• Sonuç bulunamadı

Prof. Besim Ömer Akalın vefat etti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Prof. Besim Ömer Akalın vefat etti"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Prof. Besim Omer

Akalın vefat etti

Türk irfan âlemi onun ölümile

güzide bir evlâdını kaybetm iştir

Türk ilim âlemi, büyük ve güzide bir simasını daha kaybetmekle müteellim- dir. Bilecik mebusu profesör general Besim Ömer Akalın’ m dün Ankarada vefat ettiğini büyük bir teessürle haber aldık.

Muhterem profesörü, daha düne ka­ dar aralarında görenlerin bu apansız elî âkibetle ne kadar müteessir olacaklarını tahmin etmek güç değildir. Merhum ge çen perşembe günü üniversite konferans salonunda yapılan Tıp bayramında bu­ lunmuş, Büyük Millet Meclisinin pa­ zartesi günkü yeni mesai devresine işti­ rak etmek üzere pazar akşamı şehrimiz­ den Ankaraya hareket eylemişti.

Merhum, zahirî bir sıhhate malik ol­ makla beraber, son birkaç senedenberi nefes darlığından muztarip bulunduğu için her sene yazın Fransaya kaplıcala­

ra gider, o seneki kış mevsimini arızasız geçirmeğe çalışırdı. Bu sıhhî ârızasına ve yaşının bir hayli ilerlemesine rağmen çocukİuğundanberi en büyük zevkini teşkil eden çalışmaktan biran fariğ ol­ mamıştı.

Doktor Besim Ömer, yalnız memleke­ timizin tıp ve kültür sahasındaki çok mümtaz ve kudretli şahsiyetile değil, 55 senelik tababet hayatında binlerce ailenin şükranını, minnettarlığını kazan­ mış kâmil bir insan olarak da umumî muhabbeti kazanmıştır. Türkiyede m o­ dern ebeliği, kadın, çocuk hastalıkları ihtisasını tesis eden merhumdan evvel, cahil, görgüsüz mahalle ebelerinin elin­ de binlerce kadın ve çocuk hayatının

Profesör Besim Ömer Akalın

ölümden kurtulmadığı, bugün artık ta­ rihî bir hakikattir.

Doktor Besim Ömer, elli senelik ta­ babet ve profesörlük hayatından başka Türk nüfus siyasetinin en hararetli mürev- viç ve müdafilerinden olmuş, çocuk

(2)

••

Profesör Besim Omer

Akalın vefat etti

(Baş tarafı 1 nci sahifede) katı, hıfzıssıhhası etrafında yüzlerce ki­

tap, risale, makale neşretmiş, sıhhatimiz için en büyük mürşitlerimiz meyanma girmiştir.

Onun bu faziletli ve verimli şahsiye­ tinden başka insanlık tarafı da çok ga­ lipti. Binlerce insanın ıztırabına canla, başla derd, çare arayan doktor ayni za­ manda büyük bir vatanperverdi. Trab­ lus, Balkan ve Umumî Harplerde, Mü­ tareke zamanlarında memleketin en ka­ ra günlerinde Hilâliahmerde, Himayei- etfalde büyük bir feragatle gösterdiği gayret ve faaliyetler, gönüllerde aziz bir hatıra olarak yaşamaktadır. Mütevazi, kibar, herkese karşı müşfik simasile umumun hürmet ve muhabbetini cel­ beden profesör, son birkaç sene evvel küçük biraderi Kemal Ömer, birkaç ay evvel de büyük biraderi Azm i Ömerin ölümile sarsılmıştı. Bununla beraber, bu elîm hâdiseler, bu büyük insanın me­ tanetini sarsmamış, bu ailevî felâketlere rağmen memleket işleri onun için en mukaddes davalar sırasında ehemmiye­ tini muhafaza etmiştir.

Geçen haziranda elli senelik tababet hayatını dolduran Türk hekimleri şe­ refine yapılan ihtifale iştirak eden pro­ fesör, Türk hekimlerinin en yaşlıların­ dan biri olduğu gibi Büyük Millet Mec­ lisinin yeni intihap devresi münasebetile yapılan ilk toplantıyı da en yaşlı aza sıfatile açmıştı.

Merhumun bu apansız ölümü, dün Ankarada bulunan hemşirezadesi B. Ekrem Besim tarafından buradaki ailesi­ ne bildirilmiştir. Dün akşamki trenle de hemşirezadesi doktor Zeki Besim An- karaya gitmiştir. Merhumun cenazesi Ankaradan şehrimize gelecek ve burada merasimle defnedilecektir.

Profesör Cemil Topuzlunun

sözleri

Bu elîm ölüm haberi üzerine profesö­ rün en eski arkadaşı profesör general Cemil Topuzlunun intibaını rica ettik. Ölüm haberini ilk defa bizden öğrenen profesör Cemil, büyük bir teessürle şunları söyledi:

«Bu elîm haberden çok müteessir ol­ dum. Besim Ömerle Pariste beraber ik­ mali tahsil ettik. O ebeliğe, ben de cer­ rahlığa çalışıyorduk. Orada iken bile aramızda çok büyük bir sevgi ve arka­ daşlık teessüs etmişti. Sonra burada Tıp fakültesinde senelerce beraber çalıştık. D oktor Besim Ömer, fakültenin en eski profesörlerindendi. Bize modern ebeli­ ği, kadın hekimliğini, çocuk bakımını ithal eden çok mümtaz bir şahsiyetti.

O, memleketimizin ender yetiştirdiği, hakikaten güzide bir insandı. Hizmetile, âsarile halkımızı çok tenvir ve irşad et­ miştir. Ona gelinceye kadar ebelik, çok cahil ve iptidaî ellerde bulunuyor­ du. Onun durmaz, dinlenmez, gayretle­ rine, faaliyetlerine hayrandım.»

D oktor Cemil. Topuzlu, bu eski arka­

daşının bu anî felâket haberinden çok müteessir olduğundan, fazla bir şey söy­ leyememiştir.

Merhumun muavini doktor

Kenan Tevfiğin teessürü

Merhumun uzun müddet muavinliğini yapan profesör doktor Kenan Tevfik de bu apansız ölüm haberi etrafındaki ih­ tisaslarını şu suretle anlatmıştır:

«Bizim hepimizin çok muhterem ho- camızdı. Bizim mesleğin doğrudan d oğ ­ ruya banisi idi. Ebeliği, kadın hekimli­ ğini memlekete o getirdi. Talebeliğimde mektep daha Demirkapıda iken kadın ebeliğini o tesis etmiştir. Okuyup yazmak bilmiyen kadın ebelerini bin müşkülâtla yetiştiren bu zatı muhteremdir. Üniver­ sitede seririyatı viîâdiyeyi tesis eden, ka­ dın ameliyatlarını bize gösteren o idi. Merhumun değerini böyle birkaç satır­ la değil, sahifeler dolusu yazı ile ifade etmek bile küçük kalır. Onun hiçbir gün bir kimsenin gönlünü kırdığını gör­ medim, o kadar halim, selim, kibardı. O kadar da ansiklopedik malûmatı ge­ nişti. Affedersiniz, size fazla bir şey söy- liyerriiyeceğim. O derece müteessirim.»

(A K ŞA M ) bu elîm ziyadan dolayı memleket irfan âleminde, biraderi B. Agâh Ömer Akalın ile diğer ailesi efra­ dına samimî taziyetlerini arzeder.

Nasıl vefat etti

Ankara 19 (Telefonla) — Bilecik mebusu doktor general Besim Ömer A - kalın bugün öğleyin Karpiç lokantasın­ da yemek esnasında geçirdiği kısa bir buhranı müteakip kalb sektesinden v e­ fat etmiştir. Tıp âleminin tanınmış şah­ siyeti general Besim Ömer Akalınm v e­ fatı burada büyük bir teessür uyandır­ mıştır.

Merhum her günkü gibi bu sabah da Büyük Millet Meclisine gelmiş ve kütüp­ hanede öğleye kadar mütalâada bulun­ duktan sonra öğle yemeği için Karpiç lokantasına gitmişti. General Besim ö - mer, yemek masasına Antalya mebusu B. Numan ile birlikte oturmuştu. Ismar­ ladığı yemek geldiği zaman B. Numana dünkü havanın sinirlerini çok bozduğu­ nu, iştihasmın kaçtığını söylemiş ve ye­ meği yemiyerek meyva ısmarlamıştır. Garson meyva getirmeğe gittiği sırada merhum, üzerine fenalık geldiğinden bahisle lokantanın salonuna gitmek iste­ diğini söylemiş, B. Numandan oraya ka­ dar kendisine refakat etmesini rica et­ miş ve beraberce salona gitmişlerdir. B. Numan bir taraftan lokantadaki dok ­ torları ve arkadaşlarını, diğer taraftan da Nümune hastanesini haberdar etmiş­ tir. Doktorlar salona geçerek hemen te­ daviye başlamışlarsa da general Besim Ömer Akalın, kalb sektesinden vefat etmiştir. Nümune hastanesi sertabibi B. Rüştü lokantaya süratle gelmişse de doktor vefat etmiş bulunuyordu.

Cenaze Nümune hastanesine kaldırıl- | mıştır. Yarın (bugün) saat I 7 de kal­

Referanslar

Benzer Belgeler

Mustafa Takî, Nevevî’nin (ö.676/1277) mana yönüyle do ru kabul edip sened bakımından zayıf olarak de erlendirdi i, 64 bn Hacer’in (ö.852/1448) ise bütün

Zamanın alimlerinden dini bilgiler tahsil etmi ve bu arada Zeyniyye tarikatının kurucusu olan Zeynuddin Hafî' 13 838/1435'nin halîfelerinden olan Mehmed Efendi'ye

Sanatta, hendesede olduğu gibi isbat değil, telkin; hüküm değil, teb­ liğ; yübuset cağii yumuşaklık; hissiz­ lik değil, duygu; durguluk değil, tit­ reyiş ve

Yeni yönetim şöyle: Şeref Başkanı Rahim Koç, Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Başkan Vekilleri Suna Kıraç ve Temel Atay, Üyeler, Semahat Arsel, Sevgi Gönül,

Halid Fahri «Servet-i-Fünûn»un, Edebiyât-ı-Cedide’yi kuran : «Servet-i-Fünûn»un başmuharriri olduğu için eski İstanbul âdet lerince, bir yerde yangın

3 Defa Millî Eğitim Bakanlığı (1867,1873,1878 yıllarında) 2 Defa Maliye Nâzırlığı. 5 Defa

Çizelge 4.33’de gösterilen varyans analizi sonuçlarına göre yağı azaltılarak yağ ikamesi ilave edilen bisküvi örneklerinin enerji değerleri üzerinde, ikame

Faili meçhul bir cinayet için, vehmedilen fa­ illere karşı bir protesto söz konusu ise, onun da yeri, herhalde bir cenaze töreni değil, başka yer­ lerdir.. Gidenin kişiliğine