• Sonuç bulunamadı

Türkiye türkçesinde ünlemler ve işlevleri (1915- 2015)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türkiye türkçesinde ünlemler ve işlevleri (1915- 2015)"

Copied!
374
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRKĠYE TÜRKÇESĠNDE ÜNLEMLER VE ĠġLEVLERĠ

(1995- 2015)

Pamukkale Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü

Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

Yeni Türk Dili Bilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi

AyĢe TĠSKE

DanıĢman: Prof. Dr. Turgut TOK

HAZĠRAN 2019 DENĠZLĠ

(2)
(3)
(4)

ÖN SÖZ

Dilin temel iĢlevlerinden biri, anlaĢmayı sağlamaktır. Dilin kendine özgü üretim kaynakları bulunmaktadır. Dil, insanlar arasında anlaĢmayı sağlayan, kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde geliĢen, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmıĢ seslerden örülmüĢ bir anlaĢma sistemidir. DüĢünce ve zekânın bir göstergesi olan dil,canlı, sosyal bir varlıktır ve geliĢim halindedir.

Her dil kendine özgü anlam, anlatım gerçekleĢtirmektedir ve her dil iĢleyiĢ özelliklerine göre varlığını sürdürmektedir. Seslerden oluĢan ve kendine özgü yapılarıyla belirli kurallar çerçevesinde sözcükleri oluĢturan dil; sözcükleri iletiĢimdeki iĢlevleri ve anlamlarına göre çeĢitli sözcük türleri oluĢturmuĢtur. Bunlardan biri de ünlemlerdir.

Ünlemler, Türkçede tartıĢmalı konulardandır ve üzerinde çok fazla durulmamıĢtır. Ünlemler, tanımı, sınıflandırılması ve cümle bilgisi açısından sorun teĢkil etmektedir. Ses özellikleri bakımından diğer sözcüklerden farklı olmaları, biçim bakımından yaygın bir kullanım özelliğine sahip olmamaları; sürekli değiĢim ve geliĢim göstermeleri ve diğer cümle öğeleri gibi cümleye doğrudan etki etmemeleri nedeniyle cümle içinde bulunmasına rağmen cümle dıĢı unsur olarak adlandırılmasına neden olmuĢtur. Ancak bu yaklaĢımlar kanaatimizce ünlemleri dil bilgisi açısından sorun haline getirmektedir.

Bu çalıĢmada Modern Türk Edebiyatından seçilen elli eserde tespit edilen ünlemler sözcük, sözcük grupları ve cümleler olmak üzere sınıflandırılarak metin bağlamında incelenmiĢ, ünlemlerin tanımı, sınıflandırılması ve anlamlarına yönelik sonuç ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Bu çalıĢmayla ünlemler üzerine yapılan tartıĢmalara katkıda bulunmak hedeflenmiĢtir.

Bu eserin hazırlanmasında bana bugüne kadar emek veren bütün hocalarıma, beni yetiĢtiren aileme, sevgili eĢim Kadir YELPAZE’ye ve bu eseri ortaya çıkarırken benden hiçbir desteğini esirgemeyen, engin bilgileriyle yoluma ıĢık tutan saygıdeğer hocam Prof. Dr. Turgut TOK’a teĢekkürlerimi sunarım.

(5)

ÖZET

TÜRKĠYE TÜRKÇESĠNDE ÜNLEMLER VE ĠġLEVLERĠ (19915- 2015) TĠSKE, AyĢe

Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Yeni Türk Dili Bilim Dalı

Yüksek Lisans Tezi

Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Turgut TOK Haziran 2019, 360sayfa.

Yazılı ve sözlü anlatımda özel bir yeri ve iĢlevi olan ünlemler, dilimizdeki sözcük türlerindendir. Ünlemler duyguları en yalın Ģekilde anlatmaya yardımcı olur.

Türkiye Türkçesindeki ünlemleri Modern Türk Edebiyatında 1995 ( son yirmi yıl) ve sonrasında yazılmıĢ roman, hikaye, deneme, anı kitaplarında belirlediğimiz ünlemlerden yola çıkarak görüĢlerimizi ortaya koymaya çalıĢtık. ÇalıĢmamızda ünlemleri terim ve tanımı, ünlemlerin sözcük türleri içindeki tasnifi ve kapsamı, ünlemlerin kendi içindeki tasnifi, ünlem olan sözcüklerin tespitini metin bağlamında ele aldık.

Taradığımız eserlerde tespit ettiğimiz ünlemlerin ses, biçim, köken ve anlam özelliklerini dil bilgisi yöntemleri ile tespiti ve sınıflandırılarak değerlendirme esasına dayanmaktadır. Yapılan bu çalıĢmanın edebiyat ve bilim dünyasına katkı sağlayacağı ve ünlemler üzerine yapılan çalıĢmalara kaynak olacağı kanısındayız .

Anahtar Kelimeler:Türkiye Türkçesinde Ünlem, Ünlemlerin Tanımı ve Tasnifi, Kapsamı, Anlam Özellikleri, Kökeni

(6)

ABSTRACT

EXCLAMATIONS AND THEIR FUNCTIONS IN TURKEY TURKISH (19915- 2015)

TĠSKE, AyĢe

Department of Turkish Language and Literature New Turkish Language Program

Master's Thesis

Supervisor: Prof. Dr. Turgut TOK Haziran 2019, 360pages.

Exclamations are parts of speech that have a special role and function in written and verbal expression in our language. They contribute to expressing emotions in the most plain way.

In this study, we have tried to put forward our opinions of Turkey Turkish exclamations based on the exclamations we have identified from the novels, stories, essays, memoirs written in Modern Turkish Literature in 1995 and later ( the last 20 years). In addition, based on the context of the text, we discussed the concept and the definition of the exclamations, the classification and the scope of the exclamations within parts of speech, the classification of the exclamations within themselves and the identification of exclamation words.

The sound, form, origin and semantic features of the exclamations we have specified are identified based on grammatical methods, classified and evaluated. It is believed that that this study will contribute to the world of literature and science and will be a source for the future research into exclamations.

Key Words: Exclamations in Turkey Turkish, The Identification and Classification of Exclamations, Their Scope, Semantic Features, Origins

(7)

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖN SÖZ ... i ÖZET... ii ABSTRACT ... iii ĠÇĠNDEKĠLER ... iv TABLOLAR DĠZĠNĠ………vi KISALTMALAR ... vii

ESERLER LĠSTESĠ VE KODLARI ... viii

GĠRĠġ……….………1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM ÜNLEM NEDĠR? 1.1. Ünlem Nedir?...7 1.1.1 Edat Nedir?...11 1.1.2. Türk Lehçelerinde Ünlemler ... 13

1.1.3. Türkmen Türkçesinde Ünlemler ... 13

1.1.4. Kırgız Türkçesinde Ünlemler ... 14

1.1.5. Kazak Türkçesinde Ünlemler ... 15

1.1.6. Özbek Türkçesinde Ünlemler ... 18

1.2. Ünlemlerin Sınıflandırılması ... 21 ĠKĠNCĠ BÖLÜM ESERLERDEKĠ ÜNLEMLER 2.1. Eserlerdeki Ünlemler ... 24 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ĠNCELEME 3.1. Sözcükler ... 177 3.2. Sözcük Grupları ... 200 3.3. Cümleler ... 221

(8)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM SONUÇ VE DEĞERLENDĠRME

4.1. ÇalıĢmada Ġncelenen Ünlemlerin Türüne Göre Sınıflandırılması ... 337

4.2. ÇalıĢmada Ġncelenen Sözcük Türündeki Ünlemlerin Anlam Tablosu ... 337

4.3. ÇalıĢmada Ġncelenen Sözcüklerin Köken Bilgisi Tablosu ... 338

4.4. ÇalıĢmada Ġncelenen Sözcük Türündeki Ünlemlerin Kökenlerine Göre Oranı ... 345

4.5. ÇalıĢmada Ġncelenen Sözcük Gruplarının Anlam Tablosu ve Oranı ... 346

4.6. Sözcük Grupları Ġçerisinde Yer Alan Ġsim ve Sıfat Tamlamaları ... 347

4.7. Tamlamaların Sözcük Grupları Ġçerisindeki Oranı ... 351

4.8. ÇalıĢmada Ġncelenen Cümle Türündeki Ünlemlerin Anlam Tablosu ... 351

SONUÇ ... 353

KAYNAKLAR ... 355

(9)

TABLOLAR DĠZĠNĠ

Tablo 1: ÇalıĢmada Ġncelenen Ünlemlerin Türüne Göre Sınıflandırılması…………..337

Tablo 2: ÇalıĢmada Ġncelenen Sözcük Türündeki Ünlemlerin Anlam Tablosu………337

Tablo 3: ÇalıĢmada Ġncelenen Sözcüklerin Köken Bilgisi Tablosu……….…….338

Tablo 4: ÇalıĢmada Ġncelenen Sözcük Türündeki Ünlemlerin Kökenlerine Göre Oranı……….……….345

Tablo 5: ÇalıĢmada Ġncelenen Sözcük Gruplarının Anlam Tablosu ve Oranları……..346

Tablo 6: Sözcük Grupları Ġçerisinde Yer Alan Ġsim ve Sıfat Tamlamaları Tablosu….347

Tablo 7: Tamlamaların Türü ve Sözcük Grupları Ġçerisindeki Oranı………..….351

(10)

KISALTMALAR

TDK : Türk Dil Kurumu

age : Adı geçen eser

s : Sayfa c : Cilt vb. : Ve benzeri Yay : Yayın bs : Baskı vd : Ve diğerleri

(11)

ESERLER LĠSTESĠ VE KODLARI

K1 MenekĢeli Mektup Mustafa KUTLU

K2 Tirende Bir Keman Mustafa KUTLU

K3 Sakız Sardunya Elif ġAFAK

K4 Eylembilim Oğuz ATAY

K5 Soğuk Kahve Ahmet BATMAN

K6 Ġlber Ortaylı Seyehatnamesi Ġlber ORTAYLI

K7 Ġki Cami Arasında AĢk 2 Kayıp Kafatası Mürvet SARIYILDIZ

K8 Safran Sarı Ġnci ARAL

K9 Havva Emine IġINSU

K10 Nisan Yağmuru Emine IġINSU

K11 Son Ada’nın Çoçukları Zülfü LĠVANELĠ

K12 Kahperengi Hande ALTAYLI

K13 Bütün Sabahlarım Senin Olsun Muzaffer ĠZGÜ

K14 PadiĢahım Çok YaĢa Muzaffer ĠZGÜ

K15 Harfler ve Notalar Hasan Ali TOPTAġ

K16 Bin Hüzünlü Haz Hasan Ali TOPTAġ

K17 Tasmalı Güvercin Cemil KAVUKÇU

K18 Üstü Kalsın Cemil KAVUKÇU

K19 Kule Canbazı Sunay AKIN

K20 Ay Hırsızı Sunay AKIN

K21 Yatağına Kırgın Irmaklar Ahmet Turan ALKAN

(12)

K23 Hayatı Savunma Biçimleri Adalet AĞAOĞLU

K24 Dert Dinleme Uzmanı Adalet AĞAOĞLU

K25 Gözünüz Aydın Efendim Aziz NESĠN

K26 Herkesin ĠĢi Gücü Var Aziz NESĠN

K27 Siyah Süt Elif ġAFAK

K28 Dünya Ağrısı Ayfer TUNÇ

K29 Yol Hali Nazan BEKĠROĞLU

K30 AĢkın GözyaĢları I Sinan YAĞMUR

K31 Bir Mâniniz Yoksa Annemler Size Gelecek Ayfer TUNÇ

K32 Kar Orhan PAMUK

K33 Suskunlar Ġhsan Oktay ANAR

K34 Kırk Kırık Küp Nermin BEZMEN

K35 Cinayet Fakültesi Pınar KÜR

K36 SarmaĢık ġebnem ĠġĠGÜZEL

K37 Mihmandar Ġskender PALA

K38 Katre-i Matem Ġskender PALA

K39 Bir Düğün Gecesi Adalet AĞAOĞLU

K40 Adı: Aylin AyĢe KULĠN

K41 Konstantiniyye Oteli Zülfü LĠVANELĠ

K42 Kafamda Bir Tuhaflık Orhan PAMUK

K43 Beyoğlu’nun En Güzel Abisi Ahmet ÜMĠT

K44 Mel’un Selim ĠLERĠ

(13)

K46 Nar Ağacı Nazan BEKĠROĞLU

K47 Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları Toprak Buket UZUNER

K48 Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana Bir Ada Hikayesi1 YaĢar KEMAL

K49 Karıncanın Su Ġçtiği Bir Ada Hikayesi 2 YaĢar KEMAL

(14)

GĠRĠġ

ÇalıĢmamızda Türk dil bilgisinde halen ortak bir görüĢe varılamamıĢ ünlemler konusunu taradığımız eserleri esas alarak açıklığa kavuĢturmaya çalıĢtık. ÇalıĢmamızın kaynağını 1995-2015 yılları arasında yayımlanan çeĢitli türdeki elli eser oluĢturmaktadır. Eserlerimizi baskı sayısı ve okunurluğu fazla olması esasını dikkate alarak seçmeye çalıĢtık.

ÇalıĢmamızda otuz üç farklı sanatçının eserinden yararlandık. Bu sanatçılarımız ise Ģunlardır: Mustafa Kutlu, Elif ġafak, Oğuz Atay, Ahmet Batman, Ġlber Ortaylı, Mürvet Sarıyıldız, Ġnci Aral, Emine IĢınsu, Zülfü Livaneli, Hande Altaylı, Muzaffer Ġzgü, Hasan Ali ToptaĢ, Cemil Kavukçu, Sunay Akın, Ahmet Turan Alkan, Ahmet Bican Ercilasun, Adalet Ağaoğlu, Aziz Nesin, Ayfer Tunç, Orhan Pamuk, Ġhsan Oktay Anar, Nermin Bezmen, Pınar Kür, ġebnem ĠĢigüzel, Ġskender Pala, AyĢe Kulin, Ahmet Ümit, Selim Ġleri, Fakir Baykurt, Buket Uzuner, Sinan Yağmur ve YaĢar Kemal’dir.

ÇalıĢmamızın ilk basamağını konuyla ilgili kaynakların taranması ve esas aldığımız eserlerin okunması oluĢturmuĢtur. Okunan eserlerde tespit edilen ünlemler fiĢleme yöntemiyle not edilmiĢtir. Eserlere numara verilerek tespit edilen ünlemler kitap numarası, ünlemin yer aldığı sayfa numarası ve satır sayısı (K1.172.13) Ģeklinde belirtilerek tablo haline getirilmiĢtir.

ÇalıĢmamızın ikinci bölümünde fiĢleme yöntemiyle tespit edilen ünlemlerin hepsine yer verilmiĢtir.

ÇalıĢmanın üçüncü bölümü ise inceleme bölümüdür. Tespit edilen ünlemler sözcük, sözcük grupları ve cümleler olmak üzere üç gruba ayrılmıĢ, metin bağlamından hareketle anlam özellikleri belirlenmiĢtir.

Dördüncü bölüm ise sonuç ve değerlendirme bölümüdür. Bu bölümde sınıflandırılan ünlemlerin istatistiksel oranlarına yer verilmiĢtir. Sözcüklerin anlam, köken bilgisi ve kökenlerinin türü tablo yapılarak değerlendirilmiĢtir. Sözcük grupları anlam ve sözcük grupları içerisinde yer alan isim ve sıfat tamlamaları tespit edilen toplam ünlem sayısı dikkate alınarak değerlendirilmiĢtir. Son olarak ise cümleler anlam bakımından değerlendirilmiĢtir.

(15)

ÇalıĢmamızda incelenen eserlerin künye bilgileri ise Ģöyledir:

MenekĢeli Mektup: Eser Mustafa Kutlu’ya aittir. Ġlk baskısı Eylül 2006’da Dergah Yayınlarından çıkmıĢtır. Eser yüz elli dokuz sayfadır.

Tirende Bir Keman: Eser Mustafa Kutlu’ya aittir. Ġlk baskısı Ocak 2015’te Dergah Yayınlarından çıkmıĢtır. Eser yüz elli iki sayfadır.

Sakız Sardunya: Eserin yazarı Elif ġafak’tır. Eser Doğan ve Egmont Yayıncılık tarafından 2014’ te basılmıĢtır. Eser yüz elli bir sayfadır.

Eylembilim: Eserin yazarı Oğuz Atay’dır. Eserin ilk baskısı 1998 yılında ĠletiĢim Yayıncılık tarafından basılmıĢtır. Eser yüz on sekiz sayfadır.

Soğuk Kahve: Eser Ahmet Batman’a aittir. Ġlk baskısı ġubat 2013’te Destek yayınları tarafından çıkarılmıĢtır. Eser iki yüz yirmi dört sayfadır.

Ġlber Ortaylı Seyehatnamesi: Eser Ġlber Ortaylı’ya aittir, gezi yazısı türündedir. TimaĢ Yayınları tarafından 2015 yılında basılmıĢtır. Eser, üç yüz dört sayfadır.

Ġki Cami Arasında AĢk 2 Kayıp Kafatası: Mürvet Sarıyıldız’ın eseridir. Sayfa 6 tarafından yayımlanmıĢtır. Eser, yazarın Ġki Cami Arasında AĢk romanının devamı niteliğindedir ve yüz doksan sayfadır.

Safran Sarı: Ġnci Aral’a ait olan romanın ilk baskısı 2007’ de yapılmıĢ olup Kırmızı Kedi Yayınevinde birinci basımı ġubat 2011’de yapılmıĢtır. Eser üç yüz otuz beĢ sayfadır.

Havva: Emine IĢınsu’ya ait olan romanın ilk basımı 1998 yılında Bilge Kültür Sanat tarafından basılmıĢtır. Eser yüz seksen dört sayfadır.

Nisan Yağmuru: Emine IĢınsu’ya ait olan romanın ilk basımı 1997 yılında Ötüken NeĢriyat tarafından basılmıĢtır. Eser yüz doksan sayfadır.

Son Ada’nın Çocukları: Zülfü Livaneli’ye ait eser Son Ada adlı eserden çocuklara ve gençlere uyarlanmıĢtır. Doğan ve Egmont Yayıncılık tarafından 2014 yılında basılmıĢtır, yüz doksan sekiz sayfadır.

(16)

Kahperengi: Hande Altaylı’ya ait eser Nisan 2012 yılında Doğan Kitap tarafından basılmıĢtır. ÇalıĢmada Temmuz 2014 yılında yapılan 41. baskı incelenmiĢtir. Eser üç yüz yirmi iki sayfadır.

Bütün Sabahlarım Senin Olsun: Muzaffer Ġzgü’ye ait romanın ilk basımı 2003’ te yapılmıĢtır. ÇalıĢmada Bilgi Yayınevi tarafından 2011 Ağustos’ta yapılan beĢinci baskı incelenmiĢtir. Eser yüz seksen altı sayfadır.

PadiĢahım Çok YaĢa: Muzaffer Ġzgü’ye ait olan öykü türündeki eserin birinci basımı Ekim 2011 yılında yapılmıĢtır. ÇalıĢmada Bilgi Yayın evi tarafından 2011 Ekim’de yapılan ikinci baskı incelenmiĢtir. Eser iki yüz sekiz sayfadır.

Harfler ve Notalar: Yazarı Hasan Ali ToptaĢ olan eserin ilk baskısı 2008 yılında ĠletiĢim Yayınları tarafından yapılmıĢtır. Eser yüz yetmiĢ bir sayfadır.

Bin Hüzünlü Haz: Hasan Ali ToptaĢ’a ait eserin birinci baskısı Adam Yayınları tarafından 1998 yılında yapılmıĢtır. Ġncelenen baskı 2009 yılında ĠletiĢim Yayınları tarafından yapılmıĢtır. Eser yüz otuz sayfadır.

Tasmalı Güvercin: Cemil Kavukçu’nun öykü türündeki eseri ilk olarak 2009 yılında basılmıĢtır. ÇalıĢmada Can Sanat Yayınları tarafından ġubat 2014’te basılan beĢinci baskısı incelenmiĢtir. Eser yüz sayfadır.

Üstü Kalsın: Cemil Kavukçu’nun öykü türündeki eseri Can Sanat Yayınları tarafından Aralık 2014’te basılan ikinci baskısı incelenmiĢtir. Eser yüz beĢ sayfadır.

Kule Canbazı: Sunay Akın’a ait olan eser Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlanmıĢtır. ÇalıĢmada eserin altıncı basımı incelenmiĢtir. Eser yüz altmıĢ iki sayfadır.

Ay Hırsızı: Sunay Akın’a ait olan eser Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlanmıĢtır. ÇalıĢmada eserin otuz beĢinci baskısı incelenmiĢtir. Eser iki yüz otuz beĢ sayfadır.

Yatağına Kırgın Irmaklar: Ahmet Turan Alkan’a ait olan eserin birinci basımı 1997’de basılmıĢtır. ÇalıĢmada Ötüken NeĢriyat tarafından basılan sekizinci baskı incelenmiĢtir. Eser üç yüz iki sayfadır.

(17)

2BA Beden Beyin Akımı: Ahmet Bican Ercilasun’a ait olan roman türündeki eser Akçağ Yayınları tarafından yayımlanmıĢtır. Eser iki yüz dört sayfadır.

Hayatı Savunma Biçimleri: Adalet Ağaoğlu’na ait hikayenin birinci baskısı 1997 de yaypılmıĢtır. ÇalıĢmada Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yayınları tarafından basılan altıncı baskısı incelenmiĢtir. Eser seksen dokuz sayfadır.

Dert Dinleme Uzmanı: Adalet Ağaoğlu’na ait roman Everest Yayınları tarafından 2014’te basılmıĢtır. Eser iki yüz elli beĢ sayfadır.

Gözünüz Aydın Efendim: Aziz Nesin’e ait olan hikaye türündeki eserin birinci basımı 1997’de yapılmıĢtır. ÇalıĢmada Nesin Yayınevi tarafından Haziran 2005’te yapılan baskısı incelenmiĢtir. Eser yüz doksan bir sayfadır.

Herkesin ĠĢi Gücü Var: Aziz Nesin’e ait olan hikaye türündeki eserin birinci basımı 1997’de yapılmıĢtır. ÇalıĢmada Nesin Yayınevi tarafından Haziran 2005’te yapılan baskısı incelenmiĢtir. Eser yüz seksen dokuz sayfadır.

Siyah Süt: Elif ġafak’a ait eserin ilk baskısı Kasım 2007’de yapılmıĢtır. ÇalıĢmada Doğan Kitap tarafından yapılan doksan altıncı baskı incelenmiĢtir. Eser üç yüz üç sayfadır.

Dünya Ağrısı: Ayfer Tunç’un roman türündeki eserinin ilk baskısı Ocak 2014’te yapılmıĢtır. ÇalıĢmada 2014’te Can Sanat Yayınları tarafından yapılan baskısı incelenmiĢtir. Eser üç yüz otuz bir sayfadır.

Yol Hali: Nazan Bekiroğlu’nun eserinin ilk baskısı Kasım 2010’da yapılmıĢtır. ÇalıĢmada TimaĢ Yayınları tarafından yapılan altıncı baskısı incelenmiĢtir. Eser iki yüz seksen sayfadır.

AĢkın GözyaĢları ġems-i Tebrizi: Sinan Yağmur’a ait olan biyografik roman Karatay Yayınları tarafından 2010 yılında yayımlanmıĢtır. ÇalıĢmada 2013 Eylül’ de yapılan dört yüz on ikinci baskısı incelenmiĢtir. Eser iki yüz kırk iki sayfadır.

Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek: Ayfer Tunç’ ait eserin birinci baskısı Cay Yayınları tarafından 2001 yılında yapılmıĢtır. ÇalıĢmada yine aynı yayınevinden yapılan dokuzuncu baskı incelenmiĢtir. Eser dört yüz doksan dört sayfadır.

(18)

Kar: Orhan Pamuk’un romanı Yapı Kredi Yayınları tarafından 2002 yılında basılmıĢtır. Eser dört yüz altmıĢ sayfadır.

Suskunlar: Ġhsan Oktay Anar’a ait eser ilk olarak 2007’de basılmıĢtır. ÇalıĢmadaĠletiĢim Yayınları tarafından yapılan on altıncı baskı incelenmiĢtir. Eser iki yüz altmıĢ sekiz sayfadır.

Kırk Kırık Küp: Nermin Bezmen’e ait olan öykü türündeki eser 2012 yılında Doğan Kitap tarafından basılmıĢtır. Eser dört yüz yirmi dört sayfadır.

Cinayet Fakültesi: Pınar Kür’ün romanı Everest Yayınları tarafından basılmıĢtır. ÇalıĢmada Mart 2009’da basılan dokuzuncu baskısı incelenmiĢtir, iki yüz doksan sayfadır.

SarmaĢık: ġebnem ĠĢigüzel’in eseri ĠletiĢim Yayıncılık tarafından 2010 yılında basılmıĢ olup eser dört yüz üç sayfadır.

Mihmandar: Ġskender Pala’ya ait roman Kapı Yayınları tarafından 2014’te basılmıĢtır. ÇalıĢmada üçüncü baskı incelenmiĢtir. Eser üç yüz seksen üç sayfadır.

Katre-i Matem: Ġskender Pala’ya ait roman Kapı Yayınları tarafından 2009’da basılmıĢtır. Eser dört yüz altmıĢ altı sayfadır.

Bir Düğün Gecesi: Adalet Ağaoğlu’nun romanı Everest Yayınları tarafından 2014’te yayımlanmıĢtır. Eser üç yüz yetmiĢ altı sayfadır.

Adı: Aylin: AyĢe Kulin’in romanının ilk baskısı 1997 yılında yapılmıĢtır. ÇalıĢmada Everest Yayınları tarafından Nisan 2014’ye yapılan 105. Baskı incelenmiĢtir. Eser üç yüz doksan altı sayfadır.

Konstantiniyye Oteli: Ömer Zülfü Livaneli’nin eseri Doğan Kitap tarafından 2015 yılında basılmıĢtır. Eser dört yüz doksan altı sayfadır.

Kafamda Bir Tuhaflık: Orhan Pamuk’un romanı Yapı Kredi Yayınları tarafından 2014 yılında basılmıĢtır. Roman dört yüz yetmiĢ yedi sayfadır.

Beyoğlu’nun En Güzel Abisi: Ahmet Ümit’in polisiye türündeki eseri Everest Yayınları tarafından 2013 yılında yayımlanmıĢtır. Eser beĢ yüz altmıĢ sekiz sayfadır.

(19)

Mel’un: Selim Ġleri’nin eseri Everest Yayınları tarafından 2014 yılında yayımlanmıĢtır. Eser beĢ yüz seksen bir sayfadır.

Yarım Ekmek: Fakir Baykurt’un romanı Literatür Yayıncılık tarafından Eylül 2014 yılında yapılmıĢtır. Eser üç yüz altmıĢ dört sayfadır.

Nar Ağacı: Nazan Bekiroğlu’na ait eser TimaĢ yayınları tarafından basılmıĢtır. Eser beĢ yüz otuz üç sayfadır.

Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları: Buket Uzuner’in romanı 2015 yılında Everest Yayınları tarafından yayımlanmıĢtır. Eser beĢ yüz elli sekiz sayfadır.

Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana Bir Ada Hikayesi 1: YaĢar Kemal’e ait olan eserin birinci baskısı Adam Yayınları tarafından 1998 yılında yapılmıĢtır. ÇalıĢmada Mart 2015 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından yapılan yirmi birinci baskı incelenmiĢtir. Eser üç yüz on sekiz sayfadır.

Karıncanın Su Ġçtiği Yer Bir Ada Hikayesi 2: YaĢar Kemal’e ait olan eserin birinci baskısı Adam Yayınları tarafından 2002 yılında yapılmıĢtır. ÇalıĢmada ġubat 2015 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından yapılan on beĢinci baskı incelenmiĢtir. Eser beĢ yüz sekiz sayfadır.

Uzun Beyaz Bulut: Buket Uzuner’e ait roman Everest Yayınları tarafından 2001 yılında yayımlanmıĢtır. Eser üç yüz yirmi üç sayfadır.

(20)

BĠRĠNCĠ BÖLÜM

ÜNLEM NEDĠR?

Ünlem kelimesi, "ün" isim köküne "le" isimden fiil yapım eki gelmesi ve "-m" fiilden isim yapım ekini almasıyla oluĢmuĢtur. Türk Dil Kurumu sözlüğünde ünlem: "Türlü duyguları anlatan veya bir doğa sesini yansıtan kelime"1Ģeklinde tanımlanmıĢtır.

Necmettin HACIEMĠNOĞLU, ünlemleri: "Takdir, temenni, dua, hayret, teessür, piĢmanlık vb. duyguları ifade eden edatlar"2Ģeklinde tanımlamıĢtır.

HACIEMĠNOĞLU, "Bunlar her türlü duygu ve heyecanı ifade etmek için kullanılan sözlerdir. MenĢe ve yapı bakımından ya tabiat seslerini taklit suretiyle, yahut da hislerin yorumlanarak "ses" Ģeklinde terennümü neticesinde meydana gelmiĢlerdir."3

Muharrem ERGĠN, ünlemleri edat bölümünde ele alarak ünlem edatları baĢlığını kullanmıĢ ve Ģu Ģekilde tanımlamıĢtır:

“Bunlar his ve heyecanları, sevinç, keder, ızdırap, nefret, hayıflanma, coĢkunluk vs. gibi ruh hallerini; tabiat seslerini, seslenmeleri; tasdik, red, sorma, gösterme gibi beyan Ģekillerini ifade eden edatlardır.”4

Tahir Nejat GENCAN, “Bir coĢkunun etkisiyle içten kopup gelen; sevinç, korku, üzüntü, acıma, ĢaĢma gibi duyguları canlı canlı anlatmaya yarayan sözcüklerdir.”5

Tuncer GÜLENSOY, Türkçe El Kitabı’nda “Bir duyguyu (his, heyecan, sevinç, keder, ızdırap, nefret, hayıflanma, coĢkunluk, üzüntü), bir düĢünceyi anlatan veya bir tabiat sesini, seslenmelerini; tasdik, red, sorma, gösterme gibi beyan Ģekillerini ifade eden edatlardır.”6

Fuat BOZKURT, Türkiye Türkçesi adlı kitabında ünlemlere duyguları yansıtması iĢlevini yükleyerek Ģu tanımı yapar: “Korkma, acıma, sevinme, özlem, kızma, piĢmanlık, beğenme, övme, tiksinme vb. duyguları anlatan tümcelere ünlem tümcesi denir.”7

1

TDK, Türkçe Sözlük, Ankara,1989, s. 1535.

2

Necmettin Hacıeminoğlu, Türk Dilinde Edatlar, Ġstanbul , 1992, s. 293.

3

Necmettin,Hacıeminoğlu, age , s. 293.

4

Muharrem Ergin, Türk Dil Bilgisi, Ġstanbul, 1972, s.349-352.

5

Tahir Nejat Gencan, Dil Bilgisi, Ġstanbul, 1992, s.111.

6Tuncer Gülensoy, Türkçe El Kitabı, Kayseri, 1994,s.130-131. 7

(21)

Ahmet TOPALOĞLU, Dil Bilgisi Terimler Sözlüğü’nde ünlem için “Genellikle tek baĢına anlamı olmayan, ancak seslenmeleri; korku, sevinç, ĢaĢkınlık, acıma gibi ruh hallerini; yasaklama, tasdik, gösterme gibi hususları ifade eden kelime.”8

Tahsin BANGUOĞLU, kelime türü olarak ele aldığı ünlemi, “Bir duyuĢu, bir dileği canlı bir Ģekilde ve bazen tek baĢına anlatmaya ve bir kimseye seslenmeye yarayan kelimeler”9 olarak tanımlamıĢtır.

Zeynep KORKMAZ, Gramer Terimleri Sözlüğü’nde “KonuĢanın korku, sevinç, acıma, ĢaĢkınlık gibi her türlü duygu ve heyecanını etkili ve kısa bir biçimde anlatmaya, seslenmeye, çağırmaya yarayan kelime veya kelimeler”10

olarak ünlemi tanımlar.

M. Kaya BĠLGEGĠL, çeĢitli duygu ve arzularla zapt olunamayan heyecanları yüklenen, bazen örneği tabiatta bulunan ve anlatım kabiliyeti bir cümleninkine denk olabilen insan, ses, çığlık ve sözleri Ģeklinde ünlemi tanımlar.11

A.N.KONONOV, ünlemi duyguları anlatmaya yarayan kelimeler Ģeklinde tanımlamıĢtır.12

Nurettin KOÇ, “ÇeĢitli duyguları anlatan, çağrı, buyruk, yasaklama gibi özel durumları bildiren veya bir doğa sesini yansıtan kelimeler” 13

olarak ünlemi tanımlamıĢtır.

Burhan PAÇACIOĞLU, “Korku, sevinç, üzüntü, hayret, acıma gibi duyguları ifade eden, sesleniĢleri karĢılayan veya tabiat taklidi sesleri yansıtmaya yarayan kelimeler”14olarak tanımlar.

NeĢe ATABAY, Ġbrahim KUTLUK ve Sevgi ÖZEL’in hazırladıkları Sözcük

Türleri’nde “Ünlemler kimi zaman sevinme, kızma, korku, acıma, ĢaĢma gibi ansızın

8Ahmet Topaloğlu, Dil Bilgisi Terimleri Sözlüğü, 1. baskı, Ötüken yayınları, Ġstanbul, 1989, s.149. 9Tahsin Banguoğlu, Türkçenin Grameri, 3. basılıĢ, TDK yayını, Ankara, 1990, s.396.

10Zeynep Korkmaz, Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK yayını, Ankara, 1992, s.157.

11

M.Kaya Bilgegil, Türkçe Dilbilgisi, 3.baskı, Dergâh yayınları, Ġstanbul, 1984, s.229. 12

A. N. Kononov, Grammatika Sovremennego Turetskogo Literaturnogo Yazıka, Moskova, 1956. 13Nurettin Koç, Yeni Dilbilgisi, Ġnkılâp Kitabevi, Ġstanbul, 1990, s.208.

(22)

beliren duyguları, kimi zamanda birtakım doğa seslerini yansıtmaya yarayan sözcükler”15olarak tanımlanmıĢtır.

Haydar EDĠSKUN da ünlemleri, “Bir heyecanın etkisiyle ağzımızdan çıkarak duygularımızı canlı bir biçimde anlatmaya yarayan kelimeler olarak tanımlıyor ve ünlemlerin genel olarak, insanın herhangi beklenmedik bir olay, görülmedik bir yaratık karĢısında konuĢamaz duruma geldiği anda ağzından çıkıveren ses ya da sesler”16olduğunu belirtiyor.

Leyla KARAHAN, Türkçede Söz Dizimi adlı eserinde; “Cümlenin herhangi bir yerinde bulunan, ancak kuruluĢuna katılmayan ve dolaylı olarak cümlenin anlamına yardımcı olan ögelerdir. Cümle dıĢı ögeler, özne, nesne, yer tamlayıcısı ve zarf gibi yüklemin tamamlayıcısı değildirler. Bu ögeler, yüklemin tamamlayıcısı olan öğelerin aksine açıklama, pekiĢtirme vb. iĢlevlerle cümleye yardım eder ve cümleleri çeĢitli anlam iliĢkileri çerçevesinde birbirine bağlar”17

der.

Berke VARDAR, Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü’nde “KonuĢucunun duygusal bir tepkisini dile getiren, korku, sevinç, ĢaĢkınlık, acıma anlatan, çağrı, buyruk, yasaklama vb. belirten ve tek baĢına tümce oluĢturabilen sözcük”18

olarak açıklamıĢtır.

ġükrü AKALIN, TDK tarafından yapılan Türk gramerinin sorunları toplantıları kapsamında ünlemleri, edatlardan bağımsız olarak ele almıĢtır. Akalın bildirisinde Türkiye Türkçesinde ünlemle ilgili kaynakların hemen hemen tamamının yaklaĢımlarını bir araya getirmiĢ; sözcük türleri içindeki yeri, kendi içlerindeki tasnifi, ünlem olan sözcükler ve söz dizimi ile ilgili sorunlar ayrı baĢlıklar altında ele alarak, tartıĢmanın sınırlarını da belirlemeye çalıĢmıĢtır. Akalın, bildirisinde “Ünlemlerin anlatımda özel bir yeri vardır, çünkü duyguları, heyecanları, sevinçleri en yalın ve en keskin bir biçimde aktarmaya yardımcı olurlar.”19

der.

15NeĢe Atabay, Ġbrahim Kutluk, Sevgi Özel, Sözcük Türleri, Türk Dil Kurumu yayını, Ankara, 1983, s.155.

16Haydar Ediskun, Türk Dilbilgisi, Remzi Kitabevi, Ġstanbul, 2010, s.322. 17

Leyla Karahan, Türkçede Söz Dizimi, Ankara, Akçağ Yayınları, 2005. 18

Berke Vardar, Dilbilim Terimleri Sözlüğü, Multilingual Yayınları, Ġstanbul, 2002. 19TDK, Türk Gramerinin Sorunları II, TDK Yayınları, Ankara, 1999.

(23)

Oğuz ERGENE, “Ünlemler sevinç, korku, ĢaĢma, acıma gibi duyguların aktarılması; seslenme, buyruk verme, onaylama, reddetme, gibi eylemlerin bildirilmesi amacıyla kullanılan bir sözcük türüdür.”20

20Oğuz Ergene, “Türkiye Türkçesinin Ölçünlü Dilinde Kullanılan Batı Kökenli Ünlemler”, Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C.22, S.1, Adana, s.43-60.

(24)

1.1. Edat Nedir?

Sözcük türlerinin anlatıldığı çalıĢmalarda “edatlar” la ilgili tanımlar ise Ģöyledir:

Vecihe HATĠPOĞLU, Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü eserinde edatları “ Bir sözcükten sonra gelerek, o sözcükle ötekiler arasında, ilgi kuran sözcük.”21

Ģeklinde tanımlamıĢtır.

NeĢe ATABAY, Ġbrahim KUTLUK ve Sevgi ÖZEL “Anlam ve görevleri daha çok, tümce içinde, birlikte bulunduğu sözlerle beliren, sözcükler arasında ilgi kurmaya yarayan ögelere ilgeç denir.”22

Muharrem ERGĠN “ Edatlar manaları olmayan, sadece gramer vazifeleri bulunan kelimelerdir. Manalı kelimelerle birlikte kullanılarak onları desteklemek suretiyle bir gramer vazifesi görürler.”23

der.

Ahmet TOPALOĞLU, “Genellikle tek baĢına anlamı olmayan ve çekime girmeyen, cümle içinde öbür kelime ve kelime öbekleri arasında çeĢitli iliĢkiler kurmaya yarayan kelime.”24

Ģeklinde edatları tanımlamıĢtır.

Zeynep KORKMAZ, Gramer Terimleri Sözlüğü’nde “Yalnız baĢına bir anlam taĢımayan; ancak, isim ve isim soylu kelimelerden sonra gelerek sonuna geldiği kelimeyle cümledeki baĢka kelimeler arasında anlam iliĢkisi kuran, gramer görevli müstakil kelime”25

Ģeklinde edatı tanımlar.

Nurettin KOÇ, “Tümcede sözcükler ya da öbekler arasında anlam ilgisi kuran sözcük türü.26

Ģeklinde tanımlamıĢtır.

21

Vecihe Hatipoğlu, Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü, 2. bs., Ankara, 1972, TDK Yay. 22 Doğan Aksan vd. NeĢe Atabay, Ġbrahim Kutluk, Sevgi Özel, age, s.155.

23 Muharrem Ergin, age s.349- 352. 24

Ahmet Topaloğlu, age, s.149. 25 Zeynep Korkmaz, age, s.157.

(25)

Haydar EDĠSKUN da “Edatlar, baĢlı baĢlarına anlamları olmayan, ancak anlamlı kelimelere, takımlara, kelime öbeklerine ulandıkları ya da bir cümleye girdikleri zaman çeĢitli anlam ilgileri kuran ve böylece kendi anlamları sezilen kelimelerdir.”27

Berke VARDAR, Nükhet GÜZ, Emel HUBER, Osman SENEMOĞLU, Erdim ÖZTOKAT Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü’nde “ÇeĢitli dillerde, önünde yer aldığı ya da ardından geldiği birimle baĢka bir birim ya da tümcenin geri kalan bölümü arasında ilgi kurmaya yarayan, anlamı, aynı bağlamdaki öbür birimlerle belirginleĢen iĢlevsel biçimbirim (örn. ile, göre, üzere, gibi, dolayı, için vb.). Ġlgeçlerin tanımı ve kapsamı değiĢik görüĢlerin ortaya atılmasına yol açmıĢtır…”28

Tahir Nejat GENCAN, “Sözcükler, kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya yarayan ve ancak bu görevleri için kullanılan sözcüklere ilgeç denir.”29 Ģeklinde edatları tanımlamıĢtır.

Zeynep KORKMAZ, Türkiye Türkçesi Grameri (Sekil Bilgisi) adlı eserinde “Edatlar, yalnız baĢlarına anlamları olmayan, ad ve ad soylu kelime ve kelime gruplarından sonra gelerek anlam bakımından bunlarla sıkı sıkıya bağlı bulunan, gramer bakımından onlara hâkim olan ve eklendikleri kelimeler ile cümlenin öteki kelimeleri arasında çeĢitli anlam iliĢkileri kuran görevli sözlerdir.”30

der.

Oya ADALI, Türkiye Türkçesinde Biçimbirimler eserinde “Addan sonra yer alan, adla doğrudan ya da belli durum ardılları aracılığıyla birlik oluĢturan görevsel öncüllere ilgeç denir. Ġlgeç, birlik oluĢturan bir birimdir. Tek baĢına tümce öğesi olamaz.”31

Kamil TĠKEN, “Edatlar, tek baĢına anlamı olmayıp daha çok isimlerden sonra gelerek onlarla diğer kelimeler arasında ilgi kuran görevli kelimelerdir.”32

Gülden SAĞOL YÜKSEKKAYA “Edatlar tek baĢlarına anlamları olmayan, kelimeler arasında bağlantı kurmakla görevli olan kelimelerdir.”33

der.

27 Haydar Ediskun, age, s.322.

28 Berke Vardar, vd. Nüket Güz, Emel Huber, Osman Senemoğlu, Erdim Öztokat, Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, 2. bs., Ġstanbul,1998, ABC Kitabevi.

29 Tahir Nejat Gencan, age, Ankara, 2001, Ayraç Yay.

30 Zeynep Korkmaz, Türkiye Türkçesi Grameri (Sekil Bilgisi), Ankara, 2003, TDK Yay. 31 Oya Adalı, Türkiye Türkçesinde Biçimbirimler, 2. bs.,Ġstanbul, 2004, Papatya Yay. 32

Kamil Tiken, Eski Türkiye Türkçesinde Edatlar, Bağlaçlar, Ünlemler ve Zarf Fiiller, Ankara, 2004, TDK Yay.

(26)

1.1.1 Türk Lehçelerinde Ünlemler 1.1.2. Türkmen Türkçesinde Ünlemler

Türkmen gramerinde ünlemler, "ümlükler" adıyla yer alır.

Türkmen Dili adlı eserde ünlemlerin özellikleri Ģu Ģekilde sıralanmıĢtır.

Ünlemden sonra gelen cümle, ünlemle anlam açısından eĢittir. Ünlemlerin diğer kelime gruplarından bazı farklı noktaları vardır: KiĢiyle bağlılıkları yoktur. Sentaks açısından cümlenin ögesi sayılmazlar, ton, vurgu ve benzeri özellikler gösterilemez."34

P.Azımov, G.Sopıyev, T.Çönnayev, “Türkmen Dili” adlı kitaplarındaümlüklerin tanımını Ģu Ģekilde yapmıĢlardır: "Belki bir soruya cevap olmayıp duygu, sevinç, kıvanç, hayret, Ģüphe vs. anlatan kelimelere ümlükler adı verilir.35

Doç. Dr. Bedri Sarı ve Dr. Nurcan Güder Türkmencenin Grameri adlı kitaplarında ümlük ve bağlaçları ayrı bir baĢlık altında ele almıĢlardır.

Doç. Dr. Bedri SARI, Dr. Nurcan GÜDER'e göre: "KonuĢanın sevinç, korku, acıma, ĢaĢkınlık gibi her türlü duygu ve heyecanını etkili ve kısa bir biçimde anlatmaya, seslenmeye, çağırmaya yarayan kelime veya kelimelerdir. Seslenmeye ve çağırmaya da yararlar.”

“1)Sevinci ve olumlu duyguyu anlatan ünlemler: berekella, tüveleme, heycanelek,ura

2) Olumsuzluğu anlatan ünlemler: vey- vey, ya, hä, hayt 3)DüĢünmeyi anlatan ünlemler: hümm, hop, hop-hop, hım 4) Beklenmedik durumu anlatanlar: viy, oh, iy, bov

5) Evcil hayvanlarla ilgili kullanılanlar: pis-pis, moh-moh, tüy-tüy, hörelehörele,hövlüm-hövlüm.”36

33 Gülden Sağol Yüksekkaya, vd., Türk Dili Kitabı, Ġstanbul, 2006, Duyap Yay.

34Özgür Semih Berkil, Türkmen Türkçesindeki Edatlarla Türkiye Türkçesindeki Edatların KarĢılaĢtırmalı Analizi, Pamukkale Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Denizli, 2003, s. 7. 35

P. Azımov, G.sopıyev,Y. Çönnäyev, Türkmen Dili, AĢkabat 1992, s.284.

(27)

1.1.3. Kırgız Türkçesinde Ünlemler

Türkiye gramerciliğine göre, doğrudan yüklemle ilgisi olmayan, yükleme sorulan sorularda cevap olarak alınamayan, cümlenin kuruluĢuna katılmayıp dolaylı olarak anlamına yardımcı olan unsurlara “cümle dıĢı unsurlar” denir. Bunlar, bağlama ve ünlem edatları, ünlem grupları hitaplar ve ara sözlerdir. Bu tarz kelime veya kelime grupları, bazen yüklemi belirsizlik, kesinlik, vs. gibi yönlerden tamamlamak, bazen de özneyi vurgulamak için kullanılmaktadır. ġeklen cümle içinde olan bu unsurlar, iĢlev ve anlam yönünden cümle dıĢındadırlar.37

Buna göre bunun tersi olan bütün ögeler de cümle içi unsur olarak adlandırılmalıdır.

Kırgızistan gramerciliğinde gramatik açıdan cümle unsuru olamayan kelimeler Ģeklinde ele alınan cümle dıĢı unsurlarla ilgili olarak Ģu değerlendirmeler yapılır: Bu unsurlar, cümlede hiçbir unsurla bağlı olmadıkları için bağımsızdırlar. Cümlenin baĢında, ortasında, sonunda yer alabilirler. Cümledeki hiçbir unsurla gramer bağları yoktur. Bu sebeple de bir soruya cevap olamazlar. Fakat anlamca ve iĢlevce cümleye katılırlar. Kırgızistan gramerciliğinde cümle dıĢı sayılan unsurlar karatma söz, kirindi söz ve sırdık söz olmak üzere üç gruba ayrılır. Cümlede bildirilen fikir birine yönlendirilip bir insan veya nesne adı belirtilirse buna karatma söz denir. Karatma söz, bir kelime veya kelime grubundan oluĢabilir. Daha çok duyguları bildirir. Cümledeki fikrin anlamına, içerisine göre söyleyicinin bakıĢ açısını, anlayıĢını müĢahedesini ve bunlar gibi Ģahsî görüĢünü bildiren sözlere kirindi söz denir. Bunlar, tonlama ve vurgu ile belirlenerek söylenir. Cümlenin içerisine göre söyleyenin duygularını bildiren sözlere de sırdık söz denir. Ünlem edatları ve ünlem grupları bu bölümde ele alınabilir.38

Bunları Türkiye Türkçesindeki örneklere göre değerlendirdiğimizde karatma söz, seslenme edatları; kirindi söz, cümle baĢı edatları; sırdık söz, ünlem edatları veya ünlem grupları olarak karĢımıza çıkmaktadır.

Bu yapılar, Kırgızistan gramerciliğinde de Türkiye gramerciliğindeki gibi ele alınmakta, cümleye anlam ve iĢlevce katıldıkları halde gramatik bakımdan bağlanmamaktadır.39

37

Nergis Biray, Türkiye Türkçesi ile Kırgız Türkçesindeki Cümlelerin Unsurları Bakımından

KarĢılaĢtırılması, Dil AraĢtırmaları Dergisi, Cilt:1 Sayı:1 Güz 2007, s.155-173. 38Abdıkul Caparov, Kırgız Tilinin Sintaksisi, Frunze,1979.

39

(28)

Türkiye Türkçesinden Ünlemlere Örnekler: "Ay, çabuk çıkar o korkunç yaratıkları evimden!"

“Evin kapısını açarken, benim telefonun çaldığını iĢittim, koĢtum hemen, aman Allah'ım Gülgün'dü!”

“Oh olsun sana, oh olsun!”

“Aklıma mukayyet ol ey Allah'ım!”

Kırgız Türkçesinden Cümle DıĢı Unsurlara Örnekler:

“Kumbattuum, munı bilip koy. ( Kıymetlim, bunu anla.) (Karatma Söz) “Demek, menin saga aytkanım cön ele bir kep eken go?” (Demek ki, benim sana söylediğim doğru bir sözmüĢ, ha?) (Kirindi Söz)

“Oy, emnedeysiň?!” (Oy, ne diyorsun?!) (Sırdık Söz)40

1.1.4. Kazak Türkçesinde Ünlemler

Kazak Türkçesinde ünlemler “ odağay” adıyla yer alır.

Kazak Türkçesi grameriyle ilgili farklı eserlerde ünlemin tanımı Ģu Ģekilde yapılmaktadır:

“Cümlede belirtilen fikre, düĢünceye bağlı olarak çeĢitli duyguları bildiren kelimelere ünlem denir.”41

Qazaq Grammatikası adlı eserde ise: “Ünlemler, insanların

beğenme, korku, sevinç, çaresizlik, ĢaĢkınlık, piĢmanlık, kıskançlık, hayret, keder, hasret, dua gibi çeĢitli ruh hallerini, duygularını kısa ve etkili bir Ģekilde belirten, çoğunlukla tabiat taklidi sözcüklerdir.”42

Ģeklinde verilmiĢtir.

Ahanov ve Ayğabılov; “Ünlemler, insanların çeĢitli duygularını, sezgilerini

bildiren, canlılara yönelik olarak kullanılan sözlerdir.” 43 derken; Qazaq

Grammatikası’nda ünlemlerin farklı özelliklerine de değinilmekte, iĢaret ve gösterme

ünlemleri de tanıma dâhil edilmektedir. Ünlem kabul edilen kelimeler sadece insanın

40Nergis Biray, age, s. 171 41

Amanjolov, S., Äbılqayev, A., 1991, Qazaq Tili (Sintaksis), Almatı.

42

Kenan Koç –Oğuz Doğan; 2004; Kazak Türkçesi Grameri, Gazi Kitabevi, Ankara. 43

(29)

duygularını, sezgilerini bildirmek amacıyla değil, bunun yanında baĢka birine emretmek, iĢaret etmek veya hayvanları çağırmak, sürmek, korumak amacıyla da

kullanılır.44

Qazaq Tiliniñ Grammatikası’nda da bu farklı özellikler yer almaktadır: “Ünlem grubuna giren kelimeler sadece insanın duygularını, sezgilerini bildirmek maksadıyla değil, bunun yanında baĢka birine buyurmak, iĢaret etmek veya hayvanları çağırmak, sürmek, korumak, hal hatır sormak, selamlaĢmak, vedalaĢmak vs. amacıyla da kullanılır.”45

Qazirgi Qazaq Tili adlı iki eserde de ünlemlerin insanların her tür duygusunu bildirdiği, bu duygularla ilgili olarak ortaya çıkan seslerle ilgili iĢaretlerden biri olduğu vurgulanır.46

Nurmahanova, ünlemlerin ortaya çıkıĢının dillerin ortaya çıkıĢıyla yakından ilgili olduğunu, çünkü insanın duygu ve sezgilerinin sözlerle anlatılamadığı durumlarda sadece ünlemleri kullanmak vasıtasıyla çağrıĢtırıla bildiğini belirtir. Ünlemler, insanoğlunun kendisi ve oluĢturduğu çevre ile iliĢkileri sonucunda ortaya çıkmıĢtır. Onlar, bütün insani duyguları dile getire getire kalıplaĢmıĢ olan kelimelerdir. Bu sebeple ünlemler dilimizde eski devirlerden beri kullanılan tarihî bir kategori olarak kabul edilmelidir. Ünlemlere eski yazma eserlerde de rastlanmaktadır.47

Ünlemler, insanın duygu ve sezgilerini sözlerle ifade edemediği durumlarda ortaya çıkar. Ünlemler, insanoğlunun kendisi, yarattığı çevresi ve dört yanını sarmıĢ olan bütün ortam ile kurduğu iliĢkiler neticesinde ortaya çıkmıĢtır. Dilimizde de en eski dönemlerden beri kullanılan tarihî bir kategori olarak sayılır.48

Qazirgi Qazaq Tili, ünlemleri cümleye karĢı bir seçenek olarak görür: “Ünlemler, söylenen fikri vurgu ve tonla güzelleĢtirerek söyleyen, cümleye karsı seçenek olarak kullanılan sözlerdir. Kendi kendilerine cümlenin bir ögesi olamazlar. Gramer iliĢkilerine girmezler. Yerine getirdikleri sosyal hizmet gayet açıktır. KalıplaĢan kelimelerdir.Bu özellikleriyle insanların birçok duygularını bildirebilirler.” 49

44Qazaqstan Respublikası Bilim Jäne Ğılım Ministrligi A. Baytursınulı Atındağı Til Bilimi

Institutı, 2002; Qazaq Grammatikası, Astana.

45Qazaq SSR Gılım Akademiyası Til Bilimi Institutı; 1967; Qazaq Tiliniñ Grammatikası - Morfologiya, Almatı.

46

Ahmedi Isqaqov; 1991; Qazirgi Qazaq Tili-Morfologiya, Almatı. 47

Nurmahanova, Ä. N.; 1971; Türki Tilderiniñ Salıstırmalı Grammatikası, Almatı. 48Nurmahanova, Ä. N.;age, s.127

(30)

Ünlemlerin sadece insanlara yönelik olarak kullanılmadığı hayvanlar için de kullanıldığı ifade edilir: “Ünlemler, kuĢları ve hayvanları çağırmak için de kullanılırlar.”50

Türkiye Türkçesinde ünlemlerin bağımsız bir kelime yoksa edatların bir alt grubu olarak mı ele alınacağı konusu araĢtırmacılarca tartıĢmalıdır. AraĢtırmacılardan bir kısmı ünlemleri “ünlem edatları” baĢlığı altında “ünlemler, seslenme edatları, sorma edatları, gösterme edatları, cevap edatları” Ģeklinde sınıflandırmaktadırlar. Bağımsız bir kelime olarak ele alanlar da ünlemleri, “asıl ünlemler, ünlem olabilen kelimeler ve yansımalar” Ģeklinde gruplamaktadırlar.

Kazakistan gramerciliğinde ünlemler bağımsız bir kelime türü olarak ele alınmıĢtır. Ünlem, bütün Kazak dil bilimcileri tarafından hemen hemen aynı Ģekilde tanımlanmaktadır. Tanımlar arasında büyük bir farklılık bulunmamaktadır.51

Ünlemlerin Kazak gramerlerinde verilen ses, anlam, vurgu ve tonlama,gramer yapısıyla ilgili özellikleri ile Türkiye Türkçesinde belirlenen gramer özellikleri aynı çerçevededir. Yöntem farklı olsa da tespit edilen özellikler aynıdır.

Ünlemlerin tasnifi konusunda Türkiye Türkçesi ve Kazak Türkçesinin ayrıldığı noktalar bulunmaktadır. Kazakistan gramerciliğinde hemen her kelime, ünlem olarak kullanılabilmektedir. Bunlar üzerinde de çoklukla durulmuĢ ve özellikle söz dizimi içerisinde bu kullanımlar ünlem cümlesi olarak değerlendirilmiĢtir. Kelime grubu olarak ünlem grubunun özellikleri konusunda çok büyük farklılıklar yoktur.

Ünlemlerin tek anlamlı ve çok anlamlı olabilmeleri konusu üzerinde Türkiye gramerciliğinde pek fazla durulmamıĢtır. Kazakistan gramerciliğinde bu konu birçok ünlemden farklı örnekler de verilerek geniĢ bir Ģekilde ele alınmıĢtır.

Kazak Türkçesinden Ünlemlere Örnekler:

“-Käne, basıña kiyip körsi. Pay-pay, qanday jarasadı, ä?!” (-Haydi, basına giy de gör.

Aman aman, ne kadar yakıstı be?!)

“-Al, endi bular töbelesti, Pay-pay ayaqtarınıñ astında qalamız-aw!” (-Bak simdi, bunlar

kavga edecek. Eyvah eyvah,ayaklarının altında kalacağız ya!)

“Aynalayın-ay! (Kurban olayım vay!)” “Tek // Täk! (Yeter, kes, sus!)”52

50

Nurmahanova, Ä. N.;age, s.127 51

Nergis Biray, Uluslararası VI. Türk Dili Kurultayı Bildirileri, I. Cilt, TDKYay., Ankara. , 2013, s. 789 – 809.

52

(31)

1.1.5. Özbek Türkçesinde Ünlemler

Özbek Türkçesinde ünlemler “undóv” adıyla yer alır.

Özbekistan gramerciliğinde “ünlem grubu”, bir kelime grubu (söz birikmäsi) kabul edilmez. Çünkü, bu tür grupları oluĢturan kelimeler arasında herhangi bir tâbi olunan- tâbi olan iliĢkisine rastlanmaz.

Her ne kadar bu tür yapılar, Özbekistan gramerciliğinde kelime grubu (söz birikmäsi) sayılmıyorsa da Özbek Türkçesinde de bu yapı mevcuttur:

“ –Hey, / Äväz, bol tezraq! –deb qıçqırdı.” (--Hey Avaz, çabuk ol! Diye bağırdı.)

“ –Hey, / ayimçä,undäy bolsa sen qazaqqa tekkin dä! Qırğızgä tekkin edi-dä!” (Hey, nazlı, öyleyse sen Kazak’a var, Kırgız’a var.)

Bu arada hemen bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz. Özbekistan gramerciliğinde kelime grupları (söz birikmäläri) kapsamında yer alan ve “Ündav baĢqaruvi” (ünlem idaresi) terimiyle ortaya konulan yapıları “ünlem grubu”yla karıĢtırmamak gerekir.

“Ündav baĢqaruvi” terimiyle anlatılmak istenen, ünlem (ündav) yerine kullanılan bazı kelimelerin kendisinden önce gelen unsurları idare etmesidir. Yani asıl unsur (tâbi olunan) bir ünlemdir.

“Türkiyelik dostlärgä älängäli Sälam!” ( Türkiyeli dostlara candan selamlar!)

“Toygä märhamät!...” (Düğüne buyurun!...)

“Mendän sizgä, ayimgä köpdän köp salam!” (Benden size, anneme kucak dolusu selamlar.)

Örneklerde de görüldüğü gibi bu tür yapıların ünlem gruplarıyla doğrudan doğruya bir ilgisi yoktur. Bu tür yapılar, Türkiye gramerciliğinde kısaltma grupları olarak değerlendirilir.53

53Ertuğrul Yaman, “Türkiye Türkçesi ve Özbek Türkçesinin Söz Dizimi Bakımından KarĢılaĢtırılması”,Türk Dil Kurumu, Ankara, 2000, s.138-140.

(32)

Ünlem grupları açısından ortaya çıkan sonuçları Ģöyle sıralayabiliriz:

1. Ġki lehçede de ünlem gruplarının yapısı aynıdır ve çokça kullanılmaktadır. 2. Türkiye gramerciliğinin “ünlem grubu” Özbekistan gramerciliğinde kelime

grubu sayılmaz. Ancak, ünlem yerine geçen kelimelerle oluĢturulan farklı bazı yapılar, Türkiye gramerciliğindeki “kısaltma grupları”nın mukabili olarak kelime grupları içinde değerlendirilir.54

Emek ÜġENMEZ, Modern Özbek Türkçesi adlı kitabında ünlemleri Ģu Ģekilde gruplandırmıĢtır:

1. Duygu-heyecan ifade edenler:

iye, eh, o, uf, bay-bay, ho, o’h-ho, ehe, e, hay-hay, a-ha, e-ha, ha-ya, o, i, a, o’h, obbo, iya, he, iye-voy, ura, vo, vodarig, esiz, evoh, vah-vah, ajabo. 2. Taklit ve yansıma sesler:

a) Ġnsanlar için:

hoy, oy, ay, allo, ey, ma, tss, marsh, qani, jim, tek, fisht; b) Hayvanlar için:

beh-beh, pish-pish, pisht, tu-tu, gah, kuch-kuch, mah-mah, xo’sh, tak, dirr, ish, xix, chu(h), kisht, hayt, huyt.

3. Selam ve hürmet ifade edenler:

assalomu alaykum, salom, assalom, vaalaykum assalom, xayr, xo’sh, xo’p, marhamat, marhabo…vb.

4. Gösterme ve pekiĢtirme ifade edenler: Hu, huv, ha, hmm, hov.

KuruluĢ Ģekline göre ünlemler:

a) Yalın durumdakiler: eh, o, uf, kisht,xayr, uzr, oh, ma pisht, obbo b) Eklememliler: bor bo’ling, assalomu alaykum, vaalaykum assalom c) Ġkilemeli olanlar: o’h-hu, eh-he, eh-ha, voy-bo’, voy-dod, e-voh; e-ha-a d) Tekrarlarla kurulu olanlar: bay-bay, oh-oh, mah-mah, pisht-pisht55

54Ertuğrul Yaman, age,s.140.

55Emek ÜĢenmez, Modern Özbek Türkçesi (GiriĢ- Özbekistan- Dil Tarihi- Metinler-Gramer- Sözlük), Akademik Kitaplar, Ġstanbul, 2012, s.506.

(33)

Türk Lehçeleri Grameri adlı eserde Özbek Türkçesindeki ünlemler aĢağıdaki

gibi incelenmiĢtir:

Duygu Ünlemleri

åh “ah”, å “ah, eh”, uh “uh”, uf “uf”, åv “of”, tüf “tüh”, oho “oho”, åbbå “abov, vay”, ättäng “vah, yazık”, dåd “medet”, våy “vay”, üf “üf, öf”

Yönlendirme Ünlemleri

Hayvanları çağırmada veya kovalama da kullanılan ünlemlerdir.

kiĢt “kuĢları kovalamak için”, çüh “at ve eĢeği yürütmek için”, beh-beh “köpeği çağırmak için”, xıh “eĢeği yürütmek için”, qurey-qurey “koyuna sesleniĢ için”, gäh “köpeği çağırmak için”

Seslenme Ünlemleri Hitap, seslenme bildirir.

e “e”, ey “ey”, häy “hey”, håy “hay”, häyf “yazık”, håv “hov”, huv “hu”, bäräkällä “haydi”, sälåm “selam”, xayr “eyvallah”, qani “haydi”…vb.

Gösterme Ünlemleri

änä “iĢte, iĢte o”, mänä “ iĢte, iĢte bu”, änävi “iĢte bu”, mänä bu “iĢte bu”

Cevap Ünlemleri

hä “evet, olur”, xoĢ “hoĢ, peki”, xop “peki, tamam”, håvvä “olur, evet”, läbbäy “peki, buyur”, mäyli “olur, uygun”, bäs “tamam”, åri “evet”56

56Türk Lehçeleri Grameri, Editör Ahmet B. Ercilasun Akçağ Yayınları, 2. Basım: Ankara, 2012,

(34)

1.2. Ünlemlerin Sınıflandırılması

Dilimizdeki kelime türlerinde ünlemler ya edatlar içerisinde bir kelime türü ya da bağımsız bir kelime türü olarak ele alınmıĢtır. Ünlemler, ifade ettikleri anlamlara, görevlerine ya da ünlemlerin çeĢitlerine göre gruplara ayrılmıĢtır. Ünlemlerin sınıflandırılmasındaki görüĢler aĢağıdaki gibidir:

Muharrem ERGĠN ünlemlere edatlar içinde "ünlem edatları" olarak yer verir ve ünlemleri, ünlemler, seslenme, sorma, gösterme ve cevap edatları olmak üzere beĢ gruba ayırır. 57

Ünlemler: “Bunlar his ve heyecanları ifade için içten koparak gelen edatlarla tabiattaki sesleri taklit eden edatlardır. Ġfadeleri ses yapılarına dayanır. His ve heyecanlarla tabiattaki seslerin ses halindeki tezahürleridir.”58

Seslenme Edatları: Bunlar hitap edatlarıdır. Ünlemler grubunda yer almasına rağmen duygu, heyecan ve tabiat sesi olma özelliklerini göstermezler.

Seslenmede kullanılır. Hiç bir ifadeleri yoktur. Hitabı kuvvetlendirme görevleri vardır. Hitap için sadece isimlerin de kullanıldığı görülür.

Sorma Edatları: Bu edatlar cümleye soru ifadesi katmak için kullanılırlar. Sorma edatları söz arasında baĢka kelimelere bağlanmadan kullanılır ve soru ifade ederler. Sorma edatlarında vurgu baĢta, ilk hece üzerindedir ve kuvvetlidir.

Gösterme Edatları: Bunlar birini, bir Ģeyi göstermek için kullanılan edatlardır. Gösterme edatları ifadesi olan ve baĢka bir kelimeye bağlanmayan edatlardır. Sorma edatlarında olduğu gibi vurgu kuvvetli ve baĢtadır.

Cevap Edatları: Yöneltilen soruya olumlu ya da olumsuz yanıt vermek için kullanılan edatlardır.

Tahsin BANGUOĞLU ünlemleri asıl ünlemler ve ünlem olan baĢka kelimeler olmak üzere ikiye ayırır.59

1) Asıl Ünlemler: Bu gruplamada ünlemlerin ses yapısından hareketle bir ayrıma gidilmiĢtir. Bu gruptaki ünlemler açık düz sesliler, gırtlak sesleriyle yapılmıĢtır. Bu gruptaki ünlemler, değiĢik tonlama ve vurgularla, farklı ifadeler kazanırlar.

Tahsin Banguoğlu, bu grupta yer alan ünlemleri iki grupta toplamıĢtır. 60

57Muharrem Ergin, age s.350-351. 58

Muharrem Ergin, age s.350-351. 59Tahsin Banguoğlu, age, s.397-399. 60Tahsin Banguoğlu, age, s.398.

(35)

a) DuyuĢ Ünlemleri: Bu ünlemler konuĢanla ilgili olup, konuĢanın duyuĢlarını ve kendisine ait dileklerini açıklamaya yarayan ünlemler olarak tanımlar.

b)SoruĢturma Ünlemleri: Bu gruptaki ünlemler, eydilenin ilgisini çekmeye, onu çağırmaya, düĢüncesini anlamaya, onu teĢvik etmeye, doğrulamaya veya reddetmeye yarayan kelimeler olarak tanımlamıĢtır.

2) Ünlem Olan BaĢka Kelimeler: Ad, zamir, sıfat, zarf, fiil grubunda yer alıp da ünlem görevinde kullanılanlar bu grupta yer alırlar. Vurgu yapılarak farklı gruptaki kelimeler ünlem olarak kullanılmıĢtır. Bu grup ünlemleĢen isimler, ünlemleĢen fiiller ve birleĢikler, üremeler olarak üçe ayrılmıĢtır.

KORKMAZ, ünlemleri “kökenleri, ses ve kelime yapıları, nitelik ve görevleri” açısından üçe ayırmaktadır. Korkmaz; ünlemleri nitelik ve görevleri açısından sınıflandırırken insanın türlü duygularını, heyecanlarını bildiren ve kaynaklarda genellikle asıl ünlemler olarak iĢlenen ünlemleri “içe dönük ünlemler”; insanın diğer varlıklarla arasında var olan seslenme, sorma, onaylama gibi kimi iletiĢimsel gereksinimleri karĢılayan ünlemleri “dıĢa dönük ünlemler”; doğadaki türlü canlıların çıkardığı sesleri yansıtan ünlemleri “ses yansımalı (ses taklidi) ünlemler”; aslında ünlem olmamakla birlikte kimi söyleyiĢ özellikleri açısından ünlem yerine geçebilen sözcükleri ise “ünlem gibi kullanılan kelimeler” baĢlıklarıyla dört grupta incelemiĢtir.61

EDĠSKUN, ünlemleri “asıl ünlemler”, “ünlem olarak kullanılan kimi isimler, sıfatlar ile fiillerin emir kipleri” ve “yansımalar” olmak üzere üçe ayırmıĢtır.62

GENCAN ise ünlemleri “çağrı ünlemleri”, “dokunaklı, duygusal ünlemler” olmak üzere baĢlıca iki gruba ayırmakta ancak bu ayırıĢın çok kesin olmadığını da belirtmektedir. Yazar, bu nedenle her ünlemi tek tek ele almıĢ ve madde baĢı yaparak örneklemiĢ; yansımalara ve ünlem gibi kullanılan diğer sözcük türlerine de bu baĢlıklar arasında yer vermiĢtir.63

KARAHAN, “Ünlemler, ünlem grupları, hitaplar ve bağlama edatları olmak üzere dört grupta incelemiĢtir.64

Jean DENY, Türk Dili Grameri adlı eserinde kelime kısımlarının dördüncü ayrımını edatlara ayırarak birinci bahiste edatları, ikinci bahiste bağlaçları, dördüncü

61Zeynep Korkmaz, Türkiye Türkçesi Grameri (ġekil Bilgisi), TDK Yayınları, Ankara, s. 1145. 62

Haydar Ediskun, age, s.322. 63

Tahir Nejat Gencan, Dil Bilgisi, Ġstanbul, 1992, s.111. 64Leyla Karahan,age, Ankara, 2005.

(36)

bahiste ise nidaları ele almıĢtır. Deny, çağrılı nidalar ve dokunaklı nidalar baĢlıklarıyla ele aldığı ünlemleri kendi içinde de gruplandırmıĢtır.65

GÜLENSOY, ünlemlere edat baĢlığı altında yer vererek, ünlemler, seslenme edatları, sorma edatları, gösterme edatları, cevap edatları olmak üzere beĢe ayırmıĢtır.66

BOZKURT, “Türkçede birtakım sözcükler doğrudan ünlem olarak kullanılır. Ayrıca yansımalar, dilek, buyruk, dua kavramı taĢıyan sözcükler, tümceler de ünlem görevinde kullanılabilir. Gerçekte söyleniĢe göre yaklaĢık tüm sözcükler ünlem iĢlevi üstlenir. Bu bakımdan ünlemleri ayrı bir sözcük türü saymaktan çok, anlatım özelliği gibi görmek gerekir” der ve Türkiye Türkçesi adlı kitabında doğrudan ünlem olarak kullanılan sözcükler baĢlığı altında ünlemleri incelemiĢtir.67

65Jean Deny, Türk Dili Grameri (Osmanlı Lehçesi), Çev. Ali Ulvi Elöve, Maarif Vekaleti Yayını, Ġstanbul, 1941, s.676.

66Tuncer Gülensoy, age, s.584. 67

(37)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

ESERLERDEKĠ ÜNLEMLER

2.1 Eserlerdeki Ünlemler

K1.7.1 Pırrr!

K1.7.1 Pırrr!

K1.10.10 Oh, iĢte bu!

K1.10.14 Hop, hop!

K1.11.14. Hoop!

K1.15.1 Eh, her gün baklava-börek yeseniz bıkarsınız.

K1.15.18 Eh, haksız da sayılmaz yani.

K1.19.4 Ulan yoksa bu adam iktidarsız mı?

K1.19.20 "Ey bu kitabı okuyanlar benim bu laflara karnım tok, sizinle laf yarıĢtırmaya da hiç niyetim yok!

K1.20.21 Hadi!

K1.22.12 "Yahu gidip Ģunları bir görelim, bir hoĢ geldin diyelim!" K1.23.12 "Eee…"

K1.23.22 "Deme, sen gördün mü hiç, aman Yarabbi, buradaymıĢ, buradaymıĢ!"

K1.24.21 Alo!

K1.27.8 Sorarım sana ey okur, biz bunu böyle yazdık Postacı eski Postacı

olabilir mi?

K1.27.12

Ne zaman leylaklar açsa, nerede bir papatya görse, bir kuĢ çalıların arasından pırrr diye havalanıp ufka doğru uçarak kaybolsa, kalbindeki kapandı denilen yara kanamaya baĢlıyor, ak güllerin üzerine kızıl kan damlıyordu.

K1.29.1 Uçma dediysek ey izanı az okur, elbette ki kanat takıp havalanmayı

kastetmiyoruz. K1.30.6

Yahu bir postacı eve gelen bir mektubu, bir faturayı, bir küçük paketi, bahçe kapısından verip dönerek bu kısacık zaman aralığında ancak Ģöyle-böyle görebildiği aile fertlerinin sırlarını nasıl bilebilir?

K1.30.15 Eee…

K1.30.27 Hatice!...

K1.33.10 Haydaaa!...

K1.35.6 "Eski çoraplarınızı atın, atın!"

K1.38.21 Eee…

K1.38.25 Aman, ben de bir Ģey diyeceksiniz sandım.

K1.39.10 "Oh ne güzel!"

K1.39.22 Daha neler!

K1.39.22 Ayol o bugüne kadareline çapa almadı ki, bilemez.

K1.40.3 Eh, iyi o zaman.

K1.40.20 Vay be!

K1.41.6 Oh, püfür püfür.

(38)

K1.41.20 Ha?!...

K1.42.2 Vallahi elim ayağım tutsa ben bile keserim ya.

K1.42.17 Ġnci, Ġnci, bakar mısın kızım.

K1.43.11 Allahım ne zaman bitecek bu çile.

K1.43.13 Efendim anne!...

K1.43.22 "Yahu bu Postacı bir garip bakıyor bana.

K1.43.25 Ha!

K1.43.25 Ah canıım.

K1.44.2 Hayırdır inĢallah!

K1.46.23 Hadi canım sen de.

K1.48.19 "Ha, o mu?

K1.48.26 Allah Allah, emekli falan mı oldu.

K1.48.29 Aman dikkatli olun, kötü zamanda yaĢıyoruz."

K1.50.11 O evden ayağını derhal çek.

K1.51.6 BoĢver!

K1.52.22 Ulan hiç olur mu bu?

K1.53.6 Hayır hayır.

K1.53.8 Yahu herkes kadına yükleniyor Postacı'nın hiç mi kabahati yok.

K1.53.12 Hayır, hayır, hayır.

K1.55.2 Ee yetmez mi?

K1.60.14 Hah…

K1.60.14 Hay aklınla bin yaĢa.

K1.60.16 Evet, evet…

K1.60.21 Yahu bu hafif bir baĢ ağrısı mı ki, bir aspirin alınca geçiversin.

K1.61.14 Oh, ne âlâ.

K1.62.25 Eli kırılmıĢ ha!

K1.64.6 "Bu soğumuĢ be,tazele bakalım…" K1.64.10 "Hayırdır inĢallah!"

K1.64.15 Ya!...

K1.64.26 Oh, iyi be.

K1.66.14 Yahu hiç yaĢlanmamıĢsın be, valla helal olsun sana.

K1.66.23 "Sen bitmiĢsin amcaoğlu, bu ne hal!" K1.66.24 "Eh seninkisi gurbet kahrı, kolay değil…"

K1.66.26 Sıkma, sıkma kaburgalarımı kıracaksın oğlum."

K1.67.12 Amaan… K1.70.2 Çaldık, çaldık, ı, ıh… K1.74.1 Vay be! K1.74.14 Yoo!... K1.74.16 Allah Allah… K1.75.16 Yapmayın lütfen.

K1.75.22 Merak ettim yahu.

K1.77.18 Ooof, of.

(39)

K1.83.6 Ee, etraf da yüz vermedi.

K1.83.12 Yahu ne kirli çıkınmıĢsın be.

K1.83.13 Ah kafam, ah sersem kafa.

K1.83.18 Hay etmez olaydı.

K1.84.4 Yahu adamdan istediğimiz para, yani ne desem, çıkarıp zekâtıma say

dese vücudundan bir kıl eksilmez, öyle bir Ģey.

K1.84.16 Vay köftehor vay…

K1.84.29 Ya Allah, deyip kalktım ben.

K1.86.27 Yahu Kadir, bilirsin severim seni.

K1.89.3 Aman ha, demir aksama yapıĢma.

K1.91.15 Eh, gider mi, gider.

K1.93.8 "Hazır değilim, olmaz." K1.93.15

Ulan bundan yol arkadaĢı olur mu, Ģoförlüğü nasıldır, bizi yardan yuvarlamasın, gerçi Cuma namazına geliyor ama itikadı ne âlemde, falan diye ben aldım-verdim; aldım-verdim.

K1.95.21 Yahu inanılmaz bir Ģey, iğneden ipliğe, üĢenmeden arıyorlar;

lastiklerin içine bile bakıyorlar,

K1.95.29 Yahu etme, herif sadece sakal bırakmıĢ; aynı yüz, aynı boy, aynı kilo.

K1.96.1 I, ıh.

K1.96.11 Ulan ben senin, neyse hac yolundayız ağzımızı bozmayalım, yine de

sertçe "Sıtkı oğlum, sen burayı Gar Gazinosu mu sandın, nedir bu?" K1.96.14 "Hiç abi, kola içiyoruz" demez mi.

K1.97.2 Ulan Orhan-Burhan kardeĢler.

K1.97.2 Ulan siz adam mısınız be.

K1.97.23 Ha Ģöyle.

K1.98.16 Yahu nasıl anlatsam, ihramı giyinip namazı kıldın yine bir baĢkalık.

K1.100.23 E, haber verseydin bana.

K1.101.3 Ee!...

K1.101.9 Ee!...

K1.101.11 Yok, ya!

K1.101.17 Ne affı ulan, ne affı.

K1.102.11 Tövbe Yâ Rabbi!

K1.102.11 Affet Yâ Rabbi!...

K1.102.28 Yâ Rabbi beni, eĢimi, evladımı, anamı, babamı, akrabamı, komĢularımı, arkadaĢlarımı, tüm ümmet-i Muhammedi affet. K1.103.21 "Ha!"

K1.103.25 ġükür yâ Rabbi, umre tamam oldu.

K1.105.7 Etrafımız koh koh öksürenler ile dolu.

K1.105.12 Yahu bu ne kötü bir alıĢkanlıktır.

K1.105.24 Yahu sen zengin bir memleketsin, toprağında su yerine petrol akıyor.

K1.106.1 Yahu kardeĢim gittik geldik, iĢte gözümüzle gördük.

K1.106.10 Yok arkadaĢ, böyle olmaz.

K1.106.17 E, oldu mu Ģimdi?

(40)

ona göre ha" dedim

K1.109.2 Ulan bu oğlan ne oldu, baĢına bir Ģey mi geldi?

K1.109.10 "Hadi bakalım Kadir Efendi, Cenab-ı Hak seni affetti, selametle git!" K1.109.22 "Yahu buralardaydı, Çorumlu bir arkadaĢla konuĢuyordu.

K1.109.29 He..!

K1.110.3 Yok, yok.

K1.110.18 Vay Sıtkı, vay!

K1.110.19 Vay Hacı Sıtkı, vay!

K1.110.24 Vay Sıtkı, vay!

K1.110.25 Vay Hacı Sıtkı, vay!

K1.110.27 Yut oğlum Kadir öfkeni, yut.

K1.111.6 Yok, yok, yok.

K1.112.28 "Ya Allah!"

K1.113.28 "Hadi yallah, yallah!"

K1.114.5 Ah ulan Sıtkı ah!

K1.114.7 Yahu bu dünyadan insanlık kalkmıĢ, kalkmıĢ.

K1.116.8 Yahu ben kime çarptım, ya da kim bana tosladı?

K1.116.22 Anladı galiba, yok anlamında "Lâ, lâ" dedi.

K1.116.24 Çok Ģükür Ya Rabbi, ucuz atlattık.

K1.117.26 Oh, rahatladım, bundan gerisi Allah kerim.

K1.118.3 Yahu ne yapacağız?

K1.118.23 Ya!

K1.118.23 Yahu ne iyi, burda bir Türk'e raslamak…

K1.119.11 "Yeter artık, susun da uyuyalım."

K1.119.19 "Zararım çok, ben battım, paramı isterim!"

K1.120.10 Yahu ne zor iĢmiĢ bu iĢler.

K1.120.25 "Yok deve, bari akraba çıksaydınız!"

K1.120.28 He, öyle, ya sen kimsin?

K1.121.8 Ulan Kadir bu ne hal.

K1.121.8 Rüyamda görsem inanmazdım ya!

K1.121.12 Sıkma ulan boğacaksın, yavaĢ, dedim, çözüldü.

K1.122.6 O,oo…

K1.122.28 Allah Kerim.

K1.123.1 Oo...Bizim Kadir Usta demek hacı oldu ha!"

K1.123.4 Hey yavrum Müflis müteahhit.

K1.123.10 Hasbünallahü ve ni'me'l-vekil.

K1.124.7 Ulan bu nasıl hacılık, bu nasıl Müslümanlık, bu nasıl Türklüktür.

K1.125.12 Kadir kalk, kalk hadi.

K1.126.3 Yahu elbette gideriz, atla deve değil, ya!

K1.128.2 Yahu korna çal da baban ağırlasın, bir yerde durup Ģükür namazı

kılalım.

K1.128.12 Oh be, vatan toprağına ayak basamadık daha ama havasını solumaya

(41)

K1.129.9 Haydaaa!...

K1.129.11 "Sakın ha, yapma!"

K1.129.20 Doktor "Aferin Arap doktora, kırığa iyi müdahale etmmiĢ, az zamanda kaynar bu, hadi geçmiĢ olsun" dedi.

K1.130.9 Bunu bil.

K1.130.9 Sakın itiraz etme bozuĢuruz.

K1.130.14 Yok ya, hiç olur mu öyle Ģey?

K1.130.16 Olur, olur.

K1.130.20 E, bu günahlardan nasıl sıyıracağız?

K1.132.14 Yahu zaman nasıl çabuk geçiyor.

K1.132.25 Masamıza hacı geldi, kaldırın ulan Ģu kadehleri.

K1.133.3 Hiç olur mu canım.

K1.133.28 ġu zarfı al, cebine sok.

K1.133.28 Kadir Usta, Kadir Usta.

K1.134.5 Ulan hacı.

K1.135.17 Ee, yayla burası, denizden çok yukarılarda.

K1.140.9 Yahu dur, hele bir nefes al,ayağının buzu çözülsün, ye-iç kendine gel, hasret giderelim, sonra gidersin demiĢlerse de dinletememiĢler.

K1.144.20 ġĢiĢtt…

K1.145.1 "Nere gidiyorsun, geç kaldık, geç kaldık, gel hadi!"

K1.145.12 Eee?…

K1.145.15 Hadi gazanız mübarek olsun!...

K1.145.23 Zavallı kız.

K1.146.2 Ya Ģehit ya gazi.

K1.146.19 "Ohoo.."

K1.146.19 Bu ne ki!

K1.147.11 Haydi arslanlarım, göreyim sizi.

K1.147.18 Ne mecburiyeti ya!...

K1.148.1 "Ohoo.."

K1.148.1 Bu ne ki!

K1.153.25 Ohhh…

K1.153.25 Yarabbi Ģükürler olsun sana.

K1.154.9 Artık ne açlık, ne susuzluk, ne savaĢ, ne barıĢ, yaĢasın hayat.

K1.154.20 Hay gelmez olaydı, bir bu eksikti.

K1.155.17 Vay çavuĢum, vay!

K1.158.4 Hey Erzurumlu Kambur Dede; sağ isen Allah ömrünü uzun etsin,

öldü isen kabrini nur etsin.

K1.159.18 Gittik ha, gittik.

K2.10.13 Adı batsın Lavtacı Ruhi.

K2.10.16 Çapkınlığı batsın.

K2.10.26 Oooo!

K2.11.2 Ama!

Referanslar

Benzer Belgeler

The root verbs which the morphemes -Dlır, -(X)r.-t could be affixed to and the verbs with the structure of -lE, -lEn, -lEş, -lEt, -lEndir had been given in annexes part. Key

Bu tür örtmece kelimeler kiĢilerin fizikî, adlî, ahlakî ve mizâcî özelliklerinden kaynaklanan birtakım zaaflarını doğrudan dile getirmektense daha hafif bir Ģekilde

Türkiye Türkçesinde reyon kelimesi; „bir mağazanın yalnız bir tür eĢya satılan bölümü‟ anlamındadır (Akalın vd. Burada sözcük Fransızcada yer almakta

Edatların manasız dil birlikleri olduğu, mutlaka bir isim unsurundan sonra geldiği ve bu isimle kendisinden sonra gelen kelime arasında anlam ilgisi kurduğu; bu niteliklerin

“Dersin Đşlenişi” ile ilgili bölümden elde edilen tutum puanlarının, teknik lise ve meslek lisesi öğrencileri için farklılık gösterip göstermediğine ilişkin

Müttefik devletlerin etkili bir sağlık örgütlenmesine, yeterli sayıda sağlık personeline ve tıbbi alete sahip olmaması, hastane binalarının sağlık

su şiir bizlere yalnızca Bayan Çapai Yanoş’un yüreğini değil, Nâzım Hik- met’in yüreğini de tanıtır.. O güzel yüreğin

Şekilce olumsuz olan bu yapının anlamca olumlu oluşu oksimoron sanatının tanımı ve ne olduğu üzerindeki görüşleri yansıtması bakımından kayda