• Sonuç bulunamadı

Suphi Ziya Özbekkan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Suphi Ziya Özbekkan"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

başlayan bestekâr, ilk musiki ders ve terbiyesini Vasil ustadan almıştır. Daha sonra Hacı Kiramî efendi ve ieon Haniyandan teganni ve usul dersleri almıştır. Ayrıca tanburî Cemil,Kaşıyarık Husameddin, Hafız Mustafa, Rauf Yekta ve Nevres beylerin meşklerinde bulunarak

g

musiki bakımından fevkalâde istifade etmiştir. Muhtelif remî memuriyet­ lerde bulunmuş olan Subhi Zıya Bey en son Ankara Radyosunda vazifeli idi. 19 temmuz 1966 salı günü vefat etmiştir.

Kendisi hususî bir tarz sahibidir. Eserleri hislidir, zariftir.

Eserlerinden örnekler î Sabâ şarkı - Aksak

"Semti dildare bu demler güzerin var mı sabâ?"

Uşşak şarkı - Aksak B

(2)

2

Muhayyer şarkı - Aksak

"Titrer yüreğim her ne zaman yadıma gelsen" Uşşak şarkı - Curcuna

"Neden hiç durmadan sevmiş bu gönlüm, durmadan yanmış ?" Kürdilihicazkâr şarkı - Ağır aksak

"Bağçenizde sünbül olsam" Hicaz divan - Düyek

‘'Beş yüz yıllık Türk Musikisi", yazan Sadun Kemali Aksüt, Türkiye Yayınevi, 1967

(3)

j£,i«~vWU' . /,-y ■ rr":xş ' /'' & ~ 4 ¿ 9 - m

MORAtI AİLESİ (Devam)

VII

SUBHİ ZIYA ÖZBEKKAN

~İjf ‘ i -AOrv^KV*'

l 'TV'-- y / ; ’/ * y y  w A ^

Subhi Zıya Özbekkan, zamanımızın en çok sevilen bestekârlarmdandır. nnesi tarafından Morali ailesine mensübdur. Babası, Zıya Paşa,

» j

raütehayyiz diplomatlardan ve musikisdvdnlerdendi. 'Annesi, Ayşe Hanım, Subhi Paşanın dördüncü kızı idi. ı

Subhi,^Zlya, 1886'da, Istanbulda dünyaya preldi. Dört kardeşin üçüncüsü idi. Küçük yaşta mürebbiyelerinden Fransızca öğrendiler.

Subhi daha sonra İngilizce de öğrenecekti. Yazın Büyükadada, Nizamda, i r

çamlı bir bağçenin ortasında, Istanbula kadar uzanan nefis/manzaraiı olan köşklerinde, kışın Sarıgüzeldeki konaklarında otururlardı.

Sonra, sosyete hayatı Nişantaşmda temerküz edince o civarda bir

konak kiralandı. \ / ¡Jt

Subhinin aması Reşid Paşa Roma elçisi bulunduğu sırada Subhi onun yanında tahsiline hususî surette devam ettikten sonra Gen&ve’de bir lisede okudu, nihayet Istanbula avdet ederek Hukuk Mektebine kaydedildi v e naliyüla*lâ" derece ile mezun oldu. Resmî hayatına Hariciye Nezareti tahriratı hariciye hulefalığı ile başladı.

1909 şenesinde teşekkül eden Türkiye Millî Bankasına, Hariciye NazırıRifat Paşanın tavsiye ve ısrarı üzerine, Türk banka memurları yetiştirmek gayesiyle geçti, hükümetle Banka arasındaki muamelâtı tedvir vazifesini kabul etti.

Birinci Cihan Harbi içinde millî sermaye ile teşkil olunan

ve ilk hakikî Türk bankası olan İtibari Millî Bankasına naklen müdir tayin olundu. Sonra Türkiye Ticaret ve Sanayi Bankası müdiri oldu. 8axK SH aıd*x±kixyüxiâxB niisEav±xxÎB :xkxh3ixkaxB W ® M :rBxy«tişX ixm i:sxiiiaxakJ?h* maxkax±yKti^kayatXH[xxxKiıxlsü3rakxariiktfatxxadtiiRtt±xJt ^

j6ck«îidix±ak±xxxs*:£xii

İtendi ifade sifeçİf"Bu esnada iki yüzü mütecaviz Türk banka memuru

yetiştirmek mazhariyeti bana nasib oldu ki bu lutf, hayatımın en büyük mükâfatıdır."

1927 senesinde Hariciye Vekâleti u m u n ticariye müdiriyetine, i*x£ terfian mezkûr Vekâlet siyasî müşavirliğine^«r^onra Iqtısad Vekâletine nakledilerek İskenderiye, Roma ve Londra ticaret müşavirliğinfre, sonra Vekâlet Tedkik kurulu azalığma, ayni zamanda vekâleten Ankara radyosu müdirliğine ¿0 nihayet Toprak/Bfisi meclisi idare a z a l ı ğ m a tayin

edildikten sonra yaş haddi s ^ l ^ f ^ l â e?^ıekliye ayrıldı. Ankara radyosu Türk musikisi müşaviri olarak çalışmaya devam etti.

(4)

6

1911 senesinde Haşan Paşa sade Hilmi Beyin kızı Neriman Hanım ile evlendi, üç çocukları dünyaya geldi.

& V

V

f ıv. <sr? ,U

Subhi, bir musiki âleminde gözünü açmıştı. Babası Zıya Paşa, ix±anfeKidaxkxlix*ıxxHmaHİxr boş zamanlarını musikiye hasretmişti.

Istanbulda kaldığı vakit evi bir musiki akademisi gibiydi. Zamanın meşhur bestekârları, sazendeleri, hanendeleri haftada bir iki defa orada toplamlardı. Türk musiki eserlerini ihyaya çalışırlarlardı. Zıya Paşa, bir musiki mektebi tesis etti, adını "Darül-elhan" koydu, ve fahrî reis sıfatiyle mektebin idaresiyle bizzat meşgul oldu.

Büd^e müzakasmdan dolayı bina kirası vermekten âciz kaldığı zaman müdire, İbrahim Paşa kızı Sabiha Hanım, mektebi Bebekteki köşküne davet etti. Haftada iki defa mekteb orada toplanırdı. Darülelhan nihayet ilga edildi. Onun yerine şimdiki Konservatuar kaim oldu.

Subhi, bir musiki muhitinde yetişmişti. ®nxik± Sanat hayatını, kendi eliyle yazdığı tercüme! halinde şöyle anlatır :

On iki yaşında iken büyük sanatkâr Vasil Ustadan keançe dersi almaya başladı. Onun vefatından sonra "üstadı binazır CeAl Beyin daimî ülfetinden müstefid oldu, taganni usul ve ika hususlarında Hacı Keramî Efendi ve Leon Hancian Efendidin ±k*x derslerinden ve Kaşıyarık Husameddin Bey, Üsküdarlı Zıya Bey, Hafız Mustafa Efendi gibi ses üstadlarınâsKin, Ali Rifat, Ra\f Yekta ve Nevres Beyler gibi zamanın en meşhur saz sanatkârlarından senelerce süren refakat- larından istifade etti.

Bestekârlığa kırk yaşında başladı ve elli küsur eser vücuda getirdi. Hususî bir tarz sahibi idi. Eserleri hislidir, zarifdir. Bestekârlıktaki mevkiini lâyıkıyle analat ab ilerek için Milliyet

gazetesinin 22 temmuz 1966 tarihli nü^asındaki Ulunay imzalı makaleden şu satırları nakle tmekten-başka türlü anlatamam t

'^Eserlerini oya gibi işlemiştir. Her eserinde ayrı bir kıymet %

var. Uşşak makamından besteledi£(

Neden hiç durmadan sevmiş bu gönlüm ...

eseri üstadlar topluluğunda tahlil edilmiş ve şu noktada ittifak ar vv

edilmişdir : Başka bestelerle münasebeti yokdur. Uşşak makamının bütün hususiyetlerini toplamışdır. Başka makamlara kaymamışdır. Güfte taksimatında hiç kusur yokdur. Lüzumsuz ve yersiz imal^-le? yapılmamıştır.✓

-"Subhi Zıya, bütün eserlerinde bu hususiyeti muhafaza etmişdir. "Sili kadar eseri vardır, j&n mühimleri nevapuselik makamından Mustafa Harun üslûbunda bestelediği

Gönül verdim bir dilbere ... r-J

(5)

Bağçenizde sünbül olsam, «

bir de hicaz® makamından divanı ile yine uşşaktan

Ne zaman gelse hayalin bu harabata senin fnifteli bir eseri vardır ki bunühla

bir abide dikmişdir." ,, ,

Subhi Zıya hayatında kendine

Küçük yaşta ölen kızı Humeyra için muhayyer makamından pek müessir . .

bir îürkşs şarkı besteledi, ölüm acısını bu derece hasretle ifade eden .beş evlâd kaybeden Dede olmuşdur. >

v A

J

Türkçe eski ve yeni şarkıları Fransızcaya nazmen tercüme etmekten zevk duyardı fakat bu tecrübelerini işlememiş ve neşretmemişdir,

Sayanı ülunayın dediği Kİbi ^İrtihali, Tük musikisi için büyük zayadır, ... yerine konulmayacak kadar ağır bir gaybdir.®

Referanslar

Benzer Belgeler

Akşam üzeri Şehzade- başı’ndakiÂşık’ın kahvesine gelir, bir gizli ev­ rak çıkarır gibi çantasından tom ar tom ar şi­ irleri ortaya dökerdi.. Bunlar incecik

~~te özellikle Türklerle ilgili olanlar, bu her iki gezgi nin esas gayesi de~il yan u~ra~lar~~ oldu~u için, onlar~n ya~ant~lar~~ ve bu ya~ant~lar~n sergileni~i çok daha tarafs~z

Fatih Şehir Tiyatrosu kapatılarak kapı­ sına bir hafta “ Hastalık nedeniyle ka­ palıdır” yazısı yazıldı • Yüzlerce oyunu dilimize çevirdi. Bu oyunlar

[r]

Yalnız şu var ki yazacağım teceddiid edebiyatları, edebiyat teceddütleri ta­ rihinde, okumadığım ve okumak muta­ dım olmıyan eserleri tenkid ve tahlil

Sami Paşa maarif, Sup­ hi Paşa evkaf nazırları olarak baba, oğul, birlikte imperatorlu ğun büyük bilgili vezirleri ara­ sında sayılıyorlardı.. İşte

Pertev Naili “ Karanlıklar dünyasından” kurtulup, günyüzüne çıkmak için uğraşır­ ken, tutkulu çalışmalarına da hiç mi hiç ara vermemiş. Öğrencileri ve

Şubat 2018’de bitecek olan 20 aylık görevinde Jüpiter’in çevresinde 37 tur atacak ve gezegen hakkında detaylı veri top- layıp Dünya’ya gönderecek.. Bu sayede Jüpiter