• Sonuç bulunamadı

Osmanlı hanedanı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Osmanlı hanedanı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BURHAN

FELEK

OSMANLI HANEDANI

U

MUMÎ Af Kanunu Meclislerde müzakere edilir­ ken verilen bir takrir i'e Osmanlı Hanedanının. Türkiye’ye girmesi yasaklanmış olan erkek ev­ lâdının affedilmesi teklif ve bu teklif Millet Meclisin­ de kabul edilmişti. Aslına bakarsanız Osmanlı Hane­ danının padişahlık ve hilâfet kaldırıldıktan sonra hiç olmazsa bir müddet Cumhuriyet Türkiye’sinde otur­ maları mümkün değildi. Mustafa Kemal bunu en İn­ sanî şekilde halletti. Şahsî servetlerine dahi el sürme­ di. Sadece dışan çıkarttı. Rus Çarlarının 1917 ihtilâ­ lindeki kanlı âkıbeti karşısında İstiklâl Harbi kahra­ manı ve genç Türkiye Devletinin kurtarıcı ve kurucu­ su Mustafa Kemal'in hanedâna karşı takındığı tavır son derece medenî ,İnsanî ve âlicenahâne idi. Zama­ nın ihtilâl edebiyatı bir tarafa bırakılırsa Cumhuriyet Türkiye’si Osmanlı Hanedanına memleketten çıkar­ maktan başka bir «işlem » tatbik etmemiş, cumhuri­ yetten birkaç sene sonra da kız evlâdın ve damatların dönmesine müsaade etmiştir. Erkekler, herhangi bir «Restorasyon = Padişahlığın iadesi» ihtima'ine mebni müsaade dışı tutulmuştu.

Doğrusunu söylemek lâzım gelirse hanedânın da bu yolda hiçbir hareketi olmadı. Hattâ dışarıda tanış­ mak fırsatını bulduğumuz prenslerin içinde pek ateş­ li Mustafa Kemalcilerin bulunduğunu da görmüşüz­ dür. Erkeklere gelince; bu işin acısını Altıncı Mehmet He Abdülmecid Efendi pek çekmediler. Çünkü cum­ huriyetten sonra uzun zaman sürgünde yaşayamadı- lar. Yalnız Abdülmecid Efendi kızı Dürrüşehvar Sul­ tanın kayınpederi Haydarâbâd Nizamı’nın yardımıyla bir müddet yaşadı. Vefatında cenazesini Türkiye’ye getirmek istedilerse de hükümet müsaade etmedi. Lâ­ kin en büyük ıztırabı hanedânın en masum ve şüp­ hesiz Mustafa Kemal’e en bağlısı Faruk Efendi çekti. Bilindiği gibi Anadolu harekâtında gencecik bir şeh zade olarak Anadolu’ya geçmek istemiş, fakat hane­ dandan oluşu sebebiyle reddedilmişti. Kendisi uzun zaman Mısır’da kaldı ve bir Fransız pasaportuyla ora­ da yaşadı. Ailesinin mahdut geliri ve yardımı tükenin­ ce Mısır hükümetinin âtıfetine el açmak zorunda kal­ dı. Bu ağır bir durumdu. Bütün istediği;

— Şu yabancı pasaportla ölmeyeyim. Memleketi­ min toprağına gömüleyim den ibaretti. Olmadı.

Doğruyu söylemek lâzım gelirse, Türkler Osmanlı Hanedanına daima hürmet etmişlerdir. Çünkü Orta Asya’dan gelip devleti kuranlar bir avuç Türk ve baş­ larındaki «Bfcy» idi. Devleti beraber büyüttüler. Hilâ­ fet falan sonraki işler... Ve İmparatorluğun (câzibe = ) çekme kuvvetinin getirdiği hamulelerdi

İ;ŞŞ

ü

n

ssv:

Şimdi geri kalan beş on kişi çok defa Osmanlı Hanedanından olduklarını belli etmeden yâdellerde alelâde bir yabancı uyruklu olarak yaşamaktadırlar. Bence bunların umumi af kapsamına alınması, huku­ kî bakımdan belki isabetli değildi. Hattâ bunu hane­ danın kız evlâdından birisi de söyledi. Çünkü af bir ceza kanunlarına göre verilmiş cezaların affı idi. Ha­ nedanın dışarıya çıkarılması bir siyasî ve rejimsel ta­ sarruf idi. Belki de bunu görerek. Senato, Osmanlı hanedanının erkeklerini af kapsamının dışında bırak­ tı. Ama başka bir takrirle onların memlekete dönme­ lerini imkân dahiline sokacak -bir teşebbüste bulun­ madı. Bilmem doğru mu yaptı?

Osmanlı İmparatorluğu (lüzumsuz, 1 mânâsız bir harbe girdi. Mağlûp, perişan oldu. Bütü bu işlerde­ ki mesuliyet padişaha mı ait idi? Birinci Cihan Har­ binde Sultan R.-şad in ne suçu vardı? İmparatorluk bu harb sonunda yıkıldı. Padişahlık kaldırıldı ve pek tabiî olarak hanedân en hafif bir muamele olan mem­ leketten çıkarılmakla yetinildi. Ama memleketi harbe sokanlar bırakıp kaçtılar. Şimdi onlar birer evliya gi­ bi muamele görüyorlar. Bilmem kararlarımızdaki te­ zadı anlatabiliyor muyum? Ama bunu da tabii bulmak lâzım. Cumhuriyet devrinde padişahlık suç olunca, hanedân lehine hiçbir mülâhaza akla getirilemez. Ama Osmanlı hükümdarlarım her gün türlü hâtıralariyle tarih kitaplarımızda ve birçok yıldönümlerinde takdir ve tebcil ederken onlann 52 .»enedir sesi sedası çık­ mamış ve biraz da zaman icabı olarak sürülmüş beş on erkek vârisini memlekete bırakmakta ne mahzur görüldü? Bunu anlayamadık...

Atatürk’ten ve onun büyüklüğünden ibret almak varken hâlâ:

— Onlar Türkçe bile bilmiyorlar! diye kendi ka varımızla düşürdüğümüz zor durumu affın lüzumsuz­ luğuna delil göstermeyi de pek tadamadık.

Bir Arapça söz vardır:

E l’afvu inde Kirâmtin nâsi makbulün «A f» K i rami nâsi nezdinde, yâni kerim kimseler nezdinde makbuldür.

Taha Toros Arşivi | !|||l I!

Referanslar

Benzer Belgeler

Osmanlı İmparatorluğu’nda modernleşme dönemi aydınlarından biri olan Orhan Vahan da söz konusu dönemde hukuk alnında çok sayıda eser kaleme almış önemli bir

Bizler zaman şeridinin, bir ucu yüzyıllar öncesinin derinliklerinde yi­ tip giden ince yollarında gezinirken, ışık gölge oyunlarıyla bezenmiş görsel imajlar birer iki­ şer

sınıfta öğrenim görmekte olan öğrencilerin matematik dersine yönelik motivasyonu, matematik kaygısı ve matematik başarısı arasındaki ilişkinin öğrencinin cinsiyeti,

“İlk Osmanlı Parlamentosu ve Osmanlı Milletlerinin Temsili”, Osmanlı İmparatorluğunda İktisadi ve Sosyal Değişim (İlber Ortaylı’nın Makaleleri), Ankara,

Murat (1362- 1389) dönemlerinde Osmanlı padişahları, yönetici-padişah veya mutlak hükümdar değil, daha çok merkezî örgütlenmeyi ve askerî gücü elinde bulunduran

İntihar Vak’alarının ‘Hikâyesi’: Müntehirin Mahremiyeti-nin Sınırları Bir  intihar  hikâyesini  resmî  evrak  ya  da  gazeteden  okurken   ma

Anahtar kelimeler: Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti, para, banka, yabancı sermaye, Osmanlı Bankası, Ottoman Bank, borçlanma.. The aim of this paper is to investigate

Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti Tarih III: Yeni ve Yakın Zamanlarda Osmanlı-Türk Tarihi (1931: 43) kitabında yer alan bu ifadeler doğrultusunda Osmanlı ile ilgili olarak