i
î
:
i
Yunan
h n k ü ^
ziyareti münasebetiyle:
Patrik ve Hükümdarlar
/'■'
1 Y a z a ili
■
■"%
I K atlarca» K AFLI j
'¿i
sıracîa iki fikir çarpışıyordh: Hakkın, ve her sınıf papasların Bir kısmı diyordu ki: vazifesi, imparatorun koyduğu pat ' ■' — Hükümet, kilise içinde de - rik adayını ya alkışlamak, yahut
ğildir, kilise hükümet içindedir, protesto etmekti; ruhanî meclisler, İmparatorun üstünde Allahtan baş- imparatorun emri olmaksızın top-
ka kuvvet yoktur. lanamazlardı; meclisin karan
im-Diğerlerinin iddiası şöyleydi: parator tarafından feshedilemezdi; — İmparator, kilisenin içinde-, fakat bu takdirde imparatorlar, dir, üstünde değildir. Dünyayı iki kendisine itaatli kimselerden mil* kuvvet idare eder: Papa kuvveti,1 — rekkep yeni bir; kral kuvveti. Bunlardan birincisi, i meclis kurarlar, !
kararı ona iptal | ettirirlerdi. Hıristiyanlık doğ duğu ve yayıl - mağa başladığı sırada, dünya - nın merkezinin «Roma» olduğu
kabul ediliyordu; çünkü Roma iro paratörluğu o devirde «Dünya» de mek olan Batı Avrupa ile Akde niz etrafına hâkimdi.
Hazreti İsa, peygamberlik vazi fesini Kudüste yaptığı halde, ni - çin Hıristiyanlığın da merkezi Ro ma olmuştu? Çünkü Roma İmpa ratorluğuna tâbi bütün milletler, ! «Roma» şehrinden emir almağa^
ı alışmışlardı, Hazreti İsanm vekili j İkincisine daima galiptir. Impara- «Roma» da oturduğu takdirde,* torların işlerinden dolayı Tanrıya
Hıristiyanların itaatleri daha ko -
j
hesap yermeğe mecbur olanlar, | Ostrogotlar, İ-lay sağlanacaktı; nitekim dört a-j Papaslardır. _ ...talyayı istilâ etti-sır sonra Romada imparator kal-i Kuru ve basit Lâtin kanunlariyj1 ]er; Papa derhal Doğu Roma im- mamıştı amma, imparatorluğun kâ le derin ve karışık Yunan felse - paratoru I. Jüstinyanos’la birleşti; nunları, eserleri vc hâtıraları kal- fesinin kaynaşmasına imkân yok - Bizans orduları İtalyayı istilâcılar misti, bunların tek mümessili dc tu. Hıristiyanlık bu iki çeşit tesir dan temizledi; Papa imparatora Papa olmuştu. i ahmda gelişti, iki zıd dünyaya ay- büsbütün tâbi oldu; İstanbul kili-, Gûya Hazreti İsanın arkadaş- j rıldı; bu yoldaki ilk belirtiler, be-; sesinin Roma kilisesine üstünlüğü-larından Sen Piyer, Romaya gel- 1 5,neı asrın ortalarında meydana nü ¡sbat için, İstanbul patriği Ö-mişti ve Hazreti İsa ona: çıktı, din adamlarından bir kıs- komenik Patrik, yâni genel patrik,— Sen, Piyer’sin, ben kilisemi mı, Hazreti İsadaki «İnsan» ve ünvanını aldı; bu hal, Papa I. Gre-işte bu piyer (taş) üzerine kura - «Tanrı» vasıflarının bir olduğunu! gUVar zamanına kadar sürdü, o
cağım! iddia ettiler; diğerleri ise, bu va zaman Roma üstün oldu ve Bi
-Demişti; Papa, Sen Piyer’in sıfların ayrı olduğu dâvasını öne; zanslılar dediler ki:
halefiydi,'onun gibi bütün H ıris- sürdüler. Bu mesele, 451 de İz-: — Kudüs, Hazreti İsanm şehri tiyanlara üstündü, kilise düsturla* n’k meclisinde konuşuldu, taraflar olduğundan, Kudüs patriği Roma rina göre aslâ hata işlemezdi. fikirlerini birbirlerine kabul ettire-1 patriğine üstündür; Kudüs aynı
za-mcd>ter. manda Bizans imparatorluğunun;
Uzun zaman Papa ile İskende-, bir parçasıdır; bu bakımdan im - riye, Antakya vc İstanbul kiliseleri; paratorıar Hıristiyan kilisesini id a birbirlerine üstünlük dâvası güttü re saiâhiyetine maliktirler, ler, bir aralık sahneye onlardan, İstanbulda kiliselerp dinî resim daha kuvvetli bir şahsiyet çıktı.| ¡er as!p astnamaj; dâvası belirin -_____ Bizans İmparatoru Jüstinyanos...
j
Ce, anlaşmazlıklar başladı, Papa' bakımdan hareketli, nüfuzlu ve R°;n1a İmparatorld ^ ıu ın nıerke - bunu fırsat bildi, Bizans împara - i kalabalıktı, bunların başlıcalariî ziııi Istanbula nakleden İmparator' torunun nüfuzundan kurtuldu; ni- Antakya ve İskenderiye kiliseleriy-Ş ‘ Kostantin, kendisini aynı "‘¡zamanda hayet Batıda Şarlman büyük bir di. Hıristiyanlığın en mühim meşe Hıristiyanlığın ruhanî reisi olarak hükümdar olunca, Papalar Bizansİçlerini görüşmek üzere toplanan tanıtmıştı; fakat ondan sonrakiler, İmparatorlariyle olan ilgilerini büs meclisler hep Doğu Roma İmpa- bu nüfuzu devam ettirememişler - bütün kestiler; Avrupada yeni bir ratorlarımn nüfuzları altında çalı- di. . ' j imparator tanımağa başladılar, sıyorlardı, İznik meclisindeki 318 Kostantin'iıı maksadı, kilise teş Halbuki Jüstinyanos, karısı Teo üyeden yalnız üç tanesi Batıdan- kilâtını elinde bulundurmak, ruha- doranın tesiriyle monofizitlerden
di. nî meclislerin müzakerelerinde re y 1 Ahtimosu İstanbul patriği yapınca,
Doğu Hıristiyanlığına Yunan leriyle hâkim olmak, İstanbul pat 0 zaman bu şehirde bulunan Pa-
i
düşüncesi, Batı Hıristiyanlığına Lâ rikini diğer patriklere ve Papaya; pa Agapct kabul etmemişti; bu*tin düşüncesi tesir ediyordu. Pa- üstün kılmak, sonra patriği keti nun üzerine Jüstinyanos:
pa, kanun yapan bir dindardı, dişine bağlıyarak bütün kiliseye ve — Kabul et, yoksa sürgün e- Şark piskoposları ise, felsefenin te- halka daha kolaylıkla hükmetmek derim!
Diyerek Papayı yola getirmiş ti; onun yerine geçen Silver, İs tanbul Patrikliğini kabul etmeyin ce, imparator tarafından sürülmüş ve sürgünde ölmüştü.
Doğu vc Batı kiliselerinin ayrıl masını hazırlayan sebeplerin en mühimlerinden biri de budur. Halbuki Sen Piyer’in Roma’y»
geldiği hakkında hiçbir tarihî de lil yoktu, iddialar rivayetlere da yanıyordu.
Doğrusu şudur ki, Hıristiyanlı - ğın ilk asırlarında Doğu kilisele ri Batı kiliselerine nisbetle her
riri »’tındaydılar. tı.
Doğu Roma İmparatorları İtal- Kanuna göre, piskoposları halk, yaya da hâkim oldukları zaman, papaslar ve imparator seçecekler- Papayı bir memur telâkki ediyor- di; halbuki hakikatte imparator tâ- ı
lardı; Papanın makamına oturabil- yin ediyordu; Papayı da piskopos j .fljfcsi, imparatorun müsaadesine jjjağ 1ar seçtiklerine göre, imparatorun | !*şdî. Hattâ Papanın yanında ırfı-i dilediğinden başkasının bu maka- : oarâtorun bir valisi bulunuyordu, ma gelmesine imkân yoktu.
Bizansta imparatorlarla patrik ler. çok zaman rekabet yarışı yapmışlardır; imparatorlar patrik - ' Ieri beğenmeyince, azlediyorlardı, ve bu makama gelecek kimseler de liyakat değil, itaat arıyorlardı. Arzularına uygun birini bulamaz larsa, patriklik makamını münhal ■ bırakıyorlardı. Bu takdirde halk,' ancak kargaşalık çıkarabiliyor, im-., parator da onları silâhla yatıştı-!, rıyordu.
Patriklerin başlıca silâhı, impa ratorun tac giyme törenini yap-. mak hakkının kendisine ait telâk- ' ki edilmesiydi; yeni imparatora:
-— Tac giydirmem!
Diye dayatırlar, dileklerini yap-î tırırlardı; zorbalıkla saltanatı ele j geçirenler, derhal itaat zorunda kalırlardı. Meşru bir şekilde im -; parator olanlar derlerdi ki:
— Tac giyme töreninden mak sat, imparatorluk tacının patrik ten alındığını göstermek değildir, j Bizans tahtına çıkanlar imparator j unvanını tac giymeden evvel ka -zanmış bulunurlar.
.
imparator zayıf olunca, patrik, patrik zayıf olunca imparator d i ğerinin emri altında bulunuyordu, imparatorlar sıkıştıkları zaman, patriklerin yardımlarına muhtaç oluyorlar, onlara yüz suyu dökü
yorlardı; meselâ Lâtinler İstanbn- lü zaptedip yerleştikleri zaman, Bi zans, imparatorluğu İznik’e nak - letmişti; İstanbulu kurtarmak için t uğraşan Mihail Paleólogos, Mani- ' şada sokakta patrik’in eşeğinin ( yularını tutup yürümüştü.
«Mukaddes kitap», türlü dillere } çevrilince, Hazreti İsanın ve arka- ¡ daşlarının sözlerini okumak için, yunanca bilmeğe ihtiyaç kalmadı; Ermenistan, Sırbistan, Bulgaristan t kiliseleri kuruldu.
Papalar daima Doğu fe Batı | kilisesini birleştirmek ve İstanbul , patrikliğini nüfuzları altına almak! istemişlerdir; 1452 senesinde İs-j tanbul tehlikeye girdiği zaman Pa- t pa, İstanbul patrikinin kendisine:: tâbi olması şartiyle, yardım .at$g meyi vaadetti; Kardinal İzidor’u j İstanbula gönderdi; güç durumda olan imparator Kostantin Draga- zes, iki kilisenin birleşme törenini yaptırdı; fakat başta Genadyos olduğu halde, halkın mühim kw- • mı, bunu iyi karşılamadılar:
— Biz, iğrenç ve zııilık Lâ - tinlerin’yardımına mülıta? "değiliz! Diye bağırdılar; hattâ bir mec liste, imparatordan sonra en n ü fuzlu adam olan Grandük Lükas Notaras:
— Şehir üzerinde Lâtin tiya -• rı (Papanın şapkası) hâkim ola - cağına, Türk sarığı hâkim olsun!
Diyordu.
» Fatih Sultan Mehmet, 1 Ha-, ziran 1453 te kendisini Hıristi yanların hâmisi ilân etti, o gün-j lirde ölmüş olan Patrikin yerine yenisinin seçilmesine başlandı vc' papaslar seçimde tamamiyle ser - best bırakıldılar.
."Genadyos denilen yeni Patrik Yorgi Holaryos, padişah ta ra fın dan mükemmel bir ziyafete ça ğırıldı, muhteşem bir törenle ka bul olundu.
Genç Türk hükümdarı ile yeni: patrik, uzun uzun ve dostça ko-! nuştular. Ziyafetten sonra Sultân* Fatih, ona çok değerli bir asa ve rerek:
-r- Patrik olunuz. Allah sizi' korusun! Her vakit dostluğumdan emin olabilirsiniz! Her hususta seleflerinizin haklarına ve imtiyaz: lanna sahip olunuz!
Dedi; sarayın avlusuna kadar uğurladı,; vezirlerine de onu pat-i .riklik binasına kadar götürmele -i
rîni emretti.
Patrik, padişahın en güzel af-} larından birine bindirildi; hemen' hemen bütün paşalar ve yüksek memurlar beraberinde olduğu hal ede, büyük bir alayla Havariyun
kilisesine gönderildi.
Sultan Mehmet, Ortodoks pat - rikine bir saray tahsis etti ve bir berat gönderdi; bunda şöyle deni liyordu: «Hiç kimse, patrik’e ta - hakküm etmesin, kim olursa ol- şun, hiç kimse kendisine ilişmesin;’ patrik ve maiyetinde bulunan bü yük rahipler her türlü umûmî hizmetlerden muaf olsunlar!»
Bazı patrikler, siyasete karış mışlar, Osmanlı devleti aleyhinde türlü entrikalara âlet olmuşlardır; bü yüzden iki patrik idam edil - mlşfir; birincisini idam eden IV. Mürad, İkincisini idam eden de Benderli Ali Paşadır; nitekim Os manlI tarihinde iki şeyhülislâm; da idam edilmiştir. .
Cumhuriyet devri, patrikhane nin açık veya gizli siyaset sahne si olmasına son vermiştir; İslâm djninin de siyasete âlet edilmesi1
yasaktır. - ' 1
İstanbula gelen hükümdarlar dan ve devlet adamlarından biri çokları, Patrikhaneyi ziyaret eder ler; şimdiye kadar bir Yunan kralının ziyareti vâki olmamıştı. , Türkiyeye tâbi Rum Ortodoks Patrikhanesinin ve Türk vatanda - şı olan sayın Patrik Athenago- ras’ın Türk Yunan dostluğunun mânevi tarafının gelişmesinde fav dalı olacağı umulabilir.
Kadlrcan KAFLI Taha Toros Arşivi