• Sonuç bulunamadı

Hayat ölümle güçlenir...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hayat ölümle güçlenir..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

24 TEMMUZ 1995 PAZARTESİ

BİZ BİZE

ERDAL ATABEK

Hayat Ölümle Güçlenir...

Aydınlık neden aydınlıktır? Karanlık var oldu­ ğu için.

Büyük neden büyüktür? Küçük de olduğu için.

Dikey neden dikeydir? Yatay da olduğu için. Her şey karşıtıyla vardır, karşıtıyla anlam ka­ zanır, karşıtıyla güçlenir.

Ölüm de hayatın karşıtı görünen bir süreç. Hayat da ölümle anlam kazanıyor, güçleniyor, var oluyor. Ölüm, artık noktalanmış bir yazı gibi hayatın tümüne bakılmasına izin veriyor. Ne yaptığınız, neden yaptığınız yeniden düşünülü­ yor. Geride bıraktıklarınız gözler önüne serili­ yor. Hepsi de ölümün bağışlatıcılığı içinde da­ ha hoşgörüyle görülüyor.

Molekül düzeyinden bakarsanız gerçekte ölüm de yok. Kim bilir nerden ve nasıl aldığınız m oleküller birleşim i ölüm le dağılıyor, şim di kimbilir kimlere ve nelere geçmek üzere topra­ ğa karışıyor. Hepimiz doğadan geliyoruz ve doğaya gidiyoruz.

Malla mülkle var olmaya çalışanlara ne ya­ zık. Miras terekelerinin satırları içinde yaşanan kavurucu kıskançlıklarla fırsatçı sevinm eler arasında var olmaya çalışmanın yok olmaktan hiç farkı yok. Eğer sizden geriye kalacaklar malın mülkün mirasıysa, yaşarken bile ölümü­ nüzün hayatınızdan daha çok düşünüldüğün­ den emin olabilirsiniz.

Beyinlerinin yaratıcı işlevleriyle ürün verebi­ lenler hiç ölmüyor. Onlar daha yaşarken kendi­ lerini ürünlerine aktarıyorlar. Artık beyinden be­ yine geçeceklerdir. Beyinler arasında sonsuza dek uzanan bir köprü kurabilmişlerdir. Kültür, sanat ve bilim kendilerine gönül verenlere böy­ le bir armağan veriyor.

İnsanların hayatını değiştirenler, toplum ku­ rucuları, düşünürler, gerçek politikacılar, eğit­ menler, öğretmenler, girişimciler, yeni buluşlar yapanlar kendilerini daha sonra yaşayanlara aktarmış oluyorlar. Onların ölümü de sadece hayatlarını daha anlamlı kılıyor, güçlendiriyor, var ediyor.

Hayat ölümle güçleniyor.

★★★

“Mehmet Ali Aybar” özel ekini okuduğunuz

zaman bir “yirm inci yüzyıl şövalyesi"nin karşı­ sında olduğunuzu anlıyorsunuz. Düşüncenin ve eylemin şövalyeleri yaşadıkları yüzyılı an­ lamlı kılmakla kalmıyor, sonraki yüzyılların bi­ çimlenmesine de ortak oluyorlar. “Aziz Nesin” özel ekini de, Mehmet Ali Aybar Özel ekini de yeniden yeniden okumak gerekiyor. Gazetemi de yeniden kutluyorum. Çanak çömlek, çarşaf peşkir bohçacılığına heveslenmeden insanların hayatına yeni anlamlar katacak ekler,vermesi­ ne seviniyorum.

İşte Yaşar Kemal satırları:

“ B ir düşünce, b ir kavga adamının, kendi düşünceleri ve kavgası üstüne yürümesi dün­ yanın en zor işlerinden birisidir. Aybar bütün yaşamı boyunca kendi kendinin üstüne yürü­ müştür. Bu, her babayiğidin üstesinden gele­ ceği b ir iş değildir. ”

Bu satırları hepimizin yeniden yeniden oku­ ması gerekiyor. “Kendi kendinin üstüne yürü­

mek” belki de insan olmanın en güç, ama en

büyük yolu. Yaşar Kemal bize bizi anlatıyor, bi­ ze bizi düşündürüyor, bize bizi sorgulatıyor. Yaşar Kemal de bir düşünce, bir eylem şöval­ yesi.

Güllü Aybar duygularını açıklıyor:

“Şim di herkes beni ‘Baban çok güzel, çok

dolu yaşadı. Artık çok yaşlanmıştı ve hâlâ eli ayağı tutar, kafası çalışırken, ölmeyi isterdi’ fa­

lan diye teselli etmeye çalışıyor. O benim ba­ bamdı... Hep genç, hep güzel, hep şık, hep gururlu, kendine yeten, her zaman kucağına oturduğum canım babam...”

Neden en güzel yazılar için ölümleri bekledi­ ğimizi düşünüyorum.

★★★

Ölüm hayatı durdurmuyor. Ölüm yeni bir süreci başlatıyor. Doğadan geliyor, doğaya gidiyoruz. Bedenimiz yeni moleküllere giriyor. Beynimiz yeni beyinlere geçiyor. Hayat ölümle güçleniyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

bilgisel bir birim olarak sesbilimsel ögeden yola çiktik, ama bir ses, kendi basina, hiçbir zaman biçimbilgisel birim olarak verili degildir. (Anlik vb.) biçimbilgisel

Aslında bu konu (edebiyatın/okumanın işlevi konusu) kadim zamanlardan bugüne kadar süregelen –ve Horatius’tan beri işlevi tartışılan- sorunsallardan biridir:

Yukarıdaki ilk beyitte geçen örnekte de görüldüğü gibi EAT döneminde yazılmış manzum eserlerde bazen vezin ve uyak zaruretiyle belirtme durumu ekinin kullanılmadığı

Tevfik İhtiyar’sa “Hak ettiği ölçüde tanınamamış ve çelebi tavrıyla bunu pek de umursamayarak sanat üreten ve yapıtlarıyla ön saflarda yer alan bir

(1) Belki daha güzel bir çevirisini yapanlar olur diye, bunun Almanca aslını, olduğu gibi, aşa­ ğıya geçiriyorum:. Die Tätigkeit, was den Menschen glücklich

İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahm i atölyesin­ den mezun olduktan sonra A m eri­ ka Wisconsin Üniversitesi’nde mas­ ter yapan ve Amerika, Tahran,

Gü- ney Kore’de yapılan diğer bir çalışmada klinik Candida izo- latlarının tür düzeyinde tanımlanmasında VITEK ® 2, Phoenix otomatize idantifikasyon sistemleri, iki

Ocak 1998-Haziran 1999 aras›nda hastanemiz ‹ç Hastal›klar› Klini¤i Nefroloji Bölümünde takip edilen Tenckhoff (çift kafl›, kapal›) kate- teri bulunan toplam 18