• Sonuç bulunamadı

Köy Enstitüsü tecrübesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Köy Enstitüsü tecrübesi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KÖY ENSTİTÜSÜ

Doç. Dr. Covit O rhan TUTENGiL

H

ukuki doğuşu 17 nisan 1940 ta ­ rihinde Büyük M illet Meclisin­ de kabul edilen b ir kanunla ger çekleşen, gerçekte, daha önceki yıl larda girişilen eğitim kurslarının b ir gelişmesi olan Köy Enstitüleri, aradan geçen bunca yıla rağmen canlı bir tartışm anın konusu o l­ m akta devam ediyor. D oğrusunu söylemek gerekirse Köy Enstitüsü tecrübesi, bu ku ram ların önce prog ram ve anlayış, sonra da ad değiş­ tirilm ek suretiyle sürdürülen öm­ rün ü n on yıla varm ayan b ir döne­ m ini kuşatm aktadır. Bu durum da, Köy Enstitülerinin sahneden çekil­ mesini takip eden yıllar onun uy­ gulam a alanı bulduğu yılları aş­ m aktadır. Hal böyle iken nasıl olu­ yor da bu k u ru m lar anılm akta, tar tışılm akta ve özlenmekte devam edebiliyor?

A kla ilk gelen, olum lu ve olum ­ suz yönden b ir takım « fa n a tik le r­ in bu tartışm a kazanının altını de­ vam lı olarak beslem eleridir. Bir gerçeğe ve başarıya dayanmayan, toplum un şahdam arı ile yakm il­ gisi olm ayan hiç b ir konuyu bazı kişilerin keyfî direnm eleriyle ayak­ ta tutm ak olacak şey değildir. Öte yandan, bu konu dayanıksız, «püf» deyince devrilip çökecek kadar der m e-çatm a olsaydı yıkıcılarının ikti darlardan destek gördüğü uzunca bir dönemden sonra çoktan unutul ması gerekirdi. Sistemli çürütm e ve kötülem e kam panyalarına rağm en Köy E nstitüleri bugün de aydınla­ rım ız için bir um ut ışığı olm akta devam etm ektedir.

Enstütülerin gücü

K

öy Enstitüsünün gücü «millî» oluşundan ve gerçeklerimizin zorlam alarından doğmaktadır. Millî Eğitim tarihim izin önemli fa­ sıllarından birini teşkil eden «Köy Enstitüsü T ecrü b esin in sık sık ken dişinden söz ettirm esi ve b ir öz­ lem olması bu yüzdendir. Bizim in sanlarımız, bizim koşullarım ızdan h areket ederek, köylü denilen hazi nenin eğitim ve öğretim .çıkm azına b ir çözüm yolu getirm işlerdir. Bu çözüm yolunun bir ihtiyaç olarak kendisini hissettirdiği ve arattığı sürece elbette sözü edilecektir. Tar tışm anın bir yerde sona ermesini isteyenler daha iyi çözüm y o llan gösterm elidirler.

Köy E nstitülerinin yıld ırım lan üzerine çektiğini duyan b ir yaban­ cı, T ürkiyede eğitim tartışm aları­ nın nasıl olup da eğitim le ilgili ol m ayanların da meselesi olduğuna şaşabilir. D oğrusunu söylemek ge­ rekirse tartışm a, eğitim plânının çok dışmda cereyan etm ektedir ve her tartışm ada olduğu gibi belli bir noktada düğüm lenm ektedir. Bu d ü ­ ğümlenme iki ayrı dünya görüşü arasındadır. Bir yanda A tatürk T ü r kiyesinin değerlerine yürekten bağlı olan, lâyık dünya görüşlü kişiler, öte yanda ise teokratik bir anlayı­ şı yegâne çözüm yolu olarak görüp devrim düzenini ortadan kaldırm a ya niyetlenenler vardır. «Tutucu» kuvvetlerle «ilerici» güçler arasın­ daki savaşların en çetini, konu or­ taya nasıl konulursa konulsun ve hangi tem alar ele alınırsa alınsın «Köy Enstitüleri» için verilm ekte­ dir. İşte, konuyu canlı tutan temel sebep budur.

Yurt içindeki etkileri

Î

ürkiye dışmda, özellikle Unes- co çevrelerinde ve bazı az ge­ lişmiş ülkelerde sempati ile iz lenmiş. uygulam a alanı bulm uş o- lan Köy Enstitüsü tecrübesinin Tür kiye içinde de geniş yankıları ola­ cağı tabiîdir. Tecrübe döneminin kı salığına kıyasla yaygın olan, çeşit li alan ları koşatan bu yankılar «Sel gider, kum kalır» atasözünü hatırlatm aktadır. Yazımızın amacı Köy Enstitüsü tecrübesinin y u rt i- çindeki etkilerini topluca ele almak

tadır. ,

Köy en stitü sü tecrübesinin y urt içindeki etkileri çok yanlıdır. E- ğitim alanından ik tisat alanına ka­ d a r uzanan bu etkileri, a şa ğ ıd a k i,

b aşlıklar altın d a küm elendirerek j

özetlem ek m üm kündür.

I Eğitim ve öğretim alanında, H K ültür ve sa n a t alanında, XII Sosyal ve ekonom ik alanda.

Eğitim ve öğretimde

me ve denetime katılm aları, başka bir deyişle, köy koşulları içinde yaşanm ış dem okrasi köy en stitü ­ lerinin etkili yanlarından bir baş­ kası olm uştur.

0 Köy en stitü sü tecrübesinin yeni bir eğitim ci nesli için okul haline gelmesi.

O rtaklaşa özellikleri olan yeni bir eğitim ciler neslinin okulu köy ensttülerinde öğretici ve yönetici olarak görev alanlarla öğrenim leri ni bu k u ram lard a tam am lıyanları belli ilkeler etrafında toplam ış gö rünüyor. Pedagoji tarihim izde kar şılaşılan dış kaynaklı etkilerin ya­ n ılıra iç kaynaktan beşlenen eği­ tim cileri, geniş ölçüde köy ensti­ tüsü tecrübesine borçluyuz.

Köy enstitülerinde denenm iş eğitim ilkelerinden bazılarının bu­ günkü ilk öğretm en okullarında yaşam akta devam edişi.

. 1964 • 1965 ders yılında saydarı ”3 e varm ış olan ilk öğretm en okul larından 21 i (% 28.7 si) kuruluş yerlerinden gelen bir determ inizm ve iş eğitim i, tarım çalışm aları, köyde staj, öğrenci kollarının iş­ leyişi, öğretm en • öğrenci ilişki­ leri gibi bakım lardan bugün de ya şam a alanı bulm uştur.

0

«Ö ğretm en a d a y la rın ın köy­ le ilgisi k esilm em iştir.

M illî eğitim hay atım ız b a k ı­ m ından köyde ö ğretim ve eğitim m eselelerin in taşıd ığ ı h ay atî ö- nem , ilk o k u l ö ğ retm en lerin in kö­ y ü n şa rtla rın a ve m eselelerin e göre bilgi ve d a v ra n ış k azan m a­ la rı, K öy E n stitü le rin in olduğu k a d a r İlköğretm en O k u lların ın da ana m eselesidir». (J)

0 «Köy E n stitü le rin in k u ru lu ş y e rle rin e y ö neltilm iş olan ten k id - le rin , denem eden eld e edilen m ü sp et netice so nunda b ir y ana b ıra k ıla ra k , son y ılla rd a açılan yeni ilköğretm en o k u lla rın ın y e r­ le rin in seçilm esinde de gözönün- de tu tu ld u ğ u g ö rü lm ek ted ir.

B üyük şe h irle r y erin e, ta b ia t içinde, kendi k en d ilerin e b ir b ü ­ tü n teşkil eden okul sitelerin e gidiliyor». (2)

0 K öy E n stitü le rin in b ü tü n ü n ­ de u y g u lam a alan ı b u lm u ş olan k a rm a - eğitim görüşü, b ir geri • dönüşten sonra b u gün, k o şu lların da zorlam asiyie ilk ö ğ retm en okul la rın d a n sonra, geleneksel o la ­ ra k «erkek» lisesi işleyişindeki, ö ğretim inde b ir özellik bu lu n an o k u lla rd a da (G a la ta sa ra y Lisesi, Moda M aarif K oleji, İs ta n b u l E r­ k ek Lisesi., gibi) y e r b ulm aya başlam ıştır.

0 K öylü çocukları için eğitim ve ö ğretim de «fırsat eşitliği» ilk e ­ sinin ilk b üyük u ygulam a alanı olan K öy E n stitü sü te crü b esi, bu ilkeyi m illî eğitim görüşüm üzün «tem el fikir» lerin d en b iri h alin e g etirm iştir.

Kültür ve sanatla

İ

<* k in ci 4 küm ede « k ü ltü r ve s a n a t alanı» nda Köy E n s titü ­ sü te c rü b e sin in e tk ile ri diye b ir a ra y a getird ik lerim iz, olayın küçüm senm iyecek b ir başka ya­ n ın ı o rta y a k o y m a k ta d ır. K ü ltü r ve s a n a t çalışm aların d a halka dönm ek, k a y n a k la rı tan ım ak ve işlem ek bu a lan d a k i e tk ile rin so­ n u cu o lm u ştu r, den eb ilir. G erçi bu tu tu m u b a şla ta n K öy E n stitü ­ sü te c rü b e si değildir. F a k a t bu tu tu m a an lam k azan d ıran , y u rt ölçü sü n d e b ir genişlik g etiren , o- la y ı h a lk a ve ay d ın a m aleden K öy E n stitü sü tecrü b esi olm uş­ tu r .

O U lusal k ü ltü rü n y a ra tılm a ­ sın d a K öy E n stitü sü tecrü b esin in p ay ı b ü y ü k tü r.

K öy E n s titü le rin in b u yan m a ilişen b ir a ra ş tırıc ı, h a lk k ü ltü ­ rü n ü n v e çağda» T ü rk k ü ltü r ü ­ n ü n y a ra tılışın d a bu k u ra m la r ın y e rin i şöyle b e lirle m e k te d ir : «... C u m h u riy e t T ü rk iy e ’sin in d e ­ ğ erleriy le u y u şm a h alin d e olan h alk tü r k ü le rin i teşv ik etm ek le

E n stitü le r, to p lu m sal ve d e v rim ­ sel im k â n la rı olan b ir u lu sal m ü ­ zik y a ra tılm a sı yolu n d a önem li a d ım la r atm ışlard ır.» (3)

Şu h ü k ü m ler de aynı a ra ş tır ı­ c ın ın d ır: «Dil, y ayın, toplum sal eleştirm e, sa n a t ve ed eb iy a t a la n ­ la rın d a E n stitü le rin te s iri h e rk e ­ sin görebileceği h ale gelm iş­ tir.» (4)

e H alk o y u n ları ve tü r k ü le r i­ nin, h alk san atı e se rle rin in gör­ düğü y ak ın ilgi, Köy E n stitü le- rin.den esen yelle d ö rt b ir yanı sa ra n h avadan b ü y ü k ölçüde hız alm ış tır ve a lm a k ta d ır.

1956 yılında düzenlenen «Ilköğ- re tm e n O k u lları S por ve M illî O y u n la r H aftası» ndan 1964 y ılın ­ da 7 ncisi düzenlenen «H alk O- y u n la rı B ayram ı» na, A nadoluyu b aştan başa saran fo lk lo r çalışm a la rın d a n h alk m o tifleriy le süslü işlem e, örm e ve d o k u m alara k a ­ d a r uzanan ç alışm alard a Köy E n stitü le rin in yakın çev relerin d e b a şla ttığ ı e tk ile rin izlerin i b u l­ m ak m ü m k ü n d ü r

0

H alk k ü ltü r hâzinesinin ya­ şayan d eğ erler a la n ı olan Köy E n s titü le ri, çağdaş te k n ik le rle y e rli m alzem enin işlenm esi su­ re tiy le T ü rk k ü ltü r ve san atı­ nın h er alan ın d a yeni y a ra tışla ­ ra g irişileb ileceğ in i m ütevazı ça­ lışm a la rla o rta y a koym ak su re­ tiy le öncü ve uyarıcı o lm u şlar­ dır. F ik ir ve ed eb iy a t a la n ın d a ­ ki e se rle rin etkisi, daha şim di den, ilgi çek icid ir Belli bir gö­ rü ş ü p ay laşan «Köy E n stiliilü Y azarlar» dan söz etm ek miim • kün o lm u ştu r.

0 «H alk» ve «Avdın» ik iliğ in ­ den k u v v et a la n «H alka gitm ek- H a lk a doğru» akım ı, Köy E n sti­ tü s ü tecrü b esin d en y a y g ın lık ka­ zan d ırd ığ ı yeni b ir aydın tip in i o rta y a k o y m u ştu r. H alkın için­ den gelen b u aydın için «harsı öğrenm ek için halka gitm ek» e l­ b e tte söz konusu olam az.

0

Köy E n stitü le ri ile, eğ itim ­ ci olsun olm asın, b ü tiin v u r t ay­ d ın la rın ı sa ra n köy m eselesi, sı­ cak lığ ın d an b iraz k ay b etse de, a y d ın larım ızı d ü şü n d ü rm e k te de­ vam etm ek ted ir.

E debiyatın çeşitli d o lla rın d a , hele şiird e ve h ikâyede, sosyal ve ekonom ik ilim le r alan ın d a köyün d ü şü n d ü rü c ü lü ğ ü , k ayde­ dilen yeni g elişm eler ilgi çekici­ dir. M eseleler, köy • şe h ir m üna­ seb etleri çerçevesinde te k yan - lışlık ta n k u rta rıld ık ç a bu ilgi çekicilik d ah a da a rta b ilir» (5). K öy E n stitü lü y a z a rla r ve o n lar­ la b irlik o la n la r, fik ir ve sanat a la n ın d a köy k o n u ların ı daim a canlı tu tm a k ta , bu yolla halk o- yu n u etk ilem ey e devam e tm e k te ­ d irle r.

© Y akın çev ren in ta b ia t, ta ­ rih ve h a lk k ü ltü rü d eğ erlerin i o rta y a koym ak, yersel ö zellikle­ rin izinde «ulusal» ı b u lm a k tu ­ tu m u , Köy E n stitü sü tecrü b esi nin günüm üzü etk iley en y an la rın d an b ir başkasıdır.

Ş e h irle r a ra sın d a k i k ü ltü r ya­ rışı ve y e rli d eğ erlere sahip çık­ m a, ay ırd edici ö zellik leri aray ıp bulm a, fe stiv a lle r, şe n lik le r, k u t la m a la r düzenlem e., bu a ra d a sa­ y ıla b ilir. T ü rk iy ed e iç v e dış tu ­ rizm in gelişm esinde, tu r is tik he­ diye san ay iin in ilerlem esin d e bu b akış ta rz ı v e rim le rin i şim diden o rta y a koym ağa b aşlam ıştır.

(1) C. O. T ü ten g il, M illi E ğ i- tim im izin K öy E n stitü sü D ene * m eşinden K azan çları, F orum , S. 58, 15 A ğustos 1956.

(2) Adı geçen yazı, s. 20. (3) F. K irb y , T ü rk iy ed e Köy E n s titü le ri, A n k ara 1962, s. 263.

(4) A dı geçen k ita p , s. 266. (5) C. O. T ütengil, ad ı geçen yazı, s. 20.

YARIN

________________

Sosyal ve Ekonomik

Alandaki Etkiler

B

irinci küm ede topladığım ı* »- ğitim ve öğretim alanındaki etkiler, başlangıcında köyü e- ğitim yolu Ue canlandırm ak am a­ cım gütm üş olan köy en stitüsü tec rübeslnin ü k verileri olm uştur. «H areket verici fikir» niteliğinde gördüğüm üz bu -tkiler şunlardır: O Sistem ve program hazır elbiseciliği yerine İhtiyaçtan doğ­ m ak ve m evcut d u ru m lara çözüm yollan getirm ek.

«İhtiyaç» 1ar ile «İmkân» 1ar a- rasın d a denge k urm ak, yeni im ­ kânları aram ak ve denem ek, her şeyden önce de gerçekçi b ir tu ­ tum la y u rt so ru n ların ı tanım ak, zam anla «eğitim ve öğretim ala­ nı» m da aşan Uk etki olm uştur. Bu etkiyi, gerçeklerim ize ve kendi kaynaklarım ıza dönm ek şeklinde nitelem emiz de m üm kündür.

0 Eğitim i ve öğretim i am aca uy gun bir ortam içinde dem okratik işleyişte herkese sorum luluk ve

vetki vererek gerçekleştirm ek E nstitülerin kuruluş veri belli Ölçülerde Öğrencilerin de yönet!»

(2)

A

Köy Enstitüleri tecrübesi : 2

Enstitülerin sosyal ve

\

Ekonomik alandaki etkileri

1

Doç. Dr. Cavit O rhan TÜTENGiD

0

• • çüncü küm ede de Köy Enstitü- I I sü tecrübesinin «sosyal ve e- konomik alanlarda» ki etkile* ri üzerinde durulacaktır. Bu etki­ lerin alanı «sosyal» kelimesine çi­ zilecek sınıra bağlı olarak geniş - letilip daraltılabilir. Ekonomik a- landaki etkiler ise, uygulam a sü - resinin kısalığı ve ölçme güçlükle­ ri sebebiyle, sınırlı kalm aktadır.

(T) «Köy E n stitü le rin e toplum ­ sal b ir hareket özelliği veren yan lar» arasında «ulusçuluk» anlayışı başyeri alm aktadır.

U ygarlık anlayışıyla eşdeğer o- lan devrim cilik, «halka doğru» di­ ye de adlandırabileceğimiz «Halk­ çılık» an lay ışın ın yanı sıra «ulus­ çuluk» şöyle ö z e tle n m e k te d ir: « U lusçuların u lu sç u lu ğ u ile Köy E n s titü le rin in lu sçu lu ğ u arasın - d ak i fa rk , b irin cin in yapm adan söylediğini, İkincinin söylem eden yapm asıdır» (1). «Eylem m illiy et­ çiliği» diye n itelen d ireb ileceğ i - m iz b u tu tu m ve te m e lin i bu an­ la y ışta n alan «hak», «görev», «so­ ru m lu lu k » ve «yetki» k a v r a m la ­ rın ın u y g u la m a la rı, Köy E n stitü ­ sü tecrü b esin in ta rtışm a konusu y a p ıla n y a n la rın d a n b iri olm uş­ tu r . «Düşünce» ile «eylem» ara ­ sında tu ta rlık ve b ağ lılık k u rm ak isteğ in in tep k i y aratm ası çok dü­

şü n d ü rü c ü d ü r.

İtibar kazanma

dönemi

O isv eçli ik tisad cı G. M y r- d a l’ın «B üyük Uyanış» adım v er­ diği ve az gelişm iş ü lk e le rd e k i can lan m ay ı ifade etm ek için k u l­ lan d ığ ı terim , T ü rk iy ed e k i K öy E n stitü s ü te rrü b e siy le başka b îr «m uhteva» kazanm ış o lm a k ta d ır.

G erçek ten , çeşitli b ak ım lard an bizim için önem li olan «köy» ve «köylü» k o n u la rı bu denem e ile .ya,lnız b irin ci p lâ n a çıkm akla k a l m ıy arak , b elk i ö lç ü d e .b ir « itib ar kazanm a», ken d in i ta n ım a ve ka­ b u l e ttirm e dönem ine de girm iş­ tir . A ta tü rk d ev rim in in zam anla u n u tu la n b ir k onusu, y u rd u n e - fen d isin in h ak ik î ü re tic i olan k ö y lü olduğu gerçeği, bu tecrü ­ b e n in ışığında yeniden ele alın­ m ıştır, T ek dereceli genel seçim ­ le r de b u gelişm eyi desteklem ek te d ir. '

yandığı tem el ilke o lm u ştu r. Q T ü rk iy e n ü fu su n u n d ö rtte üçü köy k o ş u lla n içindeki yerleş m e n o k ta la rın d a d ır. G elişm enin ik i önem li ölçüsü olan «sanayi • leşm e» ve «şehirleşm e» bu oranı gelişm iş ü lk e le rd e te rsin e çevir­ m iştir ve T ü rk iy ed e k i gelişm e de başka b ir d o ğ ru ltu d a olacak de­ ğildir. XXI. yüzyılın ikinci y arı­ sında köy-şehir n ü fu sla rı ara sın ­ da b u g ü n k ü n ü n te rsin e yeni b ir denge k u ru lu n c a «Köy E n stitü sü tecrübesi» ta rih in m alı o laca k tır. F a k a t yeni denge k u ru lu n c a y a k a d a r «köprü» ih tiy acı kendini h issettirm ek te devam edecek, bu da d ünün b aşarılı denem esini ye­ niden ta rtışm a la ra konu y ap a­ cak tır.

Romantikler

Gerçekçiler

& K öy E n stitü le rin e hücum eden politikacı tip le rin d e n b iri o lan Em in S azak’ın gerekçesi, E n s titü le ri b itire re k köy lerd e gö re v a la n la rın «kendilerini b ire r A ta tü rk sanm aları» idi. Sadece bu gözlem bile, Köy E n stitü le ri­ n in b aşarısın ı tesçil etm eğe ye - te r. K öyden çıkan genç, e ık e k ve k a d ın la rın öğretm en, sağlık m e­ m u ru ve ebe o la ra k köylerde «kurtarıcı» b ir m isyonla işe s a ­ rılm a la rı, olsa olsa b ir eğitim sis tem inin g erek liliğ in i ifade eder. E d eb iy at, fik ir, sa n a t ve eğitim a la n la rın d a k alem lerin i işleten ­ le rin aynı görüşü p a y la şm a la rı ise görev an lay ışın ın akıl kökü­ ne bağlı o lduğunu g österm ekte - dir.

O Köy E n stitü sü tecrü b esin e y ü re k te n bağlı o la n la rd a iki fa rk lı görüş sezilm ektedir. «Roman - tik le r» diye adlandırabileceğim iz k üm ede b u lu n a n la r, Köy E n stitü le rin in ilk ve eski şek liy le ele

alınm asını sa v u n m ak tad ırlar.« G er çekçiler» diyebileceğim iz ikinci g ru p ta k ile r ise yeni k u ru m la rın yeni k o şu lla r içinde ele a lın m a ­ sını, Köy E n stitü s ü tecrü b esin in gözden geçirilm esini uygun gör­ m e k te d irle r. Bize k a lırsa , belli b ir zam an ve k o şu lların etk isin ­ de y ü rü tü lm ü ş olan b ir tecrü beyi yeni b ir işleyişe aynen mo­ del o larak alm ak «tutucu» luğun b ir başka tü r lü s ü olur. M eziyet­ le rin in yanı sıra k u s u rla rı da bu lu n a n b ir tecrü b ey i, daha ileri g ö tü re re k günün k o şu lla rı içinde g e rçek leştirm ek h e rh a ld e yerin- dedir.

Sonuç

G

ö rü ld ü ğ ü gibi Köy E n s titü ­ lerini zam an zam an günün konusu h alin e g etiren tem el • deki so ru n la rd ır. B u n lar, m evcut k ald ık ça ve çözüm yolu g ö steril­ m edikçe «Köy E n stitü sü tecrü b e­ si» u m u tla h a tırla n a c a k tır. D ün - ya pedagoji lite ra tü rü n e , T ü rk eğ itim cilerin e ve m illî eğitim ine şeref veren b ir te rim o larak gir­ m iş b u lu n a n «Köy Enstitüsü» biz istesek de, istem esek de ya­ şam ak ta devam edecektir. Ö nem ­ li olan, köyde eğitim ve öğretim so ru n u n u kısa vâdede çözm ek i- çin ne k a d a r e tk ili olduğu b i l i ­ nen b ir k u ru m u n , ih tiy açların zo rlam asın a rağm en y u rt yöneti­ cilerince bilinm em ekten gelinm e­ sid ir. B öylesi b ir tu tu m u n en çok kim e z a ra r vereceği ise m ey­ d an d ad ır. H alk tan yana olm ak •lâf» ile değil «iş» ile b elli o lu r ve e lb e tte seçm en çoğunluğunun bu n u anlıyacağı g ü n le r de gele - çektir.

(1) F. K irb y , adı geçen kitap, s. 254.

(2) «Yeni T ü rk iy e, İstan b u l 1959» içinde H-A.Yücel’in yazısı, T ü rk iy e M aarifi, s. 325.

— S O N —

0 Köy - şeh ir a ra sın d a k i fa rk ­ ları kendisine h a re k e t noktası y ap an K öy E n stitü s ü denem esi, b ir y an d an köyde y aşay an ların «istek» ve «ihtiyaç» la rın ı a rttı­ rırk e n , b ir y an d an da şeh ir ha - y a tm a k arşı b ir özlem u yanm a­ sını etk ilem iş g ö rü n m ek ted ir. K öyden şehre göç h are k e tin in se­ b e p le ri d aha çok İktisadî olm ak­ la b irlik te b u p sikolojik fak tö ­ rü n de olayda b ir y e ri olduğu sa n ıla b ilir.

İÜ ö lç ü y ü aşan zo rlam alar (o k u l yapım ı, denem e bahçesi, öğretm en e v î), çok p a rtili m üca­ d ele içinde m eseleyi k asıtlı or­ ta y a k o y u şla r ve istism a rla r, çev red e kişisel m e n fa a tle rin in de - vam ı ile K öy E n stitü le rin in geliş m esi arasın d a k a rş ıtlık görenler ve b u n la rın sebep o lduğu güçlük le r b ir y ana b ıra k ıla c a k olursa K öy E n stitü sü tecrü b esi, e tk ile ­ ri bug ü n e k a d a r sü rü p gelen sosyal m u h tev alı b ir eğitim ha­ re k e ti o la ra k k ab u l ed ilm ek te - dir.

Başarılı bir devre

O Köy E n stitü le rin in , çeşitli b a k ım la rd a n , İk tisad î h a y a ta ye­ n i d e ğ e rle r k a tm ış o lduğu k o ­ lay ca söylenebilir.

K u ru lu ş d önem inde ö ğ re tm e n - öğren ci işb irliğ iy le yapılm ış o - la n b in a la r, ta r ım a aç ıla n to p ra k la r, işe y aram az sanılm ış y u rt k ö şe le rin in şen len d irilm esi, çev­ re d e k i ta b ia t ve ta r ih zenginlik­ le rin in k o ru n m ası bu a ra d a sayı­ la b ilir. A yrıca, e ğ itm en ve ö ğ ­ re tm e n le rin d e n b a z ıla rın ın olsun yeni te k n ik le ri, cin sleri, ta rım sa n a tla rın ı köye götiİTmek su re tiy ­ le ü re tim i e tk ile d ik le rin i de ka­ bul e tm e k g erek ir.

Sözün kısası, K öy E n stitü sü tecrübesi, b ü y ü k b ir m illî eğitim cim izin söylediği yibi «.. T ü rk m ille tin in y a p ıc ılık ve kurucn- lıık ta rih în d e ö rn ek b ir g ay retin b a h tiy a r ve b a şa rılı b ir devresi» o lm u ştu r (2).

Köurüler

K öy E n stitü sü tecrü b esin in i- yice d e ğ e rle n d irile b ilm e si için şu d ö rt n o k tan ın ü z erin d e du ru l m ası y erin d e o lu r :

O Ü nlü İn g iliz ta rih ç isi Toyn bee, geçen y ılla rd a K öy E n stitü ­ le rin d e n b irk a ç ın ı z iy a re t e ttik • te n sonra d ü şü n celerin i şöyle ö- z e tle m işti: «T ürkiyedeki Köy E n stitü le ri şe h ir ile köy ara sın ­ daki u çu ru m üzerin e k u ru lm u ş olan k ö p rü lerd ir» . G erçek ten , şe­ h ir gerçeği ile köy gerçeği ara • sında b ir derece fa rk ı y erin e b ir m ah iy et fa rk ı b u lu n m ası İktisadî, sosyal ve k ü ltü re l a la n la rd a b ir u çu ru m m eydana g etirm iş bu lu ­ n u y o rd u . Köyü can la n d ırm ak su re tiy le şe h irle a rasın d ak i farkı b ir derece fark ı haline getirm ek iki »osya! yapı arasın d a b ir köp rü olm ak, K öy E n ıtltü la rin in

<U-Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

ZorlaĢtıran Unsurlar: Farklı yaĢ gruplarının bulunması (Dinamik yapı açısından); değiĢim karĢısında gösterilen direnç; çalıĢanlar arasındaki maaĢ

Ahmet Altıner, Enstitülerdeki “ iş içinde eği­ tim ” uygulamasını şöyle özetliyor: “ Köy Enstitüleri çokamaçlı bir okuldu.. Öğretmen yetiştiriyordu,

Programda ay­ rıca ünlü bas sanatçısı Aladar Pege ile Ali’nin söyleşisi ve Pege’nin bu hafta İstanbul’da verdiği konserin görüntüleri de yayımlanacak.

Eriyonit bloklar›n›n buralarda, özellikle de konut yap›m›nda s›k kullan›ld›¤›n› gözönüne alan daha önceki araflt›rmalar, bu maddeye maruz kalman›n

27 Kandemir, köylerin planlanmasında öncelikle sorun tespitlerinin yapılmasını ve sorunların tespiti için de bazı konularda analizlere ihtiyaç olduğunu belirtmiş

研究了它的訊號傳遞機制,給予 Glycogen Synthase Kinase -3β (GSK-3β)抑制劑 (SB415286, SB216763, GSK-3β inhibitor I 和 GSK-3β inhibitor VII)及 mitogen- activated

“San’ata Dair” yazısında ise, Devlet Resim ve Heykel Sergisi’ne ilgisizliği, du­ yarsızlığı ve sevgisizliği belirtir: “...Ben bile, ben ki evinde hayli zengin

Yusuf Atıl­ gan çok kitaplı bir yazar da değil, çok satan bir yazar da Ama üç yıl önce yitirdiğimiz Atılgan, daha şimdiden edebiyatımızın en seçkin