• Sonuç bulunamadı

The Relationship Between Depression and Anxiety Levels and Sexual Satisfaction for Natural and Surgical Menopause

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "The Relationship Between Depression and Anxiety Levels and Sexual Satisfaction for Natural and Surgical Menopause"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Doðal ve Cerrahi Menopozda Depresyon ve

Anksiyete Düzeyleri ile Cinsel Doyum

Arasýndaki Ýliþki

Gülfizar Sözeri Varma1, Nalan Kalkan Oðuzhanoðlu2, Filiz Karadað3, Osman Özdel3, Tarkan Amuk1

1Uz.Dr., 2Prof.Dr., 3Yrd.Doç.Dr., Pamukkale Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Denizli

SUMMARY

The Relationship Between Depression and Anxiety Levels and Sexual Satisfaction for Natural and

Surgical Menopause

Objective: The aim of this study was to compare

depres-sion and anxiety levels and the effects of psychiatric vari-ables on the sexual satisfaction in natural and surgical menapause. Method: Thirty six natural menapause and 35 surgical menapause women attended to this study in Department of Gynecology and Obstetrics, Pamukkale University. Psychological outcome was measured by using the Hamilton Depression Scale (HAM-D), Hamilton Anxiety Rating Scale (HAM-A) and satisfaction of sexu-al assesment using the Golombock Rust Inventory of Sexual Satisfaction (GRISS). Results: Hamilton depres-sion test results were (natural and surgical menopause) 7.91 5.83, 8.11 6.88; Hamilton anxiety test scores (nat-ural and surgical menopause) 14.93 10.36, 13.49 10.58). The two groups did not differ in HAM-D, HAM-A and GRISS (p>0.05). We found a correlation between anxi-ety-depression levels and sexual satisfaction in surgical menopause (p<0.05). Conclusion: This study suggested that menapause associated with mild level anxiety and depressive symptoms may lead to sexual dissatisfaction and this relationship was more prominent in surgical menapause group. Our results implied that the clinicians may consider the presence of psychological distress and sexual dissatisfaction of menopausal women.

Key Words: Natural menopause, surgical menopause,

depression, anxiety, sexual satisfaction.

ÖZET

Amaç: Bu çalýþmada, doðal ve cerrahi menopozlu

kadýn-larýn; depresyon ve anksiyete düzeyleri ile cinsel doyum açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý amaçlanmýþtýr. Yöntem: Pamukkale Üniversitesi Týp Fakültesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum polikliniðine baþvuran 36 doðal, 35 cerrahi menopoz olmak üzere toplam 71 kadýn çalýþmaya alýn-mýþtýr. Doðal menopoz için en az bir yýldýr adet görmeme, cerrahi menopoz için en az 3 ay önce bilateral ooferektomi yapýlma koþulu aranmýþtýr. Deðerlendir-mede sosyodemografik veri formu, Hamilton Depresyon (HAM-D) ve Hamilton Anksiyete (HAM-A), Golombok Rust Cinsel Doyum Ölçeði (GRCDÖ) kullanýlmýþtýr.

Bulgular: Her iki grupta hafif düzeyde depresyon (doðal

ve cerrahi menopoz sýrasýyla 7.91 5.83, 8.11 6.88) ve anksiyete (doðal ve cerrahi menopoz sýrasýyla 14.93 10.36, 13.49 10.58) tespit edilmiþtir. Doðal ve cerrahi menopoz gruplarý arasýnda depresyon, anksiyete düzey-leri ile cinsel doyum puanlarý açýsýndan farklýlýk olmadýðý saptanmýþtýr (p>0.05). Korelasyon analizinde cerrahi menopoz grubunda cinsel doyumun depresyon ve anksiyete düzeylerinin olumsuz olarak etkilendiði belir-lenmiþtir (p<0.05). Sonuç: Hem doðal hem de cerrahi menopoz kadýnlarda hafif þiddette depresyon ve anksiyete ile cinsel doyum sorunlarý ortaya çýkarmakta ve cerrahi menopozda cinsel doyum psikolojik deðiþkenler-den daha fazla etkilenmiþtir. Sonuçlar, bu dönemin psikiyatrik deðerlendirme gereðini düþündürmektedir.

Anahtar Sözcükler: Doðal menopoz, cerrahi menopoz,

depresyon, anksiyete, cinsel doyum. (Klinik Psikiyatri 2005;8:109-115)

(2)

GÝRÝÞ

Dünya Saðlýk Örgütü (WHO) menopozu "ovaryum aktivitesinin yitirilmesi sonucunda mensturasyonun kalýcý olarak sonlanmasý" olarak tanýmlamaktadýr. Bir yýl boyunca adet görülmemiþse en son görülen adet menopoz olarak adlandýrýlýr (Atasü 2001). Menopoz, döneme özgü deðiþimlere uyum saðla-nabildiðinde sorunsuz olarak atlatýlabilmesine karþýn, hormonal deðiþikliklerden kaynaklanan kardiovasküler hastalýk, osteoporoz, ateroskleroz, psikiyatrik belirtiler, sýcak basmalarý, gece ter-lemeleri, cinsel organlarda atrofik deðiþiklikler için yatkýnlýk oluþturmaktadýr. Psikiyatrik belirtiler olarak anksiyete, depresyon, duygulaným oynaklýðý, uykusuzluk, irritabilite gibi belirtiler ortaya çýka-bilmekte, depresyon varlýðý menopozal belirtilerin daha fazla hissedilmesine yol açabilmektedir. Menopoz döneminde görülen psikolojik deðiþiklik-ler fizyolojik nedendeðiþiklik-ler yanýnda bireysel, kültürel, sosyal ve yaþa özgü etkenlerle de iliþkilidir. (Igarashi ve ark. 2000, Tot 2004, Aydemir ve ark. 1999, Jasienska ve ark. 2005).

Menopoz sürecinde over iþlevlerinin yavaþlamasý sonucunda dolaþýmdaki östrojen, progesteron ve testesteronun azalmasý, cinsel istek, fanteziler, uyarýlabilirlik ve orgazm kapasitesinin azalmasýna; vajinal kuruluk ve lubrikasyon kaybýna neden ola-bilmektedir. Postmenopozal dönemde pubokok-sigeal kasýn vajinal atrofi sonucu defansif kasýlmasý vajinismus ve aðrýlý cinsel iliþkinin nedenlerinden biridir. Bu dönemde kadýnlarda sýk olarak bildirilen cinsel yakýnma, cinsel isteðin deðiþmesi ile ilgilidir. Bu deðiþimlere yapýlabilen uyum, cinsel doyumu etkilemektedir (Stahl 2003, Seyisoðlu 2001, Palacios ve ark. 2002, Turna ve ark. 2005). Kendi varlýðýný koruyabilme ve kendini çoðalta-bilme, kendi metabolik süreçlerini yönetebilme cin-sellik olarak tanýmlanmaktadýr. Ýnsanlar cinsel dürtü, güç, tercih ettikleri cinsel anlatým ve doyum açýsýndan farklýdýrlar. Cinsel doyum, bireyin cinsel iliþkisinden memnuniyetinin ve keyfinin düzeyi olarak tanýmlanmakta, iliþkinin cinsel ve cinsel olmayan yönleri bunu tayin etmektedir. Bireyin toplum içindeki iliþkileri, yaþam koþullarý, içinde bulunduðu kültür ortamý, kadýn yada erkek oluþu, yaþý, yaþamý boyunca cinsel deneyimlerini nasýl geliþtirdiði gibi deðiþik faktörler cinsel doyumda

bireysel farklýlýklarýn oluþmasýnda etkili olmak-tadýr. Herhangi bir cinsel iþlev bozukluðu olmayan bir kimse de cinsel yaþamýný doyumsuz olarak yaþayabilmektedir. Depresyon ve anksiyetenin var-lýðý da cinsel doyumu olumsuz etkileyen etmenler-dendir (Aydýn 1998, Kayýr ve Þahin 1998, Azadeh-Ghamsari ve ark. 2002)

Düzenli adet görmenin bir çok kültürde doðurgan-lýk ve diþiliðin göstergesi olmasý, bu toplumlardaki kadýnlarýn, menopozu kadýnsýlýðýn kaybý olarak deðerlendirmesine yol açabilmektedir. Uterus üre-menin sembolü olarak görülebilmekte ve gücü tem-sil etmektedir. Ülkemizde, menopozun kadýnlarý psikolojik ve cinsellik açýsýndan etkilemediði, kadýnlarýn rol, sorumluluk ve iliþkiler açýsýndan menopozu olumsuz bir deðiþiklik olarak algýla-madýklarýný tespit eden çalýþmalar mevcuttur (Danacý ve ark. 2003, Aydemir ve ark. 1999). Bununla birlikte menopozla ilgili düþüncelerin sorgulandýðý bir çalýþmada, özellikle düþük eðitim düzeyli kiþilerde menopozun yaþlýlýk baþlangýcý, cin-sel hayatýn azalmasý ve iþe yaramazlýk ile baðlantýlý olduðu düþünceleri bildirilmiþtir (Peykerli ve ark. 2001).

Histerektomi ve bilateral ooferektomi (BSO) son-rasý cerrahi menopoz geliþir. Cerrahi menopozun anksiyete, depresyon gibi psikolojik belirtiler ve cinsel yaþam üzerinde daha fazla yan etkiye yol açtýðý ve belirtilerin daha þiddetli yaþandýðý bildirilmiþtir (Nathorst-Boss ve ark. 1993, Oldenhave ve ark. 1993). Perimenopozal dönemde kadýnlar, overlerinde kanser riski olduðunu öðrendiðinde, bunun önleneceði düþüncesi ile ooferektomiye olumlu bakabilmektedir (Williams 1992). Genel olarak beklenenden erken menopoz, saðlýklý bir organýn çýkarýlmasý düþünceleri olumsuz bakýþ açýsýný ortaya çýkarmaktadýr (Khastgir ve Studd 2000). Ameliyat ve komplikasyonlarýndan korkmak, aðrý, beden imgesi deðiþikliði, yaþlanma, doðum yapamama ve kadýnsýlýðýn azalmasý düþünceleri histerektominin olumsuz algýlanmasý-na yol açabilmektedir. Kadýnsýlýðýn azalmasý hissi kendilik deðerinde azalmaya yol açarken, yaratýcýlýk kaybý boþluk hissine neden olabilmekte-dir (Williams 1992, Azadeh-Ghamsari 2002). Gençliðin sembolü olarak görülen overlerin çýkarýl-masý androjen üretiminin aniden azalçýkarýl-masýna yol açarak cinsel istek, uyarýlma, cinsel iliþki sýklýðý, cin-sel doyum ve orgazmýn azalmasýna neden

(3)

ola-bilmektedir (Nathorst-Boos ve ark. 1993, Bellerose ve Binik 1993, Shifren ve ark. 2000, Kýlýçdað ve ark. 2002).

Bu çalýþma, doðal ve cerrahi menopoz vakalarýnda, anksiyete ve depresyon düzeylerinin karþýlaþtýrýl-masý, ayrýca iki gruptaki psikiyatrik deðiþikliklerin cinsel doyum üzerine etkilerinin ortaya konul-masýný amaçlamaktadýr.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çalýþmaya Pamukkale Üniversitesi Týp Fakültesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Polikliniði’ne baþvu-ran doðal ve cerrahi menopoz vakalarý alýnmýþtýr. Doðal menopoz için en az bir yýldýr adet görmeme; cerrahi menopoz için en az 3 ay önce benign neden-lerden dolayý histerektomi + bilateral ooferektomi yapýlma koþulu aranmýþtýr. Evli ya da aktif cinsel yaþantýsý olan, gönüllü 71 kadýn ile çalýþma tamam-lanmýþtýr.

Kullanýlan ölçekler:

Sosyodemografik deðerlendirme ve öykü sorgula-masý:

Sosyodemografik veri formu, vakalarý tanýmlayýcý ve sosyodemografik özelliklerini araþtýran sorular-dan oluþturulmuþtur. Sorgulamada bireylerin geçmiþ psikiyatrik ve fizik hastalýk öyküleri, cinsel iþlev sorunlarý ve menopozun yaþamlarýndaki anlamý araþtýrýlmýþtýr.

Hamilton Depresyon Deðerlendirme Ölçeði (HAM-D):

Hamilton ve ark. tarafýndan geliþtirilen ölçek depresif belirtilerin þiddetini ölçmeyi amaçlamak-tadýr (Hamilton ve ark. 1960). Hekim tarafýndan uygulanan ölçekte on yedi depresif belirtinin her biri için belirlenmiþ 0 ve 4 arasýnda deðiþen puanla-ma dizgesi kullanýlpuanla-maktadýr. Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý Aydemir ve ark. (1996) tarafýndan yapýlmýþtýr.

Hamilton Anksiyete Deðerlendirme Ölçeði (HAM-A):

Anksiyete düzeyi ve belirti daðýlýmýný belirlemek ve þiddet deðiþimini ölçmek amacýyla hazýrlanmýþtýr

(Hamilton ve ark. 1959). Türkçe formunun geçerlik ve güvenilirlik çalýþmasý Yazýcý ve ark. (1998) tarafýndan yapýlmýþtýr Uygulayýcý, 14 maddeden oluþan ölçekte her belirti için ayrýca belirlenmiþ 0 ile 4 arasýnda puanlama yapar. Puan aralýðý 0-56 arasýndadýr. 1,2,3,5 ve 6. maddeler psiþik alt puan ve 4,7,8,9,10,11,12,13. maddeler somatik alt puan-lar opuan-larak hesaplanýr.

Golombock Rust Cinsel Doyum Ölçeði (GRCDÖ):

Ölçek, Rust ve Golombock tarafýndan geliþtirilmiþ, geçerli ve güvenilir bir ölçek olduðu yapýlan analiz-ler ile ortaya konulmuþtur (Rust ve Golombock 1986). Cinsel iliþkinin niteliðini ve cinsel fonksiyon-larý deðerlendirmeye yönelik bir ölçüm aracýdýr. Ölçek kadýn ve erkekler için hazýrlanmýþ iki form; 28 madde ve 7 alt boyuttan oluþmaktadýr. Kadýn formu alt boyutlarý: sýklýk, iletiþim, doyum, kaçýn-ma, dokunkaçýn-ma, vaginismus ve anorgazm'dýr. Maddelerin cevaplandýrýlmasý ''hiçbir zaman'', ''nadiren'', ''bazen'', ''çoðunlukla'', ''her zaman'' seçenekleri üzerinden yapýlmakta; her soru için sýrasý deðiþen 0-1-2-3-4 olarak puanlandýrýlmak-tadýr. Ölçeðin deðerlendirilmesinde hem toplam hem alt boyutlardan elde edilen puanlar kullanýla-bilmektedir. Yüksek puanlar cinsel iþlevlerdeki ve iliþkinin niteliðindeki bozulmaya iþaret etmektedir. Elde edilen toplam puan iliþkinin niteliði ile ilgili genel bir fikir vermekte, alt boyut puanlarý ise iliþkinin çeþitli yönleri ile ilgili daha ayrýntýlý bilgi ortaya koymaktadýr. Türkçe standardizasyon, geçerlilik ve güvenilirlik çalýþmasý Tuðrul ve ark. (1993) tarafýndan yapýlmýþtýr.

Ýstatistiksel Deðerlendirme: Windows için SPSS 10.0 paket programý kullanýlarak veriler deðer-lendirilmiþtir. Doðal ve cerrahi menopoz grubunun karþýlaþtýrýlmasýnda kategorik deðiþkenler için ki kare testi, sayýsal deðiþkenler için Student-t testi kullanýldý. Pearson korelasyon analizi yapýlarak psikolojik parametreler ile cinsel doyum arasýndaki iliþki araþtýrýldý.

BULGULAR

Otuz altý doðal menopoz (%50.7), 35 cerrahi menopoz (%49.3) olmak üzere toplam 71 kadýn ile çalýþma tamamlandý. Doðal menopoz grubunun yaþ ortalamasý 51±5.13 yýl, cerrahi menopoz yaþ

(4)

orta-lamasý 46.91±4.55 yýldý. Doðal menopoz grubunda cerrahi menopoz grubuna göre yaþ ortalamasý, eþlerin yaþý, ortalama evlilik süresi ve menopoz süresi daha uzun bulunmuþ; yerleþim yeri, meslek, eðitim yýlý, çocuk sayýsý açýsýndan farklýlýk tespit edilmemiþtir (Tablo 1).

Ýki grubun geçirilmiþ psikiyatrik ve fiziksel hastalýk öyküsü arasýnda farklýlýk bulunmamýþtýr (p>0.05). Doðal menopoz grubunda 16 (%44.4), cerrahi menopoz grubunda 12 (%34.3) kiþi hormon replas-man tedavisi (HRT) alýyordu. HRT kullanýmý olan ve olmayan gruplar arasýnda depresyon, anksiyete ve cinsel doyum açýsýndan farklýlýk tespit edilmemiþtir (p>0.05).

Geriye dönük sorgulamada, doðal menopoz grubunun %2.9'u, cerrahi menopoz grubunun %25'i menopoz sonrasýnda cinsel iþlevlerinin

olum-suz etkilenebileceðini düþündüklerini belirt-miþlerdir (p=0.006). Kadýnlarýn %69'u menopozun cinsel yaþamýna etkilerini hiç düþünmediðini ifade etmiþtir.

Doðal ve cerrahi menopoz gruplarý arasýnda HAM-D, HAM-A puanlarý, GRCDÖ toplam ve alt ölçek puanlarý arasýnda anlamlý farklýlýk tespit edilmemiþtir (Tablo 2). Dört doðal, üç cerrahi menopoz olmak üzere toplam 7 hasta GRCDÖ'ni doldurmak istemediðinden bu ölçek ile ilgili karþýlaþtýrmalarda bu hastalar deðerlendirmeye alýnmamýþtýr.

Her iki grupta da GRCDÖ alt gruplarýndan sýklýk, kaçýnma, dokunma ve anorgazmi puanlarýnýn yük-sek olmasý dikkat çekicidir. Cerrahi menopoz grubunda; depresyon puanlarý ile cinsel doyum toplam, sýklýk, doyum, kaçýnma, dokunma ve Tablo 1. Ýki grubun sosyodemografik verilerinin karþýlaþtýrýlmasý

Doðal menopoz Cerrahi menopoz t p

Yaþ 51.64±5.13 46.91±4.5 4.101 0.000* Eðitim yýlý 7.31±4.28 7.60±3.47 0.319 0.751 Eþin yaþý 56.14±5.79 50.91±5.9 3.961 0.000* Evlilik süre 31.63±5.55 27.79±4.7 3.233 0.002* Çocuk sayýsý 2.42±1.08 2.54±0.82 0.607 0.581 Menopoz süresi 3.52±3.64 1.34±2.50 2.910 0.005* *P<0.01 anlamlý

Tablo 2. Ölçek puanlarýnýn karþýlaþtýrýlmasý

Doðal menopoz Cerrrahi menopoz

Ort SD Ort SD t P HAM Depresyon 7.91±5.83 8.11±6.88 0.51 0.867 HAM Anksiyete 14.93±10.36 13.49±10.58 0.65 0.708 GRCDÖ toplam 38.78±17.56 39.19±18.45 0.65 0.928 sýklýk 6.28±2.10 5.66±2.19 0.43 0.249 iletiþim 5.16±3.18 5.22±2.74 0.10 0.933 doyum 5.13±4.31 4.72±4.04 0.50 0.699 kaçýnma 6.75±4.14 6.66±4.39 0.54 0.930 dokunma 6.97±4.40 6.00±5.19 0.32 0.423 vaginismus 1.78±3.68 2.68±3.65 0.70 0.327 anorgazmi 7.47±4.33 8.28±4.97 0.22 0.488

(5)

anorgazmi düzeyleri arasýnda (sýrasýyla r=0.677 p<0.001, r=0.474 p=0.017, r=0.652 p<0.001, r=0.795 p<0.001, r=0.417 p=0.039, r=0.429 p=0.032), anksiyete puanlarý ile cinsel doyum toplam, sýklýk, doyum, kaçýnma ve anorgazmi puan-larý arasýnda (r=0.629 p<0.001, r=0.425 p=0.01, r=0.485 p=0.01, r=0.763 p<0.001, r=0.490 p=0.013) pozitif yönde korelasyon tespit edilmiþtir. Doðal menopoz grubunda depresyon ve anksiyete düzeyleri ile cinsel doyum alt boyutlarý arasýnda iliþki bulunmamýþtýr (p>0.05).

TARTIÞMA

Çalýþmamýzda, doðal ve cerrahi menopoz gruplarý arasýnda farklýlýk olmamakla birlikte her iki grupta hafif düzeyde depresyon ve anksiyete tespit edilmiþtir. Çok eski yýllardan beri menopoz döne-mine özgü bir psikiyatrik sendrom olup olmadýðý tartýþýlmaktadýr. Kraepelin 1906'da bu döneme özgü ''Envolusyonel Melankoli'' adýnda klinik depresyon öne sürmüþ ve ajitasyon, hipokondri, mikromanik sanrýlarýn ön planda olduðunu belirt-miþ; daha sonra ise bunun duygudurum bozukluk-larýnýn bir uzantýsý olduðunu ifade etmiþtir. Günümüzde menopoz dönemine özgü bir sendrom tanýmlanmamakla birlikte yapýlan bir çok çalýþma-da bu dönemde depresyon, anksiyete, irritabilite, yorgunluk, uykusuzluk, unutkanlýk ve libido azal-masý bulgularýna rastlanmaktadýr (Tot 2004, Borissava ve ark. 2001, Bezircioðlu ve ark. 2004, Jasienska ve ark. 2005, Saðsöz ve ark. 2001). Ancak menopozun kadýnlarý depresyon ve anksiyete yönünden etkilemediðini bildiren çalýþmalar da mevcuttur (Danacý ve ark. 2003, Bosworth ve ark. 2001, Dennerstein ve ark. 2002). Menopoz sonrasý dönemde yaþanan depresyonun yeti yitimi, ruhsal hastalýk öyküsü, kronik bedensel hastalýk nedeniyle ilaç kullanýmý, 40 yaþýndan önce menopoza girilmiþ olunmasý ve menopozla ilgili danýþmanlýk almamýþ olma ile iliþkili olduðu belirlenmiþtir (Bezircioðlu ve ark. 2004). Bazý çalýþmalarda menopoz döne-minde yaþanan psikolojik belirtilerin ülkenin ekonomik durumu, iþsizlik ve belirsizlik, zorlu yaþam olaylarý, aile sorunlarý ile iliþkileri vurgulan-mýþ; orta yaþ kadýnýný deðerlendirirken psikososyal stresörlerin göz ardý edilmemesi gerektiði öneril-miþtir (Borissava ve ark. 2001, Hardy ve Kuh 2002). Çalýþmamýzýn kadýn hastalýklarý ve doðum

polikli-niðine baþvuran, herhangi bir yakýnmasý ya da yardým arayýþý olan kadýnlar arasýnda yapýlmýþ olmasý depresyon ve anksiyete düzeylerini etkile-miþ olabilir. Buna raðmen belirti düzeylerinin hafif þiddette olmasý menopozun major psikiyatrik sorunlara yol açmadýðý görüþlerini desteklemekte-dir.

Çalýþmamýzda cinsel iþlev deðerlendirilmesinde cinsel iliþki sýklýðý ve dokunmada azalma, kaçýnma artýþý ve orgazm sorunlarý göze çarpmaktadýr. Menopoz sonrasý cinsel yaþamýn olumsuz olarak etkilenmesi bazý çalýþmalarla desteklenmekle bir-likte (Borissava ve ark. 2001, Dennerstein ve ark. 2002) tam tersi bulgular da mevcuttur (Danacý ve ark. 2004).

Aydemir ve ark.’nýn (1999) sonuçlarýna benzer olarak cerrahi ve doðal menopoz gruplarý arasýnda depresyon, anksiyete ve cinsel doyum düzeyleri açýsýndan farklýlýk tespit edilmemiþtir. Bu sonuçlar diðer çalýþmalardan farklý olarak cerrahi menopoz-da doðal menopoza göre, depresyon ve anksiyete düzeylerinin daha yüksek olmasý ve azalan andro-jen üretimine baðlý olarak cinsel iþlevlerin olumsuz etkilenmesi beklentisine uymamaktadýr (Nathorst-Boos ve ark. 1992, Nathorst-(Nathorst-Boos ve ark. 1993, Bellerose ve Binik 1993, Shifren ve ark. 2000, Kýlýçdað ve ark. 2002). Depresyon ve anksiyete var-lýðýnda cinsel yaþamýn olumsuz olarak etkilenmesi her iki grup içinde beklenen bir durum olmasýna karþýn çalýþmamýzda cerrahi menopoz grubunda doðal menopoz grubuna göre anksiyete ve depres-yonun cinsel doyumu daha fazla olumsuz yönde etkilediði tespit edilmiþtir. Kýsa süre önce menopoza girmiþ olmak ve cinsel iþlevlerinin olum-suz yönde etkileneceði beklentilerinin daha fazla olmasý, kaybedilen cinsel organa atfedilen anlam, kaybýn yarattýðý eksiklik duygusu cerrahi menopoz grubunu psikolojik deðiþimlere daha duyarlý kýlmýþ olabilir. Ameliyat öncesi korku ve kaygýlarýn pay-laþýlmasý ve uygun bilgilendirilme ameliyat sonrasý sürece uyumu kolaylaþtýrarak olumsuz etkilenmeyi azaltabilir.

Yaþla birlikte görülen anatomik, fizyolojik ve psikolojik deðiþikliklerin kadýn cinselliðini etki-lediði bilinmektedir. Östrojen ve testosteron hor-mon düzeylerinin azalmasý psikolojik ve cinsel deðiþimlerde önemli rol oynamakta; HRT kul-lanýmý hormonal deðiþimlerden kaynaklanan

(6)

olum-KAYNAKLAR

Akdemir A, Örsel SD, Dað Ý ve ark. (1996) Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeðinin geçerliliði ve güvenilirliði ve klinik kullanýmý. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi, 4: 251-59.

Atasü T (2001) Menopoz: Taným ve Terminoloji. Menopoz -Tedavisi ve Kanser Atasü T (Ed), Nobel Týp Kitabevi, s.13-26. Aydemir Ö, Yaðcý E, Gülseren L ve ark. (1999) Menopoz Döneminde Anksiyete ve Depresyon. Türk Psikiyatri Dergisi, 10:268-274.

Aydýn H (1998) Cinsellik ve Cinsel Ýþlev. Temel Psikiyatri, Cilt 2. Güleç C, Köroðlu E (Ed), Ankara, HYB Yayýncýlýk, 605-615. Azadeh-Ghamsari A, Gill R, Moerdyk N ve ark. (2002) The sex-ual and psychological implications of hysterectomy. SAfr Med J, 92: 517-518.

Bellerose SB, Binik YM (1993) Body image and sexuality in oophorectomized women. Arch Sex Behav, 22; 435-459. Bezircioðlu Ý, Gülseren L, Öniz A ve ark. (2004) Menopoz önce-si ve sonrasý dönemde depresyon-ankönce-siyete ve yetiyitimi. Türk Psikiyatri Dergisi, 15: 199-207.

Borissova AM, Kovatcheva R ve ark. (2001) A study of the psy-chological status and sexuality in middle-aged Bulgarian women: significance of the hormone replacement therapy. Maturitas, 39;177-183.

Danacý AE, Oruç S, Adýgüzel H ve ark. (2003) Relationship of sexuality with psychological and hormonal features in the menopausal period. West Indian Med J, 52:27-30.

Dennerstein L, Randolph J, Taffe J ve ark. (2002) Hormones, mood, sexuality, and the menopausal transition. Fertil Steril; 77 (Suppl 4): 42-48.

Hamilton M A (1960) rating scale for depression. J Neorol Neurosurg Psychiatry; 23; 56-62

Hamilton M (1959) The assesment of anxiety states by rating. Br J Psychol, 32: 50-55.

Igarashi M, Saito H, Morioka Y ve ark. (2000) Stress vulner-ability and climacteric symptoms: life events, coping behavior, and severity of symptoms. Gynecol Obstet Invest, 49:170-178. Jasienska G, Ziomkiewicz A, Gorkiewick M ve ark. (2005) Body

mass, depressive symptoms and menopausal status: An Examination of the ''Jolly Fat'' hypothesis. Women's Health, 15:145-151

John Rust ve Susan Golombock (1986) The GRISS: A psycho-metric intrument for the assessment of sexual dysfunction. Arch Sex Behav, 15: 157-165.

Kayýr A ve Þahin D (1998) Kadýn cinselliði ve cinsel iþlev bozuk-luðu. Ege Sürekli Yayýnlarý, 19-53.

Kýlýçdað EB, Baðýþ T, Tarým E ve ark. (2002) Histerektomi veya ooferektomi menopozal kadýnda cinsel fonksiyonu etkiler mi? Türk Fertilite Dergisi, 10: 288-292.

Khastgir G, Studd J (2000) Patients' outlook, experience and satisfaction with hysterectomy, bilateral oophorectomy and sub-sequent continuation of hormone replacement therapy. Am J Obstet Gynecol, 183;1427-1433.

Kuh D, Hardy R, Rodgers B ve ark. (2002) Lifetime risk factors for women's psychological distress in midlife. Soc Sci Med, 55:1957-1973.

Nathorst-Boos J, Schoultz B (1992) Psychological reactions and sexual life after hysterectomy with and without oophorectomy. Gynecol Obstet Invest, 34; 97-101.

Nathorst-Boss J, von Schoultz B, Carlstom K (1993) Elective ovarian removal and estrogen replacement therapy-effects on sexual life, psychological well-being and androgen status. J Psychosom Obstet Gynecol, 14: 283-293.

Oldenhave A, Jazzmann LJB, Everaerd W ve ark. (1993) Hysterectomized women with ovarian conservation report more severe climacteric complaints than do normal climacteric women of similar age. Am J Obstet Gynecol, 168:765-771. Palacios S, Tobar AC, Menendez C (2002) Sexuality in the cli-macteric years. Maturitas, 43 (Suppl 1): 69-77.

Peykerli G, Ekþi A, Ertem Vehit H (2001) Bir grup Türk kadýnýnýn menopozla ilgili duygu ve düþünceleri. Atasü T (Ed.) Menopoz-Tedavisi ve Kanser, Nobel Týp Kitabevleri, s.35-46. Saðsöz, N, Oguztürk O, Bayram M ve ark. (2001) Anxiety and depression before and after the menopause Arch Gynecol Obstet, 264:199-202.

Shifren JL, Braunstein GD, Simon JA ve ark. (2000)

suzluklarý ortadan kaldýrabilmektedir (Palacios 2002, Danacý ve ark. 2003, Borissova ve ark. 2001). Çalýþmamýzda HRT kullanýmý olan ve olmayan gruplar arasýnda depresyon, anksiyete ve cinsel doyum açýsýndan farklýlýk tespit edilmemiþtir. Ancak HRT kullanan hasta sayýsýnýn az olmasý, hormon düzeylerinin deðerlendirmeye alýnmamasý nedeniyle sonuçlarýn geçerliliði tartýþmalýdýr. Sonuç olarak; her iki grupta hafif þiddette depres-yon ve anksiyete ile cinsel doyum sorunlarý saptan-mýþtýr. Cerrahi grupta cinsel doyum, bu psikolojik

deðiþkenlerden daha fazla etkilenmiþtir. Menopoza özgü sorunlarýn yalnýzca biyolojik kökenli olmadýðý göz önüne alýndýðýnda döneme hazýrlýk sürecini de kapsayan ayrýntýlý deðerlendirmeler yaþam kalitesi-ni yükseltecek ve daha doyumlu bir yaþamý saðlaya-caktýr.

Yazýþma adresi: Dr. Gülfizar Sözeri Varma, Pamukkale Üniver-sitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Denizli, gulfiz@yahoo.com

(7)

Transdermal testosterone treatment in women with impaired sexual function after oophorectomy. N Engl J Med, 343; 682-8 Shifren JL (2002) Androgen deficiency in the oophorectomized woman. Fertil Steril, 77(Suppl.4): 60-62.

Stahl MS. (2003) Cinsiyete özgü ve cinsel iþlevle iliþkili psikofar-makoloji. Temel Psikofarpsikofar-makoloji. (Çev: B Taneli, Y Taneli), Bursa, Yelkovan Yayýncýlýk, s.540-574.

Tot Þ (2004) Menopozun Psikiyatrik Yönleri. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 5:114-119.

Tuðrul C, Öztan N, Kabakçý E (1993) Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeði'nin standardizasyon çalýþmasý. Türk Psikiyatri Dergisi, 4: 83-88.

Tuðrul C, Öztan N, Kabakçý E (1993) Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeði'nin Standardizasyon Çalýþmasý. Türk Psikiyatri Dergisi, 4:83-88.

Turna B, Apaydýn E, Semerci B ve ark. (2005) Women with low libido: correlation of decreased androgen levels with female sex-ual function index .Int J Impot Res, 17, 148-153.

Williamson ML (1992) Sexual adjustment after hysterectomy. J Obstet Gynecol Neonatal Nurs, 21: 42-47.

Yazýcý MK, Demir B, Tanrýverdi N ve ark. (1998) Hamilton Anksiyete Deðerlendirme Ölçeði, Deðerlendiriciler Arasý Geçerlilik Ve Güvenilirlik Çalýþmasý. Türk Psikiyatri Dergisi, 9: 114-117.

(8)

28 Mart-02 Nisan 2006 The Marmara Otel - Ýstanbul

Bilimsel Yazýþma Adresi: Doç. Dr. Kültegin Ögel e-posta: ogelk@superonline.com

Organizasyon: Flap Tour

8. Cadde No: 1 06610 Birlik, Çankaya, Ankara Tel/Faks: 0312 454 00 00

www.baharsempozyumu206.org

TÜRKÝYE PSÝKÝYATRÝ DERNEÐÝ

41. Ulusal Psikiyatri Kongresi

15-20 Kasým 2005

Palandöken - Erzurum

Bilimsel Yazýþma Adresi: Prof. Dr. Ýsmet Kýrpýnar

Atatürk Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý Tel: 0442 236 12 12/1597 - Faks: 0442 236 12 28

e-mail: kirpinar@atauni.edu.tr

Organizasyon: Ýnterium Organizasyon

Sýraselviler Cad. Hrisovergi Apt. 48/8 Taksim, Ýstanbul Tel: 0212 292 88 08 - Faks: 0212 292 88 07 e-posta: info@interium.com.tr, www.interium.com.tr

ATATÜRK ÜNÝVERSÝTESÝ TIP FAKÜLTESÝ PSÝKÝYATRÝ ANABÝLÝM DALI TÜRKÝYE PSÝKÝYATRÝ DERNEÐÝ

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmamızın sonuçlarında, kontrol grubuyla karşı- laştırıldığında, hem BDE hem SCL90-R-GSI hem de SCL90-R Depresyon puanları RA olan hasta grubunda istatistiksel

In this study in which we aimed to determine how the strategies of coping with stress and resilience among mothers and fathers of children with T1DM affected the depression and

The aim of this study was to examine the relationship between trait anxiety, sexism and attachment style (anxious vs. avoidant) on relationship satisfaction and life

haftasına kadarki süreçte kadınların ruh halleri ile oksitosin düzeyleri arasındaki ilişki değerlendirildiğinde ise emzirme süresince oksitosin düzeyi düşük

Bu çalışmanın sonuçları fazla kilolu ve obez adölesanlarda stres, anksiyete ve depresyon düzeylerinin yüksek olduğu ve babanın eğitim seviyesinin ve kronik

In the present study married and divorced mothers showed no difference in terms of depression and anxiety, divorced mothers who got alimony and had high educational level were

Dün Adana - Mersin ve havali­ sinin Kurtaluş Bayramı Halkevinde Toros ge içler birliğinin trşbbüs ve gayretlerde çok parlak bir surette kutlulandı.. Halkevi

öyle W, dünyanın bu en güzel şeylerine inanan ve inanmakta devanı etmek isteyen insanlar, eskiden şifa verici olan bu şeyleri bu gün bir zehir gibi kullanmak ve