• Sonuç bulunamadı

Vakfımızdaki sohbetler:Arif Nihat Asya'yı anma toplantısı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vakfımızdaki sohbetler:Arif Nihat Asya'yı anma toplantısı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Turk Edebiyatı

MART

|51

Vakfımızdaki sohbetler

Arif Nihat Asya’yı anma toplantısından

Arif Nihat Asya’yı Anma Toplantısı

25 Ocak 1983 Çarşamba günü “Bayrak” şâirimiz Arif Nihat Asya ölümünün 8. yılında vakfımızdaki mütevazı bir prog­ ramla anıldı.

Prof. N. Hacıeminoğlu yap­ tığı konuşmada “Rahmetle an­ dığımız A. Nihat Hoca’yı maale­ sef hep gıyabında tanıdım. Daha gençlik yıüanmızda Adana Lise- si’nde okurken dalga dalga şöh­ retini büyüklerden duyardık. Şi­ irlerini zevk ve heyecanla okur­ duk” dedi. Daha sonra “Eserle­ rinin bende bıraktığı intihadan aldığım kuvvetle Türk Edebiya­ tındaki yerini tesbîte çalışaca­ ğım. A.N.Asya, edebiyatımızda bir köşe taşıdır... Velûttur. Ara vermeden çok şiir yazdığı halde şiiriyetini, orijinaliğini kaybet­ memiş, çeşitli konularda zevkle­ re hitabedebilmiştir” sözleriyle konuşmasını sürdüren Hacı- eminoğlu’nun sohbetinden bazı bölümler:

•N esirde Ö. Seyfettin ne ise, şiirde de A. Nihat odur.

•E s p ri ve ince hicvi ustalıkla kullanır. Zarif üslûbuyla en has­ sas konulan iğneler, telmihler yapar.

•G ü z e l ve doğru yazmanın mektebi, A. Nihat Asya gibi büyük şâir ve nâsirleri şuuruna vararak okumaktır.

D aha sonra konuşan' A. Kabaklı; A. Nihat Asya ile yakından tanıştığını onun hak­ kında 50-60 sayfalık yegâne makaleyi yazm ış olm aktan sevinmeyip üzüntü duyduğunu,

A. Nihat üzerinde uzun ve ciddî çalışmalar yapılması gerektiğini ifade ederek, hatıralannı, kısa biyografisini ve sanat-fıkir yapı­ sını anlattı. A. Kabaklı’nm konuşmasından aldığımız özet açıklama ve hatıralar da şöyle:

• O n u daha talebeyken tanı­ dık. Nükteleri ve cesareti hoşu­ muza gidiyordu. Şiirlerini âdetâ ezberledik.

•T ercüm an’ın bir şiir jüri­ sinde kendisiyle ilk defa beraber olduk. Mütevazı, poz yapma­ yan, deryâ-dil, mutasavvıf ve derviş adamdı. Bir ara adetâ ikili olduk. Birçok yere birlikte git­ tik. Teşbihleri meşhurdu. Bir tanesini de bana hediye etti. Niğ- deli bir vatandaş “ A. Nihad’ın şiirde yaptığım A. Kabaklı nesirde yapıyor” deyince büyük gurur duymuştum.

•V a ta n , millet, din konula­ rında onu susturamazlardı.

• Y . Kemâl gibi o da bu hal­ kın dilini bulmuştu. Vatan şiiri yazmak konusunda Y. Kemâl’ in bir devamı, Gökalp’in de bir fikir arkadaşı olarak yer alıyor.

•A n a d o lu dağlarını Kör- oğlu, Dadaloğlu ve Karacaoğ- lan’dan sonra belki en iyi anla­ tan odur.

Daha sonra A. Nihat Asya’ nm talebelerinden Dr. Muzaffer Sertabiboğlu hatıralarını anlat­ tı. Büyük şâirin şiir ve nesirlerin­ den okunan örneklerle; rûhuna hediye edilen “ Fâtihalar” la top­ lantı sona erdi.

Prof.Dr. Ayhan Songar’m Sohbeti

Ayhan SONGAR: “Son zamanlarda parla­

yan uyuşturucu piyasası, siyasî bir silâh gibi,

Türkiye’ye

yönelen

yeni

bir soğuk

harb

stratejisidir”

12

Ocak 1983 günü Prof. Dr. Ayhan Songar, “ Türkiye’de Uyuşturucu Meselesi ve Tavrı­ mız” konulu sohbetinde: “Bu musibete yakalananları ihbar edin. En yakınınız bile olsa acı­ mayın. İyilik edecekseniz yetki­ lilere haber verin... şeklinde konuştu... Daha sonra “afyon” un tarihçesini anlatan Songar, M.Ö. 5000’den M.S. 18. asra kadar kullanılmayan bu belânın önce Hindistan’da müstemleke- ciler tarafından kullanıldığını, takiben “afyon namlularının bize ve dünyaya çevrildiğini" ifâde etti. Zamanımızda ne şekilde ve hangi isimlerle kulla­ nıldığını anlattığı açıklamasın­ dan bazı bölümler:

•U yuşturucu iptilâsı, kronik bir zehirlenmedir. Ferdi olduğu kadar cemiyeti de soyu bozucu özelliğiyle tesir altına alır. Karakter kusuru gösteren kim­

seler kolay alışırlar... ilk tesiri zevk, kuvvet hissi... balayı devri­ dir; çabuk geçer... Bundan sonra krizler başlayınca; ölme­ mek, perişanlığını yenmek için herşeyi yaparlar... Hırsızlık, cinayet, kendini, yakınlarını sat­ malar, kanun dışı her türlü sap­ malar.. Ne şeref kalır, ne haysiyet ne de namus...

•T ürkiye uzuri zaman uyuş­ turucu madde trafiğinin transiti, hedefi; zehirleyen değil zehirle­ nen memleket olmuştur.

•A lışk an lık , psikolojiktir. İptilâ, fizyolojiktir. Alışkanlık­ tan vazgeçilebilir, tptilâ ise, giderilmezse şuursuzluk ve kriz­ ler yaratır,

•U yuşturucu ile mücadele: 1) Kaynakları kurutmak, orta­ dan kaldırmak (Polisiye, adlî tedbirler) 2) Tıbbî tedavi, kanunî ve mecburî olarak., 3) Propaganda (Eğitim ve öğre­ timle) yapılmalıdır.

Prof.Dr. Faruk Sümer’in Sohbeti

Faruk SÜM ER: “Türkler arasında Orta

Asya kültür ve kelimelerini en iyi yaşatan

Anadolu’ya yerleşen O Ğ U ZLA R , âdeta burayı

TÜRKİSTAN yapmışlardır”

18

Ocak 1983 Ç arşam ba günü konuşan Prof. Dr. Faruk Süm er’i M.N. Hacıeminoğlu “ O ğuzlar müellifi” olarak tak ­ dim etti. Sümer “ Ben tarihi­ mizin iddiası olmayan m üte­ vazı bir hâdimiyim. Bunun için yaratıld ığ ım a in an ıy o ­ rum. İşim bu... Böyle bir top­ luluğa uzun yıllardan beri hasretim. Bu vesileyi hazırla­ yanlara müteşekkirim.. Mev- zuum uz; İslâm âlem i ve T ürkler...” diye başladığı soh­ betine T ürklüğün O rta A sya’ d a n A n a d o lu ’ya k a d a rk i s a f h a la r ın d a n a ç ık la m a la r yaptı. T ürk ve İslâm âlemi a ra ­ sındaki ticarî ve k ü ltü rel yakınlığın tarihçesini verdi. T ü rk lerin büyük devletler

kurabilm e dehasının kaynak­ ları üzerinde bilgiler sundu.

Prof. Süm er’in faydalı soh­ beti, soruların cevaplarıyla devam etti. Bu açıklam a ve izahlardan bazı cümleler şöyle:

• T ü r k ve İslâm âlemi ara­ sında tasavvurun fevkinde bir ticaret kervanları münasebeti vardı... Moğolistan, Çin ticareti bile müslümanlarm elindeydi.. Ticari hayatta İslâmların büyük hâkimiyeti 1001 Gece Masalla­ rına aksedecek kadar ünlüydü.. Kültür birliği böylece kuruldu. Daha 9. asırda Türklerin 16 şehiri vardı. Bayramları, şenlik­ leri ile bütün icapları yaşanan medenî hayatları içinde Avrupa’ nın bilmediği değerlere sahipti­ ler... 'g îş.A

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrýca, þiir kitaplarýnda, doðrudan veya dolaylý olarak “ada” ile ilgili olan þiirler de hayli fazla olduðu gibi, nesirleri arasýnda da hem millî bir mesele olarak, hem

Bu çalışmada Songül Kundakçı Cansız tarafından yazılmış olan “Şair Şiir ve Şehir, Arif Nihat Asya’nın İzinde Adana” adlı kitap incelenecektir.. Eser, 2019 yılında

Bu çalıĢmadan elde edilen sonuçlarda GA ile optimize edilmiĢ olan RF modelinde doğru sınıflama yapma oranlarının optimize edilmeden ele alınan RF modellerine göre çok daha

bu kez. Fırat’ın iki yanındaki yöre insanı için bir köprü gerek­ mektedir. Köylüler için ‘köprü’ umut ve özgürlük demektir. Ancak Ankara bir türlü

Klârnetçi Ahmet efendi, Zati ve Veli Beyler; konterbas canbaz Vasil efendi, yüzbaşı Vasıf, Na­ zif Beyler; pistoncu Cemil, Mus­ tafa, İzzet, Emin beyler, Alman

M illi Saraylar Daire Başkanlığı'nın katkılarıyla Yapı Kredi Bağlarbaşı Korusu’ndaki Abdülm ecid Efendi Köşkü’nde sergileniyor. 30 Eylül'e kadar açık

Değerli katılımcı- larımıza da çok teşekkür ediyoruz bu özel, kişisel anılarını, düşüncelerini Muhlis Türkmen ile ilgili yorumlarını paylaştıkları için umarız ki

Dünya Mülteciler Günü İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü.