• Sonuç bulunamadı

Passagework YDS Ön Hazırlık Seviye 1 Örnek Parça | 91876

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Passagework YDS Ön Hazırlık Seviye 1 Örnek Parça | 91876"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BÖLÜM 1: PARÇADAKİ ÖNEMLİ KELİMELER / YAPILAR / EŞ ANLAMLILAR

Kelime Türkçe karşılığı Eş / Yakın Anlamlısı

home (n) ev house, resident, dwelling, domicile

office (n) ofis

locate (v) yerleştirmek, bul(un)mak situate, position, place, center be made up of (v) -den oluşmak, -den

meydana gelmek include, contain, consist of, comprise of, involve stories (plural n),

story (n) kat storey, floor

as well as (prep) -ın yanında, -e ek olarak,

-ın yanı sıra in addition to, besides, apart from, aside from

basement (n) bodrum cellar

president (n) başkan

live (v) yaşamak reside, dwell, inhabit, populate

move into (v) -e taşınmak

architect (n) mimar

name (n, v) ad, adlandırmak call, dub, label, tag made (v2, v3), make (v) yapmak

won (v2, v3), win (v) kazanmak

design (n) dizayn tasarım plan, scheme, blueprint

contest (n) yarışma competition, tournament

held (v2, v3), hold (v) (yarışma, toplantı, konferans) düzenlemek arrange(d), organize(d)

main (adj) baş, asıl, ana, temel chief, primary, principal, essential, basic, fundamental capital city (n) başkent

built (v2, v3), build (v) yapmak, inşa etmek construct(ed) limestone (n) kireç taşı

paint (v) boyamak

set fire to (v) ateşe vermek, yakmak burn, blaze, ignite, set on fire, light move out (v) -den çıkmak, (evi, araziyi)

boşaltmak

renovation (n) tamirat, tadilat restoration

building (n) bina

gave (v2), give (v) vermek

(2)

BÖLÜM 2: PARÇANIN OKUNMASI

THE WHITE HOUSE

The White House is the home and office of the President of the United States. The White House is located at 1600 Pennsylvania Avenue in Washington, D.C. The White House is made up of six stories - the Ground Floor, State Floor, Second Floor, and Third Floor, as well as a two-story basement. The first president to live in the White House was John Adams. He moved into the White House in 1800. Now President Barack Obama lives in the White House.

An architect named James Hoban made the plans for the White House. Hoban won a design contest held by Pierre Charles L’Enfant. L’Enfant was the main architect for the capital city of Washington, D.C. The White House was built between 1792 and 1800. It was built of limestone and painted white. During the War of 1812, the British Army set fire to the White House. President James Madison moved out during the renovation. In 1817, James Monroe moved into the White House. At first, people called the building the “President’s Palace”. President Theodore Roosevelt gave the building the name it has today – The White House.

BÖLÜM 3: ÇEVİRİ ÇALIŞMASI

The White House is the home and office of the President of the United States.

Beyaz Saray Birleşik Devletler Başkanının evi ve ofisidir.

The White House is located at 1600 Pennsylvania Avenue in Washington, D.C.

Beyaz Saray, Washington D.C.’de 1600 Pennslyvania Caddesi’nde bulunur.

The White House is made up of six stories - the Ground Floor, State Floor, Second Floor, and Third Floor, as well as a two-story basement.

Beyaz Saray altı kattan oluşur – İki katlı bir bodruma ek olarak, Zemin Kat, Devlet Katı, İkinci Kat ve Üçüncü Kat.

The first president to live in the White House was John Adams.

Beyaz Saray’da yaşayan ilk başkan John Adams’tı.

He moved into the White House in 1800.

O, Beyaz Saray’a 1800’de taşındı.

Now President Barack Obama lives in the White House.

Şu anda, Başkan Barack Obama Beyaz Saray’da yaşamaktadır.

An architect named James Hoban made the plans for the White House.

James Hoban denilen bir mimar Beyaz Saray’ın planlamalarını yaptı.

Hoban won a design contest held by Pierre Charles L’Enfant.

Hoban, Pierre Charles L’Enfant tarafından düzenlenen bir tasarım yarışmasını kazandı.

L’Enfant was the main architect for the capital city of Washington, D.C.

L’Enfant, başkent Washington D.C.’nin baş mimarıydı.

The White House was built between 1792 and 1800.

Beyaz Saray 1792 ve 1800 yılları arasında inşa edildi.

It was built of limestone and painted white.

O, kireçtaşından yapıldı ve beyaza boyandı.

During the War of 1812, the British Army set fire to the White House.

1812 Savaşı sırasında, Britanya ordusu Beyaz Saray’ı ateşe verdi.

President James Madison moved out during the renovation.

(3)

In 1817, James Monroe moved into the White House.

1817’de James Monroe, Beyaz Saray’a taşındı.

At first, people called the building the “President’s Palace”.

İlk başta, insanlar binaya “Başkan’ın Sarayı” dediler.

President Theodore Roosevelt gave the building the name it has today – The White House.

Başkan Theodore Roosevelt binaya bugün sahip olduğu ismi verdi – Beyaz Saray.

BÖLÜM 4: DİLBİLGİSİ ANALİZİ

1. The White House is the home and office of the President of the United States.

Beyaz Saray Birleşik Devletler Başkanının evi ve ofisidir.

“am / is / are” yardımcı fiilleri bu cümledeki gibi “bağlaç fiil / yardımcı fiil” görevindeyken “-dır, -dir” şeklinde çevrilebilir. “is”, “yardımcı fiildir” çünkü cümlede “fiil” olup “yüklem” görevini üstlenecek başka bir yapı yoktur. Cümledeki “of” bir “preposition: edattır” ve “-ın, -in” anlamına gelerek sağındaki ifadeye şeklinde eklenir. Burada “the President of the United States: Birleşik Devletler Başkanı” ismine bağlıdır ve oluşan “of the President of the United States: Birleşik Devletler Başkanının” anlamını vermektedir. “of” edatı iki “isim: noun phrase” arasına girdiğinde genellikle ilk ismin başına “the” “article”’ını getirir. (the home and office of the President of the United States: Birleşik Devletler Başkanın evi and ofisi)

2. The White House is located at 1600 Pennsylvania Avenue in Washington, D.C.

Beyaz Saray, Washington D.C.’de 1600 Pennslyvania Caddesi’nde bulunur.

Cümledeki “is located” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “is” ifadesi “be” fiilinin “simple present tense: geniş zaman” çekimlemesidir. “located” ise “locate: bulmak, yerleştirmek” fiilinin V3 halidir. Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii ki “be” fiilinin çekimlendiği zamana göre farklılık gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple past tense: geçmiş zamanda “was, were” şeklinde çekimlenir). Bu bağlamda cümlenin çevirisi “Beyaz Saray, Washington D.C.’de 1600 Pennslyvania Caddesi’nde bulunur” şeklinde pasif şekilde yapılmalıdır. Ayrıca “located, situated, centred, positioned, placed” gibi ifadeler “konum, yer” bildirmek için sık sık pasif halde kullanılır.

3. The White House is made up of six stories - the Ground Floor, State Floor, Second Floor, and Third Floor, as well as a two-story basement.

Beyaz Saray altı kattan oluşur – İki katlı bir bodruma ek olarak, Zemin Kat, Devlet Katı, İkinci Kat ve Üçüncü Kat.

Cümledeki “is made up of” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “is” ifadesi “be” fiilinin “simple present tense: geniş zaman” çekimlemesidir. “made up of” ise “make up of: -den oluşmak, -den meydana gelmek” fiilinin V3 halidir. Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii ki “be” fiilinin çekimlendiği zamana göre farklılık gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple past tense: geçmiş zamanda “was, were” şeklinde çekimlenir). Bu bağlamda cümlenin çevirisi “Beyaz Saray altı kattan oluşur – İki katlı bir bodruma ek olarak, Zemin Kat, Devlet Katı, İkinci Kat ve Üçüncü Kat” şeklinde pasif şekilde yapılmalıdır.

Cümledeki “as well as” edatı “-ın yanı sıra, -ın yanında, -e ek olarak” anlamlarını vermektedir. Bu edat yerine “besides, in addition to, apart from, aside from” edatları da kullanılabilirdi. “as well as a two-story

(4)

4. The first president to live in the White House was John Adams.

Beyaz Saray’da yaşayan ilk başkan John Adams’tı.

Cümlede “the first president to live” diziliminde geçen “to V0” kullanımının sebebi “superlative” yapılardır. Bu yapılar en yüksek / düşük derece veya miktar belirtir. Cümlede “the first: ilk” ifadesi “superlative” bir ifadedir ve bu yapıdan sonra gelecek olan fiil “to V0” çekimlenir. Bu yüzden “live: yaşamak” fiili cümlede “to live” şeklinde görülmektedir.

Cümlede bahsedilen kişi olan “John Adams” artık hayatta olmayan bir kişidir ve bahsedilen olay “geçmişte gerçekleşmiştir”. Bu nedenden dolayı cümlenin yüklemi olan “be” fiili “was” şeklinde “Simple Past Tense: V2” çekimlenmiştir.

Cümlede özne “John Adams: he” zamiri olduğu için “were” değil “was” çekimlemesi kullanılmıştır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir. “Be” fiili “zamanlara” ve “yapılara” göre değişik çekimlemere uğrar. Örneğin “be” fiili

Simple Present Tense Geniş Zamanda  am / is / are  -dır / dir Simple Past Tense Geçmiş Zamanda  was / were  -dı / di

Perfect Tense dizilimlerde  been

Continuous dizilimlerde  being

Infinitive dizilimlerde  to be

Modal dizilimlerde  be

şeklinde çekimlenir.

5. He moved into the White House in 1800.

O, Beyaz Saray’a 1800’de taşındı.

Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “in 1800” zaman ifadesi bulunmaktadır. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan fiilin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “move into: -e taşınmak” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde fiilin “V2” hali olan “moved into” şeklinde çekimlenir. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir.

6. Now President Barack Obama lives in the White House.

Şu anda, Başkan Barack Obama Beyaz Saray’da yaşamaktadır.

Cümlede bulunan “now: şimdi, şu anda” anlamına gelmektedir ve her ne kadar “Present Continuous Tense: Şimdiki Zamanla” iyi anlaşan bir ifade olsa da bu cümlede “genel ve süreklilik bildiren bir durumdan” bahsedildiği için cümlenin yüklemi “Simple Present Tense: Geniş Zaman” çekimlenmiştir.

Cümlede bulunan “lives” fiili, “live: yaşamak” fiilinin “simple present tense: geniş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Present Tense” genel ve süreklilik bildiren durumları ifade ederken kullanılabilir. “he, she, it” zamirleri ya da bunlara karşılık gelen ifadeler “geniş zamanda” olumlu cümle içinde özne olduğunda yüklem “özne-yüklem uyumu” kuralı gereği “-s” takısı alır. Bu durumda “live” fiili “simple present tense: geniş zaman” olumlu bir cümlede üçüncü tekil şahıs zamirleri ile çekimlendiğinde “lives” şeklinde görülür.

(5)

7. An architect named James Hoban made the plans for the White House.

James Hoban denilen bir mimar Beyaz Saray’ın planlamalarını yaptı.

Cümlede “an architect named James Hoban” bölümünde bir “adjective clause (sıfat tümcesi) kısaltması” yapılmıştır. Dizilimin kısaltma yapılmamış hali aslında “an architect who was named James Hoban” şeklindedir ama cümleden “who was” atılarak tercihen bir kısaltma yapılmıştır. Bu tür kısaltmalarda “noun phrase: isim” ile “fiilin üçüncü hali: V3” yan yana gelir. “Noun Phrase + V3” dizilimleriyle karşılaşınca, o noktada bir kısaltma yapıldığını düşünmek gerekir. “an architect named James Hoban” diziliminde “an architect: bir mimar” bir “noun phrase” ve “named” ise “name: adlandırmak” fiilinin “V3” halidir. Dolayısıyla çevirisi “James Hoban olarak adlandırılan / James Hoban denilen bir mimar” şeklinde yapılarak “named: V3” yapısının “an architect: isim öbeğini” nitelemesi sağlanır.

Cümlede bulunan “made” fiili, “make: yapmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “make” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “made” şeklinde görülür. Çünkü “make” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “made” olarak gerçekleşir.

8. Hoban won a design contest held by Pierre Charles L’Enfant.

Hoban, Pierre Charles L’Enfant tarafından düzenlenen bir tasarım yarışmasını kazandı.

Cümlede bulunan “won” fiili, “win: kazanmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “win” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “won” şeklinde görülür. Çünkü “win” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “won” olarak gerçekleşir.

Cümlede “a design contest held” kısmında bir “pasif adjective clause kısaltması” mevcuttur. Aslında dizilimin kısaltma yapılmamış hali “a design contest which was held” şeklindedir ama edilgen halde bulunan bu sıfat tümcesinden “which was” atılarak “noun + V3: a design contest held” dizilimi geride bırakılmış ve tercihen bir kısaltma yapılmıştır. “Noun Phrase: isim öbekleri: isimler” ile fiillerin üçüncü hali “V3” yan yana geldiği zaman, o noktada “V3” ve devamındaki “V3’e bağlı kısmın” solundaki ifadeyi nitelemesi gerektiğini unutmamak gerekir. Haliyle “a design contest: bir tasarım yarışması: isim öbeği” yanına gelen “hold (a meeting / a conference / a contest): (toplantı, konferans, yarışma) düzenlemek” fiilinin “V3” hali olan “held” ifadesi tarafından

nitelenmelidir. “a design contest held by Pierre Charles L’Enfant” dizilimi “Pierre Charles L’Enfant tarafından düzenlenen bir tasarım yarışması” şeklinde “a design contest” isim öbeğini niteleyerek çevrilmelidir. Bu tip cümlelerde unutulmaması gereken nokta “NP + V3” dizilimlerinin aslında “NP which / that y.fiil + V3: a design contest which / that was held” şeklinde olduğu ve “which / that” ifadelerinin ve yanlarındaki yardımcı fiilin atılıp “pasif adjective clause (sıfat cümleciği) kısaltması” yapılmış olduğudur. Cümledeki “by” bir “preposition” yani “edattır”. Bu edatın birkaç farklı kullanımı mevcuttur. Bu cümlede “Pierre Charles L’Enfant” ismine bağlı olup “tarafından” anlamında kullanılmıştır. Bu anlamıyla kullanıldığı zaman cümle genellikle “edilgen çatıya: passive voice” sahip olmalıdır diyebiliriz. Bu bağlamda “by Pierre Charles L’Enfant” ifadesi “Pierre Charles L’Enfant tarafından” şeklinde çevrilebilir.

(6)

9. L’Enfant was the main architect for the capital city of Washington, D.C.

L’Enfant, başkent Washington D.C.’nin baş mimarıydı.

Cümlede bahsedilen kişi olan “L’Enfant” artık hayatta olmayan bir kişidir ve bahsedilen olay “geçmişte

gerçekleşmiştir”. Bu nedenden dolayı cümlenin yüklemi olan “be” fiili “was” şeklinde “Simple Past Tense: V2” çekimlenmiştir. Cümlede özne “L’Enfant: he” üçüncü tekil zamiri olduğu için “was” çekimlemesi kullanılır. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir. “Be” fiili “zamanlara” ve “yapılara” göre değişik çekimlemelere uğrar. Örneğin “be” fiili;

Simple Present Tense Geniş Zamanda  am / is / are  -dır / dir Simple Past Tense Geçmiş Zamanda  was / were  -dı / di

Perfect Tense dizilimlerde  been

Continuous dizilimlerde  being

Infinitive dizilimlerde  to be

Modal dizilimlerde  be

şeklinde çekimlenir.

10. The White House was built between 1792 and 1800.

Beyaz Saray 1792 ve 1800 yılları arasında inşa edildi.

Cümledeki “was built” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “was” ifadesi “be” fiilinin “simple past tense: geçmiş zaman” çekimlemesidir. “built” ise “build: yapmak, inşa etmek” fiilinin V3 halidir. Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii ki “be” fiilinin çekimlendiği zamana göre farklılık gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple present tense: geniş zamanda “am, is, are” şeklinde çekimlenir). Yine aktif cümlede fiilin sağında kalan ve “object: nesne” konumunda olan ismin, pasif cümlede fiilin sol tarafında kalıp “özne” konumuna kaydığına da dikkat etmek gerekir. Çeviri olarak “Beyaz Saray 1792 ve 1800 yılları arasında inşa edildi” şeklinde pasif bir yorum yapılabilir.

Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “between 1792 and 1800” zaman ifadesi bulunmaktadır. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan fiilin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “be” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde “was” ya da “were” olarak çekimlenir. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir. Ayrıca “was” tekil özneler ile kullanılırken “were” çoğul öznelerin devamına gelir. Cümlede özne “The White House: it” tekil zamiri olduğu için cümlede “was” kullanılmıştır.

11. It was built of limestone and painted white.

O, kireçtaşından yapıldı ve beyaza boyandı.

Cümledeki “was built ... and painted” ifadesi “passive: edilgen çatı” diye adlandırılan yapıdır. “was” ifadesi “be” fiilinin “simple past tense: geçmiş zaman” çekimlemesidir. Öte yandan “built of”, “build of: -den yapmak, -den inşa etmek” fiilinin ve “painted”, “paint: boyamak” fiilinin V3 halidir. Pasif yapılar mutlaka “be V3” diziliminin bir arada olmasıyla oluşurlar. Tabii ki “be” fiilinin çekimlendiği zamana göre farklılık

gösterebileceğini unutmamak gerekir (Örneğin “be” fiili, simple present tense: geniş zamanda “am, is, are” şeklinde çekimlenir). Yine aktif cümlede fiilin sağında kalan ve “object: nesne” konumunda olan ismin, pasif cümlede fiilin sol tarafında kalıp “özne” konumuna kaydığına da dikkat etmek gerekir. Çeviri olarak “O, kireçtaşından yapıldı ve beyaza boyandı” şeklinde pasif bir yorum yapılabilir.

(7)

12. During the War of 1812, the British Army set fire to the White House.

1812 Savaşı sırasında, Britanya ordusu Beyaz Saray’ı ateşe verdi.

Cümlede “during” edatı “boyunca, esnasında, süresince, sırasında” anlamında kullanılmıştır; bu ifade devamında asla cümle almaz. Cümledeki “during the War of 1812: 1812 Savaşı sırasında” şeklinde çevrilebilir. Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “During the War of 1812” zaman ifadesi bulunmaktadır. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan fiilin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “set fire to: ateşe vermek” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde “V2” hali olan “set fire to” şeklinde çekimlenir. “set” fiilinin V1, V2 ve V3 çekimlemeleri aynıdır. “V2” çekimlemeler Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir.

13. President James Madison moved out during the renovation.

Başkan James Madison tamirat süresince evi boşalttı.

Cümlede bulunan “moved out” çekimlemesi, “move out: çıkmak, (bir meskeni, yeri) boşaltmak” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “moved out” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “moved out” şeklinde görülür. Çünkü “move out” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “moved out” olarak gerçekleşir.

Cümlede “during” edatı “boyunca, esnasında, süresince, sırasında” anlamında kullanılmıştır; bu ifade devamında asla cümle almaz. Cümledeki “during the renovation: tamirat / tadilat / onarım süresince” şeklinde çevrilebilir.

14. In 1817, James Monroe moved into the White House.

1817’de James Monroe, Beyaz Saray’a taşındı.

Cümlede “pointed time: nokta zaman” olarak nitelendirebileceğimiz “in 1817” zaman ifadesi bulunmaktadır. “pointed time” zaman ifadeleri doğrudan fiilin “simple past tense: geçmiş zaman” yani fiilin ikinci hali olan “V2” şeklinde çekimlenmesini gerektirir. Bu nedenle “move into: -e taşınmak” fiili “pointed time” bulunan cümlelerde “V2” hali olan “moved into” şeklinde çekimlenir. Bu çekimleme Türkçedeki “Di’li geçmiş zaman” gibi “-dı, -di” anlamı verir.

15. At first, people called the building the “President’s Palace.”

İlk başta, insanlar binaya “Başkan’ın Sarayı” dediler.

Cümlede geçen “at first” ifadesi “önce, ilk (başta), öncelikle” anlamında kullanılmıştır ve yerine “first, initially” gibi ifadeler de kullanılabilir.

Cümlede bulunan “called” çekimlemesi, “call: adlandırmak, isim vermek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış

eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “call” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “called” şeklinde görülür. Çünkü “call” fiili “düzenli bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “called” olarak gerçekleşir.

(8)

16. President Theodore Roosevelt gave the building the name it has today – The White House.

Başkan Theodore Roosevelt binaya bugün sahip olduğu ismi verdi – Beyaz Saray.

Cümlede bulunan “gave” çekimlemesi, “give: vermek” fiilinin “simple past tense (V2): geçmiş zaman” içinde çekimlenmiş halidir. “Simple Past Tense” “geçmişte olmuş ve tamamlanmış eylemleri” bildiren durumları ifade ederken çoğunlukla “pointed time” ile birlikte kullanılır. “Simple Past Tense olumlu cümlede” fiil “V2: fiilin past hali” ile çekimlenir. Bu durumda “give” fiili “simple past tense: geçmiş zaman” olumlu bir cümlede “gave” şeklinde görülür. Çünkü “give” fiili “düzensiz bir fiildir” ve “Simple Past Tense: V2” çekimlemesi “gave” olarak gerçekleşir.

Cümlede “the name it has today” diziliminde bir “adjective clause: sıfat cümleciği kısaltması” mevcuttur. Özellikle “isim ile zamir” yan yana geldiği zaman (örneğin “books they buy: aldıkları kitaplar”) isim, zamir ve yanındaki tümce tarafından nitelenir. Bu bağlamda cümledeki “the name it has today” dizilimi, “it has today” kısmının “the name” ifadesini nitelemesiyle “bugün sahip olduğu isim” şeklinde çevrilebilir. Dizilimde aslında bir “adjective clause” kısaltması bulunmaktadır ve dizilimin kısaltılmamış hali “the name which / that it has today” şeklindedir. Sıfat tümcesi (Adjective Clause) içinde nesne eksik olduğu için kısaltma yapılırken sadece “which / that” cümleden atılmış, başka bir değişiklik yapılmasına gerek kalmadan kısaltma oluşmuştur.

BÖLÜM 5: OKUMA PARÇASI SORULARI / ALIŞTIRMALARI

Aşağıdaki soruları parçaya göre cevaplayınız.

1. Why was the White House renovated?

A) It was painted white and James Monroe did not like the color. B) An architect said that he could design a better building. C) President James Madison did not like it.

D) It was burned during a war with the British.

E) During the War of 1812, the British Army stayed there.

2. Which of the following is TRUE according to the passage? A) A contest was planned to name the buildings in Washington D.C.

B) Charles L’Enfant gave James Hoban the job of designing both the White House and Washington D.C. C) People like the name “the White House” more than “the President’s Palace”.

D) President Barack Obama moved into the White House before President Theodore Roosevelt. E) The White House was constructed in eight years.

3. The architect of the White House ----.

A) named the White House “President’s Palace” B) also played a role in the renovation of the building C) was decided by a contest

D) set fire to the building

Referanslar

Benzer Belgeler

Demir, bölgede ek fiilin şimdiki ve geniş zaman çekiminde örneklerinin çok, geçmiş zaman ve şart çekimlerinin ise daha az olduğunu söyler. Ek fiilin kullanılışında görev

a cake an hour ago. in the sea for an hour. a lot of Coke last night. all his money last week. She ……… a bath two minutes ago. his wallet last night. on the old chair a minute ago.

[r]

yolcusu yakında. Ankara’ya da bir kadın büyükelçi geliyor güneşin ülkesinden. Ankara- Tokyo trafiğinde başka yolcular da var. Tokyo “» Büyükelçimiz merkeze

Benign tümörler içinde en sık Pleomorfik Adenom (32 olgu, 44.), malign tümörler içinde en sık Asinik hücreli karsinom (6 olgu, 968,3) ile karşılaşılmıştır..

Find Receive Make a guess Healthy life Definitely Come true. Suddenly Future Pass the exam Career Believe

The Simple Past Tense ve The Past Continuous Tense “when” ve “while” cümlelerinde çok sık karşımıza çıkar.. Geçmişte devam etmekte olan bir eylem sırasında bir

İkinci şahıs çoğul hürmet şekli için ise fiil tabanına işteş eki (-Iş), görülen geçmiş zaman eki ve ikinci şahıs hürmet şekli olan +la/+le ekleri sırasıyla