Mt ■ -
.
-■ i # « " X»LC~ &.-?752
Bedri Baykam :
«Örülü duvarları kırmak...»
B
EDRİ Baykam, bir zam anlar “ harikâ ço-cu k”tu, bugün 26 yaşında genç bir ressam. Altı yaşında Ankara’da açtığı ilk resim ser gisiyle, bugün İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde 22 Mart’a dek sürecek sergisi arasında yurt içi ve yurt dışında sayısız sergiler, Paris Üniversitesi Ekonom i Fakültesi, Cali- tornia Güzel Sanatlar Okulu, senaryo, film , oyunculuk
çalışm aları var. \
Şim di karşım ızda, onu dinliyoruz:
Önce Ankara’da yeni kapanan sergisinden izle nimler:
Y aklaşık seksen bin kişin in sergim i gezmesi beni çok heyecanlandırdı. Ç ok beğenenler, hiç beğenmeyip öfkelenenler, heyecanlanıp ağlayanlar, ya da küfür edenler oldu. Ama hiç kim se tepkisiz kalmadı. Sergide çok kişinin beni bulup, akıllarına gelen her tür soruyu sormaları, bir k işiy i yanıtlarken, başkalarının da gelip dinlem esi ve soruların hiç bitmemesi, şim diye dek tanım adığım bir güzellikti... örneğin kimi resimde yabancı sözcükler, yazılar kullanm amın nedeni en sık gelen sorulardandı. Onlara, kelimenin pasaportu değil, çıkardığı ses, verdiği duygu önemli diye anlatmaya çalıştım ... N için şu malzemeyi, niçin aynı kullanıyorsun diyenlere, her malzemeyi kullanmakta, özgür olduğumu anlatıyor dum. Ayna kullanm aya gelince, izleyiciyi resmin fizik
görüntüsüne sokmaktı amaç... Keşke herkesle
yaptığım resim ler üzerine tartışabilsem ...” Yaptığı resim üzerine:
Ben, biçim sel öğeleri, kalıplaşm ış güzellik form ülleri için değil, duygularım ın, coşkularım ın yararına kullanıyorum , kullanmaya çalışıyorum . Bu nun için figürü, bilinen biçim bozm alarla birlikte çalışırken aniden aklım a gelen, öğelerle de değer lendiriyorum .... Benim için önem li olan bir stil, ya da bir tür değil, içinde bulunduğum, düşünce, duygu birikim i, tavrım ve tutumum önem li olan... Tutum dedim ya, ben teorilerin değil,yaşam ın ressamı olmaya çalışıyorum . Sanatçı, kanım ca k iş iliğ i gibi, olduğu gibi resim yapmalı. Am a bunu yapabilm ek için sanat tarihini çok iyi bileceksin, dünyada ne olup ne bitiyor, onu çok iyi bileceksin, ve tüm bildiklerini resim yaparken unutmuş olacaksın. ”
Tutumun, düşüncenin tuale yansım ası üzerine:
7
.
2
)
Diyelim , boyanın ve çizg in in çarpıcı varlığını korumak istiyorum . Boyanın, tüpten çıkarken, can lılığ ın ı korum asını istiyorum . Boyayı tuale atabilirim , fırlatabilirim , serpebilirim . Kolaj yaparken, elim in hızını, elim in tuale çarpm asını kullanabilirim . Ç iz g i nin serüveni benim serüvenim le bütünleşebilir... Başka bir deyişle bir kâğıt üzerine yapabileceğim şeyin sonu, sın ırı yok. İşte bu serbestlik, benim resm im in başlıca ö zelliği... Boyayı, şekilleri, figürü, bu serbestlik ve rahatlıkla kullanm ak, son yılların ’mo dern sanat’ an layışını bir çırpıda terketmek, herhalde 80’li yılların yaşam a biçim i, m üziği ve esin kaynak larıyla ilg ili bir ürünü... “Yeni dışavurum culuk’ diye adlandırılan bu tarzın, dünyanın birçok ülkesinde, çe şitli sanatçılar tarafından ortaya çıkarılm ası, bir rastlantı olm asa gerek... Yaptığım ız, örülü duvarları kırmaktan ibaret.”
Son sergisinde yer alan birbirinden çok farklı eği lim ler üzerine:
“ P icasso diyor kİ, ‘Bir şeyi yapmayı öğrendiysen, artık onu bırakma zamanı ge lm iştir’... B ir ressamın basmakalıp, kendini habire tekrarlam ası, benim aklı mın alm adığı bir şey. Ressam meydan okum ak zorun dadır: Kendisine, sanata, piyasaya... Piyasa zaten tuttuğu bir ressam dan,,tıpkı bir h isse senedi gibi kendisini tekrarlam asını İster. Sanatçı da bu oyuna
«Ben, biçimsel öğeleri,
kalıplaşmış güzellik
formülleri için değil,
duygularımın, coşkularımın
yararına kullanıyorum...»
gelir. B ir kez beğenildikten sonra, bir daha beğenll- mezsem korkusuyla, eski garantili eserlerini tekrarlar. Ve bu da sanatçıyı bir daha aşam ayacağı bir noktada bırakır. Oysa benim am acım, beni ve sanatım ı tutsak kılacak bir borsa oyununa gelm em ek...” »
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi