Yeni Türk y. 3, S. 5. Ocak·Haziran 2011. s. 29-52
BAGLAMINDA
BOSNA
TÜRK
YANSIMASI*
Sezai
F'
Özet: II. itibaren önemli oranda kopan
Balkanlar, cepheleriyle Türk ele II.
ba-temel konulardan biri olarak görülen Balkan a
nan göçler
Balkan-büyük ise bu
olan olmak üzere birçok ve bu için metinler
yazma-ya sevk Cumhuriyet dönemi da bu temel bir
iz-lek olarak devam
kazanan Balkanlar, yeni-den Türk ilgi Ancak bu sefer, Balkan Harbi'nin dan duyulan ilgiden daha az bir ilgi söz konusudur. Bosna bu azalan ilgiyi
bir etken birçok Bosna' da
Bu Bosna Türk
na-incelenecek, örnek metinler üzerinden tahliller
Anahtar Kelimeler: Türk Türk Bosna
REFLECTIONS OF BOSNIAN WAR ON TURKJSH POETRY IN THE CONTEXT OF WAR-LITERATURE RELATIONSHIP
Absrtract: The Balkans, which broke apart from Ottoman realm to a great extent as of Se-cond Constitutional Period, were taken up in Turkish literature with various aspects. The Balkan societies, one of the basic issues in the Second Constitutional Period press, were pa-id closer attention by the Ottoman intellectuals due to the migrations to Istanbul. The fact that the Balkans broke apart Ottoman realm paved the way for a of poets and
* Bu makale, 8-10 Haziran 2010 tarihleri Bosna-Hersek'te International Burch Uni-versity "Intemational Symposium on Sustainable Development" dü-zenlenen sempozyumda sunulan, "The Reflections of The Bosnian War on Turldsh Poetry Within The Framework of War-Literature Affinity" bildirinin halidir. Yrd. Doç. Dr., Fatih Üniversitesi, Türk Dili ve Bölümü.
SEZAi
authors, especially ones popular in the region, to write on the geography. That geography sustained its existence as a basic theme in Republican period literature.
The Bosnian War became an effect to increase the gradually declining interest; various po-ets/writers carried the tragedies in the war to their poems/writings.
In this study, focusing on the Bosnian war, consideration of Bosnia in New Turkish poetry . will be examined in the context of war-literature relationship.
Keywords: Turkish literature, Turkish poetry, war-literature, Bosnian War.
Medeniyetlerin vitrinleri Her medeniyet, ruhu vermek ve bu suretle ruhunu aksettirecek
ve-ya kurarak arar. onlara
veren medeniyetlerden da
olan bir medeniyet olarak kendine mahsus
et-Ama ise bir vitrin olarak ve
mede-niyetin bütün kudretini bu tecessüm ettirmeye bu vitrinlerin gelmesinin
hangileridir diye akla gelecek ilk isim-lerden biri Saraybosna' Saraybosna sadece sosyo-politik
dan stratejik konum önemli
dün-yaya medeniyet tasavvurunu bir vitrinin
içerisin-de bu bir ruh Saraybosna,
mede-niyeti denilen 'büyük terkibin' çok önemli bir aksidir. Her
unsu-ruyla mensup terkipten izler Yunus
Em-re ile ilgili bir makalesinde, bu terkibe dikkat çekme sadedinde di-le "Ne zaman Orhan Gazi'nin çehresine biraz orada
Yunus çizgiler görürüm. "1 tespitiyle ortaya
gibi, bugün
bir medeniyetin derinlerden bize güçlü
duyur-mimarisiyle, bu terkibin çehresinin
ak-fark edilmektedir. Dünyada merkezf konum-birçok kaderini de tayin eder. Saraybos-na da böyledir. Elbette sadece bu medeniyet
zen-bütün Bosna' da bu medeniyet
ve ruhunu görmek mümkündür. 2 bu önemi, tarihsel sü-reçte rolle de
1463 Bosna, fethin
dan yeni bir sancak olarak yönetilmeye 1580' den
son-ra ise bir eyalet olarak bir 'uç eyaleti' ötürü özel·bir önem Bosna, bugün sadece
TÜRK EDEBiYAT!
kültür Türk kültür ve medeniyetine destek 200 Divan de bu kültür ve medeniyeti
bes-XV. itibaren sürekli bir Türk
Bosna' da devam ve Türk önemli
eden metinler ortaya Sadece
nesir da önemli bir kültür vazifesi
Mat-Nasuh gibi muhit 1826'da
Yeni-Bosna' da büyük sebep
'gavur olarak gördükleri II. Mahmut'a, yeni
düzenin 'gavurca' gerekçesiyle Cevdet
Pa-zedelenen tamire da bir
müddet sonra tümüyle bu önemli oranda
za-ama kültür ve medeniyetine olan
muhabbetleri güçlü devam
Balkan Anadolu'nun büyük bir bölümünün hatta tanbul'un fethinden önce Türk kültür ve medeniyetiyle
önemli kültür merkezlerinden bu yada yer bu söz konusu medeniyet dairesinde-ki yerini ortaya koyar. Balkan Harbi'nin bu
büyük Türk toplumunda önemli travmalar
meydana Hatta söylenebilir ki yirminci
ilk Türk büyük
sebep olan birinci olay Balkan Harbi ve akabinde bu ikincisi Millt Mücadele' dir. Balkan
meydana büyük akis de
bu Türk toplumu için önemini ortaya
Cumhuriyet özellikle Balkan
temel bir izlek olarak alttan alta devam kökeni
iti-bariyle bu olan konuyu, daha çok
Ancak
Balkan Harbi'nden sonra kaleme
olduk-ça az görülür. Ancak bu çok
olarak ve Biz bu Bosna
meydana gelen özellikle
si ele üzerine incelemeye geçmeden
ön-ce edebiyatla veya olan
1.
ve edebiyat teorik oldukça Bu
kapsamdaki önemli bir dönemlerinde kaleme
ve o dönemde eserler
bulunan metinlerdir. Ancak bu teoriden ziyade ma-hiyeti üzerine
gerçeklerinden olmakla tabii bir konusudur. Nitekim, hem edebiyahnda hem Türk
da gerek ürünlerin gerek metinlerin
görülür. Bu ilk
olarak destanlar biçiminde Destan
sa-en büyük Bu durum, o
dö-. nem yerin ilgilidir. Yine
bu dönem önemli bir "asli ancak
kazanabilen
netice böylece edebiyat üzerinden bu kah-halka Böylesi metinlerde edebiyata
da-ha ziyade vazifesi Bu metinlerde esas
biçimini arka planda
lar, hayatta kalabildiklerinden
da bir tabii sonuç olarak ortaya Jean
Larnac, edebiyat üzerindeki tesirini incelerken medeniyet-lerin dönemlerinde "bir büyücü bir de din
oldu-belirterek bu hemen
ede-ifade eder.8 ise
sa-diliyle
edebiyata kaynak ve nitelikli bir
meydana gelmesi, verdikleri bu
do-zor ki insanlar, tarih içerisinde
da hadise daha ziyade var olma-yok olma me-selesi cereyan Bu da duygusal bir
netice Bu duygusal konumlanma, malzemeyi öne
estetik biçimini arkada
heye-canlara hitap eden bir üslupla yeterli Bütün
dünya edebiyahnda olarak ortaya konulan
me-tinlerin, özellikle büyük oranda hem biçimi hem
teknik özellikler itibariyle konuya tamamen
ilgilidir. Ancak XX. beraber sadece
seslendiril-YENi TÜRK
mesini Bu beraberinde yeni bir
meydana
Türk kaleme eserler yönüyle
ol-dukça zengin bir bibliyografyaya sahiptir.9 Türklerde edebiyat
ürünlerinin ilk örneklerinin sözlü ilk planda sözlü ürünlere, hususiyle destanlara konu Türk
ha-götürdükleri, bu
dahi hakanlara sözlü unsur olarak
bilinmektedir. Fuat Köprülü, Türk
ve irdelerken öne kaynaklardan biri olarak
bu sözlü kültür unsuru haline getirilen sayar.10 Türklerde ten sonraki dönemde de bir edebiyat
olarak devam yine destan
kale-me alman veya sözlü olarak dilden dile eserler,
'gazana-me', 'gazavatname' edebiyat yer
bunla-bizzat Battal Gazi, Saltuk gibi ismi 'Battalname', 'Saltukname' gibi isimlerle
bir edebiyat vücuda Yeni Türk
dönem-leri kabul edilebilecek 19. ilk son kadar
destanlarda ifadesini müstakil veya
men-sur eserlerden ziyade uzun destanlara Bu da sa-yönleriyle belli çehreleriyle edebiyata sonuç Tekdüze denilebilecek bir
meydana gelmesine sebep olan bu hem söz konusu edilen kahramanlar hem yüceltilen hususlar hem de
bü-yük oranda Türk bu durum, edebiyat
için de geçerlidir. Çünkü da "ondokuzuncu
gelinceye kadar, olarak bir nitelik eserlere pek
rastlanmaz. "11 Bu döneme kadar kaleme eserlerde,
destanlar-da, arka planda bir fon olarak kalmakta; bir olgu olarak tan ziyade kahramanlar önem Bu durum, söz
konu-su "yürütülen ilgidir."12
Bu bir birden fazla
edebi-bahsetmenin mümkün belirterek genel olarak Edebiyat" nitelemesini üç alt
mad-deye mümkündür:
1- Sürecinde Meydana Gelen Edebiyat
2- Sonraki Kaleme ve Konu Alan
SEZAi
3- Bir Hareket Olarak Ele
Edebiyat
Tasnif konuya Bosna
Sava-adeta bir olarak Türk
oluruz. Bu daha ziyade
gerçek-Böylece Bosna tasnifte birinci
mad-dede sürecinde meydana gelen edebiyata örnek söylenebilir.
2. BOSNA
Bosna "4-5 Nisan 1992 gecesi
mevki-indeki Bu 29
1996 gününe kadar sürer. Saraybosna tam 1425 gün
ma Bu süreç içinde her gün ortalama 329 havan
mer-misi "13 tarihinin en dramatik
bi-ri olan Bosna etnik da
ta-rihinde bir olarak yer dört süren
sa-yüz binlerce insan tahrip tek bina
kalma-Ülkenin (Toplam nüfus, dört
milyondur.) mülteci konumuna Öyle ki bu mülteci ha-reketi, Avrupa'da II. Dünya sonra görülen en büyük
göç Mücadelenin efsane ismi Aliya
sa-ikinci bir kongrede durumu "Olup biten onca sonra 'Bosna nedir?' diye
Bugün Bosna nedir? Ne kesin olarak söyleyebilirim. Bosna ti. 200.000 öldürüldü, en iyimser tahminle 600.000 evlerini terk et-meye gösteriyor. 800 cami tahrip edildi, yüzlerce köy ve
kasaba .. "15
Cemaleddin Latiç ise "Srebrenitsa
Cehennemi" bütün trajedisi ve
Aliya Tarihe cümlesi
olarak Juan Goytisolo'nun; "Bosna trajedisi yapabi-leceklerinin en iyiyi ve en kötüyü gösteren bir bilgi
dile getirilen cephesiyle ortaya koyar:*
* 1924 10 Çetniklerin köyüne insanlan ot hareket olarak ve 1992' deki da ortaya bir anlam Çetniklerin
mi TÜRK EDEBiYAT!
Kara toprak dahi böyle bir
... Aman Ey onmaz bizim!
Köy içinde her ne geçirdilerse ellerine
ve keskin telle
Kurtçuk gibi debelenen sabiyi bile,
Gür gibi, yüzü çilli da,
ile yün henüz da,
Bütün genç da
dedelerimizi, ninelerimizi de ...
hayvanlar gibi herkesi
Ve götürdüler hepimizi sessiz akan dereye yere! Anadan hala vericiydi gördüklerim: Öne yüzüne-O cehennem ...
Alevler tepesine dokurcunun
Ölümün bütün kusmak için
üzerinden on geçmesine bugün
Bos-na'ya görülmektedir ki öncesinde olup
da üzerinde yüzlerce mermi izi olmayan tek bina yoktur. Bosna, Balkanlar ile Avrupa köprü konumunda, stratejik bir
Avrupa yer
larca süren adeta binlerce
bü-tün dünya Bütün bu
bü-2010 itibariyle etnik
ka-bul ederek Bosna-Hersek'ten özür dilemesi, dramatik
bo-yutunun Türk toplumu,
takip mahfillerde
konu-Ama genel olarak sadece
dört boyunca Jean Baudrillard'm 1993
da tespit, bir sitemdir: "Bosna'ya
Merhamete olan bizleriz. "17
Edebiyat, günü gününe alanlardan biridir.
Türkiye' de birçok yazar, eserlerinde konu * Demet halindeki ot
örnekler de gibi, Türk yer bir dili/ kurarak kendini kabul birçok
bu eserine görülür. Bu sebeple
etra-yüz önemli bir gücü
za-metinler olarak Bir dahilinde tüm
çr-nekleri göstermek mümkün örnek olarak cek belli metinler üzerinden konu tahlili
Bosna öncesinde Rumeli'nin zaman zaman Türk
fark edilir; ancak özel olarak Bosna vurgusuna
pek rastlanmaz. Türk bu medeniyet
yeni-den Nurullah Genç'in "Bosna-Hersek
"Balkanlar'dan gülümü" dile
ge-üzere, Balkanlar' dan bir bünyenin
zor-la ikiye bölünmesi ozor-larak araya giren zaman bu kopu-da belli oranda,
üzerinde yapmadan önce, metinlerde
itibari bir mekan olarak bir yer olma
belirtilebilir. Bu durum, Bosna için
kaleme buraya uzaktan bakan, bu gönül
ba-olan ama bu henüz insanlar
kay-Bosna için içinde, gerek içerik gerek
irsel güç bir yeri
Er-dem "Bosna'ya yerinde
Biz aciz Bosna! Sen
Biz yani bütün asalak böcekleri Sadece önünde Hey Bosna! Kalbimizin granit Hangi Hey Bosna! Boynumuza hüküm olmayan bir ölüm mü? Yoksa bir önsöz mü? Ben anne:
TÜRK
Katranla yazarak
Köpeklerin çene kemiklerine ön
Papazgali'nin
Bütün kiliselerin günah hücrelerine Emanet ediyorum.
Ben çocuk: - Müslümanlar!
Size emanet ediyorum.
Bir de uçsuz denizlere akan nehrin ellerimi Bileklerinden
Erdem bu 1994'te yazar. etmek
isteyen, susmayan, isyan eden bir
olarak dile getirilir. kendisini de dahil bütün
aciz belirterek
bu acziyete duyulan mahçubiyetin, vicdan
ve ifadesi olarak Bosna' da
lar aciz kalan asalak
bö-cekleri" gibi gören sorumlusu olarak
uy-ifadesiyle ve bütün mahkum halinde
pe-medeniyetini görür. Onun de
bir izlekle, mevcut medeniyetini olmamak-la itham eder. Kendi gibi medeniyetine ait olmamakla beraber bu medeniyet dairesinde yuvarlanan ise bu me-deniyetin asalak acizleri olarak Bu
riyle, medeniyetin' mahkum
ve bu medeniyetin kalan bir yer olarak görür. ikinci bölümünde ise;
Hey Bosna! Kalbimizin granit Hangi
kalbini "granit duvar" olarak
rir. Bosna, kalbi granit gibi ve in~
bir yazmaya ama bu
ya-oldukça güçtür. Çünkü kalpler
Hey Bosna!
Boynumuza hüküm
olmayan bir ölüm mü? Yoksa bir önsöz mü?
diyerek yine Bosna'ya seslenir ve bu
mah-kum belirtir. Ama burada dikkati çeken nokta, bu
durumun, bir ölüm mü yoksa bir mu
yö-nündeki sorusudur. her ne kadar sükutu
bu halin ölümü de bu ölümün
bir ölüm mü yoksa bir vesile mi sorgular.
kendine böylece
sükuttan ümidini de sezdirir.
önce bir anneyi, bir
Zaten Bosna üzerine de
çocuk gözünden özellikle vurgu
dik-kati çeker. Hem bu hem bu tercihi, çocuk
dra-en büyük yönündeki inanca
mak mümkündür. anne;
Ben anne:
Bu sözleri simsiyah bir geceye Katranla yazarak
Köpeklerin çene kemiklerine ön
Papazgali'nin
Bütün kiliselerin günah hücrelerine Emanet ediyorum.
sözleriyle bir yandan adeta son sözlerini dile getirir, bir
yandan da duyabilecek tarif eder. dile
getir-"simsiyah geceye katranla yazmak'' vurgusu dikkati çekicidir. ralarda kurulan imgesel dünya, halin trajik boyutunun
güçlü Zaten siyah olan geceyi "simsiyah" diye nitelemek ve bu "simsiyah" geceye "katranla" yazmak, içinde bulunulan çaresiz durumun ve trajedinin
nü ortaya koyar. Annenin trajedisini, daha da arhrmak-Anne, sözlerini "köpeklerin çene kemiklerine" emanet etmektedir.
Bu kalan kendini parçalayacak mahkum
ol-kendini dönemin Milletler
ya-TÜRK
trajedi ve onu da "simsiyah
gecenin" bir unsuru olarak görür. bu bölümünün son
ise anne, Hristiyan seslenir. Kiliselerde
gü-nah "günah hücrelerine" de emanet eden anne, kalan Hristiyan bu hücrelerde
ken kendisine dramla da ister.
son bölümünde ise Bosna en büyük olan çocuklar
Ben çocuk: Müslümanlar!
Size emanet ediyorum.
Bir de uçsuz denizlere akan nehrin ellerimi Bileklerinden
Anne, Hristiyan seslenirken çocuk,
Müslü-manlara seslenir. Bileklerinin ve akan nehre
ka-çocuk, Müslümanlara
emanet eder. ümitlerdir. Çocuk,
ümittir. Ama o ümidi erken Adeta bir
va-siyet olarak kendi
is-ter. Bir bütün olarak bir yandan
nan dram bütün
yandan bu bir var da
m/ görülür.
Bosna için genel çerçeve itibariyle
Er-dem ortaya bu zeminde kaleme Bu
lerden edebiyat izler da
bir dram kalemlerini, tutmakla
önemli mümkündür.
Ahmet Emin Atasoy,
bö-lümünde Bosna pazar yerine konu
Bosna içinde bir büyük Pazar
Ve en burada
Tehlikenin, korkunun,
üryan tezgahlarda Bir silüet oturuyor,
silüeti bu.
utanç olacak bilin
Saraybosna mezar/19
pazaryerinde en diyerek
mahrum en büyük yoksulluk söyler. Nitekim
mezar yerine yol ölümler, utanç
olarak
Bosna için da belli bir
ka-bul edilebilecek metinleri kaleme alanlardan biri Hüseyin
Yurt-"Saraybosna anlam ve
içten-lik oldukça önemlidir:
milatlar
her külrengi bir kubbenin hüzünlü
damlalar
Saraybosna, sen arda uzak bir
Ben burada Türkiye'nin tozu içinde
sesini bileyip duran bir
sadece 'uzaktan duymak
zorunda üzüntüsünü dile getirir. Bosna' dan
hüznü de bu duygu,
duyulacak vicdan da sebebidir. öncelikle olma-bir yerden uzak
Bu ilk bölümünün sonunda kendini "sesini bileyen
olarak nitelemesi ise isyan
duygusunun gücünü ortaya koyar. Devam eden Bos-kronolojik olarak ele ve dönemindeki
bugünkü geçer:
(
...
)Bir sabah kan ellerine
Saraybosna, ey yitik ve yavru
nerde, nerde
Gökte ölüm bir sarkma elde ayakta
Elleri Saraybosna, tetik çekiyorlar
Gözleri Saraybosna, kötü
Saraybosna,
Ölüleri bile, ölüleri bile, ölüleri bile tutmuyor
TÜRK
"yitik ve yavru olarak "bir
sabah kan ellerine" denilerek suçsuz yere, herhangi
bir sebep kanla söylenir. "Bir sabah"
vurgu-su, Saraybosna' yürütülen içinde
gereken bir çocuk masumiyetine sahip da akla getirir.
bu olur.
Nitekim Saraybosna'ya nerde" diyerek
ile kan kurar. da
"on-lar" diyerek kana bulayan dile
ge-tirilir. Onlar öylesine ki "ölüleri bile
bunu üç defa tekrarlayarak
tas-vir etmeye kana bulayanlar öylesine
ki ölülere bile tahammülleri yoktur. tutmuyor / Çok çocuk
ölü-yorsun Saraybosna" ise anlamsal derinlik ve
bir zenginlik katar. bir benzeten "çok çocuk ölüyorsun" diyerek Bosna' hak
bir 'ölümü' söyler. Çocukla
ku-da masumiyet ve temizlik
vurgusuyla ilgilidir. bu masumluk ve
öl-dürülmesini, bir öldürülmesi
ola-rak
son bölümünde ise
da bir ve vicdan dile getirir:
Saraybosna
ellerim bu bile sana
beni
ve çaresiz birer gibi
dizeleri
öte, onun dile
ge-tiren bir bile oraya belirten özür
diler. Bu özür, sadece çaresiz bir atabiliyor özrüdür.
Çocuklar ise bir
yan-dan masumiyeti bir yandan da bu
masu-miyet gaddarca söz konusu edilir.
Kendi masum olan bu çocuklar, zorunda
hayat içerisinde,
(. .. )
korkan bu çocuklar
o soruyu soracaklar
sizi gösterecek içinizi delecek
'insanlar,
ey,
nerdesiniz? nerdesiniz ?21hesa-bir gün mutlaka kaderlerine terk edilen çocukla-dikilip "Nerdesiniz?" diye mutlaka sora-belirtir. Bu dikkati çeken bir nokta,
içini delecek" Vurgu,
bu sükutunun vicdan
öne
Mücahit Koca ise Bosna bu drama
hitlik eder ve yine gibi
sorgular. Özellikle gerçekçi çizgilerle Bosna portresi önemlidir:
Sokaklar yeri Evler mezar görünür cami Delindi kubbeleri minareleri Evler güller Çimenler uçurmakta kent Saraybosna Ölüm kol geziyor
içindeki Saraybosna için çizilen tabloda iki husus öne bir yeri olarak tasvir edilir.
Öy-le ki (bile) halini bu
lar içinde ait ikinci noktaya vurgu yapar: Bütün bu bir "iskelet kent'' haline so-nunda; "Endülüs'te olan Bosna'da oldu" diyerek Bosna'da
medeniyeti-TÜRK
ne olarak görür. Arif Ay da
"Bos-na Ah Bos"Bos-na" Bosna' da benzer bir tarihsellik
Bosna
ey Endülüsü
gerdi onlar
bir tufan gemisi ki belki ufukta bekler.23
Endülüs'te gibi bugün Bosna'da
gerenler olarak bu
bir hak söyler. Nuh gönderme
Bosna'da var
gerekçesine hareket ettikleri belirtilir.
bir tufan halinde vurgulanarak
anlam desteklenir:
ne kadar ki
Kara bir gibi
üstüne
"Kara bir tufan kurulur ve
böylesi bir felaketle yüzyüze söylenir.
Bosna hareketle kaleme alanlardan M. Emin
Al-per, "Ninni konuya biraz daha bir
dan ve tasvir etmekten önce sorgular:
nefesimi Gözlerim nemli çocuk ölüleri Ve - kente girdim bir gece vakti. Toprak gizleniyordu
Su su gizleniyordu
Ve - bir yürekti zaman ... 24
adeta tersine
Toprak, su gibi temel bile asliyetten
'bir üzerinden Bosna' da
vurgu yapar.
1980 Türk önemli isimlerinden Hüseyin
önemlidir. dramlar kendini bir si-per olarak ortaya koymak ister:
Rahmi tüm
tek ben
son da25
Bu zulüm öne "Rahmi
yönelik sergilenen ifade eden orijinal bir ifade söylenebilir.
ta binlerce tecavüze veya Birçok
ka-askerlerinden hamile Atlansoy, buna
gönder-me yaparak "rahimleri sahih olarak
ken-dini ortaya koyar.
Ali Budak, Sabaha Örsünde
rinde anlamsal bir
düz-lemde ele Özellikle bu
anlam göndermelerini
Ve gecenin
buzdan heykeli iniltili yorgun bedeninde
Damar damar sokaklar,
bir renkleri
Bütün çiçeklerin.
Yerden bir
Upuzun uyudum.
almaz
ile buzdan heykel kurar; ancak
buz-dan heykelin ile
tini dile getirir. ile "buzdan
heykel" ile farkla kurar. Bosna' da
kadar tezat
ifade eder. Bu içerisinde, "upuzun uyu-mak", uyumamak dile getirir.
Cengiz seslenir ve bir
anlatma bulunur:
Yapraklar
TÜRK
bir yanda yavrusu bir yanda
Bitimleri Seni sordum
Sokakta vurdular dedi Yaprak
Kalk hadi Toparlan Bekletmeyelim Herkes görsün
Hilmi "Saraybosna Bosna' da
nan drama dikkati çektikten sonra kendisiyle boyunca tekrar edilen;
katledenler sorun kendinize28
insana Bosna' da katliam
insan
zifiri
kan çekiminden
"zifiri vicdan" dikkat çekici bir Bos-na' da katliam yapan insanlara "zifiri diyerek Türkçede-ki kararmak" deyimini bir anlam
insan olma Nitekim
he-men alt bu anlam
katliam
mahrum mahkumlar olarak
Esas itibariyle onlar haldedirler.
in-Katliam bu
mah-kumiyeti ve adeta "kan
çekmesi" deyimiyle de desteklenir. Katilin
da gelen bu deyim, Bos-na' daki katillerin, katliamlardan isteseler de
kurtulama-kendilerini çekip o katliama
mah-kum vurgu yapar.
Hilmi "Saraybosna yine
Yaz ölümden yana Nerede o bal dilleri
borsa da
Ayak semiren29
söylem düzeyinde sadece
belirtir. borsa
öz-ve Bosna ilgi göstermemenin para
bir mesele söylenir.
Nihat
bir kaleme Üç bölümden
olu-Askerler
Nereye götürdü anne?
neden odaya?
Neden giysilerini? Çok korkuyorum anne Askerlerin
Bir ülkeye götür beni3D
eden askerlerin, bir
götürmelerini, annesine ve kötülük çocukça
bir masumiyet içerisinde sorar. soruyu soran
masumi-yetini dikkati
ol-Çocuk çocukça denebilecek sorularla,
di-le getirir. Son bölümde ise, "askerdi-lerin ülke" çocukça . bir istek gibi dursa da böylece dramdan bir
çocu-ne kadar bu ne kadar derinden ve
bu sebepleri olarak kurtulmak
istedi-ortaya konulur.
Ali Göçer, "Vurdular Balkan yine
çocuklar cephesinden ölümü gördüm
tarladan geçerken çarpan kemik sesinde
tahta binip öldüler koyuyorum
TÜRK
de
üçlü-sünde trajik görünümle
orta-ya koorta-yar. Tabloorta-ya dikkat üzerinden
okuyucu-da bir etkilenme meyokuyucu-dana getirmeye fark edilmektedir.
Ali Göçer, bir yerinde ise yine
çar-söylemi dile getirir:
Akan bir da
tutuyordu tarih denen sükutu
suyu gördüm, cesetlerin zarif tabutunu
Mostar Köprüsü'nün bir
yan-dan mal bir eserin
ortaya koyarken bir yandan gerek bu
gerek öldürülen suya gark
olu-söz konusu eder. Suyun olumlu
"za-rif" kelimesiyle destekleyen tabutla bu olum-lu bir anda olumsuza çevirir ve böylece etkili bir söylem ortaya koyar.
çocuk cephesinden günümüz çocuk edebiya-önemli isimlerinden Hasan Nail Canat ve Bestami
de görürüz. Hasan Nail Canat, "Erik rinde, bir masal atmosferi içerisinde
Bir canavar sürüsü erik bahçelerine
Kara çizmelerinde
Tekmeleyerek utanan yeryüzünü
Kalpleri mühürlü sevgiye ve gökyüzüne ...
Bunlar askerleriydi,
yüzler ki kirli ve
Hasan Nail Canat, "canavar sürüsü" ifadesi ve biçimiyle
masal atmosferi eder. güçleri için
la kurulan bir dile getirir: "Kara getiren in-sanlar. .. 11
Canat da askerlerini "utanan" yeryüzünü tekmeleyen
olarak önemli bir anlamsal
ise utanan yeryüzünün tekmelenmesidir. adeta
utanma-tek sadece öyle durumda
tekme-lenmenin hak de böylece söyler. Canat,
SEZAi
tuttular çocuk yüklü
namlular, ölüm ...
Göz bebekleri korkudan gibi
gölgeleri gibi gezindi temiz yüzlerinde ...
Gökler ve melekler tarih kalemini ...
Erik bahçelerinin görülür. özellikle
11 çocuk yüklü dallar", 11 namlunun ölüm
gibi söylenebilir. Görsel-likle psikolojinin birlikte bir yandan
gördükle-ri "göz bebekleri korkudan gibi olan çocuklar
anla-bir yandan psikolojileri söz konusu edilir. Böylece sadece aktarmaz; çocukta bir travmaya sebep
ol-da göndermede bulunur. Göklerin ve meleklerin
ise
Tari-hin kalemini tarihinde böylesi bir ilgili Bestami Yazgan, Tutar Çiçeklerin"
Ne bildiniz, ne duydunuz. Bizim için bir
yeterdi. bir duayla yeterdi. Her gece Binlerce ümit
Boynu bükük canevime döndüler, Ve çaresiz birer birer söndüler.
Yeter Beklemekten yoruldum. 33
özellikle kalan Müslümanlara sitem eder.
rin son psikolojinin görülür. "Ümit
binlerce boynu bükük dönmeleri",
turulan psikolojisini ortaya koyar.
3.
BOSNABosna, az da olsa, ahnosferinin da söz konusu edilir.
TÜRK
üzere, Türk Bosna'ya ilgisi özel olaral,c
daha ziyade sonra tabii ve
tarihi dekoruyla da bir sahip olan Bosna' dan ziyade gal bir trajediyi Bosna söz konusu olur. Bu sebeple irlerde karamsar ve isyankar bir üslup hakimdir. Örnek bu irde ise gündelik hayat içerisindeki bir tasvir edilir:
Minarelerinden Ezan sesleri gelir Bir çiçek açar Bir evin Penceresinden Dilleri çözülür Güvercinlerin Saraybosna 'da. 34
ilk bir yandan
minarelerin-den yükselen ezan seslerini bu tabii bir unsuru olarak sayarken bir yandan bir evin penceresinde açan göndermesiy-le mutlu, huzurlu bir çizer. bölümde ise
Sa-simgelerinden da öten güvercinler söz konu-su edilir. baharla birlikte da güvercinlerin dillerinin
söyleyerek adeta ilk bölümde ezan ve çiçekle
çizme-ye huzurlu kent olur.
SONUÇ
Balkan Devleti'nin ilk yerlerden
ve toplumsal meselelerle ilgili olarak büyük bir öneme sahiptir. mede-niyetinin fetih ve medeniyet tasavvuru
nen bu edebiyatta büyük akisler
Cumhuriyet ise özellikle bu bu
organik bir olan isimler hep
komünist çökmesinin
Türk yeninden bu dikkat
ol-dukça Araya giren zaman, gönüllerdeki da belli oranda
Komünist çökmesinin en
Bosna Hersek'te cereyan Bosna bütün dramatik çehresiyle Türk belli oranda
Türk daha ziyade
ya-bir isyan bazen de ya-bir biçiminde
Bosna'ya hemen hemen noktalarda toplamak mümkündür:
1- sürecinde taramalarda, gerek dergilerde ge-rek müstakil kitaplarda iki yüz toplam yüze
ya-Bosna görüldü.
2- Öncelikle, sadece seyrediyor
olmak-tan duyulan büyük bir vicdan ve Bosna' dan dilenen özür öne bir
sadece özür dilemek zorunda
mahçubi-yetini ifade ederler.
3- dram sessiz kalan Avrupa olmak
üzere ve belirtilir.
4- medeniyetinin bir olarak
ele Bu zaman zaman
da görülür.
5- Bosna, itibari bir Bosna'ya ait belli
bir-kaç veya tabiat unsurunun gerçek
üzerin-den Duyulan veya kitaplardan okunan bir
Bos-na' söz konusu olan. Bu, bir etkendir.
6- özellikle·annenin veya bir
kale-me önemserler. Bunu, en büyük etkisini bu kitle
üzerinde göstermesine mümkündür.
ma-sumiyeti ile kurulabilen
da bunda etkili
Bu zaman zaman
duygusal arka planda görülür.
Ancak çok az da olsa metinlerde düzeyin,
imge-sel güçlü da sezilir.
Bosna Türk
ne aksinin daha ziyade sürecinde meydana getirilen edebiyat
TÜRK
konusu edilen büyük
da kaleme görülmektedir.
ise, Türk gündeminden
dramlara fazlaca yer söylenebilir.
Ahmet Hamdi "Yunus Emre<Edebiyat Üzerine Makaleler, Dergah 4. bs., 1995, s. 136.
2 Türk yönetiminden üzerinden yüz geçmesine hala çok
sa-bir kültür hazinesinin bu devam olarak ele alan bir için bk. Alparslan, Bosna'da Türk Kültürünün IQ Kültür
Sa-nat 2008.
3 Hatice Oruç, "15. Bosna ve Ankara Üniversitesi Ta-rihi ve Uygulama Merkezi Dergisi (OTAM), S. 18, 2005, s. 249-271.
4 Hüseyin Yorulmaz, 3F 2007, s. 264.
5 Bosna' da Türk tarih içerisindeki ilgili olarak bk. Mustafa "Bal-kanlar Türk "Bosna' da Türk Ötelerden Bir Ses, An-kara, 1997, s. 512-537, 565-570; Halil Çeltik, "Rumeli Klasik Türk
n", Turkish Studies, S. 8, Güz 2009, s. 804-824.
6 Mustafa "Bosna 'Gavur Direndi?", Tarihinde Mas-keler ve Yüzler, 2005, s. 215-228.
7 Murat Belge, Bilincin Önemli Rolü
Mil-liyet Sanat, S. 10, 15 Ekim 1980.
8 Jean Larnac, ve Edebiyat Üzerindeki Tesirleri", (çev. O. Suda), Yeni Ufuklar, S. 135, 1963.
9 Bu yönde kaleme eserlerle ilgili için bk. Haluk Harun Duman, Balkanlara Ve-da, Duyap 2005; Hacer "Milli' Mücadele Döneminde
Ede-S. 25, Bahar 2008, s. 85-96.
lO Fuat Köprülü, Edebiyat Ankara, 1996, s. 57.
11 Murat Belge, Bilincin Önemli Rolü Mil-liyet Sanat, S. 10, 15 Ekim 1980.
12 Agy.
l3 Münire Bosna'da Kan Gülleri, 3F 2007, s. 23. Mü-nire bu Türkiye'den sonuna yerinde izleyen ve günlüklerle bütün aktaran dikkati çekicidir.
Ay-önemli mensur örneklerden biridir. Bu çerçevede Münir Gavrankapetanoviç'in Türkçeye Direnen Saraybosna çev-rilen de saymak yerinde Münir Gavrankapetanoviç, Direnen Saraybos-na, (çev. Ataullah Sadak), 1998.
14 Hüseyin DTCF Dergisi,
s. 27, 1994, s. 258.
15 Aliya Tarihe Klasik 2003, s. 203.
16 Cemaleddin Latiç, (çev. Suat Engüllü), Tezkire, S. 42, 2006, s. 12.
17 (Aktaran) Mustafa "Bosna'dan Uçan Bir Çift Güvercin", Mastar, S. 6,
2005, s. 52.
18 Erdem 2. bs., 2003, s. 39.
19 Ahmet Emin Atasoy, XV. Bugüne Rumeli Motifli Türk Antolojisi, Asa Kitabevi,
Bursa, 2001, s. 488. 20 Age., s. 452.
21 Hüseyin Yirminci Bilgi Yaymevi, Ankara, 1996, s. 130-131. 22 Mücahit Koca, Bosna Sur 1999, s. 26-27.
23 Bosna, Ah Bosna, Yedi 1993, s. 14.
24 Age., s. 15.
25 Hüseyin Atlansoy, "'Kefaret", Yedi S. 35, 1993.
26 Ali Budak, Sabaha Örsünde Türk S. 229, 1992.
27 age., s. 30. 28 Atasoy, age., s. 502. 29 Age., s. 503. 30 Age., s. 507. 31 age., s. 11-12. 32 Age., s. 40.
33 Mehmet Bosna Ocak Ankara, ts., s. 135.
34 Atasoy, age., s. 442.
KAYNAKÇA
Alparslan, Bosna'da Türk Kültürünün IQ Kültür Sanat 2008. Mustafa, "Bosna 'Gavur Direndi?", Tarihinde Maske-ler ve YüzMaske-ler, 2005 .
. .. .. ... . .. .. .. . . . .. .. , "Bosna' dan Uçan Bir Çift Güvercin", Mastar, S. 6, 2005.
Atasoy, Ahmet Emin, XV. Bugüne Rumeli Motifli Türk Antolojisi, Asa Kitabevi, Bursa, 2001.
Atlansoy, Hüseyin, "Kefaret", Yedi S. 35, 1993. Mehmet, Bosna Ocak Ankara, ts.
Hüseyin, DTCF Dergisi, S.
27, 1994.
Erdem, 2. bs., 2003.
Belge, Murat, Bilincin Önemli Rolü Milli-yet Sanat, S. 10, 15 Ekim 1980.
Budak, Ali, Sabaha Türk S. 229, 1992.
Bosna, Ah Bosna!, Yedi 1993.
Münire, Bosna'da Kan Gülleri, 3F 2007.
Celtik, Halil, "Rumeli Klasik Türk Turkish Studies, S. 8, Güz 2009. Duman, Haluk Salih Koralp, "Yeni Türk Turldsh
Stu-dies, c. IV, 2009.
Duman,, Haluk Harun, Balkanlara Veda, Duyap 2005. Gavrankapetanoviç, Münir, Direnen Saraybosna, (çev. Ataullah Sadak),
bul, 1998.
Hacer, Mücadele Döneminde S. 25, Ba-har 2008.
Mustafa, Ötelerden Bir Ses, Ankara, 1997. Ali ya, Tarihe Klasik 2003. Koca, Mücahit, Bosna Sur 1999.
Köprülü, Fuat, Edebiyat Ankara, 1996,
Larnac, ve Edebiyat Üzerindeki Tesirleri", Yeni Ufulclar, S. 135, 1963.
Latiç, (çev. Suat Engüllü), Tezkire, S. 42, 2006.
Oruç, Hatice, "15. Bosna ve Ankara Üniversitesi Tarihi ve Uygulama Merkezi Dergisi (OTAM), S. 18, 2005,
Hamdi, "Yunus Emre", Edebiyat Üzerine Makaleler, 4. bs., Dergah tanbul, 1995.
Yorulmaz, Hüseyin, Bosna, 3F 2007. Hüseyin, Yirminci Bilgi Ankara, 1996.