• Sonuç bulunamadı

İmla buhranı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İmla buhranı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EDEBÎ SOHBETLER

o

MLA BUHRANI

/SNİİMDE, ■5ubat ayında hıti-'***’ şar etmiş, iki yevmi gaze­ te var. Gazetelerin İlân sayfala­ rında on beşe yakın ölüm ilânı görüyorum. Fakat bu ilânların imlâsı ne kadar değişik!. Bir ke­ limenin yazılışında nasıl ve ne korkunç bir imlâ buhranı görü­ lüyor!,.

..'Aziz. . bir. .ölünün arkasından. ‘‘Süleyman Çeiebi’nin nazmıyie ve târihi Türk musikîsiyle okuna­ cak,, ¿ini bir şiirin ..davetiyesini, halkımız, .ne kadar ayrı görüşler­ le, nasıl* .biri ötekinin zıddı bir imlâ .ile yazmak durumunda .kal­ mış.. .

! Türk - İslâm dünyasını, yüz. yıllarca, mısralanmn. heyecâniyle coşturup, bu mısralardaki gözyaş- lârıy.le ağlatan, Sarkın bu pek tanınmış manzumesi, asil adını çoktan mazinin derinliklerine bı - Takmıştır.

.Süleyman Çelebi, dini Türk e- debiyatının bu en samimî şiirini “Vesîlet. - ün - Necât adiyle yaz­ mıştı. Fakat eserin daha yaygın adı. "Mevlid,, oldu: Bu şiirin, Pey­

gamberin doğumüyle .vefatını hi­

kâye eden mısraları o kadar gü­ zeldi; onu, Muhammed Peygam - berin “doğum zamanı,, anlamın - dâki “Mevlid,, gecelerinde oku - inak; sonra, her sevgili ölünün a r - ’

dından böyle bir “Mevlid,, okut­ mak o kadar yaygın bir âdet oldu ki, Çelebi’nin “Mevlid,, manzume­ si, Türk halkı arasında, kendi fa­ sih telâffuzunu da bırakarak “Mevlûd, adiyle ebedileşti.

Benim önümdeki gazetelerde i- se “Mevlûd,, kelimesi, baktım, tam altı ayrı şekille yazılmış: Bunlardan biri, en doğru veya il­ mi İmlâsı "Mevlid. »eklidir. Mev­

lid, arabîde. “Mef’il,, vezninde, “doğum yeri,, veyâ “doğum za - manı,, anlamında bir sözdür; yâ­ ni bir “yer ve zaman ismi,, dir. Fakat “Nâcî Lügati,, nin pek hak­ lı' olarak işaret ettiği gibi bu ke­ limeyi, bir "zaman ismi olarak,, münhasıran Muhammed Peygam­ berin doğduğu zaman için kullan­ mak âdet olmuştur. “Mîlâd,, keli­ mesinin İsâ Peygamberin doğum zamanı için kullanılması gibi. Bunun yanında, meselâ "benim mevlidim İstanbul’dur.,, diyen kimse, kelimeyi, "doğduğum yer,, mânâsında kullanır. Dilimizde za­ man ismi olarak mevlid vezninde kullanılan diğer tanınmış bir söz de “mevsim,, kelimesidir.

Fakat gazetelerde bu kelimeyi Mevlid şekliyle doğru yazdıranlar yanında Dil Kurumunun sert ve mânâsız imlâ anlayışına uyarak yazanlar da var. Bu takdirde ke­ lime, birdenbire sertleşerek, “Mevlit., imlâsına giriyor.

Aynı kelimenin halk arasında “Mevlûd., sesiyle ebedileştiğini söylemiştim. Gazetelerde kelime - nin bıı türkçeleşmiş şeklini kulla­ nanlar da görülüyor. Arabçada "yeni doğmuş çocuk,, mânâsında­ ki bu kelime, tiirkçede tamamiyle

Nihad Sami

B A H A R L I

“Mevlid,, anlamındadır; ve ma - demki Türk halk çoğunluğu keli­ meyi “Mevlûd,, diye kullanıyor; onu bu imlâ ile yazmak, halk se­ sine ve halk re’yine uymak de - mektir; doğrudur.

Fakat gazetelerde kelimenin bu yerli imlâsına da yine “Kurum imlâsı,, nm lüzumsuz sertliği mü­ dâhale ediyor. Yumuşak sesli, gü­ zelim “Mevlûd,, kelimesi, derhal, yolunu şaşırmış bir İbranî pey - gamberinin adını hatırlatan bir münasebetsizlikle “Mevlut,, k ılı­ ğına giriyor. Yine gazetelerde bu­ nu az dâha yumuşatarak, “Mev - lut„ şeklinde yazanlar da var. Şimdi sayalım:

1. Mevlid, 2. Mevlit, 3. Mev­ lûd, 4. Mevlûd, 5. Mevlût, 6. Mev­ lut..

Hey Allahım!.. Bir lisânı, bilgi­ siz. ülküsüz. metodsuz, kararsız, aceleci ve sözünü dinletemez bir zihniyet eline bırakınca, bir keli­ memi, aynı yılda, hattâ aynı gün­

de ne kılıklara sokuyorsun?!. Halbuki iş bu kadarla da kal - mıyor. Çünkü “Mevlid,, in bir de “şerif., kelimesiyle birleşerek gir­ diği terkibli ve daha hürmetkar bir kılığı vardır: Mevlid-i Şerif..

Gel gelelim bu terkibli söyleyi­ şin de imlâsı mütelevvin: Kimisi, terkibi, en ilmi yazılışıyle, “bu “Mevlid-i Şerif,, şeklinde yazıyor. Kimisi, aradaki çizgiden habersiz, sâdece “Mevlidi Şerif,, diypr. Ni­ hayet aynı terkibi:

“Mevlûd-ı Şerif,, , “Mevlûdı Şe­ rif,, , "Mevlud-ı Şerif,, ve “Mev- ludı Şerif,, imlâlariyle yazanlar da var.

Bir kaç yerde araştırıyorum: Dil Kurumunun 1934 te yayınla­ dığı “Tarama dergisi,, nin 100 ün­ cü sayfasında bu eserin adı “Mev­ lidi Nebevi,, dir. Aynı eserin 523 üncü sayfasında kelime “Mevlid,, imlâsındadır. Aynı Kurumun 1948 de neşrettiği “Tanıklarıyle Tara­ ma Dergisi,, nde kelime, bu sefer kitab adı olarak, yine “Mevlit,, kılığmdadır. Eski Millî Eğitim Ba­ kanlığının 1945 te neşrettiği mâ- hud “Türkçe Metinler,, kitabında “Mevlut,, yaanlı.. Halide Edib de

C K m s H . n . JO taK iK aL I n T l E B I J H l C l Z L 9

lût„ imlâsını seçmiş,. Nihayet* 1 Fevziye Abdullah TanseTin Meh - 1

med Âkif isimli eserinde kelime. 1 doğru olarak, “Mevlûd., diye ya-j zilmiş.. Çünkü yazan, türkçeyi bi-j len ve seven bir insandır.

Daha fazla araştırmıyorum. Zirai sizin kadar benim de zihnim hât­ tâ ruhum karışıyor. Düşününüz ki târihin hiç bir devrinde ve hiç bir dilinde rastlanamıyacak kadar di­ siplinsiz ve laubali bir imlâ hâdise

si, lisanımızda yalnız şu bir tek mukaddes kelimenin ve terkibin başında değildir. Daha nice keli­ melerimiz. dilimizi “tedvine., kal­ kıp da her yıl br başka cereyana uyanların elinde, semâlarda mih­ verlerinden kayan yıldızlar gibi, ı başı boş akmakta, hattâ akıp son-! mektedir. Sizler ki bu kelimeleri, i

içiniz harab da olsa, okuyup ge­ çiyorsunuz.. Yâ bunları okutmak, mukaddes vatan çocuklarına sev­ gili türkçeyi en doğru, hele en güzel sesli bir imlâ ile öğretmek vazifesinde olanlar, ne yapsınlar ? '

Bereket versin ki, mütemâdi | müdâhalelerle kelime sayısı fak ir! bırakılan türkçenin hayli zengin bir argosu ve bir "boşalma lisânı,, vardır. Size itiraf edeyim ki ağız­ larına hiç fena söz almıyan en nâzik insanlarımız biie, yukarda- ki müşkül vazifeleri ânında hırs­ larını ancak şu son dile müra - caatla gideriyorlar, İçleri boşalı - yor ve bir hazin ferahlıkla, ancak bövle ferahlıyorlar,

K;me hitâbediyorlar?

Siz anlarsınız ama, ben yme söyliyeyim: Bir sürü duygusuzlar; elinde kalmış sevgili lisânımızın! bir türlü yenilemiyen ma’kûs t â - !

lihin«.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ayrıca hiyerarşik regresyon analizi sonuçlarına göre; tanımlanmış öz uyum boyutunun iş performansına yönelik etkisinde bireylerin yaşam doyumu aracı rolü tespit edilirken;

Peygamber ise onun bu sözüne mukabil şunları söylemiştir: Allah’a yemin ol- sun ki, Allah’ın cezalandırmasından en çok korkanınız ve onun emirlerine

ABD devletinin vergi ödeyenlerin kesesinden pamuk çiftçilerine verdi ği yıllık 4 milyar dolarlık primler sayesinde pamuk ihracatçısı ABD firmaları pamuğu maliyetinin

sayısında; Millî Edebiyat hareketini baş- latan ilk “Yeni Lisan” 1 yazısında, Türk Derneğinin dil görüşlerine yapılan itirazlara değinilmiş ve kuruluş tarihiyle

Çalışmamızın sonucunda oral parasetamol ve zolmitriptanın akut aurasız migren atağına bağlı baş ağrısı tedavisinde benzer derecede etkili olduğu tespit

Atatürk, savaş meydanlarında ka­ zandığı askerî zaferle Türk milletini ve devletini kurtardıktan sonra, bir millet ve devletin yalnız askeri za­ ferlerle

İşte boyunları ve ayakları pcm- me, sırtları kara kürklü ve kuyruk­ ları açık kurşuni; yerle gök arasın- d£m..Ç1.kmi9Ças,na «Çatakmış gibi görünüp

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulunun 6 Kasım 2002 tarih ve 445124 sayılı kararı ile oluşturulan ve Prof. Sadık Tural, Prof. Reşat Genç, Prof.