Heath W. Lowry, Osmanl~~ Döneminde Balkanlann ~ekillenmesi
1350-1550. Kuzey Yunanistan'~n Fethi, ~skân~~ ve Altyap~~ Geli~mesi, ~stanbul, 2008,
(T'ürkçesi: Ahmet Cemal), Bahçe~ehir Üniversitesi Yay~nlar~, (ISBN:
978-975-6437-82-7).
Özgün ad~~ The Shaping of the Ottoman Balkans 1350-1550 olan eser giri~le birlikte yedi bölüm ve sonuçtan olu~maktad~r. Giri~~ bölümünde (s.I-14) Lowry, Osmanl~~ Balkanlann~n ~ekillenmesini temelde tahrir defterleri ve mevcut mimari kalmulardan hareketle inceleyerek olu~turdu~unu belirtrnektedir. Bölgeyle ilgili 1431-1500 y~lan aras~nda dilzenlenmi~~ 57 tahrir defteri oldu~unu tespit eden yazar, bu defterlerden hareketle umar tahsisauyla ödüllendirilmi~~ 12500 idarecinin biyografisini derlemeyi ba~ard~~~n~~ ileri sürerek, idaredler ba~lam~nda "Yeniçerilerle ilgili bir literatür incelemesi yapmaktad~r. Kay~tlardan elde etti~i sonuçlara göre umar sahibi idarecilerin 1/3'inin H~ristiyan oldu~u sonucuna varm~~ur. Buradan hareketle Osmanl~'n~n erken dönemdeki geli~mesini ~slâmiyeti yaymay~~ ve din karde~li~ini hedefleyen bir çabadan ziyade "yay~lmac~~ konfede-rasyon" olarak yorumlamaktad~r. Ancak bu yorumunun Evrenos Gazi ve evlad~mn b~rakt~~~~ mimari miras~~ gördü~ü zaman de~i~ti~ini de bu bölümde itiraf etmektedir. Giri~~ bölümü, yazar~n ele ald~~~~ di~er bölümlerin birkaç paragrafhk özetleriyle bitirilmi~tir.
Birinci bölüm (5.15-64), "Hac~~ Evrenos'un Ayak ~zlerinde: 14. Yüzy~lda Bat~~ Trakya'nm Os-manl~lar Taraf~ndan Fethinin Yeni Bir Yorumu" ba~l~~~n' ta~~maktad~r. Bölüm önsözünde Evrenos Gazi'nin Fetret döneminde luhayla ald~~~~ topraklar~~ antla~malarla terk etmeye raz~~ olmayan bir yönetici-komutan portresi çizdi~i belirtilir. Evrenos'un arkada~~~ Hac~~ ilbey'in Edirne'nin 35 km. güneybat~s~nda, Dimetoka'n~n 10 km. kuzeydo~usunda in~a ettirdi~i ve günümüze ula~m~~~ durum-daki kulesi, tarihçilerin ve günümüz ara~urmaalarm~n tetkikleri de dikkate al~narak anlaulmaktad~r. Hac~~ ~lbey Kulesi, Bizans imparatoru VI. Kantakuzenos'un 1331'de yapt~rd~~~~ ve hazine dairesi olarak in~a edilen kuleye biti~ik olarak bina edilmi~tir. Bu kulenin bölgenin 1358'deki fethinden hemen sonra yap~lm~~~ olabilece~ini ileri süren yazar, Hac~~ ~lbey'in Kantakuzenos'un gösteri~li kule-sine biti~ik olarak bu kuleyi neden yapt~rd~~~n~~ taru~maz. Dimetoka'da Çelebi Mehmet Camisi, Oruç Pa~a Hamam~~ ve Oruç Pa~a Türbesinin günümüze ula~m~~~ üç önemli yap~~ oldu~u vurgulanarak caminin in~as~na I.Bayez~d döneminde ba~land~~~~ ve fetret devrinden sonra Çelebi Mehmet zama-n~nda (1413-1420) tamamland~~~~ belirtilir. Ah~ap kubbenin ve ta~~y~c~~ ayaklardaki yaz~lar~n 14. yüzy~ldan kald~~~~ belirtilirse de bu görü~~ yeterince kaynak ve n~alzemeyle desteklenmemi~tir. Oruç Pa~a'n~n 1398-99 tarihli hamam~~ bugün harap haldedir ve günümüze ula~amam~~~ bir medreseye gelir getirmesi için in~a edilmi~tir. Oruç Pa~a'n~n 1417 tarihli baldaken tarz~~ türbesi de kubbesi y~k~lm~~~ olarak ayaktad~r.
1357 y~l~nda fethedilen Ferecik'te Gazi Süleyman Pa~a Camisi (Panaghia Kosmosoteira Kilise-si) kiliseden dönü~türülmü~~ bir yap~d~r ve Hadidi gibi kimi 16. yüzy~l yazarlannca Rumeli'de hutbe okunmu~~ ilk eserdir. Günümüze harabe halinde ula~m~~~ bir su yolu ve oldukça zengin kaynak ve belgeyle tart~~~lm~~~ Musa Çelebi Camisi (bugün Ayios Nikolaos kilisesi) bölgede bilinen di~er Osmanl~~ eserleri olarak dikkati çekerler. Ferecik'in yak~n~ndaki Traianoupolus'teki han ve kapl~ca Evrenos Gazi'nin in~a ettirdi~i ve günümüze ula~m~~~ iki an~tur. Ayr~ca yine burada bulunan Nefes Sultan Tekkesi'nin Evrenos Gazi'nin himayesinde bölgeye ula~m~~~ dervi~lerce in~a edilmi~~ oldu~u sonucuna vanlmaktad~r. Bugün sadece minare harabelerinin kald~~~~ Makri/Miri ~çkale Camisi'nin Evliya Çelebi'nin anlat~mlanndan hareketle I. Bayez~d döneminden bir yap~~ oldu~u belirtilerek, Gümüldne'deki Evrenos Gazi Zaviye-~mareti, Narl~~ Köyü Köprüsü, Kereviz Köyde Kütük Baba Türbesi bölgedeki di~er erken Osmanl~~ yap~lan olarak tarihsel belgeler ~~~~~nda ele al~nm~~t~r. Yeni-ce Vardar'daki Evrenos Gazi Hamam~~ ve Türbesi de bu bölümde anlat~larak, Evrenos Gazi'nin bir ya~ma-çapul önderi olmaktan ziyade, bölgede sürekli ya~amay~~ amaç edinmi~~ ve bunlar için zaviye, hamam, han gibi yap~lar in~a ettirmi~~ ince zevkli, statejist ve belki Bekta~ili~e meyilli bir uçbeyi olarak tanunlanmasuun daha dogru olaca~~~ sonucuna var~lm~~t~r.
270
K~TAP TANITMA
~kinci bölüm "Yunan Topraklar~n~n ~skan~nda ~marederin ve Zaviyelerin Rolü, 1370-1670"
ba~l~kl~~ olup, bölgede 1370-1570 aras~nda in~a edildi~i belirlenen imarederin i~lendi~i bir haritayla ba~lamaktad~r (s.65-106). Bu bölüme Ömer Lütfü Barkan'~n kolonizatör Türk dervi~leriyle ilgili ünlü makalesiyle giri~~ yapan Lowry, kurulu~~ y~llar~~ Osmanhunm en önemli kurumlanndan biri olarak imarederi (a~evleri) görür ve Orhan, Murad ve Bayezid taraf~ndan en az sekiz imaret in~a ettirilmi~~ oldu~unu ileri sürer. Son y~llarda imareder üzerine ciddi ara~t~rmalar yapan Amy Singer'in bir makalesini hem Evliya Çelebi hem de E. Hakk~~ Ayverdtnin çal~~malar~n~~ iyi de~erlendi-rememi~~ bir tetkik olarak nitelendiren Lowry, bu iki kayna~~~ referans alarak Kuzey Yunanistan'~n 22
~ehir, köy ve kasabasmda 65 imaret oldu~unu tespit ederek listelemi~tir. Köyleriyle birlikte
Dimetoka'da sekiz imaret oldu~u, bunlardan ikisinin Evliya Çelebi taraf~ndan "çorba mutfa~~" ~ek-linde tammland~~~~ belirtilerek Singer'in burada sadece bir imaret kaydetti~i ileri sürülür. Benzer
~ekilde Kara Ilica, Gümülcine, Yeni Bazar, Doyran, Karasu Yenicesi, Kavala, Serez, Demirhisar,
Drama, Selanik, Vardar Yenicesi, Vodina, Karaferya, Filorina, Serfiçe, Yanya, Narda, Yeni~ehir, Ezdin, T~rhala, A~riboz, Alasonya ve Modon yerle~imlerindeki imaret say~lar~~ Singer'in makalesine göre kar~da~ur~lm~~t~r. Evrenos Gazi'nin ilk fethetti~i bölgelerden biri olan ~psala'da yer alan be~~ imaretten ilkini Evrenos'un in~a ettirmi~~ oldu~u ve 17. yüzy~lda Evliya taraf~ndan ziyaret edildi~i kaydedilmektedir. Yine Evrenos Gazi'nin Gümükine'deki konutunun zaman içinde bir imarete dönü~tü~ü, Evrenos'un okunan= ve bir torununun Kuzey Yunanistan'da 12 imaret yapt~rd~~ma dikkat çekilin Ayende ve ravendeye (gelip geçen yolcular) hizmet eden bu kurulu~larda, çevredeki fakirlere de (bunlar~n ço~u H~ristiyand~r) yiyecek sa~lanmas~~ yerli halk~n idareyle bütünle~mesini peki~tirmi~tir. Evrenos Gazi'nin Serez, Selanik, Vardar Yenicesi ve Vodina'da birer imaret kurdu~u, torunu Gazi Mehmet Sek'in Karaferya'da, o~lu Burak Sek'in de Yeni~ehir'de iki imaret in~a
ettirdi-~i çeettirdi-~itli kaynaklardan hareketle kaydedilmektedir. Özellikle dervi~ler, tüccarlar ve yoksullara
sa~la-d~klar~~ hizmetler bak~m~ndan Balkanlann Müslumanla~urilmas~nda en büyük kaduy~~ yapan zaviye-imarederin merkezi yönetim taraf~ndan kurulu~~ y~llar~nda te~vik edilmi~~ bir kurum oldu~una dikkat çekilir ve çe~itli tarihi ve günümüz kaynak~ndan hareketle 14-16. yüzy~l Kuzey ve Orta Yunanis-tan'da 267 zaviyenin ismi listelenir.
Kitabm üçüncü bölümü "Selanik'teki Yedi Kule Kalesi: ~ehir'in Fetihten Sonraki Tarihi Üze-rine Bize Anlatt~klar~" ba~hkl~d~r (s.107-138). Selanik'in ~stanbul'dan önce fethedilmi~~ en önemli
~ehirlerden biri oldu~u belirtilerek Yedi Kule Kalesinin giri~~ kap~s~~ üzerindeki kitabenin analizi
yap~lm~~t~r. Kitabenin, Selanik kalesinin fethinden sonra 12 Haziran 1431 y~hnda II. Murad taraf~n-dan Çavu~~ Be~'e in~a ettirilen kuleyi tarihledi~i belirtilerek, bu bak~mtaraf~n-dan kitabenin Osmanl~~ mimar-hk~nda auf kitabesi olarak ilk örne~i te~kil etti~i vurgulamr. Ayr~ca metin içinde kitabeli di~er 15. yüzy~l örnekleriyle kar~~la~t~rma yap~lm~~~ ve nihayet kulenin ba~l~~ oldu~u kalenin de ~ehrin ilk fethi (1390'lar) s~ras~nda in~a edilmi~~ olup olmayaca~~~ sorgulanm~~t~r. Bu sorgulama çe~itli kaynaklar üzerinden yap~lm~~, dendakronolojik ve arkeolojik herhangi bir bulgu üzerinden yola glulmad~~m-dan sonuçsuz kalm~~t~r.
"Osmanl~~ Mimari Miras~~ ve 14-15. Yüzy~llarda Siroz (Serres) ~ehrinde Ekonomi" ba~h~~~ kita-bm dördüncü bölümünü olu~turmaktad~r (s.139-208). Kitap içinde 70 sayfahk bir yer tutan bu bölümde yazar Osmanl~~ fatihlerinin ve yöneticilerinin Balkanlardaki kent hayat~n~~ ne ölçüde te~vik edip canland~rd~ldar~m sorgulayaca~~n~~ ve bunu mimari mirasla birlikte 1455 ve 1478 tarihli iki tahrir defterinden hareketle yapaca~~n~~ belirtmektedir. Lowry, Balkanlar üzerine önemli çal~~malar~~ bulunan Machiel Kiel'in yakla~~k 40 y~l önce Serezle ilgili yay~nlanm~~~ makalesinde, Osmanh döne-minden kalm~~~ üçü cami, biri hamam, di~eri bedesten olmak üzere be~~ yap~n~n ele al~nd~~~n~~ kayde-der ve kendisinin bu yap~lara de~i~ik türlerde 12 örnek daha ekledi~ini belirtir. Yazar~n ele al~p tart~~t~~~~ ilk mimari miras örne~i Serez'in fethinden birkaç y~l sonra in~a edilen Çandarh Çifte Ha-mamtrar. 2004 y~l~nda Çandarh Halil Pa~a Ha~namtn~n bir ayakkab~~ ma~azas~~ oldu~unu tespit eden yazar, dükkan sahibinin zaman içinde hamam= restorasyonunu yapunp bir çar~~~ olarak kullan-may~~ hedefledi~ini nakleder ve ayr~ca ~ehirde farkl~~ üç hamam kalmus~n~n oldu~unu bildirir. Bugün
~ehirde bulunan su kemerinin de 14. yüzy~ldan kalma bir eser oldu~u, 1478 tarihli tahrir defterinde
KITAP TANITMA
271
dilmi~~ olmas~ndan hareketle ileri sürülür. ~ehrin üçüncü en eski yap~s~~ olarak Candarl~~ Ibrahim Pa~a'n~n 1485-86 da yapt~rd~~~~ bedesten anlat~l~r. Zincirli Cami olarak bilinen ve asl~nda 15. yüzy~l sonlar~nda II. Bayezid'in k~z~~ Selçuk Hatun taraf~ndan yapt~r~ld~~~~ ileri sürülen eser, üzerinde çok tart~~~lmq bir yap~d~r. Kitabesi olmayan bu yap~~ hakk~nda, vakfiye gibi çe~itli tarihsel belgelerin yan~~ s~ra dendakronolojik bir rapordan da referanslar verilerek, eserin 1492 y~l~nda in~a edilmi~~ oldu~u sonucuna var~lm~~t~r. A~ac~n kesildi~i tarihten çok daha sonra yap~da kullan~lm~~~ olabilece~i dikkate al~nd~~~nda, dendakronolojik yöntemlerin her zaman sa~hld~~ sonuçlar verece~ine ~üpheyle bakdabi-lir. Yine de caminin güneyinde yap~lan kaz~~ sonucunda ortaya ç~kan temellerin Selçuk Sultan'm vakfiyesinde belirtilen medreseye i~aret etti~inden hareketle eserin banisi olarak Selçuk Sultan ve in~a tarihi olarak 1492 y~l~~ kabul edilmi~tir. Yazar~n ele ald~~~~ bir ba~ka eser Gedik Ahmet Pa~a'n~n o~lu ve Selçuk Sultan'm e~i Mehmet Bey'in yapt~rd~~~~ cami (1492) ve mesire alamd~r. Mimari miras ba~lam~nda ele al~n~p tart~~~lan son eser ise 15. yüzy~lda in~a edilip 1519'da geni~letilen Mustafa Be~~ Camisi'dir.Serez'in 1478 tarihli tahrir defterindeki bilgiler Trabzon ve Selanik'in kaynlanyla kar~~la~t~-r~lm~~, defterdeki baz~~ ki~ilerin co~rafi ve etnik kökenleriyle tammland~klar~~ belirtilmi~~ ancak bunlar içinde H~ristiyan bulunmad~~~~ vurgulannu~ur. ~ehirdeki 881 vergi mükellefinin 672'sinin meslek unvamyla belirdlmesini sapma bulan yazar, bunun ~ehre bir göç dalgas~yla (muhtemelen 1455'deki veba salg~n~ndan sonra) gelmi~~ olmalar~ndan kaynaklanmq olmas~yla apilanabilece~ini ileri sürer. ~ehirde bir darphane bulundu~u hem burada darb edilmi~~ birkaç alt~n ve gümü~~ sikke foto~rafiyla hem de tarihi belgelerle ispat edilmi~tir. Tahrir defterinde kay~tl~~ 25 mahalleden 22'sinin bir cami veya mescit ad~~ ta~~maktan ziyade ki~i ad~yla andmas~~ da çarp~c~~ bulunan sonuçlardand~r. Baz~~ ma-hallelerin belirli bir meslek ad~yla tammlanmas~~ ve H~ristiyanlardan üçte birinin Müslüman ad~m ta~~yan mahallede oturuyor olmas~~ da ilginç bulunan kapdardand~r. Sicilden ç~kan dini alt yap~ya yönelik sonuçlar ise 2975 Müslüman içinde 25 imam, 1666 H~ristiyan içinde 15 rahip veya ke~i~~ oldu~udur. Dini ve sosyal yap~larla ilgili olarak 1478 tarihli tahrir defterinden ~ehirde 43 zaviye ve 8 imaret oldu~u belirtilinektedir. Yine defterden ö~renildi~ine göre, Müslitmanlardan 92, H~ristiyan-lardan 41 ki~i tekstil, 70 Müslüman ve 19 H~ristiyarun da deri sektörlerinde meslek sahibi oldu~u ve bedestendeki 70 i~yeri sahibinden 26's~n~n Müslüman tacirler oldu~udur. ilginç olan bir ba~ka kay~t ~ehirdeki 16 kasabm tamam~n~n H~ristiyan olmas~d~r. Osmanl~~ fetihlerinin Balkan ~ehirlerinin eko-nomisini geriletti~ini ileri sürenlerin Serez örne~ini yeniden incelemelerini tavsiye eden yazar, ~ehrin iki temel iktisadi sektörünün tekstil ve deri sanayi oldu~unu ifade eder.
Kitap içinde k~sa tutulmu~~ bölümlerden (8.209-226) biri, be~inci bölüm olup "Osmanl~~ Dönemi Zihne'sinin ~zlerinde: Kuzey Yunanistan'~n Tarihi ~çin Kaynaklar Olarak Arkeoloji, Tahrir Defterle-ri ve Seyyahlarm Anlatt~klar~" ba~hkhd~r. Drama ile Serez aras~nda bir kasaba olan ve bugün terkedilmi~~ durumdaki Zihne'nin 15. ve 16. yüzy~l sicillerinde Vilayet-i Rum'un bir parças~~ oldu~u belirtilerek bölgenin 1374 y~l~nda Evrenos Gazi taraf~ndan fethedildi~i ve fetih öncesi tarihinin karanl~k oldu~una dikkat çeldlir. Lowry, Osmanl~~ dönemi Kuzey Yunanistan'~n di~er kasaba ve ~ehirlerinde yapt~~~~ gibi buray~~ da 1455, 1478 ve 1530 tarihli tahrir kay~tlar~~ ve arkeolojik kal~nt~lar-dan hareketle inceler. 1455 y~l~~ kaptlarma göre ahalisinin % 94'ü H~ristiyan olan Zihne'de 160'1 Müslüman toplam 2567 ki~i ya~amaktad~r. Müslümanlar~n ba~~nda Yunus ad~nda bir imam bulun-makta ve 32 hane reisinden 7'si tekstil sektöründe meslek sahibi olarak kaydedilmi~tir. Kay~tlarda geçen bir kiremit fabrikas~ndan dolay~~ ~ehir ekonomisinin di~er önemli sektörünün seramik endüst-risi oldu~una dikkat çekilir. Hnistiyanlardan 395 hane reisi içinde 20'sinin rahip oldu~u ifade edile-rek, bu say~n~n 543 hanelik bir H~ristiyan nüfus için al~~~lmad~k bir rakam oldu~u belirtihnekte ve bunun Prodromos Manasurma mensup rahiplerin de Zihne sakini olarak kaydedilmi~~ olmas~yla aç~klanabilece~i vurgulamr.
1478 tarihli sicile göre Müslüman nüfus yine 160 iken H~ristiyan nüfusun 119 ki~i eksilmi~~ ol-du~u belirtilir. Hem 1455 hem de 1478 tahririnde H~ristiyanlarm hiçbiri bir meslek veya zenaat unvaruyla kaydedilmemi~tir. Kasaban~n 1530'da ise, toplam 43 hane Müslüman 489 hane Huistiyandan te~elddil etti~i, bir cami, iki mescit, bir hamam ve ayr~ca 45 ke~i~li iki manast~ra sahip
272 K~TAP TANITMA
oldu~u kaydedilmi~tir. Evliya Çelebi'nin notlanyla zenginle~tirilen bölüm, bugün tamamen terkedilmi~~ olan bu kasabada cami (1490'lar), hamam, han, sarn~ç, kale ve 17. yüzy~lda Evliya Çele-bi'nin methetti~i çömleklerden kal~nt~lar~n resimleriyle tamamlanm~~t~r.
Alt~nc~~ bölüm "~brahim Pa~a ve Osmanl~~ Dönemi Kavala'n~n Olu~mas~, 1478-1667" ba~l~~~n' ta~~maktad~r (s.227-242). 1387 y~l~nda Osmanl~~ topraklar~na kat~lm~~~ olan Kavala'n~n 1478 tahririnde 407'si H~ristiyan, 60'1 Müslüman toplam 467 nüfuslu küçük bir köy gibi göründü~ü ve 1519 y~l~nda da bu görüntünün de~i~medi~i kaydedilir. Piri Reis'in Kitab-~~ Bahriye'sine göre, Kavala'n~n Bizans dönemi müstahkem mevkilerinin yerine Yavuz Sultan Selim (1512-1520) döneminde kale in~a edilmi~tir. 1530 y~l~~ tahrir kay~tlar~nda bu kaleden, içinde bir dizdar, bir imam, bir kethüda ve be~~ topçuyla 34 muhaf~z bulunan bir ikamet birimi olarak bahsedilmi~tir. Kavala'n~n bir köyden ~ehir kimli~ine bürünmesi Kanunrnin veziri ~brahim Pa~a'n~n buraya in~a ettirdi~i avlulu büyük bir kervansaray, bedesten, cami, imaret, medrese, mektep, tekke, hamam, sebil ve su kemerinden olu~an külliye sayesinde olmu~tur. 1530'da 445 olan nüfus, 1569'da 1280'e ç~km~~t~r. ~ehir nüfusu içinde 30 hanelik bir Yahudi toplumunun yer almas~~ geçmi~~ y~llara göre çarp~c~~ bir de~i~iklik olarak gözlenir. 17. yüzy~l~n ikinci yar~s~nda Evliya Çelebi'ye göre nüfus 1000 hane (5000 ki~i) olarak kay-dedilmi~tir. Sonuç olarak Kanunrnin veziri ~brahim Pa~a'y~~ modern Kavala'n~n banisi olarak zik-retmenin yanl~~~ olmayaca~~~ vurgulan~r.
Kitaptaki son bölüm "Osmanl~~ Hamam Kültürü veya Makedonya'da 15. Yüzy~la Ait ve Az Bi-linen ~ki Osmanl~~ Kapl~cas~" ba~l~kl~~ olup Langadas ve Be~ik Gölü k~y~s~nda kalm~~~ baz~~ Osmanl~~ kapl~cas~n~n harabeleri hakk~nda Mehmet A~~k (1586), Evliya Çelebi (1667), ~nciciyan (1790) gibi bürokrat ve seyyahlar~n notlanyla zenginle~tirilmi~~ anlat~m~~ içermektedir (s.234-256).
Eser bir sonuç bölümü ve ona eklenmi~~ bibliyografya ile tamamlanm~~t~r.