• Sonuç bulunamadı

View of Türkiye’nin Bazı Gypsophila L. (Caryophyllaceae) Taksonlarının Habitat Özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "View of Türkiye’nin Bazı Gypsophila L. (Caryophyllaceae) Taksonlarının Habitat Özellikleri"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Biyoloji Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): 111-125, 2012 ISSN: 1308-3961, E-ISSN: 1308-0261, www.nobel.gen.tr

Türkiye’nin Bazı Gypsophila L. (Caryophyllaceae) Taksonlarının Habitat Özellikleri

Mustafa KORKMAZ

1 Hasan ÖZÇELİK2 Veli İLHAN1

1Erzincan Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Erzincan 2Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Isparta

*Corresponding author:

E-mail: korkmazmustafa67@yahoo.com.tr

Özet

“Gypsophila” adı jipsli ortamlara adapte olan bir bitki grubuna verilmiştir. Bu cins Türkiye’de Caryophyllaceae familyasının üçüncü büyük cinsidir. Ülkemizde 56 doğal türe bağlı 60 taksonu yetişmektedir. Endemik tür sayısı 35 (endemizm oranı yaklaşık % 60)’dir. Ülkemizde bu cinsin üyeleri genel olarak “Çöven” adıyla bilinmektedir. Jipsli alanların indikatörü olan bu cinsin gen merkezinin Türkiye olması ve ekonomik açıdan çok değerli olması Gypsophila taksonlarının biyolojik özelliklerinin tanıtılmasını zorunlu kılmaktadır.

Bu araştırmada, Türkiye’de yetişen Gypsophila L. cinsine ait bazı taksonların doğal habitatlarından alınan toprak örneklerinin analizleri yapılarak fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Daha sonra elde edilen sonuçlar yorumlanmıştır. Ayrıca taksonların bazı arazi bilgileri ve ekolojik özellikleri verilmiştir.

Çalışılan Gypsophila toprakları genellikle kaba bünyeli, alkali, tuzsuz, çok yüksek ve orta seviyede kireçlidir. Toprakların sodyum, magnezyum, fosfor ve çinko miktarları düşüktür. Demir ve bakır miktarları düşük ve orta seviyede, organik madde ve potasyum miktarları orta ve zengin, kalsiyum miktarları ise yüksektir.

Gypsophila taksonları Türkiye’de 100-2800 m rakımlar arasında yayılış göstermektedir. Araştırılan toprak örneklerinin önemli bir bölümü jipslidir. Bu tip alanlar yüksek yapılı bitkiler bakımından fakirdir ve erozyona açıktır. Özellikle çok yıllık çövenlerin kök yapıları kuvvetli olduğu için erozyon önleyicidirler.

Anahtar Sözcükler: Gypsophila, Ekoloji, Habitat, Biyoçeşitlilik, Türkiye.

Habitat Properties of Some Gypsophila L. (Caryophyllaceae) Taxa of Turkey

Abstract

"Gypsophila" is a name of a plants group which is adapted to the gypsum environments. It is the third largest genus of Caryophyllaceae family in Turkey. 60 taxa belonging to 56 species grow naturally in Turkey and 35 of them are endemic (respectively endemism rate of about 60%) In our country, the members of the genus is commonly known as "Coven". Because of Turkey is gene center of Gypsophila which is indicator of gypsium areas and is economically very valuable, the introduction of the biological characteristics of Gypsophila taxa is very necessery. In this study, physical and chemical properties of the soil samples taken from the natural habitats of Gypsophila L. genus growing in Turkey were determined. After that the results obtained from the analyses are interpreted. In addition some field properties and ecological characteristics of the taxa were given. Soil samples of the species are rough textured, alkali, saltless and limed in very high and medium level. The amounts of sodium, magnesium, phosphorus and zinc are low. Iron and cupper amounts are low and medium, the levels of organic matter and potassium are medium and rich, calcium are high. Gypsophila taxa have distribution between 100 and 2800 m altitudes in Turkey. Most of the studied soil samples are gypseous. This type of fields are poor in terms of higher plants and susceptible to erosion. Because of their well developed root structure, they prevent erosion.

(2)

GİRİŞ

Caryopyllaceae familyası 80 cinse ait yaklaşık 2100 tür ile Dünya üzerinde geniş coğrafik yayılışı bulunmakta ve çiçekçilik endüstrisinde çok önemli yeri bulunmaktadır [1]. Türkiye’de, 35 cinsi bulunan familyanın 3. büyük cinsi olan Gypsophila taksonomik açıdan oldukça problemlidir. Türkiye’de yayılış gösteren türleri toplam tür sayısının yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Türlerinin çoğu İran-Turan fitocoğrafya bölgesi elementidir. Buna bağlı olarak Türkiye’nin İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yayılışları daha fazladır. En az yayılış Avrupa-Sibirya bölgesindedir. Türkiye’de yetişme ortamları genelde jipsli alanlar olup Çankırı, Çorum, Yozgat, Eskişehir, Ankara, Sivas ve Erzincan çevreleri önemli yayılış alanlarındandır [2].

Gypsophila türlerinin en çok yayılış gösterdiği habitatlar İç

Anadolu’nun jipsli alanları olup bu alanların tamamının bitki örtüsünü step bitki türleri oluşturmaktadır. Anadolu Platosu’nun kurak ve yarıkurak bölgelerini içeren alanın doğusunu Anadolu Diagonali oluşturur.Buralarda endemizm oranı %30’u bulmaktadır [3, 4].

Taksonlarının çoğu endemik ve dar yayılışlı olan

Gypsophila cinsinin Türkiye’de yetişen türlerinden 34’ü (%

60) endemiktir. Bunların pek çoğu tip toplamadan bilinir ve bir kısmı da relikt endemiktir. Cins Türkiye’nin önemli bir biyoçeşitlilik kaynağıdır [5]. Toplam tür sayısının yaklaşık yarısının Türkiye’de yetişmesi, yayılış alanının genişliği ve habitat çeşitliliği cinsin gen merkezinin Türkiye olduğunu göstermektedir [6]. Gypsophila taksonları genel olarak “Çöven, Çöğen, Helvakökü, Sabunotu” gibi adlarla bilinmektedirler. Özellikle G. bicolor ve G. arrostii endüstriyel amaçlarla kullanılan türlerin başında gelir. Cinsin ekonomik özelliği özellikle toprakaltı organlarında bulundurduğu saponin glikozitinden ileri gelmektedir. Genellikle doğal olarak yetiştiği gevşek, akıntılı, metamorfik, meyilli ve jipsli alanlarda yayılış göstermesi birçok türünün erozyona karşı kullanılabilecek bir cins olduğunu göstermektedir. Bu bitkilerin taşıdığı saponin, temizlik malzemeleri ve yangın söndürücü imalatında, binaların dış cephe izolasyonunda, yangına dayanıklı malzeme üretiminde, gıda ve ilaç sektöründe büyük bir ekonomik öneme sahiptir [5]. Hızlı kentleşme, sanayi atıkları, tarım alanlarında yaygın ve aşırı miktarda pestisit kullanımı yoğun şekilde çevre kirlenmesine yol açmıştır [7]. Bu kirlilikten en çok endemik ve nadir türler etkilenmektedir. Öte yandan G. sphaerocephala gibi bazı türleri uzun süre tarım arazisi olarak kullanılan suni gübreleme ile kimyasal bileşimi bozulan toprakların ıslahında ve bu bitkilerin yetiştirilmesi yoluyla tarımsal madencilik yapılabilmesi potansiyelinden dolayı da çok önemlidir [8].

Türkiye için bu kadar önemli olan Gypsophila cinsinin geniş bir bilimsel temelde tanıtılması öncelik kazanmıştır. Bu nedenle cinsin sistematik, taksonomik, morfolojik, ekolojik, ekonomik, coğrafi vb. özellikleri araştırılmaktadır [9, 10, 11, 12, 5, 2, 13]. Bu bitkilerin ekolojik ve toprak özellikleri üzerine şimdiye kadar kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Üstte verilen ilk üç çalışma cinsin bazı türlerin ekolojik özelliklerini de kapsamakla beraber söz konusu çalışmalar az sayıda tür üzerinde gerçekleştirilmiştir.

Bazı Gypsophila taksonları üzerinde yapılan son çalışmada [14] Türkiye’nin tek yıllık Gypsophila taksonlarının diğer literatürde hiç yer almayan veya çok yetersiz olduğu belirlenen habitat ve fenolojik özellikleri verilmektedir. Aynı çalışmada alçıtaşı olarak bilinen jipsin (Gypsum) genellikle kil, marn ve kalker tabakaları ile birlikte bulunduğu, bu kayacın hidratlı kalsiyum sülfat (CaSO42H2O) bileşiminde, renksiz veya beyaz, gri, sarı, pembe, kırmızı

renkli ve tadının acı olduğunu belirtmektedir. Küçük kristallerden meydana gelen kayacın bir miktar su alırsa alçıtaşı halini aldığı ve daha sonra suların buharlaşması sonucu Jips mineralinin oluştuğu bildirilmektedir. Bu buharlaşma sonucu oluşan jips genellikle NaCl ve KCl ile birlikte bulunmaktadır. Jipsin özgül ağırlığı 2.3 ve sertlik derecesi 2’dir. Sivas civarında yerel halk jipse ‘‘Pur’’ demektedir. Sivas, Çankırı, Çorum, Ankara, Eskişehir, Niğde ve Erzincan çevresindeki jipsli araziler tersiyer denizlerinin körfez ve lagünler şeklinde sokulduğu yerlerde oluşmuştur. Jipsli toprakların içerdiği potasyum miktarları orta ile yüksek oranlar arasındadır. Diğer mikro besin maddeleri hakkında yeterli bilgi yoktur. Jipsin genellikle bitkide sınırlayıcı kimyasal etkisi yoktur. Ayrıca bitkiler için toksik değildir. Ülkemizdeki jipsli alanlar Sivas-Çankırı, Sivas-Erzincan ve Ankara-Eskişehir arasında geniş alanlar kaplamaktadır [15].

Genellikle 2009-2010 yıllarında Türkiye’nin muhtelif yörelerinden toplanan bitki örnekleri ve bu bitkilerin yetiştiği doğal habitatlarından alınan toprak örnekleri üzerinde yapılan bu ekolojik çalışma Türkiye’nin Gypsophila taksonlarının coğrafi dağılışının, arazi bilgilerinin, habitat ve toprak özelliklerinin ortaya konmasına önemli bir katkı yapacaktır.

MATERYAL VE YÖNTEM

Çalışma materyalini 2009-2010 yıllarında Türkiye’nin farklı yörelerinden toplanan Gypsophila taksonları ve bu taksonların yetiştiği doğal habitatlarından alınan toprak örnekleri oluşturmaktadır. Haziran-Temmuz (Ağustos) aylarına tekamül eden bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde 32 farklı lokaliteye arazi gezileri düzenlenmiştir. Bitki ve toprak örnekleri alınırken örneklerin populasyonu temsil etmesine dikkat edilmiştir. Her takson için lokalite, bilgileri kaydedilmiş ve bitki kayıt numaraları verilmiştir. Bitkilerin yetişme ortamına ait bazı özellikler kaydedilerek, bitkinin ve habitatının fotoğrafı çekilmiştir. Araziden getirilen ve preslenenerek kurutulan bitki örneklerinin daha sonra tür tayinleri tamamlanmıştır. Tür tayinlerinde [16, 17, 18, 2]’den, endemik taksonların belirlenmesinde [19]’dan yararlanılmıştır. ‘‘Çizelge 1’’ herbaryum ve toprak örnekleri alınan bitkilerin kayıt no, toprak no, lokalite, habitat, tarih, rakım, çiçeklenme, fitocoğrafik bölge ve endemizm gibi bilgilerini içermektedir. Her bir türün yayılış gösterdiği alandan özellikle bitkilerin yoğun olarak yetiştiği habitatlardan toprak örnekleri alınmıştır. Toprak örnekleri alınırken yüzeydeki bitki artıklarını ihtiva eden döküntü kısmı uzaklaştırıldıktan sonra 0-30 cm arası derinlikten yaklaşık 1 kg toprak alınmıştır. Polietilen torbalara konulan topraklar laboratuvara getirilmiştir. Laboratuvarda hava kurusu yapılan toprak örnekleri 2 mm’lik elekten geçirilerek analize hazır hâle getirilmiştir. Analizler Eğirdir Meyvecilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü bünyesindeki Toprak ve Yaprak Analiz Laboratuvarı’nda yapılmıştır. Analiz işlemlerinde çok sayıda literatürden [20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27] yararlanılmıştır. Türlerin doğal yayılış alanlarından alınan toprak örneklerinde saturasyon (%), Tuz (%), Organik Madde (%), Kireç (%) oranları, pH (toprak reaksiyonu) değeri, Fosfor (P), Potasyum (K), Sodyum (Na), Mg, Fe, Cu, Ca, Zn ve Mn miktarları (ppm) belirlenmiştir.Toprak analiz sonuçlarının değerlendirilmesi ve toprak sınıflarının tuzluluk hariç) belirlenmesinde Eğirdir Meyvecilik Araştırma İstasyonu Müdürlüğü’nün kullandığı, Hüseyin Akgül tarafından geliştirilen AkLab 9.0 bilgisayar programı standartları (Çizelge 4) ve toprakların tuz sınıflarının belirlenmesinde Tüzüner [26] esas alınmıştır.

(3)

Çizelge 1. Bitki ve toprak örnekleri alınan Gypsophila taksonlarına ait arazi bilgileri Toprak No Bitki Kayıt No

Takson Lokalite Habitat Tarih Fitocoğ. Bölge Rakım (m) Çiçek-lenme Endemizm Hayat Formu 17 1739 G. elegans Bieb. B8: Erzincan, Erzincan-Tercan arası, 25-32. km, Avcılar köyü civarı

Jipsli, meyilli yamaçlar 02/07/09 İran-Turan 650-2600 6-7 - Tek yıllık 12 1699 G. eriocalyx Boiss. A4: Çankırı, Kalecik- Çankırı Arası, Çankırı’ya 30 km kala Step 27/06/09 İran-Turan 650-1550 6-8 + yıllık Çok 35 1828 1829 G. eriocalyx Boiss . B6: Sivas, Sivas çevre yolu, Peugeot

servisi civarı Step 11/07/09 İran-Turan 650-1550 6-8 + yıllık Çok 55 1934

G. eriocalyx Boiss. arası, İliç' e 58 km B7:Erzincan- İliç

kala

Tepe

yamaçları 01/08/09

İran-Turan 1124 6-8 + yıllık Çok

10 1689 G. germanicopolitana Hub. -Mor. B3: Afyonkarahisar- Ankara karayolu, Sivrihisar –Polatlı arası, Polatlı’ya 40 km Step yamaçlar 26/06/09 İran-Turan 700-750 6-7 + yıllık Çok 72 1971 G. glomerata Pallas ex Bieb. A1: Edirne, Süloğlu-Lalapaşa arası, Süloğlu çıkışı Jipsli yıkanmış kayalık ve yamaçlar 14/08/09 Avrupa-Sibirya 163 6-8 - Dar yay. Çok yıllık 1 1647 G. heteropoda Freyn

& Sint. subsp.

minutiflora Bark.

B6: Sivas, Zara- Hafik arası, Tecer

yakınları Jipsli yamaçlar, çayırlıklar 21/06/09 İran-Turan 1300-1500 5-7 + Tek yıllık 34 1814 G. heteropoda Freyn

& Sint. subsp.

minutiflora Bark.

B7: Sivas, Divriği-İliç arası, Divriği-İliç'e 36

km kala Jipsli yamaçlar, step 06/07/09 İran-Turan 1300-1500 5-7 + Tek yıllık 4 1656 G. hispida Boiss. B5: Nevşehir Avanos- Gülşehir arası, Avanos’tan çıkışı 5 km

Yol kenarı 22/06/09

İran-Turan

1100-2150 6-7 - yıllık Çok

34

1796 G. hispida Boiss. B7: Sivas, Divriği-

İliç arası, İliç'e 36 km kala Jipsli yamaçlar, step 06/07/09 İran-Turan 1100-2150 6-7 - yıllık Çok 79 1929

G. lepidioides Boiss. arası, İliç’e 15 km B7: Kuruçay- İliç

kala Jipsli, yıkanmış yamaçlar 31/07/10 İran-Turan 979 7 + Dar yay. Çok yıllık 54 1938

G.lepidioides Boiss. B7: Erzincan, İliç,

Hasanova- Kuruçay, Kuruçay yakınlar ı Meyilli yamaçlar 01/08/09

İran-Turan 1045 7 + yıllık Çok

56 1937

G.lepidioides Boiss. B7: Erzincan- İliç yolu, İliç' e 3 km

kala

Meyilli

yamaçlar 01/08/09

İran-Turan 987, 7 + yıllık Çok

30 1792 G. leucochlaena Hub.-Mor. B6: Malatya, Darende, Darende' nin 1 km doğusu Gevşek yapılı, jipsli düz alanlar 05/07/09 İran-Turan 1000 6-7 + Çok yıllık 42 1863 G. libanotica Boiss. C5: Niğde Niğde- Ulukışla arası, Ulukışla' ya 12 km kala Jipsli kayalık yamaçlar 26/07/09 İran-Turan 1503 6-8 - Çok yıllık 75 1978-a G. muralis L. A1: Tekirdağ, Çorlu, Çorlu Meslek Yüksek Okulu bahçesi arka

kenarları Step 15/08/09 Avrupa-Sibirya 250 5-6 - Dar yay. Tek yıllık

(4)

Toprak No

Bitki Kayıt No

Takson Lokalite Habitat Tarih Fitocoğ. Bölge Rakım (m) Çiçek-lenme Endemizm Hayat Formu 25 1775 G. nodiflora (Boiss.) Bark. B6: Kahramanmaraş, Elbistan- Nurhak arası, Elbistan' a 10 km kala

Ekin tarlası 04/07/09

İran-Turan 900-1300 5-6 + Çok yıllık 28 1773 G. nodiflora C6: Malatya- Adıyaman arası, Kapıdere yol ayrımından 10 km sonra Ekin tarlası kenarları 04/07/09

İran-Turan 900 5-6 + yıllık Çok

41 1881 G.oblanceolata Bark. B5: Konya, Ereğli- Niğde- Aksaray karayolu, Aksaray' a 77 km kala Step 26/07/09 İran-Turan 950-1050 6-8 + yıllık Çok 25 1779 G. pallida Stapf B6: Kahramanmaraş, Elbistan- Nurhak arası, Elbistan' a 10 km kala

Ekin tarlası 04/07/09

İran-Turan 850-2000 6-8 - yıllık Çok 70 1963 G. pallida . B6: Kahramanmaraş, Berit Dağı etekleri

Akıntılı yamaçlar 06/08/09 İran-Turan 850-2000 6-8 - yıllık Çok 1

1655 G. perfoliata L. B6: Zara- Hafik arası, Tecer

yakınları Çayırlık 21/06/09 İran-Turan 1000-1500 6-8 - Çok yıllık 2 1640 1655 G. perfoliata B6: Sivas-Şarkışla arası Tecer yakınları

Ekin tarlası kenarı, yol kenarı 21/06/09 İran-Turan 1000-1500 6-8 - Çok yıllık 6 1658 G. perfoliata B5: Kayseri, Gemerek- Kayseri arası, Kayseri’ye 40 km kala

Ekin tarlası 22/06/09

İran-Turan 1000-1500 6-8 - Çok yıllık 8 1659 G. perfoliata B5: Sivas, Gemerek çıkışı, Kayseri’ye 75 km kala

Ekin tarlası 22/06/09

İran-Turan 1000-1500 6-8 - Çok yıllık 16 1745 G. perfoliata B7: Erzincan, Erzincan- Tunceli Karayolu, Pülümür çıkışı Meyilli

yamaçlar 02/07/09 Turan İran-

1000-1500 6-8 -

Çok yıllık

35 1826

G. perfoliata, çevre yolu, Peugeot B6: Sivas, Sivas

servisi civarı Step 11/07/09 İran-Turan 1000-1500 6-8 - Çok yıllık 46 1891 G. perfoliata, B5: Kayseri, Develi- Kayseri yolu, İncesu yakınları Üzüm bağı kenarı 27/07/09 İran-Turan 1000-1500 6-8 - Çok yıllık 1

1653 G. pilosa Hudson B6: Zara- Hafik arası, Tecer

yakınları Çayırlık 21/06/09 İran-Turan 300-1200 5-7 - yıllıkTek 2 1653 G. pilosa B6: Sivas-Şarkışla arası Tecer yakınları

Ekin tarlası kenarı, yol kenarı 21/06/09 İran-Turan 300-1200 5-7 - Tek yıllık 6 1657 G. pilosa B5: Kayseri, Gemerek- Kayseri arası, Kayseri’ye 40 km kala

Ekin tarlası 22/06/09

İran-Turan

300-1200 5-7 - yıllık Tek

12

1701

G. pilosa A4: Çankırı,

Kalecik- Çankırı Arası, Çankırı’ya 30 km kala Step 27/06/09 İran-Turan 300-1200 5-7 - yıllık Tek 46 1891 G. pilosa B5: Kayseri, Develi- Kayseri yolu, İncesu yakınları Üzüm bağı kenarı 27/07/09 İran-Turan 1094 5-7 - Tek yıllık

(5)

Toprak No

Bitki Kayıt No

Takson Lokalite Habitat Tarih Fitocoğ. Bölge Rakım (m) Çiçek-lenme Endemizm Hayat Formu 37 1831 G. pilulifera Boiss. & Heldr. B2: Kütahya-Uşak-Afyonkarahisar karayolu, Gediz' e 85 km kala Step 15/07/09

İran-Turan - 7-8 + yıllık Çok

73 1979 G. pilulifera B3:Bilecik-Bozöyük- Kütahya arası, İnönü'ye 5 km kala Meyilli yamaçlar 15/08/09

İran-Turan 850 7-8 + yıllık Çok

22 1770 G. ruscifolia Boiss. B7: Elazığ- Diyarbakır arası, Ergani' ye 4 km kala Jipsli yamaçlar 03/07/09 İran-Turan 300-1800 6-7 - yıllık Çok 9 1684 G. sphaerocephala Fenzl ex Tchihat. var. sphaerocephala C3: Antalya, Isparta- Antalya arası Antalya’ya 30 km kala Karaçam ormanı açıkları, kayalık yamaçlar 25/06/09 İran-Turan 500-2000 7-8 - yıllık Çok 35 1827 G. sphaerocephala var. sphaerocephala B6: Sivas, Sivas çevre yolu, Peugeot

servisi civarı Step 11/07/09 İran-Turan 500-2000 7-8 - yıllık Çok 48 1889 G. sphaerocephala var. sphaerocephala B6: Kayseri- Sivas arası, Gemerek' e 8 km kala Gevşek topraklı, jipsli alanlar 27/07/09 İran-Turan 500-2000 7-8 - Çok yıllık 82 3001a G. sphaerocephala Fenzl ex Tchihat var. cappadocica Boiss. B8:Erzincan, Tercan - Aşkale arası 5-7. km Jipsli tepe yamaçları 05/08/10

İran-Turan 1532 7-8 + yıllık Çok

52 1928 G. tuberculosa Hub.- Mor. B7: Erzincan- İliç arası, İliç' e 27 km kala Gevşek, Meyilli yamaçlar 01/08/09 İran-Turan 1600 6-7 + Çok yıllık 55 1936

G. tuberculosa arası, İliç' e 58 km B7:Erzincan- İliç

kala

Tepe

yamaçları 01/08/09

İran-Turan 1124 6-7 + yıllık Çok

35

1825

G. venusta Fenzl çevre yolu, Peugeot B6: Sivas, Sivas

servisi civarı Step 11/07/09 İran-Turan 1000-1500 6-8 - Çok yıllık 44 1885 G. venusta C4: Karaman, Konya-Karaman yolu, Karaman Girişi

Yol kenarı 26/07/09

İran-Turan 300-1600 5-7 - yıllık Çok 46 1891 G. venusta Kayseri, Develi- Kayseri yolu, İncesu yakınları Üzüm bağı

kenarı 27/07/09 Turan İran-

1000-1500 6-8 -

Çok yıllık 48

1890

G. venusta arası, Gemerek' e 8 B6: Kayseri- Sivas

km kala Gevşek topraklı, jipsli alanlar 27/07/09 İran-Turan 300-1600 5-7 - yıllık Çok 1 1654 G. viscosa Murray B6: Zara- Hafik arası, Tecer yakınları Çayırlık 21/06/09 İran-Turan 350-1400 4-6 - Tek yıllık 2 1654 G. viscosa B6: Sivas-Şarkışla arası Tecer yakınları

Ekin tarlası kenarı, yol kenarı 21/06/09 İran-Turan 350-1400 4-6 - Tek yıllık 12 1700 G. viscosa A4: Çankırı, Kalecik- Çankırı Arası, Çankırı’ya 30 km kala Step 27/06/09 İran-Turan 350-1400 4-6 - yıllık Tek

(6)

Ç iz el g e 2 . G yp so ph ila ta ks ol ar ın a ai t t op ra k ör ne kl er in in f iz ik se l v e ki m ya sa l a na liz s on uç la rı

(7)

Ç iz el g e 3 . G y p so p h il a t ak so la rı na a it to pr ak ö rn ek le ri ni n fi zi ks el v e ki m ya sa l a na liz s on uç la rı

(8)

Çiz elg e 4 . Gy pso ph il a tak so nları na a it to pra k örn ek lerin in sı nıfl arı

(9)

Çiz elg e 5 . Gy pso ph il a tak so nları na a it to pra k örn ek lerin in sı nıfl arı

(10)

Çiz elg e 6 . Gy pso ph il a tak so nları na a it to pra k örn ek lerin in sı nıfl arı

(11)

Çizelge 7. AkLab 9. 0 programına (Hüseyin Akgül tarafından geliştirilen) göre standartlar

ELEMENT DÜŞÜK ORTA YÜKSEK

Çinko (ppm) <0,5 0,5-5 >5

Bor (ppm) <1 1-2 >2

Azot (ppm) <750 750-1500 >1500

pH <6,5 asit 6,6-7,3 nötr 7,4-8 hafif alkali >8 kuvvetli alkali

Kireç (%) <2,5 2,6-7,5 7,6-15 yüksek >15 çok yüksek

Bakır (ppm) <0,3 0,3-5 >5 Fosfor (ppm) <15 15-25 >25 Potasyum (ppm) <100 100-200 >200 Kalsiyum (ppm) <2000 2000-4000 >4000 Magnezyum (ppm) <300 300-800 >800 Sodyum (ppm) <100 100-250 >250 Demir (ppm) <2,5 2,5-4,5 Mangan (ppm) <2 2-50 >50 Org. Madde (%) <2 2-4 >4

Saturasyon (%) <40 Kaba bünyeli 40-70 Orta bünyeli >70 Ağır bünyeli

Tüzüner’e göre [26] toprakların tuzluluk sınıfları: 0.000-0.150 Tuzsuz, 0.150-0.350 Az tuzlu, 0.350-0.650 Tuzlu, > 0.650 Çok tuzlu

BULGULAR VE TARTIŞMA

2009 ve 2010 yıllarında gerçekleştirilen arazi çalışmalarında toplanan Gypsophila türlerine ait bitkisel materyal ve toprak örnekleri ile ilgili bazı arazi bilgileri Çizelge 1’de verilmektedir. Çizelge 2’de bu türlere ait toprakların fiziksel ve kimyasal analiz sonuçları verilmektedir. Toprakların analiz sonuçlarının değerlendirilmesi sonucu elde edilen toprak sınıfları Çizelge 3’te verilmektedir. Çizelge 1’de teşhis çalışmaları sonucu belirlennen 21 türe bağlı 22

Gypsophila taksonunun arazi bilgileri verilmektedir. Çizelgede 32 farklı lokaliteye ait 49 bitki ve toprak kaydı yer almaktadır. Jipsli alanlar taksonların genel yayılış alanlarıdır. Bunun yanında meyilli yamaçlar, stepler, yol kenarları, gevşek yapılı topraklar, tarlalar ve kenarları, akıntılı yamaçlar, çam ormanı açıkları farklı habitatlarıdır. Araştırılan 22 Gypsophila taksonunun 20’si İran-Turan, 2’si Avrupa-Sibirya elementidir. Dikey yayılış 163-2150 m arasında değişiklik gösterir. Bitkilerin çiçeklenme dönemi Mart-Temmuz arasında değişir. Tek yıllık taksonların çiçeklenmesi genellikle bahar aylarında gerçekleşirken çok yıllıkların çiçeklenmesi ise Haziran-Temmuz (Ağustos) döneminde olmaktadır. Toplam 22 taksonun 9’u endemik, 1’i ise nadirdir. Bu taksonların tehlike kategorileri Çizelge 5’te verilmiştir. Taksonların çoğu dar yayılışlıdır. Araştırılan taksonların 17’si çok yıllık 5’i ise tek yıllık hayat formuna sahiptir. Çizelge 2’de çalışılan

Gypsophila taksonlarına ait toprak örneklerinin analiz

sonuçları verilmektedir. Bu sonuçların Tablo 4’te verilen standartlar ve 26-Tüzüner, 1990 (toprak tuzluluğu)’na göre değerlendirilmesi sonucunda Çizelge 3’te incelenen

Gypsophila taksonlarının toprak sınıfları belirlenmiştir. G. elegans türünden bir toprak örneği incelenmiştir.

Toprak kaba bünyeli, tuzlu, hafif alkali, organik madde ve kireç bakımından düşüktür. P, K, Na, Mg, Fe, Cu, Ca, Zn ve Mn bakımından da düşüktür. G. eriocalyx türünden üç toprak örneği incelenmiştir. Örneklerin biri kaba bünyeli, ikisi orta bünyelidir. Tuz miktarları değişken, düşük organik maddeli, ikisi orta birisi çok yüksek kireçlidir. İki örnek hafif, bir örnek kuvvetli alkalidir. P ve Mn miktarları düşük, K, Mg, Fe, Cu ve Zn miktarları orta ve Ca miktarları yüksektir. G. eriocalyx toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; Orta bünyeli, çok tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından

düşük, kireç bakımından ise yüksek seviyededir. P, Na ve Zn bakımından düşük; K, Mg, Fe, Cu ve Mn bakımından orta; Ca bakımından ise yüksektir.

G. germanicopolitana türünden bir toprak örneği

incelenmiştir. Toprak kaba bünyeli, tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise yüksek seviyededir. P, K, Na, Mg, Fe, Cu, Mn ve Zn bakımından düşük; Ca bakımından ise yüksektir.

G. glomerata türünden bir toprak örneği incelenmiştir.

Toprak orta bünyeli, çok tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise orta seviyededir. P, K, Na ve Cu ve Mn bakımından düşük; Mg Fe, ve Zn bakımından orta; Ca bakımından ise yüksektir.

G. heteropoda türünden iki toprak örneği incelenmiştir.

Örneklerin ikisi de kaba bünyeli, çok tuzlu, düşük organik maddelidir. Örneklerin birisi orta diğeri yüksek kireçlidir. İki örnek de hafif alkalidir. Örneklerin P, K, Na, Mg, Cu, Zn miktarları düşük seviyede ancak Ca miktarları yüksektir. Mn miktarları düşük ve ortadır. G. heteropoda toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; Toprak kaba bünyeli, çok tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise yüksek seviyededir. P, K, Na Fe, Cu, Mg ve Zn bakımından düşük; Mn bakımından orta; Ca bakımından ise yüksektir.

G. hispida türünden iki toprak örneği incelenmiştir.

Örnekler kaba bünyeli, çok tuzlu, düşük organik maddelidir. Biri orta diğeri yüksek kireçli olan örnekler hafif alkalidir. Örneklerde P, Na ve Mg miktarlaları düşük, Fe, Cu ve Zn miktarları bir örnekte düşük, diğerinde ise orta seviyededir. Örneklerin Mn miktarları orta ve Ca miktarları yüksektir. G.

hispida toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate

alındığında; toprak kaba bünyeli, çok tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise yüksek seviyededir. P, Na Fe, Mg ve Zn bakımından düşük; Mn ve Cu bakımından orta; Ca ve K bakımından ise yüksektir.

G. lepidioides türünden üç toprak örneği incelenmiştir.

Bunların birisi orta, ikisi kaba bünyelidir. Tuz miktarları değişken, organik madde miktarları düşük ve ikisi orta birisi yüksek kireçlidir. İki örnek kuvvetli alkali iken birisi nötraldir. P, K, Na, Mg, Cu, Zn ve Mn miktarları düşük ancak Ca miktarları yüksektir. G. lepidioides toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; toprak kaba bünyeli, çok

(12)

tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise orta seviyededir. P, K Na, Fe, Cu, Mg, Mn ve Zn bakımından düşük; Ca bakımından ise yüksektir. G. leucochlaena türünden bir toprak örneği incelenmiştir.

Toprak orta bünyeli, tuzlu, kuvvetli alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise çok yüksek seviyededir. P, Na, Mg, Fe, Cu, Mn ve bakımından düşük; Zn bakımından orta; Ca ve K bakımından ise yüksektir. G. libanotica türünden bir toprak örneği incelenmiştir. Toprak

orta bünyeli, az tuzlu, kuvvetli alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise yüksek seviyededir. P ve Mg ve bakımından düşük; Zn, K, Na, Fe, Cu, Mn bakımından orta; Ca bakımından ise yüksektir.

G. muralis türünden bir toprak örneği incelenmiştir.

Toprak kaba bünyeli, tuzlu, nötr, organik madde ve kireç bakımından düşük seviyededir. K, Na, Mg, Ca ve Mn bakımından düşük; Cu bakımından orta; P, Zn ve Fe bakımından ise yüksektir.

G. nodiflora türünden iki toprak örneği incelenmiştir.

Topraklar orta ve kaba bünyeli, tuzlu, düşük organik maddeli, kireçli ve nötral ve kuvvetli alkalidir. Örneklerin P ve Na miktarları düşük, Zn ve Mn miktarları orta ve Ca miktarları yüksektir. G. nodiflora toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; Toprak orta bünyeli, çok tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise orta seviyededir. P ve Na bakımından düşük; Mg, Zn ve Mn bakımından orta; Fe, Ca, K ve Cu bakımından ise yüksektir.

G. oblanceolata türünden bir toprak örneği incelenmiştir.

Toprak orta bünyeli, çok tuzlu, kuvvetli alkali, organik madde düşük, kireç bakımından ise çok yüksek seviyededir. P, Fe, Cu ve Mn bakımından düşük; Mg ve Zn bakımından orta; K, Ca ve Na bakımından ise yüksektir.

G. pallida türünden iki toprak örneği incelenmiştir.

Topraklar orta ve kaba bünyeli, tuzsuz ve tuzlu, düşük organik maddeli, yüksek kireçli ve kuvvetli alkalidir. P, Na, Mg ve Mn düşük, Zn miktarı ise ortadır. G. pallida toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; Toprak orta bünyeli, az tuzlu, kuvvetli alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise yüksek seviyededir. P, K, Fe, Mg ve Na bakımından düşük; Zn, Cu ve Mn bakımından orta; Ca bakımından ise yüksektir.

G. perfoliata türünden yedi toprak örneği incelenmiştir.

Örnekler genellikle kaba bünyeli, iki örnek hariç tuzlu, Düşük organik maddeli, orta veya yüksek kireçli, alkali ve düşük organik maddelidirler. P ve Na miktarları genellikle düşük Ca ise yüksektir. G. perfoliata toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; Toprak orta bünyeli, tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise yüksek seviyededir. P ve Na bakımından düşük; K, Zn, Cu ve Mn bakımından orta; Fe, Mg ve Ca bakımından ise yüksektir.

G. pilosa türünden beş toprak örneği incelenmiştir.

Topraklar kaba bünyeli, az veya çok tuzlu, düşük organik maddeli, kireçli ve hafif veya kuvvetli alkalidirler. P, Na, Mg, Fe, Cu ve Mn miktarları genellikle düşük fakat Ca yüksektir.

G. pilosa toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate

alındığında; Toprak kaba bünyeli, çok tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise orta seviyededir. P, Mn ve Na bakımından düşük; K, Zn ve Cu bakımından orta; Fe, Mg ve Ca bakımından ise yüksektir.

G. pilulifera türünden iki toprak örneği incelenmiştir.

Topraklar orta bünyeli, tuzlu, düşük organik maddeli, yüksek kireçli ve hafif alkalidir. P miktarı düşük, Zn miktarı orta ve Ca miktarı yüksektir. G. pilulifera toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; Toprak orta bünyeli, az tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise çok yüksek seviyededir. P, Mg ve Na

bakımından düşük; K, Zn, Fe Cu ve Mn bakımından orta; Ca bakımından ise yüksektir.

G. ruscifolia türünden bir toprak örneği incelenmiştir.

Toprak kaba bünyeli, çok tuzlu, hafif alkali, organik madde düşük, kireç bakımından ise çok yüksek seviyededir. P, Mg, Na ve Mn bakımından düşük; Fe, Cu K ve Zn bakımından orta; Ca bakımından ise yüksektir.

G. sphaerocephala var. sphaerocephala taksonuna ait üç

toprak örneğinin organik madde ve P miktarları düşük, diğerleri genellikle orta miktardadır.

G. sphaerocephala var. cappadocica taksonuna ait toprak

orta bünyeli, az tuzlu, düşük organik maddeli, çok kireçli ve hafif alkalidir. P, Mg Zn ve Mn düşük, diğerleri değişkendir.

G. sphaerocephala türünden dört toprak örneği

incelenmiştir. İncelenen örneklerin ortalama değeri dikkate alındığında; Toprak orta bünyeli, az tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise çok yüksek seviyededir. K, P, Zn ve Mg bakımından düşük; Mn, Na, Fe ve Cu bakımından orta; Ca bakımından ise yüksektir.

G. tuberculosa türünden iki toprak örneği incelenmiştir.

Toprakların organik madde, P, Zn ve Mn miktarları düşüktür. Bünyesi, toprak reaksiyonu, tuz, kireç, K, Mg, Cu miktarları değişkendir. Ca miktarları ise yüksektir. G. tuberculosa toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; Toprak ağır bünyeli, az tuzlu, kuvvetli alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise orta seviyededir. P, Na, Mg, Zn ve Cu ve bakımından düşük; K, Mn ve Fe bakımından orta; Ca bakımından ise yüksektir.

G. venusta türünden dört toprak örneği incelenmiştir.

Topraklar orta bünyeli, tuz kireç, K, Fe, Cu, Zn ve Mn miktarları değişkendir. Organik madde, P ve Mg miktarları düşük fakat Ca miktarı yüksektir. G. venusta toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; Toprak orta bünyeli, az tuzlu, hafif alkali, organik madde bakımından düşük, kireç bakımından ise çok yüksek seviyededir. P, Na, Mg ve Fe bakımından düşük; Zn ve Cu ve Mn ve bakımından orta; Ca ve K bakımından ise yüksektir. G. viscosa türünden üç toprak örneği incelenmiştir. Topraklar kaba ve ağır bünyeli, tuzlu, kireçli ve alkalidir. P, K, Na, Mg, Fe, Cu, Ca ve Zn miktarları değişken iken Mn miktarı düşüktür. G.viscosa toprak örneklerinin ortalama değeri dikkate alındığında; Toprak orta bünyeli, çok tuzlu, hafif alkali, organik madde ve kireç bakımından orta seviyededir. P, Zn ve Na, bakımından düşük; K, Cu ve Mn ve bakımından orta; Ca, Mg ve Fe bakımından ise yüksektir. Türlerin toprak sınıfları bakımından genel bir değerlendirmesi yapıldığında aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. İncelenen Gypsophila türlerine ait toprak örneklerinin 7’si kaba, 13’ü orta, 1’i ise (G.

tuberculosa) ağır bünyeli toprak sınıflarına girerler. Buna göre

incelenen topraklarının büyük çoğunluğu orta veya kaba bünyelidir. Gypsophila toprak örneklerinden 6’sı az tuzlu, 5’i tuzlu 10’u ise çok tuzludur. Bu sonuca göre Gypsophila türlerinin toprakları (az-çok) tuzludur. Toprakların organik madde miktarları biri hariç (G. oblanceolata’da orta seviyede) düşük seviyededir. Gypsophila türlerinin toprak örneklerinden 2’si düşük, 6’sı orta, 7’si yüksek, 6’sı ise çok yüksek seviyede kireçlidir. Buna göre Gypsophila toprakları genellikle orta-çok yüksek kireçli toprak sınıflarındadır. Toprak örneklerinden 3’ü nötr, 14’ü hafif alkali, 5 tanesi ise kuvvetli alkali sınıfındadır. Buna göre incelenen Gypsophila toprakları alkali özelliktedir.

Fosfor miktarı bakımından Gypsophila türlerinin toprak örneklerinden 20’si düşük, 1’i (G. muralis) yüksek sınıftadır. Bu sonuca göre incelenen Gypsophila topraklarının büyük çoğunluğu düşük miktarda fosforludur. Toprak örneklerinden 8 tanesi düşük, 8’i orta, 5’i ise yüksek potasyumlu toprak sınıflarında yer almaktadır. Bu sonuca göre incelenen

(13)

Gypsophila topraklarının potasyum miktarları genellikle düşük

veya ortadır. Yüksek sınıfta yer alan

G. oblanceolata diğerlerinden oldukça yüksek potasyum

miktarı (1872ppm) ile farklılık göstermektedir. Gypsophila toprak örneklerinden 18’i düşük, 2’si orta, 1’i ise yüksek sodyum sınıflarındadır. Bu sonuca göre Gypsophila topraklarının çoğunluğunun sodyum miktarı düşüktür. G. oblanceolata türü toprağındaki çok yüksek sodyum miktarı (17540 ppm) ile dikkat çekmektedir. Topraklardan 18’i düşük, 2’si orta, 1’i ise yüksek magnezyumlu toprak sınıfına girerler. Buna göre Gypsophila topraklarının çoğunun Mg miktarları (G. oblanceolata hariç) düşüktür. Kalsiyum bakımından toprakların 19’u yüksek sınıfta yer alırken, G. elegans ve G.

muralis türlerinin toprakları düşük sınıfta yer almaktadır.

Mikro elementler olan Fe, Cu, Zn ve Mn miktarları bakımından toprakların yer aldığı sınıflar şunlardır. Topraklardan 9’u düşük, 7’si orta, 5’i ise yüksek demirli toprak sınıfındadır. Ancak, G. muralis türüne ait toprak en yüksek demir miktarı ile dikkat çekmektedir. Bakır içerikleri bakımından topraklardan 8’i düşük, 12’si orta, 1’i ise yüksek sınıfta yer almaktadır. Bakır bakımından G. nodiflora yüksek sınıftaki tek türdür. Çinko miktarları bakımından topraklardan 10’u düşük, 11’i ise orta sınıflarda yer alırlar. Mangan bakımından topraklardan 9’u düşük, 12’si ise yüksek sınıflarda yer almaktadır.

Çizelge 5’de Endemik ve nadir Gypsophila taksonlarının mevcut tehlike kategorileri ve koruma statüleri verilmektedir. Çalışılan 22 taksondan 9’u endemik, 1’i ise nadirdir. G.

heteropoda subsp. minutiflora ise nadir ve endemik olan tek

taksondur. G. germanicopolitana ve G. pilulifera CR (Critically Endangered): Çok tehlikede kategorisinde, G. leucochlaena EN (Endangered): Tehlikede kategorisindedir. Bu türler yakın vadede tehdit altında olup tedbir alınması gereklidir. G. glomerata, G. heteropoda subsp. minutiflora, G.

lepidioides, G. nodiflora ve G.oblanceolata türleri VU

(Vulnarable): Zarar görebilir kategorisinde yer almaktadılar.

G. eriocalyx, G. sphaerocephala var. cappadocica ve G. tuberculosa taksonları ise LR (Lower Risk): Az tehdit altında

kategorisindedir. Nadir ve endemik tek takson olan G.

heteropoda subsp. minutiflora İç Anadolu bölgesinin

Eskişehir-Ankara ve Sivas-Erzincan güzergahında yer alan jipsli tepe yamaçlarında yer yer baskın populasyonlar oluşturmaktadır. Bu jipsli alanlar önemli endemik bitki merkezlerindendir. Bu nadir ve narin taksonun ve sadece Erzincan’dan bilinen ve peyzaj değeri oldukça yüksek olan G.

lepidioides türünün verileri çok yetersiz olduğu için tahlike

kategorileri VU ve DD’dir. Bu türlerin Türkiye’deki yayılışlarının ve bolluk durumlarının ortaya konması gerektiği bildirilmektedir [16, 17, 18, 19].

G. heteropoda subsp. minutiflora nadir ve endemik olup

küresel ölçekte tehlike altındaki bitkilerin başında gelmektedir [19]. G. glomerata ve G. lepidioides türleri için EN tehlike kategorisini önermekteyiz. Çünkü her iki türün de yaygın ve baskın bir populasyonuna rastlanamamıştır. G. glomerata Süloğlu ve Lalapaşa (Edirne) den kayıtlı iki lokalitede bulunabilmiştir. Türün çok dar alanda yetiştiği gözlenmiştir. Ayrıca habitatı yerleşim yerinin çok yakınında, karayolunun hemen yanında ve hayvan otlatılan bir yerde bulunmaktadır.

G. lepidioides türünün habitatları da karayoluna ve ilçe

merkezine yakın olması nedeniyle insan baskısı altındadır. Ayrıca türün bireylerine yalnızca iki lokalitede, dar alanda ve çok seyrek rastlanmıştır. LR kategorisindeki G.

sphaerocephala var. cappadocica taksonunu için cd: koruma

gerekli alt kategorisi önerilmiştir. Çünkü bu taksonun doğal habitatları da çok yoğun hayvancılık baskısı altındadır.

Çizelge 8. Endemik ve nadir Gypsophilataksonların tehlike kategorileri N o Takson Nadir/Endem ik Mevcut Tehlike Kategori si Önerilen Tehlike Kategori si 1 G. eriocalyx Endemik LR (lc) - 2 G. germanicopolita na Endemik CR - 3 G. glomerata Nadir VU EN 4 G. heteropoda subsp. minutiflora Nadir ve Endemik VU, DD -

5 G. lepidioides Endemik VU, DD EN 6 G. leucochlaena Endemik EN - 7 G. nodiflora Endemik VU - 8 G.oblanceolata Endemik VU - G. pilulifera Endemik CR - 9 G. sphaerocephala var. cappadocica Endemik LR (lc) LR (cd) 10 G. tuberculosa Endemik LR (cd) -

SONUÇLAR VE ÖNERİLER

İncelenen Gypsophila türlerine ait toprak örnekleri orta veya kaba bünyeli, az-çok tuzlu, düşük organik maddeli, düşük, kireçli, hafif alkali, düşük fosforlu, değişik sınıflarda potasyumlu, düşük sodyumlu, düşük magnezyumlu ve yüksek kalsiyumludur. Topraklar mikro elementler bakımından değişik sınıflarda yer almaktadır. Bu bakımdan genelleme yapılamamıştır. G. tuberculosa ağır bünyeli, G. oblanceolata orta sınıfta organik maddeli, G.muralis yüksek fosforlu, G.

oblanceolata çok yüksek potasyumlu, çok yüksek sodyumlu

ve yüksek magnezyumlu toprak özellikleri ile diğerlerinden oldukça farklılık göstermişlerdir. Mikro elementler bakımından G. muralis toprağı en yüksek demir miktarı, G.

nodiflora toprağı ise yüksek bakır sınıfındaki tek tür olması ile

diğerlerinden bariz şekilde ayrılmışlardır.

Türkiye florası ve Gypsophila türleri ile ilgili önemli çalışmalar [16, 17, 18] olmasına karşın bu çalışmalarda cinsin habitat özellikleri ile ilgili çok az bilgi yer almakata, toprak özellikleri ile ilgili ise hiçbir bilgi yer almamaktadır. Bu yüzden cinsle ilgili eksik ve yetersiz verilerin tamamlanması amacıyla son yıllarda cins üzerine yapılan çalışmalarda önemli bir artış görülmektedir.

Türkiye’nin tek yıllık Gypsophila taksonlarının sistematik ve morfolojik özelliklerinin incelendiği çalışmada [2] bu taksonların daha kolay tayin edilebilmeleri için yeni bir seksiyon ve tür tayin anahtarı oluşturulmuştur.

Gen merkezi Türkiye olan cinsin ekonomik önemi toprak altı kısımlarında biriktirdiği saponin kimyasalından kaynaklanmaktadır. Saponin temizlik ve gıda başta olmak üzere pek çok sanayi dalında kullanılan ekonomik önemi çok fazla olan bir glikozit çeşididir. Saponin ektresi elde edilen bitkilere Türkiye’de ‘Çöven’ adı verilmektedir. Bitkilerin rizomları veya köklerinden elde edilen Çöven ektresi likör imalatında, yangın söndürücülerde, altın ağartmada, ilaç yapımında, helva ve dondurma gibi bazı gıdaların yapımında kullanılmaktadır. Bazı Çöven türleri otlu peynire katılmakta, bazı türlerinin de çiçekçilikte çok önemli yeri bulunmaktadır [13]. Bazı türleri halk arasında idrar ve âdet söktürücü, sivilce giderici, öksürük kesici ve solunum sistemi hastalıklarını iyileştirici olarak kullanılmaktadır [28].

(14)

Batı Anadolu’da yetişen bazı Gypsophila türleri üzeride yapılan çalışmada türlerin step bitkileri olduğu, kuru yamaçlar, kurak ve kalkerli kayaçlar, serpantin kayalar ve taşlı kumlu araziler, kaya yarıkları ve step gibi farklı habitatlarda yayılış gösterdiği belirtilmektedir. Bu türlerin hafif alkali, tınlı, tuzsuz, kireçli ve humus bakımından fakir toprakları tercih ettiğini bildirilmektedir [29]. Bu çalışma sonuçları ile çalışmamızdaki bulgular türlerin habitatları, toprak bünyesi, pH, kireç, organik madde bakımından örtüşmektedir. Ancak çalışmamızda incelenen toprakların bu çalışmanın aksine tuzlu olduğu belirlenmiştir. Ayrıca çalışmamızda topraklardaki mikro elementlerin de sınıfları belirlenmiştir. Türkiye’nin tek yıllık Gypsophila taksonlarının yetiştiği toprakların genellikle tınlı, tuzsuz ve hafif alkali karakterli, az’dan çok fazla’ya kadar kireçli, çok az fosforlu, fazla potasyumlu, orta sınıflarda organik maddeli olduklarını bildirmektedir [14]. Bu çalışmada Gypsophila üyelerinin genellikle jipsli ve gevşek yapılı alanların indikatörü olduğu, G. parva ve G. heteropoda türlerinin yıkanmış, meyilli ve jipsli ortamlarda yayılış gösterirken G. pilosa, G. bitlisensis ve G. viscosa türlerinin jipsli olmayan step alanlarda da yayılış gösterdiği ve jipsin tüm Gypsophila taksonlarının gelişimi için temel şart olmadığı bildirilmektedir. Aynı çalışmada tek yıllık türlerin tamamının terofit olduğu ancak G. bitlisensis, G. elegans ve G. pilosa türlerinin aylarca çiçekli formda bulunabildiği bildirilmektedir. Çalışmada literatürde olmayan cinsin tek yıllık taksonlarınnın fenolojik özellikleri de ortaya konulmaktadır. Oldukça kapsamlı olan bu ekolojik çalışma cinsin sadece tek yıllık taksonlarına ait habitat özelliklerini ortaya koymaktadır. Çalışmamızda incelenen 5 tek yıllık takson (G. elegans, G.heteropoda subsp. minutiflora, G.

muralis, G. pilosa, G. viscosa) ile ilgili literatür verileri bu

çalışma sonuçları ile genellikle uyuşmaktadır. Çalışmamızda incelenen Gypsophila taksonlarından 17’si çok yıllıktır.

Tuzluluğun bitki gelişimini etkileyen önemli bir faktör olduğunu, bir bitkinin tuzluluğa karşı toleransının genetik ve çevresel faktörlere dayandığı ve tuzlu ortamda yetişen bitkilerin genellikle iyi gelişemeyerek zayıf kaldıkları bildirilmektedir. Tuzlu toprakta ozmotik potansiyel artmakta bu durum bitkinin su alma gücünü zayıflatmaktadır. Bunların yanında topraktaki bazı (Cl, B gibi) elementler bitki üzerinde toksik etki yapmaktadır[ 30, 31]. Çalışmamızda Gypsophila topraklarının az-çok tuzlu olduğu, bitkilerin genellikle jipsli, kurak, meyilli, kayalık ve step alanların bitkilerinden olduğu belirlenmiştir. Bulgularımıza ve gözlemlerimize göre

Gypsophila taksonlarının birçok türün aksine tuzlu, kireçli,

organik maddece zayıf, fosfor, sodyum ve magnezyum bakımından fakir topraklarda yetişmeleri bu türlerin önemlerini daha da artırmaktadır. G. sphaerocephala ve G.

perfoliata gibi bazı türlerin toprak üstü kısımlarında aşırı

miktarda Bor hiperakümülasyonu (Aşırı biriktirme) yaptığı belirtilmekte, bu bitkilerin hem tarımsal madencilik hem de kirlenmiş alanlardaki toprakların temizliği (Fitoremediasyon) için kullanılabileceği bildirilmektedir [8, 13]. Bazı türlerin ortamın veya ortamdaki bazı çevresel faktörlerin belirleyicisi olabildiği bilinmektedir. Ağır metallerin oluşturduğu karasal ekosistemlerin kirliliği son yıllarda birçok araştırıcıya konu oluşturmaktadır. Bu bağlamda karasal sistemlerde ağır metal kirlilik düzeylerinin belirlenmesinde çeşitli bitkiler indikatör türler olarak kullanılmaktadır [32]. “Gypsophila” jipsli ortamlara adapte olan bir bitki grubunun adıdır. Ortamı veya belirli bir durumu temsil eden türlere “indikatör” türler denilmektedir. Gypsophila cinsi de jipsli ve gevşek yapılı alanların indikatörü ve kuvvetli bor akümülatörüdür. G.

heteropoda İç Anadolu’nun jispsli kayalıklarının ve kurak

yamaçlarının, G. pilosa tarlalar ile bozulmuş, tahrip olmuş metamorfik alanların, G. muralis Çorlu civarında terkedilmiş,

asidik alanların, G. sphaerocephala jipsli kayalıkların ve bor elementinin indikatörü türlerdir [2].

Çalışılan 22 taksondan 9’u endemik, 1’i ise nadirdir. G.

heteropoda subsp. minutiflora nadir ve endemik tek taksondur.

Büyük bir baskı altında olan ve yalnızca Edirne’den iki lokaliteden bilinen G. glomerata ve sadece Erzincan’dan bilinen G. lepidioides türlerinin coğrafi yayılışları ve arazideki bolluk durumlarına ait elde ettiğimiz yeni veriler ışığında bu türlerin VU ve DD olan mevcut tehlike kategorilerinin yerine farklı bir kategori önerilmiştir. Ayrıca çalışmamızda G.

sphaerocephala var. cappadocica taksonunun alt tehlike

kategorisinde bir değişiklik önerilmektedir. Türkiye’de 56 türe bağlı 60 taksonu bulunan ve yaklaşık % 60 gibi yüksek bir endemizm oranına sahip [33, 14] olan Gypsophila türleri ülkemizde genellikle ‘’Çöven’’ olarak bilinmektedir. Çövenlerin pek çok bakımdan önemi fazladır. Çiçekçilikte yaygın olarak kullanılan ve üretimi yapılan G. paniculata hariç yurdumuzda doğal olarak yetişmekte ve yüksek bir üretim rezervi bulunmaktadır. Ancak doğal habitatlarından sökülerek hammadde olarak dışarıya satılan bu bitkilerden ciddi anlamda döviz girdisi sağlanamamaktadır. Çoğu endemik olan bu taksonların doğadan kontrolsüz şekilde toplanması bitkilerin populasyonlarını zayıflatmakta ve endemik türlerin nesillerinin devamı bakımından tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle ekonomik amaçlı olarak yaygınşekilde kullanılan taksonların üretilmesine ve doğada tehdit altında olan özellikle endemik taksonların korunmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Gen merkezi Türkiye olan Gypsophila türlerinin ekonomik öneminin oldukça fazla olması bu bitkilerin ve habitatlarının daha yakından tanınmasını zorunlu kılmaktadır. Türlerinin yarısından fazlası endemik olan Gypsophila türlerinin büyük çoğunluğu Türkiye’de doğal yayılış göstermektedir. Cinsin ekolojisi üzerinde yapılan çalışmalar oldukça yetersizdir. Bu kapsamda yapılan bu araştırma cinsin fitocoğrafik yayılışı ve habitat özelliklerinin ortaya konulmasına önemli bir katkı yapacaktır.

Teşekkür

Çalışmamızı 105T147 no.lu proje ile finansal olarak destekleyen TUBİTAK’a ve proje ekibine teşekkür ederiz.

KAYNAKLAR

[1] Sumaira, S., Mir, AK., Akbar, AM., Asma, J. 2008. Polen morphology of the genus Silene (Silene-Caryopyllaceae) from Pakistan. Biological Diversity and Conservation (BioDiCon), 1/2: 74-85.

[2] Korkmaz, M., Özçelik, H. 2011a. Systematical and Morphological Characteristics of Annual Gypsophila L. (Caryophyllaceae) Taxa of Turkey. Biological Diversity and Conservation (BioDiCon), 4/1: 79- 98.

[3] Geven, F., Ketenoğlu, O., Bingöl, Ü., Güney, K. 2009. İç Anadolu’dan (Polatlı-Haymana) Astragalo karamasici-Gypsophilion eriocalycis Alyansı İçin Yeni Sintaksonlar. Ekoloji, 18: 71, 32-48.

[4] Hamzaoğlu, E. 2006. Phytosociological Studies on the Steppe Communities of East Anatolia. Ekoloji, 15: 61, 29-55.

[5] Korkmaz, M., Özçelik H., Özgökçe, F. 2010. Economic Importance and Using Purposes of Gypsophila L. and Ankyropetalum Fenzl (Caryophyllaceae) Genera of Türkiye. Second International.Symposium on Sustainable Development, 8-9 June 2010, International Burch University, Sarajevo.

[6] Özçelik, H., Muca, B. 2010. Ankyropetalum Fenzl (Caryophyllaceae) Cinsine Ait Türlerin Türkiye’deki Yayılışı ve Habitat Özellikleri. BIBAD (Biyoloji Bilimleri

(15)

Araştırma Dergisi), 3 (2): 47-56.

[7] Kılıç S., Çavuşoğlu K., Kılıç M. 2009.The effects of lead (Pb) pollution caused by vehicles on the pollen germination and pollen tube growth of apricot (Prunus armeniaca cv. Sekerpare). Biological Diversity and Conservation (BioDiCon), 2 (3): 23-28.

[8] Babaoğlu, M., Gezgin, S., Topal, A., Sade, B., Dural, H. 2004. Gypsophila sphaerocephala Fenzl ex Tchihat. A Boron Hyperaccumulator Plat Species That May Phytoremediate Soils with Toxic B Levels. Turkish Journal of Botany, 28 ( 3): 273-278.

[9] Özçelik, H., Özgökçe, F. 1996. Taxonomic Contributions to Genus GyopsophilaL. (Caryophyllaceae) from East Anatolia (Turkey). IV Th Plant Life of South West Asia Symposium, İzmir (Türkiye).

[10] Özçelik, H., Özgökçe, F. 1999. Gypsophila bitlisensis Bark. ve Gypsophila elegans Bieb. Üzerinde Morfolojik, Taksonomik ve Ekolojik Araştırmalar. First International Symposium on Protection of NaturalEnvironment and Ehrami Karaçam, 23-25 September 1999, Kütahya (Türkiye).

[11] Ataşlar, E. 1999. Batı Anadolu Gypsophila L. Türleri Üzerinde Biyosistematik Çalışmalar. Osmangazi Üniv. Fen Bilimleri Enst. (Doktora tezi), Eskişehir.

[12] Korkmaz, 2007. Türkiye’de Yetişen Tek yıllık Gypsophila L. (Caryophyllaceae) Taksonları Üzerinde Biyosistematik Çalışmalar. S. Demirel Üniv. Fen Bilimleri Enst. (Doktora tezi), Isparta.

[13] Korkmaz, M., Özçelik, H. 2011b. Economic importances of Gypsophila L., Ankyropetalum Fenzl and Saponaria L. (Caryophyllaceae) Taxa of Turkey, African journal of Biotechnology, 10 (47): 9533-9541.

[14] Korkmaz ve Özçelik, 2012. Habitat properties of annual Gypsophila L. (Caryophyllaceae) taxa of Turkey. Biological Diversity and Conservation (BioDiCon), 5 (1):11-22.

[15] Akpulat, H.A., Çelik,N. 2005. Flora of Gypsum Areas in Sivas in the eastern

part of Cappadocia in Central Anatolia, Turkey, Journal of Arid Environments, 61: 27-46.

[16] Huber-Morath, A. 1967. (Ed.) Davis. P.H., Flora of Turkey and The East Agean Islands. 2, Edinburgh, Univ. Press.

[17] Davis,P.H. 1988. (Ed.).,Flora of Turkey and The East Agean Islands. 10, Edinburgh, Univ. Press, Edinburgh. [18] Güner, A., Özhatay, N., Ekim, T., Başer, K.H.C.

2000.Flora of Turkey and The East Agean Islands. 11, Edinburgh, Univ. Press, Edinburgh.

[19] Ekim, T., Koyuncu, M., Vural, M., Duman, H., Aytaç, Z., Adıgüzel, N. 2000. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ankara.

[20] Black,C. A.,1965. Methods of Soil Analysis, American Society of Agronomy, Wisconsin, U.S.A.

[21] Bouyoucos,G.J., 1955. Hydrometer Method Improved for Making Particle Size Analysis Soil, Agronomy Journal, 54, 5.

[22] Cireli, B., Öztürk, M., Seçmen, Ö., 1983. Bitki Ekolojisi Uygulamaları, Ege Üniversitesi Matbaası , Bornova, İzmir.

[23] Çağlar, K.Ö.1949. Toprak Bilgisi. Ankara Üniversitesi Yayınları 10, Ankara.

[24] Doll, E.C.& Lucas, R.E., 1973. Testing Soils for Potassium, Calsium and Magnesium. Soil Sci. Soc. America, Wisconsin, USA.

[25] Hindistan, M.& İnceoğlu, İ. 1962. Toprakta pH Tayini. Tarım Bakanlığı, Topraksu Genel Müdürlüğü, Toprak ve

Gübre Araştırma Enstitüsü, Ankara: Teknik Yayınlar 10. [26] Tüzüner, A. 1990. Toprak ve Su Analiz Lab. El Kitabı.

Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Ankara.

[27] Ülgen, N.& Ateşalp, M. 1972. Toprakta Bitki Tarafından Alınabilir Fosfor Tayini. Köyişleri Bakanlığı Topraksu Genel Müdürlüğü Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Yayınları: 21, Ankara.

[28] Özçelik, H., Yıldırım, B. 2011 . Türkiye Çövenlerinin (Gypsophila L. ve Ankyropetalum Fenzl spp.) Ekonomik Önemi, Kullanım Olakları ve Korunması Üzerine Düşünceler. SDU Orman Fakültesi Dergisi, 12: 57-61. [29] Ataşlar, E. 2000. Ecological features of some Gypsophila

L. Species. The proceedings of the second balkan botanical congress 14-18 May 2000, İstanbul, Turkey, 1: 107-110.

[30] Sönmez, S., Kaplan, M. 1997. Toprak Tuzluluğunun Bitki Gelişimi Üzerine Etkileri. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 10: 323-335.

[31] Kaya, M.D., İpek, A., Öztürk, A. 2003. Effects of Different Soil Salinity Level on Germination and Seedling Growth of Safflower (Carthamus tinctorius L.). Turkish Journel of Agrıculture and Forestry, 27: 221-227.

[32] Yücel, E., Edirnelioğlu, E., Soydam, S., Çelik, S., Çolak, G. 2010. Myriophyllum spicatum (Spiked water-milfoil) as A Biomonitor of Heavy Metal Pollution in Porsuk Stream/Turkey. Biological Diversity and Conservation (Biodicon), 3 (2): 133-144.

[33] Hamzaoğlu, E. 2012. A New Species of Gypsophila and A New Name for Silene (Caryophyllaceae) from Turkey. Turkish Journal of Botany, 36: 135-139.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuçlar, hemen tüm öğretim alanlarında ve sınıf düzeylerinde, öğrenci merkezli eğitim programının kontrol okullarından daha yüksek öğrenci başarısı

Looking at results, it has been determined that there are significant differences between industry 4.0 and all variables such as pull system, lean manufacturing factors,

SORU7: 6 yıl sonraki yaşı, 2 yıl önceki yaşının 3 katı olan Duru’nun 4 yıl sonraki yaşı kaçtır?. SORU8: |2x-1|=3 denkleminin x değerlerinin

Yine gebe- lik say›s› üç olanlar›n GPSDÖ puan ortalamalar›n›n, di- ¤er gebelik say›lar›n›n puan ortalamas›ndan; aile geliri iyi olanlar›n GPSDÖ

Çal›flma- m›zda AKZ ve KKZ skapulohumeral stabilite egzersizi uygulanan her iki grup hastada tedavi öncesi ve tedavi sonras› klinik testler- deki düzelme istatistiksel

sınıfa devam eden çocukların duygusal zekâ düzeylerini ölçmek üzere Reuven BarOn tarafından 2000 yılında geliştirilmiş olan BarOn DZ-t:ÇEF (K): BarOn Duygusal Zekâ

Bölüm 3’te çalışmada kullanılan malzeme, ekipman ve analiz yöntemleri, Bölüm 4’te farklı hidrotalsit üretim yöntemleri sonucu elde edilen desteklerin

1) Serum arginaz enzim aktivitesi tümör gruplarında sağlıklı kontrol gruplarına göre anlamlı olarak yüksek bulundu. 2) Serum NO aktivitesinin tümör grubunda anlamlı