• Sonuç bulunamadı

MÜLÂZIM-I EVVEL MEHMED NAZİF EFENDİ'NİN CONKBAYIRI'NDA ŞEHİT DÜŞÜŞÜ VE BUNA İLİŞKİN MUSTAFA KEMAL (ATATÜRK)'İN BİR MEKTUBU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "MÜLÂZIM-I EVVEL MEHMED NAZİF EFENDİ'NİN CONKBAYIRI'NDA ŞEHİT DÜŞÜŞÜ VE BUNA İLİŞKİN MUSTAFA KEMAL (ATATÜRK)'İN BİR MEKTUBU"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MÜLAZIM-I EVVEL MEHMED NAZIF EFENDI'NIN

CONKBAYIRI'NDA ~EHIT DÜ~Ü~Ü VE BUNA ILI~KIN

MUSTAFA KEMAL (ATATÜRK)'~N BIR MEKTUBU

Dr. KEMAL AR~~

Olgular ve belgeler, -ku~kusuz- kendi ba~lar~na tarihi olu~turamazlar t; onlar~~ tarih biliminin süzgecinden geçirecek olan tarihçidir; ama, tarihçi-nin yapt~~~~ binada harc~~ ve tu~lalar!, olgular ve belgeler de~il midir? Ta-rihçi, tarihsel olaylar~n aç~klanmas~na yarayacak nitelikteki belgelere ula~ma ve onlar~~ tan~k olduklar~~ olaylar hakk~nda sorgulama amac~n~~ sürekli ola-rak ta~~r; oysa, sözkonusu belgeler, tarihsel olaylar~~ aç~klamaya yarar bilgi-ler yan~nda, tarihin olu~um biçimi üzerinde rol oynam~~~ önemli ki~ibilgi-lere ait olma gibi, "manevi" bir de~er de ta~~yorsa; tarihçi, hem bilimsel sor-gulaman~n gere~i hem de -büyük adamlar~na sahip ç~kmak zorunda olan toplumunun bir bireyi olarak- karanl~kta kalm~~~ bir belgeyi gün ~~~~~na

ç~-karmak gibi, iki yönlü sorumlulu~u ayn~~ anda duyuyor demektir.

Bu yaz~n~n konu edindi~i belge, Çanakkale Sava~lan'n~n önemli bir evresinde, 8 A~ustos 1915 (R. 26 Temmuz 1331) tarihinde, Conkbay~-n'nda, Mare~al Fevzi Çakmak'~n karde~i Mülâz~m-~~ evvel Mehmed Nazif Efendi'nin ~ehit dü~mesi üzerine, o gün Anafatalar Grubu Kumandanl~-~~'na atanm~~~ olan Miralay Mustafa Kemal'in, yine Çanakkale savunma-s~nda görev yapan 5. Kolordu Kumandan~~ Mirlivâ Fevzi Pa~a'ya yazd~~~, g Eylül 1915 (R. 26.6. ~~ 331) tarihli mektubudur.

Çanakkale Sava~lan'n~n yap~ld~~~~ yerleri gezenler, orada, Çanakkale destan~n~~ yaratan kahramanlardan günümüze kalan y~k~k-dökük mezarlar kar~~s~nda, vatan u~runa canlar~n~~ veren ~ehitlerin an~s~na, göze dokunur bir mezarta~~~ bile dikilememi~~ olmas~n~n ac~s~n~~ yüreklerinde duyarlar2. Çanakkale savunmas~nda, -Mustafa Kemal'in mektuptaki deyimiyle- "mil-let ve memleketin hayat ve memat noktas~ " olan Conkbay~ n'nda 3, Türk

Kurtu-lu~~ Sava~~'n~n büyük komutanlar~ndan Mare~al Fevzi Çalcmak'~n karde~i

' E. H. Carr, Tarih Nedir?, (Çev. M. Gizem Gürtürk), ~stanbul, ~ 98o, s. 27.

2 Bkz. Burhan Göksel, "Hat~ra ve Misalleriyle Askeri Tarihin Milli E~itim ve Kültürdeki Yeri ve Önemi", Bu:na Askeri Tarih Seminen' (Bildiriler IV), Gn. Kur. yay.,

An-kara, 1934, 44 S.

(2)

Mehmed Nazif Efendi'nin an~s~na dikilen an~tmezan gördüklerinde, "Çak-malczadder» ailesinin Çanakkale gibi "çiçekleri hillâ kan rengi açan' bir yer-de yer-de ~ehit vermi~~ olduklar~n~~ hayranl~kla ö~renmi~~ olurlar'. Ama Meh-med Nafiz Efendi'nin ne zaman ve nas~l öldü~üne ili~kin sorular kar~~s~n-da, onun mezar ta~~nda yer alan "26 Temmuz 1915" tarihinde, "...bölü~ünün önünde süngü hücumu ile dü~man siperkrine at~ld~~~~ s~rada", ya da, Mare~al Fevzi Çakmak'~n, ölümünün 25. y~ldönümü dolay~s~yla bir gaze-tede yay~nlanm~~~ an~lannda belirtildi~i biçimiyle, "...iiste~men rütbes~:yle Mustafa Kemal Pa~a'n~n emrinde sava~~rken bu s~rada ~ehitlik rlitbesine eri~t~~i"6 gibi gerçek, yangerçek ve yanl~~~n biraraya gelmesinden olu~an bir bilgi demetiyle yetinmek durumunda kal~rlar. Sözkonusu an~tmezann çevresin-de, Conkbay~n gibi kanla yo~rulmu~~ bir tepeçevresin-de, onbinlerce vatan çocu~u-nun, mezarlar~~ yaln~zca vatan topra~~~ olan sonsuz uykular~nda, "hür ve me-sut" uyumakta olduklar~n~~ dü~ündülderinde, asl~nda bu tür yanl~~lann pek de o kadar önemli olmad~~~n~n fark~na var~rlar.

Oysa, 8 Eylül 1915'te, Anafartalar Grubu Kumandan~~ Miralây Mus-tafa Kemal'den, 5. Kolordu Kumandan~~ Mirlivâ Fevzi Pa~a'ya, Mehmed

Nazif Efendi'nin ~ehit dü~mesi üzerine yaz~lan "tdziy1," mektubundan ve

bu mektubun alt lasm~na, herhalde dönemin askeri makamlannca dü~ülen künyeye ili~kin not ve rakamlardan hareket edince; onun gerçekte hangi tarihte ve nas~l ~ehit dü~tü~üne ili~kin bilgiler ediniyor ve bu arada

' Vehbi Tanfer, "Çanakkale (~iir)", Batmayan Güne~, ~.y., t.y., s. 15.

5 Limnili Dervi~~ Kaptan'~n o~lu olan Tophane khtiplerinden Ali S~m Efendi'nin,

Var-nal~~ Müftü Hac~~ Bekir Efendi'nin Hasane Han~m'la evlili~inden birisi k~z be~~ çocu~u dünyaya gelmi~ti: Fevzi, Muhtar, Nazif, Sami ve Nebahat... Ali S~m Efendi, Osmanl~~ Or-dusu'nda subayd~. Albay iken Medine'de ölmü~, orada gömülmü~tü. Müftü Hac~~ Bekir ise, Kuleli Vak'as~na kat~lm~~, bir süre Kuleli Askeri Idadisi'nin zindan~na at~lm~~t~~ (Kuleli Vak'as~~ için bkz: Ulu~~ I~demir, Kuleli Vak'as~~ Hakk~nda Bir Ara~t~rma, TTK yay., Ankara,

~ 937); Takmakzadeler" olarak bilinen bu ailenin bireyleri, vatan savunmas~~ u~runa büyük

u~ra~~ göstermi~, can verip kan dökmü~lerdir. Fevzi Bey, Türk Kurtulu~~ Sava~~'n~n büyük komutan~~ Mare~al Fevzi Çakmak't~r. Muhtar Bey, Balkan Sava~lar~~ s~ras~nda, 1912 y~l~nda, MülLz~m-~~ evvel iken, Manast~r'da ~ehit dü~mü~tür. Sami Bey, Askeri Rü~tiye'de, "Baytar ve Eczac~lik . bölümünün `s~n~f-, mahsus' k~sm~nda okurken, 17 ya~~nda vefat etmi~tir. Nebahat

Han~m ise, uzun bir ömür sürmü~tür. Çakmakzadeler'in aile ~eceresi hakk~nda en doyuru-cu bilgi için bkz. Adnan Çakmak, "Mare~al Çakmak'~n Hat~ralar~", thimyet, (Haz: Murat Serto~lu), 15 Nisan 1975; bu yaz~~ dizisi 12 Nisan 1975 günü ba~lam~~~ ve May~s ay~na

ka-dar devam etmi~tir; ayr~ca bkz: Sinan Omur, Büyük Mare~al Fevzi Çakmak'm Askeri Dehas~, Siyasi Hayat~, 2. bask~, Istanbul, 1965; yine bkz: Nusret Baycan, "Mare~al Fevzi Çakmak", Atatürk Ara~t~rma Merkezi Dergin; VI/I6 (Kas~m 1989), ss. 178-179.

(3)

MÜL.AZIM-1 EVVEL MEHN1ED NAZIF EFENDI 453 Mustafa Kemal Atatürk'e ait, kendi el yaz~s~yla kaleme ald~~~~ bir mektubu da görüp-tan~m~~~ oluyoruz'.

Sofya'da ate~emiliter iken, Telcirda~'da "d~rdest te~kil" bulunan 19. F~r-ka'y~~ çok k~sa bir zamanda düzene koyan ve ltilaf Devletleri'nin Çanakkale Bo~az~'n~~ geçmeye dönük giri~imlerinin ortaya ç~kmas~~ üzerine, yaln~zca 57. Alay' ile Maydos'a hareket eden Mustafa Kemal', Ar~burnu cephesin-de, üstün bir cesaretle adeta destanlar yaratm~~t~!. I°. 6 A~ustos 1915'te (R. 24 Temmuz 1330 dü~man~n genel bir sald~r~ya geçi~i ve bu sald~r~n~n 6-7 A~ustos gecesi ola~anüstü artmas~~ kar~~s~nda, "kumandanlardan ve

zabilan-dan" her zamankinden daha çok "fevkalâde intibâh" ve mesâi-i fedakârâne"

is-teyen Mustafa Kemal, bu görevinde 8/9 A~ustos 1915 tarihine kadar kal-m~~t~r. O zamanki Anafartalar Grubu Kumandan~'n~n" Conkbay~n'n~~ ele geçiren dü~man sald~r~lar~n~~ k~rmak amac~yla, 8/9 A~ustos gecesi bir sal-d~r~~ yap~lmas~~ dü~üncesine, askerin yorgunlu~u ve arazinin tan~nmad~~~~ gerekçesiyle kar~~~ ç~kmas~~ ve o anki durumun da pek kar~~~k ve tehlikeli bulunmas~~ nedeniyle, grup kumandan~~ görevinden al~nm~~; bizzat Mustafa Kemal, mevcut kuvvetlerin kendi "taht-t kumandasma» verilmesinden ba~ka çare kalmad~~~n~~ 5. Ordu Kumandan~~ Liman von Sanders'e telefonla ilet-mi~~ 12; bu geli~melerin sonunda, 8/9 A~ustos gecesi geç vakitlerde, Anafar-

Mare~al Fevzi Çakmak'tan, ye~eni Adnan Çakmak'a intikal eden bu mektubun bir kopyas~n~, hocam Vehbi Tanfer arac~l~~~yla elde ettim. Adnan Çakmak, Mare~al'in hat~rala-nn~~ sözkonusu gazeteye aktar~rken bu mektup da latin harflere çevrilmi~~ biçimiyle yay~nlan-m~~t~r. Fakat orijinal metindeki tarihlemeler, yan~larak aktanlm~~, alt k~sm~ndaki küçük not-lar da belirtilmemi~tir. (Bkz. HurnYet, 12 Nisan ~ 975);oysa bu notlar ve tarihler, Nazif

Efen-di'nin an~tmezann~n ba~~na dü~ülen yanl~~~ ölüm tarihini düzeltmemize, nas~l ~ehit dü~tü~ü sorusuna yan~t bulmarn~za yeterli oluyor.

Bu alay~n bütün subay ve erleri Çanakkale Savunmas~nda ~ehit olmu~lard~r.

Mustafa Kemal, Anburnu Muharebeleri Raporu, (Haz. Ulu~~ i~demir), T11( yay., An-kara, 1986, S. 5-6.

12 Mustafa Kemal bu muharebelerin raporunu bir defter halinde kaleme alm~~t~r. bkz:

a.g.e.; yine onun, bu muharebelerle ilgili olarak Ru~en E~ref (Unaycl~n) ile yapt~~~~ söyle~i

(28 Mart 1918), Milli M~crnua n~n Çanakkale özel say~s~nda yay~nlanm~~; ayn~~ söyle~i daha sonra kitap halinde de bas~lm~~t~r: bkz. Ru~en E~ref, Anafartalar Kumandan~~ Mustafa Kemal

Re Mülakat, ~stanbul, 1930; Anburnu cephesinde büyük hizmet ve gayretleri görülen ~ehit

ve gazilere, Mustafa Kemal'in ~ükran duygular~n~~ bildiren günlük emri: "...Kumanda

eyledi-~im bütün k~taat, zabitan ve efrad~~ yegan yegan takdir ederim. Bu maksad-~~ ulvi u~runda

kahrama-nane b~r suretde feda-y~~ can eden mukaddes ~uhedam~z~~ ilmi* ve ebedi bir hiss-i hürmet ve ta 'zim ile yad ve erva h-~~ mulcaddeselerine fatihalar ithal ile ~efahatlerinden istim~lat ederim_ 'bkz: A. R~za

özkul, "Kaymakam Mustafa Kemal ve Anburnu", Belleten, XX/8o (1956), s. 618. " Fevzi Bey (Mare~al Fevzi Çakmak de~il).

12 Ma. Ulu~~ ~~demir, "Atatürk'ün Anafartalar Muharebelerine Ait Hat~ralar~", Belle-

(4)

talar Grubu Kumandanl~~~na, Miralay Mustafa Kemal getirilmi~tir". Üç gün üç gece devam eden muharebeler onu uykusuz koymu~, yorgunluk-tan biticin bir duruma dü~ürmü~tür. Raporunda bu durumu ~u biçimde dile getirir: "Adeta hasta bir halde idim. Zaten üç-dört aydan beri Anburnu

Cep-hesi'nin kanl~~ muharebatz beni o kadar yormu~,o kadar zay~f dii~ürmü~~ idi ki, bu son günlerin yorgunlu~u olmasayd~~ da, gene hasta denecek bir halde idim"".

A~ustos 1915 tarihi, Çanakkale Sava~lan'n~n en kanl~~ evresini olu~tu-rur-15. Conkbay~n da, bu kanl~~ çarp~~ma evresinin sahneye kondu~u yer olmu~tur. Bu süre içinde, birara ~tilaf Kuvvetleri lehine kazan~l~r gibi olan sava~, Anafartalar Grubu Kumandanl~~~na getirilen Mustafa Kemal'in e~-siz gayretleri sonucu, Türkler lehine dönmü~tür.

7 A~ustos 1915 günü, sabah~n erken saatlerinde dü~man gemilerin-den, "azami bir faaliyette" topçu ate~i ba~lam~~t~r'''. 8 A~ustos günü de,

"tasviri mümkün olmayan bir ~iddetle" Anbumu m~nt~kas~ ndalci obüs ve sahra

toplanyla ve A~~ldere aç~klar~ndaki harp gemileriyle Conkbay~n ate~~ alt~na al~nm~~t~r'''. Conkbay~n, Gelibolu yanmadas~na egemen olunacak kilit nokta rolündeydi. Ingilizler, Conkbay~n'n~~ ele geçirirlerse, rahatl~kla bo~az~~ tuta-caldann~~ dü~ünüyorlard~. Bu amaçla ~ngiliz topçusunun yapt~~~~ haz~rl~ k ate~i o kadar etkili olmu~tu ki, siperlerinde, ba~lar~na ya~an bu cehennem ate~i alt~nda bannamayan ve oldukça a~~r kay~plar veren Türk birlikleri, önce tepenin üzerine çekilmi~, burada da yo~un top mermileri alt~nda kalm~~lard~~ 18. Yeni Zelendall askerlerden olu~an Ingiliz birlikleri, gemile-rinden aç~lan top ate~leriyle Conkbay~n s~rtlan dövülür, Türk siperleri hal-laç pamu~u gibi savrulurken, ba~lar~~ üzerinden a~~rtma an~lanyla Türk si-perlerini döven top mermilerinin olu~turdu~u ~emsiye alt~nda, pek önemli bir direni~le kar~~la~madan Conkbay~n'na do~ru ilerliyorlard~. Oglander yap~t~nda: "Sanki bu korkunç tepe gö~stinii açm~~~ bekliyormu~~ gibi, Türk

taraf~n-dan hiç bir tüfek ate~i gelmiyordu"demektedir 9.

13 Bkz. A.g.y., ss• 40-4 1 •

A.g.y., S. 42; ayr~ca bkz. Fahrettin Altay, «Çanakkale Sava~~ 'n~n Ilk Günlerinde Mustafa

Kemal (Agaltirk)», Belleten, XX/8o (1956), ss. 605-607; yine bkz. A. R. C~zkul, a.g.y., ss. 609- 6 ~~ 7.

Aynnoll olarak bkz. U. I~demir, a.g.y., ss. 35-82, yine bkz. C. F. Aspinal-Oglander,

Biiyiik Harbin Tarihi Çanakkale -Gelibolu Askeri Harekat~-, C. II, Gn. Kur. yay., Ankara, 194o, SS. 121-322.

16 Bkz. U. l~demir, a.g.y., S. 32. A.g.y., s. 35.

18 Bkz. Fikret Günesen, Çanakkale Sava~lar~, Istanbul, 1986, s. 262.

(5)

MÜLAZIM-I EVVEL MEHMED NAZIF EFENDI 455 Öncü Ingiliz birlikleri, topçu ate~inin deste~inde kolayca Conkbay~n tepesine ç~kt~lar. Top merrnileri kar~~s~nda sa~~ kalabilen Türk askerlerini, önemli bir mukavemetle kar~~la~madan kolayca ~ehit ettiler20. Tepeye ç~-kan Ingiliz birlikleri, orada siper kazmaya ba~lad~lar. Gün a~ard~~~nda, Anzak siperlerinin kar~~s~ndaki Türk mevzilerinin gerisinde bulunan yollar, geçitler görünüyordu. Ileride, Ingiliz Çanakkale Ordusu'nun hedefi olan Bo~az sular~~ parl~yordu. Art~k son bir hamleyle, zafer, Ingiliz askerlerinin süngülerinin ucunda gibiydi 2'.

O gün, Conkbay~n'ndaki durum karmakar~~~k bir biçim alm~~, her iki taraf~n mevzileri birbirine girmi~, pek çok Türk askeri ~ehit olmu~tu. Conkbay~n'na uzakta, 18o rak~ml~~ tepenin üstündeki karargâh~ndan Conk-bay~n'n~~ gözetleyen ve henüz Anafartalar Grubu Kumandanl~~~'na getiril-mi~~ olan rg. F~rka Kumandan~~ Miralay Mustafa Kemal durumun

karma-~~kl~~~n~~ görüyor, endi~elere kap~l~yordu. Kendisine ula~an raporlarda: "~~~

kar~~~kt~r, vaziyet fenadn... tabitan~n küllisi ~ehit ve yaral~chr» deniliyor- du 22. Haberle~me kesilmi~, cephedeki taburlann, birliklerin askerleri birbi-rine kan~m~~, emir-kumanda zinciri bozulmu~tur. O'nun deyimiyle, "umum kumandanlarda büyük bir asâbiyetin htiktimferma" oldu~u anla.~~lm~~t~~ 23.

Mustafa Kemal an~lannda: «180 rak~ml: tepe civar~nda bulunan karargiih~m-dan, Conkbay~n ve civar~nda tarafeynin kan~t~~~nt görüyordum. Conkbay ~n istika-metinden benim karargâhtm istikametine piyade mermi/eri geliyordu. Hatta, karar-gâh mensubininden vurulanlar oldu~u haber verildi" demektedir24. Conkbay~-n'n~n dü~man eline dü~üp dü~medi~inden tereddüt içinde olan Mustafa Kemal, Istihkâm Taburu Kumandan~~ Binba~~~ Ismail Hakk~~ Bey'den, dü~man~n Conkbay~n'nda siper kazmaya devam etti~ini, siperlerin içinde dü~man "e/rad:nin» gezmekte ve kum torbalar~~ yerle~tirmekte olduklar~n~~ haber alm~~t~~ 25.

Tepeye ç~kan Ingilizler için zafer, çok k~sa sürdü. Durumun önemini kavrayan Türk birliklerinin iki taraftan birden ate~i, dü~man ilerleyi~ini durdurdu. Türkler toplarla ve tüfeklerle son güçlerini kullanarak tepeye yüldendiler. Bu kanl~~ çarp~~malarda, her iki taraf da adeta erimekteydi 26.

20 Bkz. F. Günesen, a.g.r., s. 262; yine bkz. Oglander, a.g.e., s. 206.

21 Oglander, a.g.e., 206. 22 U. ~gdemir, a.g.y., s. 36. 23 A.g.y., s. 36, 37. 21 A.g.y., s. 36. " A.g.y., s• 40' 26 Bkz. F. Günesen, a.g.e., s. 2.53.

(6)

Tepede bulunan 25. ve 64. Alaylar büyük yararl~klar gösterdiler. 64. Alay~n komutan~~ Servet (Yurdatapan) Bey'di. 25. Alay'~n komutan~~ yara-lanm~~, daha sonra her iki alay birle~tirilerek, Servet Bey'in emrine veril-mi~ti 2'. ~~te, 5. Kolordu Kumandan~~ Mirlivâ Fevzi Pa~a'n~n karde~i, Mülâz~m-~~ evvel Mehmet Nazif Efendi, 64. Alay'~n 2. taburunda, bölük

komutan~~ olarak görev yap~yordu. Bu durum, Mustafa Kemal'in Fevzi

Pa-~a'ya yazd~~~, 8 Eylül 1915 tarihli, Mehmet Nazif Efendi'nin ölümüyle il-gili "ta ' ziye" mektubunun alt~na, herhalde dönemin askeri makamlannca

dü~ülen; Mare~al Fevzi Çakmak'a ait hat~ralann yay~nland~~~~ yaz~~ sensin-de sensin-de, tarihleri yanl~~~ okunmak suretiyle verilen latin harfi kopyas~nda her nas~lsa gözden kaç~r~lm~~ o_ 1 an 29 "64 y2t I k miiIiiztm-: evveli Mehmed Nazif Efendi" notundan anla~~lmaktad~r. Çünkü "y", `Alay'; "t", 'Tabur', "k" ise 'bölük" sözcülderinin k~salt~lm~~~ simgeleri olarak belgeye dü~ülmü~tür.

~~te, 8 A~ustos günkü o büyük mücadelede, 64. Alay'~n 2. taburunun yazg~s~~ pek ac~~ olmu~tur. Daha önce de Anburnu Cephesi'nde, Mustafa Kemal'in ba~latt~~~~ taarruza kat~lan 64. Alay'~n 29, de~i~ik harp günlükle-rindeki 8 A~ustos 1915 tarihli hareketine bak~ld~~~nda, bu alay~n 2.

tabu-runda birlik kumandan~~ olarak görev yapan Mehmed Nazif Efendi'nin na-s~l ~ehit dü~tü~üne ili~kin soruya da, büyük ölçüde ~~~k tutulabilmektedir.

Dü~man ilerleyi~i kan ve cesetle durdurulduktan sonra, 64. Alay'~n 2.

taburu, süngü takt~nlarak hücuma geçirildi. Dü~man siperlerine bu tabu-n~n yak~nl~~~~ be~-on ad~m kadard~. Hücuma kalkan erler, bir-iki ad~m at-m~~lard~~ ki, kar~~~ taraf korkunç bir ate~e ba~lad~. 2. tabur yo~un ate~~

al-t~nda fazla ilerleyemedi. Askerler yere yatarak kar~~l~k vermek durumunda kald~lar. Yaln~z bir-kaç bombac~n~n att~~~~ bombalarla, tepe hatt~~ üzerinde, çukurlarda bulunan dü~man~n 15-20 eri yokedilebilmi~ti 30. Çanakkale Sa-va~lan'nda bu sald~nyla ünlenen 64. Alay'~n 2. taburunun subay ve asker-leri, korkunç bir h~zla adeta eridiler. Bu sald~r~~ s~ras~nda, 19. F~rka Ku-mandan~~ olan ve henüz Anafartalar Grubu Kumandanl~~~'na getirilmemi~~ olan Miralay Mustafa Kemal, 18o rak~ml~~ tepeden beri, Conkbay~n'nda olup-biten kanl~~ çarp~~malan izlemekteydi. O, kaleme ald~~~~ sava~larla

ünlü raporunda: "Conkbayin 'nda bulundurdu~um yaverim lâz~m-1 evvel

" A.g.e., s. 263.

28 Hürriyet, 12 Nisan 8975. 28 Bkz. F. Günesen, a.g.e., S. 154.

(7)

MOL:AZIM-I EVVEL MEHMED NAZIF EFENDI 457

Kciz~m Efendi'nin saat 5.30'da verdi~i maliimatta da, 64. Alay'm ikinci taburu-nun icra eyledi~i lir:kumda muvaffak olamad~~~~ bildiriliyordu" demektedir 31.

64. Alay'~n ikinci taburunda, bölük komutan~~ olarak görev yapan Müffiz~m-1 evvel Mehmed Nazif Efendi, 8 A~ustos 1915 (R. 26 Temmuz 1331) günü, böylesine yo~un ve kanl~~ çarp~~malar~n yap~ld~~~~ Conkbay~-n'nda birli~inin ba~~nda, süngü takarak hücuma geçti~i ve böylece Anzak-lar'~n ele geçirdikleri tepeden at~lmak istendi~i bir s~rada, 2. taburun bu sald~r~s~~ an~nda, birli~inin ba~~nda ~ehit dü~mü~tür32. Bu kanl~~ sald~r~lan uzaktan izleyen ve ayn~~ gün gece geç vakitlerde, Anafartalar Grubu Ku-mandanl~~~'na kendi iste~i üzerine getirilen Mustafa Kemal, Fevzi Pa~a'ya 8 Eylül 1915 günü bir mektup yazarak, karde~inin ~ehadet haberini bildir-mi~tir. O mektubunun bir yerinde, Nazif Efendi'nin ~ehit dü~ü~ü ile ilgili olarak ~unlar~~ demektedir: "~ehid-i ma~fur biraderiniz 26/5/331 (M 8 A~ustos

1915)'de millet ve memleketin hayat ve memat noktas~~ olan Conkbay~n'nda dü~ma-na at~lan st~ft~tun ilerisinde idi... Biraderinizin haber-i ~ehadeti bendenizi cidden müteessir ve girydn eylemi~tir".

Nazif Efendi ~ehit dü~tü~ünde evliydi ve bu evlilikten dünyada iki de çocu~u vard~: Adnan ve Müfide 33.

Bicz. U. I~demir, a.g.y., s. 40.

32 Kas~m 1915'te yay~n hayat~na ba~layan ve "Ahmet Ihsan ve ~ürekkfis~" matbaas~nda bas~lan Harp Mecmuas~, I. Dünya Sava~~'n~n de~i~ik cephelerinden haberler vermekte, Ah-met Refik, Abdülhak Hamit, MehAh-met Emin gibi, dönemin tan~nm~~~ tarihçi, edip v.b. ya-zarlannca, askeri, siyasi ve edebi konularda yaz~lar yay~nlanmaktayd~. Özellikle Çanakkale Sava~lan'yla ilgili olarak, son derece canl~~ ve dönemin teknik olanaklar~na göre, güzel ve kaliteli resimler, bu dergice yay~nlanm~~t~r (Ahmet Ihsan, Servet-i Ftinun dergisinin yay~nc~s~-d~r ve bu derginin say~lanndan birinde, o döneme göre, en ça~da~~ resim tekni~inin Türki-ye'ye nas~l getirildi~ini anlat~r. Bkz. Servet-i Fiinun, XXXIX/ ~~ 000. "Özel say~" (22 Temmuz 1326), ss. 178-180); sözkonusu dergide, önce »Ta~ayan ölüler", sonra da "Mübarek ~ehitleri-miz" ba~l~~~~ alt~nda, de~i~ik cephelerde ~ehit dü~mü~~ Türk subaylann~n birer küçük portresi verilmi~, portrenin alt~nda da, künyeleri ve ölüm tarihleri belirtilmi~tir. Nazif Efendi'nin de portresi ve sözkonusu bilgiler, Mübarek ~ehitlerimiz" ba~l~~~~ alt~nda verilmi~tir. Kal~n, uzun ve k~vnk b~y~k'', aç~k al~nt~~ foto~rafirun alt~nda ~unlar yazmaktad~r: `64. (Ala)y, 5. (bal~i)k Multiz~m-~~ emeli Nazif Efendi (25 Temmuz 1.331)"; Harp Mecinuas~", Y~l: II/17 (Mart 1333), s.

237; ayr~ca bkz: Metnin sonundaki resim.

" Nazif Efendi'nin o~lu Adnan Çakmak, 1330 (194) y~l~~ ~ubat~nda, Edremit'te dünyaya gelmi~ti. Babas~~ ~ehit dü~tü~ü zaman bir ya~~n~~ yeni tamamlam~~t~. Nazif Bey'in çocuklar~n~n yeti~mesiyle, Mare~al Fevzi Çakmak do~rudan ilgilenmi~tir. Adnan Çakmak, bir gazeteye amcas~~ ile ilgili an~lar~n~~ anlat~rken, bu konu üzerinde ~öyle duruyor: "...ben amcam Mare~al Fevzi Çalcmak't, az babam gibi bilirim. Onun da erkek evlad~~ olmad~~~~ 4ln...bit:yük amcam da Balkan Sava~~ 'nda ~ehit dü~tü~ünden...Çakmak ailesinin tek erkek çocu~u olarak ben bulu-nuyordum. Rahmetli amcam erkek evlat hasretini benimle giderdi~i için, bana kar~~~ her zaman tam bir baba ~efkati gösterir(di)...»; Hürriyet, 10 Nisan 1975.

(8)

Onun an~s~na, ~ehit dü~tü~ü Conkbay~n'nda, sahile hakim bir nokta-ya sonradan dikilen an~t mezarda, onun, 26 Temmuz 1915 günü, birli~i-nin ba~~nda dü~mana taarruza geçti~i s~rada ~ehit dü~tü~ü belirtilmi~tir. Verilen bu tarih yanl~~t~r; bu yanl~~l~k, herhalde, o y~llarda kullan~lan Ru-mi takviRu-mi, Miladi takvime çevirirken dü~ülen yanl~~tan kaynaklanmakta-d~r. Rurn~~ takvim ile miladi takvim aras~nda, 13 günlük fark vard~r; ayr~-ca, Rumi takvimdeki birinci ay, "Mart" ay~~ ile ba~lar. Mustafa Kemal, bu mektubunda Nazif Efendi'nin 26.5.1331'de ~ehit dü~tü~ünü belirtir ve Harp M~cmuanhda, Nazif Efendiye ait portrenin alt~na da, 26 Temmuz 1331 tarihi dü~ülmü~tür. Her iki tarihin de, miladi tarihe çevrilmesiyle bulunacak sonuç, 8 A~ustos 1915'tir. Zaten, 8 A~ustos günü, yukar~da an-lat~lmaya çal~~~lan askeri hareketler olmu~tur; bu hareketler de, 8 A~ustos gününü mant~kl~~ 'olar; kald~~ ki, 26 Temmuz 1915 günü, önemli bir askeri olay sözkonusu de~ildir. Bu nedenlerden ötürü, Nazif Efendi'nin an~s~na dikilen an~tmezardaki 26 Temmuz 1915 tarihinin, 8 A~ustos 1915 olarak de~i~tirilmesi, ku~kusuz ki gereklidir.

Miralay Mustafa Kemal, 8 A~ustos günü bu olaylar olup-bittikten sonra, çok geç saatlerde, gece yar~s~na do~ru Anafartalar Grubu Kuman-danl~~~'na getirilmi~tir. Mehmed Nazif Efendi ~ehit dü~tü~ü zaman O, henüz bu göreve atanmam~~~ bulunuyordu. Nevarlci, Nazif Efendi gibi bin-lerce vatan evlad~n~n ~ehit dü~tü~ü bu kanl~~ çarp~~malan uzaktan izlemi~, 5. Ordu Kumandan~~ Liman von Sanders'le yapt~~~~ telefon görü~mesi so-nunda bu görevi do~rudan do~ruya kendisi istemi~tir. Dü~man ise 1 o A~ustos günü ba~lat~lan pek kanl~~ bir sald~r~~ sonucu, Anafartalar Grubu Kumandan~~ Miralay Mustafa Kemal'in ola~anüstü gayretleriyle, Conkbay~ r~~ s~rtlar~ ndan aulabilmi~tir. Bu çarp~~malar~n fiili kumandan~, Mustafa Ke- mardir 34. O, 8 Eylül 1915 günü (R. 26.6.1331), 5. Kolordu. Kumandan~~ Mirlivâ Fevzi Pa~a'ya yazd~~~~ bir mektupla, karde~i Mehmed Nazif Efen-di'nin ~ehadet haberini bildirmi~~ ve ba~sa~l~~~~ dilemi~tir. O'nun bu mek-tubu kaleme ald~~~~ gün, kanl~~ muharebeler bitmi~, zafer Türkler'in

olmu~-tur. ~ki ay kadar sonra, 27 Kas~m 1915'te Mustafa Kemal, sa~l~k durumu-nun elvermemesi gerekçesiyle, Grup Kumandanl~~~'m Fevzi Pa~a'ya b~ rak-m~~, onun görevden ayr~lmas~ndan on gün sonra da, dü~man~n "ricat-~~

umumisi" gerçekle~mi~tir 35.

" Bkz. U. i~demir, a.g.y., ss. 44-88.

A.g.y., s. 84; yine bkz. U. ~~demir, "Atatürk'ün Anafartalar Grubu

(9)

MÜL;k7.1M-1 EVVEL MEHMED NAZIF EFENDI 459 O'nun Fevzi Pa~a'ya yazd~~~~ mektubun metni ~öyledir:

Anafartalar Grubu 26/6/331

Huzur-~~ Alilerine Muhterem Karde~im Pa~a Hazretleri,

23 Fi Temmuz sene 331 tarihli mektubunuzu dün ald~m. Hakk-~~ ki-zânemize izhâr buyrulan iltifat ve teveccühat~n~za arz-1 te~ekkür ederim.

Vatan-~~ mukaddesemizi çi~nemeye çal~~an hain dü~mana -ancak âli himmet arkada~lar~m~z~n istihkâr-~~ mevt eylemeleri sayesinde- iyi dersler verilmektedir. Vatan~~ tahlis için hün-1 hamiyyetlerini büyük bir ~evk ile iy-sar eden arkada~lar~m~n gayretiyle dü~man~n her nevi te~ebbüsât-~~ müstakbelesine mani olunaca~~~ hakk~ndaki itminan~m berkemâldir.

Ancak bu derecedeki âsâr-~~ fedakârinin istilzâm eyledi~i baz~~ ac~lara tahammülün zare~ri oldu~u zât-~~ alilerince de musaddakt~r. Bu zaruretin ilcaat~yla sizi duçar-~~ meyCisiyet edece~i tabi bulunan biraderinizin haber-i ~ehadeti bendenizi cidden müteessir ve giryân eylemi~tir.

~ehid-i ma~fur biraderiniz 26/5/33I'de millet ve memleketin hayat ve memat noktas~~ olan Conkbay~rfr~da dü~mana at~lan süffitun ilerisinde idi.

Teessürat~m~za bütün saffet ve samimiyet-i kalbiyemle i~tirak eder ve cenab-~~ haktan zât-~~ alilerine ve aile-i kederdidenize sabr-~~ cemil ihsan bu-yurmas~n~~ tazarrii ile arz-~~ meveddet ve muhaleset eylerim efendim.

Anafartalar Grubu Kumandan~~ M. Kemal

64. (Ala)y 2. t(abur) ~ . (bölü)k

(10)
(11)

Kemal iri ,..- \--• \ . -- ....v , •' 1 • \ • ..- (\ . )-', s , ‘ —

n -\ -

‘ •

, ° " - ,

\S

:

.-\. -\ ‘ -

k

, ) ' \ _ 3 J <‘ \ j\ -R •

\

3,

)‘ \' \ _ 3 J <\‘ \) • \ . -';`\ • \ . • \"\ -\ '' ‘ . ,k• ‘ ,i ,, •-\ _ \` . . t ., ,»5 ~~ _].\ . , ( \ • \ . . \' -) . \''' \

n ‘ \\, _,_-,

-\ -_:\ , .,

s•-:

.\ n

,- , '_) , • y , i _t, . -\ • -,, - s. ~~ ____\-k . ..., ,,% ••\.. ,.. . \ , r' - J

\

--\

.)

(12)

Mülâz~ m-~~ evvel Mehmed Nazif Efendi (Ol: 8 A~ustos 1915)

Referanslar

Benzer Belgeler

Birinci Dünya Savaşı gibi tarihin önemli olgularından olan büyük bir savaşta sadece ordu sayısının fazla olması sebebiyle Almanya, Osmanlı Devleti’nin kendi

Malzeme yonetimi, kurulupn ya da programin genel amaqlan, sorumluluklari ve iglevleriyle baglantili oldugu iqin duran varliklara olan ihtiyaqlari da dahil olmak uzere

Bu nedenle de, Mustafa Kemal, Enver Paşa’ya yazdığı 3 Mayıs 1915 tarihli bir yazısında Liman Paşa’yı suçlar ve “…Von Sanders Paşa bizi, bizim orduları,

olduğunu sezen Tapdık Emre kötü ağızları susturmak için kızını Yunus Emre’ye vermek istedi.. Lütuf reddedilir

1251 rebiyülevvel’inde (M. Temmuz 1835) vefât eden, kü- çük kabri beşinci sırada bulunan, Sultân Abdülhamid Han Hazretleri’nin türbedârı Hattat Mustafa Vâsıf

[r]

Dolayısıyla ilim ve fazilet sahibi hocalardan temel kaynakları okuyarak icazet almaya dayanan Osmanlı eğitim sistemi içerisinde yetişmiş olan Birgivî Mehmed Efendi’nin,

127-28; Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî; Toprak, Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi ve Eserleri, ss1. 21 Toprak, Hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi ve