• Sonuç bulunamadı

Tekirdağlı'nın güreşleri vesilesiyle:43 yıl önceki Londra güreşleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tekirdağlı'nın güreşleri vesilesiyle:43 yıl önceki Londra güreşleri"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T e k i r dağlının G ü reş leri V e s ile s ile

I

'

43 yı l ö n c e k i

Londra güreşleri

Yazan: İsmail Habib Seviik

iki mesud tesadüf:

■Evvelki yılın sonlarında -Türk güıe- Sİ* serisinin ilk intişarı alafranga ama­ tör pehlivanlarımızın Stockholm'ün «Avrupa serbest güreş birinciliği* ni kazandıkları şerefli güne rasladığı için «Cumhuriyet» bu tesadüfü 27 ekim 1946 tarihli sayısının ilk sahifesinde sevineli satırlarla ilân etmişti. Bu kere o yazı­ ları kitab halinde bastırmak üzere mat­ baaya götürdüğüm gün de, 16 mayısta, profesyonel alaturka pehlivanlarımızdan olup uzun yıllar Türkiye Başpehlivan­ lığını muhafaza eden Tekirdağlı Hü­ seynin Londı-ada bütün Ingiliz impara­ torluğu dünyasının şampiyonunu yen­ diği haberile sevindik, iki çeşid pehli­ vanlarımızın zaferlerin» aid bu iki mesud tesadüften belli ki günümüzün pehlivanları dünümüzün cihan çaplı pehlivanlarından nasib almışlardır. On­ lar başarılarile günü düne bağladılar. Bize de bu yazile 43 yıl önceyi bugüne

getirmek düşüyor. Doktorun Mısır dönüşü:

Böyle bir yazıyı evvelki «Türk güre­ şi» serisinde yazamayışım bizim eski büyük pehlivanlarımızın Avrupa güreş­ leri hakkında baş kaynak ve tek salâ­ hiyet olan Doktor Behçet Vehbi Beyle 3946 ekiminin sonlarındaki ilk müla­ katımızın, kendileri o akşam Mısıra hareket edeceği için, ancak bir iki saat devam edebilmesinden ileri gelmişti. Muhterem Doktor her yıl yaz mevsimi­ nin dört, beş ayını Istanbulda, yılın di­ ğer aylarını Mısırda geçirir ve geçen yaz Mısır dönüşü bizim evde yaptığı­ mız mülakatlarda evvelce noksan ka­ lanları tamamladık. Bu yazı onlardan biridir. Bahsedeceğimiz hâdiseler Lon- drad* 1905 le 906 yıllarında geçiyor.

Hakenşmit’le Antonyo Piyeri:

Devrinde cihan şampiyonluğunu da kazanmış olan Rus pehlivanı Hakenş- mit Rusyaya yerleşmiş Alman ırkına tnensübdur. Sıkleti ancak 105 kilo ol­ makla beraber harikulade teknik ve atlet bir adamdı. Yüksek atlamada 1,83 ü kolaylıkla aşıveriyor. Koşması, yüzmesi, perendesi; sporun her saha­ sında üstünlük onun. Çeviklikte kap­ lan gibi bir şey. Onu bütün fennî usul­ lerle bir Rus doktoru yetiştirdi. Ingiliz halkı ona «Rus aslanı» diye adeta tapa­ cak derecede meftundur. Onun Rum pehlivanı Antonyo Piyeri ile güreşme­ si çok enteresan oldu.

Kefalonyalı bu Rum pehlivan hem yaman bir güreşçi, hem de meşhur pehlivanları angaje ederek seyahatlere çıkaran bir patrondu. Nitekim Adalı Halili de Amerikav» n oötürmiistür. O

hiç güreşmeden yenilmiş olacak. Öyley­ se ister istemez güreşmek lâzım.

Rusla Türkün güreşi:

Hakenşmit gayet kurnazdır. Madralı- nın idman yaptığı pehlivanları alttan alta kazanır. Hiç bir maddî fedakârlık­ tan çekinmiyor. Bu sayede Madralımn en kuvvetli olduğu yerlerini ve en teh­ likeli oyunlarım öğrenip ona karşı ta- kib edeceği taktiği plânlaştırdığı gibi ayrıca kendi de Madralınm güreşlerine giderek yakından tetkikler yapmakta­ dır. Bütün emeli Türk pehlivanının bir püf tarafını keşfetmek. Nihayet bu keşfinde muvaffak olunca Madralı ile güreşi kabul ediyor.

Güreş, Londramn Hovr . denen bü­ yük binasında yapılacak. Sekiz, on bin seyirci alan bu bina büyük kongrelere, siyasî partilerin toplanmalarına, mühim konferanslara sahne olmakla meşhur­ dur. Bizim Doktor Behçet Vehbi Bey o sırada bir iş için Pariste bulunduğun­ dan bu güreş için derhal Londraya ge­ lir. Binadaki kalabalığın dehşetine bakmalı ki güreşten sonra çıkarken ye­ lek cebine asılı altın dolmakalem izdi­ hamın tazyikinden patladığı için akan mürekkeble Doktorun üstü başı ber- bad olmuş.

Hakenşmit'in rakibinde keşfettiği püf taraf şudur: Meğer Madralı güreşlerde karşısındakine hücum ederken iki ko­ lunu uzatmayı âdet edinmiş. Türk peh- pehlivam gene kollarını ■ ufkî şekilde uzatarak Rusun üzerine yürürken Ha­ kenşmit enstantane bir çeviklikle bi­ zimkinin iki kolunu, birdenbire altla­ rından vurmak suretile, yukarı fırlatır. Kolların bir anlık yukarıda kalması, gövdeyi karşısındakine açık bırakmak demektir. Hakenşmit kazandığı o an sayesinde rakibinin boş kalan belini yakaladığı gibi kaldırıp onu havadan döndürerek yere fırlatıverir. Güreş an­ cak 32 saniye sürdü. Yalnız güreş çar­ çabuk bitmemiş, Madralı da büsbütün bitmişti. Zavallı pehlivan bir binadan atılır gibi havadan kül diye sol omuzu üstüne o kadar şiddetle düşmüş ki ko­ lu hem çıkar, hem kırılır. Madralıyı te­ davi için Almanyaya gönderirler. Dok­ tor diyor ki: »Madralı böyle gafil av- lanmıyaydı, Hakenşmit’i yerden yere vuracağı şüphesizdi. Bunu Rus pehli­ vanı da pek iyi biliyordu. Madralı gaf­ letinin kurbanı oldu.»

Kuıdderelinin definesi:

Gerek Madralı, gerek Hakenşmit o- luktan altın akar gibi çok para kazanı­ yorlar. Bunu gören iki galantor patron, Alman Şerek ile Rum Galenzi Londra-... ■ ■ ■ ■ ■ ■ rlnVtn mtilıim ■ ■ ■ ■ ■

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

1997 yılında, 21 N isan’ın Dünya Şi­ ir Günü olarak kutlanmasını önerme­ si ve konunun PEN genel kurulun­ da benimsenmesi üzerine 21 Nisan, bütün dünyada

Türk-Alman Kültür Merkezi istiklâl

Sonra, Sabiha ve Zekeriya Sertel’in, eğitimle­ rini tamamlamak üzere Amerika’ya gidişleri ve Lo­ zan Antlaşm asının arifesinde yurda dönüşleri (1919- 1923), ileriki

Kastamonu’nun Taşköprü kazasından İstanbul’a göç ettiklerinde 10 yaşına yeni basmıştı İsmail Yüce.. Eski günleri

Bu yazıda derleme kitabı Etnografik Hikâyeler: Türkiye’de Alan Araştırması Deneyimleri’nin (Metis, 2016) editörleri olarak kitabın yayımlanma sürecini

Gelişimsel sorunları daha fazla yaşayan mülteci ergenlerin kampta kalmış oldukları ancak yaşanan sorunların sık- lığı ile kampta kalma durumu arasında (sınav kaygısı

Tüm intramusküler he- manjiomların % 15'i baş ve boyun bölgesinde olup, masseter kası en sık tutulan yerdir (1).. Bu tü- mörlerin ender görülmesi, derin yerleşimli olması,

Ferid Bey yavaş sesle konuşa loti, son defa bir Türk heyetini kabul etmişti.. Rüya içinde gibi