• Sonuç bulunamadı

Lotüs-Bozkurt çatışması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Lotüs-Bozkurt çatışması"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Lotus - Bozkurt çatışması

/--- Y a z a n : --- s

P r o f . S u lh i D ö n m e z e r

V_____________________________

)

Çanakkalede Nâ ra burnunda Dun | lupınar denizaltı­ mız ile Naboland İsveç şilebi ara­ sında vâki müsa­

demede kaybettiğimiz denizcile­ rimizin kalblerimizi parçalayan şehadetleri muvacehesinde bütün Türk milleti kederler içindedir. Fakat Türk adaletine intikal ey­ lemiş bulunan bu dâvayı takip ederken adaletin tecellisinden başka bir düşünce tanımıyo - ruz. Ve Türk hâkiminin, Türk kanunlarının hükümlerini; ta- mamile yerine getireceğinden bir an için olsun şüphe et­ miyoruz. Bu hâdise bize bundan 27 yıl önce cereyan eylemiş di­ ğer bir çatışmayı hatırlatmakta­ dır. Bu yazımızda mezkûr hâdi­ seden bahsedeceğiz.

Bundan 27 yıl önce 2 Ağustos 1926 tarihinde Lotüs isimli bir Fransız vapuru Bozkurt adında­ ki bir Türk gemisi ile çarpışmış, Türk gemisi ortasından ikiye bö­ lünmüş ve bu kazada sekiz Türk vatandaşı hayatlarını kaybetmiş - lerdi. Çarpışma yeri Midilli ada­ sının beş mil açığı idi; yâni ça­ tışma fiili Türk karasuları dı­ şında cereyan eylemişti. Fransız kaptanı yoluna devam ederek İs- tanbula geldi ve Ceza Kanunu­ muzun hükümlerine tevfikan hak kında tâkibata girişildi; seksen gün hapis ve bir miktar para ce­ zasına mahkûm edildi. Fransız kaptanının tevkifi Fransız matbu­ atında kıyamet kopmasına sebebi yet verdi. Fransa bu mevzuda Türk mahkemelerinin salâhiyetli olmadığını ifade zımnında huku­ kî bir teze dayandığını iddia ey­ lemiş ve bu gayrette bulunmuş­ tur. Gerçekten Fransa hükümeti­ nin tezine nazaran Fransız gemisi açık denizde Fransız ülkesinden bir parça teşkil eder; suç bu ge­ mi ile veya bu gemi vasıtasile iş­ lenmiş bulunduğuna nazaran Fran sız mahkemelerinin salâhiyetli ol ması tabiîdir. Fakat ihtilâf ilerle­ dikçe görüldü ve anlaşıldı ki, Fran sanın maksadı kapitülâsyonların 9 deta bir kaydi ihtiraz! ile ve kıs­ men ilga edilmiş bulunduğunu ka bul ettirmektir.

Lotüs • Bozkurt dâvası netice itibarile iki ayrı memleket tica­ ret gemisinin açık denizde çarpış ması dolayısile çıkmış olan bir ihtilâfın Daimî Adalet Divanınca halledilmesinden ibaret bir hâ­ dise teşkil ettiğine göre bu dâ­ va üzerinde ne için bu kadar du­ rulduğu sorulabilir. Türk adlî ta­ rihi için bunun ifade eylediği bü yük ehemmiyet şu noktada mün demiç bulunmaktadır ki, kapitü­ lâsyonların Lozan muahedesi ile ilgasından hemen iki yıl sonra zu hur eden bu hâdise Türkiyenin adlî istiklâlini müdafaa azmini

bütün cihana isbat etmiş ve yeni rejimin bu mevzuda her ne su - ret ve sebeple pazarlığa girişmek niyetinde olmadığı cihan tarafın­ dan da anlaşılmıştır.

Memleketimiz ile Fransa ara­ sında 12 Ekim 1926 tarihinde bir tahkimname imzalandıktan sonra bu tahkimname gereğince ihtilâfın halli La Haye Daimî A- dalet Divanına havale olundu.

Divan huzuruna sunulan Fran­ sız ve Türk tezlerinin hulâsaları şunlardan ibaretti:

Fransız tezi:

Türkiye adlî salâhiyetini Dev­ letler Hukukuna istinad ettirmek le mükelleftir; Lozanda Türki- yeye ecnebiler tarafından Türki­ ye dışında işlenen cürümleri ce­ zalandırmak hakkı verilmemiştir. Açık denizde irtikâp olunan su­ çun muhakemesi suçu işleyen ge­ minin mensup bulunduğu memle­ ket mahkemelerinin salâhiyeti i- çinde olmak lâzımdır; binnetice Türk mahkemesi mevzubahis su­ çun muhakemesi hususunda va­ zifeli olamaz! Türkiye böyle bir suçu muhakemeye teşebbüs et­ mekle beynelmilel taahhütlerine - ki, bunları Lozan muahedesi ile taahhüt eylemiştir • aykırı hare­ ket etmiş olur.

Buna karşılık Türk tezi şöyle idi:

Türkiye hâdisede mesulleri mab kemeye vermek ve bu hususta ge rekli kararların verilmesi suretile herhangi bir Devletler Hukuku kaidesini ihâl eylemiş değildir. Gerçekten açık denizlerde ika o- Uınan ve bir Türk gemisinde te­ sir ve neticelerini hâsıl eylemiş bulunan bir çatışmadan dolayı cezaî mesuliyeti tâyin babında muayyen bir esas tâyin ve tesbit eylemiş ve salâhiyetli mahkemeyi tâyin etmiş bulunan bir Devlet­ ler Hukuku kaidesi mevcut değil­ dir. Devletler Hukukunda kaide ı devletlerin hâkimiyeti prensipi ol­ duğundan, herhangi bir kayıt ve ^ takyid bulunmayan mevzuda Dev letlerin kendi takdirlerine müste - niden hareket edebilmeleri ve iç hukuk bakımından gerekli hukuk kaidesini vazedebilmeleridir.

Lozan muahedesi Türkiyenin adlî ve cezaî salâhiyeti bakımın- dan herhangi bir kayıt vazeyle- j memiş ve her devlet gibi Türki-

j

yenin de mutlak cezaî salâhiye- I ti kabul olunmuştur.

Karşılıklı tezlerin özü - fazla | teferruata girmeksizin - bunlardan ibaretti.

Tahkimnamenin çok dikkatle hazırlanmış bulunmasıdır ki, o zamanın şartlan içinde, dâvanın Divan tarafından lehimize olarak halledilmesine imkân vermiştir. Eski Vaşington sefiri rahmetli Münir beyin tahkimnamenin bu

suretle ihzarında büyük rolü ol­ muştur: Tahkim­ name ile Divana arzedilen mesele şu olmuştur: Türkiye Lotüs gemisi kaptanı hakkında İstanbulda cezaî tâkibat yapmak suretile Lozan İkamet ve adlî salâhiyet mukavelesinin 15 inci maddesine ve Devletler Hu­ kuku prensiplerine mugayir ha­ reket etmiş midir?

Görülüyor ki, Divana arzedi­ len mesele Devletler Hukukunda, Türkiyenin mevzubahis hâdisede tâkibat yapmasına mâni bir kay­ dı ihtiva eyleyip eylemediği, böy- lece tahdit edici bir Devletler Hukuku kaidesinin mevcut bulu­ nup bulunmadığı idi.

Divanın ekseriyetle verdiği ka­ rar hâdisede Türkiyenin Devlet- | ler Hukukunun, her hâkim dev- i lete bıraktığı hürriyete istinaden takibat icra etmekle Devletler Hu kukunun bir kaidesini ihlâl eyle­ mediği şeklinde tecelli etmiş ve Türk hâkîîninin salâhiyetini bu j suretle tesbit eylemiştir.

Kapitülâsyonların tazyikinden kurtulmak için asırlarca mücade­ le etmiş bir memleket olarak ad lî istiklâl ve mahkemelerinin üs­ tünlüğü Türk milleti için en yük­ sek kıymetlerdir. Türk mahkeme leri hakkında yakışıksız sözler sarfetmeğe cür’et eden bazı İs­ veç gazetelerinin Türklerin kal - bindeki dostluk duygusuna çok esaslı surette ihanet etmekte ol­ duklarını belirtmek isteriz.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada, karotis arter hastalığına bağlı anterior sirkülasyon alanında iskemik inme ya da geçici iskemik atak geçirmiş olan hastalarda willis poligonu an-

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genci Cerrahi Ana- bilim Dalı, Uz.. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana- bilim Dalı,

Kutsal anamýz kilise, kesin olarak ve en büyük bir ýsrar ve sebatla belirtir ki, tarihe uygunluklarýnda hiçbir tereddüt olmayan Ýnciller, Tanrý'nýn oðlu Ýsa'nýn

İller arasındaki kalkınmışlık farklarının azaltılmasını hedeflendi- ğini, birlikte hareket, istişare, tematik toplantılar, ihtiyaçlara göre pilot pro- je ve

Edge detection is a procedure that senses the presence and location of borders constituted by crisp alterations in color, strength (or brightness) of an image. It can be proven

According to findings obtained in this study, the following suggestions can be stated: (i) Teachers should be more informed about the content of the updated curriculum,

Zira bunlar diğer Filum olarak kabul edilmektedir.. Zira bunlar diğer omurgasız filumlarla çok az evrim yakınlığına omurgasız filumlarla çok az evrim yakınlığına

Mesut Ağa’nın kendi güvenliği için böyle bir zulmü işlemesiyle ortaya çıkan bu çatışma, Mesut Ağa’nın esrarının ne kadar mühim olduğunu göstermesi