• Sonuç bulunamadı

Dentin Bonding Ajanlar Ve Simantasyon

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dentin Bonding Ajanlar Ve Simantasyon"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 4, Sayı 2, 2001

DENTİN BONDİNG AJANLAR VE SİMANTASYON

Dr. Dt. A. Nilgün ÖZTÜRK* Doç Dr. Filiz AYKENT*

ÖZET

Minedeki gibi, dentinde güçlü bir bağlantı sağlamak zor-dur. Bu nedenle dentin bonding sistemleri alanında önemli ge-lişmeler gerçekleşmektedir. Bu derleme makalesinde, dentin bonding sistemler 5 grup altında sınıflandırılmıştır.

Seramik restorasyonların simantasyonunda dentin bon-ding sistemlerinin rezin simanlarla birlikte kullanımı, dentine bağlanmanın artmasına neden olacaktır. Dentine olan güçlü bağlantı, restorasyonların uzun dönem klinik başarısının art-masıyla sonuçlanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Dentin bonding ajanlar, simantas-yon.

SUMMARY

It is ditficult to bond to dentin as good as enamel. So sig-nificat progress has been made in the area of dentin bonding systems. in this review, dentin bonding systems nere classifi-ed into five groups.

Use of dentin bonding systems with combination resin ce-ments in cementation of ceramic resforations will increase to bond to dentin. Strong adhesion to dentin will increase in clini-cal longevity of ceramic restorations.

Key Words: Dentin bonding agents, cementation.

GİRİŞ

Günümüzde estetiğe verilen önemin gittikçe artması nedeniyle hasta ve hekimin beklentilerine yanıt verebilmek için, restoratif dişhekimliğinde yo-ğun bilimsel çalışmalar devam etmektedir. Son 60 yıl içerisinde teknik ve materyallerdeki gelişmeler daha mükemmel restorasyonların yapımını sağla-mıştır. Ancak ideal restoratif materyal arayışları halen sürmektedir.1,2 Kullanılan klasik amalgam veya döküm restorasyonların yerini kompozit veya seramik restorasyonlar almıştır. Bu amaçla gelişti-rilmiş kompozitlerdeki yüksek derecedeki polimeri-zasyon büzülmesi, aşınmaya karşı direnç düşüklü-ğü gibi problemler halen ortadan kaldırılamamış-tır.1'3'4-5'6 Öte yandan, seramiklerdeki gelişmeler ile, seramik restorasyonların kullanımı oldukça art-mıştır. Sertliklerinin mineye yakın olması, kırılma-ya karşı dirençli olmaları ve doğal diş ile mükem-mel uyum göstermükem-meleri, seramik restorasyonların tercih nedenlerinin başında gelir.1,7

Son dereceestetik olan seramik restorasyo-nun başarısı, ancak doğru seçilen yapıştırıcı si-man ve sisi-mantasyon tekniği ile bütünleşecektir. Seramik restorasyonların yapıştırılmasında, önce-leri çinkofosfat simanlar daha sonraları ise, cam iyonomer simanlar kullanılmıştır. Ancak bu siman-larla yapıştırılan inleylerin ince kısımlarında kırıl-malar gözlenmiştir. Kırılma, retansiyon problemleri ve estetik sorunlar rezin simanların gelişmesine neden olmuştur.8,9 Günümüzde seramik restoras-yonların yapıştırılmasında, hem seramiğe hem de dişin sert dokularına kimyasal ve mekanik olarak bağlanan kompozit rezin esaslı yapıştırma siman-ları kullanılmaktadır. Simantasyonda rastlanılan en büyük problem, restorasyon ve diş arasında polimerizasyon büzülmesi ile ortaya çıkan mikroa-ralıktır. Bu mikroaralık, restorasyon ile diş arasın-

*Selçuk Üniversitesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı

daki bağlantıyı kötü yönde etkileyecektir. Kullanı-mı gittikçe artan kompozit rezin simanların diş do-kusuna en iyi şekilde bağlanmalarının sağlanması için çalışmalar devam etmektedir. Halen gelişmek-te olan dentin bonding sisgelişmek-temler bu konuda dişhe-kimliğine büyük katkıda bulunmaktadır. Rezin si-manlar, optimum renk karakteristiklerine ve yüksek dayanıklılığa sahiptirler. Termal genleşme katsayı-larının uyumsuzluğundan kaynaklanan kenar sı-zıntısı, polimerizasyon büzülmesi ve postoperatif hassasiyet ise önemli dezavantajlarıdır.10 Seramik restorasyonların yapıştırılmasında kullanılan rezin simanlar, sıklıkla rezinin polimerizasyon büzülmesi sonucunda postoperatif hassasiyete neden olmak-tadır. Yapılan çalışmalarda, seramik restorasyon-ların yapıştırılmasında dentin bonding ajanrestorasyon-ların rezin siman ile birlikte kullanımının, polimerizasyo-nu esnasında oluşan aralığı ve hassasiyeti azalttı-ğı görülmüştür.11,12

Son yıllardaki çalışmalar, rezin simanların mine ve dentine etkili bir şekilde bağlanmasını sağlayacak adeziv sistemlerin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşmıştır.13

Minenin yapısı ve bağlanma

Mine dokusu % 95-96 kristal yapı, % 1 or-ganik yapı ve % 3 sudan oluşur. Kristal yapısının fazlalığı mineye yüksek enerji yüzeyi verir. Su içe-riğinin azlığı ise bağlanmayı kolaylaştırır.14'15

Buonocore16 ilk defa 30 sn süresince % 85’lik orto-fosforik asite tabi tutulan mineye akrilik rezinin bağlanabildiğini göstermiştir.

Dentinin yapısı ve bağlanma

Dentin dokusu % 50 inorganik yapı,%30 organik yapı ve % 20 kadar da sudan oluşur.14,17 Dentine bağlanmada zorluk, kompleks yapısı ve

(2)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2001 CİLT: 4, SAYI: 2

kimyasal içeriğinin farklı olmasından kaynaklan-maktadır.10 Dentine bağlanma, dentinin derinliğine bağlı olarak değişir. Yüzeyel dentinle, derin denti-nin nemliliği çok farklıdır. Derin dentinde tübül sa-yısı mm2 de 45.000 iken, yüzeyel dentinde ise 25.000 dir. Derin dentinde yüzeyel dentinden daha geniş tübüller vardır. Dolayısıyla derin dentin yü-zeyel dentinden daha nemli bir yapıya sahiptir. Önceleri dentin yüzeyinin nemli olması dentine bağlanmada büyük engel iken, günümüzde nemli yüzeye bağlanabilen wet-bonding sistemleri gelişti-rilmiştir. Ancak bunlarda da dentin yüzeyinin ne kadar nemli olması gerekliğinin bilinmesi önemli bir problemdir. Ortalama mineral içeriği dentinin derinliğiyle değişmemesine rağmen, kollajenden zengin intertübüller dentinin miktarı, dentin derinli-ği arttıkça azalmakta, hipermineralize peritübüler dentin miktarı ise artmaktadır. Dentin hacmi başı-na düşen kollajen miktarı da yüzeyel dentinden, derin dentine doğru azalır.19 Tübüller içindeki sıvı, pulpadan belirli bir basınçla dışarıya doğru sürekli bir akış halindedir. Bu durum, dentin kurutulsa bile daha sonra tekrar nemli hale gelmesinin sebebi-dir.18,20

Dentin Bonding Sistemlerin Gelişimi ve Sınıflandırılması:

1.1. Nesil Dentin Bonding Sistemler: Gliserofosforik asit dimelakrilat siyanoakrilat-ar. Poliüretanlar ve N-Fenilglisilin ve Glisid Metak-rilat (NPG-GMA) türevleridir. MetakMetak-rilat gruplar ak--ilik resloratif reçinelere bağlanma gösterirler. Gli-serofosforik asit dimetakrilatın hidroliz: problemi, si-yanoakrilatların kütle polimerizasyonundaki zorlu-ğu bu bonding ajanların klinikle başarıyla kullanı-mı engellemiştir.21 Bu sistemle yapılan çalışma-larda denline zayıf bağlanma dirençleri gösterdik-leri bulunmuştur ve geleneksel bağlanma sistemle-riyle kıyaslandığında mikrosızıntıyı önlemede bir gelişme sağlamadığı görülmüştür.22,33

2. II. Nesil Dentin Bonding Sistemler: İkinci nesil dentin bonding ajanlar polimerize olabilir fosfatların BIS-GMA rezinlere ilave edilme-siyle geliştirilmiştir.23 Ağız ortamında hidroliz ol-maları ve dentin-sement marjinlerinde mikrosızın- tıyı önleyememeleri bu sistemin başarısızlığına yol açmıştır.9,18

3. III. Nesil Dentin Bonding Sistemler: Bu grubun kimyası ikinci nesilden çok farklı-dır. Karakteristik özelliği çok basamaklı uygulamalar içermesidir.Bonding sistemin uygulanmasının önce dentine asitleme işlemi uygulanır.

kullanılan asitler smear tabakasını ya modifiye eder yada çıkartır. Daha sonra hidrofilik primer ve bonding sistem uygulanır.24,25 Bu sistem dentin ve sement marjinlerindeki mikrosızıntıyı azaltmada kendinden öncekilerden genellikle daha etkilidir. Ancak mikrosızıntıyı tamamen önleyememişlerdir.18

4. IV. Nesil Dentin Bonding Sistemler: Dentin bonding sistemlerdeki çok önemli ge-lişmeler total-asitleme kavramının ve çok basa-maklı bonding sistemlerinin geliştirilmesiyle başla-dı ve bunun sonucu olarak dördüncü nesil bonding sistemler geliştirildi.25

Bu sistemin dentine bağlanma stratejisi 3 esasa dayanır:

1. Demineralize dentin yüzeyine rezinlerin girmesiyle hibrit tabakasının oluşumunun sağlan ması,

2. Asitlenmiş dentin yüzeyindeki tübüller için de rezin tag oluşumunun sağlanması,

3. Dentinin inorganik ve organik içeriğinin kimyasal birleşmesidir.14,19,24,26

Dördüncü nesil bonding sistemler üç (Total-etch sistemler) yada iki basamakta (Self-(Total-etching sistemler) uygulanmışlardır.

Üç basamaklı uygulamalar: 1.Dentin conditioner 2.Dentin primer 3.Adeziv rezin

İki basamaklı uygulamalar ise: 1.Self-etching primer

2.Adeziv rezin, şeklindedir.

Bu sistemde dentine bağlanma çeşitli asitler-le smear tabakası ya modifiye ediasitler-lerek ya çözüasitler-le- çözüle-rek yada tamamen çıkarılarak sağlanır.24

5. Nesil Dentin Bonding Sistemler

Beşinci nesil dentin bonding sistemler, dör-düncü neslin üç basamaklı sistemindeki (total-etch sistem) zor ve karışık olan uygulama prose-dürünü en aza indirmek, kolaylaştırmak ve hızlan-dırmak amacıyla piyasaya sürülmüşlerdir.24 Bu sistemi basitleştirmek için primer ve adeziv rezin birleştirilerek bir şişe içinde kullanıma sunulmuş-tur. Bu yüzden bu sisteme tek-şişe sistemler de denilmektedir.28 Dördüncü nesil materyallerde ol-duğu gibi bu materyallerde, dentine bağlanmayı başarabilmek hibrit tabakasının oluşumuna bağlı-dır. Bu sistemin gelişiminin uygulanan basamak sayısını azalttığı doğru olmasına rağmen, bunun daha kolay ve hızlı bir uygulama sağladığı ifadesi yanlıştır. Çünkü bu sistemde de mine ve dentinin asitlenmesi ve kat-kat primer-adeziv rezin uygula-ma basauygula-maklarını içerir. İlave olarak bu uygula- materyal-ler dentinin nem içeriğine çok hassastır ve bir çok

(3)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESi DERGİSİ 2001 CİLT: 4, SAYI: 2

durumda dentine rezinin iyi penetrasyonunu sağla-yabilmek için, primer-adeziv rezin kombinasyonu-nun kat-kat uygulanmasını gerektirir.24

Farklı dentin bonding sistemlerde çeşitli conditionerlar, primerler ve adeziv rezinler kullanılmasına rağmen genelde bağlanma mekanizması aşağıdaki gibidir.

Asitleme işlemi ile smear tabakası uzaklaş-tırılır, dentin tübülleri açılır, dentinin geçirgenliği artar, intertübüler ve peritübüler dentin dekalsifiye olur. Dekalsifikasyonun derecesi asitin uygulama zamanına, viskozitesine, konsantrasyonuna ve pH'sına göre değişiklik göstermektedir. Hidroksia-patit kristallerinin uzaklaştırılması, inorganik deste-ğini kaybetmesi yüzünden kollajen ağın büzülme-sine sebep olmaktadır.13 Asit ortam yıkanıp kuru-tulduktan sonra bir veya daha fazla hidrofilik rezin monomer içeren bir primer uygulanır. HEMA, BPDM ve 4-META gibi primer molekülleri hidrofilik ve hidrofobik olmak üzere iki fonksiyonel grup içer-mektedir. Hidrofilik grup dentin yüzeyine affinite gösterir. Hidrofobik grup ise adeziv rezine affinite gösterir. Primer, kollajen ağa penetre olur, onu ıs-latır ve büzülmüş kollajen ağını ilk haline getirir. Aynı zamanda primer dentin yüzeyinin ıslanabilirli-ğini ve yüzey enerjisini arttırır.13 Bundan sonra adeziv rezin uygulanır. Rezin, primer uygulanmış dentin yüzeyine ve tübüllerine girer. Burada kopoli-merize olarak hibrit tabakayı ve rezin uzantılarını oluşturur. Dentine bağlanmadan büyük ölçüde bu hibrit tabakası sorumludur.18 Bağlanma kuvveti, rezinin demineralize dentin içine derine penetras-yonundan daha çok, düzenli ve kaliteli bir bağlan-ma ara yüzeyinin oluşbağlan-masıyla ilgilidir.27

İnley restorasyonların uzun dönem klinik ba-şarısı, iyi bir marjinal uyum ve güçlü adeziv bağ-lantıya bağlıdır.29 Seramik inleylerin son zaman-larda popülaritesinin artması, inleylerin dişe bağ-lanmasını arttırmak amacıyla, dentin bonding ajanların rezin simanlarla birlikte kullanılmaya baş-lanmasına dayanmaktadır.30

Sorensen ve Munksgaard,12 seramik inleyle-rin dual sertleşen simanlar ile yapıştırılmasından önce, dentin bonding ajan uygulanan ve uygulan-mayan grupları karşılaştırmışlardır. Dentin bon-ding ajan uygulandığında, polimerizasyon büzül-mesine bağlı, bağlantıda bozulmaya neden olan aralığın % 46-93 oranında azaldığını saptamışlar-dır.

Shortall ve arkadaşları,31 seramik kronların yapıştırma işleminde, kompozit rezin yapıştırıcı si-man ve dentin bonding ajanı birlikte kullandıkları çalışmada, mikrosızıntının azaldığını ve tutuculu-ğun arttığını bildirmişlerdir.

Kompozit rezin yapıştırıcı simanın polimeri-

zasyon büzülmesi, diş ve restorasyon ara yüzeyin-de yıkıcı streslere neyüzeyin-den olmaktadır. İnce siman tabakası aşırı streslere maruz kaldığında bu kuv-vetleri karşılayamazsa, bağlantıda bozulmaya ne-den olacaktır.29,32 Dentin bonding ajanların kulla-nımıyla, rezin kompozit ile dentin arasında herme-tik bir kapama sağlanmakta, postoperatif hassasi-yet önlenmekte ve adezyon güçlenmektedir.33 Dual sertleşen rezin simanların dentin bonding ajanlar ile birlikte kullanımı, seramik inleylerin tutuculuk problemini de azaltmaktadır. Ayrıca, seramik ve kompozit rezin siman ara yüzeyinde stres kırıcı bir kaide oluşturmaktadır.34,35

KAYNAKLAR

1. Qualtrough, A.J.E.. Wilson, N.H.F.. Smith, G.A.: The porcelain inlay: A historical view Oper Dent, 15:61-70, 1990

2. Jordan, R.E.: Esthetic composite bonding techniques and materials. Mosby Toronto. 81-84, 1992.

3. Mitchem, J.C.: The use and abuse of aesthetic mate rials in posterior teeth. IntJ Dent, 38:119-125, 1988.

4. Fradeani, M., Aguilano. A., Bassein, L : Longitudinal study of pressed glass ceramic inlays for four and a half years. J Prosthet Dent, 78:346-353. 1997.

5 Gemalmaz. D., Özcan, M . Yoruç, A B , Alkumru. H.N.: Marginal adaptation of a sintered ceramic inlay system before and after cementation. J Oral Rehabil, 24:646-651. 1997.

6. Abel, M.G.: in office inlays with today's new materi- als. Dent Clin North Am, 42:657-664, 199S

7. Hayashı. M., Miura, M., Nishimura, N., Takeshige, F.. Ebisu, S.: Effect of cavity form and setting expansion of refrac- tory dies on adaptability of fired ceramic inlays Oper Dent, 25:33-39, 2000.

8. Banks, RG.: Conservative posterior ceramic restorati- ons: A literatüre revıew. J Prosthet Dent, 63 619-626, 1990.

9. Crispin, B.J., Jo, Y.H.. Hobo, S.: Contemporary est- hetic dentıstry: Practice fundamentals. Quintesaence Pub Co Inc Tokyo. 155-297. 1994.

10 Burke, F.J.T., Oualtrough, AJ.E., Hale, R W.: Den-tin bonded all ceramic crowns: Current Status. JADA, 129:455-460, 1998.

11. Sorensen, J.A., Munksgaard. E.C.: Relative gap for-mation of resin cemented ceramic inlays and dentin bonding agents. J Prosthet Dent. 76:374-378, 1996.

12.Sorensen, J.A.. Munksgaard, E C : Relatıve gap for-mation adjacent to ceramic inlays wıth combinations of resin cements and dentin bonding agents. J Prosthet Dent, 76:472-476, 1996.

13. Diaz-Arnold. A.M., Vargas M.A.. Haselton, D.R.: Current status of luting agents lor fixed prosthodontics. J Prost- hel Dent, 8M35-141, 1999

14. Van Meerbeek. B , Lambtechts. P.. Inokoshi, S , Braem, M., Vanherle. G.: Factors affectıng adhesion to mınera- lized tissues. Oper Dent. 5:111-124, 1992.

15. Inokoshi, S., Harada, N , Nakaoki. Y , Nıkaido, T., Urabe, l.. Şano H.: Qality of bonding agents: Adhesion mec- hanism. in: Bologna International symposium, London.18-34. 1996.

16. Buonocore. M.G.: A sımple method of increasing the adhesion of acrylic filling materials to enamel surfaces. J Dent Res, 34:849-853, 1955.

17. Yaluğ. S.: Dentin adeziv sistemlerinin gelişimi, kulla nımı ve sınıflandırılması. GÜ Diş Hek Fak Derg, 16:41-49, 1999.

18. Swıft, E J , Perdıgao, J.. Heymann, H.O : Bonding to enamel and dentin: A brief history and State of the art. Quıntes- sence Int. 26.95-110, 1995

19. Erıckson, R.L.. Surface ınteraclions of dentin adhe-

(4)

C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2001 CİLT: 4. SAYI: 2 sive materials. Öper Dent, 5:81-94, 1992.

20. Burrow, M.F., Tagami, J., Negishi, T , Nikaido, T.. Hosoda. H.: Early tensile bond strengths of several enamel and dentın bonding systems. J Dent Res, 73-522-528, 1994.

21. Joynl, R.B., Davıs, E.L.: Dentin bonding agent and the smear layer. Oper Dent, 16-186-191, 1991.

22. Barkmeier, W.W.. Cooley, R.L.- Laboratory evaluati on of adhesıve systems. Oper Dent, 5:50-61,1992.

23. Burke. F.J.T , McCaughey, A.D.: The four generati- ons of dentin bonding. Am J Dent, 8:88-92,1995.

24. Latta, M.A., Barkmeier, W.W.: Dental adhesıves in contemporary restorative dentistry. Dert Clin North Am, 42:567-577, 1998.

25. Van Meerbeek, B.. Perdigao, J., Gladys, S., Lamtı- rechts. P.. Vanherle, G.: Enamel and dentin adhesıves. in: Fun- damentals of operative dentistry. Quintessence Pub Co Inc Illı- nois USA 141-186, 1996,

26. Nakabayashi, N., Kojima. K., Masuhara, E.: The promotıon of adhesion by the infiltration of monorners into tooth substrates. J Biomedical Materials Research, 16.265-273, 1982

27. Pashley, E.L., Tao, L., Matihevvs, W.G., Pashley, D H.1 Bond strength to superficial, intermediate and deep dentin

in vivo wıth four dentın bonding systems. Dent Mater. 9:19-22, 1993

26. Watson, T.F., Griffiths, B.M.: Handling of bonding agents: Clinical Procedures. in: Factors influencing the gualıty of composite restoratıons theory and practıce. 1 st ed., Italy. 53-63. 1996.

29. Audenino, G , Bresciano, M.E.. Bassi, F., Carossa, S.: in vitro evaluation of fit of adhesively luted ceramic inlays. Int J Prosthodont. 12:342-347.1999.

30. EI-Mowafy. O.M., Benmerguı. C.: Radıopacity of resin based inlay luting cements. Oper Dent, 19:11-15, 1994.

31. Shortall, A.C., Fayyad, M.A., Williams, J.D.: Margi- nal seal of injection molded ceramıc crowns cemented with three adhesive systems. J Prosthet Dent, 61:24-27, 1989.

32 Rees, J S., Jacobsen. P.H.: Stresses generated by luiıng resins during cementation of composite and ceramic in-lays. J Oral Rehabil. 19:115-122. 1992

33. Oram. D A., Pearson, G.J ı A survey of current practice into the use of aesthetic inlays. Br Denl J, 176:457-462. 1994.

34 Krejici, L, Lutz, F., Reimer. M.: Marginal adaptation and fit of adhesive ceramic inlays. J Dent, 21:39-46. 1993.

35. Milleding, P., Örtengren; U.. Karlsson, S.: Ceramic ınlay systems: Some clinical aspects. J Oral Rehabil, 22:571-580. 1995.

Yazışma Adresi:

Dr. Dt.A. Nilgün ÖZTÜRK Selçuk Üniversitesi

Dişhekimliğj Fakültesi

Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı 42079 Kampus/KONYA

Tel:0-332-2410041/1186 Fax:0-332-2410062

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmanın sınırları dahilinde, 2 W ve 3.5 W güç ayarındaki Er, Cr:YSGG lazer irradiasyonlarının tekrarlayan simantasyonlarda, mikro makaslama bağlanma dayanım

Bu çalışmada kullanılan ölçme aracı kullanılarak Saban ve ark., (2004) tarafından yapılmış benzer araştırmada, birinci sınıf kadın öğretmen adaylarının

aperatifleri, % 80-90 oranında ise öğleden sonra aperatiflerini tükettiklerini belirtirken, fiziksel aktivite yapan adelosanların beslenme alışkanlıklarının daha

Sakarya Zonu’nun batı ucundaki Biga Yarımadası’nın kuzey kesimlerindeki Karadağ, Çamlıca ve Karabiga masiflerinde Permiyen öncesi bir metamorfik temel

Biyolojik indirgenme mekanizmasını anlamak için H2 esaslı membran biyofilm reaktöründe elektron verici olarak H 2 , birincil elektron alıcı nitrat, ikincil

4) Megitim uygulamasının diğer işletim sistemi versiyonlarını kullandınız mı? Megitim’e ait diğer işletim sistemi uygulamalarını göz önüne alırsanız,

Sklerotik dentinde kendinden asitli adeziv sis- temlerle asitlenen ve yıkanan adezivlere göre daha ince hibrit tabakası ve daha kısa rezin taglar oluştuğu, hatta bazı alanlarda

DH‟yi tedavi etmek için lazer tedavisinin ve topikal olarak uygulanan hassasiyet giderici ajanların etkinliğini araştıran He ve arkadaşları, dentin