• Sonuç bulunamadı

Saraylar için şok öneriler:Kültür Bakanlığı'na göre otel, havuz ve kumarhane olmalılar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saraylar için şok öneriler:Kültür Bakanlığı'na göre otel, havuz ve kumarhane olmalılar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Pazar, 26 Kasım 1995

iaU

i

W A U ;

Kültür Bakanlığı'na göre otel, havuz ve kumarhane olmalılar

Yakılan yıkılan ve de soyulan

saraylarımızın geleceği nihayet

belirlendi. Kültür Bakanlığının

çıkardığı ve İstanbul projelerinin

yer aldığı bir kitapta kimi sarayın

otopark, kiminin kumarhane,

kiminin de alışveriş merkezi

olması öneriliyor...

BEYLERBEYİ SARAYI

"Yüzme havuzu ve eğlence sitesi olsun"

IHLAMUR KASRI

"Kumarhane olsun"

Aşağıda, Kültür Bakanlığı’nın yayınladığı bir kitaptaki bazı cüm­ leleri yorumsuz veriyorum... Sadece “A vrasya M egapolü İs ta n b u l” isimli bir kitaptan aldığımı, yazarı­ nın Semih Eryıldız adında eski bir milletvekili olduğunu ve ilk sayfa­ sında Kültür Bakanı F ik ri S ağlar’ m sunuş yazısının bulunduğunu söyleyeceğim, o kadar...

İşte, şehrin geleceğim konu alan kitaptan, İstanbul’un saraylarıyla ve tarih î binalarıyla ilgili ibretlik öneriler... Okuyun, bir daha oku­ yun ve sinirlerinize hâlâ hakim ka labildiyseniz, “Bize b ir hal mi ol du?” diye sorun kendi kendinize...

“...S a ray ların , b ir ş irk e te ki ra la n m a s ın ın h iç b ir sa k ın c a sı olm am ası gerek ir. B ir tic a ri ö r güte uzun süreli k iralam a yoluy la gelir sağlanm ası, sağlanan ge lirin gelişm eye h a rc a n m a sı, uzun sü red ir k an ay an bu soruna k ö k lü ve kalıcı çözüm g etireb i lir.

TOPKAPI SARAYI: F o n k siy o n la rı y en i­ den düzenlenm elidir. B ir m arin a ve yat li­ m anı ile b ir helikopter alan ı eklenm elidir. B aşta h arem olm ak üzere, tüm m ek ân lar in sa n la rın içinde sıcak yaşayacağı boyuta kaydırılm alıdır.

DOLMABAHÇE SARAYI: Muavede salonu b alolar için k u llan ıla b ilir. B ir bölüm otel o larak ve resm î m isafir kabulüne ayrılabi lir. Zeminin a ltı alışveriş yeri, konser salo­ n u ve sergi gibi k ü ltü r faaliyetleri için dü­ şünü lm elid ir (Ufak bir açıklama: Hazret, sa­ rayın denizin doldurulmuş kısmına inşa edildi­ ğinden, “Dolm abahçe” adının da buradan gel­

diğinden ve temeli olmadığından zeminin kazü- ması halinde “su” çıkacağından habersiz, sallı­ yor).

YILDIZ SARAYI: Şale Köşkü’nün, davet ve to p lan tılar için ay rılm ası uygundur. İçinde tu r is tle r için hem g ü m rü k m ağ az aları, hem de T ü rk eşya ve g iy sile rin i ta n ıta n m ağazalar b u lu n d u ru lm alıd ır. İhtiyaç h a­ linde, özel g ru p lar ta ra fın d a n kapatılabil- m elidir.

BEYLERBEYİ SARAYI: Y eraltına yeni bi­ n a la r y apılm alıdır. B ahçedeki havuz, yaz ay ları için yüzme havuzu o lara k k u llan ıla bilir. Uygun bölüm ler balo, toplantı, konfe­

ra n s ve eğlence sa lo n u o la ra k ayrılab ilir. Sarı Köşk’te b ir eğlen­ ce sitesi m eydana getirilm elidir.

IHLAMUR KASRI: K um arhane o lara k k u lla n ıla b ilir. B ahçesine o to p a rk im k â n ı s a ğ la n d ık ta n sonra tu ris tle re yem ek olanakla rı, k o ngre ve d estek h izm etleri verilebilir.

AYNALIKAVAK KASRI: B ü tü ­ nü ile b ir re sto ran ve oyun salo­ n u h a lin e sokm ak, tu r is tle r in hizm etine sunm ak g erekir. Çay, kahve ve b ir a p e ra tif alm a ola nağı bulunm alıdır. Servis, o dev­ rin g iy s ile rin i giym iş k iş ile rc e yapılabilir.

KtİÇÜKSU KASRI: Özel m isa f irle r a ğ ırla n a b ilir, K ıb rıs lıla r Y alısı lo k a n ta h a lin e g etirileb i­ lir. Sokakta güğüm ü ile ay ran ve lim onata satan bir satıcı ile tav­

la oynanan eski usul b ir kahve b u n la ra ek len eb ilir. K a srın b ir bölüm ü, tu ris tle rin k u lla n ışın a açık çay salonu gibi düşünülebi­ lir. Göksu ağzm da b ir yat lim anı ve m a ri­ n a inşa edilm elidir.

ANADOLUHÎSARI: T iyatro gösterileri ve­ ya konserler için düşünülebilir. E trafında­ k i h a ra p b irk a ç y alı re s to re edilip re s to ­ ran, gece k u lü b ü fonksiyonu v erilebilir...”

Bunlar, tarihe geçmeye lâyık tekliflerden sadece birkaçı... Yazarm daha da ilginç sözle­ rinden, mesela 51. sayfadaki eğlenceli fikirle­ rinden, “A yrı devlet k u rm a istek lerin e say­ gı gösterip kafam ızı kum d an çıkarm am ız g e re k iy o r” buyurm asından da söz etmem lâzım ama, ufak bir engel var... Meşhur 8. mad­ de engeli...

BU SORULAR

CEVAP

BEKLİYOR

Kültür Bakanlığı, mülkiyeti M aliye Bakanlığı'na ait olan ve uzman raporlarında "devredilemez" denen Darphane binasını, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı'na hangi yetkiyle devretti?

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri iği' n i devreye kim, nasıl soktu?

Bina gerçekten de yok olma

tehlikesiyle karşı karşıya ise, Bakanlık tamir yoluna niçin gitmedi ve üzerine milyarlar ödeyerek vakfa tahsisi tercih etti?

| Vakıf yöneticileri zeminden çıkan ve ' içerisinde Bizans eserlerinin

bulunduğu sanılan 80 ton "arkeolojik

toprağı", arkeologların uyarılarına rağmen "çöp" diyerek niçin denize döktüler?

Topkapı Sarayı'ndaki birçok eşya yersizlik yüzünden sergilenemezken, sarayın hemen yanıbaşındaki böyle bir binadan niçin yararlanılmadı?

I Bakanlığın aslf görevlerinden olan, Uarihf binaların tescil fişlerinin hazırlanması gibisinden işler, vakfa niçin ve ne karşılığında yaptırıldı?

Saraylarda ilk özelleştirme

Topkapı Sarayı'ndaki tarihî Darphane binası, bir vakfa verildi...

Topkapı Sarayı'ndaki tarihi binalardan biri, sessiz sedasız bir vakfa tahsis edildi. Kültür Bakanlığı, sarayın girişindeki eski Darphane binasını "Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı"na 49 yıllığına kiraya

verirken, üstüne üstlük milyarlarca lira da "tamir bedeli ödedi. Sümerbank, Et Balık Kurumu,

SEK, Çimento Sanayii, vesaire derken, sarayları da özelleştirme­ ye başladık... Şimdilik saray müş­ temilâtı olan tarihî binaları özel kuruluşlara veriyoruz ve ana ya­ pıların özelleştirilmesi de çok ya­ kında...

İşte, böylesine bir “tah sis’T, sessiz sadasız yaşadık... Kültür Bakanlığı, Topkapı Sarayı’nın he­ men girişinde bulunan, Sultan Abdülmecid tarafından yaptırıl mış Darphane i Amire binasını bir özel vakfa, T ürkiye Ekono­ mik ve Toplumsal Tarih Vak fı’na tahsis ediverdi... İşin garibi, bina Kültür Bakanlığı’na değil Maliye’ye aitti ve devir sırasında vakfa milyarlarca “tam ir bede li” ödedi bakanlık...

Tam 150 yaşındaki bina, bakın, hangi aşamalardan geçtikten son ra ve nasıl peşkeş çekildi...

T ürkiye Ekonomik ve Top lımısal Tarih Vakfı’mn Yönetim

Kurulu Başkam Prof. İllıan Tekeli, 1994’ün 30 Kasım günü, Cumhurbaşkanlığı’na bir mektup yolladı ve müze yapmak istedikleri Darphane'nin vakfa tahsisini yahut kiralanmasını istedi... Ve

12 Aralık günü Cumhurbaşkanlığfndan, Genel Sekreter Necdet Seçkinöz imzalı bir yazı aldı Kültür Bakanlığı... “Sayın C um hurbaşkanı­ mız, binanın İstanbul Müzesi haline getiril

mek şartıy la, vakfa tah sisin in uygun olacağını izh ar b u y u r­ m uşlardır” diyordu Seçkinöz...

Kararım hemen vermedi bakan­ lık... Eski eserlerle ilgili bütün bi­ rimlerinden görüş istedi önce... Ya­ zışmalar aylarca sürdü... Cevapla­ rın tamamında “Böyle iş olmaz, sakm haaa, vermeyin” dendiğini gördükten sonra en doğru karara vardı ve koskoca Darphane binası­ nı, üzerine milyarlar ödeyerek Ta­ rih Vakû’na tahsis etti...

Topkapı’mn müştemilâtı ve Yıl- dız’da kullandıkları bina az gelmiş olacak ki, şimdi Topkapı Sarayfmn bilinci avlusunda, denize bakan ya­ maçları da istiyor malûm vakıf... Ne de olsa, kuşatma dört bir yan­ dan yapılmalı...

Kültür Bakanlığı’na, küçük bir iş daha düşüyor bu arada: Topkapı- ’mn haremini de, Madam Manuk yan’a devredivermek... Zira içeri sinde bir hayli boş oda vardır, ak­ sesuarları işe oldukça uygundur ve Madam, haremi en kârlı şekilde işletmenin sırrı­ na vakıf tek kişidir... Sunuş yazışım bizzat baka­ nın kaleme aldığı kitapta da sarayların özel sek­ töre devri gereği söylenmiyor mu zaten?

Referanslar

Benzer Belgeler

Kütüphaneye ve İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesine gönderilir. D) Yerel ve bölgesel gazeteler ikişer nüsha derlenerek, bir adedi Millî Kütüphaneye, bir adedi

İznik: 5 Günlük İstanbul- İznik-Bursa Kültür Gezisi.. Birinci

20 ey­ lüle doğru Federal Almanya’nın Köln kentinde bir uzunçalar, Paris’te bir uzunçalar, İstanbul’da da ‘Ekin İdim Oldum Harman' yayımlanıyor, ayrıca bir

Gnathopod 2 (Figure 4b): basis without setae on anterior ma rgin, 4 setae on inner face and with 4 long setae on posterior ma rgin; carpus/propodus long rate 0.38, carpal

Hacı Bektaş Veli iman ile akıl arasında sıkı bir ilişki kurmuş, imanın oluşu- mu ve tehlikelerden muhafaza edilmesi için aklın lüzumu üzerinde durmuştur.. Bu hususta

Ankara (Konaklama Türlerine Göre; Tesise Geliş, Geceleme, Ortalama Kalış Süresi, Doluluk Oranı) Antalya (Konaklama Türlerine Göre; Tesise Geliş, Geceleme, Ortalama Kalış

anlamlarına gelir. Kur’ân-ı Kerîm’de pek çok buna ilişkin ayetler vardır. Bu ilmin bir fikri pekiştirmek, öğüt vermek, teşvik et- mek ve sakındır mak gibi

” didikde bunun dahi kelâmı vâkı‘a mutâbık olup “Yalınız devlet ü sıhhat ile ma‘rifetsüz adam adam olmayup ma‘rifetdür kişiyi adam iden dünyâda” deyüb