• Sonuç bulunamadı

Genç ve ergin sülünlerin (Phasianus colchicus) perifer kan lökosit oranları ile lenfositlerin alfa-naftil asetat esteraz (ANAE) aktivitelerinin belirlenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Genç ve ergin sülünlerin (Phasianus colchicus) perifer kan lökosit oranları ile lenfositlerin alfa-naftil asetat esteraz (ANAE) aktivitelerinin belirlenmesi"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Vet.

nu,

Dcrg.(2004),20, 3:87-93

GENÇ

VE

ERGiN

SÜLÜNLERiN

(

PHA SIANUS CO

LCHICUS)

PERiFER

KAN

LÖKOsiT ORANLA RI

iLE LENFOsiTLERi

N

ALFA-NAFTiL ASETAT

ESTERAZ

(AN

AE)

A

KTi viTELERiNiN BELiRLEN MESi

Em

rah

Su

r

1

@

i

lh

ami Ç

e

lik

1

Ya

se

m

i

n Ôznurlut

M

.

Faru

k

Aydın1

Determirıation

of t

he

Ratio of Periph

eral B

lood Le

ucocytes

and Al

pha -Naphthyl

Acetate Esterase (ANAE) Activity

i

n the

Lymplıocytes

o

f the Y

oung

and Adult

Pheasant

s

(PJıasianuscolc1ıicus)

Özet

: Bu

çalışma,

g

enç

v

e ergin sülün

lerin

(

Phasianus colch

icus)

pe

riler

kan lökosit form

üllerini v

e perite

r

kandak

i

alta-nattil

a

setat es

te

raz

(

ANAE)-pozitil lenfosit

oranlarını

be

lirlemek

amacıyla yapı ldı. Çal ışmada

1

1 genç ve 11 er

-ginden

arınan

kan

ö

rnekler

i

ku ll a nı ld ı.

Ge

sül

ünlerde

pe

rifer

ka

n l

enfosit,

h

eterofil

,

m

onosit

,

eozinolil ve ba

zolil o

ran-ları sı ras ıyl a

%5

6,00,

%3

0,09,

%7,

45, %>4

,64

ve

%

1,81 ve ANAE-

pozilil

l

enl os

i

l

oranları

%36,82 o

larak

tespit edi

ldi.

Erişkinlerde

ise l

ökosit

ora n l arı sırası yla

%52

,9

1,

%

41.09,

%

2,81,

%

2,00 ve %1,

18

ik

e

n,

ANAE-p

ozitil

rentosıt

o

ran-ları

%

33

,73

o

larak bulu

ndu.

Ik

i

yaş

grub

unun,

periter

k

an

lenfosit

oranlarıdışındaki

orta

lama

değerleri arasında

ö

neml

i

(P<0.05) fark

lar t

espit

edild

i.

A

nahtar

K

elimeler

:

Sülü

n, A

NAE

Pozitivitesi,

Le

nlosit

S

ummary: Th

is

stud

y

wa

s ca

rried out

LO

d

etermine t

he percentages ol both leukocyte types a

nd

lymph

ocytes

wilh

afpha-naphthylacetate

este

r

ase (

ANAE)

p

ositiv

i

ty

i

n

I

he p

eripheral

blood o

f y

oung and adul

t

ph

easanls (

Phasianus

colchi

cus). F

or

this purp ose ,

he

parinised (

10

LU

h

epari

ne

/mL

b

lood,

Liquenine

,

Roche)

peripheral

b

lood

sampres

o

f

11 yo

ung and

1

1 ad

ult

pheas

ants w

e

re

use

c.

in the

y

oung pheasants, the percentages ol Iymphocytes

,

heıerophiJs, mcoocytes,

e

osinophils

and

baso phils

were 5

6.00%,

30

,09%,

7,45

%,

4,64

%,

1

,81%

r

espectiv

e

l

y

and ANAE-pos

itive

lymphocyte

rate was

36,82%,

whe

reas in

t

he

a

dults the

v

alues were Iound as 52

,91 %,

41

,09%, 2,

81%

,

2

,00% a

nd

1

,18%

for

I

y

mp

ho

c

yt

es,

beteroobns.

mon

ocytes, eo

sinop

h

ils and basophils respective

l

y.

ANA

E

-positive

Iympho

cyte

rete

wa

s

33,73%

i

n th

e

adu

lt

pheasants.

E

xcept

l

or

th

e

percentages

o

f

the peripheral blood

l

ymphocytes, the dil

-Ierences

betw

een

I

he

other valu es

w

ere

etettstıcauy

imp

ortant

(P<0,05)

.

Ke

y W

ords:

Ph

easant

,

A

NAE

Pcsitivity,

L

ymphocyte

Giriş

Enzi

m

site

kimyasal

ve

hist

a kimyasal

bo

yama

t

eknikleri,

klas

ik

Ro

manows ky

boyaları

il

e

ayırt

ed

i-lemeyen

bazı

ka

n

hücrel

erinin

h

enüz

ol

-gunlaşmamış formları

il

e

o

lgun

formlarının

a

y-rımında kullan ılan

b

asi

t

v

e

p

ratik

yöntemlerdir.

Bunun

yanında insanların

a

kut ve

kron

ik

len

fo id

l

ö-sem

ileri

(C

atowsk

y,

1981

),

sığırları n

enz

octlk

lö-kozisi

(Kajikawa ve ark.,

1

983)

v

e

köpe

kterin

çe

nç-l

ik

hastalığı

(Appel ve a

rk.

,

199

2;

Şen

ve a

rk.,

2002

)

g

ibi tentoprofit

e ratif

ve le

nfo süp ressi

f

ha

s-talıkların ın teşhisi nde

de enz

im

s

itekimyasal

n

-t

amlerden

yararlan ı lmaktadır.

Alta

-n

attil

aset

at este

raz

(A

NA E)

e

nzim

i

as

it

hidrolazla

r

gr

ubunda n

o

lan Hz

ozom al

b

ir

enzlmdir

.

Enzim

insanla

rda (Li

ve

ar

k.,

1

9

72;

Ç

elik ve

ark.,

1

991),

tav

uklarda

(

Ma iti ve a

rk.,

1990)

,

sığırlarda

(Yang ve

ar

k.

,

1

979;

Kaj

ikaw a

ve ar

k.,

198

3),

fa-relerde (

Muefle r v

e a

rk.

,

1

975) ve

k

öpeklerde

(W

ulff

v

e ark.

,

198

1)

periter kand

ak i

o

lgun

T

-len

fos itle rine

özgü bi

r

enz

imdi

r (

Basso ve

ark.,

1

980 ). Monosit ve rnakr

ofajlarda

da güçlü

A

NA E a

k-t

ivitesi gözlenmektedir (Mueller ve ark

.,

197

5)

.

Sülü

n

,

Phasinida

e

familyasının

N

uminidae alt

familyasında

yer alan

yaklaşık

50

kuş

türünü

n o

rtak

adı

o

l

up,

anavatanları Uzakdoğu

ülkeler

idir.

iri bir

av

kuşu olması

n

ed eniy le pek çok sülün tü

r

ün ün

n

esn

yo

k olma tehlikesiyle

karşı karşıya

ol

m akla

bir

likte

,

~Adi

S

ülü n

"

ya

da

"

E

t

T

ip

i S

ülün" o

lara k da

i

sim-l

end irilen

Ph

asianus co

lchicus

,

erttan

sit

üretim

e

de

adapte

olabildiği

i

çin

yetişt i ricili ği

g

ittikçe

yay

-gınlaşmaktadır.

S

ürün

eti,

diğ er kanatlı

etterinoen

farklı

b

ir tat

v

e a

r

amaya s

ah ip

olması

ve

diğer

çift

lik

hayvanlarına

nazaran d

ah a a

z

bulun ması

se

bebiyle

daha

pahalıdır

(Çetin

v

e

Kırıkçı ,

1

9

99 ;

Te

pe li ve

ark

.,

1999).

B

u

çalışmada,

e

nta nsif

o

la rak

yaygı n

bi

r

şekilde yetiştirilen

ve ekonomik önem

e sa

hip olan iki

farklı GelişTarihi :20.04.2004 @:cmrahsu r@sclcu k. ed u. ır

(2)

SUR.ÇELIK.ÖZNURLU,AYDIN

yaş

g

rubundaki et t

ipi

s

ülünlerin

p

erit er

kandaki l

ö-kosit oran

lan

il

e

ANAE

·pozititif

ıenıosn oranlarının

bel

irlenmesi

amaçlanmıştı r.

M

at eryal

v

e M

et

o

t

Araştırma

ma

teryalini, S

elçuk Ünivers

ites i

V

e-teriner

F

akültesi

Araştırma

v

e U

yg

u

lama

Çiftliğinde yetiştirilen

6

haftalık

ve

1

yaşlı

a

naç he

r

i

ki c

i

n-siyelte

n t

oplam

22

sütün den

(Ph

asia

n

us

c

o

lchi

cus )

ah

nan

kan

oluşturmaktadır.

ANAE

E

n

z

i

mi

Demonsırasyonu

A

N

AE

demo

nst

rasy

o

n

u

,

Coşkun

ve

a

rk

.

(1998)' n ın bildirdiği

n

tem le

gerçekleştirildi.

Su

a

maçla, k

alpte

n

5

ml'l

ik h

epar

inli

(

He

pa

rin

1

0 I

Ü

/m

l

ka

n, Liq

u

emi

ne,

üc

..

R

och

e

) t

üp

t

era

alınan

p

erlter

ka

n

ö

rnekle

r

i

n

de

n

4'e

r

f

ro

ti

hazırlandı.

Oda

sı­ ,caklığında

(

20

!2

C),

hav

ada

kur

utul

an

f

rotile r

-1

0

o

e 'de glu

taralde

h

i

d-aseton

so

lüsyo nunda

(pH

4

.8)

tesp

it

e

di

ler

ek ü

ç

k

ez

distlte

su i

le

yıkandı

ve

havada

kurutuldu.

I

nkübasyon

so

lüsy onu, 0

.8

mi

aseton

(Me

rek) içeri

sind e

entnen

20 mg alpha

-n

aphthy

l

aeetate (

Sigma, N

-8505) ile

4

,8

ml

hek-zaz

otize

pararoıaniline

[2,4

m

l

%4'

lük sodyum

nitnt

(

Merek-S-342

1

) v

e 2,4 m

l %4'lük p

ara tozaniline

(

Merek-P-37S0)] ve

80

m

l tampo

nlu f

osfat

s

o-ıüsyonu

(p

H

5.0)

kanştınlarak hazırlandı.

I

n

-k

übasyon

so

lüsyonu

,

p

H's l 1

M sodyu

m

nıorcksıüa

5

,8

'e

ayarland ı ktan

so

nra

s

üzüldü

.

H

er

hayvanın

kan

l

rotilerinden

2'şer

adedi,

I

nkübasyon

so-l

üsycn

unda

3

7

"

C'd e

4 saa

t

s

üreyle in

kübe

edi

ldi.

l

nkübasyon s

üres

ini

n s

onu nda üç

ke

z

distile suda

'

yı kanan

f

rolil ere, tamp

orrlu

asetat

so

syonunda

(

pH 4.2)

hazırlanan

%

l

'li

k

m

etil

g

reen

s

o-l

üsyo

nunda

2

0

d

k

s

ü

re

yle

çe

kirdek

boyası

u

y-guland ı.

A

lkol ve

ksiten

s

e

ri

ler

inden g

eçi

r

ile

n

t

ro

ti

le

r

En

tellan

(

Me

r

ck) i

le

kapatıldıktan

sonr

a

Le

itz

L

a-bo

rlux

-12

m

odel

araştırma

mikro

skob

unda

i

n-celenerek

h

er p

reparatta

2

00

le

nfas it

sayıld ı.

L

en-fosi

lle rden

1

·4

adet

kırmızı-kahverengi

gr

anül

i

çe

ren

le

r

ANAE-p

ozitif

ola

rak

değerlendirilirken,

g

ran ül içe

rmeyenle

r

A

NA

E-negatil

kab

ul

edildi

ler.

L

enfositlerin

ANA

E

po

zitlvltesl

yüz

de

(%)

olara

k

i

fade edildi.

Her

hayva

ndan

hazı rlanan

kalan

z'şer

f

roti

i

se

M

ay

Grün

wald -Giemsa

boyasıyla boyandı

(K

onu k,

1

98 1)

.

Bayarnayı

ta

kibe n,

a

lk

ol

ve

ksiten

s

e-ri

lerinden ge

çirile

r

ek

kapatılan

p

raparatlarda

200

lök

osit

sayılarak hayvanların

kosi t f

or mülleri be

-lirl

endi

v

e

her l

öko sit

tip

inin

oranı

y

üzde

(%)

ola

rak

if

ade e

d

i

l

di.

I

statistiksel a

nalizler,

ark

-sinus

(ar

e-si

n

e)

m

e

-to

d

uyla

tr

ansfo

rm

e edile

n

değerler kullan ılarak

ger

-çekleştirildi (Y ıld ız

ve

Birearı.

1

99

1)

.

E

lde

e

dilen

ve-r

il

erin

tablolaşt ırılmasında

e

lde

e

dilen

g

erçek

de{ıerlerkullanıldı.

Bul

g

u

l

ar

G

enç v

e erg

i

n

smcnıeeıe.

pe

rite r k

an

lerı­

f

os

itl

erin

d

eki

alta

-

nattil

ase

ta t

es

te

raz

(

ANA E)

en

-z

im i a

ktivitesi hücre

za

nrun

altında

loka

lize

o

la

n

b

ir-kaç

ade

t

kırmızı-kahverengi

g

ranül

tarz ında

(Ioca

lised

g

ranular

pasi

tivity)

zlenirken

(Şekil

1

),

monositıerin

d

iffüz ç

ren

örer

enzim

p

oz ttivit esi ç

ös-te

rdikler!

dikkati ç

ekt

i.

H

eteroüt

,

eozmofü ve ba

-zofitıerin

g

ranüll erinde

ise

o

ldukça

zayıf

enzim

pa-zitivitesine

rastland ı.

Çalışmada

eld

e edilen pe

rite r

kan A

NA

E

·pozil if

lerıtosit oranları

i

le

l

ö

k

o sit

f

ormü

ll

eri

T

ablo

l

'de

v

e

-rilmiştir.

Ta

blo

1

'

de d

e

görüldüğü

g

ibi ge

ve erg

in

sürüngruplarının

h

e

r

iki

sinde

d

e

blrblrterine

o

ldukça

yakın

(P

>0 .05)

p

eriter k

an

lerıtosit oran ları

t

espi

t

edi

ld

i.

Genç sü

nler

erg

inle

rd

en ö

nem

l

i de

re

cede

(

P<O.OS) da

ha

yüksek m

onosit . eo

zinoftl, baz

ofil

v

e

A

NAE-pozilif

lerıtosit oranlarına

s

ahip

k

e

n

i

ken,

e

rgin

s

ülOn

le

rin p

erlt er ka

n

hete rofil oranları

g

enç

-l

erinkinden ö

nemli dere

cede (

P<O.OS)

d

aha

y

üksek

bulunmuştur.

Tablo1.Genç ve erginsülünlerinperiterkan ANAE-pozitiflenfosil oranlanilelökositformülleri. HÜCRETIp LER I VE

O

RANLARI

(%)

Gruplar ANAE(+}lenfosit lenlosit Monosit Heteroli1 Eozin olil Bazolil

n=11 X ±SE X ±SE X ±SE X ±SE X ±s e X ±SE

Gençsöıüraer

36

,82..+0,78

56

,00±1,6

7,4S±O

,76

3D,09±

l,6

4

,64±O,S8

1

,81

±O.

18

Ergin sülünler

33

,73±O

,71

52

,91±2,3

2

,81 ±O

,

30

41,

09±2,2

2

,OO±O,38

1

,18±O

,1

2

Aynısütundakideğerleraras ındakifark istatistikselolarakönemlidir

(

P<O.DS).

(3)

(iımçve ErginSütünleri n(Pb asia nusColchicus) Per irer...

Şekii L Ergin birsulününperilerkanındaANAEpoziti, birlentosrtgörülmektedir.Enzimalikreaksiyon ürünü olankırmızı­

kahverengi granüllerin hücre aenmn hemen altında Iokalize oldukla rıgörülmektedir.ANAE demonsl.rasyonu,Bar: 21,34 Om.

Tartışma

v

e Sonuç

E

k

on

omik öne

m

i

o

lan

kanatlı

rlerinin pe

riter

k

an hücrele

ri

ü

zeri

n

de

ol

dukça f

azla

sayıdaçalışma

yapılm ış

ol

makla

b

irlikte, s

ülünler üze

rinde

y

a-pılmış

olan

çalışma sayısı

o

ldukça

azdır.

Ri

ca ve

ark

.

(

1977),

kınalı

ke

kliklerin perit

er

k

an

h

eterotil

oranları n ı

%32.

3,

b

azofil

oranları n ı

%

5.3,

eozin

otil

oranlarını

%

1.4,

lerıtosit oranların ı

%

56.

1

ve

m

o-nosft

oranların ı

da

%

4.6

o

larak te

spit

etmişle rdir.

P

ica

ve ark

.

(199

3) ise

,

aynı

t

ütü

n

heterotilaranını

%

0-70

,

bazo

ül

oranını

%1-

8,

eonnotn

oranını

%0-6

,

l

entosit

o

ramru

%16-

50

ve

m

onosit

oranını

d

a

%

4-11

o

larak

bildirmişlerdir.

oyewate

(1

987),

32

-36

haftalı k

tavukla

nn

peri

ter

k

an

lenfas

i

t

oranını

e

rkek

hayv

anlarda

%

6

7

.

dişilerde

i

se

%63 ola

rak

be-lirlemiştir.

Durgun v

e

ark

.

(1990) 0-26

haftalık

ye

rli

hibr

it

ta

vuklarm

peri

fer

kan küçük

lerıtosit oranının

erkekl

erde %3

2-76

arasında

ve

dişilerde

%

26-74

arasında;

bliyük tentosftlenn ise e

rkeklerde

"103-

11

dişilerde

i

se

%

3

-1

3

arasında değiştiğini

t

espit

e

t

-

'

mişlerdir.

Su

r

(

2001)

is

e

.

B

abcock-380

ırkı

e

lv-elvte

rin

p

er

i

fer ka

n le

nfasit

oranının , çıkış

n

ünde

%

16

i

ke

n

, dörd

üncü ha

fta so

n

un

da

%

50

'y

e y

ük-seldiğini bildirmiştir.

R

ica ve a

rk.

(19

77) ke

kliklerin

p

eriter

kan

lenfasit

oranını

%56

.

1

o

la

rak

b

ildirirken.

Pi

ca v

e

ark. (199

3)

bu

oran ın

%

16-50

arasında

de-rJişti{ıini bildirmişle rdir.

J

osef (

2

00

1), s

ülünlerin

p

eriter

k

an

h

et

erafil

oranlarını n

%

4

-57

arasında değiştiğini bildirmiştir.

B

u

çatrşmada

i

se, ge

nç sülü

nlert

n hete

rofil

oranı

%

3

0.09

e

rgin

le

rin k

i

ise

%

4

1,09

o

larak

bu-lunmuştur.

E

rgin

lün

l

er

ö

nemli

de

recede

(

P<O

.OS) d

aha y

üksek

h

eterofü

ora nına

sa

hiptir.

Erg

in s

ülünlerde

t

esp it

ed

ilen

h

eterotil

d

üzeyleri ta

-vuk

lardaki (

Durgun ve a

rk.

,

1990; Oye

wa

l

e,

198

7

)

ve kekli

klerdek

i

(

Rica ve a

rk

.,

1977

;

P

ica ve ar

k

.•

1

993)

değerlere

("lo

32-

70)

o

ldukça

yakındı r.

Farklı

s

ü

n

ırkıarında

ka

n

mo

nosit

oranlarının

%1-24

arasında değiştiği

tesp

it

edilmiştir

(J

osel ,

2001)

.

R

ica ve a

rk

.

(

1977)

i

le

P

ica

v

e a

rk

.

(

1993

),

keklikle

rde

ka

n

monosi

t

oranlannın %

4-

11

a

ra-sındadeğ iştiğini bild i rmişle rdi r.

Bu

çalışmada,

gen

ç

sülün

lerin

perlte

r

kan mon

osit

oranları

%

7.45 ve

e

rgin

sülünlerin

k

i %

2

,81 ola

rak

bulunmuştur.

Bu

değeı1er,

J

osef'in (2

001)

sütünler içi

n

bildirdiği

de-ğerlerden farklıdır.

Bu

farklılık,

m

uhtemelen

araş­ tı rmada kullanılan hayvanların ırk

ve

yaşlarınrn

f

ark-lı olmasındankaynaklanmaktadır.

(4)

SUR,ÇELI K,ÖZNURLU,AYDIN

oranları n ın

%

1-

12 v

e e

oz

in

oül

oranların ın

ise %

0-4

arasında de~işti~ini

bildirm

ekted ir

.

Bu

çalışmada

i

se, ge

süıünlertn

eo

zinofil

oranları

% 4

,6

1

baz

ofil

oranları

%

1

,

8

1

i

ken; e

rgin

sülü

nterde bu

değerler sırasıyla

%

2

,00

v

e

%

1.1

8 a

tarak

tesp

it

edilmiştir.

B

u

değerler,

Jo

sef'in

(

200

1)

sulünle

r

içi

n

bildirdiği değerler

ile ta

vuk

lar

(

Oye wa

l

e, 19

87; D

urg u

n

ve

ark.,

19

90

) v

e k

eklikle

r

i

çin

b

ild

irilen

(

Rica

ve

a

rk.,

1

977; Pica v

e ark

.,

1

99

3)

so

nuç larla

benzerdir

.

En

zim

sito

kimyasal

ve

h

istakimyasal

tekn

ikler.

çeşitli

hayvan tü

rleri

ve

insanların

im

mün

sist

emleri

üzerinde

yapılan

deneysel

çalışmalar yanı nda bazı hastalıkların teşhisi, sınıflandırılmalan

v

e

p

rog-nozfanmn belirlenmesinde de

kullanılmaktadır.

Ni

-tek

im,

insan (Catowsky

,

1991) v

e

sığırlann

(

Ka-jik

awa ve ark

.•

1983)

bazı

lösemi

t

iplerinin

ayırt

ed

ilmesinde

bu

tek

nikle rden

geniş

ölçü

de

ya

-rarlanılmaktadır.

Uz

oz oma

l

bir enzim ola

n AN

AE

enz

imi,

perite

r

kan ve

l

enfold dokula

rdaki

bazı

l

ö-k

osit

t

iplerinin

ayırt

edi

lmeleri

ile

b

u

h

ücrelerin do

ku

lc

kallzas

y

cnla

nmn

saptanmasında

ö

nemli b

ilgiler

sağlamaktadır

(Naka

nishi

ve ark.,

1

983)

.

z

ko-nusu e

nzim

.

insan

(H

iggy

ve a

rk

.,

19n

;

Os

-b

aldiston

v

e SulU

man, 1

978

;

Ç

elik ve ark., 19

91)

.

sığır

(Yang

v

e ark

.,

1

979

;

Kaj

ikawa

ve a

rk

.•

1

983)

,

pek (Wulff

v

e ark

.,

198

1)

,

tav

uk

(

Pruthi

ve ark

.•

1

987

;

Ma

it

i v

e ark.,

1

990) ve fa

rele

r

de

(Mu

etter

ve

ark

.,

1

975)

T-

l

enfositlerle monositler için

s

pesifik bir

enzimdir.

En

zimatik

rea

ksiyon

ürün

ü;

T-len

f

asitle

rinde '

-4

a

det

krrrruzı-kahverenqi

lokallze

gra

nüHer

halindeyke

n

,

mo

nos

itle

rde kü

çük

ve

y

ay-gın

g

ranüIJer

tarzındadır.

B

·

lenfositlerinde

ANA

E

pozttivttes

i

göz

le

nmemek

ledi r

.

Bu

e

nzimatik p

o-zltlvlte

farklı lıklarından yara rlan ılarak,

i

nsanlarda

v

e

bazı

h

ayvan

tür

lerinde

T-

ve

B

-Ienfositl eri

i

le

m

ak

-r

ofajlar,

h

em

k

an

I

retile rinde

v

e

h

em d

e

d

oku

ke-sitler

inde

s

pesifik

o

l

a

ra

k

ayırt

e

dileb

ilmektedirler

(Ya

ng ve

ark.

, 19

7 9).

A

NAE

e

nzlml:

e

mb riyo

n

ik

d

öne

mde

g

er-çekleşen

T

l

entostt

olgunlaşmas ının

son

ev-re

lerinde ,

limus

med uırasındaki

meduIJa

r

time

sitler

tarafından kazanılmakta

olup

,

perlter

k

andaki

im-müno kompote

nt,

olgu

n T

-Ienfositlerinin en

zimidir

(

Basso ve ark.,

1

980

;

Çel

ik

ve ark.,

1

992; Sur,

2

001)

.

Sığırlarda, gebeliğin

60

.

günü

nde

med

ullar

tim

ositler

yanında

peri

fe r

ka

n,

dalak ve

bağırsağın

lami

na

propriyasındaki

a

z

sayıda

len

fasille

z-l

enen ANA

E

poz

ltivitesl

,

gebe

li!;li

n

ilerlemesiyle

b

ir-l

ikte

y

ükse

l

mekte ve gebeli!;l

in

240

.

gününde p

eriter

k

andaki A

NAE-pozit

it

le

nto

slt

oranı

%4

2

'ye

ulaş­

maktadı r

(

Çelik

ve

ar

k.,

1

992

).

Basso ve ark

.

(

1

9

80)

i

se ANA

E

enz

iminin

insan

larda

f

ötal dö

-nem

in

s

onlanna

do ğru kazanıldı!;lını

bildirirken

;

Su

r

(

2

00

1), 18 g

ünlük

ta

vuk

embriyolannın

perffer ka

n

90

le

ntosttlenntn

sade

ce

%2'

si

n

d

e A

NA E

p

oztttvit es

l

tesp

it

etmiştir.

P

er ifer k

anda ki

A

NA E-pozitif

l

enf

asit

o

ran-larında

rler

arasında

ö

nemli

f

arklar

gözlenmiştir.

In

sa

n

l

a

rd

a

bu

or

an

%

53

-7

4

(Hiı;gy

v

e a

rk., 1

977;

Çe

lik v

e ark., 199

1)

arasında

ik

e

n,

sı!;lırlarda

%47-71

(Ka

jikawa

ve ark

.

,

1

983

;

N

aka nishi ve

ark.,

1

983

;

Çeli

k

ve ark

.,

1

99

4

)

arasında,

peklerele

%

56

-

58 (W

ulff v

e a

rk

.

,

19

81

;

[

z

e

l

v

e ar

k.,

2002

)

aras ında,

ta

vuk larda

is

e %35

-55

(

Pruthi

v

e

ark.

,

1

9

8

7

;

Ma

jl

i ve ar

k., 1

990 ;

S

ur.

2

001)

arasında

de-ğişmektedir. Aynı

zamanda

,

hayvanların ırkıarına (Şen

ve a

rk.

,2oo

2

;

Su

r

v

e ark

.,

2003

)

ve

yaşlarma

(Çelik ve arx

.,

1994)

bağlı

ola

rak

da

p

eriter

kan

le

nfasit

lerinin

ANA

E

pczitivitele

rinde

bel

i

rg

in

far

k-lılıklar

o

rtaya

çıkmaktadır. Şen

ve ark.

(

2002),

sağ­ lıklı

ve 6-

8

haftalık

sokak k

öpekle

rinin

periter k

an

A

NAE,

asit foslataz (ACP-az)

,

beta-glukronid

az

(

BG-az)

ve N

-asetil

beta glukoza

m

i

nidaz

(

NABG-azj-oozmt

lenfas

it

oranlarını sırasıyla

%

62,64

,

%

4 6

,

74 ,

%

1

4,n

ve

%

49,43

ola

rak

tespit e

t-mişlerdir.

Sur ve a

rk

.'mn

(

2003).

6

aylık

Ka

nga

l

k

ö

-pekie

rinde

yaptıkları

bir

çalışmada

söz konusu

en-zim

lerin p

ozittvitele d

sırasıyla

%

63,

1

3

,

%

39,37,

%55,1

1

ve

%

52,45 o

larak

bildirilmiştir.

Çev

re

koşunan na

v

e

hayvanları n bağışıklık

s

is-te

mlerinde

oluşan

bo

zukluklara

bağlı

o

l

arak

periter

k

and aki

l

enfositlerin A

NAE

pozitivite

oranlarında

da

bel

irgin

değişiklikler

meyda

na

gel

mek tedir

.

Ö

zel

-li

kle l

enfos

üpre ssif ve

l

en foprolifera tif bozuktuktarta

sey

reden

vi

ral

hasta lı klarda ,

perifer

ka

n

len-fosit

lerinin

ANAE

pozitivitele

rinde

ö

nemli

artış

veya

azalışlar

m

eydana

g

elm ektedir.

Nitek

im

,

K

aj ikawa

ve a

rk

.

(1

983),

e

nzootik

ve pe

rsiste nt l

ök ezis

'

li

sı­ ğırlarda

A

NA E-po zitif l

en fasit

oranla rı nda

ö

nem li

düşüşleriri

mey

da

na

geld iğini saptartuşlardı r. Şen

ve

a

rk. (

2002)

ise,

d

en eysel olarak

ge

nçlik

hastalığı oluşturdukları

6

-8

haftal ık

so

ka k k

öpe klerind e, v

irus

i

nokül asyonunu

tak

ip

eden

ve

h

enüz

hastalı k semptomla rın ın ol uşmadığı

2. gü

nde

bile periter

k

an ANA

E-

ve AC

P-az

-pozilil

lenfos

lt

oranlarını n

beli

rg

i

n

b

içimde

düştüğünü

tespit

etmişlerdir. Araş­ tırıcılar (Şen

ve ark

.,

2002)

,

b

u

b

ulgunun

köpe

k

ge

nçlik

hastalığın ı n

erke

n

teşhisinde yararlı

ol

a-b

ilece!;lini

ile

ri

sürmüşlerdir. Ayrıca,

perifer kand

aki

T

lenfosit

oranlarının

be

l

irlenmes

inin, k

anda

b

u

hücre

lerin

artışıyla

ka

rakterize

olan

tavukların

Marek

hastalığının ayırıcı teşhısınce.

k

lin

i

k

v

e

oto

p-si b

ulgu lan

ile histo

pato

lojik

bulguları

b

u

hastalr

kla

kanşabüen bazı

enteksi

y

öz

hastalıklardanayırt

ed

il-mesinde

yararlı olabileceğibildirilmiştir

(

Hud son

ve

Payne,

1

973; Je

uriss

en ve

a

rk.

, 1

989

).

Yukarıdaki

sonuçla

r

d

ikkate

alındığ ında,

pe

rifer

kan

l

en-fasitlerinin

ANA

E

pozttivitesinde

oluşan

(5)

de-Genç veErgin Sülünlerin(Pha slanus Colchicus)Perircr... ğişiklikler,

h

em

immün sistemin fonks

iyonel

du

rumu

v

e

h

em

de

l

enfosüpressif

ve

ya l

enfop roliferati

f

has-talıkların teşhisi

ve

prognozlarının saptanmasında

diğer

b

ulgulara

e

k

o

larak

ö

neml

i

yararlar

sağ­

layabili

r.

Bu

çalışmada, altı haftalık

gen

ç

ve bi

r

yaşlı

e

rgin

sülün

lerin

pe

riter

kanındaki

lök

osit

oranları

ile

ANAE

-pozitif

le

nfositlerin

oran ları belirlenmiştir.

Tablo

1

'd

e de

görü ldüğü

g

ibi ge

nç s

ulü nle r

er

-ginlerden

ö

nemli

de

recede

(P

<0 .05)

dah

a

yüksek

monostt

,

e

ozinofil ,

baz

ofi

l

ve

ANAE

-po

z

itif l

e

n

tost

t

oranları na

s

ahipke n ik

en,

ergi

n s

ülünlerin p

erite

r

kan

h

eterofil

oran ları

ge

nçle rinkinden önemli

o

e

-recede (

P<O.OS)

d

aha

y

ükse kti

r.

E

rginlerin

le

nfos it

oranları,

a

radaki

fa

rk

i

statistiksel

ö

neme

s

ahip

0

1-mamakta

b

irlikte

(

P>0, 05),

ge

nçle

r

inkinden dah

a

düşüktü r.

Er

gin sülünfertn o

rtala

ma

perit

er

k

an

ANA

E-pozitif

lerıtosit oran ı

%33,

73

i

k

en

,

gen

ç s

ü-lür uerde

b

u

o

ran

%36

,82

ol

up a

radaki

f

ark

i

s-tat

istikse

l

önem

e sahipt

ir (

P<0,05).

T

üm

omurgalı

ve

kanatl ı larda yaşlanmayla

bir-likte

lenfold

s

iste mde me

ydana

g

elen

en

ö

nemli

değ işiklik,

timu

s v

e bur

sa

F

abri ci

i

'nin

in

volüsyonu

(Ciriaco ve a

rk. 2

003;

T

orroba

v

e

Za

pata, 2

003) ve

bu

değişikliklerin

bi

r

so

nucu

o

larak d

a

per

iler

ka

n-daki T ve B

l

enfesir

d

üze ylerinin

düşmesidir

(

Sa inz

ve a

rk.,

2003).

Nit

ek im,

K

ocis ova

ve

ark

.

(19

95),

12

aylık

sülünle

rde

t

imus

ve

bur

sa

Fab

ricii'

nin

i

n-volüsyonu

nun ile

ri

aşamada olduğu n u

te

spit

e

t-mişlerdir.

B

u s

onu ç, e

rgi

n

s

ülünleri

n

p

erife

r

kan

l

en

-tositle

r

t

ndekl

düş üşü n,

ANA

E po

zitif

T

l

en

f

o

s

i

t

lerin

in

oranı nda

meyda

na

g

e len

düşüşten kaynaklandığı nı

ortaya

koymaktad ı r.

Bu ne

den le

l

enfositle

rin

perife

r

kandaki

sayı oranları nda yaşa bağlı

ola

rak

beli

rgin

değişikliklerin

o

rtaya

çı ktı ğı

iy

i bitinm

ektedi r.

Ni

-tekim

,

Çelık

ve

ark.'n ın

(

1994)

,

farklı yaşlardaki sı­ ğırların

p

erifer k

an

Tvlenfosft oranları

üz

erinde

y

ap-tıkla rı çal ışmada; yaşamın

ilk g

ünlerinde

ksek

o

lan

T-

Ienfosit

oranlarının

belli b

ir s

üre

so

nra dü

-şüşe geçtiği

ve

t

ekrar

y

ükselerek

6

·7

yaştr sı­

ğırlarda

e

n

y

üksek se

viyeye

ulaştığı,

8-9

yaşlı

sl-ğır!arda

ise tek

rar

düşüşe geçtiği gösterilmiş

ve

per

iler

k

anda ki "r-le

ntoslt

oran ı nı n dalgalı

bi

r

se

yir

tak

ip

ettiği

i

leri

sürülmüştür. Kanatlılarda

is

e

s

ek-süel

olgun luğa girişle

birl

ikte

m

erkezi

lenf

old o

r-ganlarda

başlayan

i

n

vol

ü

s

y

on ll

erley en d

ön emle

rde

bu

organları n

at

rofisi

i

le

sonuçlanmaktadı r.

B

u

i

n-volüti

f

değişiklikler

de

l

e

nt

os

i

tle

rln

pe

rifer

kand

aki

sayı

v

e

oranları nda

b

elirgin

düşüşlere

yo

l

a

ç

-tığından, hayvanların

periter

kanları ndaki

t

en-tosltle rtn sayı

ve

oranları nda

da

lgalanma

la

r

o

rtaya

çıkmaktadır

(

Kocaöz

ve

a

rk.,

1997

;

Dönmez v

e

Çeli

k,

1998)

.

Jo

sef (200

1

),

farklı

sülü

n

ırkıarını n

p

erffer kan

-larındaki

l

e

nfasit

o

ranlanrun

%27-90

arasında

de-ğiştiğini,

incelenen

ırkıarın tamamı nda

l

enfosil1erin

p

e riter

k

an da

en

y

üksek

o

randa

b

ulunan

ak

-y

uva na

r

olduğun u

t

es pit

etmiştir. Araştırıeının

(

Jo sef, 2001)

bulduğu değerleri n geniş

b

ir

değişim

aralı ğ ına

s

a

hi

p

olması, ırklar aras ı ndaki

f

a

rk

la

rd

an

kaynaklanabileceğ i

g

ib

i

hayvanları n yaşlarındaki

f

ar

klardan

d

a ka

y

nak

lan abilir .

B

u

çalışmada

ise,

i

s-tati

stikse

l

öneme

s

ahip

olmama

k

l

a

b

irli kte

(

P

>O,05),

ergin sü

lünl

erin

p

e

rit

er

kan

l

e

nf

os it

o

ran

-ları nın

(

%52)

,

ge

nç lerinki nde n

(%

56) d

aha

düş ük olduğ u

t

espit

edilmiştir

(

Tabl

o

1

).

S

on uç ola

rak,

farklı

t

at ve ara

maya

sa

hip

olan

eti

yle

değerli

bir av

hayvanı

ol

an

ve

ü

lkemizde en

-ta

nsif

yetiştiriciliği

d

e

s

on

yılla rda hızla yayg ı nlaşan

etçl

s

ü

nlerin

l

ö

ko

sit

e

nz imle ri

hakkında

ay

-dınlatılması

ger

eken

p

ek çok

n

okta

vard ı r.

Z

ira;

bi

r

y

andan immün s

istem i

baskılayan çeşitli

et

kenler

(Coşkun

ve

a

r

k.,

1

9

9

8

)

hayvanların hastal ı klara karşı duyarlı lıklarını artırırken,

öt

e yan

dan

i

mmün

s

i

stemin k

endi

hastalıkları

d

a

ve

rim

ve

karlılığı

a

zalta

n

ö

ne

mli

tak

tö rlerclr.

I

ns a

n

larda

v

e me

meli

hay

van tü

rlerinde

olduğu

gi

bi

kanatlılarda

d

a

k

an

doku

su ,

hastalıkların teşhisi, ayı rıcı tanıs ı

v

e pr

o

g-n

ozu

nu n

b

elirle nmes inde

ö

ne mli

bu

lgula r

sağ­

l

ayan ; t

emin i,

işlenmesi

ve el

de

e

dilen

sonuçların

yorumlanması

n

ispeten

d

aha

k

olay olan

b

ir m

a

-t

eryafdlr.

Bu

an

l

amd a k

an

cr eler inin

sayı

ve

oranlarının yanı sı ra

bu h

ücrelerin ve öz

e llikle

lö-ko

sitle

rin

enzlmattk

prof

ill erin

in

bel

irlenmes i

ol-d

ukça

yük

ya

rarl

ar

sağlamaktad ır.

En

zim s

i-t

ak

i

myasal

v

e

hi

stokimyasal

t

ek nikl er;

imm

ünoh istok imyasa

l

ve

fl

ow si

to metrik

ntemler

g

ibi

da

ha

kes

in

so

nuç lar

ve

ren i

leri

teknik

ler

k

adar

k

esin

so

n

uçla r v

e

r

mese

d

e u

cuz

olmala rı,

güv

enilir

sonuç

lar

v

ermeleri, k

olay ca

u

yg ulanabilir

olmala rı

nede

nleri il

e

daha

p

ratikt

i

rler.

Bu

n

ed en

l

e

ül-kem

izd

e

gelişmekte

o

lan sülün

yetiştiriciliği

sek-t

öründe

çıkabileceksağl ık

pr

ob

lemlerin

in

teşhisi

ve

uygun

t

edavi

le

r

i

n

planlanmasında

p

e rlter

k

an

lö-k

o

sit enz

im

ler iyle

i

lgil

i

b

ilgi ve

bulguların artırıl ması

i

ç

in

daha faz

la

e

nzim

t

ipi

ve da

ha fa

zla

yaş

g

rubu

üz

eri nde

detaylı çalı şmaların yapı lmas ı nın yararlı

olacağı

so

n

uc

una

varı ldı.

K

ay n ak lar

Ap

pe

l,

M.J.G.,

Ke

lling, S

.P

.

and S

ummers

,

BA

(1992).

D

og

I

y

mph

o

c

yt

e

s

cuttures

fa

cililate

t

he

iso

lation

and

gr

owth o

f

v

ir

ulen

l

can

ine

di

stemper

vir

us.

J.

v

et

.

Di

ag.

J

nvest.

,

4

,

258-263.

Bass

o,

G.,

Coc

i

to,

M.G.,

S

emenzato,

G., Pezzutto, A.

a

nd

Zan

esco,

L.(1980).

Cytoc

hemica

l

s

t

u

dy of th

(6)

SUR, ÇELiK,ÖZNURLU,AYDIN

Catowsky, D. (1981). leueoeyt e eytoehemieal and im-munologieal teehniques,In "Praetleal Haem atology", Eds.,

J.V.

Dacie and

S.M.

lewis, 143·174,7thedition, Churehill Livlngstone .

Ciriaeo, E.,

P

fner

a,

P., OIaı -Es na l, B.,

La

ur

a,

R. (2003). Age-related changes in the avian primary lymphoid or -gans (thymus and bursa of Fabrieius) Mleresc. Res. Teeh.,62:482-487.

Coşkun, B., ınal , F., Çelik,I., Erganiş,

O.,

Tifti k, AM., Kurtoğlu, F.,Kuyucuoğlu, Y.,and Ok, O.(1998).Eflects of dietary levels of vitam in A on the agg yield and im-mune responses ol laying hens.Pcult. SeL, 77, 4, 542-546.

Çelik,I., AŞtı, A.N.ve

Erqene

,

N. (199 1). Insan perifer

kanındaki B,T ve Null lenl ositlerinin esteraz sitokim yas ı

ve yüzey immünoglob ülinlerinin immünoenzimatik yö n-lemle boyanarakbelirlenm esi S.O.Tıp. Fak. Derg., 7, 4, 497-503.

Çelik,I., AŞtı, A.N.veBoyraı:, M.O.(1992). Sığı rIötal

pe-nferkan lenfosillerininalla-naftll asetat esteraz aktivitesi üzerinde ışı k mikroskopik çalışmalar. S.O. Vel. Fak. Derg.,8, 2, 41-44.

Çelik, I.,AŞtı, A.N.,Kadak, R.veIŞık, M.K.(1994).Farklı yaşlardakisığırların perifer kan T -lenfosit oranlarındagö

-rülendeğiş i kli kl e r. HayvancılıkAraş. Derg.,4, 2, 68-72.

Çetin , O. Ve Kırıkçı, K. (1999).Selçuk Üniversites i

Ve-terinerFakültesi'ndeyelişlirilen sülünlerinperformansları. S.Ü. Vet. Bil. Derg.,1,23·26.

Dönmez,H.H. ve Çelik,

L.

(1998). Erken embriycnal dö-nemdeyumurtaya verilen testosleran propiyonat'ıntavuk bursa Fabricii's! üzerindeki etkileri . Vel. BiL. Derg., 14, 1,

119- 132.

Durgun, Z., Eksen, M.,Serpek. P. ve Keskin, E.(1990).

Değişik yaş gruplarındaki yerlihibrit tavuklarda bazı

he-matolojikdeğerler. Türk VeterinerHekimliğiDergisi,7-8, 11-18.

Higgy, K.E., Burns, G.F. and Hayhoe, F.G.J. (1977). Discrimination ol B,T and Null Iymphocyt es by esterase cytochemistry.Scand. J.HaemaloJ., 18, 437-448. Hudson,L.,and Payne,L.N. (1973). An analysis ol the T and Bcells of Marex's disease lymphomas of the etn

e-kan. NatureNewBio!.,241,52-53.

[zel,C.,Çelik,I.,Alkan, F., Oğurtan, Z., Ceylan,C.,Sur,

E.,and Özkan, Y.(2002). Histologic characte ristics and localeellular immunityof thegland of third eyelid alter t o-pical ophthalmic administration ol 2% cydosporine lor treatment ol dogs with keratoconjunctivitis sieca Am. J. Vet.Hee., 63,688-694.

Jeurissen,S.H.M .,Janse, E.M., Kok ,G.L. and Deboer, G.F. (1989). Distribution and function of non-Iymphoid

ceIlspositıv e lar monoclonal antibo dy CVI-ChNl-68,2 in

healthy chickens and those infected with Marek's di-sease virus.Vel. Imm uno!. lmmunopathol., 22,123·133. Josel, H.(2001).Bloodpictu reand btcctıemıst nes in dif -lerent species of pheasants. Ph.D. Thesis.Viyana Oni

-92

versitesi,Veteriner Fakültesi.

Kajikawa, O., Koyaına, H., Yash ikawa, T" Tsubaki, S. and Saito, H. (1983).Use of alpha-naphthyl acelate es -terase staining to idenlily TIym phocytes in cattle.Am.J.

Vet. Res.,44,8,1 549-1552.

Kocaöz ,N.,Çelik, ı. ve

Ü

n

s

al,

S.(1997).KuluçkadanÇı­ kıştan sonra tav uk bursa Fabricii'sinde oluşan histolojik

değişi klikle r. Vet. Bil. Derg.,13,1, 77 -84.

Konuk,T. (198 1).Prati k Fizyoloji.AÜ.vet. Fak.Yayın., 378, AU. Bası mevi,Ankara.

Kodsava M., Stopek, D., Sirotakova. M., Rybarova,S., Jurgova , T(1995).ACHE-posllive lr mervatlo n ol primary Iymphopoietic organs of pheasanls after hatching . Vol. 39, 3-4:75-78.

li, C.V., Yam, L.T. and Crosby, W.H. (1972). His -tochemic al characte rization of cellularandstruetu ralel e-ments ol human spleen. J. Histochem. Cytoehem., 20,

12,1049'1058.

Maiti, N.K. , Saini, S.S . and Sharma, S.N. (1990). His -tochemical stud ies on chicken peripheral blood Iymphocytes.Vet. Res.Comm un.,14, 207-210.

Mueller,J.,Brundel, R.G.,Bue rki,H.,Keller,H.U., Hess. M.W.and Cottier,H. (1975).Non-speeltic acid esterase

aelivity: a criterion for diflerentiation of T and B

Iymphocytesin mouse Iymphnodes. Eur. J.Immunol.,5, 270-274 .

Nakanishi , H., Koyam a , H., Kajikawa, O.and Saito, H. (1983). Identification ol bovine T and B lymphoeytes in norm al periph eral blood,lymph nodes and splee n. Jpn. J.

vet

.

ScL, 45,1,97-102.

Osbaldiston, GW. and Sulliman, RJ. (1978) . Cyto c-hemıcat demcnstration of esterases in peripheral blood leukocytes.Am. J.Vet. Res.,39,4, 683-685.

Oyewa!e,

J.O. (1987). Haematological studies on ap-parently healthy Nigerian domesticchickens (Ga llus do-mestcus).Bull.Anim.Hlth.Prod.Afr., 35,108-112.

Pica,A, Lodato, A,Grimaldi, M.C .,DeUa Corte,F.,Ga l-derisi, U.(1993). A study of the bone marrow precursors and hem oglobin of thebloodeells olthe red-legged part-ridge (AJectorisrularufa L.). ıtaı.J.Anat. Embryol., Oct

-Dec ;98 ,4,277-292.

Prulhi, AK., Gupta, R.K.P. and Sadana, J.A. (1987). Acid alpha naphthyl acetate esterase activily in pe -riph eral blood lymphocytes and monocytes ol chic kens.

J.Vet. Med. A,34, 390-392.

Rica,AG., Braun,J.P., Benard, P., Burqat-Secaze. V.

(1977) . Biometry, haematology, plasm a biochemistry and plasma and liss ues enzym ologyofthe red partridge (Alectoris rufa).Ann.Rech.Vel., 8,3,251-256.

Satnz RM, Mayo JC, Reiter RJ,Tan DX, Rodr iguez C.

(2003). Apoptosis in primaryIymp hoidorgans withaging. Microsc.Res.Tech.,15;62,6,524-539.

Sur, E. (2001). Yumurtaya verilen allatoksin B1 (A F B1)'in tavukların rentoro organlarının embrlyon al gelişimi

(7)

Gençve ErginSülünlcriıı(Phasia nus Colch icus)Perirer•••

üzerindeki etkilerinin enzim histokimyasal yöntemlerle

araştırılması. Doktora Tezi. S.O. Sağlık Bilimleri

Ens-titüsü.

Sur, E., Çelik, I., Ôzn u rlu, Y., Aydın, M.F., Şen,

i.

and

Özparlak,H.(2003). Enzyme histochemistry and AgNOR

numbers in the peripheralbtood leukocytes of6

month-old Kangal bred Anatenan shepherd dogs. Revue Med.

veı, 154(10): 591-598.

Şen,

1.,

Turgut, K.,Çelik,

i.

and Kıran, M.M.(2002).The

importance ol Iymphocyte enzyme prolile, inclusion

bo-dies in circulatingleukocytesconjunctival smear sampres

in the diagnosis on canine distemper virus tn rectıc n. in·

dianVet.J.,79, 213·217.

Tepeli, C., Kmkçr, K.,Çetin, O., Günlü, A.ve Yı lmaz, A.

(1999). Farklı kesim yaşlarında suıönrenn (P.colchicus)

büyüme, besi perlormansı, kesim ve karkas özellikleri.

S.O.

vet

.

BiL. Derg.,1,27'32.

Torroba M, Zapata AG.(2003). Aging ol the verteb rate

immune system.Microsc.Res .Tech.,15;62,6,477- 81.

Wullf,J.e.,Sale,

GE

,

üeeç

,

H.J.and Storb,R.(1981).

Nonspesilic acid esterase activityas a markerfor canine

T-Iymphocytes. Exp. Hematot., 9,8, 85-870.

Yang,T.J.,Jantzen,

P

A

and Williams,L.F.(1979).Acid

c-naphthyl acetate esterase:precence of activity in bo

-vineand humanT· and BIymphocytes.Immunology,38,

85-93.

Yıldız , N. ve Bircan, H. (1991). Araşltrma ve Deneme

Metodları, Atatürk Üniversites i Yayınları 697, Ziraat

Şekil

Tablo 1. Genç ve ergin sülünlerin perite r kan ANAE-pozitif lenfosil oranlan ile lökosit formülleri.

Referanslar

Benzer Belgeler

Büyük İskender bu savaş planını uygulamaya geçirmeye hazırlandığı sırada Batı Anadolu’daki Pers satrapları, Lydia ve İonia satrapı Spithidates ile

Kümeleme Analizi’nde istasyonlar n skor de erleri incelenmi herhangi bir istasyonda hangi faktöre ait skor de eri daha büyükse, ilgili istasyonda skor de eri di erlerinden daha

Yapılan bu tez çalıĢmasında, üretimi gerçekleĢtirilen bir hidrolik mobil vincin müĢteri istekleri doğrultusunda tasarımı değiĢtirilmiĢ ve bugüne kadar

Dünyanın en ünlü mutasavvıfların biri olan Mevlana Muhammed Celaleddin Belhi Rumi, Mesnevi adlı altı ciltlik eserinde derin İslami ve tasavvufi kavramları

Bir taraftan genel Türk dili içinde bir lehçe olan Türkiye Türkçesinin akraba cumhuriyet ve topluluklardan gelen öğ- renciler başta olmak üzere iş adamları ve

Bu nedenle dishemoglobinemi gibi klinik durumlarda nabız oksimetre, arteriyel kanın oksijen taşıma kapasitesini yeterli miktarda

Bugün Slovenya’nın başkenti olan, ancak o yıllarda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na bağlı olan Ljubljana’da doğan ve bütün çocuk hekimlerinin çok iyi

Etken olan mikroorganizmalara göre; KONS dışı gram pozitif bakteriler ile oluşan sepsiste %20.0 gram negatif bakterilere bağlı sepsiste %36.8 oranında, fungal sepsiste