YDS Vocabulary List | 18345

Tam metin

(1)YDS/KPDS/ÜDS VOCABULARY LIST accuracy. do ruluk. depressing. bunaltıcı. accurate. do ru, tam, eksiksiz. deserter. asker kaça ı. activity. etkinlik, faaliyet. determination. kararlılık. determine. tespit etmek, belirlemek hayal kırıklı ına u ramı. acutely. iddetlice. adamantly. inatçı bir ekilde. disappointed. adequately. yeterince. disappointing. admirable. hayranlık uyandıran. discreet. agree appreciate. kabul etmek, aynı fikirde olmak de er vermek, takdir etmek. hayal kırıklı ına u ramak, dü kırıklı ına u ratan ketum, dilini tutmak, sıkı a ızlı. discrepancy. zıtla ma, ayrılık. discretion. ihtiyat. appreciated. takdir edilen. disgusted. i renmek. approach. katılım. dispose. niyetlenmek, kullanıp atmak. appropriately. uygun bir ekilde, uygun disposed. arbitrary. keyfi. assert attempt avidity blatantly. teminat vermek, kesin bir dille konu mak te ebbüs isteklilik, arzululuk, ço kululuk açık bir ekilde, ba ıra ça ıra. sakin. disposition. e ilim, mizaç. dispute. anla mazlı a dü mek. distinction. ayrım, fark. distinguish(from) ayırt etmek, tanımak distinguished. seçkin, mümtaz. captivate. cezb etmek, tutsak etmek distinguishing. carefully. dikatli bir ekilde. efficiency. cautious. tedbirli, ihtiyatlı. effort. çaba. clarify. açıklı a kavu turmak. elaborately. özene bezene. clear. temizlemek. embark...on. Seyfi Hoca. www.seyfihoca.com. seçkin tesirli, etkili bir ekilde, verimli. giri mek, te ebbüs etmek, ba lamak. 1.

(2) coherent. tutarlı. embitter. i nelemek. commerce. ticaret. employment. istihdam. commit---to. kendini adamak. enclose. etrafını kapatmak te vik etmek,. compatible with uyumlu, ...le uyumlu. encourage. compensation. tazminat. endearingly. sevimlice. compete. rekabet etmek. enhance. arttırmak. competition. rekabet. entice. ayartmak. competitive. rekabetçi. establish. kurmak. complement. tamamlamak. exceedingly. a ırı bir ekilde. complete. tamamlamak. excessive. a ırı. completion. tamamlamak. excessively. a ırı bir ekilde. composed. sakin. exchange. takas etmek. compromise. uzla mak. exclusive. özel. compulsion. zorlama. excuse. özür dilemek. conclusion. sonuç. exempt from. muaf olmak. conclusive. kesin. existence. varlık, mevcudiyet. conclusively. nihayi, kesin. experimentally. tecrübe ederek. confidence. güven. expose. maruz bırakmak. confine. sınırlamak. exposure to. ...e maruz kalma. confirm. onaylamak, do rulamak extensive. confirmity. uygunluk. extremely. a ırı bir ekilde. consist of. ...den olu mak. feature. özelli ini ta ımak. fluctuate. dalgalanmak. constitute. meydana getirmek, olu turmak. cesaretlendirmek, desteklemek. geni kapsamlı (comprehensive=far reaching). hava durumu, hava tahmini,. constitution. anayasa. forecast. consumption. tüketim. frighten. korkutmak. controversial. tartı malı, ihtilaflı. forbidding. ürkütücü. convenient. uygun. futile. Seyfi Hoca. www.seyfihoca.com. tahminde bulunmak. beyhude, fuzuli, bo yere (in vain). 2.

(3) cooperation. hardly. neredeyse hiç, zar zor. correspondence yazı ma. illuminate. aydınlatmak. dazzling. göz kama tırıcı. immediately. hemen, derhal, tam olarak. deceptive. aldatıcı. impartial. tarafsız. declining. azalan. imply. ima etmek. defeate. ma lup etmek. impression. izlenim. degrading. a a ılayıcı. impressively. etkileyici. deliberate. kasıtlı, kasti. improve. ilerlemek, iyile mek. denial. inkar. improvement. iyile me. deny. inkar etmek. incessantly. sürekli olarak. deplorable. acınacak halde. incline. e ilim göstermek (tend to). deplore. hayıflanmak, yalvarmak incompetently. with. ...ile i birli i yapmak. beceriksiz bir ekilde. inconsiderately dü üncesizce. relevance. ilgi, ba ıntı. indifferently. ilgisizce, kayıtsızca. relieve. rahatlatmak. induce. ikna etmek. relieved. rahatlamı. reluctant. gönülsüz. insist on. ayak diremek, ısrar etmek, direnmek. intensify. yo unla tırmak. remarkable. dikkat çekici. intention. niyet. remarkably. dikkat çekici bir ekilde. intentionally. kasten. remove. ortadan kaldırmak. interfere with. ...nın arasına girmek. renovation. yenilenme. intimidate. gözünü korkutmak. representative. milletvekili. investment. yatırım. repressive. baskıcı. irrelevant. ilgisiz. reproach. azarlamak. issue. yayımlamak. resented. gücenmi. maintenance. bakım, onarım. reservation. rezervasyon. major. büyük. resistant. dirençli. resonably. makul bir biçimde. mean. anlamına gelmek,kastetmek. misuse. kötüye kullanmak. respect. saygı duymak. negotiate. uzla mak. restored. yenilenmi. Seyfi Hoca. www.seyfihoca.com. 3.

(4) notably. özellikle. restrain. engellemek. objection. itiraz. restraint. sınırlama. obsess with. ...e takıntı yapmak. restrictedly. sınırlanmı bir ekilde. restrict. sınırlamak. resultant. sonuçta ortaya çıkan. obsessed---with takıntı yapmak outrageous. göze ho gelmeyen, çirkin. overdue. vadesi geçmi. retire. emekli olmak. overemphatic. a ırı vurgu yapan. rugged. engebeli. scholarly. bilimsel. oversimplify. a ırı bir ekilde basitle tirmek. persuade. ikna etmek (convince). sensitive. hassas. pinch. çimdiklemek. seriously. ciddi olarak. plainly. açık bir ekilde. severe. zarar vermek, yıkmak. precarious. tehlikeli. shyly. utangaç bir ekilde. precaution. tedbir, önlem. smooth. pürüzsüz. prediction. tahmin. sneak. sinsice/gizlice yakla mak. preferably. tercihen. solely. yalnızca. specify. özel olarak belirlemek. preoccupy. fazlaca bir eyle me gul olmak. prevent(from). önlemek, engel olmak. spill. dökmek. procedure. presedür. spontaneous. kendili inden olan. prolific. verimli. steady. düzenli, dengeli, sabit. promotion. terfi. stem from. ...den kaynaklanmak. propose. teklif etmek. successively. ard arda. pursue. takip etmek, kovalamak suitability. uygunluk. randomly. rastgele. superficial. yüzeysel. readily. isteklice. superficially. reassessment. yeniden de erlendirme. supplier. erzak sa layan, stokçu. recall. hatırlamak. surmount. üstesinden gelmek, yenmek. recession. gerileme. surpass. altta bırakmak, a mak, geçmek. recover(from). toparlanmak, iyile mek. survivor. hayatta kalan. Seyfi Hoca. www.seyfihoca.com. yüzeysel olarak, yarım yamalak. 4.

(5) recruit. asker toplamak, askere almak, i e almak. susceptible. hassas, savunmasız. recurrent. tekrar nükseden. sustain. desteklemek, güçlendirmek. reduce. azaltmak. suspend. askıya almak. reduction. indirim. thoroughly. adamakıllı, ba tan sona. redundancy. a ırılık, gereksizlik. tightly. sıkı sıkıya, sıkıca. refer---to. atıfta bulunmak. trial. deneme, duru ma. reflective. yansıtıcı. ultimate. nihayi. refrain from. kaçınmak (abstain from) underestimate. refund. parasını iade etmek. undermine. sabote etmek. refurbish. donatmak, dö emek. undernourished. yetersiz beslenen. refuse. reddetmek. underrate. küçümsemek. refute. bir fikri çürütmek. urgently. acil olarak. regard. bakmak, gibi görmek. vacant. bo (mevki, oda, ...). reinforce. takviye etmek. vaguely. belli belirsiz, kapalı. reinterpret. yeniden yorumlamak. vanish. relent. yumu amak. varied. çe itli. relentless. amansız. vast. geni , uçsuz bucaksız. vastness. geni lik, enginlik. vehemently. kaybolmak (bir anda). ekilde do rulamak. versatile. çok i levli, çok amaçlı. wasteful. savurgan, müsrif. wealthy. zengin. withdraw. geri çekilmek. Seyfi Hoca. gözden kaybolmak, ortadan. iddetle, vahim bir. verify. yield to. küçümsemek. .e teslim olmak, boyun e mek. www.seyfihoca.com. 5.

(6)