• Sonuç bulunamadı

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Serebral palsili hastalarýn iþlevsel kapasitelerine göre

görme sorunlarýnýn deðerlendirilmesi

Özgür Duman1, Filiz Müftüoðlu Ýmad2, Ferah Kýzýlay3, Ýclal Yücel4, Sevin Balkan5, Þenay Haspolat6

Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi 1Pediatri Uzmaný, 2Oftalmoloji Araþtýrma Görevlisi, 3Nöroloji Uzmaný, 4Oftalmoloji Profesörü, 5Nöroloji Profesörü, 6Pediatri Doçenti

Serebral palsi (SP) geliþmekte olan beyinde, tekrarlayýcý olmayan ve ilerlemeyen lezyonlara baðlý ortaya çýkan, hareket ve duruþ bozukluk-larýný ifade etmektedir. Özellikle son yirmi yýlda

prematüre doðanlarýn yaþatýlmasýndaki baþarýya koþut olarak daha fazla karþýlaþýlmaktadýr. Erken okul döneminde deðerlendirilen her bin çocuðun 1.5-2’sinde SP görülmekte ve ABD’de her yýl

SUMMARY: Duman O, Ýmad FM, Kýzýlay F, Yücel Ý, Balkan S, Haspolat Þ. (Department of Pediatrics Akdeniz University Faculty of Medicine, Antalya, Turkey). Evaluation of visual problems in patients with cerebral palsy according to functional capacity. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý 2005; 48: 130-135. Cerebral palsy (CP) describes movement and posture disorders that developg after nonepisodic and nonprogressive lesion of the immature brain. Its frequency has increased, especially in the last 20 years, due to success in decreasing mortality and morbidity of the premature newborn. Twenty-five boy and 15 girl CP patients, aged 7.5 months to 15 years, were enrolled in the study. They were classified according to ability to perform normal activity and degree of severity. We determined ophthalmologic problems in 90% of the patients. Of these, 62.5% had refraction problem, 60% had strabismus, 22.5% had optic disc problems, 5% had nystagmus and 32.5% had amblyoia. Visual evoked potential responses were abnormal in 37.5% of the patients, and cranial radiologic examinations determined visual pathway lesions in 50%. Hypoxic ischemic encephalopathy was the major (45%) etiologic factor; we could not determine any etiology in 20% of the patients. Of the CP patients, 75% had spastic type, 5% ataxic type, 5% hypotonic type and 15% mixed cerebral palsy. A high rate of visual problems were determined in the patients with cerebral palsy. Periodic ophthalmologic examinations, visual evoked potentials and cranial radiologic examinations are useful tests for clinical follow-up of these patients.

Key words: cerebral palsy, eye, spasticity, evoked potentials.

ÖZET: Serebral palsi, geliþmekte olan beyinde, tekrarlayýcý olmayan ve ilerlemeyen lezyonlara baðlý ortaya çýkan, hareket ve postür bozukluklarýný ifade etmektedir. Özellikle son yirmi yýlda prematüre doðanlarýn yaþatýlmasýndaki baþarýya koþut olarak daha fazla karþýlaþýlmaktadýr. Serebral palsi tanýsýyla izlenen; yaþlarý 7.5 ay ile 15 yýl arasýnda deðiþen, 25 erkek ve 15 kýz hasta, normal etkinliklerini yapabilme yetenekleri ve etkilenme derecelerine göre iþlevsel olarak sýnýflandýrýldý. Hastalarýn %20’sinde etiyoloji belirlenemezken; en fazla (%45) hipoksik-iskemik ensefalopati saptandý. Yüzde yetmiþ beþinde spastik, %5’inde ataksik, %5’inde hipotonik ve %15’inde mikst tipte serebral palsi bulunmaktaydý. Yüzde doksanýnda oftalmolojik muayenede bozukluk bulunurken %62.5’unda kýrma kusuru, %60’ýnda þaþýlýk, %22.5’inde optik diskte problem, %5’inde nistagmus ve %32.5’inde ambliyopi belirlendi. Görsel uyarýlmýþ potansiyeller hastalarýmýzýn %37.5’inde bozuk çýktý; kraniyal görüntülemede görme ile ilgili alanlarda hastalarýn %50’sinde lezyon saptandý. Serebral palsili hastalarda görme sorunlarý yüksek oranlarda bulunmakta; bu hastalarýn izlemlerinde periyodik göz muayenesi, görsel uyarýlmýþ potansiyeller ve kraniyal görüntüleme yarar saðlamaktadýr.

(2)

5000 tane SP’li çocuk doðduðu bildiril-mektedir1. SP’li hastalarýn toplum içindeki yerlerini almalarý, týbbi tedavinin yaný sýra fizik tedavi ve rehabilitasyonlarýnýn saðlanmasý, oftalmolojik, odyolojik, ortopedik ve beslenme bozukluðu gibi sorunlarýnýn giderilmesi ile daha da kolay olmaktadýr.

Serebral palsili hastalarda oftalmolojik problem-lerin %80 gibi yüksek oranlarda görülebileceði belirtilmektedir2. Ülkemizde bu konuyla ilgili fazla veri olmamasýný ve oküler problemlerin biliþsel ve iþlevsel kapasitelerini etkileye-bileceðini gözönüne alarak SP’ye baðlý iþlevsel bozukluðun derecesi ile oftalmolojik problemler arasýnda baðlantý olup olmadýðýný ve SP’li hastalarýmýzdaki görme sorunlarýný deðer-lendirdik.

Materyal ve Metot

Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi Çocuk Nörolojisi bölümünde, yaþlarý 7.5 ay ile 15 yýl arasýnda deðiþen SP’li 25 erkek ve 15 kýz hasta Ocak 2003 ile Aðustos 2003 tarihleri arasýnda muayeneye gelme sýralarýna göre incelenmeye alýndý.

Normal günlük etkinliklerini uygulayabilme yetenekleri ve etkilenme derecelerine göre iþlevsel olarak sýnýflandýrýldý ve her grupta on hasta incelendi. Grup I: günlük (pratik) etkinlik-lerinin yitimi; Grup II: hafif-orta derecede etkinliklerinin yitimi; Grup III: orta-ileri dere-cede etkinliklerinin yitimi; Grup IV: herhangi bir amaca yönelik etkinliklerin yapýlamamasý olarak belirlendi1. Ayrýca SP sýnýflamasý klinik olarak; spastik, diskinetik (koreoatetoik, ballismik, distonik, ataksik), hipotonik, mikst tip olarak yapýldý ve topografik etkilenmeye göre hemiplejik, diplejik ve kuadriparezik olarak ayrýldý.

Hastalarýn oftalmolojik muayeneleri ayný oftalmolog tarafýndan yapýldý. Refraksiyon kusuru, okülomotor durum ve gözdibi deðer-lendirildi. Altý yaþ öncesi: dört diyoptri hiper-metrop, üç diyoptri miyop ve bir diyoptri astigmat; okul sonrasý: iki diyoptri hipermetrop, bir diyoptri miyop ve bir diyoptri astigmat normal olarak kabul edildi3. Görsel Uyarýlmýþ Potansiyelleri (GUP) flaþ uyaran ile deðer-lendirildi ve hastanemizdeki ayný yaþ grubu saðlýklý çocuklarýn sonuçlarý referans olarak alýndý. Kraniyal görüntülemede retrokiazmal optik yolda tutulum olup olmadýðý bilgisayarlý

tomografi (BT) ve/veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile belirlendi. Ýstatistiksel deðerlendirmeler khi-kare testi ile yapýldý. Bulgular

Hastalarýmýzýn yaþlarý 70.5 + 46.0 ay arasýnda deðiþiyordu ve %37.5’i kýz, %62.5’i erkekti. Yaþ ve cinsiyete göre gruplar arasýnda fark yoktu. Hastalarýn %20’sinde etioloji belirlenememekle birlikte, %45’inde hipoksik-iskemik ensefalopati (HÝE), %22.5’inde prematürite, %10’unda prematürite ve HÝE, %2.5 inde ise konjenital sitomegalovirus (CMV) belirlendi. Hastalarýn %90’ýnda oftalmolojik muayenede bozukluk bulunurken %62.5’unda kýrma kusuru vardý: altýsýnda (%15) miyopi, dördünde (%10) hipermetropi, birinde astigmat (%2.5), sekizinde (%20) miyop-astigmat, altýsýnda (%15) hipermetrop-astigmat bulunmaktaydý. Ambliyopi hastalarýn 13’ünde (%32.5) bulunmaktaydý. Yüzde 60’ýnda þaþýlýk görüldü: sekizinde içe þaþýlýk (%20) ve %40’ýnda dýþa þaþýlýk vardý. Ýki hastada horizontal nistagmus vardý (%5). Dokuz hastada optik diskte sorun görüldü; üçünde optik disk atrofik, beþinde optik disk soluk, birinde ise miyopik optik disk bulunmaktaydý. Konjenital CMV’li bir hastada konjenital katarakt nedeniyle ameliyat hikayesi bulunmaktaydý.

Yirmi iki hastaya MRG (%55), 15 hastaya BT (%37.5) ve üç hastaya hem BT hem de MRG çekilmiþti. Hastalarýn 30’unda (%75) kraniyal görüntülemede patolojik bulgu vardý ve 20’sinde (%50) görme ile ilgili alanlarda lezyon bulun-maktaydý (Þekil 1). Hastalarýmýzýn 15’inde (%37.5) GUP bozuk çýktý (Þekil 2a ve 2b); bu hastalarýn birinde (%2.5) sadece sað gözde, ikisinde (%5) sadece sol gözde bozukluk bulunmaktaydý.

Hastalarýn %75’inde spastik, %5’inde ataksik, %5’inde hipotonik ve %15’inde mikst tipte SP bulunmaktaydý. Hastalarýn %55’inde kuadriparezi, %27.5’inde dipleji ve %17.5’inde hemiparezi vardý.

Hastalarýn iþlevsel kapasitelerine, klinik sýnýf-lamalarýna ve topografik etkilenmelerine göre yapýlan deðerlendirmelerde; yaþ, cinsiyet,etioloji, göz muayene sonuçlarý, flaþ GUP ile belirlenen P100 latanslarý ve kraniyal görüntüleme-lerindeki bozukluða göre gruplar arasýnda istatistiksel farklýlýk görülmedi. Ýþlevsel kapasite kaybýna göre sýnýflamada grup I ile II (düþük

(3)

evre) ve grup III ile IV (ileri evre) birleþtirildi; grup A ve Grup B olarak adlandýrýldý. Grup B’deki hastalarýn sol gözdeki P100 latanslarý grup A’daki hastalarýn P100 latanslarýna göre belirgin olarak uzamýþtý (p<0.05); sað gözde ise gruplar arasýnda istatistiksel farklýlýk bulun-madý (Þekil 2). Ayrýca Grup B’deki hastalarýn kraniyal görüntülemelerinde grup A’daki hastalara göre lezyonlar daha belirgindi. Diðer parametre-lerde gruplar arasýnda farklýlýk bulunmadý.

Tartýþma

Serebral palsili hastalar saðlýk sorunlarý yönünden birçok yönden desteðe ihtiyaç duymakta; görme sorunlarý bunlarýn arasýnda ilk sýralarda yer almaktadýr. SP’li hastalarda görme sorunlarý yüksek oranlarda bulunmakta; fiziksel ve entelektüel kapasite görme problemlerine baðlý olarak etkilenmektedir. Bu nedenle rutin muayenenin içinde tam bir oftalmolojik muayene de olmalýdýr. Hastalýðýn þiddetinin derecesine ve hastalarýn normal fonksiyonlarýný yapabilme yeteneklerine göre sýnýflanmasý, bulgulardaki ilerleme veya gerilemelerin izleminde; ilaçlar, fizik tedavi ve diðer destek tedavilerin etkinliðini deðerlendirilmesinde yardýmcý olmaktadýr1.

Hastalarýmýzda göz sorunlarý arasýnda en fazla kýrma kusurlarý görülmekteydi ve bunlarýn çoðunluðunda miyopi ve miyopik astigmatizm dikkati çekmekteydi. Dowdeswell ve arkadaþ-larýnýn14 yaptýðý çalýþmada gebelik yaþlarý 32 haftadan küçük 68 prematüre bebek incelenmiþ, bunlardan dokuzunda SP bulmuþlardýr. Bu hastalarýn %89’unda göz bozukluðu bulunmuþ; %78’inde kýrma kusuru, %33’ünde þaþýlýk ve %18’inde optik sinir anomalisi tespit etmiþ-lerdir4. Hastalarýn vizüel geliþimlerinin yeterli olmamasý, gözün kullanýmýnda gerekli stimülüslerin oluþmamasý, fiksasyonun iyi olmamasý, iki gözün birlikte kullanýmýnýn iyi olmamasý görme keskinliðini olumsuz etkileyen faktörlerdir3,5. SP’li çocuklarda, þaþýlýk ve optik atrofi baþta olmak üzere oküler bozukluklarýn önemli bir sorun olduðu belirtilmektedir ve

Þekil 1: Oksipital lobda lezyonun olduðu

periventriküler lökomalazi görüntüsü (MRG)

Þekil 2a: Uzamýþ P100 latansýnýn gösteren görsel

(4)

incelenen hastalarýn %20’sinde optik atrofi tespit edilmiþtir6. Hastalarýmýzýn %20’sinde optik diskte belirgin patolojik bulgu saptanýrken %7.5’inde optik atrofi vardý. Gebelik yaþý 32 haftanýn altýnda olan 558 prematürenin iki yaþýnda muayene edilmesi sonucunda göz

bozukluðunun SP’li hastalarda SP’li olmayanlara göre daha fazla olduðu belirtilmektedir. Þaþýlýk %51.9 oranýnda bulunmuþ olup, tek baþýna kýrma bozukluðu olan hasta oraný %7.4 bulun-muþtur. Bu çalýþmada ayrýca prematüre retinopatisi %14.8 ve kortikal görme kaybý

Tablo I. Ýþlevsel gruplara göre hastalarýn daðýlýmý

Grup I Grup II Grup III Grup IV

Yaþ 106 + 32.9 44.5 + 41.7 61 + 42 70.5 + 48.6 Cinsiyet Erkek 8 4 6 7 Kýz 2 6 4 3 Etiyoloji HÝE 6 (%60) 4 (%40) 4 (%40) 4 (%40) Prematüre 1 (%10) 5 (%50) 3 (%30) – Prematüre + HÝE 2 (%20) – – 2 (%20) Konjenital CMV enfeksiyonu – 1 (%10) – – Belirlenemeyen 1 (%10) – 3 (%30) 4 (%40) SP tipi Spastik 8 (%80) 7 (%70) 8 (%80) 7 (%70) Ataksik 1 (%10) – 1 (%10) – Hipotonik – 1 (%10) – 1 (%10) Mikst 1 (%10) 2 (%20) 1 (%10) 2 (%20) Topografik tutulum Kuadriparezi 3 (%30) 5 (%50) 6 (%60) 8 (%80) Paraparezi 1 (%10) 5 (%50) 6 (%60) 8 (%80) Hemiparezi 6 (%60) – 1 (%10) – GUP bozukluðu 4 (%40) 1 (%10) 6 (%60) 4 (%40)

HÝE hipoksik-iskemik ensefalopati, CMV sitomegalovirus, GUP görsel uyarýlmýþ potansiyeller

Tablo II. Serebral palsili hastalardaki oftalmolojik problemlerin daðýlýmý

Grup I Grup II Grup III Grup IV

Refraksiyon Normal 4 (%40) 4 (%40) 5 (%50) 2 (%20) Miyop 1 (%10) 3 (%30) 1 (%10) 1 (%10) Hipermetrop – 1 (%10) – 3 (%30) Astigmat 1 (%10) – – – Miyop astigmat 2 (%20) 2 (%20) 2 (%20) 2 (%20) Hipermetrop astigmat 2 (%20) – 2 (%20) 2 (%20) Þaþýlýk Ýçe þaþýlýk 2 (%20) 3 (%30) – 3 (%30) Dýþa þaþýlýk 4 (%40) 4 (%40) 4 (%40) 4 (%40) Nistagmus 1 (%10) – 1 (%10) – Optik disk Atrofik – – 2 (%20) 1 (%10) Soluk 2 (%20) 2 (%20) 1 (%10) – Miyopik – – – 1 (%10) Ambliyopi 3 (%30) 3 (%30) 3 (%30) 4 (%40)

(5)

%11.1 olarak belirtilmektedir7. Bizim hasta-larýmýzda oftalmolojik problem %90 gibi yüksek oranda bulundu. Baþka bir çalýþmada incelenen 117 SP’li hastada %80 oftalmolojik problem bulunmuþ; %50 kýrma kusuru ve %51 þaþýlýk bulunmuþtur2. Bu sonuçlar bizim sonuç-larýmýzla benzerlik göstermekteydi. Diplejik SP’li hastalarda göz bozukluðunun daha fazla görüldüðü ve bunu kuadriparezik SP’nin izlediði belirtilmektedir2. Diðer bir çalýþmada ise spastik kuadriparezik hastalarda görme, iþitme, motor ve öðrenme gibi fonksiyonlarýn diðer SP tiplerine göre daha fazla bozulduðu belirtilmek-tedir8. Biz gruplar arasýnda belirgin farklýlýk bulamadýk. Hastalarýmýzýn %32.5’inde amb-liyopi geliþmiþti ve %75’inin göz muayenesi ilk kez yapýlmýþtý. Bizim çalýþmamýzda Black’in2 yaptýðý çalýþmada belirtilen %15 ambliyopi oranýndan daha fazla ambliyopi bulunmaktaydý. Bunda hastalarýn kontrol altýnda olmamasýnýn, ileri dönemde muayenelerinin yapýlmasýnýn ve hastalarýn gözlük kullanýmýna zorluk çýkar-masýnýn etkili olduðunu düþünmekteyiz. Hastalarýmýzda en fazla spastik tipte SP bulunmaktaydý ve kuadriparezik etkilenme daha sýk (%55) görülmekteydi. Pharoah ve arkadaþlarýnýn9 yaptýðý çalýþmada kuadripleji en fazla, dipeleji ise en az görülen tip olarak belirtilmektedir. Hastalarýmýzýn %27.5’inde diplejik SP vardý ve bu hastalarýn %54.5’i prematüreydi. Prematüre doðan ve motor bozukluðu olan bebeklerin yaklaþýk %80’inde diplejik SP bulunduðu belirtilmekte10 ve bizim sonuçlarýmýz ile uyum göstermekteydi. Beynin immatüritesinden dolayý prematüre bebeklerin, motor ve görsel yollarýnýn geçtiði periventriküler alanda infarkt geliþtirmeye daha yatkýn olduðu ve buna baðlý olarak dipleji ve görme bozukluk-larýnýn daha sýk ortaya çýktýðý belirtilmektedir11. Ayrýca prematürelerde retinopati ve akomadas-yonun etkilenmesi gibi göz sorunlarýnýn daha fazla bulunmasý ve prematürelerde diplejik SP’nin daha sýk geliþmesi, diplejik hastalarda göz problemlerinin çok olmasýnýn prematürite ile iliþkisini de açýklamaktadýr. Prematüre hastalarda retinopati önemli bir sorun olup hastalarýn %15’inde görülebilmektedir7. Bizim hastalarýmýzýn 13’ünde prematürite bulun-maktaydý ve retinopatiye rastlanmadý. Hasta sayýmýzýn az olmasýnýn bunda etkili olabileceðini düþünmekteyiz.

Görsel Uyarýlmýþ Potansiyeller aðrýsýz ve invaziv olmayan bir taný aracý olduðu için hastalarýn

izleminde rahatlýkla kullanýlmakta, subklinik lezyonlarý göstermede yardýmcý olmaktadýr. Uyum gösteremeyen hastalarda flaþ GUP daha yardýmcý olmaktadýr. Shepherd ve arkadaþlarý12, 56 prematüre doðmuþ süt çocuðunun incelenmesi sonucunda flaþ GUP’nin SP geliþimini belirlemede %60 duyarlýlýk ve %92 özgünlük gösterdiði belirtilmektedir. Bizim çalýþmamýzda flaþ GUP P100 latansý sol göz kaydýnda, ileri derecede iþlevsel kaybý olan SP’li hastalarýmýzda (grup B), iþlevsel kaybý daha az olan hastalara (grup A) göre belirgin olarak bozuktu. Sað göz kayýtlarý, iþlevsel kaybý ileri olan hastalarda daha bozuk çýkmakla birlikte sonuç istatistiksel olarak anlamlý deðildi. Beynin sol hemisferinin etkileniminin sað hemisferden daha fazla olduðu ve hemiplejik SP’nin sað tarafý daha çok etkilediði belirtilmektedir1. Bizim hastalarýmýzýn GUP bozukluðu daha sýklýkla sol hemisferdeydi ve bu verilerle baðdaþmaktaydý. Perinatal hipoksi sonucu geliþen kortikal görme bozukluðu olan hastalarda yapýlan bir çalýþmada, hastalarýn %28.5’inde P100 latansýnda uzama veya latansýn alýnamadýðý bildirilmiþtir13. Schouman-Claeys ve arkadaþlarý14 peri-ventriküler lökomalazili hastalarda MRG’nin anlamlýlýðýný sekiz hastada incelemiþ ve gerek hastalýðýn prognozunu belirlemede gerekse de patofizyolojinin aydýnlatýlmasýnda yararlý oldu-ðunu belirtmiþlerdir. Ýleri evredeki hasta-larýmýzda kraniyal görüntülemede anormallik daha belirgindi. Bununla birlikte literatürde, kortikal görme bozukluðu olan hastalarda hem GUP hem de görüntülemenin lezyonlu görme yollarýndaki saðlam kalan kýsýmlarý ve görme kalitesinin belirlenmesinde yetersiz kala-bileceðini belirten çalýþmalar da bulun-maktadýr15-17.

Serebral palsili hastalarda görme sorunlarý yüksek oranlarda bulunmaktadýr. Hastalarýn görme sorunlarýnýn belirlenerek tedavi edilmesi günlük hayatlarýndaki bilgi ve becerilerini geliþtirmede yardýmcý olmakta; psikolojik destek saðlamakta ve bunlara baðlý olarak fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarýndaki baþarý da artmaktadýr. Her SP’li hastanýn tanýdan hemen sonra göz muayenesinin yapýlmasý, gözle ilgili geliþebilecek ambliyopi gibi ciddi kompli-kasyonlarýn önlenmesine yardýmcý olacaktýr. Bu hastalarýn deðerlendirilmesinde GUP ve kraniyal görüntüleme kullanýlmasý hastalarýn takibinde yararlý olmaktadýr.

(6)

KAYNAKLAR

1. Swaiman KF, Russman BS. Cerebral palsy. In: Swaiman KF, Ashwal S (edS). Pediatric Neurology: Principles and Practice (3rd ed) Vol 1. St. Louis: Mosby,1999: 312-324.

2. Black P. Visual disorders associated with cerebral palsy. Br J Ophthalmol 1982; 66: 46-52.

3. Kanski JJ. Clinical Ophthalmology: A Systemic Approach. Oxford: Read Educational and Professional Publishing, 1999: 514-550.

4. Dowdeswell HJ, Slater AM, Broomhall J, Tripp J. Visual deficits in children born at less than 32 weeks’ gestation with and without major ocular pathology and cerebral damage. Br J Ophthalmol 1995; 79: 447-452. 5. Fraunfelder FT, Roy FH. Current Ocular Therapy 2.

Philadelphia: WB Saunders, 1985: 152-153.

6. Keith CG, Kitchen WH. Ocular morbidity in infants of very low birth weight. Br J Ophthalmol 1983; 67: 302-305.

7. Pennefather PM, Tin W. Ocular abnormalities associated with cerebral palsy after preterm birth. Eye 2000; 14(pt1): 78-81.

8. Robinson RO. The frequency of other handicaps in children with cerebral palsy. Dev Med Child Neurol 1973; 15: 305-312.

9. Pharoah PO, Cooke T, Johnson MA, King R, Mutch L. Epidemiology of cerebral palsy in England and Scotland, 1984-9. Arch Dis Child Fetal Neonatal Ed 1998; 79: F21-F25.

10. McDonald AD. Cerebral palsy in children of very low birth weight. Arch Dis Child 1963; 38: 579-588. 11. Crofts BJ, King R, Johnson A. The contribution of low

birth weight to severe vision loss in a geographically defined population. Br J Ophthalmol 1998; 82: 9-13. 12. Shepherd AJ, Saunders KJ, McCulloch DL, Dutton GN. Prognostic value of flash visual evoked potentials in preterm infants. Dev Med Child Neurol 1999; 41: 9-15.

13. Salati R, Borgatti R, Giammari G, Jacobson L. Oculomotor dysfunction in cerebral visual impairment following perinatal hypoxia. Dev Med Child Neurol 2002; 44: 542-550.

14. Schouman-Claeys E, Henry-Feugeas MC, Roset F, et al. Periventricular leukomalacia: correlation between MR imaging and autopsy findings during the first 2 months of life. Radiology 1993; 189: 59-64.

15. Good WV, Jan JE, DeSa L, et al. Cortical visual impairmet in children. Surv Ophthalmol 1994; 38: 351-364.

16. Spehlmann R, Gross RA, Ho SU, Leestma JE, Norcross KA. Visual evoked potentials and postmortem findings in a case of cortical blindness. Ann Neurol 1977; 2: 531-534.

17. Casteels I, Demaerel P, Spileers W, et al. Cortical visual impairment following perinatal hypoxia: clinico-radiologic correlations using magnetic resonance imaging. J Pediatr Ophthalmol Strabismus 1997; 34: 297-305.

Referanslar

Benzer Belgeler

translocate to the perinuclear membrane and the nucleus or can cross from the cytoplasm, and, binding to the residue of N-lactosamine found on the

Freeman (1992) ve Nelson’a (1993) göre ulusal inovasyon sistemi dar bir tan mlamayla yeni › teknolojilerin üretim, yay n m nda aktif olarak bulunan özel ve kamu AR › › ›

Sığınmacıların kendilerini bağlı hissettikleri etnik ve milliyet grubuna göre iltica etmene denlerinin en yüksek yüzdeleri şu şekildedir: Kendisini ‘Türk’

In the pre-treatment clinical management of patients diagnosed with TOA, we believe NLR and PLR may be inexpensive complementary laboratory parameters that can guide

Genel olarak çatışmalar, çocuklar farklı gelişim süreçlerinden geçerken ortaya çıkar ve kardeşlerde zaman ve ilgi paylaşımıyla mücadele eder ve bireysel

Bu çalışmada amaç; insülin direnci açısından yüksek riskli olan MetS’lu popülasyonda, irisin düzeyleri ve MetS bileşenleri arasındaki ilişkiyi saptayarak,

Bu araştırma bireylerin finansal inançları, finansal kaygıları, satın alma davranışları, ekonomik durumlarına ilişkin algılarını ortaya koyabilmek, finansal

Ayrıca erkek, ebeveyn eğitim düzeyi düşük, ebeveyn tutumu baskıcı olan, babası çalışmayan, parçalanmış aile yapısına sahip çocukların akran şiddetine maruz kalma