BEHÇET
ÇAĞLAR
Necati M UTLU
KEMAL *
/
~ T 7 *>/£,•)
«ÇAĞLAR HATİPLİĞİ İLE K E N D İS İN İ YURDUNAADAM IŞ B İR K İM S E Y D İ. TOPLULUKLARDA, ÖR
GÜTLERDE, M EYDANLARDA K O N U ŞM A K , O ’N U N
İÇ İN SA N K İ B İR GÖ REV D İ. H İÇ B İR Ç A Ğ R IY I GERİ Ç E V İR M E Z ; B İR İLKOKULDA YA DA Y Ü K S E K O- KULDA KO N U ŞM A YA S E V E S E V E G İD E R D İ. B İR GÜN İP E R SİN D E İSTANBU L’UN B İR UCUNDAN Ö T E K İ UCUNA KOŞUP KO N U ŞM A K D E Ğ İL , B İR K E N T T E N B İR BAŞKA K E N T E GİDİP G E LM E K B İLE O ’NU YORM AZDI.»
IS ' W ? " ‘ •e . ' î*'. i * " i V V', \
••.-i
m
. . İm.»
" - i ' * - **" ' ' • ' i . i. ■ Türk Dil K urum u’nuııtanıtm a yayınları arasın da çıkan, ünlü şair Behçet K em al üzerine Enver N a ci Gökşen’nin bu in cele m esi, özellikle Behçet K e
m al’in sanatı hakkında
bilgi edinm ek isteyenler için iyi bir kaynak olduğu kanısındayız. N itekim , in celemeci bunu sunuş ya. zısında da belirtm ektedir:
«Bu kitapta, Behçet Kemal Çağlar’ı bütün yanlarıyla, toplu ca tanıtmaya çalıştık. O'nun bi rinci ölüm yıldönümü dolayısıy la düzenlediğimiz bu kitap, ya rım yüzyıla yakın bir süre yaz mış ve söylemiş olan Çağlar için elbette yeterli değildir. Çağlar’- m, edebiyat ve edebiyat tarihi mizdeki yerini giderek alacağına, kendisi üzerine daha derin ince lemelerin yapılacağına kuşku muz yok.»
Kitapta, Ord. Prof. Sadi Ir m akta bir yazısı, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın bir şiiri bir önde- yiş yerine geçmektedir. Yazar, Çağlar’ı kimliği ve kişiliği - ede bî kişiliği - şiirlerindeki biçim düzeni, Atatürkçülüğü ve dev rimciliği, gibi bölümlerle incele mektedir. Ayrıca Behçet Kemal’ in edebî şahsiyeti kadar önemli
olan ve onun kişiliğinin gerçek
ten büyük bir parçası olan hatip liği üzerinde de durulmakta, şöy
le denilmektedir: «Hatipliği ile de kendisini yurduna adamış bir
kimseydi. Topluluklarda, örgü t
lerde, meydanlarda konuşmak,
O ’nun İçin sanki bir görevdi. Hiç bir çağınyı geri çevirmez; bir
ilkokulda ya da yüksek okulda konuşmaya seve seve giderdi. B ir gün içinde İstanbul’un bir
ucundan öteki ucuna koşup ko
nuşmak değil, bir kentten bir
başka kente gidip gelmek bile
O ’nu yormazdı.»
K ur’an-ı K erim ’den İlhamlar adlı bölümde, Çağlarta bu alan daki çalışmalan da sözkonusu edilmekte, kimi örnekler de ve rilmektedir. Fatih Suresi başlık lı şiiri, özellikle dilin yalınlığı, arıklığı yönünden bize de çok ilginç geldi:
FA TİH SU R E St Hamil, evrenler sahibi yüce Al
lah içindir; Allah ki acıyandır, koruyandır,
sevendir; Günü gelince, ancak
Odur hesap soracak...
Tek sana tapan, senden medet umanlarız biz;
Sapıtmışlar yoluna düşmekten
koru bizi. Doğru yoldan ayırma bizi, aman
Rabbimiz!
1
... —Ord. Prof. Sadi Irmak da amş yazısında Behçet Kemal’in Türk- çemize olan bağlılığı, onu kul lanmaktaki ustalığı üzerine şun ları söylemektedir: «Behçet, Türkçeyi en iyi duymuş ve yaşa mış olanlardan birisidir ve dili mizi en çok sevmiş olanların da başında gelen bir insandır. O, halka çok yaklaşan ve halkı tam olarak yansıtan bir dil kullandı. Bu sayede, halkımızın içinde ye tişmiş dil dehalarını eserlerinde yaşattı ve diriltti. O kadar ki, rahmetli Behçet, Türk’ü tarif e- derken: Yunus Emre +
Dadal-oğlu + Karacaoğlan + KörDadal-oğlu derdi. Dilde ve şiirde ülküsü o- lanlara yaklaşmıştı. Aslında da Türk’ü ve Türkçe’yi sevmek, bu dört dahiyi sevmek demek değil midir?»
İncelemeci ayrıca Behçet Ke mal’in eserinden örnekler alarak kitabım daha da zenginleştirmiş- tir. Behçet Kemal’i seven bütün okurların bu kitabı da sevecek lerini umuyoruz.
(1) Behçet Kem al Çağlar/Enver Naci Gökşe, Türk Dil Kuru m u Yayınlan.