(Baş tarafı 26. »ayıda) . XV, Yttzyıl'a ait Kitâb Keşfü'l-Humûm ad
li asarda odun fiziksel yapısı ile birlikte ud yapımında kullanılan ağaçlar hakkında şu bilgiler verilmiştir;
"Üd adı el-'evdâ'dan ("dönüş") gelmekte dir, Anlamı: "mutlu günler geri gelebilir" de mektir ye altı telli küçük ud'a şeşte denilir ve bu tarabrab'dır. Udda dört temel husus var dır; mümkün olduğu kadar İnce ağaç/ müm kün olduğunca tatk ses, mümkün olduğunca nitelikli teller ve mümkün olduğunca mü kemmel form ve dış çizgiler. Ağaç hafiflettik çe sesin iyileşeceği kabul edilmektedir. Eski den kullanılan dört ağacı, kayın, karaağaç, ceviz, bağ kütüğü (mais, ing.« vine), kullan mak en iyi yoldur. Bu ağaçlardaki kalite di ğerlerinde yoktur. Kayın çınlayan bir ses ve rir ve parlatılabilir, karaağaç güzellik verir ve yumuşaktır, ceviz çok dayanıklı ve ağaç kurduna karşı emindir, hoş bir koku su var dır. Diğerlerinin herhangi biri de ağaç kurdu na karşı aynı şekilde emniyetlidir. Bağ kütü ğü çok kaliteli bir ağaçtır. Eğer bu dört ağaç bulunamazsa başkaları da kullanılabilir, an-, cak bunlar kadar iyi olmaz.
Kitâb Keşfö'l-Humûın'un yazanaynca on telli udu İlk defa yapan kişinin el-Fârâbt (Farmer'a göre .bu şahıs Ebü Nasr Muham- med ibn Tarhan el-Fftrâbî değil Ebul-Hasan el-Fârâbfdir.) olduğunu ileri sürerek bü ko nuda şu abartmalı hikayeyi anlatmaktadır; Bir gün el-Fftrâbfnin yaşadığı şehrin İleri ge lenlerinden biri ölür. el-Fârâbî, cenaze mera simine katılmaya gider. Mezarlıkta kapatıl mamış bir mezarın önünden geçerken baca ğından damarlar gözüken bir ceset görür, Bu damarlan sayınca on olduğunu bulur. Bu
kendisini on telli ud yapmaya yöneltip." (Far- mer, 1939:97). Eski edvarlarda udla ilgili bu türden abartmalı ve inandırıcı olmayan bilgi ler bir hayli fazladır. Bunlardan birine göre; "İnsan vücudu 360 damara ayrıldığı için en iyi udlara her biri otuz liften yapılma oniki tel takılmaktadır. I2x30»360 ettiğinden, tel lerin insanın fiziki yapısıyla yakınlığı vardır. Eğer biri udu eline ajır ve çalarsa, bu 360 da marla udun notelari arasında yakınlık ol maktadır.** Yazarlar arasında en fazla kabul gören diğer bir düşünceyi göre de "udun ya pıldığı ağaç, kesilmeden önce dallarında öten kuşların müziğini içine almış olduğu için gü zel sesler vermektedir." Bir başka yazar, ipek böcekleri ağaeın yapraklan ile beslendiğin* den, ipek tellerle ud teknesinin ağacı arasın daki yakın ilişkide ısrar etmiştir, Bu hikaye lerin belki en abartmalı olanı bir Fars yazar tarafından anlatılmıştır. Buna göre; "eğer bir uda kuzu ve kurt bağırsağından yapılma tel ler yan yana takılırsa, kurtla kuzu arasındaki doğal düşmanlıktan dolayı hiç bir uyum sağ- lanmayacaktır." (Farmer, 1939:97),
AbdÜlkadİr Merâgî (Ö.1435) yazmış oldu ğu eserlerde dönemin çalgıian hakkında bir çok bilgi vermiştir (Bardakçı 1986:101-115) (Farmer, 1896d, 231-238). MerftgTnin bildir diği çalgılar arasında bir kaç çeşit ud mevcut tur. Üd-ı Kadîm adandaki çalgılar arazında bir kaç çeşit ud mevcuttur. Ud-ı kadîm adın daki çalgının çifter çifter akortlanan dört çift, yani sekiz tene teli vardır. Bam,' m azlaş, mas» na ve zir adı verilen teller en kalından (bam) tize doğru tam dörtlü (4:3) aralıklarıyla akortlanmaktadır. Perdeler Safiyuddin udun daki gibidir. Beş telli ve perdeleri Ud-ı kadîm gibi bir çalgı olan Ud-ı kâmil ise telli sazlann
en gelişmişi olarak tanımlanmıştır. Merâgî ayrıca gövdesi ağaçtan içi oyularak yapjlan, göğsünün yanıma deri geçirilen ve beş çift te li ud' gibi akortlanan Kopuz-u Rum! adında uda benzer kuÇük bir sazdan da söz etmekte
dir. [
Müzik nazariyatıyla ilgili olarak XVI, Yüz- yıl'ın başlarında Seyd! tarafından yazılan el- Matla' (1504} isimli eserde Der Ta'lîm-i Ud başlığı altinda ud çalmak isteyenlere bir usta, öğretmen bulununcaya kadar faydalı olacağı . düşüncesiyle bu çalgının akordu hakkında bilgiler verilmiştir (Anaoy, 1988:90). Aynı za manda manzum kısımları bulunan bu eserde Seydî, bazt beyitlerde zamanın diğer şairle rinden sık sık rastlandığı Üzere, udu hem çal- t gı hem de ağaç manasında kullanmıştır.
Eğer çalmak bilürsen ûd yâ çeng v Hic&zdan eylegil âgâzu âheng
Bırakgıl ûd bigi cânuna od Dem ünle 'alem olsun mest-> bîhud XV. ve XVI. Yüzyıllarda II. Beyazıd, Ya vuz Sultan Selim ve Kanuni Sultân Süley man gibi müziği ve müzikçileri himaye etme ye devam eden padişahlann çevreisnde topla nan bir çok müzisyen arasında sık sık ud sa» natçılanna rastlamak mümkündür. Bunlar arasında Azeri sanatçı ud! Zeyn'el-âbidin Anadolu'ya gelip 1494-1512 yıllan arasında Amasya valisi iken Şehzade Ahmed'in çevre sine katılmıştır. Yine Sultan Ahmed'in müzis yenler grubundaki ses. sanatçısı Şeyh Çoban ve Sihan, Çengi Behram ve kopuzcû usta Şa hin gibi maaşlı müzikçilerden biri de Avvâd (ud sanatçısı) Kasuh’tur. Kanun! Sultan Sü leyman döneminde Enderunda bulunan mü- zikçiler arasında .Derviş Mahmud bin Abdülkadirzftde, Haşan Ağa, Nasuh, Ay as ve Mehmed aynı zamanda Abdülkadirzâde'nin çıraklarıdır (Uzunçarşıh, 1977:85-86). Ud ay rıca Osmanlı Devletinde bu yıllarda kurul muş olan bazı darüşşifalarda tedavi amacıyla icra edilen müziklerde kullanılan çalgılardan biridir. II. Beyazid'in Edirne'de kurduğu da- rüşşifayı ziyaret eden Evliya Çelebî'nin (1653} bildirdiğine göre, burada üçü okuyucu, biri neyzen, biri kemancı, biri musikâr, biri santurcu, biri cengiz biri santurcu cengi, biri
üdcu olmak Üzere on kişilik bir müzisyen top luluğu hastalara haftada üç konser vermekte dir. Gelibolulu Bustafa Ali, XVI. yüzyılda Os manlIlarda sosyal hayat hakkında önemli bil giler veren ünlü eseri Mevâidü'n-Neftis Û Kavâidi’I-Mecâlis'de, ezgilerindeki incelikler ve sesinin türlü halleri sayısız olan ud usûl kitabını okumuştur diyerek çalgıyı övmüştür (Gökyay, 1978:83).
OsmanlIlarda XVII. ve XVIII. yüzyıllarda ud'un eskisi gibi rağbetle çalınan bir çalgı ol madığı göze çarpmaktadır. Bu dönemde telli1 çalgılar içinde daha çok tanbur ön plana çık mıştır. Daha önceki yüzyıllarda nazariyattı lar çalgıların en önde geleni ve en gelişmişi olarak sürekli udu gösterirken XVII. Yüzyıl yaz arlan nd an Kantemiroğİu (Demtrius Can- temir 1673-1723) "bildiğimiz yahud gömdüğü müz sazların en mükemmeli tanbur denen sazdır, çünkü insanın ^efesinden meydana gelen sesleri ve nağmeleri tamamen ve ku sursuz olarak icra eder" diyerek tanburu öv müştür (Tura, 1976:2). Evliya Çelebi (1611- 1682) 1637 civarında İstanbul'da ud çalanla rın (aâzendegân-ı avvâd) sayısını 6 olarak ve rip, Acem Avvad Muhammed Ağa, Avvâd Ka ra Şatır, Kasımpaşalı Balı Çelehl ve Avvad Koçibeg-zâde gibi ud sanatçılarından bahset miştir. Evliya Çelebî'nin bildirdiğine göre tanbur çalanların (sâzendegân-ı avvâd) sayısı ise 300'dür (ösergin, 1971:6032), Farmer, Ev liya Çelebî'nin az sayıda ud çalıcısından bah setmiş olmasının sazın popülaritesindeki azalmayı gösterdiğini, tanburun onu halkın ilgisinden uzaklaştırdığını ve Toderini'nİn Türkiye’de bulunduğu 1781-6 yıllarında sayı sının çok azalmış olduğunu ifade etmiştir (Partner, 1937:42).
Kutb-ı Nâyî Şeyh Osman Dede (Ö.1729)'nin bildirdiğine göre bu dönemde . kullanılan udlar 12 tellidir. Yazar, Parsça yazmış olduğu Rabt-ı Ta'bîrât-ı Mûsikî adh manzum eserde çalgının önce iki telliyken da ha sonra sırasıyla üç dört ve beş telli hale gel diğini, kendi zamanında ise tel sayısının 12 olduğunu ifade etmiştir (Erguner, 1991:136).
Ud'un eski itibarına tekrar kavuşması an cak XIX. Yüzyıl'dan sonra gerçekleştiştir. Sa zın yeniden yaygınlık kazanmasında Şakir
Paşa (1835-1900) ve Udî Âfet (1847*1919) gibi konularında büyük ilerleme kaydedilmiştir icracıların etkili oldukları ifade edilmektedir Diğer taraftan ileri teknolojinin imkanların* (Üstünakın, 1994:14), (öztuna, 1990:488). dan faydalanan ve daha hassas alet ve maki* Elimizde kaydedilmiş icra örneği bulunan bü- nalarla çalışan günümüz ud yapımcılığında yük ud sanatçılarının ilklerinden biri Nevres da gelinmeler mevcuttur.
Bey (ö. 1937)'dir. Kimi zaman söyleyerek de SONUÇ VE ÖZET
doldurmuş olduğu 78 devirli plaklar Türk Saz I. Orta Asya'da iki bin yıl öncesinden ge-Müziğinin en değerli belgeleri arasında sayıl- len kalıntılarda çok miktarda günümüzdeki maktadır. Son dönemin önde gelen bir başka şekle benzeyen ud tiplerine rastlanmaktadır. ud sanatçısı da aynı zamanda çok iyi viyolon- Araştırma cılarca udun bu bölgeden yayılarak
Bel çalan ve Leopold Godoweky, Fritz Kreisler Doğu'da Çin ve Japon, Batı'da da çeşitli İslam
gibi virtüozlarca udun Paganini'si sayılmış kültür merkezlerine geçtiği ifade edilmekte-olan Şerif A^uhiddin Targan (1882-1967)’dır. dir.
Bununla biirlikte Targan'm icrası kimi zaman II. Ud, çeşitli müzik kültürlerinin birbiri-fazlaca Batı etkisinde ve geleneksel Türk mü- ne karışmasıyla hızla gelişen İslam müziği-ziği üslubundan uzak bulunmuştur. Ud sa- nin en önde gelen nestrümam olup çalgılar natçısı ve araştırmacı C. Tannkorur'a göre, kraliçesi olarak adlandırılmış, icranın yanı sı-Nevres Bey'in üslûbunun çok daha zayıf bir ra müzik teorisinin gelişmesinde de çok müzikalite, ama daha parlak bir sağ ve sol el önemli rol oynamıştır. Yazılı kaynaklardaki virtüözitesi ile kullanılması ortaya Şerif Mu- udun perde bağlarıyla ilgili bilgiler o yılların hiddin Targan tarzını çıkarmıştır. Tanrıko* ses sitemlerinin incelenip değerlendiril ı.esi-rur, Targan'm viyolonsel sayesinde kazandığı ne ışık tutmuş, bu sayede eskiden kullanılan çok ileri sağ ve sol el tekniğine rağmen ortaya bu aralıklarla günümüz müziklerinde kulla-koyduğu ürünlerin çok basit gitar akarlarının nılanlar arasında karşılaştırma yapılabilmesi uda uyarlanmasından ibaret olduğunu, bu mümkün hale gelmiştir,
ürünlerde Geleneksel Türk Müziği koku ve' III. Türklerde kopuz adı aralarında udun lezzetini veren hiç bir özellik bulunmadığı gi- da bulunduğu bir çok enstrüman için kulla-bi, taksim tarzında kaydedilmiş olan icrala- nılmıştır. Eski yazıh kaynaklarda kopuz ud nnda da, gerek perd° Hakiları, gerekse ma- benzerliği hakkında kayıtlar mevcuttur. Gü-kam, seyir ve kompı^ivo ”iu açısından, Türk nümüzde bazı Arap ülkeleri, Polonya, Rusya Müziği ile bir süre ilgilerin - ^ bir İspanyol gi- ve Balkanlar'da rastlanan ve kabbus, kanbus, tarcısınm duygu ve becerisini görüldüğünü kabus, kobza, koboz gibi adlar verilen çalgılar ifade etmiştir. (Üstünakın, 1994:18-19). Tar- da çeşitli ud tipleridir,
gan, vermiş olduğu bir konserden sonra; ken- IV. Uygurlarda IX. ve XI. yüzyıllardan dişine "bu aletle Şark'a ve garba neler yapıla*» kalma mağara mabedleri duvar resimlerinde bileceğini göstermişsiniz, sizi tebrik ederim" görülen ud, Türklerin İslamiyeti kabul etme-deyen Atatürk'ün takdirini kazanmıştır (Cev- lerinden sonra Karahanlı ve Selçuklularda her, 1993:7). Son dönem ud sanatçıları ara- önemli çalgılardan biri olmuştur. Osmanlı tunda Rum asıllı Yorgo Bacanos (1900-1977), Devletinde özellikle XV. yüzyılın en önde ge-’duyla sadece Türkiye'de değil bütün Arap len çalgısı olan udun XVII. ve XVIII. yüzyıl-ü; relerinde ün kazanmıştır (Rona, 1970:475). larda eskisi gibi rağbetle çalınan bir çalgı ol-B. mos, C, Tanrıkorur'a göre, Türk udileri- madiği ve tanburun ön olana çıktığı görül-ı in görül-ı büyüğüdür (Üstünakgörül-ın, 1994:23). mektedir. Ancak XIX. Yüzyıl'da tekrar
yay-Lİdemizde müzik eğitimindeki gelişmele- gınlık kazanmıştır. Osmanlı Ülkesinde baş- v ' re paralel olarak son yıllarda C. Tannkorur langıçtan son döneme kadar bir çok şair
şiir-ve M. Torun gibi öğretmen sanatçılar tarafın- İtrinde uda yer vermiştir,
dan bilimsel anlayışla modern ud metodlan V. Müslümanların Ispanya'daki fetihleri yazılmış ve ud icrasında pozisyonel çalış, ka- 1 ve Haçlı Seferleri yoluyla Avrupa'ya geçmiş liteli tonlama ve ileri sag ve sol e t teknikleri olan ud, gitarın gelişmesini sağlamış ve
Haydn (1732-1809) zamanına kadar kullanıl mıştır.
VI. Son dönemde Nevrez Bey, Şerif Mu- hiddin Targan veYorgo Bacanoa gibi sanatçı larla ud icrası gelişmiş, pozisyonel çalış, kalı- teli tonlama ve ileri sağ ve sol el teknikleri konularında büyük ilerleme kaydedilmiş, C. Tannkorur ve M. Torun gibi sanatçılar tara fından modem ud metodlan yazılmıştır.
KAYNAKLAR ' ' Abdulkadiroğlu, A.,
199$, Nuhbetül-Asar U-Zeyli Zübdetll-Eş'ar (İsmail Be liğ), G.Ü. Y»yuu, Ankara
Akaydın, H.,
. ?, Ahmet Harami Destanı, Tercüman 1001 Temel Eser 34, 'İstanbul
Akdoğan. Y.,
1988, lekendemâme'den Seçmelor, Kültür ve Turizm Ba kanlığı Yayını, Ankara
Akyüz, K. (8. Beken, S. Yüksel, M. Cunbur), 1990, Fuzûlt Divanı, Akça# Yayınlan 61, Ankara Ansoy.ftt,
1988, Seydfnin el-Matla’ Adlı Eseri Üzerine Bir Çahjma, Yüksek lisans Teri, Marmara Ü „ Sosyal Bilimler Enstitü sü, İstanbul
Atalay, B.,
1988 <a«dltl, b«ci1t3>, DivAn*u Lûgati't-Türk Terümesi, Türk Dil Kurumu Yayınlan, Ankara
Ayan, H.,
1990, Nesimi Divanı, Akçaf Yayınlan 51, Ankara Bardakçı, M.,
1986, Maragah Abdülkadir, Pan Yayıncılık, İstanbul Birabd, K..
1987, İlkçağ Felsefesi Tarihi, Ank. Ü., ilahiyat Pak. Yayın lan: 180, Ankara
Burmaoğlu, H.B.,
1989, Bursalı Lâmil Divam'ndan Seçmeler, Kültür Bakan lığı Yayım, Ankara
Can, M.C.,
1993, Günümü* Tanburian ile Farabİ ve İbn-i Sina Udla- nnda Perde Benzedikleri, G.Ü .Gazi Eğitim Fak.Der. sayı
1, Ankara Canpolat, M.,
1982, Mecmû'atü'n-Nezâ'îr (Ömer b. Mezid), T.D.K. Yayım, Ankara
Cevher, M, H.,
1993, Şerif Muhiddin Targan, Hayata Besteciliği ve Eserle ri, İzmir
Cezeıl, İsmail bin Ranaa
1990, Olağanüstü Mekanik Araçlann Bilgisi Hâkkulda Ki tap, Kültür Balumlığı Yayınlan, Ankara
Cooper, M.,
1958, The Condse Encyclopedia of Music and Musidans, . Hutdıinsm, London
Çabuk, V.,
1980, Divan-ı Muhibbi, d . Tercüman 1001 Trfmsl Eser. İs tanbul
Çavufoğtu, M., ' '
1977. Yahya Bey Divanı, Edebiyat Fakültesi Yayını, İstan bul
1983, Helaki Divou, İstanbul D'ariahger, R„
1930, La Murique Araber, c l„ Librarie Orientaliete Paul Gsuthner, Paris
Eberhard, W,,
1987, Çin Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınlan, Ankara Erdlasun, A.8., (Komisyon Bajkam),
1992, Kartlaştırmalı Türk Lehçeleri Stolüğü, cl, Kültür Bakanlığı ( Kaynak Eserier:54, Ankara
Ergin, M.,
1980, Kadı Burhaneddin Divanı, 1,0’. Edebiyat Fakültesi Yayını 2244, İstanbul
Ergun,S.N.,
1935, Blkt Divanı, Semih L. Bitik Basımevi, İstanbul Erguner, S., ,
1988, Kutb-ı Nâyî Osman Dede ve Tabt-ı TaUrât-ı Mûsiki, Yüksek Lisans Teri, Marmara O., Sosyal Bilimler Enstitü sü, İstanbul
Eraoyiu, H„
1989, Cem Sultan'ın Türkçe Divanı, T.D.K /ayını, Ankara Parmar, H.O., ■ ^
1929, A History of Arabian Music to the XIII. Century, Lu- zac, London
1937, The Turkish Instruments of Music in the Sevente- enth Century, The Civic Prese, Glasgow
1939, Studies in Oriental Mudcal Instruments, The Civic Press, Gtasgaw
198fla, Ud, İslam Ansiklopedisi, «13, Kültür ve Turizm Ba kanlığı Yayım, İstanbul
1986b, Zelzel, İslam Ansiklopedisi, c.13, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayını, İstanbul
1988c, Ziryab, İslam Ansiklopedisi, c.13, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayını, İstanbul
1986d, Abdulkadir tbn Gaybi’nin Müzik Aletleri Üzerinde GSrilfleri, çev. Dr. Ekrem Memiş, Türk Kültürü, Nisan, 1984
1987, Musiki, İslam Ansiklopedisi, c.8, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayını, İstanbul
Gfckyay, O.Ş.,
1978, Görgü ve Toplum Kural!an Özerinde Ziyafet Şefrala- n (Mevftidü’n-Nefftis ft Kavâidil-Megftlis), (Gelibolulu Mustafa Ali), c.l, Tercüman 10O1 Temel Eser, İstanbul Groud, D.J. (and C.V.Palisca)
1988, A History of Weater Music, W.W. Norton & Com- pany, New York
Grönbech, K ,
1992, Kuman Lehçesi SOziüğü Codez Cumnmcus’un Türk- V3 Sözlük Dizini, Çev. Prof.Dr. Kemal Aytaç, Kültür Ba kanlığı Yayım, Ankara
Helmhotz, H.,
1964, On the Sdnsationa of Tones, Dover Publications, New York
HindleyG., /
1990, The Larouss* Encyclopedia of Music, Yugoslavia Bitti, P.K.,
1989, Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi, c.l, çev. Prof.Dr. Sa lih Tuğ, Boğaziçi Yayınlan, İstanbul
ffling, R.,
1986, A Dictionary of Müsio, Ptnguin Books, Middlesox İsen, M. (C. Kurnaz),
1990, Şeyhi Divânı, Ankara-1990 Jenldns, J. and P R,01sen,
1976, Music and Musical Instruments İn the World of la lam, Londtın
Ka racan, T.,
1974, Nevt-zAde Atayî, Heft-HIn Mesnevi*!. Ankara
1991, Bosnalı Alaeddin Sâbit (Divan}, Sivas Kalender, R.,
1982, XV. Yüzyıl'da Musiki Kuramı (Nazariyatı) ve Zey- nül-Elhn fi ilm-i't-Telif vel-Evzân, Basılmamı* Doktora Tezi, Ank. On., İlahiyat Pak
KFMA (Koiıumi Pumio Memorial Archives),
1987, Catalog of The Musical Instrument Collection of The Koizumi Fumio Memorial Archives Faculty of Music, Tok yo Geijuteu Daigaku, Tokyo
Kocatürk. V., M.,
1947, Divan Şiiri Antolojisi, Varlık Yayınlan, Cemal Azmi Bazı mavi, İstanbul
Levend, AS,, •
1984, Divan Edebiyatı, Enderun KJtabevi, Istinbul Lewiı, B.,
1968, TİM Araba Id History, Hutchinson Unlverrity Lib- rary, London *
Lugal, N.,
1992, Şehname (Firdevsl), c.1, M.B.B. Yayınlan, İstanbul Malm, P.W„ . '
1967, Music Cultures of the Pasifle, the Near S ast, and Asla, Prentiot-Hall, New Jarsey
Mehdi, S.,
1972, La Musique Arabe, Alphonse Leduc Edition» Muıica-
tea, Paris Miqu#I, A ,
1991, lalam ve Medeniyeti (Doguftan Günüm (İm), c.l, Bir leşik Dağıtıra Kitabevi, Ankara
Nicholaon, RA.,
1985, A Literary Histoıy of the Araba, Cambridfe Univer- sity Press, Cambridse
Olgun, I., (t. Parmakstıoglu)
1980, Kutb-nâme (Firdevs-i Rumi), T.T.K. Baaunevi, Anka
ra >
ögel, B,,
1991, Türk Kültür Tarihine Girif, c.9, Kültür Bakanlığı Yayını, Ankara
Ocergin, M.K.,
1971, Evliya Çelebice Göre XV. Yüsyılda Osmanlı Ülke* sinde Çalgılar, Türk Folklor Ara® tırmalan, Yıl: 1971, Sa y ı ^
1986, Türk Musikisi Tarihi Geç Ortaça*. Klasik Türk Mu sikisinde E tft Dirileri, Mızrap, Sayı: 13, Mart, 1984 ösçami, S,,
1989, Hışır bin Abdullah ve KitAbttİ-Edvâr, Yüksek Lisana Teri, Marmara Ü., ilahiyat Fak,
Öztuna, Y,,
1990; Ud Maddesi, Büyük Türk Mûsikisi Ansiklopedisi, c.2, Kültür Bakanlığı Yayını, Ankara
Piçken, L.,
1975, Folk Musical Instruments o f Turkey, Oxford Univer- sity Press, London
Pratt, W.S.,
1968, The New Encyclopedia of Music and Musidans, Mac- millan, New York
Sachs, C>,
1963, Rhythn and Tempo, A Study in Muaic History, W.W.Nortoo Company Inc., New York
Seferdoglu, N,,'
1990, N ev i Divanı'nm Tahlili, Kültür Bakanlığı Yayını, Ankara
Shaw*n, A.,
1973, The Evolution of Eqyptian Music as Part of Arahic Music, Cairo
Shiloah.A,
J979, The theory of Music in Arabic Writin*s (c.900-1900), G Henle Verlag, Münih
Signell, K L.,
1986, Makam, Moda) Pracüee in Turkiah Art Music, New York, Da Capo Press
Staingass, F.,
1978, A Comprahensive Perrian-En^üıh Dictionary, Libra- ria du Liban, Brirut
Sunar, C.,
1972, talâmda Felsefe ve Pâribt, c.l. Aide. Ün., ilahiyat Fak. Yayınlan, Ankara
Tarlan, A.N.,
1945, Hayal! Bey Divanı, l.U.Bdebiyat Fakültesi Yayım, B Erenler Matbaası, İstanbul
1968, NecâU Bey Divanı, M.E.B. Basımevi, İstanbul
1966, Ahmed Paya Divanı, M.B.B. Basımevi, İstanbul
1967, Zati DİVanı, İstanbul Thompson O.,
1944, The Internationa] Cydopedia of Music and Musid- ans, New York
Tulüm, M.,
1977, Tursun Bey, Târlh-i Ebü'l-Feth, İstanbul Fetih Ce miyeti, İstanbul
Tura, Y „
1976, Kitâb-ı Ilmül-Mûaild 'alâ vechil-Hurûftt, (Kantemi* roğlu, İstanbul, Tura Yayınlan
Tura,Y., .
1988, Türk Musikisinin Meseleleri, İstanbul, Pan Turan, O.,
1993, Selçuklular Tarihi ve İslam Medneiyetf Boğaziçi Ya yınlan, İstanbul
Ufan, Z.K. (çev.)
1988, Mukaddime (ibn Haldun), c.2, M.E.G.S.B., Şark la lam Klasikleri:56, İstanbul
Usunçaryıh, I.H.,
1977, Osmanlılar Zamanında Saraylarda Musiki Hayatı, Belleten Sayı:161’den ayn basım, Türk Tarih Kurumu, An kara
Üstünakın, H.,
1994, Ud Hakkında Bir İnceleme, Lisans Teri, (asi Ün„ Gari B ft Fak., Ankara
Wehr, H., ,
1980, A Dictionary of Modem Written Arabic, Librarie du Liban, Beirut
Yekta, R.,
1916, Eski Türk Mûsikisine Dâir Târihi Tetebbıılar, Türk Saslan, Milli Tetebbular Mecmuası, Sayı:4-6, İstanbul (h.1391) ,
Yönetken, H.,
1987, Türk Musikisi Aletleri, Orkestra, Sayı: 167,20-86, İs tanbul
Yücebaş, H.,
1979, Bütün Cepheleriyle Yahya Kemal, Yelken Matbaası,
İstanbul ’
---- ---■
:Vş;
'
V
I
; -r' :İC; c r' ' ; ' '
ANA SÖZfr 2770» kişinev, Pu9kin Sokalı, 22 MOUDOVA * GÜNDEM- İÜ » £ *£ Yozgat * H AK VB ÖZGÜBLÜK-1504 Sofya, BULGARİSTAN Tsrigratsko şose Nu:
47-A 47-Ataya-1 * KELKİT Ç47-AYI- KelkitBelediyesi Basın Bürosu, K «U ^ ^ M t^ 47-A N E *
MÜCADELE- Marangozlar Çaışm Vakıf Dükkanian, SİİRT * Lise C « t
YOZGAT »YOZGAT- Yeni Çarçı Sitefci £ Blok Altı Nu: 3&-DLise Cad, YOZGAT