7 ŞUBAT 1900
S İY A S E T C U N L U C U
KOŞK'E DÜŞEN GÖREV
C
U M H U R B A ŞK A N I özal’ın, “Daha çok provokssyon kokusu »ar... Profesyonelce yapılmış” söz-
____ leri suikastin Özerinde kümelenmiş kuşku bulut larına biraz daha elektrik yüklüyor. Zaten, “kurşun gibi
ağır” olan havayı iyice ağırlaştırıyor.
Sıkıntıyı dağıtmak bir yana, artırıyor.
Muammer Aksoy’un öldürülmesi olayı fırtınanın ha
b e rcisi ise... Ç a n k a y a ’nın üze rind e durduöu
“provokasyon” olasılığı kimi bilgilere dayanıyorsa... “Ar kası kesilmeyecek” yargısı uyandıran cinayetler dizisi
demokratik rejimi önüne katıp bir “meçhule” doğru sü rükleyebilir.
Cumhurbaşkanınca dile getirilen “provokasyon ’ id diası düşündürücüdür. Özal, diyor kİ:
“...Hocanın öldürülmesi olayı çok profesyonelce, beni vuran tabancaya benzer silah kullanılmış.”
ilk kez böylesine bir yorum yapma İhtiyacı duyuyor,
özal.
Aksey. suikastı ile Abdi İpekçi cinayetinin benzer
liği konusunda değerlendirmeler yapılması üzerine... Tartışma, sağ - sol kamplaşmasına geliyor, özal’a, “İr
tica da eline silah almış olabilir mi?” diye soruluyor. Turgut Bev, kestirip atıyor:
“Öyle olduğunu zannetmiyorum. Daha çok provo kasyon kokusu var. Profesyonelce yapılmış.”
Cumhurbaşkanı, bu kanıya herhalde K ö şk ’e ulaşan kimi istihbarat raporlarını inceledikten sonra varmıştır. Ya da, cinayeti soruşturan emniyet yetkilileri, “aile”ye yakınlık derecelerine göre Çankaya’ya çıkıp, merak edi len soruların yanıtlarını özal’lara iletmişlerdir.
ANAP kongresinde... Özal başbakan iken kendisi
ne yöneltilen suikast ertesi de böyle olmadı mı?
Ozal’ı vuran kişi kongre salonunda “sağ” olarak ele
geçirilmişti. Yaralı halde hastaneye götürülürken, “ikin
ci bir el” tarafından ortadan kaldırılmak istenmişti. Baş
bakanlık korumaları tarafından son anda “müdahale” edilmese Kartal Demlrağ’ın İşi kongre salonunda bitiri lecek ve Özal suikastı tümüyle karanlıkta kalacaktı.
Hoş, sonuçta değişen bir şey olmadı ya... Soruşturm a boyunca, Kartal Demirağ’ın burnu bile kanamadı, ama, Başbakan’a yapılan suikast nedense bir türlü aydınlatılamadı.
Sonradan bir bakandan dinlemiştim. Konut’un ko rumaları,geceler boyunca otomatik silahlarla nöbet tut muşlar, Özal’a çok yakın olanlar ise günlerce gözlerini kırpmadan tetikte beklemişler. Hatta, yatak odası yeri ne mutfakta gecelendiği günler olmuş.
★ ★ ★
URGUT Bey ise, o günlerde... İsabet alan başpar
mağındaki bandaja gözü takılı... Düşünürken... --- Ve de sulkasti görüntüleyen video bandı İzler ken, kendisini hedef alan "gizli elier”i ortaya çıkarma yı çok isterdi. Başlangıçta bu konuda hayli kararlı gö rülüyordu. Kafaya takmıştı bir kez... Suikast filmini ner- deyse bin kez izlemişti. Hatta, Göcek’tekl yaz tatilin de, yatta kabul ettiği ve “güvendiği” bir gazeteci d o s tuna Ortadoğu İçin “istihbarat” bülteni çıkaran bir der ginin adını vermişti. Dergide, özal’a suikast irdelenir ken, Kartal Demirağ’ın geçmişteki siyasal kimliği ile sempati duyduğu partinin olası rolü üzerinde de duru luyordu.
Nedense... O sıralarda suikastın ardında “örgüt” ara yan Turgut Bey, sonradan bu savından vazgeçti. Klm- billr, belki de Kartal Demirağ ile “yüz yüze” gerçekleş tirilen bir görüşmede kişisel “merakım” tatmin edip, kaygılarından kurtuldu ve dosyanın kapatılmasına se sini çıkartmadı.
Ne mafya.. Ne “yem borusu kesilenler”... Ne bir par ti militanı iken, Başbakan’a'sulkast cesareti bulanlar... Bu amaçla cezaevinden çıkarılıp, eline silah, para tu tuşturulanlar... Hepsi unutuldu.
Kartal Demirağ da “yalnız bir kovboy” gibi cezae
vinde gün saymaya başladı.
özal, şimdi Cumhurbaşkanı.
Çankaya Köşkü’nde Evren’den kalan bir güvenlik ve istihbarat danışmanlığı var. Bilgi ve Dokümantasyon Merkezi de eğer “safsata” ile dolu değilse, işe yarar de mektir.
Madem, Cumhurbaşkanı özal, Muammer H oca’nın öldürülmesinde “provokasyon” kokusu alıyor. Madem, kendisine ateş edilen silahla Prof. Aksoy’u öldüren pro fesyonellerin kullandığı tabancadaki benzerliğe dikkat çekiyor.
O halde, olayın üzerine gidilmesi için ilgili makam ları uyarmalıdır. Devletin en üst katında oturanların “yo
rum yapması” yetmez.
Yapılacak şey...
Kapatılan dosyaların teker teker açılmasıdır. En başta da, “özal suikastı.”
Kartal Demirağ yeniden sorguya çekilebilir.
Başbakan’a yönelik suikastın ardındaki “karanlık
g
üçler” araştırılabilir. Zaman geçm iş değildir. Eğer,zal’ın vurulması kendisinin de kuşkulandığı gibi
“örgüt” işi ise ve dosyanın yeniden açılması karan
lık güçleri yuvalarından çıkaracaksa, çekinmeden ola yın üzerine gidilmelidir.
Eğer hükümet bu gücü kendinde görebilirse... Meclis’te bir “araştırma komisyonu” kurulabilirse... Cinayetler peşinen “karanlığa gömülmez.” T B M M ’de üç partinin anlaşması İle “genel gö
rüşme” açılması kararlaştırılmıştır. Ama, bu ilk adım
dır. Ve bu görüşmenin ardından "araştırma komisyonu” oluşturulması İçin de konsensüs sağlanmalıdır.
Genel görüşmeden bu sonuç alınabilirse... Kimi tehditlerin, mektupların arkası kesilebilir.
“Profesyonel” suçlular takipsiz kalmaz. Provokasyon
kokusu o zaman dağılabilir. Ha gayret... Hadi beyler Demokrasi gem isi lafla yürümez. Biraz daha cesaret...