• Sonuç bulunamadı

Teşvikiye'yi teşvik etmişlerdi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Teşvikiye'yi teşvik etmişlerdi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PAZARTESİ, 18 Ekim 1999

7

OsmanlI'nın modernleşmesindeki ilginç uygulamalardan biri, Osmanlı hükümdarlarının Avrupa'daki şehircilik faaliyetlerini örnek alarak imparatorluk başkentinde yeni semtler oluşturma çabalarıydı. Genç İstanbul araştırmacısı Burak Çetintaş 'teşvikle' kurulan bu semtlerden biri olan 'Teşvikiye'nin kuruluş öyküsünü yazıyor.

Yıl 1909: Hareket Ordusu Teşvikiye Camii'nde

eşvikiye'yi

teşvik etmişlerdi

B

Bu boş arazide şimdi Ihlamur Kasırları var.

uğun

İstanbul'un en seçkin ve en kozmopolit semtlerinden olan Teşvikiye, bundan 150 yıl öncesine kadar, ok talimlerinin yapıldığı boş bir araziydi. O zamanlar yemyeşil vadilerin ve tepelerin uzandığı mekânı sadece şehrin dışında sakin bir köşe arayanlar bilir, sık sık gelinen kır kahvelerinde sessizliğin yansıması dinlenirdi.

Bölgedeki ilk

hareketlenme 18. yüzyılın ilk çeyreğinde Hacı Hüseyin adında o sıralarda

Kasımpaşa Tersane Eminliği yani tersane yöneticiliği görevinde bulunan bir

kişinin arazi satın alarak p

kendisine ait bahçe haline S u lta n İkinci Abdülhamid'in tahta geçmesinden getirmesiyle başladı. Eski tapu sonra, Teşvikiye devlet adamları için bir lojman kayıtlarına göre Üçüncü bölgesi kimliği kazanmaya başladı. Dönemin tüm ileri Ahmed’in 'Lâle Devri' olarak gelenleri saraydan verilen talimata uyarak

bilinen iktidar döneminde Teşvikiye'ye yerleştiler. Hükümdar 1892'de semt görev yapan Hacı Hüseyin sakinleri için Meşrutiyet Camü'ni yaptırdı ve Efendi, sahip olduğu arazilerin babasının inşa ettirdiği Teşvikiye Camü'ni de tamir Ihlamur'dan Nişantaşı'na ettirdi. İstanbul yakasındaki konağım yahut

uzanan kısırımda bağcılık Boğaziçi'ndeki yalısını buraya naklederek saraym ve yapılabileceğini farkedince padişahın yakın takibine giren devrin idaredleri bölgeyi üzüm bağı haline sayfiyeye çıkacakları zamanlarda büe saraydan izin getirmişti. Ancak bu faaliyeti almak zorundaydılar. Ancak 33 senelik saltanatı

süresince padişahtan neredeyse hiçbir zaman böyle bir izin çıkmadı.

Dönemin önde gelen devlet adamları artık

S A R A Y I N L O J M A N M A H A L L E S İ

uzun sürmedi. Günün birinde devlet orta derece bir

memurun böyle bir araziye nasıl sahip olduğunu merak edince Ağa'nın sadece Ihlamur taraflarmda değü, İstanbul'un

daha başka birçok yerinde geniş arazileri olduğu ortaya çıktı.

caddenin iki yaranda yaşıyorlardı: Teşvikiye Camü'nin karşısmdan başlayarak bugünkü Osmanbey'e doğru saraym 'serhafiye’si yani gizli polis şefi Ahmet Fehim Paşa ve Ingiliz yanlısı ünlü sadrazam Kâimi Paşa'nın konakları, bir diğer sadrazam Halil Rifat Paşa’nm, İngiliz Mehmed Said Paşa'mn, Tunuslu Hayreddin Paşa'mn ve mabeyinci Kambur İzzet Paşa üe Başkâtip Tahsin Paşa'mn konakları sıralanıyordu.

Nişantaşı'ndan Harbiye'ye doğru uzanıldığmda ise Veliahd Yusuf İzzeddin Efendi'nin sınırları

Dolmabahçe yamaçlarma kadar uzanan geniş çiftliği yeralıyordu. Karşısında, Osmanbey'e ismini veren başmabeynci ve ilk modern matbaanın kurucusu Osman Bey'in geniş bir bahçe içindeki ahşap konağı yemliyordu.

JRDA ATIŞ TALİMLERİ

Yapılan soruşturmada, Hüseyin Ağa'nın servetim meşru yollardan elde etmediği anlaşılınca hem bütün mallarına el kondu, hem de Ağa kellesinden oldu. Aradan birkaç yıl daha geçti ve

İstanbullular’ın 'Hacı Hüseyin Bağları' olarak büdikleri geniş arazi yavaş yavaş 'Ihlamur Mesiresi'ne dönüşmeye başladı.

Ihlamur'un ilk konuğu zamanın hükümdarı Üçüncü Selim'di. Yeni kurduğu ve Nizam-ı Cedid adım verdiği ordusuyla araziye çıkmayı, okla ve tüfekle atış talimleri yapmayı çok seven padişah talimler içm askerleriyle birlikte

günübirliğine Ihlamur'a gelip gitmeye başladı. 1790'da yapılan bir ziyaret sırasında Ihlamur'un

Yıldız'a bakan yamaçlarından yapılan tüfek atışlarından birinde rekor kırılınca da atıcılık geleneklerine uyularak bugün Teşvikiye Camü'nin avlusunun bulunduğu yere ük 'menziltaşf yani kurşunun düştüğü yeri

gösteren bir taş diküdi. Padişah dört yıl sonra bu taşm hemen gerisine bir somaki

gelişlerinde öğle ve ikindi namazlarım kılabilmek için ahşap bir de cami yaptırdı ve bu cami bugünkü Teşvikiye Camü'nin öncüsü oldu.

Üçüncü SeÜm gibi askeri talimlere meraklı olan İkinci Mahmud da benzer bir atış rekoru somasında bölgeye iki menzil taşı daha

diktirdi. Taşların ilki bugün Teşvikiye Camü'nin avlusunda,

diğeri de Topağacı Ihlamur Yolu'ndaki 54 numaralı Çmar

Apartmam'nm bahçesinde bulunuyor.

Teşvikiye'nin halka açılması ve ilk imar faaliyeti, 1839'da tahta çıkan Sultan Abdülmecid zamamnda yaşandı. O yılların Avrupa'sındaki büyük başkentlerin yeni yerleşim planlarım bizzat hükümdarların çizmesinden ve modem semtler

kurmalarından etkilenmiş olan sultan, İstanbul'da da böyle bir semt yaratma hevesindeydi ve 'teşvik edilen' mahalle olan 'Teşvikiye', bu

düşünceyle doğdu.

İlk önce Teşvikiye Camü'ni 1853'de yıktırıp kârgir olarak yemden inşa ettirdi. Arkasından da semti iskâna açmak gayretinin sembolü

olarak bugün biri Harbiye Karakolu'nun hemen yaranda, diğeri de Vaükonağı, Teşvikiye ve Rumeü Caddelerinin kesiştiği dörtyol ağızında bulunan iki anıt taşmı diktirdi. Sokakların şekillenmesi ve ilk binalarm inşası bundan soma başladı.

>DUNCUBAŞI'NIN MEKÂNI

Ihlamur ise bu dönemde tam bü mesire yeri olmuştu ve hükümdar buraya iki adet köşk yaptırdı. Köşklerin yerinde Üçüncü Selimle İkinci Mahmud'un saltanat yülarmda yapılmış olan ahşap bir bağ evi vardı ve yeni binalar Dolmabahçe Sarayı'nm inşaatından artan malzemeyle mimar Balyan'a yaptırüdı.

Semt Maçka'dan Sultan Aziz'in Taşlıkla inşa ettirmeyi planladığı ancak yaptıramadığı cami projesinin bir parçası olan Maçka Mezarhğı'ndan ve hemen karşısındaki Maçka Jandarma Karakolu üe Silâhhane'den itibaren yapılanmaya başladı. Teşvikiye'ye doğru saray hizmetlüeri, başka bir deyişle sermüezzin, ikinci imam, oduncubaşı, küercibaşı ve benzeri görevlilerin evleri ve konaklari ile yapüanmaya başlayan semt Teşvikiye Camii’nden Osmanbey'e doğru ilerlediğinde dönemin yüksek yönetidlerince itibar gördü ve bu şeküde gelişti.

İstanbul'un yerleşim tarihi bakmandan çok genç sayılan Teşvikiye, bugün de İstanbul'un ve İstanbulluların gözbebeği ve öyle kalacağa benziyor.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu programın en ilgi çekici öykülerinden biri, ‘İstanbul Radyosu Anılar’ kitabında şöyle anlatılır: "Onbeş Günde Bir programının yayınlarından

Tartışmacılardan Kalipso Nikolay- dis’in sözleri bir zamanlar bütün aydın çevrelerde egemen olan Fil- helenizm’in (Yunanseverliğin) bir yansımasının

Evli ve bir çocuk babası olan Güneri Tecer’in cenazesinin, Hollanda’da bulunan annesi ve kızkardeşinin gelmesinden sonra kaldırılacağı

Numunelerin daha önceden belirlenen (Hasırcı,2000), sertlik, darbe ve çekme dayanımı özellikleri, işlenebilirlik değerlerinde elde edilen (Aşkun,2001) asıl kesme kuvveti

申請系統連結(開放至 12 月 14 日(一)下午 5 點止) 2.引用北醫大論文獎勵

Amerika Birleşik Devletleri(ABD) ile Avrupa Birliği’nin (AB) enerji ikmal stratejilerinde merkezi bir önem taşıyan Nabucco Boru Hatt ı Projesi Hükümetlerarası

 Çökelek B’den kalan kısım üzerine 0,1 M potasyum ferrosiyanür (K 4 [Fe(CN) 6 ]) eklenir Oluşan prusya mavisi çökelek Fe 3+ varlığını gösterir.... Üzerine spatül

[r]