• Sonuç bulunamadı

Başlık: LOZAN'DA ÖNGÖRÜLEN TÜRK AHÂLİ MÜBADELESİNİN UYGULANMASINDA TÜRKİYE KIZILAY (HİLÂLİ AHMER) CEMİYETİ NİN KATKILARIYazar(lar):ÇAPA, MesutSayı: 2 DOI: 10.1501/Tite_0000000187 Yayın Tarihi: 1988 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: LOZAN'DA ÖNGÖRÜLEN TÜRK AHÂLİ MÜBADELESİNİN UYGULANMASINDA TÜRKİYE KIZILAY (HİLÂLİ AHMER) CEMİYETİ NİN KATKILARIYazar(lar):ÇAPA, MesutSayı: 2 DOI: 10.1501/Tite_0000000187 Yayın Tarihi: 1988 PDF"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

LOZAN'DA ÖNGÖRÜLEN TÜRK AHÂLÎ MÜBÂDELESlNİN UYGULANMASINDA TÜRKİYE KIZILAY

(HÎLÂL-t AHMER) CEMİYETİ NİN KATKILARI

Arş. Gör. Mesut ÇAPA

Türk-Yunan Ahali Mübadelesi, Lozan Konferansı'nın ilk dev-resinde görüşülüp, kısa zamanda üzerinde anlaşmaya varılan konu-lardan birisi oldu. Görüşmelere Nüfus Mübâdelesi Alt-Komisyon'-u n d a 17 Ocak 1923'te başlanarak, altı gün süren bir çalışma so-nunda, 24 Ocak 1923 tarihli oturumda bir sözleşme tasarısı kabul

edilmişdi.1 Ouchy Şatosunda, 27 Ocak 1923'te, Lord Curzon

baş-kanlığında toplanan Ülke ve Askerlik Sorunları Komisyonu'nda, Nüfus Mübâdelesi Alt-Komisyonu Başkanı M . Montagne'nin sözlü bir raporu dinlendikten sonra hazırlanan anlaşma ile sözleşme

ta-sarısı kabul edildi.2 Böylece, Yunanistan'da bulunan Müslüman-Türk

azınlıkları ile Türkiye'de bulunan Rumların mübâdelesi konusu, nisbeten kolaylıkla halledilmiş ve Norveç'li Nansen'in teklif ettiği

formül gereğince3, Lozan Anlaşmasından önce iki devlet arasında

30 Ocak 1923'te Türk ve R u m nüfus mübâdelesine ilişkin Sözleşme

ve Protokol imzalanmıştır.4 T B M M . tarafından 23 Ağustos 1923'te

onaylanan bu Sözleşme, 25 Ağustos 1923'te yürürlüğe girmişti5.

Söz-leşmede, mübâdeleye tabi tutulacak kimseler ile mübadelenin şartlan

hakkında hükümler yer almaktadır6.

1 S e h a L . M E R A Y ( Ç e v i r e n ) ; L o z a n Barış K o n f e r a n s ı , T u t a n a k l a r Belgeler., A . Ü . Siyasal Bilgiler F a k ü l t e s i Y a y . , T a k ı m I , C . I , K i t a p 2,. 1970., s, 317-385.

2 a.g.e., s. 1-7

3 O l a y l a r l a T ü r k Dış Politikası, C . I ( 1 9 1 9 — 1 9 7 3 ) , A n k a r a , 1982, s. 65. 4 İsmail S O Y S A L ; T a r i h ç e l e r i v e A ç ı k l a m a l a r ı ile Birlikte T ü r k i y e n i n Siyasal A n d l a ş -m a l a r ı , C . I (1920—1945), A n k a r a , 1983. s. 177—183. Bkz. L o z a n S u l h M u â h e d e n â -m e s i , M u k a v e l â t ve S e n e d â t - ı S a i r e 1923, 1339; C . I I , M a t b a a - i A h m e d İ h s a n v e Şürekası, 1340 (1924). (30 K â n u n - ı s â n i ve 24 T e m m u z 1923 T a r i h i n d e L o z a n ' d a İ m z a E d i l e n S e n e d â t ) . s. 105—110. 5 M ü b â d e l e y e D a i r T ü r k i y e ve Y u n a n i s t a n A r a s ı n d a i m z a O l u n a n M u k a v e l e n a m e l e r . ( M u h t e l i t M ü b â d e l e K o m i s y o n u K a r a r l a n , Bitaraf A z â l a r ı n H a k e m K a r a r l a r ı ) , Ç e v . M e h -m e d E s a d A T U N E R ; A n k a r a , 1937. s. 1. Sözleş-me k a r a r l a n için bkz. s. 1—6, 6 İsmail S O Y S A L ; a.g.e., s. 177—183.

(2)

Sözleşmenin birinci maddesinde, 1 Mayıs 1923'ten itibaren Tür-kiye arazisinde yerleşmiş R u m ortodoks dininde bulunan TürTür-kiye tebaası ile Yunan arazisinde yerleşmiş Müslüman dininde bulunan Türk asıllı Yunan tebaasının mecburi mübadelesine başlanacağı kararlaştırılmıştı. Sözleşmede yeralan diğer hükümlere göre, İstanbul R u m ahalisi ile Batı Trakya Türk ahalisi mübâdeleye tâbi değildi. Göçmenler, bırakıp gidecekleri ülkenin uyrukluğunu yitirecekler ve vardıkları ülkenin topraklarına ayak basdıkları anda, bu ülkenin uyrukluğunu edinmiş sayılacaklardı. Bunlar, Türkiye ve Yunan hü-kümetlerinin kendi memleketleri hakkında izni olmadıkça ne Tür-kiye'de, ne de Yunanistan'da gelip tekrar yaşayamayacaklardı. Göç-menler her çeşit taşınır mallarını yanlarında götürmekte ya da bun-ları taşıttırmakta serbest olacaklar, bu yiizd'en kendilerinden çıkış ya da giriş vergisi, ne de herhangi başka bir vergi alınmayacaktı.

Andlaşmanın uygulanmasını sağlamak ve bundan çıkacak uyuş-mazlıkları halletmek için tarafların tayin edecekleri dörder kişi ile

1914—1918 Savaşı'na katılmamış olan hükümetlerin vatandaşları arasından Milletler Cemiyeti Meclisince tayin edilecek üç üyeden oluşan bir komisyon kuruldu. Komisyon'un başkanlığı bu üç tarafsız üyenin her biri tarafından dönüşümlü olarak idare edilmiştir.

Sözleşme, K a r m a (Muhtelit) Mübâdele Komisyonu'na, kendin-ce lüzum görülekendin-cek yerlerde her biri bir Türk, bir Yunanlı üye ile kendi tarafından tayin edilecek tarafsız bir başkandan müteşekkil ve kendi emri altında çalışacak Alt (Tâli) komsiyonlar kurmak yet-kisini de vermektedir. Ayrıca K a r m a Komisyon, alt komisyonlara verilecek yetkileri tayin edecekti.

K a r m a Mübâdele Komisyonu çalışmalarına 7 Ekim 1923'te

toplanarak başlamıştır7. Bunu takib eden bir yıl içinde önemli bir

en-gelle karşılaşmadan Sözleşmede sözkonusu olan R u m ve Türk

halkı-nın büyük kısmıhalkı-nın mübâdelesi sağlanmıştır8. Bu yazıda

Sözleşme-nin imzalanmasıyla birlikte iki yıllık devrede mübâdeleSözleşme-nin

uygulanı-7 M ü b â d e l e y e D a i r T ü r k i y e v e Y u n a n i s t a n A r a s ı n d a İ m z a O l u n a n M u k a v e l e n â m e l e r . s. 1. Bu k o m i s y o n u n görevi, A n k a r a ' d a i m z a o l u n a n 9 A r a l ı k 1933 tarihli m u k a v e l e n â m e ge-r e ğ i n c e 19 E k i m 1934 t a ge-r i h i n d e sona ege-rmiştige-r. Böylece, K o m i s y o n u n faaliyeti 11 y ı l d a n fazla b i r süreyi k a p s a m a k t a d ı r .

8 O l a y l a r l a T ü r k Dış Politikası, s. 6 5 — 6 6 . B u n u n l a b e r a b e r , kısa bir s ü r e s o n r a m ü b â -d e l e n i n y a r a t m ı ş o l -d u ğ u sosyal meseleler v e A n -d l a ş m a n ı n ikinci m a -d -d e s i n i n u y g u l a n m a s ı n -d a n ç ı k a n u y u ş m a z l ı k l a r iki devlet a r a s ı n d a savaş tehlikesi d o ğ u r a c a k m a h i y e t almıştır. D a h a s o n r a a l ı n a n k a r a r l a r v e ç ö z ü m l e r i için Bkz. M ü b â d e l e y e D a i r T ü r k i y e v e Y u n a n i s t a n A r a -s ı n d a İ m z a O l u n a n M u k a v e l e n â m e l e r . (Çev. M e h m e d E -s a t A T U N E R ) , A n k a r a 1937.

(3)

LOZAN'DA ÖNGÖRÜLEN TÜRK AHALI 243

şını, siyasi yönünden ziyade, sosyal ve sağlık yönleriyle vermeye ça-lışacağız.

Sözleşme 25 Ağustos 1923'te yürürlüğe girerken T B M M Hükü-metini birtakım güçlükler bekliyordu. Mübâdeleye bağlı Türklerin belirli bölgelere toplanması, beslenme ve sağlık hizmetleriyle bunla-rın Türkiye'ye nakilleri için mali kaynaklara gerek vardı. Ayrıca, sayılarının 400.000'i bulacağı tahmin edilen Yunanistan'dan gele-cek Türk halkını bir plân dahilinde belirli bölgelere yerleştirmek ge-rekiyordu. Mübâdele yoluyla gelecek olanların çoğunluğu kırsal kö-kenli olduğundan, bunların, uğraşı alanlarıyla ilgili bölgelere yerleş-tirilmelerine özen gösterildi. Bunlar tütüncü, çiftçi ve bağcı-zeytin-ci olarak ayrılmışlardı. Tütüncülükle uğraşan 30.000 kişi Samsun ve çevresine yerleştirilecekti. Diğerlerinden 40.000 kişi Adana ve çevre-sine, 22.500 kişi Malatya ve çevresine; 43.500 kişi Amasya, Tokat, Sivas ve çevresine; 64.000 kişi Manisa, İzmir, Menteşe, Denizli ve çevresine; 90.000 kişi Çatalca, Tekirdağı livaları ile Kırklareli hava-lisine; 55.000 kişi Antalya ve Silifke çevresine; 50.000 kişi ise Ayvalık,

Edremit, Mersin ve çevresinde ikamet ettirileceklerdi9.

Mübâdelenin uygulanmasında en büyük sorumluluk Mübâde-le, İmar ve İskan Bakanlığına düşüyordu. Türkiye on bölgeye ayrı-larak buralarda İ m â r ve İskân Bölge Müdürlükleri kuruldu. Bu böl-gelerin çoğunda Kızılay (Hilâliahmer) temsilcileri de görev alarak Bakanlığın işlerini kolaylaştırıcı çalışmalarda bulundular. Birinci böl-genin merkezi Samsun, ikincinin Tekirdağ, üçüncünün Balıkesir, dördüncünün İzmir, beşincinin Bursa, altıncının İstanbul, yedinci-nin İzmit, sekizinciyedinci-nin Antalya, dokuzuncunun Konya, onuncu böl-genin merkezi ise, Adana idi. Bölge merkezleri, merkezden sorularak

bölge hududu içinde uygun görülecek yerlere nakledilebileceklerdi10.

Mübâdele, İmar ve İskan Bakanı Necati Bey, mübâdelenin başladı-ğı günlerde, 24 Kasım 1923 tarihinde, Hilâliahmer Genel Merkezin

bir telgraf göndererek Cemiyetin yardımlarını istedi.1 1 Bu hususta

İstanbul'da Kızılay Genel Merkezi'ni ziyaret ederek yetkililerce

görüş-9 G n . K u r . A T A Ş E Bşk. lığı Arşivi, Kls. 20görüş-92, Ds. 54—11görüş-9, F a . 3görüş-9.

10 T ü r k i y e H i l â l i a h m e r M e c m u a s ı ( T H A M ) , 15 A r a l ı k 1923, N o : 28, s. 103—104. 11 T H A M , 15 A r a l ı k 1923, N o : 28, s. 104—105.

T e l g r a f şöyle b a ş l ı y o r : " M u h a c i r l e r i m i z g e l m e y e başladı. Bu aziz ve a y n ı z a m a n d a m a z l u m misafirlerimizi h i ç b i r sıkıntı ç e k t i r m e d e n h a t t a izaz ve i k r a m suretiyle m e m l e k e t i m i z i n h a -r î m - i şefkatinde ye-rleşti-rmek ve beslemek vecibe-i milliye v e şia-r-ı insaniyetti-r. O m u a z z a m , m u k a d d e s işi b a ş a r a b i l m e k için H i l â l i a h m e r h e y e t l e r i n i n a z a m i faaliyete girmeleri l â z ı m d ı r . . "

(4)

t ü1 2. 6 M a r t 1924'te Ankara'da, Kızılay Genel Merkezi yetkilileriyle

Mübâdele, i m â r ve iskân Bakanlığı arasında bir itilâfnâme yapıldı. Bu itilâfnâmeye göre, mübâdele suretiyle gelecek olanların sağ-lık durumlarını d a h a yakından ve etraflıca takib ve yazışmaların se-bep olacağı zaman kaybını önlemek için Samsun, Trakya, izmir, Adana, Konya, ve izmit Bölge müdürlükleri merkezlerinde Kızılay Genel Merkezi tarafından birer temsilci bulundurulması kararlaş-tırıldı. Temsilcilerin bulunduğu bu altı bölgeye ilâveten Ankara vilâyetinde (toplam 37 vilâyet) toplanacak bağışlar burada iskân edilmiş ve edilecek olan göçmenlerin zaruri ihtiyaçlarına sarfoluna-cak, buna mukabil Mübâdele, i m â r ve iskân Bakanlığınca 1 M a r t 1924 tarihinden 30 Haziran 1924 akşamına kadar olan dört ay zar-fında bu vilâyetler hasılatından 40.000 lira tahsil ve Genel Merkez emrine gönderilecektir. Bakanlık tahsilat noksanını tamamlamayı

kabul ediyordu1 3. Ancak içten ve d ı ş t a n1 4 ümid edilen yardımın

top-lanamaması sebebiyle 6 M a r t 1924'te alınan bu kararların aynen uygulanmasına imkân kalmadığı anlaşılarak Kızılay yetkililerinin ve Mübâdele, i m a r ve Iskan Bakanlığının aldığı ortak bir kararla

bazı değişiklikler yapılmıştır. Bunlardan bazıları ş u n l a r d ı1 5:

"Cins ve mikdarı muayyen 38 otomobil Bakanlığa devredilmiş-tir. Bakanlık, bağışlardan (iânâttan) Haziran 1924 yılı ortalarına ka-dar topladığı ve Kızılay Genel Merkezi emrine vermeyi kararlaş-tırdığı kırk bin liraya mahsuben yirmi bin lirayı on gün zarfında temin eylemeyi kabul etmiştir.

Kızılay aşağıdaki sağlık kurumlarını idare edecektir: izmit'te 20 yataklı, Tekirdağı'nda 25, Kalikratya'da 15, Ulu-kışla'da 30, Niğde'de 20, Mersin'de 50, Selanik'te 50, Kavala'da 20

12 T H A M , 15 H a z i r a n 1925, N o : 34, s. 316. 13 T H A M , 15 M a r t 1925, N o : 31, s. 223—224. 14 M ü b a d e l e n i n f i n a n s m a n ı n ı s a ğ l a m a k için s a d e c e y u r t i ç i n d e değil, y u r t d ı ş ı n d a M ü s l ü m a n ülkelerin y a r d ı m l a r ı n a d a b a ş v u r u l d u . C u m h u r b a ş k a n ı G a z i M u s t a f a K e m a l P a ş a ' n ı n y a y ı n l a d ı ğ ı b e y a n n a m e y i H i n d i s t a n ' a d a ğ ı t m a k v e H i l â l i a h m e r a d ı n a y a r d ı m t o p l a -m a k ü z e r e b i r k u r u l o l u ş t u r u l d u . A n t a l y a -milletvekili H o c a R a s i h Efendi b a ş k a n l ı ğ ı n d a k i k u r u l , H i l â l i a h m e r G e n e l M e r k e z i a z a l a r ı n d a n K e n t a l Ö m e r Bey ile b i r m u h a s e b e c i v e b i r t e r c ü m a n d a n o l u ş m a k t a y d ı . T ü r k i y e ' d e n a y r ı l a n b u k u r u l , b i r k a ç g ü n M ı s ı r ' d a k a l d ı k t a n s o n r a 9 Ş u b a t 1924'te B o m b a y ' a v a r m ı ş t ı . A n c a k , H e y e t H i n d i s t a n ' d a işe b a ş l a m a d a n M a r ı ' t a T ü r k i y e ' y e geri d ö n d ü . Bkz. T H A M , 15 A r a l ı k 1923, N o : 2 8 , s. 95. T H A M , 15 Ş u b a t 1924, N o : 30, s. 195. " H i l â l - i A h m e r H e y e t i H i n d i s t a n ' d a n G e l d i " Açıksöz, 15 N i s a n 1924. 15 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, ( 1 9 2 4 — 1 9 2 5 ) . K a r a r tarihi 17 N i s a n 1924'dür.

(5)

LOZAN'DA ÖNGÖRÜLEN TÜRK AHAL 245

yataklı hastane ile Samsun'da 30 yataklı hastane ve 30 yatak ihtiyat yeralıyordu. Çatalca'da da 10 yataklı bir dispanseri Kızılay Cemiyeti idare edecekti. Göçmen vapurlarına on bir, ayrıca ikisi Konya, biri Samsun, biri Adana ve diğeri de Söke, Milas ve Mekri mıntıkalarında olmak üzere beş gezici doktor görevlendirilecekti. Bakanlık, Yu-nanistan'da ve Türkiye'ye nakilleri esnasında vapurlarda muhtaç göçmenlerin iaşesini Kızılay vasıtasıyla idare edecek ve bunun için Kızılay emrine ilk etapta 30 bin lira verecektir.

istanbul misafirhanelerinde iaşe, 23 Nisan 1924 sabahından iti-baren Bakanlıkça deruhte edilecektir. Altı mıntıkaya tayin edilen Kızılay temsilcilerinin gönderilmeleri tecil olunacaktır."

Yapılan bu itilâfnâmeye göre Kızılay Genel Merkezi

azaların-dan Hakkı Şinasi Paşa temsilci olarak İzmir'de görevlendirilmiştir16.

Hakkı Şinasi Paşa, hem bu bölgedeki Kızılay şubelerinin teftiş ve tanzim işleriyle uğraşmış, hem de bölge İmâr ve İskan Müdürüyle beraber, toplanan bağışların bölgeye gelen göçmenler için mahallinde harcanmasına özen göstermiştir. Ayrıca Mübâdele, İmar ve İskan Ba-kanlığının emirlerinin uygulanması ve bağış mikdarını artırmak için

çaba sarfetmiştir17. İstanbul'dan 11 Nisan 1924'te ayrılan Hakkı Şinasi

Paşa, 12 Nisan akşamı İzmir'e g i d e r e k1 8; bölgedeki teftiş ve diğer

vazifelerini bitirdikten sonra İstanbul'a geri dönmüştü1 9. Bu sırada

aynı görev ve yetki ile Hilâliahmer Mecmuası Müdürü Haydar Bey

de Samsun'a gönderilmişti2 0. Gerek Hakkı Şinasi Paşa, gerekse

H a y d a r Bey, bulundukları bölgelerden göçmenlerin durumuyla ilgili raporlar göndererek Kızılay Genel Merkezini haberdar ettiler.

Mübâdele başlamadan önce Kızılay'ın yapacağı hizmetler, Bakanlar Kurulu ile Kızılay temsilcileri arasında varılan bir kararla

belirlenmişti2 1. Bu arada Yunanistan'a Kızılay Sağlık Yardım

Ku-rulları (İmdâd-ı Sıhhî Heyetleri) gönderilmeye başlanmıştı2 2.

Ay-rıca Türkiye'de ihraç (indirme iskeleleri) ve iskân mıntıkalarında da Kızılay Sağlık Kurulları oluşturuldu. 1923 Kasım'ından önce sağlık heyetlerinin görevlendirildiği yerler şunlardı:

16 T H A M , 15 M a y ı s 1925, N o : 33, s. 285. 17 K ı z ı l a y Arşivi, s. 530, ( 1 9 2 4 — 1 9 2 5 ) . 18 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 529, ( 1 9 2 4 — 1 9 2 5 ) . 19 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, (1923—1924), T H A M , 15 T e m m u z 1924, N o : 35, s. 365. 20 T H A M , 15 M a y ı s 1925, N o : 33, s. 285. T H A M , 15 E y l ü l 1925, N o : 49, s. 164. 21 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, ( 1 9 2 3 - 1 9 2 4 ) . A y r ı c a bkz. Ek-1. 22 T H A M , 15 K a s ı m 1923, N o : 27, s. 66.

(6)

Yirmi Altıncı Ayvalık Heyeti, baştabib Doktor Hikmet bey ile bir tabib, bir eczacı ve on memur ve hademeden teşekkül etmişti. Yirmi Yedinci Selanik Heyeti'nde baştabib Doktor Mahir Bey ile 3 tabib, bir eczacı, on iki memur ve hademe bulunuyordu. İlk kurulan diğer heyetler Yirmi Sekizinci Hanya Heyeti, Yirmi Doku-zuncu Kandiye Heyeti ve OtuDoku-zuncu Kavala Heyeti idi.

Bu sağlık yardım kurullarının oluşturulmasından kısa bir süre sonra bunlara Otuz Birinci Samsun Heyeti, Otuz İkinci İstanbul Heyeti, Otuz Üçüncü Mersin Heyeti, Otuz Dördüncü Tekirdağ He-yeti, Otuz Beşinci Bandırma Heyeti ve Otuz Altıncı Mudanya Heyeti

eklenmiştir23. Her heyete fakir ve hastalara dağıtılmak üzere bol

mikdarda erzak, elbise, çamaşır, ilaç, çadır vs. gibi gerekli bir çok eş-ya dağıtılmıştır.

Sözleşme'nin hükmü gereği oluşturulan K a r m a Mübâdele Komisyonu'nda Kızılay Cemiyeti'ni Doktor Ömer Lütfi Bey temsil etmiştir. Ömer Lütfi Bey, Yunanistan'daki sağlık heyetleriyle sürekli irtibatta bulunmuş ve onların çalışmalarını yakından izlemiştir. KomisyonMa Türk Heyetine başkanlık yapan Dr. Tevfik Rüştü Bey, Ömer Lütfi Bey'in kendisine İstanbul'a dönmek istediğini bil-dirmesi üzerine, 11 Şubat 1924'te Kızılay Başkanlığına bir yazı göndererek, O ' n u n görevi bırakmasıyla doğacak boşluk şöyle dile getirilmektedir: "Cemiyet-i muhteremelerinin şeref ve ehemmiyeti namına Komisyon nezdinde bir mümessil bulunması hem de Doktor Ömer Lütfi Bey gibi bir zatın temsil etmesi başka bir kıymettir. Ken-disinin teşebbüsüyle şimdiye kadar otuz bin Frangı tecavüz eden ve devam eden iâne temin edilmiştir. Türk muhacirlerinin imdad-ı sıhhiyyeleri Cemiyet-i muhteremeleri tarafından derûhte edildiğin-den Ömer Lütfi Bey, heyet-i murahhasamızda aynı zamanda sıhhiyye müşaviri vazifesini de ifa etmektedir."2 4

Mübâdeleye tâbi Türk halkı Yunanistan'ın Makedonya, Teselya

kesiminde ve çoğunlukla dağlık ve ücra bölgelerde yaşıyorlardı2 5.

Bu-ralardaki kasaba ve köylerden gelerek Selanik'te ve diğer bindirme iskelelerinin bulunduğu şehirlerde toplanan halkı hemen Türkiye'ye sevketmek mümkün değildi. Bunlar için barınma ve sağlık tedbirleri

2 3 T H A M , 15 E k i m 1923, N o : 28, s. 104—105. bkz. Ek-4. 2 4 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, (1923—1924).

25 Ö m e r D ü r r i T E S A L ; " T ü r k - Y u n a n İlişkilerinin G e ç m i ş i n d e n Bir Ö r n e k , Azın-lıkların M ü b a d e l e s i " , T a r i h ve T o p l u m , S a y ı : 53, M a y ı s 1988, s. 307.

(7)

LOZAN'DA Ö N G Ö R Ü L E N T Ü R K AHALI 247

almak gereği duyulmuştu. Özellikle Selanik'te ilk günlerde 40-50

bin kişi toplanmıştı2 6. Bunların çektikleri sıkıntılar Selanik Kızılay

Sağlık Yardım Kurulu başkanı Mahir Bey tarafından, K a r m a Ko-misyon'da Kızılay temsilcisi bulunan Ömer Lütfi Bey'e gönderilen muhtelif raporlarda dile getirilmiştir. Ömer Lütfi Bey'e 3 Aralık

1923'te gönderilen bir yazıda şunlara yer veriliyordu2 7:

"Şehre toplanan köylülerin adedinin günden güne çoğalmakta olduğunu evvelce takdim ettiğim müteaddid raporlarda arzetmiştim. Bu gün dahi Arslan Hanı ve civarında bulunan diğer hanlarla Tum-ba'daki hanları ales-sabah teftiş ettim. Gördüğüm menâzır-ı sefalet her türlü tasvir ve tasavvuıun fevkindedir. Ezcümle, T o m b a ' d a bu-lunanlar içinde aç, muhtaç ve fakir olanlar ekseriyeti teşkil etmekte-dir. Islahane avlusuna toplanan muhacirlerin vaziyetini vareste-i arz ve izah görüyorum.

Bilhassa Alaca İmaret'teki muhacirlerle Kıpti evlerinin bodrum-larında, ahırlarda ikâmet eden zavallı köylülerin acıklı vaziyetlerini zât-ı âlinize hatırlatmak isterim. Son günlerde muhacirlerin arasında sefalet ,açlık, sui tagdi, sıtma gibi a'razın taht-ı tesirinde olarak ve-fayat çoğalmıştır. Maruz kaldıkları şerâit-i sıhhiyye ve hayatiye bu zavallıları her gün ölüme bir adım daha yaklaştırmaktadır. Bundan da müstebân olacağı veçhile rakamlar korkunç bir şekilde artmak tehlikesini irâe etmektedir."

Selanik'teki göçmenlerin sefaletine son vermek üzere, Ömer Lüt-fi Bey başta olmak üzere Selanik Sağlık Yardım Kurulu (Selanik İmdâd-ı Sıhhi Heyeti) şehir civarında Kireç Köy istikametinde Kara Hüseyin mevkiinde beş bin kişiyi barındıracak şekilde sağlığa elveriş-li çadırlı bir misafirhane kurulmuş ve temiz kaynak suyu bulunarak

misafirhaneye getirilmesi sağlanmıştı2 8. Böylece bulaşıcı

hastalıkla-ra karşı çok önemli bir tedbir alınmış oluyordu. Suyun misafirhane-ye getirilmesi için harcanan dört bin beş yüz Drahmi, Muhtelit (kar-ma) Komisyonda Türk temsilci heyeti tarafından tesviye edilmişti. Böylece, gittikçe sayıları iki yüz bine ulaşan Selanik'teki göçmenlerin kira derdi biraz hafifletilmiş ve kendilerine sağlık hizmetleri verilmiş

oluyordu2 9. Bu karargahta bir de dispanser açılarak salgın

hastalık-lara karşı aşı yapılmıştır.

26 T H A M , 15 K a s ı m 1923, N o : 27, s. 6 5 — 6 6 .

27 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, ( 1 9 2 3 — 1 9 2 4 ) . B u r a y a b e l g e n i n bir kısmı alınmıştır. 2 8 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, ( 1 9 2 3 — 1 9 2 4 ) .

(8)

Drama'daki sağlık heyeti de Bük, Papasköy, Hızırköy, Zirneva, Terhiçan'da iki yüz çadırdan oluşan karargahlar kurarak, burada halkın yemek-içmek, sağlık ve aşı işleriyle ilgilenmişlerdir. 1924 Şu-bat'ında K a r m a Mübâdele Komisyonu'nca Kayalar bölgesinden 10.000, Kozana'dan 8.500, Vodine ve Karacaova'dan 10.000 kişinin Türkiye'ye şevki kararlaştırılmıştı. Nakliyatın 5 M a r t ' t a başlayarak yirmi günde bitmesi kararlaştırıldığından buraya gelenlerin iaşe ve dinlenmelerini sağlamak amacıyla Kozana'da 1500, Hadova'da

1000 ve Karaferye istasyonunda 1000 kişilik üç büyük misafirhane kurulmuştu. Daha sonra Vodine'de bir misafirhane ve aşevi kuruldu. Türkiye'ye gelen göçmenler için Tuzla, Erdek, Bandırma Kızılay Sağlık heyetleri idaresinde olmak üzere hastahanelerin yanında birer

misafirhane açılmıştır3 0.

Yunanistan'daki Sağlık Yardım Heyetlerinin herhangi bir sal-gın hastalığa meydan vermemek için elden gelen çabayı harcadıkları, K a r m a Mübâdele Komisyonu'nda Kızılay temsilcisi Ömer Lütfi Bey'e gelen raporlardan anlaşılmaktadır. Girit adasına Kandiye'den

gönderilen bir raporda şunlar yer alıyordu3 1:

"Kandiye'nin ahval-i sıhhiyesi iyidir. Emrâz-ı sariye vakası meşhûd olmamıştır. Dispanserimize müracaat eden hastagân kemâ-fi's-sâbık muayene ve tedavi edilmekte olup, havaların müsadesin-den dolayı günbegün aded-i hastagân tenâkus etmektedir. Bunların ekserisini fukara teşkil ediyor. Mübtelası oldukları hastalıklar malar-ya, ishal vesaireden ibarettir. Vürûd edecek ilk vapur ile fukara ve muhtacın sevkedildiği takdirde buraca vazife-i merkumemize ihti-yaç kalmayacaktır. El-yevm 91 nüfus iaşe ediliyor. Mevcut erzakı-mızdan bir kısmı hitam bulduğu cihetle hariçten mübayaa edilmek-tedir. İaşe için taraf-ı alinizden gönderilen nakdin nısfı sarfedile-bilmiştir. Bir haftalık sıhhiyye raporu arz ve takdim kılınır, efendim."

"29'ncu İmdad-ı Sıhhiye Heyeti Sertabibi K e m a l " 4 Aralık 1923'te Ömer Lütfi Bey, Kızılay Sağlık Yardım Kurul-larına bir genelge göndererek görevlerini açıklamıştı. Bunlardan, mübâdeleye tâbi olup Türkiye'ye sevkedilen ahalinin mikdarı sevk tarihlerini ve vapurların isimlerini içeren bir raporun her hafta sonu

gönderilmesini istedi3 2. Vapur doktorları da bulaşıcı hastalıklara karşı

30 T H A M , 15 E y l ü l 1925, N o : 49, s. 163.

31 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, ( 1 9 2 3 — 1 9 2 4 ) . A y n ı b e l g e d e y e r a l a n bir t a b l o d a 15 Aralık-21 Aralık tarihleri a r a s ı n d a b a ş v u r a n h a s t a sayısı 102 kişi o l a r a k veriliyor.

(9)

LOZAN'DA ÖNGÖRÜLEN TÜRK AHALI 249

dikkatli bulunacaklar ve gerekli aşıları yaptıktan sonra bulundukları gemilerin yolculuk esnasındaki sağlık durumlarıyla ilgili hazırladıkları

raporu Kızılay temsilcisi Ömer Lütfi Bey'e vereceklerdi33. Mübâdeleye

tâbi halkın Türkiye'ye nakilleri hemen hemen Türk gemileriyle olmuş, bu gemilerin hepsinde Kızılay doktor ve hastabakıcıları görev

almışlardır3 4. Yunanistan'dan gelen mübâdeleye tâbi halkın

yolcu-lukları hakkında bu raporlarda ayrıntılı bilgiler mevcuttur. Selânik'-ten aldığı yolcularla Çeşme'ye çıkan Sulh vapurunda bulunan

Kızılay doktoru gemidekilerin sağlık durumunu şöyle özetliyor3 5:

"istanbul Hilâliahmer Merkez-i Umûmîsine,

Çiçek ve birinci dizanteri aşıları yapıldıktan sonra Selanik limanından 1638 göçmeni gemiye bindirerek, 17 Mayıs 1924'te sabah üzeri hareket eden Sulh vapuru, 19 Mayıs 1924'te önce Urla karantinasına (tahaffuzhane) giderek burada temizlik işlemleri (tathîrât-ı fenniye) yapıldıktan sonra 20 Mayıs 1924 akşamı İzmir'e uğrayarak 393 göçmen karaya çıkarılmıştır. Yolculuk esnasında biri beş yaşlarında, diğeri iki aylık bir çocuk gıdasızlık yüzünden vefat et-mişler ve Urla karantinasına çıkarılanlardan üç yaşlarında bir

çocu-33 Kızılay Arşivi, Ds. 530, (1923).

34 Kızılay Arşivi, Ds. 530, (1923—1924). Bu g e m i l e r d e n bazıları ş u n l a r d ı : Bahrice-dit, A n k a r a , A l t a y , S u l h , S ü r a t , S a k a r y a , G i r e s u n , D u m l u p ı n a r , T i m s a h , Rize, T r a b z o n , Teşvikiye, R u m e l i , Bozkurt, M a h m u d i y e , T ü r k i y e , Arslan v . d .

M ü b â d e l e n i n başladığı ilk a y l a r d a y a b a n c ı g e m i l e r d e n d e y a r a r l a n ı l d ı ğ ı anlaşılıyor. Selanik Sağlık Y a r d ı m K u r u l u Başkanı, S e l a n i k ' t e n 28 K a s ı m 1923'te g ö n d e r d i ğ i bir r a p o r -d a b u k o n u y a -d e ğ i n m e k l e -d i r . Y a z ı n ı n bir y e r i n -d e ş u n l a r -d a n b a h s e -d i l i y o r :

" B u g ü n A r s l a n v a p u r u y l a , 4.000 (dört bin ton h a c m i n d e ) o l a n S a k a r y a v a p u r u Sela-nik l i m a n ı n a vasıl o l d u ğ u gibi, y a r ı n d a T ü r k b a y r a ğ ı n ı h â m i l b i r k a ç v a p u r u n geleceğini telgrafla h a b e r a l d ı m . T e ' m i n edildiğine göre, h ü k ü m e t - i C u m h u r i y e t i m i z nakliyat h a k k ı n d a T ü r k a r m a t ö r l e r i y l e a n l a ş m ı ş d ı r . G ü l c e m a l v a p u r u n u n G i r i d ' e sevk e d i l d i ğ i n i A r s l a n v a p u r u süvarisi söylüyor. Bu vaziyet gösterir ki, m e r k e z c e sevkiyat ve n a k l i y a t h a k k ı n d a m u k a r r e r a t - ı katiyye i t t i h a z e d i l m i ş t i r . î k i g ü n evvel T e t y i s v a p u r u y l a 2.300 kişi sevkedildiğini z â t - ı âlinize b i l d i r m i ş t i m . A n c a k böyle sevkiyatı A l l a h bir d a h a göstermesin. H i ç b i r m a l u m a t ı m ı z o l m a k s ı z ı n v a p u r u n h a c m - i istıâbisi t a r a f ı m ı z d a n t a y i n e d i l m e d e n O d e s a ' y a h a m u l e a l m a k ü z e r e boş g i t m e y e m e c b u r o l a n m e z k u r şilebin b i r b i r i ü z e r i n e y ı ğ ı l a r a k m u h a c i r l e r l e d o l d u r u l m a k t a o l d u ğ u n u h a b e r a l m ı ş ve v a p u r u g i d i p g ö r m ü ş t ü m . Burası h a k i k i b i r sefalet m a h ş e r i idi. B i n a e n a l e y h , K o m i s y o n , reisi m ö s y ö H e n ç ' i g ö r e r e k şifahen p r o t e s t o e t t i k t e n s o n r a sureti m e r b û t r a p o r u k e n -disine v e r d i m . M ö s y ö H e n ç r a p o r u o k u d u k t a n s o n r a b e n i d a v e t e d i p , keyfiyetten m a l u m a t ı o l m a d ı ğ ı n ı s ö y l e d i . . . "

35 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, (1923—1924). Yazı kısaltılarak v e b i r a z sadeleştirilerek alınmıştır. A y r ı c a M a t b u ' b i r V a p u r d o k t o r u r a p o r u için bkz. E K - 3 . K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, (1923—1924).

(10)

ğun öldüğü ve bir lohusanın vapurda bulunan hastahanede bir kız çocuğu tevlîd eylediği ve her ikisinin de sağlık durumlarının iyi olduğu ve bir hamile kadının dahi İzmir'e yaklaşıldığı sırada sancıları başla-mış ise de, vapurun hareket etmek üzere bulunmasından dolayı her ikisinin de İzmir Hilâliahmer otomobiliyle hastahaneye sevkedildik-leri ve yolculuğun sonuna kadar vapurda bulaşıcı hastalık görülme-diği ve hal-i hâzırda genel sağlık durumunun berkemâl bulunduğu arzolunur. Şimdi kalan 1245 göçmen Çeşme'ye çıkarılmıştır."

"Hilâliahmer Sulh Vapuru Tabibi."

Yolculuk esnasında gemilerin taşıma gücünden fazla yük ve yol-cu almaları da bazı zorluklara neden oluyordu. Kavala ve çevresin-den 21 Nisan 1924 tarihinde 2.480 kişi ve 779 küçük ve 167 büyük baş hayvan ile Giresun vapuruna bindirilen göçmenlerin çiçek ve dizanteri aşıları mahallinde yapılmış, noksan kalanları da vapurda tamamlanmıştı. Anbarlar dolduktan sonra güverteye de bazı şahsi eşyalar yığılmıştı. Vapurdaki yolcu sayısının fazlalığına, eşyaların ağırlığı ve hayvan- sayısı eklenirken bir de yolda yağmurun yağması

yolculuğu çekilmez kılmıştı36.

Göçmenler Türkiye'ye çıkarıldıktan sonra karantinaya alınıp temizlik ve sağlık işlemleri tamamlattırılıyordu. İskan bölgelerinde Mübadele, İmâr ve İskân Bakanlığı yetkilileriyle, Kızılay temsilci-leri bunlara gerekli yardımlarda bulunuyorlardı. Özellikle İzmir ve Samsun, göçmenlerin en fazla bulundukları bölgelerdi. İzmir'de iki yüz yataklı bir lıastahane ile birlikte, bir dispanser kurularak göç-menlerin tedavileri gerçekleştirilmiştir. İskân yerlerine sevkedilin-ceye kadar barakalarda yerleştirilen göçmenler her gün Kızılay dok-torları tarafından kontrolden geçirilmişlerdi. Dispanserde bir yılda

5.894 hasta muayene edilmişti37. Samsun'a çıkan göçmenlerin

ade-di 18 Nisan—1 Mayıs 1924 arasında dokuz bini3 8, Haziran 1924'te

ise 11.500'ü geçmiştir. Burada misafirhane yeterli olmadığından göç-menler sokaklarda, bahçelerde, mezarlıklarda ve çarşılarda yatmak

zorunda kalmışlardı3 9. Ocak 1925'e kadar Samsun ve çevresinde

yerleştirilen göçmen sayısı 58.486 kişiyi bulmuştu4 0. Samsun Sağlık

36 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, (1923—1924). 37 T H 4 . M , 15 N i s a n 1925, N o : 44, s. 305. 38 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, ( 1 9 2 3 — 1 9 2 4 ) . 39 K ı z ı l a y Arşivi, Ds. 530, 11923—1924). 40 T H A M , 15 M a r t 1924, N o : 43, s. 277.

(11)

LOZAN'DA ÖNGÖRÜLEN TÜRK AHALI 251

Yardım Kurulunun idare ettiği hastahanede 1368 göçmen kabul edilmiş, bunlardan 1101'i sağlığına kavuşmuş ve 267'si vefat etmiştir. Polikilinikte ise, müracaat eden 10294 hastadan 10035'i sağlığına

kavuşmuş ve 259'u vefat etmiştir4 1. Ayrıca İstanbul'dan geçen

göç-menler için, Gülhane'de bir aşevi açılarak yemek dağıtılmış; 27

Kasım —8 Aralık 1923 arasında 1609 kişiye yemek verilmiştir4 2.

1924 yılı sonlarına doğru mübadele işlerinin azalmasıyla Kızıl-ay Sağlık Yardım Kurullarının faaliyetlerine tedricen son verilmiştir. Yunanistan'ın muhtelif bindirme iskelelerinden sevkedilen 360.236 kişi, Kızılay Sağlık Yardım Kurulları tarafından bulaşıcı hastalıklara karşı aşılanmış, hastahanelerde tedavi edilerek salgın bir hastalığa meydan verilmemiştir. Samsun, Erbaa ve Niğde'de bazı tifüs olayları

görülmüşse de, alınan tedbirlerle yayılmadan önüne geçilmişti43.

Bindirme ve indirme iskelelerindeki, iskan bölgelerindeki heyetler, depolarında her zaman bol miktarda çamaşır, elbise, ayakkabı, bat-taniye gibi eşyalar bulundurarak ihtiyaç sahihlerine dağıtmışlardı. Mübâdele, İmar ve İskân Bakanlığı'nın çalışmalarına da yardımcı olunmuş, Bakanlık tarafından gönderilen eşyaların dağıtılmasında Kızılay heyetleri öncülük etmiştir. O günkü raice göre Kızılay

Ce-miyeti- mübadele esnasında 616.857 lira harcamıştır4 4. Bu

harcama-ların çok büyük bir kısmı mübâdelenin yoğun olduğu 1924 yılına rastlamaktadır.

S O N U Ç

Lozan Andlaşması'nın imzalanmasından sonra Yunanistan'dan 400 binden fazla Türk, göçmen olarak Türkiye'ye getirildi. Lord Cıırzon'un görüşmeler sırasında dediği gibi, ailelerin ve toplu-lukların bir bütün olarak yapacakları bu büyük göçün nelere

yolaçacağını düşünmek bile insana ürperti v e r i y o r d u4 5; ancak

savaştan henüz çıkmış olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bütün imkânsızlıklara rağmen bu güç işi başardı. Tarımla uğraşanların

41 T H A M , 15 M a r t 1925, N o : 43, s. 277. 42 T H A M , 15 Aralık 1923, N o : 28, s. 106. 4 3 T H A M , 15 E y l ü l 1925, N o : 49, s. 165.

44 K ı z ı l a y Arşivi, Ds 530, 1924. A y r ı c a bkz. T H A M . 15 E y l ü l 1925, N o : 49, s. 184. Bu masrafın yıllara g ö r e dağılımı şöyledir: 1923'te 118.900 lira, 1924'te 436.457 lira, 1925'te ise 61.410 liradır. 1924 y ı l ı n d a K ı z ı l a y ' ı n t o p l a m masrafının 1.198.500 lira o l d u ğ u d i k k a t e alınırsa m ü b â d e l e masrafının ü ç t e bir o r a n ı n d a n fazla o l d u ğ u g ö r ü l ü r .

(12)

çoğunlukta olduğu göçmenleri bir an önce müstahsil (üretici) d u r u m a getirmek için kendilerine mesken, arazi, ziraat aletleri ve tohumluk dağıtılarak devletin üzerindeki yük azaltılmaya çalışıldı. Kızılay Cemiyeti, Mübâdele İmâr ve İskân Bakanlığının iskân bölgelerinde sarfettiği çabalara katılmakla kalmayıp, göçmenlere Yunanistan'dan itibaren başta sağlık hizmetleri olmak üzere bir çok yardımda bulundu. Ayrıca, halkın yaptığı yardımların göçmen-lere ulaşmasında, Kızılay aracılık vazifesini de üstlenmişti.

BELGELER EK— 1

îcrâ Vekilleri Heyeti Riyâset-i Celîlesiyle Hilâliahmer Murah-hasları Arasında Mübâdele-i Ahali Esnasında Hilâliahmerin Mua-venetine Dair Tesbit Edilen Mevâd Sureti.

1 - Yunanistan'daki ihrâc kapılarının beherinde her türlü levâ-zımatıyla birlikte bir heyet-i sıhhiyye bulundurulacaktır;

2 - Sefâin-i nakliye derûnunda zuhur edecek hastaların tedavi ve tagdiyeleri gemilerde bulundurulacak olan Hilâliahmer Heyet-i Sıhhiyeleri tarafından icra kılınacaktır.

3 - İskân mıntıka iskelelerinin beherinde memurin ve levâzım-ı sıhhiyyeyi havi onar yataklı bir dispanser bulundurulacağından mez-kûr iskelelere çıkan mübâdele ahalisinden hasta olanlar tedavi ve tag-di etag-dilecekler ve içlerinde fakir ve muhtac-ı muavenet olanların kaf-fesine lüzumu mikdar çamaşır, fanila, çorab ve ayakkabı tevzii edi-lecektir;

4 - İskelelerden menâtık-ı iskâniyeye sevkolunacak ahaliden zaif, ihtiyar, ma'lûl, kadın ve çocuk gibi vesait-i nakliyeye arz-ı ihtiyaç edenlere mahsus olmak üzere beher iskeleye 2-5 adede kadar her tür-lü levâzım ve masarifi Hilâliahmere aid olarak bu defa İngilizlerden mübâyaa kılınan kamyonlar tahsis olunacaktır.

5 - Menâtık-ı iskâniyenin hükümetçe lüzum gösterilen mahalle-rinde ahalinin muvakkat iskânlarına mahsus olmak üzere bu defa İngilizlerden alınan muhtelif cesamette baraka ve çadırlardan isti-fade edilecektir;

6 - İngilizlerden mübâyaa edilen ve Çanakkale'de bulunan bara-kalardan istifade olunur mülahazasıyla işbu barakalar hükümet em-rine bırakılmıştır.

(13)

LOZAN'DA ÖNGÖRÜLEN TÜRK AHALI 253

"Mezkûr barakaların adedi henüz malûm olmamakla bilâhare bildirilecektir."

"Balâda muharrer hidemât Hilâliahmer Cemiyeti'nin halihazır maliyesine nazaran müretteb bulunduğu ve cemiyetimiz, mübâdele-i ahâliye hidmet ve muaveneti, vezâifinin en mukaddesi adettiğini bu hususta memleketimiz ve memâlik-i îslâmiye'den celbine beyannâ-melerle teşebbüs edeceği iânatın kaffesinin bu hidmete hasreyleye-ceği ayrıca m a ' r û z d u r . "

5 Eylül 1339 (1923). Aslına mutabıktır. 4 Teşrîn-i sanî, 1339 (1923).

EK—2

TÜRKIYE HILÂL-Î AHMER CEMIYETÎ'NIN MÜBÂDELE-ı AHÂLÎ NAKLIYATıNA MAHSUS

SıHHI RAPORU Irkâb İskelesi: Selanik.

Irkâb edilen nüfus mikdarı ve memleketleri: 1713 bin yedi yüz on üç kişi.

Vapurun ismi ve hareket tarihi: Ankara.

Irkâb iskele ve şehrinde sevkedilmek üzere olan ahali arasında emzâz-ı sâriyye olup-olmadığı: Sevkedilmek üzere bulunan muhacirin meyanın-da bir kızamık vakası görülmüşdür ve hastahaneye sevkedilmişdir; İyidir.

Irkâb edilen ahaliye tatbik edilen aşılar ve tathirat-ı fenniye. Çiçek. Vapura hasta irkâb edilmiş midir? Mikdarı ve hastalıkları: Sıtmalılar ve emraz-ı sariyye-i...

Tarih: 3.12.1923.

Vapurun irkâb iskelesinden hareketinden itibaren Türkiye'de ihrâc is-kelesine muvasalatına kadar yolcuların ahval-i sıhhiyesi hakkında tabibin mü-şahadesi:

(14)

Ahval-i sıhhiyye umumiyetle iyidir. Esrta-yı seferde emrâz-ı sa-riyye görülmemiştir. Dört doğum olup, cümlesi zükûrdur. Emrâz -ı adiye ile altı vefayat vuku bulup, bunlardan birisi 35 yaşlarında olup zatürreden, diğer üçü kız çocuk ve birisi erkek çocuktur. İki yüz kişiden maada muhacirinin cümlesine aşı tatbik edilmiş olup, fırtına dolayısıyla iki yüz aşı tatbik edilememiştir.

Hilâl-i ahmer Ankara Vapuru Tabibi

Doktor, İmza. T a r i h : 3 Kânun-ı evvel 339.

Türkiye Hilâl-i ahmer Cemiyeti Yirmi Yedinci İmdâd-ı Sıhhî Heyeti Reisi

(15)

LOZAN'DA Ö N G Ö R Ü N T Ü R K AHAL 255 F O T O K O P İ L E R EK—3

:uı;juı J>U lŞjj

v O rfjk.ClO rfjl-ıi. y l ^ l V* J İ C c f U j j i O jUl oVjl . j j j l â U t •1 4 s v jl.il *JW Ji-kJ V * J I ' u i ^ y j j / * s > j - ' j j ' . - ' J ! - " ' - "1 t U-t OJtj\ .

^

-- , -- f ' T - j ^ y ? ^ 'S ^ K ı z ı ' a y Arşivi, Esas D . N o : 530, G r u b u N o s u : 53, 1923

(16)

Referanslar

Benzer Belgeler

BESYO öğrencilerinin, cinsiyetlerine göre akademik çevre, fiziksel çevre, toplumsal çevre ve kurumsal imaja ilişkin görüşleri üzerinde yapılan t testi sonucunda, .05

Bu araştırmanın amacı, açık alan egzersiz parklarından yararlanan bireylerin, egzersize katılım süre ve sıklıklarını, egzersiz aletlerini kullanımlarına yönelik

Katılımcıların cinsiyet, sporcu veya sedanter olma değişkenleri açısından yalnızlık ve umutsuzluk düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkinin

59.5 ±4.4 ml/kg/dk bulunmuş, kürekçilerin bireysel anaerobik eşik laktat değerlerinin 3.9 mmol/L olarak tespit edildiği bu çalışmada hafif kilo erkeklerin anerobik

Düz topukla (DT) ve yükseltilmiş topukla (YT) yapılan izometrik bacak kuvveti ölçümleri arasındaki fark ve iki farklı topuk pozisyonunda yapılan kuvvet ölçümleri

Tablo 2’de yüksek oranlarla ailelerin % 91.8’i basketbol spor okuluna katılan çocuğun “kendine güven duygusunun arttığını”, % 87.7’si “arkadaş sayısında

2008 Pekin Olimpiyatlarında yer alan Badminton müsabakalarının genel bir analizini yapmak ve 2004 Atina Olimpiyat Oyunlarıyla karşılaştırmak amacıyla yapılan bu

Çukurova Üniversitesi BESYO yöneticilik bölümü öğrencilerinin iletişim beceri puanı ortalaması Ankara Üniversitesi BESYO yöneticilik bölümü öğrencilerine göre