• Sonuç bulunamadı

Celadetli büyük elçi...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Celadetli büyük elçi..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

19 Ocak 1954

1

bu

g

üm

]

Celâdetli ^

Büyük

Eîçi...

S

ultan Aziz devrinde Osmanlı saltanatının ve devlet adam­ larının ihtişamı bütün parlaklığile devanı ediyordu: fakat bu ihtişam herkesin servetine değil rütbesi­ ne göreydi; Tanzimat fermanından sonra muteber şahisların rütbele­ ri, bu rütbelere mahsus unvanlar dikkatle tesbit olunmuştu.

O sırada buharlı tekneler he­ nüz çoğalnıamıştı; alışkanlığa da bağlılık yüzünden padişah Boğaz- içinde gezerken veya bir yerden bir yere giderken küçük bir kadir gava benzeyen yaldızlı ve köşklü saltanat kayığına biniyordu.

Osmanlı saltanatının gerileme devri olduğu için bazı büyük dev­ letlerin elçilerinin şımarıklık ettik leri nâdir değildi. Sultan Aziz za­ manında da bir Fransız elçisi var dı ki, padişahın kayığına benze­ yen bir kayık yaptırmış, Boğazi- çinde ve Marmara denizinde caka satıyordu. Uzaktan kayığı gören­ ler padişahın geçtiğini sanarak al kışlıyorlar, -padişahını çok yaşa!» diye bağırıyorlardı: zırhlılardan ; selâm topları atıldığı da oluyor-

i

du.

Bu yanlışlıklar gerek Osmanlı , devlet adamları, gerek halk tara­ fından iyi karşılanmıyordu: hükü­ met elçiden kayığı değiştirmesini | nezaketle rica ettiği halde bir ne­ tice alınamamıştı; siyasi bir badi şeye meydan vermek istenmediği için sert davranılmıyordu.

1860 senesinde Ahmet Vefik Efendi (daha sonra paşa oldu) Türkiyenin Paris büyük elçiliğine ! tâyin olundu ve vazifesi başına

! gitti.

O zaman Fransada imparator Üçüncü Napolyon saltanat sürü­ yordu; beyaz ve muhteşem bir arabası vardı, bir yere giderken I hep ona biniyordu; başkalarının beyaz arabaya binmeleri yasak e*

i

dildiğinden imparatorun geldiği ve geçtiği derhal anlaşılıyor, al­ kışlanıyor ve:

— Yaşasın imparator! j Sesleri göklere yükseliyordu.

Ahmet Vefik Paşa da impara­ torun arabasına benzeyen bir ara ba yaptırdı; beyaza boyattı ve şe birde dolaşmağa başladı. Onun a- rabasım gören askerler «impara­ tor geçiyor!» diye seiâm duruyor lardı ve halk:

— Yaşasın imparator! Diye alkışlıyordu. Bir gün im­ paratorun hasta olduğunu, başka

I bir gün de beyaz araba ile seyaha

i te çıktığını gazeteler yazdığı hal j de Pariste başka bir beyaz araba- j nın görülmesi dikkati çekti, tah­ kik edilince işin içyüzü anlaşıldı.

Fransa kabinesi toplandı, meşe leyi inceledi, neticede Türkiye Bü­ yükelçisinden, arabasını başka ren ge boyatmasının rica edilmesi ka­ rarlaştı.

Ahmet Vefik Efendi kendisine gelen hükümet mümessiline dedi ki:

— Size hak veriyorum, fakat sebep olan İstanbuldaki Büyükel- çinizdir!

— Anlıyanıadım, efendim! — İstanbuldaki büyükelçiniz pa dişabımızm saltanat kayığına ben zeyen bir kayık yaptırmıştır; onun la dolaşıyor ve balkımız tarafın­ dan padişah sanılarak alkışlanıyor. Elçiniz kayığını değiştirirse ben de arabamı değiştiririm. Değiştirmez se beni mazur görmeniz icabeder.

Fransa hükümeti kendi elçisine gereken emri verdi, Ahmet Vefik Efendi de arabasını siyaha boyat- < t,‘

Bugün devletimizi yabancı meni leketlerde temsil eden ve oralara gidip gelen vatandaşlarımız tara­ fından sık sık şikâyet edilen dip­ lomatlarımız arasında acaba böy le celâdet sahibi kaç kişi var?

Kadircan K A FL I

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bölgedeki mermer ocaklarının da dahil olduğu imparator mülklerini bu merkezlerden idare eden Phrygia procu- rator’ları imparator arazileriyle ilgili çıkan

Schrag, başlangıçtaki Mars atmos- ferinde SO 2 ’nin büyük bir bölümünün havadaki su damlacıklarıyla birleştiğini ve tıpkı Dünya’da olduğu gibi tuza dö- nüşmek

İnsülin direnci PKOS tanısı konulan kadınlarda anovülasyon ve hipe- randrojenemiyi şiddetlendirdiği için metformin gibi insülin duyarlılığını arttıran ilaçlar

O halde terazinin bir kefesine 3 elma koyarsak diğer kefesine kaç kayısı koymalıyız ki terazi dengede olsun?. CEVAP

-Unutmayın çocuklar büyüklerin sizlere verdikleri nasihatler sizin iyiliğiniz içindir. Büyüklerin sözünden sakın ola çıkmayın.. CÜMLELERİ UYGUN KELİMELERLE

Kendisinin tabiat­ tan veya «fikirden» yaptığı karakalem resim­ leri taşbaskısıyla küçük küçük albümler ha­ linde yayınlayarak öğrencilerin bunları kopye

Araştırma öğretmen adaylarının kendilerini yetiştiren öğretim elemanları hakkındaki görüşlerini çağdaş, iyi ve başarılı öğretmen kavramları çerçevesinde toplamayı

Kendi­ sini, bütün varlığı kuşatan İlahî sistemin âciz bir sözcüsü gibi gören Necip Fazıl, fikri “ zaman ve mekân kayıtlarının üs­.. tüne doğru