• Sonuç bulunamadı

Gilbert Melville Grosvenor, National Geographic'in Türkçe yayınlanmasından hoşnut:'İstanbul öyküleriyle büyüdüm'

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gilbert Melville Grosvenor, National Geographic'in Türkçe yayınlanmasından hoşnut:'İstanbul öyküleriyle büyüdüm'"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

25 KASIM 2000 CUMARTESİ

CUMHURİYET

T T

-

TofO&O

KULTUR

kuitur(i7’cumhuriyet.<

Gilbert Melville Grosvenor, National Geographic’in Türkçe yayımlanmasından hoşnut

‘İstanbul öyküleriyle büyüdüm’

Frederick Sini pich -1921 ’de Karaköy, bugünkü Perşembe Pazarı na doğru.

Kültür Servisi - ‘Bak Bir Varmış Bir Yokmuş - 1 mparatorluktan Cumhuriye­ te İstanbul’ fotoğraf sergisiyle İstan­

bul’un, OsmanlI’nın son zamanlarından 1970’lere uzanan panoramasına ışık tu­ tan National Geographie, nisan ayından itibaren Doğuş Dergi Grubu bünyesin­ de Türkiye’de yayın yaşamına başlıyor. Türkiye, derginin kendi dilinde yayım­ landığı 21. ülke. Bugün dünyada 11 mil­ yondan fazla abonesi olan dergi, nesnel gazeteciliğin dünyadaki öncülerinden.

13 Ocak 1888’de, coğrafyayı sevdir­ mek amacıyla avukat Gardiner Greene

Hubbard ve 33 arkadaşının kurduğu Na­ tional Geographie Society, bir süre son­

ra ünlü National Geographie Magazi-

ne’e dönüşecek olan bülteni çıkarmaya

başlarlar. 1898.’de Hubbard’ın ölümüy­ le, mucit Graham Bell demeğin başına geçer. İstanbul Robert Kolej' in tarih öğ­ retmeni Grosvenor’un İstanbul’da do­ ğan iki oğlundan biri olan Edwin, Bell’in yanında derginin yardımcı editörü ola­ rak çalışm aya başlar. Graham Bell, 1899’da başkanlığı 26 yaşındaki Gros- venor’a bırakır. Bir yıl sonra delginin üye sayısı 74 bine çıkar. 1912’de demek bir bilim kurulu oluşturarak keşif gezi­ leri ve projeleri finanse etmeye başlar. 1955’te Grosvenor, yerini oğlu Mehille

Bell Grosvenor’ a, o da 1967 ’de oğlu Gil­ bert Mehille Grosvenor’a bırakır. Dün­

yanın hemen hemen bütün ülkelerinde satılan dergi, İngilizce dışındaki ilk ba­ sımını 1995’te Japonya’da yaptı. Dergi bugün İspanyolca, İtalyanca, Yunanca, tbranice, Norveççe gibi pek çok dilde ya­ yımlanıyor.

National Graphic’in kurucularından

'oğruluk, National Geographic’in değişmeyen en

yaşamsal özelliği. Kurulduğu günden beri, teknoloji

elverdiğince en yüksek baskı ve fotoğraf kalitesine ulaşmaya

çalıştı. Her zaman doğru, belgelere dayalı, tartışmasız gerçekler

üzerine kurulu oldu. Dergi, Türkçe olarak da özgünlüğünü

koruyacak ve yüzde 15’lik bir kısmı Türkiye’ye özel olacak.’

- Yüz yılı aşkın bir süredir yayımlanan National Geographic Magazine’in felse­ fesini ve bugüne kadar varlığım nasıl ko­ ruduğunu anlatabüir inisiniz?

GILBERT GROSVENOR -Dergi ku­

rulduğundan beri en önemli misyonu coğrafi bilginin ve eğitimin geliştiril­ mesi üzerine kuruluydu. Bugün de aynı misyon geçerlidir. Amaç değişmedi, ama bu işi yapma şeklimiz oldukça değişti. Doğruluk başından beri temel prensibi- mizdi. Bu da National Geographic’in de­ ğişmeyen en yaşamsal özelliği. Kuruldu­ ğu günden beri teknoloji elverdiğince en yüksek baskı ve fotoğraf kalitesine ulaş­ maya çalıştı. Bu arada profesyonel coğ­ rafya uzmanlığının ötesinde, geniş halk kitlelerine de coğrafyayı sevdirmeye ça­ lıştı.

Gilbert Grosvenor’m torunu, aynı za­ manda National Geographic’in yönetim kurulu başkanı olan Gilbert Melvillc Grosvenor, bu birlikteliği duyurabilmek için İstanbul’daydı. Grosvenor’la, ailesi­ ne özel bir bölümün de yer aldığı Nati­ onal Geographic’in fotoğraflarıyla düzen­ lenen ‘İmparatorluksan Cumhuriyete

İstanbul'un sergi mekânında konuştuk:

‘ Detaylara bile önem verdik’

- Dergi, özgünlüğünü ve temel pren­ siplerini korurken bugüne hangi yenilik­ lerle ulaştı?

GROSVENOR- En önemli misyonu­ muz, fotoğraf sanatının ve teknolojisinin gelişmesine yaptığımız katkıdır. İlk su­ altı fotoğraflarını, dünyanın ilk ada fo­ toğraflarını, ilk renkli fotografían -ki bir kısmı elle tuşe edilmiştir- biz yayımla­ dık. 35 m m ’lik Kodachrome filmlerini ve Leica fotoğraf makinelerini ilk biz kullandık. Bu da fotoğrafçılığa büyük bir hareket özgürlüğü kazandırdı ve yay­ gınlık kazanmasını sağladı.

Havacılık tarihinde de önemli bir im­ zamız var. 1934’te balonla dünyanın yu­ varlaklığını tespit eden ve uzaya giden ilk astronotlann fotoğraf çekimini de Nati­ onal Geographic yapmıştır. Tüm bunla- n sürekli çalışarak ve araştırarak başar­ dık.

- Derginin evrenselleşmesini sağlayan bu unsurların y anı sıra hızlı bir gelişim çizgisi görülüyor.

GROSVENOR - Dergi, her zaman doğru, belgelere dayalı, tartışmasız ger­ çekler üzerine kurulu oldu. Bu anlamda insanları yönlendirmeye çalışmadık. Der­ ginin rotasını tartışma alanlarına da yö­ nelttik. Kimyasal kirlenme, nükleer güç, yasadışı hayvan ticareti ve insanın evri­ mi gibi konular dergide ele alınmaya baş­ ladı. Okullar, eğitim merkezleri doğru haber almalıdır. Derginin okullarda oku­ tulmasının nedeni de budur. Biz bugüne kadar çok küçük detaylara bile fazlasıy­ la önem verdiğimiz için başarılı olabil­ dik.

‘Ailemin İstanbul’la bağlan var’

- Derginin Türkiye ayağında nasıl fark­ lılıklar olacak?

GROSVENOR-Dergi, Türkçe olarak da özgünlüğünü koruyacak. National Ge­ ographic Türkiye’de oldukça deneyimli bir ekip tarafından oluşturuluyor. Bütün dünya ülkelerinde eşzamanda ve aynı içerikle yayımlanıyor, bu özelliğiyle de diğer lisanslı dergilerden farklılaşıyor. Bunun yanında yüzde 15’lik bir kısmı ise Türkiye’ye özel olacak.

- Türkiye’ye olan bu ilginin nedeni ne­ dir?

GROSVENOR-Birincisi, ailemin bu­ rayla bağlan var. Dedem 23 yıl İstan­ bul’da tarih öğretmenliği yaptı, ondan pek çok Konstantinopolis hikâyesi din­ leyerek büyüdüm.

- Sergi kapsamında ailenize aynlan kıs­ ma, yani kendi özel tarihinize dair neler hissettiniz?

GROSVENOR - öncelikle bir kente 90 yıl boyunca bakabilmek noktasında olmaktan etkilendim. İkincisi, ilk dö­ nemlerdeki fotoğrafçılann çoğunu tanı- yonım, onların fotoğraflarını görmüş ol­ dum, onlann mesleksel gelişim çizgisin­ deki ilerlemeyi gördüm. Ve zaman içe­ risinde fotoğraf tekniği ve kalitesindeki değişimi gözlemledim. Sergi kapsamını 20. yüzyılın tamamına yayılan bir arşiv sergisine dönüştürebilmek bundan son­ raki amacımız olmalı. Bu fotoğraflarda modern bir kent olarak İstanbul’un ola­ ğanüstü değişimini gözlemliyorum.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

(F o to g r a f: H A T İC E T U N C E R )

Referanslar

Benzer Belgeler

Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’nin yüzde 89’unun hafif, orta, şiddetli ve çok şiddetli olmak üzere erozyon ve bunun sonucunda çölleşme riskiyle karşı

10 We contend, however, that the current level of protection afforded by TRIPS for wine and spirits – which disallows any mention of a protected GI by a producer outside the

ürünlere, geleneksel lezzetlerden sokak lezzetlerine kadar zengin ve geniş bir çerçevede; özel yemek (diyet, glütensiz, vegan vb.) istekleri olanların da beklentilerini

Eski tabanın üstü, matlup olan tamamlanmış döşe- me seviyesinden bir kaç inç aşağıda idi ve bundan dola- yı taban seviyesinden yukarıya doğru yeni ayak yerle- ri

Low EAT thick- ness and high levels of APN may be related to the protective effect of bilirubin on atherosclerotic heart diseases in GS patients.. Conflict of interest:

_ Yeni plânın esas teklifi budur, ve bu kadar halkın ve müsavi miktarda fabrikaların başka yere nakli suretiyle, geri kalan ve yine çok bü- yük olan nüfus için Londra

Global Reklam Stratejilerinde Küresel Dergiciliğin Yeri: National Geographic Türkiye’deki Reklamlarda Standartlaştırma ve Yerelleşme.. The Place of Global Magazine Publishing

Burada, işçi ile özel istihdam bürosu arasında iş sözleşmesi, özel istihdam büro- su ile geçici iş ilişkisi kurulan işveren arasında mesleki geçici iş ilişkisi