirilmiştir. Gönde-rilerde kullanılan görsel ve hikâyelerin gerçek yaşanmış hikâyeler ve bilimsel kaynaklara

(11)

216

dayanan bildirimler olmasına özen gösterilmektedir. 30-25 Nisan 2015 tarihleri arasında yayınlanan #FarkındayızKanseriYenecegiz kampanyasında, gerçek hayatta kanser ile mü-cadele eden kanser hastaları görselleri kullanılmıştır (şekil:4-5). Bu durumda takipçileri arasında etkin bir empati kurulmasına sebep olmuştur. Bu gönderiler aynı zamanda en çok etkileşim alan gönderiler olmuştur.

Sonuç

Sağlık, sosyal bir hak olarak demokratik toplumun işleyişinde başlıca gereksinimidir. Devletin sağlık hizmetleri piyasasında çeşitli rolleri söz konusudur. Bu kapsamda dev-letin ana görevi, bireylerin iyi bir sağlık statüsü elde etmesi ve bu düzeyin korunması sürdürülmesidir. Devletler, bilinçli ve sağlıklı bir yaşlı toplum için bireylerin sağlıklarını korumak, sağlıkları üzerinde karar verebilme kabiliyetleri artırmak amacıyla sağlığın teş-viki ve geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılmasını zorunlu hissetmektedirler.

Facebook, twitter gibi sosyal medya araçlarının günümüzde insanların haber, bilgi fotoğ-raf ve diğer içerikleri nasıl paylaşılacağı konusunda önemli değişim yarattığı gözlemlen-mektedir. Bu bağlamda sosyal medya kanalları verilen bilgiyi geniş bir kitleye aktarma ve etkileşimde bulunma imkânı sağlamakladır.

Sağlık Bakanlığı’nın sosyal medya araçları analiz edildiğinde, kamuoyunu sağlık günde-minde haberdar etme, sağlık gündemini yakalama, sağlıklı yaşamak için nelere dikkat et-meleri gerektiği hususunda bilgilendirme ve Bakanlığın faaliyetleri hakkında kamuoyunu bilgilendirmeyi hedeflediği saptanmıştır.

Sonuç olarak, sosyal medya uygulamaları sağlık konusunda halkla iletişim kurmada fırsatlar sunmakta ve sağlık eşitsizliği konusunda aralığın daraltılmasına da hizmet et-mektedir. Çok yeni olmasına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın sosyal medya uygulamalarının toplumda oldukça kabul gördüğü, kullanıcı ve takipçilerin yalnızca hastalık ve sağlık bil-gisine ulaşmadıkları aynı zamanda kurumun çalışmasına yönelik bilgi sahibi olmalarının sağlandığı da tespit edilmiştir. Belki de bu bağlamda Sağlık Bakanlığı, sağlığı geliştiril-mesine yönelik, sağlık mesajları ile kurumsal işleyişi içeren mesajların aynı mecrada ya-yınlamamalıdır. Kurumun kimi zaman aldığı veya almak zorunda olduğu siyasi ve sosyal kararlar, zaman zaman toplum tarafından tepki ile karşılanmakta ve bu durumda diğer mesajlara yönelik bir tepkinin oluşmasına sebep olmaktadır.

Sonuç olarak aslında içerik olarak oldukça bilgilendirici ve tatmin edici olan mesajların hedef kitlede beklenen gerçek etkiyi göstermediği gibi hedeflenen takipçi sayısına ulaşı-lamadığına sebep olabilmektedir.

Kaynakça

Aktaş, C. (2014), QR Kodlar ve İletişim Teknolojisinin Hibritleşmesi, İstanbul, Kalkedon Yayınları.

Altunbaş, F. (2014), Sosyal Medyanın Gücü-Kamu Sektörü ve Güvenlik Güçlerinde Sosyal Medya Kullanımı, Konya, Çizgi, Yayınevi.

Avcı, K., Avşar, Z. ( 2014 Güz).”Sağlık İletişimi ve Yeni Medya”, İletişim Kuram ve Araştır-ma Dergisi, S.39, 181-190.

Becerikli, S. Y. (2013), “Kuşaklararası İletişim Açısından Yeni İletişim Teknolojilerinin Kul-lanımı: İleri Yaş Grubu Üzerine Bir Değerlendirme”, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dergisi, S. 19-31

Bir, A. A. (16 Nisan 2015). Bugün Gazetesi.

Çınarlı, İ. ( 2016), “Stratejik” Sağlık İletişiminin Sağlığın Tıbbileştirlmesindeki Rolü”, İle-tişim Kuram ve Araştırma Dergisi, S. Güz 2016, s.03-216.

Çınarlı, İ. (2008), Sağlık İletişimi ve Medya, İstanbul, Nobel Tıp.Kitapevi

(12)

217

“Public Health Literacy Defined”, American Journal Of Preventive Medicine, s. 448-450.

Ding, H., Zhan, J. (2010), “Social Media and Participatory Risk Communication During the H1N1 Flu Epidemic: A Comparative Study of the United States and China”, China Media Re-search(6(4) s. 81.

Magro, M. (2012),”A Review of Social Media Use in e-Goverment”, Administrative Sci-ence(2(2)), s. 148-161.

Öztürk, G., Öymen, G. (2013), “Sağlık İletişimde Sosyal Medya Kullanımının Stratejik Öne-mi: Türkiye’de Kalp Sağlığı İle İlgili Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlar Üzerine Bir Değerlendirme”, Galatasaray Üniversitesi İletişim(Özel Sayı 3),s.109-131.

http://www.resmigazete.gov.tr/, (14.12.1983). KHK/181, Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görev-leri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 18251 Mükerrer sayı, erişim tarihi: 25 Nisan 2015.

http://www.resmigazete.gov.tr/, (2 Kasım 2011), HK/“663 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”, 28103 Mükerrer sayı, erişim tarihi: 25 Nisan 2015

http://www.who.int/governance/eb/who_constitution_en.pdf (DSÖ Anaysası 1948), erişim tarihi:24 Nisan 2015

http://www.saglik.gov.tr, (Bütçe Sunumu 2014), erişim tarihi: 25 Nisan 2015 http://www.who.int/topics/health_promotion/en/ erişim tarihi 24 Nisan 2015.

http://www.who.int: Milestones In Health Promotions, Statetments from Global Confer-ans. (2009).erişim tarihi: 24 Nisan 2015.

http://www.tbmm.gov.tr, (T.C. Anayasası 1982),erişim tarihi: 11 Kasım 2016 http://www.tuik.gov.tr, (TUİK 2012), erişim tarihi: 23 Nisan 2015

http://www.tuik.gov.tr, (TUİK 2014), erişimtarihi: 19 Nisan 2015 http://www.tuik.gov.tr, ( TUİK 2015 ) erişim tarihi: 25 Nisan 2015 http://www.tuik.gov.tr, (TUİK 2016), erişim tarihi: 23 Nisan 2015 http://www.who.int,( WHO 2012), erişim tarihi: 23 Nisan 2015

http://www.sggm.saglik.gov.tr/TR,3954/genel-mudurlugun-gorevleri.html.,erişim tarihi: 12 Kasım 2016

Schiavo, R. (2007), Health Communication From Theory to Practice, San Francisco: Jossey-Bass.

Zülfikar, H. (2014), “Hastaların İnternet Kullanımı ve Elektronik Ortamdaki Sağlık Bilgile-rine Erişim Davranışı”i F.N. Hem. Dergisi, 22(1), s.40-52.

Şekil

Tablo 1: Kampanyada kullanılan sosyal medya araçları
Şekil 4:  En çok etkileşim alan fotoğraf
Şekil 5: En çok etkileşim alan görsel Kaynak: https://www.facebook.com/saglikbakanligi/19 Mayıs 2015

Referanslar

Benzer Belgeler

Web 2.0'ın kullanıcı hizmetine sunulmasıyla birlikte, tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan

Bu çalışmada Türkiye’de en çok kullanılan ilk dört sosyal medya platformu olan facebook, twitter, youtube ve instagram incelenmiştir. Odamızın facebook ve twitter

● Birçok sosyal medya platformuna oranla gerçek zamanlı ve hızlı içerik üretimi için uygun bir...

Katılımcıların birlikte yaşadıkları kişilere göre geleneksel sağlık arama, sağlık algısı, kesinlik, sağlığın önemi ve öz farkındalık düzeylerinde istatistiksel

Araştırma sonucunda elde edilen sonuçlardan bazıları şu şekildedir: (a) Kuşakların süreklilik ve yetkinlik boyutlarında sosyal medya kullanım seviyeleri orta

Tablo 15’deki iç tutarlılık katsayıları incelendiğinde Farklılıkları Kabul Ölçeği’nin toplamının, Farklı Dini/Etnik Yapıları Kabul ve Farklı Dış Gö- rünüşleri

▹ Tarama bireysel düzeyde veya kitle taramasında olduğu gibi gruplar için

Öğrencilerin sosyal medya kullanım ölçeğinin alt boyutlarından birisi olan sosyal rutinlerle bütünleşme boyutundan almış oldukları puanlarının cinsiyet