• Sonuç bulunamadı

SEREBRAL PALSİLİ 314 OLGUNUN ETİYOLOJİK, DEMOGRAFİK VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ VE BU ÖZELLİKLERİN REHABİLİTASYON SONUÇLARINA ETKİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SEREBRAL PALSİLİ 314 OLGUNUN ETİYOLOJİK, DEMOGRAFİK VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ VE BU ÖZELLİKLERİN REHABİLİTASYON SONUÇLARINA ETKİSİ"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SEREBRAL PALS‹L‹ 314 OLGUNUN ET‹YOLOJ‹K, DEMOGRAF‹K VE KL‹N‹K ÖZELL‹KLER‹ VE

BU ÖZELL‹KLER‹N REHAB‹L‹TASYON SONUÇLARINA ETK‹S‹

ETIOLOGIC, DEMOGRAPHIC AND CLINICAL CHARACTERISTICS OF 314 PATIENTS WITH

CEREBRAL PALSY AND THE EFFECT OF THOSE CHARACTERISTICS ON THE OUTCOMES OF

REHABILITATION

Gülümser AYDIN MD*, Kemal CANER MD**, Sibel Özbudak DEM‹R MD***, Ifl›k KELEfi MD*, Meryem DEM‹R MD****, Sevim ORKUN MD*

* K›r›kkale Üniversitesi T›p Fakültesi Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon Anabilim Dal›, K›r›kkale ** Bal›kesir Devlet Hastanesi Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon Ünitesi, Bal›kesir

*** Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, Ankara **** Karaman Devlet Hastanesi Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon Ünitesi, Tokat

F‹Z‹KSEL TIP

ÖZET

Serebral palsi (SP), çocukluk ça¤› hastal›klar› içinde özürlülü¤e neden olan en önemli bozukluklardan birisidir. Bu çal›flmada; hastanemizde rehabilite edilen 314 SP’li olgunun etiyolojik, demografik ve klinik özelliklerinin belirlenmesi ve bu özelliklerin hem birbirleri ile hem de rehabilitasyon sonuçlar› ile iliflkisinin incelenmesi amaçlanm›flt›r. Bu amaçla Ankara Rehabilitasyon Merkezi Çocuk Servisinde 1995-1997 tarihleri aras›nda SP tan›s› ile rehabilite edilen 314 olgu-nun dosya bilgileri retrospektif olarak incelendi. Dosya bilgilerinden her hastan›n öyküye ait verileri, sistemik, lokomotor ve nörolojik muayene bulgular›n›n ya-n›s›ra, hastahaneye her yat›fl ve ç›k›fltaki motor geliflim basamaklar›, ambulasyon düzeyleri ve kulland›klar› ortezler kay›t edildi.

Çal›flmaya dahil edilen 126’s› (% 40.1) k›z, 188’i (50.9) erkek 314 hastan›n ilk kabuldeki yafl ortalamas› 4.9±2.1 y›l, hastahanede kal›fl süreleri 80.8±60.9 gün-dü. Etiyolojik faktörler de¤erlendirildi¤inde 187 olguda (%59.6 ) risk faktörlerinin en s›k perinatal döneme ait oldu¤u saptand›. SP tiplendirmesinde %86 ile spastik tip en yüksek orana sahipti. Olgular›n %3.2’sinde kalça eklem dislokasyonu, %34.4’ünde flafl›l›k, %39.8’inde konvülsiyon ve %33.8’inde belirgin mental retardasyon vard›. SP tipleri ,her bir motor geliflim basama¤›na ulaflma yafllar› aç›s›ndan karfl›laflt›r›ld›¤›nda; spastik-tetraplejik ve mikst-primer olarak spastik tiplerde di¤er gruplara oranla hemen hemen her basamakta anlaml› düzeyde gecikme saptand›. Tüm hastalarda yürüme yafl› 5.3±1.9 y›l olarak tespit edildi. Yürüme yafl›nda; mental düzeyin, konvülsiyon varl›¤›n›n, anne e¤tim düzeyinin ve SP tipinin istatistiksel olarak belirleyici oldu¤u saptand› (p<0.005). Sonuç olarak; ülkemizde, etiyolojik faktörlerin azalt›labilmes› için; e¤itim düzeyi yükseltilmeli, ana-çocuk sa¤l›¤› daha iyi anlafl›lmal›d›r. Ayr›ca, disabilitesi olan çocuklar›n rehabilitasyonu için çocuk rehabilitasyonuna yönelik merkezlerin yayg›nlaflt›r›lmas› ve etkinlefltirilmesinin gerekti¤i sonucuna var›ld›. Anahtar sözcükler: Serebral palsi, etiyoloji, klinik, rehabilitasyon

SUMMARY

Cerebral palsy (CP) is one of the most important causes of disability among the disorders of childhood. The aim of this study was to determine the etiologic, de-mographic and clinical characteristics of 314 patients with CP rehabilitated in our hospital and to evaluate the interrelation of those parameters and also the relation of those parameters with the outcomes of rehabilitation. Thus, the records of 314 patients with CP rehabilitated in the pediatric unit of Ankara Rehabi-litation Center between 1995 and 1997 were investigated retrospectively. Accordingly, the data of history, the findings of systemic and neurologic examinati-ons, the level of functional motor status before and after the rehabilitation courses, the level of ambulation and the orthosis used by each patient were recorded. Of 314 patients included in the study, 126 (40.1%) were girls and 188 (50.9%) were boys. Their mean age at initial admission was 4.9±2.1 yr, and the mean duration of hospitalization was 80.8±60.9 days. When etiologic factors were evaluated, risk factors were detected to belong most frequently to perinatal period in 187 cases (59.6%). Spastic type was of highest prevalence (86%). Hip dislocation was present in 3.2%, strabismus in 34.4%, convulsion in 39.8%, and men-tal retardation in 33.8% of the patients. The ages of attainment to each motor development step were compared between types of CP and significant delay in al-most all steps in spastic types including spastic quadriplegia and primary mixed was detected. Age of walking in all cases was 5.3±1.9 yr. Mental level, the pre-sence of convulsion, maternal education level and type of CP were found to be the significant predictors in the age of walking (p<0.005).

In conclusion, in order to decrease the etiologic factors in our country, the educational level of parents should be raised and the importance of mother and child health should be understood better. In addition, rehabilitation centers for disabled children should be increased in number and made more functional to get more favorable outcomes of rehabilitation.

(2)

G‹R‹fi

Özürlülü¤e neden olan çocukluk dönemi hastal›klar› içerisin-de önemli bir yer tutan serebral palsi (SP); immatür beyiniçerisin-de meydana gelen, ilerleyici olmayan bir hasar nedeni ile oluflan kas tonusu ve postur bozuklu¤udur (1). Santral orjinli oldu-¤undan motor tutuluma genellikle kognitif, duyusal ve ileti-flimsel bozukluklar efllik eder (2). Santral sinir sisteminde ha-sar› ortaya ç›karan mekanizmalar ve dolay›s›yla patolojik lez-yonlar farkl›d›r. Bu yüzden SP spesifik bir hastal›k olmaktan çok semptomlar toplulu¤udur (3)

SP’nin prevelans› endüstriyel toplumlarda 1000 de 2-2.3 olarak bildirilmektedir (1,4). Etiyolojide prenatal, perinatal ve postna-tal döneme ait bir çok neden sorumlu tutulmakta yaklafl›k % 47 oran›nda perinatal/neonatal döneme ait nedenler bildiril-mektedir(4). Klinik, ço¤unlukla nöromuskuler kontrol bozuk-lu¤u ve buna ba¤l› geliflen komplikasyonlarla karaktrerizedir. Terapötik yaklafl›m fonksiyonel amaca yöneliktir (1). Bu hasta grubunda rehabilitasyonun iki major amac›, komplikasyonlar› azaltmak ve yeni kay›plar› önlemektir (1). Rehabilitasyonda farkl› nörofizyolojik mekanizmalardan yola ç›karak farkl› yak-lafl›mlar gelifltirilmifltir. Bunlar birlikte veya tek bafl›na kullan›-labilmektedirler(5). Rehabilitasyon potansiyelinin mümkün olan en yüksek seviyeye ulaflt›r›lmas›nda rehabilitasyon yakla-fl›mlar›n› tamamlay›c› olarak ortezleme, medikal ve cerrahi te-davilerden de destek al›nmaktad›r (1,5,6). Ülkemizde epidemi-yolojiyle ilgili sa¤l›kl› bilgiler olmasa da SP’nin önemli bir sa¤-l›k sorunu oldu¤u bilinmektedir. Bu çal›flma; hastanemizde re-habilite edilen SP’li olgular›n dosya bilgilerini retrospektif ola-rak inceleyerek etiyolojik faktörleri saptamak, klinik özellikle-rini de¤erlendirmek, etiyolojik faktörler ile klinik özellikler aras›nda iliflkinin varl›¤›n› araflt›rmak ve hem etiyolojik hemde klinik parametrelerin rehabilitasyon sonuçlar›na etkisini belir-lemek amac›yla planland›.

GEREÇ VE YÖNTEM

Ankara Rehabilitasyon Merkezi çocuk servisinde 1995-1997 y›llar› aras›nda SP tan›s› ile yatm›fl olan 314 hastan›n dosya bil-gileri retrospektif olarak incelendi. Hasta dosyalar›ndan; etiyo-lojik faktörleri içeren anemnez bilgileri (prenatal, perinatal, postnatal), motor geliflim öyküsü (s›ras›yla bafl tutma, destekli oturma, desteksiz oturma, emekleme, diz üstü denge, ayakta durma dengesi, yürüme ve mesane rektum kontrolü yetilerini

kazanm›fl oldu¤u yafl), aile anemnezi (çocuk say›s›, hastan›n kaç›nc› çocuk oldu¤u, anne ö¤renim düzeyi, anne ve baban›n meslekleri, do¤umdaki anne yafl›, kardefllere ait bilgiler), var-sa ortopedik cerrahi öyküsü, sistemik muayene bulgular›, efl-lik eden kompefl-likasyonlar (flafl›l›k, konvülsiyon ve kalça eklem dislokasyonu) mental durum (kötü, orta, normal), hastan›n, motor geliflim basamaklar›na ait muayene bulgular›, ambulas-yon düzeyleri, bir kez yatan hastalarda yat›fl ve ç›k›fl için, bir-den fazla kez yatan hastalarda da her yat›fl ve ç›k›fl için ayr› ayr› belirlenerek protokol formuna kaydedildi.

Hastan›n klinik muayenesinde baflarm›fl oldu¤u motor geliflim basamaklar› bafllama yafl› ile birlikte, her yat›fl ve ç›k›fl için bafl tutma, yatakta dönmeler, destekli k›sa oturma, desteksiz k›sa oturma, destekli uzun oturma, desteksiz uzun oturma, emek-leme pozisyonuna gelme, emekemek-leme, destekli diz üstü denge-si, desteksiz diz üstü dengedenge-si, destekli ayakta durma, destek-siz ayakta durma olmak üzere oniki maddeden oluflan motor geliflim formuna kaydedilerek de¤erlendirildi. Her maddeye “var” ise iki puan, “k›smen var” ise bir puan, “yok” ise s›f›r pu-an verilerek, maximumu “24” minimumu “0” olpu-an numerik de-¤erlere çevrildi. ‹lk yat›fltaki motor geliflim düzeyinden son ta-burculuktaki düzey aras›ndaki fark tespit edilerek “fark skoru” olarak tan›mland›.

SP s›n›flamas›nda “J.F. Kennedy Enstitüsü s›n›flama sistemi” kullan›ld› [1-spastik tip (hemiplejik tip, diplejik tip, tetraplejik tip), 2- ekstrapiramidal tip (koreoatetoid tip, rigit tip, ataksik tip, tremorlu tip), 3- Mikst tip (primer olarak spastik tip, pri-mer olarak ekstrapiramidal tip)](7). Hastalar›n ambulasyon dü-zeyleri (tekerlekli sandalye seviyesi, ba¤›ml› ambule, s›z-destek +ortez ile ambule ba¤›ms›z-ortez ile ambule, ba¤›m-s›z-destek ile ambule, ba¤›mba¤›m-s›z-desteksiz-ortessiz ambule) ola-rak s›n›fland›r›ld›.

Verilerin istatistiksel de¤erlendirilmesinde; tek yönlü varyans analizi, Khi-kare testi, Kruskal-Wallis varyans analizi, Student’s testi, Mann-Whitney U testi ve korelasyon analizi kullan›ld›. Anlaml›l›k p<0.05 kabul edildi.

BULGULAR

1- Tan›mlay›c› verilere ait sonuçlar:

Çal›flmaya dahil edilen 126’s› k›z (% 40.1), 188’i erkek (50.9) 314 hastan›n ilk kabuldeki yafl ortalamas› 4.9 ± 2.1 y›l,

(3)

hasta-nede toplam kal›fl süresi 80.8 ± 60.9 gündü.

Anamnez bilgilerine göre 276 hastada (%87.9) do¤umu hasta-nede gerçekleflmiflti, 113 hastada (% 36)’ prematür do¤um öy-küsü vard› ve 42’sinde (%13.4) do¤umdaki a¤›rl›¤› 1500 gr ‘›n alt›ndayd›. Do¤um flekli, annelerin gebelik süresi ve do¤um a¤›rl›¤› aç›s›ndan SP tipleri aras›nda anlaml› bir fark yoktu (p>0.05)

SP’li kardefl öyküsü 14 hastada (%4.5) pozitifti, 19 hasta (%6) ikiz kardefle sahipti, bunlar›n 3’ünde di¤er kardefl de SP’liydi. Hastalar›n do¤umdaki anne yafl› ortalamas› 24.85±4.96 idi. An-ne e¤itim düzeyleri incelendi¤inde 41 dosyada yeterli bilgiye ulafl›lamazken, ulafl›lanlar›n 157’ si (%57.5) okuma-yazma bi-len ve/veya ilkokul mezunuydu, anne mesle¤i ile igili bilgiye ulafl›labilen 270 hastan›n 242’si (%89.6) ev han›m›yd›. Hekimin kaba de¤erlendirmesine dayal› derecelendirmede mental durum 103 olguda (% 33) “kötü”, 65 olguda (% 20.7) “orta”, 144 olguda (% 45.8) “normal” olarak de¤erlendirilmiflti. Rehabilitasyon sonuçlar›n› etkileyebilecek kalça eklem dislo-kasyonu 10 hastada (% 3.2), flafl›l›k 108 hastada (%34.4) vard›. SP tipleri içinde spastik hastalar›n 94’ünde (% 34.8), ekstrapi-ramidal tipteki hastalar›n 7’sinde (%24.1) flafl›l›k vard› ve ista-tistiksel olarak anlaml› olmasa da spastik tiplerde izlenme ora-n› daha yüksekti. Konvülsiyon öyküsü 125 hastada (%39.8) vard›. Konvülsiyon öyküsüne sahip hastalar›n hastanede kal›fl süresi anlaml› derecede yüksekti (p<0.05). Major SP tipler konvülsiyon varl›¤› aç›s›ndan k›yasland›¤›nda mikst tiplerde izlenme s›kl›¤› anlaml› oranda fazlayd›.

Hastalar›n %11,8’inde (n=37) ortopedik cerrahi öyküsü vard›. Bunlar›n 11’ine bilateral afliloplasti, 9’una bilateral adduktor myotomi, 13’üne bilateral afliloplasti (+) bilateral adduktor te-netomi uygulanm›flt›. Ortalama cerrahi operasyona gitme yafl› 5,37 ± 2,46 olarak saptand›. Cerrahi operasyon yafl› ve uygu-lanan cerrahi operasyonun tipi aç›s›ndan SP tipleri aras›nda anlaml› fark saptanmad›.

3. Etiyolojik Faktörlere Ait Sonuçlar

Hastalar›n etiyolojisine yönelik sorgulamada en s›k perinatal döneme ait risk faktörü pozitifti (n=187, %59.6). Hastalar›n sa-hip olduklar› risk faktörlerinin dönemlere göre da¤›l›m› grafik

I’de verilmifltir. Prenatal dönemde en s›k rastlanan etiyolojik risk faktörü akraba evlili¤i (n= 77), perinatal dönemde prema-tür do¤um (n=113), postnatal dönemde ise hiperbiluribinemi (n=36) olarak saptand›. Hiperbilirubinemi öyküsünün koreoa-tetoid, ataksik ve mikst tiplerde di¤er SP tiplerinden anlaml› derecede fazla oldu¤u tespit edildi (p<0,001). ‹statistiksel ola-rak anlaml› olmasa da annenin hamileli¤i s›ras›nda TORCH enfeksiyonu öyküsü olan 4 hastan›n hepsi de spastik tetraple-jik tip SP’li olgulard›.

3. Motor Geliflim Basamaklar›na Ait Sonuçlar:

Hastalar›n 12 maddeden oluflan motor geliflim basamaklar›n›n her biri için “var” ise 2, “k›smen var” ise 1, “yok” ise 0 puan verilerek hesaplanan motor geliflim skorlar›n›n her yat›fltaki de¤eri tablo I’de verilmifltir. Hastalar›n hastanede toplam yatt›-¤› süre içinde motor geliflimde elde edilen fark-skor (son ta-burculukta motor geliflim düzeylerine ait skor ile ilk yat›fltaki skor aras›ndaki fark) 2±3.4 olarak hesapland›.

Tablo I. Hastalar›n her yat›fl ve ç›k›fl döneminde elde edilen motor geliflim skorlar›n›n ortalama de¤erleri

Motor Bilgiye Ortalama±standart Fark skoru geliflim skoru ulafl›labilen hasta (n) sapma

1. yat›fl 313 14.8±7.4 1. ç›k›fl 313 16±7.2 1.2 2. yat›fl 58 16.8±6 2. ç›k›fl 58 18.7±5.3 1.9 3. yat›fl 13 21.8±2.1 3. ç›k›fl 13 22.9±2.1 1.1 4. yat›fl 3 21.7±2.5 4. ç›k›fl 3 23.3±1.1 1.6

Hastalar›n ilk yat›fl ve son taburculuk tarihleri aras›ndaki mo-tor geliflim skorlar› ise spastik tetraplejik ve mikst-primer ola-rak spastik tiplerde di¤er tüm tiplere göre anlaml› derecede (p<0,001) düflük saptand›.

Poliklini¤e ilk baflvuru yafl› ile fark-skorun korelasyonu istatis-tiksel olarak anlaml› olmasa da yafl›n küçülmesi ile fark sko-run artt›¤› saptand› (r-0.104 , p=0.07).

(4)

Hastanede birden fazla kez yat›r›larak rehabilite edilen hasta-larda evde geçen sürede elde edilen motor geliflim skoru (Ta-burculuktaki motor geliflim skoru ile takip eden yat›fltaki mo-tor geliflim skoru aras›ndaki fark) 2.3±3 idi ve poliklini¤e ilk baflvuru yafl› ile negatif korelasyon vard› (r=0.27, p<0.05). ‹s-tatistiksel olarak anlaml› olmasa da anne e¤itim düzeyinin art-mas› ile evde geçen sürede motor geliflimde elde edilen düzey artmaktayd›(p>0.05) .

Hastalar›n hastanede kal›fl süresi ile fark-skor aras›nda istatis-tiksel olarak pozitif korelasyon mevcuttu.(r=0.65, p<0.001) Ortopedik cerrahi öyküsü saptanm›fl olan hastalarda bu fark-skorun daha yüksek oldu¤u belirlendi (p<0,05). Bilateral ad-düktör miyotomi + bilateral afliloplasti operasyonu geçiren grupta bu fark-skor di¤er cerrahi operasyon tiplerini geçirmifl hastalardan anlaml› derecede yüksek idi (p<0.05).

4- SP Tiplerine Ait Sonuçlar

Hastalar›n J. F. Kennedy Enstitüsü s›n›flama sistemine göre SP tiplerinin da¤›l›mlar› tablo II’de verilmifltir.

Tablo II. Hastalar›n SP tiplerine göre da¤›l›m› ( J. F. Kennedy Enstitüsü S›n›flama Sistemine göre da¤›l›mlar›) Tip n % Spastik Toplam 270 86 Hemiplejik 23 7.3 Diplejik 13 44 Tetraplejik 109 34 Ekstrapiremidal* Toplam* 14 4.4 Koreoatetoid 8 2.5 Ataksik 2 0.6 Tremorlu 4 1.3 Mikst Toplam 29 9.2 Primer spastik 18 5.7 Primer ekstrapiremidal 11 3.5 Toplam 313**

*:Rijid tip olguya rastlanmad›.

**:Bir olgu bu s›n›flama sisteminde uygun s›n›fa yerlefltirilemedi.

Yat›fl s›ras›nda istatistiksel anlaml›l›k olmamakla birlikte, spas-tik diplejik tip grup 1.3 ± 0.6 ay ile en uzun yat›fl süresine sa-hipti. Hastalar›n ilk yat›fl›nda tespit edilen motor geliflim sko-ru; alt gruplar aras›nda spastik tetraplejik ve mikst-primer spastik tiplerde anlaml› derecede düflük saptand› (p<0.05). Tüm SP tipleri aras›nda diplejik tip serebral palsi’li hastalarda prematür do¤mufl bebek oran› hemiplejik ve koreoatetoid tip-lerden istatistiksel olarak anlaml› olmasa da daha fazlayd› (p>0.05).

Konvülsiyon öyküsü varl›¤›na göre major tipler

karfl›laflt›r›ld›-¤›nda mikst tiplerde konvülziyon “var” olma oran› spastik ve ekstrapiramidal tiplerden daha fazlayd› (p<0,05).

Spastik tetraplejik tipte spastisite (Ashworth skalas›na göre) spastik hemiplejik ve spastik diplejik tiplerde dahil olmak üze-re, tüm di¤er alt gruplardan anlaml› flekilde yüksekti (p<0,05). 5. Ambulasyon Düzeylerine Ait Sonuçlar

Rehabilitasyon süresi içinde %30 hastan›n tekerlekli sandalye seviyesinden di¤er ambulasyon basamaklar›na geçti¤i görül-dü. Son taburculuk tarihinde toplam 168 hasta (% 53,5) de¤i-flik seviyelerde ambule idi. Hastalar›n yat›fl ve ç›k›fl tarihlerin-deki ambulasyon seviyeleri tablo III de verilmifltir.

Tablo III.. Hastalar›n ilk yat›fl ve son ç›k›fltaki ambulasyon düzeylerine göre da¤›l›m› Yat›fl Ç›k›fl (%) (%) Ba¤›ml› 11 2 Tekerlekli sandalye 75 44 Destek+Ortez 2 30 Sadece ortez 1 7 Sadece destek 1 11 Ba¤›ms›z 10 6

SP tiplerine göre son taburculuk tarihindeki ambulasyon dü-zeylerinin da¤›l›m› incelendi¤inde major gruplar aras›nda spastik tipdeki hastalar›n %52.6’s›, extrapiramidal tipteki has-talar›n %64.3’ü, mikst tipteki hashas-talar›n % 48.2’si ambule olma-y› baflarm›flt›. Major gruplar aras›nda ambulasyon düzeyi aç›-s›ndan istatistiksel olarak anlaml› fark saptanmad› (p>0.05). Ancak spastik tetraplejik tipte ve mikst primer olarak spastik tipte “tekerlekli sandalye” düzeyinde taburcu edilen hasta ora-n› di¤er alt tiplerden anlaml› flekilde (p<0.05) yüksekti.

Tablo IV. Serebral palsi tipine göre hastalar›n taburculuktaki ambulasyon düzeyleri Ba¤›ml› TS* Sadece Sadece Destek+ Ba¤›ms›z

% % destek % ortez % ortez % % Spastik 1.48 45.2 7 10.7 31.5 4.1 Hemiplejik - 34.8 17.4 - 26.1 21.7 Diplejik 2.9 31.2 9.4 12.3 41.3 2.9 Quadriplejik - 66 1.8 11.0 20.2 1.8 Ekstrapiramidal 7.1 28.6 7.1 7.1 28.6 21.4 Koreatetoit - 37.5 12.5 - 25 25 Ataksik 50 50 - - - -Tremorlu - - - 25 50 25 Mikst 6.9 48.3 6.9 10.3 20.7 6.9 Primer spastik - 55.5 11.1 5.6 22.2 5.6 Primer ekstrapiramidal - 36.4 - 18.2 18.2 27.3 Toplam 1.6 44.9 7 10.5 30.3 5.7 *:Tekerlekli sandalye

Son taburculuk tarihinde 128 hasta (% 41.5) destek ve 117 has-ta (% 37.3) ortez kullanmakhas-tayd›. Destek kullanan hashas-talarda en s›k kullan›lan destek walker (% 50,8) idi. Bilateral uzun

(5)

yü-rüme ortezi (% 41’) ve bilateral diz splinti (% 38,5’i) ise en s›k kullan›lan ortezlerdi. Spastik tetraplejik tipte ve mikst-primer spastik tipte walker kullan›lma oran›, tek tripot ve çift tripota kullanma oranlar›na göre anlaml› flekilde fazla idi (p<0.05). Bilateral uzun yürüme cihaz› kullanma oran›; spastik tip has-talarda spastik olmayan hastalara oranla anlaml› düzeyde yük-sekti (p<0.01).

6-Ambulasyon yafl›na ait sonuçlar

Tüm hastalarda ortalama yürüme yafl› 5.1 ±1.8 idi. SP tiplerine göre artalama yürüme yafl› grafik II’de verilmifltir.

SP’nin major gruplar› aras›nda mikst tiplerde, (p<0.05), alt gruplar aras›nda ise spastik-tetraplejik, mikst-primer spastik ve mikst-primer extrapiramidal tiplerde yürüme yafl› anlaml› dü-zeyde yüksekti (p<0.01).

Tablo V. Hastalar›n taburculuk aflamas›nda kulland›klar› ortezlerin da¤›l›m› Ortez Ortez kullanan grupta Tüm grupta

(n=117) (n=314)

n % %

‹ki tarafl› UYO* 48 41 15.3 ‹ki tarafl› KYO** 3 2.6 1 Tek tarafl› UYO 6 5.2 1.9

Tek KYO 4 3.4 1.3

‹ki tarafl› diz splinti 45 38.5 14.3

UYO+ KYO 3 2.6 1

Tek tarafl› diz splinti 8 6.8 2.5

toplam 117 100 37.3

*:Uzun yürüme ortezi **:K›sa yürüme ortezi

Konvülsiyon öyküsüne, düflük anne ö¤renim düzeyine ve kö-tü mental duruma sahip hastalarda yürüme yafl› istatistiksel olarak anlaml› düzeyde yüksekti (p<0.05, p<0.05, p<0.05 ) TARTIfiMA

Hastalar›m›z›n poliklini¤e ilk baflvuru yafllar› 4.9±2.1 y›l idi. Baflvurunun bu kadar geç olmas›, ailenin fonksiyonel

yetersiz-li¤i geç fark etmesine, ilgili hekime ulaflabiliryetersiz-li¤in güç olmas›-na ve çocuk rehabilitasyonu ile ilgili merkezlerin yetersizli¤i nedeni ile hastaneye kabule kadar geçen sürenin uzun olma-s›na ba¤lanabilir. Prenatal, perinatal veya postnatal döneme ait risk tafl›yan do¤umlarda ailenin SP konusunda bilgilendirilme-si fonkbilgilendirilme-siyonel yeterbilgilendirilme-sizli¤in daha erken dönemde farkedilmebilgilendirilme-si- farkedilmesi-ni kolaylaflt›rabilir. Poliklifarkedilmesi-ni¤e ilk bafl vuru yafl›n›n yüksek ol-mas›; ayr›ca ülkemizde rehabilitasyon birimlerinin yetersizli¤i-nin bir göstergesidir. Bu sonuç yeni rehabilitasyon birimleriyetersizli¤i-nin ivedilikle hizmete sunulmas› gerekti¤ini düflündürmektedir. SP’ye neden olan beyin hasar› prenatal, perinatal veya postna-tal dönemde gerçekleflebilir (4,8,9). ‹ncelemelerin ço¤unlu-¤unda SP’li olgularda en s›k perinatal döneme ait risk faktör-leri saptanm›flt›r (4,8,10,11). Meberg ve ark. postnatal dönemi d›flarda b›rakt›klar› incelemelerinde de olgular›n % 22’de pre-natal, %47’inde perinatal/neonatal neden saptad›klar›n› %31 olgudada nedeni s›n›fland›ramad›klar›n› bildirmifllerdir (4). Pe-rinatal dönemde ise en s›k premature do¤um sorumlu tutul-maktad›r (1,2,12). Premature infantlarda SP’nin s›k geliflmesin-de iki negeliflmesin-den sorumlu tutulmaktad›r. Bunlardan birincisi pre-mature infantlarda beyindeki kan damarlar›n›n frajil olmas›, ikincisi ise beyinde lateral ventrikülün hemen yan›ndaki ala-n›n gebeli¤in 26 ile 32. haftalar› aras›nda travmaya çok hassas olmas›d›r (8). Bu çal›flmada da hastalar›n etiyolojisine yönelik sorgulamada en s›k perinatal döneme ait risk faktörü pozitifti (n=187, %59.6) ve en s›k tespit edilen risk faktorü prematür do¤umdu (n=113, % 60,4) ve literatür bilgisiyle uyumluydu. Sonuçlar›m›zda prenatal döneme ait en s›k izlenen risk faktö-rünün akraba evlili¤i olmas› ise ülkemizin e¤itim düzeyinin ve kültürünün bir yans›mas› oldu¤u kanaatindeyiz. Akraba evlili-¤inin e¤itimle azalt›labilecek bir faktör olmas› bu sonucun tek olumlu yan›d›r.

Yap›lan çal›flmalarda SP’nin en s›k rastlanan tipinin spastik tip oldu¤u gösterilmifltir (13-15). Spastik tipte ise en s›k diplejik, en nadir ise hemiplejik tipin izlendi¤i bildirilmektedir (13,16). Bu çal›flmada da en s›k izlenen diplejik-spastik tip SP’idi. SP tipleri ile etiyoloji aras›ndaki ilflkiyi inceleyen çal›flmalarda premature ile özellikle spastik diplejik tip (3,15), metabolik hastal›klarla ektrapiramidal tip, genetik ve metabolik durum-larla ataksik tip aras›nda iliflki bildirilmifltir (17). Bu çal›flmada SP tipleri aras›nda etiyolojide prematürite s›kl›¤› aç›s›ndan an-laml› fark olmasa da diplejik spastik tip 187 hastan›n

166’s›n-Grafik.II: SP tiplerine göre ortalama ambulasyon yafl›(ST:Spastik tip, ET:Extrapyramidal tip, MT:Mikst tip)

(6)

da perinatal öykü pozitifti. Hiperbiluribinemi öyküsü ise kore-oatetoid, ataksik ve mikst tiplerde anlaml› derecede yüksekti. Baz› incelemelerde SP tipleri aras›nda ambulasyon potansiye-li ve yürüme yafl› aç›s›ndan anlaml› fark oldu¤u bildirilmifltir. Hemiplejik-spastik tipteki hastalar›n ço¤unlu¤unun 3 yafl›nda yürüyebildikleri, spastik diplejik tipteki hastalar›nda yürüme yafl›n›n 3 y›l civar›nda geliflebildi¤i, % 65’inin desteksiz ambu-le olabildikambu-leri, % 20’sinin destek gereksinimi duydu¤u % 15’inin tekerlekli sandalye düzeyinde kald›¤›, ataksik tip SP’li cocuklar›n ise % 75 nin destekli veya desteksiz ambule olabil-dikleri ama ambulasyon yafl›n›n diplejik veya hemiplejik spas-tik tip SP’li çocuklara oranla daha geç (8 yafl civar›nda) gelifl-ti¤i tespit edilmifltir (18). Bu çal›flmada da motor geliflim basa-maklar›n›n hemen hemen hepsini en geç baflaran ve yürüme yafl› en geç olan grup spastik-tetraplejik ve mikst tipteki olgu-lard›. Olas›l›kla bu olgularda motor geliflimin yavafl olmas›, 4 ekstremite tutulumunun gövde dengesi baflta olmak üzer mo-tor geliflimin her basama¤›n› etkilemesine, santral sinir siste-mindeki lezyonun büyüklü¤ünden kaynaklanan ek defisitlerin s›kl›¤›na ba¤l›d›r (19). Erken yürüme yafl›na spastik-hemiplejik grubun sahip olmas›, etkilenen ekstremite say›s›n›n azl›¤›na ve ek defisitlerin s›k izlenmemesine ba¤lanabilir. Bu çal›flmada da SP tipleri aras›nda motor geliflim basamaklar›n› baflarma yafl› farkl› olsa da son taburculuktaki ambulasyon düzeyleri k›yas-land›¤›nda tipler aras›nda fark anlaml› de¤ildi.

Son taburculukta hastalar›n ambulasyon için kulland›klar› or-tezler SP tipleri aras›nda k›yasland›¤›nda spastik grupta bilate-ral uzun yürüme ortezi kullan›m› di¤er 2 tipe göre anlaml› dü-zeyde yüksekti. Özellikle spastik tip SP’li çocuklar›n ayakta durma ve yürüme fonksiyonlar› için ortez kullan›m›ndan fay-da gördükleri kabul edilir. Di¤er SP tiplerinde ise ortezleme li-teratürde yeterince tan›mlanmam›flt›r (20). Yap›lan çal›flmalar-da spastik diplejik CP’li çocuklar›n ayak bile¤indeki afl›r› plan-tar fleksiyon nedeniyle ambulasyonun daha zor oldu¤u tespit edilmifltir (21). Spastik hemiplejik tiplerde de ortezlerle des-teklendi¤inde ambule olma flans›n›n daha yüksek oldu¤u ka-bul edilir (22).

SP’li çocuklarda ambulasyon üzerine etkili faktörleri inceleyen çal›flmalarda SP tipinin yan› s›ra kaba motor becerilerdeki ge-liflme h›z›n›n, mental retardasyon, epileptik ataklar ve alt ekst-remitedeki büyük kaslar›n fonksiyon kayb›n›n da ambulasyon düzeyinde etkili faktörler oldu¤u saptanm›flt›r (23). Literatürde

SP’li olgularda mental retardasyon prevalans› % 25-30 oldu¤u (24), % 46’s›nda konvülsiyon izlendi¤i bildirilmektedir (25). Bu çal›flmada hekimin kaba de¤erlendirmesine dayal› derecelen-dirmede mental durum % 33 olguda “kötü”, % 20.7 olguda “or-ta”, % 45.8 olguda “normal” olarak de¤erlendirilmiflti. Oranla-r›m›z literatürle benzer olmakla birlikte retrospektif olan bu çal›flmada mental durum, geçerlili¤i ve güvenirlili¤i kan›tlan-m›fl bir skala ile de¤erlendirilmemifltir. Bu çal›flmam›z›n eksik yan›d›r. Hastalar›m›zda konvülsiyon izlenme s›kl›¤› ise % 39.8 idi ve mikst tipde di¤er tiplere oranla izlenme oran› daha faz-layd›. Son iki sonuçta literatürle uyumluydu (2,14). Bu da ça-l›flmada da mental durumu “kötü” olarak tan›mlanan hastala-r›n ve konvülsiyon öyküsü olanlara›n di¤erlerine göre ambu-lasyon yafl› anlaml› düzeyde gecikmiflti. Mental retardasyon ve konvülsiyon varl›¤› genifl beyin hasar›n›n habercisidir. Olas›l›k-la her iki durumda bu yönü ile ambuOlas›l›k-lasyon düzeyi ile iliflkili gözükmektedir.

Rehabilitasyon sürecinde etkili olabilecek di¤er bir faktör olan kalça ç›k›¤›n›n SP’li çocuklarada izlenme s›kl›¤› % 22 ile % 45 aras›nda oldu¤u (26) ve spastik tiplerde daha s›k izlendi¤i bil-dirilmektedir (27). Bu çal›flmada sadece 10 hastada kalça ç›k›-¤› vard› ve hepsi spastik tip SP’idi. Bu sonuç olas›l›kla spastik tiplerde kalça dislokasyonuna zemin haz›rlayan kalça fleksör-leri ve adduktörfleksör-lerindeki spastisiteye ba¤l›yd›.

Ortopedik cerrahi öyküsü olan olgularda motor geliflim skor-lar› daha yüksekti. Bu sonuç rehabilitasyon program›n›n her aflamas›nda cerrahi endikasyonlar›n gözden geçirilmesi gerek-ti¤ini ve rehabilitasyon hekimi ile ortopedik cerrahlar›n iletifli-minin zorunlulu¤unu göstermektedir.

Bu çal›flmada elde edilen sonuçlar, toplumun özellikle de an-nelerin e¤itim düzeylerinin gelifltirilmesinin, risk faktörlerinin azalt›lmas›na yönelik çal›flmalar›n ço¤alt›lmas›n›n, hastan›n er-ken rehabilitasyon hizmeti alabilmesi için merkez say›s›n›n ar-t›r›lmas›n›n önemini göstermektedir.

SP’li hastalarda ayr›nt›l› nöromüsküler muayene, mental ve motor kapasitenin de¤erlendirilmesi, ek defisitlerin ortaya konmas› ve SP tipinin belirlenmesi, bize rehabilitasyon hede-finin do¤ru saptanmas›nda ve hedefe ulafl›lmas›nda h›z ve et-kinlik kazand›racakt›r.

(7)

KAYNAKLAR

1. Stempien LM, Gaebler-Spira D. Rehabilitation of children and adults with cerebral palsy. In: Braddom RL (ed): Physical Medicine and Rehabilitation. Philadelphia: WB Saunders, 2000:1191-1212.

2. Eicher PS, Batshaw ML. Cerebral palsy. Pediatr Clin North Am 1993 ;40:537-51.

3. Kuban KC, Leviton A. Cerebral palsy. N Engl J Med 1994; 330:188-95.

4. Meberg A, Broch H. Etiology of cerebral palsy. J Perinat Med 2004;32:434-9.

5. Hamamc› Nigar. Serebral palsi rehabilitasyonu ve Gullian Barré rehabilitasyonu. O¤uz H (ed): T›bbi rehabilitas-yon.:‹stanbul Nobel T›p Kitapevleri, 1995:633-652 6. Binder H, Eng GD. Rehabilitation management of

child-ren with spastic diplegic cerebral palsy. Arch Phys Med Rehabil 1989; 70:482-9.

7. Chiotelis s, Zimmerman M. Principles of occupational the-rapy. In Goodgold J (ed): Rehabilitation medicine. Phila-delphia:CV Mosby Co, 1988:727-758.

8. Pellegrino L, Dormans JP. Definitions, etiology, and epi-demiology of cerebral palsy. In: Dormans JP, Pellegrino L (eds): Caring for children with cerebral palsy. Baltimore: Paul H. Brookes, 1998:3-30

9. Kudrjavcev T, Schoenberg BS, Kurland LT, et al.. Cerebral palsy—trends in incidence and changes in concurrent ne-onatal mortality: Rochester, MN, 1950-1976.

10. Hagberg B, Hagberg G, Olow I, et al. The changing pa-norama of cerebral palsy in Sweden. V. The birth year pe-riod 1979-82. Acta Paediatr Scand 1989; 78:283-90. 11. Atasü S, Özgirgin N.220 serebral palsili olgunun

rehabili-tasyon sonuçlar›n›n de¤erlendirilmesi (Bildiri). XIV. Ulu-sal FTR kongresi özet kitab›, 1993,sayfa 39.

12. Cummins SK, Nelson KB, Grether JK, et al. Cerebral palsy in four northern California counties, births 1983 through 1985. J Pediatr 1993; 123:230-7.

13. Hagberg B, Hagberg G, Beckung E, et al. Changing pano-rama of cerebral palsy in Sweden. VIII. Prevalence and origin in the birth year period 1991-94. Acta Paediatr 2001;90:271-7.

14. Kudrjavcev T, Schoenberg BS, Kurland LT, et al..Cerebral palsy: survival rates, associated handicaps, and distributi-on by clinical subtype (Rochester, MN, 1950-1976). Neuro-logy 1985; 35:900-3.

15. Krageloh-Mann I, Hagberg G, Meisner C, et al. Bilateral spastic cerebral palsy-a comparative study between so-uth-west Germany and western Sweden. I: Clinical pat-terns and disabilities. Dev Med Child Neurol 1993; 35:1037-47.

16. Stanley FJ, Blair E, Hockey A, et al. Spastic quadriplegia in Western Australia: a genetic epidemiological study. I: Case population and perinatal risk factors. Dev Med Child Neurol 1993; 35:191-201.

17. Hughes I, Newton R. Genetic aspects of cerebral palsy. Dev Med Child Neurol 1992; 34:80-6.

18. Curry DJE. Promoting functional mobility. In: Dormans JP, Pellegrino L (eds): Caring for children with cerebral palsy. Baltimore: Paul H. Brookes, 1998:283-310.

19. Wren TA, Rethlefsen S, Kay RM. Prevalence of specific ga-it abnormalga-ities in children wga-ith cerebral palsy: influence of cerebral palsy subtype, age, and previous surgery. J Pe-diatr Orthop 2005 ;25:79-83.

20. Dursun N. Serebral palsy. O¤uz H, Dursun E, Dursun N (eds): T›bbi Rehabilitasyon. ‹stanbul: Nobel T›p Kitapev-leri, Birinci bask›, 2004:957-974.

21. Doderlein L, Metaxiotis D. Knee-bending and -stretching-spastic in infant cerebral palsy. Surgery aimed at functi-onal improvement and its results. Orthopade 2004;33:1138-51.(Abstract)

22. Fonseca ST, Holt KG, Fetters L, et al. Dynamic resources used in ambulation by children with spastic hemiplegic cerebral palsy: relationship to kinematics, energetic, and asymmetries. Phys Ther 2004;84:344-54.

(8)

23. Wong V, Chung B, Hui S, et al. Cerebral palsy: correlati-on of risk factors and functicorrelati-onal performance using the Functional Independence Measure for Children (We-eFIM). J Child Neurol. 2004; 19:887-93.

24. Evans P, Elliott M, Alberman E, et al. Prevalence and di-sabilities in 4 to 8 year olds with cerebral palsy. Arch Dis Child 1985; 60:940-5.

25. Murphy CC, Yeargin-Allsopp M, Decoufle P, et al. Preva-lence of cerebral palsy among ten-year-old children in metropolitan Atlanta, 1985 through 1987. J Pediatr 1993; 123:13-20.

26. Root L, Laplaza FJ, Brourman SN, et al. . The severely unstable hip in cerebral palsy. Treatment with open re-duction, pelvic osteotomy, and femoral osteotomy with shortening. J Bone Joint Surg Am 1995; 77:703-12. 27. Hoffer MM. Management of the hip in cerebral palsy. J

Bone Joint Surg Am 1986; 68:629-31.

YAZIfiMA ADRES‹ Gülümser Ayd›n

Turan Günefl Bulvar› 68.sok. No:8/20 OR-AN/ANKARA

e-mail: gulumser_aydin@yahoo.com Tel: (318) 2256372 Faks: (318) 2252819

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu yaz›da düflük frekansl› tekrarlay›c› transkraniyal manyetik stimülasyon [1 Hz frekansta 20 dakika (1200 at›m) süre ile 10 tedavi seans›] tedavisi alan iki

Hereditary spastic paraplegia (HSP) is a clinical group of neurodegenerative disorders characterized by slowly prog- ressive spastic gait, ataxia and cognitive impairment.. Accor-

Viral Hepatitle Savafl›m Derne¤i rehberinde transaminaz düzeyleri dikkate al›nmaks›z›n bafl- lang›çta karaci¤er biyopsisi yap›lmas›n›n tedavi- ye karar vermek için

[r]

Bunun nedeni, biyokimyac›lar için önemli olan pek çok molekülün dönel ve titreflimsel rezonans frekanslar›n›n bu aral›kta olmas›ndan kaynaklan›yor.. Bir fikir

Çal›flmam›zda 1994-2006 tarihleri aras›nda, Gazi Üniversitesi T›p Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dal› Poliklini¤i’ne baflvuran ve yatarak tedavi edilen 53 Sifilizli

Hastalar›n ve kontrol grubunun tedavi öncesi folat ve plazma Hcy düzeyleri aras›nda anlaml› fark bulunmazken (p&gt;0.05), vitamin B12 de¤erleri hastalarda kontrol grubundan