ANKARA, — AP M erkez y ö n etim K orulu, d ü n ak şam sa a t 20.00’d e top lan m ış, 22 Şubat h âd iseleri ile ilgili a£ k o n u su ü zerin d e d u ru lm u ştu r.
Gece geç v a k itle re k a d a r d evam e - d e n m ü zak erelerd e, s e rt ta rtış m a la r o lm u ştu r, yö n etim K u ru lu n a y e n i gi re n bazı ü y eler, p a rtin in , h ü k ü m e tin g e tird iğ i 22 Ş u b at a f ta s a rıs ı ile b ir lik te siyasî a f ta s a rıs ın ı Meclise su n m ası gerpktiği tezin i sa v u n m asın ı İs ‘em işlerdir. Dün B akanlar K urulu to p la n tıs ın a k a tıla n , M erkez y ö n e tim K urulu üyesi, AP’li Bakanlar, k ab in e d e g ö rü şü len 22 Ş u b at a f k a n u n u ta s a rıs ı h a k k ın d a a rk a d a ş la rın a bilgi v erm işlerd ir.
CHP Merkez İdare Kurulu da
dün akşam toplanarak Meclise
sevkedilen af tasarısı hakkında
görüşmelerde bulunmuş, Bakan lar bu konuda izahat vermişler dir. <tr i n i m <tıı *»*»*»* t*»**«*!*«» »•■••»»••••*■•«»•■»•«•••* HiııııııııııııırııııımııııııııııııııııııniiMiııınııııi!* 1 u a k e » isultanmektebt Sokak Nos 3 Cağaloğlu İst. Tel t İZ 45 55 Santra) 4 bat ANKAKA BÜKOSU: Atatürk Bulvarı 193/4 Foto Apt. Yenişehir Tels 120638 - 122021
Telgraf: Yeni Sabah
Y e n i S a b a h
G Ü N L Ü K
T A R A F S I Z
S İ Y A S Î
G A Z E T E
24 üncü Yıl No: 8298 Kurucusu: SAFA K lLIÇ U O G L l! S ay ısı 25 K u ru ş
F ... ...
Dünyanın en büyük edebi
armağanı NOBELi kazanan
p m l
mu.
Çin e dair
en güzel eseri
G Ü V E N
Y A V I N t V IŞAHESER ROMANLAR
Serisinde Ç ık tı.I
Ma giden işçilerin sayısı 10.000’i buldu
¡turya ile de
ınlaşması yapıldı
JiınyııııııiHiıııım ıııııııiiNiııiiiııınıııııniiL ■ » ıııııın n iiiıııiiiıııııın H n im H u ııiıiıııın H iıııiin tın
Æ
a ı ı i i i ı ı A
!(i!i!iiiiiii9iiin!iiia¡Miiii!¡ijiii!iíi!»ii{![!!;
★
dün 22 Şubat af
Metlise şevketli
Çeşitli yollardan dış memleketlere giden işçi
lerimizin aldatılmamalı için teşebbüse geçen
Türk Hükümeti, Almanya’dan sonra Avustur ya ila de bir işçi anlaşması yapmıştır. Şimdi Alman ya'da bir Çalışma ataşeliğinin ihdası için çalışılmak
tadır. Halen Almanya’daki Türk işçilerinin sayısı
10.000’ e yükselmiştir. 54.000 işçinin de Almanya'ya
gitmek için sıra beklediği bildirilmektedir. ANKARA. — Millet Meclisinin
dünkü oturumunda yerilen bir
soru önergesi münasebetiyle söz ... alan Çalışma Bakanı Bülent
E-55 Ağanın
dönüş parasını
Devlet
ödeyecek
B ütçe K om isyonu b u n la ra u ıa lla rın ın da a y n e n iadesi için d ü n k a r a r aldı(H usus! M u h a b irim i« !e « ) ANKARA. — 55 A ğ a n ın m em lek et le rin e d ö n m elerin i sa ğ lay acak olan k a n u n te k lifi d ü n b ü tç e kom isyo n u n d a g ö rü şü lerek k a b u l ed ilm iştir. T ek lif önüm ü zd ek i g ü n le rd e M illet M eclisinde g ö rü şü lecek tir. K om isyon to p la n tısın d a , k a m u la ş tırıla n g ay ri m e n k u lle rin sa h ip le rin e iad eleri ile İlgili te k lifin ikinci m addesi a y n en k a b u l ed ilm iştir. Bu m ü n aseb etle b ir k o n u şm a y ap an R eşit Ü lker (CH P). «Ç ıkış m ak sad ı belli o la n bu k a n u n seçim lerde CHP’y e o y v erdirm em iş- tir» d e m iştir. M üteakiben konuşan A licanoğlu (C H P), 55’io re 5 dönüm arazi v e rile re k geri k a la n ın ın köy lü y e tev zi edilm esini istem iştir. Ko n m a n d iğ e r b a z ı .h a tip le r S t a u n «fiir ih tilâ l ta s a rr u f u , o ld u ğ u n u ifad e İle a ğ a la rın a ra z ile rin e d o k m ılm am ası- n ı istem işlerd ir.
N eticede, a ğ a la rın g a y ri m e n k u lle r in in a y n e n iadesi ile ilgili ikinci m ad d e 9’a k a rşı 11 o y la k a b u l e d il m iştir. A P v e YTP’lile r m a d d ş ıin leh in d e oy k u lla n m ış la rd ır.
A y rıc a b u k a n u n a g ö re e sk i y e r le rin e dönm ek iste y e n le rin yo l m as r a fla r ı fm a r ve İsk â n B a k a n lığ ın c a ödenecektir.
cevit, Almanya’da işçilerimizin
durumlarım kontrol edecek bir
«Çabşma Ataşeliği» nin kurulaca
ğım açıklamıştır. Ecevit aynca,
şimdiye kadar Almanya’ya 10
bin kadar işçinin gittiğini, bu is
çi ihracı dolayısiyle istihsalde
bir azalma olmadığım, işçilerimi zin teknik ve çalışma ahlâkı ba kımından pek çok şeyler öğren
diklerini ve Avusturya ile yapı
lan bir anlaşma gereğince bura ya da işçi gönderileceğini bildir miştir,
BAYKAM’IN İTHAMI
Zaptı sabık hakkında konuşan
Suphi Baykam (CHP), Kadirli
Kaymakamının nakli ile ilgili
Meclis müzakeresinin radyonun
«Meclis saati» nin tarafiı bir şe
kilde yayınladığını ve Bakanın
konuşmasına geniş yer verildiği halde. Bakana cevap veren mil
letvekillerinin konuşmalarından
bahsetmediğini ifade ile, «Radyo
yayınlan Meclis zabıtlarına uy
gun olarak yapılmalıdır. Bunda
(Devamı sa: -î sii: 1 de)
Harp Okulu
mezunlarına
tabanca
verilmesi
reddedildi
(Husus! M uhabirim izde*) ANKARA. — M eclisin d ü n k ü to p la n tıs ın d a H f r p O k u lu n d an m ezun o la n su b a y la ra ta b a n c a v erilm e si y o lu n d a k i k a n u n ta s a rıs ı d ü n A P y e
Y i v l i l e r i n o y la riy le red d ed ilm iştir. C H P’lile r ta s a rı leh in d e oy k u lla n m ış la rd ır.
H ü k ü m e t ta s a rıs ı o y la n a ra k r e d d e d ilm iş v e S en ato y a gö n d erilm iş.-, tir .
A SK ERİ ŞORA DÜN D E ÇAKIŞTI
A N KARA, — Y üksek A sk eri Şût-4 ç a lış m a la rın a d ü n d e d ev am etm iş ve g ü n d em in d e b u lu n a n k o n u la r ü z e rin d e m ü z a k e re le rd e b u lu n m u ştu r. D ü n k i to p la n tıd a O rd u s ic il Y önet m eliğ i ü z e rin d e te tk ik le r y a p ılm ış v e y e n i te rfi k a n u n u n d a k i h ü k m » istin a d e n a ltı a y so n ra y ü rü rlü ğ e k o n m a k ü z e re b ir O rd u S icil Y önet m eliğ i h a z ırla n m a sın a k a r a r v e ril m iştir.
K o n u şu la n h u su s la r a ra s ın d a b ü tü n k a d ro v e sic il y e rle rin in 1965 ta r ih in e k a d a r k ı t ’a v e sicil y e ri o la ra k k a b u l edilm esi h a k k m d a k i ta - sa rly le 1111 S a y ılı A sk e rlik K a n u n u n u n 5. m a d d e sin in değiştirilm esini
(Devamı aa: 5 s ü : 4 d r ; N uri Beser, Ja n d a rm a la r a ra sın d a , H âkim h u z u ru n d a (Foto: D bıçer O lcay) MİIHMIIİHININMIIIKH*««
Beşerin tahliye
talebi reddedildi
İlk g ü n d u ru şm a 8 s a a t sürdü,
5 yılct k a d a r hapsi isleniyor
İstan b u l polisinin, 1 n u m a ra lı k a d ın yankesici o la ra k ta n ıd ığ ı F erid e Öz- m u t’u n . 9 y a s ın d a k i k ız ın ı, diin E m niyet M ü d ü rlü ğ ü n ü n , Çocuk S u çları Bürosu, ailesin d e n alm ış, S a v c ılık d elâletiy le, Çocuk E sirgem e K u n ım u n a v erm iştir. 9 y a ş ın d a o lm a sın a rağ m en , b u g ü n e k a d a r 8 d e fa sa b ık a lı k a y d ın a ism i geçen N u rten Ö zm ut (re s im d e ), 161 y an k esicilik h âd isesin e is m i k a rışa n b ir a ile n in için d e, «K urnaz b ir yankesici» o la ra k y e tiştiri liy o rd u . (Foto: TENİ SABAH — MEFTUN OLGAÇ)
14'lerden Ozdağ
15 gün yurda
gelmek istiyor
(Hususi Muhabirimizden) Ankara — Ordunun manevî şah siyerini tahkir ve tezyif etmekten sanık bulunan eski Zonguldak me busu Nuri Beşer’in duruşmasına dün Ankara 2 nci ağır ceza mah kemesinde başlanmıştır. Aralıksız sekiz saat devam eden duruşma da dinlenen şahitlerin ekserisi Nu r; Beşer'in subay eşleri için teca
yüzkâr. cümleler sarfetttkjerlni
söylemişlerdir. Buruşma sonunda
Beşer’in tahliye talebi reddedil
miştir.
Duruşmaya saat Tam 9.15 de
başlanmıştır. Üç Jandarma eri-
(D evaniı sa: 5 sü : 3 d e)
10' d a n a z köpek
itlaf e d e n işçiler
işten a tıla c a k
Hastahanede dayak
yiyen hasta dün öldü
(Hususî Muhabirimizden) ANKARA. - 14’ lerden Muzaffer Özdağ, Dışişleri Bakanına
bir mektup göndermiştir. Özdağ bu mektupta senelik izninin 15
gününü Türkiye’de geçirmesi i-
çin Dışişleri Bakanlığından itin
istemektedir. Özdağ’m mektubu
ilgililerce tetkik edilmektedir.
A m erikanlılar 3
o k u l b o y a d ı
Devlet B akanı N ihat s n , K em erburgaz’Iıla rııı e lle rin i şakıyor.
(Foto: YENİ SABAH — YURDAER ACAR)
Kemerburgazlılann
toprakları alınmıyor
Haseki’de kadın hastaya
tecavüze
kalkan
¿iademe koğulacak ama ortada yok
Ş ehrim izde m isa fir b u lu n a n Ame- I r ik a n 6 n c ı filo su n a m en su p deniz e rle ri, d ü n 3 ilk o k u lu n a h şa p k ısım ta r ım y ağ lı b o y a ile b o y a m ışla rd ır.
Nihat Su, köylülere g a ra n ti verdi
İstan b u l H ıfz ıss ıh h a M eclisi, d ü n s a a t 1 4 ’d e S ağ lık M ü d ü rlü ğ ü n d e to p la n m ış v e şe h rin sa ğ lığ ı ile ilgili ko tım a rı g ö rü şerek , b ilh assa so n g ü n lerd e çok fazla b i r a r tış g ö ste ren k u d u z v a k a la rı ü z e rin d e d u rm u ştu r. S ağ lık M üdürü b u k o n u ile ilg ili o - la ra k p rim u su lü k a b u l ed ilm ed ik çe, m a a şlı a d a m la rla k ö p ek i tlâ f m ın k o la y k o la y b a şa rıla m a y a c a ğ ın ı, b u n u n a n c a k k ö p ek sa y ıs ı 3 ilâ 5 b in a r a s ın d a o lsa y d ı, b ecerileb ileceğ in i. Be le d iy e n in itlâ f a m eliy esi iç in 130.000 U ra a y ır d ığ ın ı, k ö p e k b a ş ın a 5 lira v erilse, g ü n d e 500 ilâ 100 kö p eğ in itiâ f ın ın m ü m k ü n o lab ileceğ in i a ç ık la m ış tır.
S a ğ lık Meclisi, d ü n a y rıc a a ld ığ ı b i r k a ra rla , g ü n d e 10 k ö p e k te n a z k ö p e k itlâ f e d en işç in in işin e so n v e rilm e sin i k a r a rla ş tırm ış tır. Bu d u ru m d a , k ö p e k le rin ik i a y d a tem izlenm e s i m ü m k ü n g ö rü lm e k te d ir. Son g ü n le rd e k i k u d u z v a k a la r ı, do la y ısiy le , ta m 5 b in k işiy e k u d u z iğ n esi y a p ılm ış tır.
JRL
m _E£lzı
üflT T U
ÎN-MAYSİE GREİGİnTİKAM Geceleri adlı ro
manini gazetemizin sütun lannda takip eden oku yucularımız çok iyi ha- tırlıyacaklaıdır. Bu meş
hur İngiliz romancısı,
sade ve akıcı uslubuyla, okuyucularım daima zevk ve heyecan ile baş başa bırakır. Pazar günü baş
Uyacağımız ALTIN KA
PI romanı MAYSİE GKE-
İG’in şahane ve hakiki
hayattan alınmış bir ese ridir.
Pazar günü
YENİ SABAH'ta
İskender AYVALIK Şehrimizde bulunan Devlet Ba kam Nihat Su, kadastro
teshirin-ıaa i H i K m ı ı m ı ı m ı ı ı m m ı İIIMlUlllfllIK
¡SıddıkSam i v e |
¡K dlkandelenli |
1 S ab ri efendi |
(Hususî Muhabirimizden) ...*... ANTALYA. — İki gün önce Dev
let hastahanesi Asabiye servisine yatırılan ve 4 hastahane persone li tarafından döğülerek bağırsak ları delinen Mustafa Taş adında
ki hasta, dün sabah ölmüştür.
Otopsi raporu ile hastanın ölümü ne sebep oldukları anlaşılan has
tahane müstahdeminden Nuri
Dalkıran ile Ali Çakıl, mahkeme
ce tevkif edilmişlerdir. Serbest
bırakılan Ramazan Irmak ile Rı za Pestil’in de işlerine son veril miştir.
TECAVÜZKÂR HADEME KOVULDU
Haseki hastahanesinde, A.A. a- dında bir hademenin hastahane
(D evam ı sa : 5 sü: 7 d e )
O
---•S S IItlS tlS •» * t|tl« S (S lia * « * f■••>>••••••*••»»•»»•■»■■■»«••»■•■•■«■•
Biz de ilişmesek kimse- |
nin üzerinde dunmyacağı ş
bir acı hâdise, İstanbul şeh = ri şehirinde cereyan etmek 2 tedir. Ben düpedüz anlata- 2 yun da. acı mı, değil mi | siz karar verin.
Süleymaniye’de Üniversite = Kütüphanesi vardır. 188.000 2
cildi sinesinde barındıran =
bu müessese Türkiyemizin = hemen de en büyük kütiip = hanesidir. Son zamanda ma = ili inhidam olduğuna dair 2 verilen mimar raporları yü 2 zünden, rektör Sıddık Sa- 2 mi Onartın emrivle tabii- 2
(D ev am ı S a. 2, S ü . 1 d e ) =
S m ıiM iııııııııım ıııım iM M iıııııım ıım ııııım m fr,
E lektrik g e c e
ucuz, g ü n d ü z
p a h a lı o la c a k
K oüilerin e le k triğ e zam y a p ılm a y a c a k şe k lin d e k a ti o la ra k v e rd ik le ri b e y a n a tla ra rağ m en , İstan b u l Beledi yesinde, e le k triğ e zam için fo rm ü l a ra n m a k ta d ır. B ildirildiğine göre, şen rim izd e gece v e g ü n d ü z le ri k u lla n ı lacak e lek trik için , a y rı a y rı ta r ife le r k u lla n ıla c a k tır. Gece, g üneş b a t tık ta n , sabah g üneş doğ u n cay a k a d a r ucuz ta rife , g ü n d ü zleri ise, zam lı ta rife ta tb ik i d ü şü n ü lm e k te d ir. Bu fo rm ü l uygun görü ld ü ğ ü ta k d ird e , e le k trik saatlerin d e b ir d eğ işik lik y a p ılm ası icap ed e c e k tir.
ı ı ı ıı ııı ııı ttn H i
Tabancayla oynarken
9 yaşındaki kızı vurdu
M uş'dan İs ta n b u l'a izin li gelen b ir Ja n d arm a e ri, e v v elk i gece k a y ın v a ü d r sin in sü le y m a n iy e 'd e k i ev in d e t a
ban cası ile o y n a rk e n , 9 y a şın d a k i y e ğenini k alb in d en v u ra ra k ölüm ü*.
(D ev am ı Sa. 5, Stt. 8 de)
de fazla olarak görülen toprağın, köylünün elinden alınmayacağını açıklamıştır.
Devlet Bakanı Nihat Su, dün
sabah beraberinde İstanbul Mil letvekili Ziya Altunoğlu, Vali mu avini Lütfü Elgin, Tapu ve Ka dastro Umum Müdür Muavini ol
duğu halde Kemerburgaz’a git-
(Devamı sa: 5 sii: T d e)
Suriye'de
Ordu hakim
(Associated Press)
BEYRUT. — Suriye’nin başken j
tinden buraya gelen yolcuların ı- i iadesine göre, silâhlı kuvvetlerin j memleketin tümü üzerindeki nü [ îuz ve kudreti elân bâriz bir şe- | kilde hissedilmektedir. Millî bay ram dolayısiyle dün yapılan me rasimde tribünde görünen tek si- |
(D ev am ı sa : 5 sü : 4 d e) t
. . . . - . _ T ıa fik p o lislerin in ecza y a z m a sın ı p ro te sto etm ek gayesi ile, iz -M i n i b U S Ç U İ C r ç a l ı ş m a d ı : m irli m in ib ü sçü ler, d ü n sessiz b ir y ü rü y ü ş y a p tık ta n so n ra, ç a lışm a m ışla rd ır. Resim de g ö rü ld ü ğ ü gibi, çalışm a y an a r a b a la r to p lu h a ld e , K onak M ey d an ın a b ıra k ılm ış tır..
ııı»aa a »a a aa# M aaa # aa»a»a t»aaa aa ı»»aa ı ıt »ı* * ıııa »a a fitııa ıa a a ia a a a a a ııa ta ıa a ıa M a a a «ıa a a ta a a a * ta a a a a * > ««a «a > M
Bir kadın polisi
24 saat uğraştırdı
Fırıncılara karşı Belediye
— Nüfusta ölü gözüken bin
yaşadığım ispata çalışıyor —
« Y A Z I S I Z »
Teşvikiye, Ihlamur yolundaki bir gecekonduda oturan 35 yaşın daki Seniha İkiz isimli bir kaduu bulmak için polis 4 saat seferber
olmuştur. Kadının geçen hatta
İstanbul’a dehşet saçan kuduz
köpek tarafından ısırıldığı takat kuduz hastanesine müracaat et mediği ihbar edilince, polis kadı nın nesine düşmüş, nihayet dün geç vakit evinde bulmuştur.
Seniha İkiz, kuduz köpek tara lından ısırılmadığını. bir bisikle tin çarpması ile yaralandığını, ko
casından izinsiz sokağa çıktığı
için kuduz hikâyesini uydurduğu nu iddia etmiştir. Tahkikat yapıl maktadır.
Ordu’dan yardım isledi
Şehrimizdeki fırıncılar. Bele
diyeyi protesto etmek maksadı»- le ekmek çıkarmadıkları takdir de, İstanbul’un ekmeğini Birinci
Ordu Kumandanlığı temin ede
cektir. Bu hususta dün Belediye,
Birinci Ordu ekmekçi kollarım
yöneten subaylarla bir toplantı
yapmış ve fevkalâde bir durum
da kendilerinden yardım istene
ceği bildirilmiştir. Bu konuda
Belediye ile Birinci Ordu Kuman danlığı tam bir mutabakata var mışlardır.
Fırın İşçileri Sendikası Başka
nı Nuri Yavuz, Belediye idareci lerine, kendilerine her zaman yardımcı olduklarım söylemiş ve «Fırın sahipleri ister kâr, ister
I zarar etsinler. Bu bir âmme dâ vasidir. Bu hususta Belediye il< beraberiz. Belediye bizimle iş yi
(D ev am ı sa : 5 sü: 7 d e)
IIIIIIIIinniHnMIlHlllItmmHtHmillllHHHIHniHmHNmillHHIH
Amerikalılar da
rakıya alışıyor
ıii uiU iin ıtn uM U iim ıu ııi H U iii ftı nH in ın ııı ıın m ıım ın m m ım m fim nm iii ım ım ııı m m m uıı ııı m ım ım m ıım nm m ıiM m nm M iım ım ım N im m m m M im ım iii ım m m ı^
SAYFA: 2 Perştembe 19 NİSAN 1962 --- ---giiiıiMMmımmıımııııı.vımmııııuıtmııımımııuımiiımııııııııııııımıııııııımıııııııiiiııııııımHiııuıımımııııııııııiMiıııııııiiiııııtııııııııuııııııımıımııi’g
Bir Kaymakam
Etiaimda..
K
adirli Kaymakamı, neredeyse Koalisyonpartilerini birikirine düşürüp bir hükü
met buhranına sebep olacak. Gerçi kayma
kamın bu siyasî kavgada hiç bir suçu yok,
ama rahat duranınyan bazı politikacılar kendi sini vesile ittihaz edip lıiribirlerine ateş püs- kürmekten geri kalmıyorlar.
Çok tuhaftır, kaymakamı tutanlar CHP’-
liler, tutmayanlar ise Al” liler. CHP’ liler, ça lışkan ve yapıcı olduğu için kaymakamı tutu
yorlar. Kazasında meydana getirdiği eserleri
beğeniyorlar, yollan, mektepleri, parkları
meth ede ede bitiremiyorlar. Buna mukabil
lıazı AP’ liler, kasabada ve köylerinde bu ha
yırlı işler yapılırken, mülkiyet hakkına teca
vüz edildiğini ileri sürerek kaymakamı yerden yere vuruyorlar. İddiaya göre kaymakam, yol
suz istimlâkler yapmış, kasabanın imarı içm
halktan para toplamış, ilh.. ilh... Bütün bu ka
nuna aykırı tutumlan yüzünden kaymakam
hakkında tahkikat açılmış olduğu da ileri sü rülüyor.
Hasılı CHP’ liler kaymakamın yapıcılığını ve yaratıcılığını beğenerek, Vekâletçe şark hiz metine gönderilmesini tenkid ediyorlar, halbıı ki AP’ liler kaymakama kaııun siperinden taş atıyorlar, gerek başka yere nakledilmesini, ge rek hakkımla tahkikat açılmasını alkışlıyorlar. Manzara bu. Fakat, itiraf etmek lâzım, hayli garip bir manzara!
İşin iç yiizünii bilemiyoruz, partilerin
kaymakam karşısındaki bu zıd tutumlarının
dayandığı asıl temeller bizce meçhul, ama in sanın akima, gayriihtiyari, şu sual geliyor: CHP ne zamandan beri, terazinin kanuna har fi harfine uymak kefesine mukabil yapıcılık kefesine bu kadar tehalükle sarıbr oldu? AP ise, ne zamandan beri yapıcılığa tuh kaka di yerek, bu kadar kanun düşkünü olmayı öğ rendi? Desenize, her iki parti, birikirinin ye
rini atacakmış gibi çarkctmckle meşgul gali
ba. Yalnız ne var, bu çarklar tamamlanınca, yanyaııa değil, yine karşı karşıya gelmiş bu
lunacaklar ve biribirlerinin tutumlarını yine
benimsemiyeeekler.
Fakat mesele bu değil. İdeal idare ada
mı, hiç şüphe yok, hem yapıcı olan, hem de kanuna saygı gösteren adamdır. Fakat neyle- yeyim ki, bizde böyle ideal idareci pek çık maz. Yapıcı olur, itanun dinlemez. Kanun din
ler, fakat yapıcı olmaz. Bunun sebebi, het
halde bizim mevzuatımızla yapıcılığın biri
birine yan bakmasıdır. Mevzuatımız yapıcılığı
önlüyor ki, aramızdan bu iki meziyeti nefsin de cem etmiş insan çıkmıyor. Bence, yapıcılık = mı, yoksa kanuncııluk mu lâzımdır yolunda boş ve neticesiz bir münakaşaya girişmekten-
se, mevzuatımıza yapıcılığı boğmayacak bir
seyyaliyet vermeği denemeliyiz artık. Halbuki biz öyle yapmıyoruz, oturuyor, her tarafı ki litli, sürmeli, kol demirli, kimsede yapıcılık hevesi bırakmıyan, çeki taşı gibi ağır kanun lar ve nizamlar koyuyoruz, sonra da idare me
kanizmasına getirdiğimiz kimselerden gayet _
tempolu bir yapıcılık bekliyoruz. Yani ayağına = otuz kiloluk gülle taktığımız atlete:
— Koş bakalım diyoruz.
Aiay mı ediyoruz, yoksa bu ağırlıkla yüz =
metre koşusuna çıkılmayacağını mı bilmiyo- 5
ruz? Anlaşılır şey değil.
Kadirli Kaymakamının icraatı, memleket 1
namına bir kazançsa, bu işte kabahat mevzu- Ş atın olmak gerek. Yok, böyle değil de, bu işte = mevzuat haklı ise, Kadirli’de yapılanlar, meni- =
lekete zararlı olmuş demektir. Bu görüşlerin =
acaba hangisi hakikat? =
Orası şimdilik belli değil, fakat bu vesile | ile cephe değiştirip yine biribirinin karşısına = dikilen iki partimizin yeni bir çekişmeye baş- = ladığı keyfiyeti, işte o, hakikat!
DA
NIS
imuinmmimiiinnimiimmiiimmmiimmiiiimiiiiimiiiiiiimuiimmiiiiimiiimiiuiiiiiimiiiiimiiiiiiiHiiimiimiiiiimuimiiiiiiiiiiimiii!niiim]ii~. • i » • • • ■ • aaaaiM M ıSıddık Sami veKalkandelenli
Sabrı efendi7' 7
li
f/:
üan iti *
h a l (B a ş ta ra fı 1. sa y fad a ) ye edilmektedir. Kitaplar,mecmualar ve albümler san dıklanmakta, bir kısmı Kü tüphane binasnuu yakınında bulunan ve depo olarak kul lanılan camiye, diğer bir kıs mı da. yine ittisalindeki Tıb Kitaplığına depo edilmekte dir.
Hâdisenin dış görünüşü
bundan ibaret. Şimdi biraz eşeliyelim, tokalım altından neler çıkacak...
1 — Mademki bina yıkılma
tehlikesine maruzmuş, tahli
ye etmekten gayrı ne yapı
labilir, diyeceksiniz. Efen
dim sözü geçen binaya bu gün veya dün değil, bundan tam 10 sene önce. Teknik Ü- niversiteden bir -heyet mari
fetiyle işbu teşhis konmuş
tur. Ben de size, on sene bo. yunca niçin bir tedbir alın madı da, sonunda binayı bo saltmak zaruretiyle karşıkar- siya kalındı, diye sorabilirim.
2 — S o n ra . Ben mimarlar la konuştum. «On senedir yı- kılmıyan bu bina yine de yı kılmaz. Kaldı ki, bir takviye duvarı ile emniyete alınması da mümkündür» dediler. Kü tüphane Üniversitenindir. Tek nik Üniversite ile teşriki me sai edilerek, yeni bina bulu namadığına göre, eskisinden bir suretle istifade cihetine niçin gidilmemiştir?
3 — Nihayet... bir cami ile komşu depolara yığılan eser ler, ki çoğu kütüphanelik de ğil. maddi ve tarihî kıymetiy le müzeliktir, ne kadar süre cek bir zaman için halkın ve
Üniversitenin istifadesinden
uzak kalacaktır, bu da ma
lûm değil. İşin püf noktası
da bence buradadır. Yoksa, bir bina yıkılacak diye, için deki kütüphane bir başka ye re her zaman taşınabilir. Be nim hayret ettiğim, dehşetle tespit ettiğim duruma göre.
Üniversite, kütüphanesi için
henüz bir bina bulmuş değil dir. Bir rivayete (daha doğ
rusu temenniye) nazaran,
Beyazıt Elektrik İdaresinin
bulunduğu bina abnacak. ya ni istimlâk edilecek, yıkıla
cak. modem bir kütüphane
binası inşa ve depolardaki e- serler oraya nakledilecektir.
Bir diğer rivayete göre ise aynı maksatla arsa aranmak
tadır. Ne zaman netice alı
nır bu hayallerden, belli de ğil. Yani Türkiyenin en bü yük kütüphanesi için, bu kü tüphanenin sahibi bulunmak la şeref duyması gereken İs
tanbul Üniversitesi müsait
bir bina temin edememiştir ve edeceğe de benzememek tedir.
★
Allah biliyor ki, hayal kırık
hğrna uğradım. Ben Sıddık
Sami beyi, bu sahada olsun (daha büyük meselelere karı şınca boyunun ölçüsünü gör
dük) becerikli bilirdim. El
lerini uğuşturarak «Paramız
olmadığı için..» diye Azlan mak kolay, marifet Mr işin, mahrumiyetlere rağmen üste sinden gelebilmektedir.
Bir rektöre tarihten misal vermek belki garip, ama, ba
zen böyle vaciptir. Lütfedip
dinlesinler.
Abdülhamid devrinde Yıl
dız Sarayında 35-40.000 ciid-
lik, mutena ve son derece
kıymetli bir kütüphane var dı. Abdülhamid devrinde mü
dürü Kalkandelenli Mustafa
efendi idi. Alim, fâzü bir zat olan Mustafa efendi ölürken, hünkâra vasiyet ederek «Kü tüphanenin müdürlüğüne ben den sonra oğlumu getirin» de miş ve merhumu pek seven padişah da, onun dediğini ya parak, oğlu Kalkandelenli Sab ri efendiyi kütüphanesine mü dür tâyin etmişti.
Gün geldi, hep bildiğiniz
gibi Yıldız yağması denilen vak’ada, saray talan edildi. Bu arada askerler, kütüphane binasına da yürüdüler ve i- çeri girmeye hamlettiler. Ama giremediler. Zira kapının ö- nünde, yere uzanmış bir a-
dam yatıyor ve kararlı bir
sesle «Beni çiğnemeden içe riye giremezsiniz» diye hay kırıyordu.
Çoğu rumelili olan asker
ler baktılar ve yerde yatan kütüphane müdürü Sabri efen diyi tanıdılar. Kalkandelenlile re hürmet ederlerdi. Kaldı ki sarayın hiçbir kısmında böy leşine bir muhafızla karşılaş mamışlardı. Hürmetle durdu lar ve oradan uzaklaştılar.
İşte o gün, bu suretle kur tarılmış olan 40.000 ciid de, Beyazıt Kütüphanesinin zen
gin koleksiyonları arasında
dır. Evet, kitaplar duruyor, ama aradan zaman geçtiği i- çin olacak. Kalkandelenli Sab ri efendi gibi bir koruyucu dan mahrum olarak.
İ L K SİMOKİNG. — Ha batıda gençkızlarm ilk balosu vardır. Gürsel paşa run ilk smoking’i de ona benzedi. Bundan bir sene önce «Frak beni sıkıyor» diye, bir merasime koyu renk elbise ile gitmişti. Merasim elbiselerinin ken
dişini artık sıkmadığına
pek sevindik. Çünkü me- 9 rasün hayatımızın, malû- mu âlileri dörtte üçünü
kaplar. Hayatının dörtte
üçünü sıkılarak geçirmek, çok ağır bir yüktü doğru su... Yükün, yüklükten çık ması Gürsel hesabına bi zi bile hafifletti.
İlk smoking’iniz pek şık tı paşam. Güle güle giyi
niz, sıtınızda paralansın
inşallah!
BİTLİS’DE... Sağlık Mü
dürlüğüne Dr. Şeref Hızal vekâlet ediyor. Ve aynı za manda Hükümet baştabipliği. Verem Savaş tabipliği, Bele diye tabipliği, "fütün Fabrika sı tabipliği. Trahom hastalık ları tabipliği vazifelerini de, ayni zat deruhte ediyor. Ha.. bir de Devlet Hastahanesinin işlerine nezaret ediyor. Ola cak iş değil ya, biz yine ko lay gelsin diyelim.
Böylesine faai bir hekimin emrine Devlet Hastahanesinc ait (01023 Bitlis) plâkalı bir .leep verilmiş olmasmı yadır
gamamak lâzım. Bu Jeep’in
en âcil vak’alarda bile hasta naklinde kullanılmayışını (Ya sabır!) hoş görmek, ve me selâ, 5 Nisan günü başı yan lan bir ilkmektep talebesini acele Muş’a götürmek için, ar kadaşının başını yaran tale benin babasından 125 lira a-
lınmak suretiyle bir vasıta
tutulmuş olmasını da, tabü karşılamak lâzım, diyelim.
Bana bu kadar işi birden yap deseler, reddederim. Ya
parım diyenin de yaptığına
inanmayı reddederim ve bu arada verem savaşı için getir tilen ilaçlanıl kullanılmayışı
na. bayatlayınca çöplüklere
dökülüşüne sadece esef ede
rim. Bütün bu hengâmede
bir noktaya da. müsaadenizle hayret ederim:
— Kuzum doktor bey. Bit-
iis’de Hacca gideceklerden,
bütün Türkiye’de meccanen yapılan aşı için 50 lira ücret
alınmasının sebebi nedir,
söylivebilir misiniz?
BUGÜN S58SI - 86000 p lâ k a lı k a m yon, 33901 - 34050 p lâ k a lı h u su ri otom obil, 1501 - 1550 p lâ k a lı m o tosiklet ve 105006 - 105675 p lâk alı tra k tö rle rin tr a fik yön ü n d en fen n î m u ay en eleri v a rd ır. Y arın d a sıra , NS001 - 86150 p lâ k a lı k am yon, 34051 - 34300 p lâ k a lı hususî oto m obil, 1551 - 1600 p lâk alı m o to sik let, v e 105076 - 105150 p lâk alı tra k tö rle rd e d ir.
k
İKTİSAT F akültesi İçtim a iy a t E n stitü s ü ta ra fın d a n d üzenlenen «Sosyolo ji K o n f e ra n s la r ın ın 5 incisi Sosyo loji Doçenti Dr. Cavit O rhan Ttl- tengil İn «Köyden şe h re göçün sebep le rl ve n eticeleri» ko n u su n a a y r ıl m ıştır. İk tisa t Fakültesinin’ 7 n u m aralı atıfisinde b u g ü n sa a t 12.00- 13.00 a ra s ın d a verilecek. K onferan sa giriş se rb esttir. ★
ALMANYA’YA g itm ek istey e n gem i İn şaiyecilcri, k a lifiy e e le k trik k a y n a k ç ıla rı, o k sije n k a y n a ğ ı bilen soğuk d em irci, k a lifiy e saç İşçileri, E nstitü m ezunu tesviyeci, to rn a c ı, frezeciler, İş v e tsç i B u lm a K urıı- m unıııı İstan b u l Şube M erkezine m ü ra c a a t ed eb ilirle r. (Tel: 49 29 87. 49 29 88, 49 29 8 9 ).
*
TÜRK R ekreasyon Cem iyeti, y a k ’t«- da «Fotoğraf K ursu , a ç a c a k tır, s a lı g ü n leri. C em iyetin Spor v e Sergi Sa ra y ın d a k i b ü ro su n d a k ay d o lab ilirsi niz.
k
T.M.T.F. bu y ılk ı Beynelm ilel T alebe çalışm a k a m p ta n için In g iltere, Al m an y a ve İsv içre’d en 150 k işilik k o n te n ja n te m in e tm iştir. Bu kam p la ra iştira k edecek T ü rk öğrcncilo rin b ı k a y ıtla n devam ediyor.
★
Bir hırsız girdiği evde
karnını doyurarak kaçtı
S. Ağaoğlu’nun evine de hırsız girdi
ü stü y a k a la n m ış tır.
B ir h ır s ız d a y in e evvelki gece sabaha k a rşı Z eynep K âm ll’d e P a zarbaşı so k a ğ ın d ak i T alât ö z d e m ir’in 14 sa y ılı ev in e girm iş, fa k a t y a rım k ilo p e y n iri ekm eksiz y ed ik ten sonra b ir b a rd a k s ü t içm iş, b iraz zeytin, su cu k , k u r u yem iş a lıp k a ç m ış tır. Ram i-D em iı-kapı a ra sın d a k i k u rşu n
k a p lı telefon k a b lo la rın a m u sa llat olan b ir h ırsız , d ö rt g ü nden b eri Polisi u ğ ra ştırm a k ta d ır. PTT m e m u rla rı, telefo n k a b lo la rın ın ta h rip e d ild iğ in i v e şim diye k a d a r m ü h im k ısm ın ın ç a lın d ığ ın ı b ild irm iş lerd ir.
D iğer ta ra fta n evvelki gece geç vakit, K ay seri m a h k û m la rın d a n S a - m e t A ğaoğiu’tıu n k ız k a rd e şl S ü re y ya A ğaoğlu’n u n T eşvikiyedeki ev in e h ırsız g irm iştir. S ü re y y a A ğaoğlu d e r h a l telefo n a d a v ra n m ış ve Polis e k l- p in i h a b e rd a r etm iştir. H ırsız , P o lise h a b e r v erild iğ in i hissedip d e k a - ç ın cay a k a d a r evin e tr a fı sa rılm ış ve K em al T o k u r isim li sa b ık a lı su ç - ( ilâ n c ılık ; 2973/2066) • • ■ • ■ • • • • • • ■ • ■ ■ • • ■ • ■ • • ■ ■ • • • ■ ■ ■ ■ • • • ■ • • • tB a a a a a a a a a a a ıa a a a a B » ■ ■ • ( ■ ı * ı ı a a 9 i ı ı s « ( « a ı a i ( ı
Turistler
gösterilerle
karşılanacak
D enizcilik B a n k a sın ın Kge yolcu gem isi d ü n sa a t 14.00’d e A kdeniz se fe rin d e n dön m ü ştü r. A ncak, Y u n an lıla r K o ren t K a n a lın ı k a p a ttığ ın d a n gem i lim a n ım ız a y irm i d ö rt sa a t rö ta rla g elm iştir.
ö te y an d an tu ris t m evsim inin baş lam asın a rağ m en , D enizcilik B a n k a s ın ın A kdeniz se feri y ap an gem ileri, gidiş v e dö n ü şle rin d e çok az yolcu ta ş ım a k ta d ırla r. Ege yolcu gem isi de d ü n Ista n b u la an cak 18 A v ru p a yo l cusu g etireb ilm iştir.
D enizcilik B a n k a sın ın da u fa k bir gem isini bu işe tah sis edeceği, şe h rim ize d en iz y o lu ile gelecek tu ristle rin A d alar c iv a rın d a fo lk lo r e- k ip leri ta ra fın d a n k arşıla n a c a ğ ı b il d irilm ek ted ir.
I I 9 t a •■■■•■«■ ■ a B . ı a a ( i a a ı a a a t t * a a t a « « i ( i . ı ı••a•ı•■««aaı*a•■ıı•■aa•a•aaaaaBa
Y e n i S a k a l ı
y v v v r r v .
KONSER-SERGi
TÜRK - A lm an K ü ltü r M erkezinde, bu g ü n A sum an K ılıç b ir resim sergisi a ç a c a k tır, se rg iy i 30 N isan’a k a d a r h e r g ü n sa a t ll.0 0 -1 9 .0 0 a ra sın d a gezebilirsiniz.
k
PİYANİST M aria C ristina Boccadaıno, b u g ü n Kaza d ’ita ly a salonunda b ir ıc s ita l v e re c e k tir. Konser sa at 21.15 de b a şla y a c a k tır.
k
NASİP İyem , b u g ü n T ü rk - Alm an K ü ltü r M erkezinde, resim v e se ra m ik sergisi a ç a c a k tır, se rg i 30 Nİ sa n ’a k a d a r d e v a m e d ece k tir. H er g ü n sa a t 11.00-19.00 a ra sın d a geze bilirsiniz.
k
GEN-AR K ulübünde y a rın «Bir Y astık ta tk i K işizden sa h n e le r ta k d im edi Iccek. J. d e Hortog’n n eserin i Hal d u n Dornıen sah n ey e koy m u ştu r. Baş ro lle ri G üiriz S u rtıri v e Erol Keskin o y n u y o r. K ulübün fa aliy eti sa at 18.30 d an 20.30'a k a d a r d e v am e tm e k te d ir.
k
TEKNİK Ü niversite g ü n ü 21 N isan’- da, ü n iv e rsite n in T aşk ışla b in asın d a sa a t 10.00'd a b a şla y a c a k b ir tö re n le k u tla n a c a k tır.
k
GÜZEL S an a tla r A k a d e m is i salonja-, r ın d a . g eçen P azartesi günü a ç ıla n
A nttın L ch m d en ’in resim sergisi de vam ediyor.
4r
HAVA DURUMU
BUGÜN şehrim izde hava, parçalı b u lu tlu ve y e r y e r k ap alı geçecektir. R üzgârlar poyrazdan o rta k u v v e tte esecek tir. S ü h u n etin 18-10 d erece a ra sın d a değişeceği tahm in e d i’- m ektedir.
ü m e r ik a ’lı bir
e r d o la n d ır ıld ı
E vvelki gece geç v a k it D olapdere’ d e b ir A m erik an denizcisinin 13 dola r in t d o la n d ıra n O rh an P ehlivan İsim li sa b ık a lı E m n iy e t M üd ü rlü ğ ü n ü n E k ip ler A m irliğine b ağ lı ek ip ler ta ra f ın d a n b ir m ey h an ed e y ak alan m ış, n e z a re t a ltın a a lın m ıştır.
O rh a n P e h liv a n , H ilton O telinin m u h aseb ecilerin d e n olduğunu söyle- v e re k gem ici ile a rk ad aş olm uş ve güzel b ir od ad a b ir gece k a lm a sın ı te m in edeceğini ileri sü rerek 13 d o l a r ı n ı a lıp k a ç m ıştır.
S a n ık bugün A dliyeye v e rilecek tir.
88 bin kişi d a h a
çiçek a şısı old u
M art a y ın d a B elediye H astah an ele- rin d e 3658 h asta y a tır ıla r a k 29259 k işi ay ak ta ted av i edilm iştir. B e le diye S ağlık M erkezlerinde 20693, d ispanserlerde d e 6936 kişi m u ay en e ye tedavi g ö rm üştür. 13 B elediye B aşhekim liğinde aynı m üddet için d e 8984 h a s ta n ın m uayeneleri y a p ıl m ış, c a n k u rta ra n araçlariy le 1613 kişi h a s ta h a n e le re n akledilm iştir.
Maı-t a y ı içinde 2479 kişiy e tifo. 88124 k işiy e çiçek v e 1077 k işiy e de k a rm a a ş ı y a p ılm ıştır.
POSTASI
H a fta n ın M ektubu
«Bingöl’ün Kığı kazasının Horhor köyümle görülmemiş
bir hâdise: Köyümüzde Feyzullh Burgunun kızma talip o-
laplardan, ailesi elli beş bin lira başlık istemiştir. Anladı
ğıma göre, kızının parayla satılması salâhiyeti Feyzullah
Burgunun değil, o karısı ile oğlunun tesiri altında kalmış
tır. Karısı ise kızını aslında Horhor öğretmenine vermek
istiyor. Bir öğretmen iki sene içimle bu parayı nereden te min edecek? Feyzullah Burgu, münevver ve sivil seferber lik memurluğundan tekaüttür. Böyle bir münevverin böyle bir icada önder olması nedir? Böyle bir asi) ailenin kızı na
sil parayla satılır? Onların öz akrabası olan Yukarı Ker-
muruıı köyünden K. Alyanak, otuz beş bin lira vermişse de
kız verilmemiştir. Rivayete göre Feyzullah Burgu, kızının
başlığını alıp da Hac’ca gitmek niyetindedir. Siz, kız para sı ile Hacca gideni de hiç gördünüz mü? Selâmlar...»
Haftanın mektubu bu. Belki de yazan, kızın taliplerin den biri de, o yürek yangım ile hâdiseyi açıklıyor. Görül
memiş bir olay, diyor amma, Anadolu’da bu biçim evlen
meler çok var. Yazık ki, var.. Kızların kilosunun kaçtan
gittiğini her gün gazetelerde okuyoruz, değil mi sevgili Ye- ni Sabah okuyucuları..
¡ F
ASKERLİK VE
EMEKLİLİK MÜDDETİ Edip Kozanlar
Havuzlar semti küçük bağ
Sok. Maltepe
Askerlik müddetinin emekli
liğe ilâve edilmesi hakkında
bir Kanun teklifi Meclis Korniş
yonlannda yeni görüşülmiye
başladı. Madde henüz kanunlaş madı. Onun için tarih ve nu marasını bildiremiyoruz, hür metler.
TOKAT Servet İçözen
Zara Mektubunuzun sayın İncesulu
ya duyurulmasını istediğiniz
kısmım yazıyoruz:
«Sıvasın Zara orta okulunda 1 D şubesinde yetim bir köylü çocuğuna hocası hiç yoktan bir sol kroşe atıyor ve çocuğun di si kırılıyor. Zavallı herglin te kerrür eden bu dövme olayla rına rağmen ümitsizce idareye çıkıyor. İdaredeki müdür mua vini şöyle diyor:... Senin dişine, onu çektirmek için bir de beş lira vereceğiz! Bunların sonucu, çocuğun tepkisi göz yaşlan o- luyor.»
PARK DAVASI Fikret Beşbaş
Gazi Muhtar Paşa Sok.
No: 68 Kadıköy
İstanbulun her yerinde park ücreti elli kuruş. Hilton oteli park yerinde yetmiş beş kuruş iken, yeni ve lüks sinemalann en lüks yerleri için azami üç yüz kuruş ödenirken, yarım sâ a ilik duruş için Sirkeci DDY.
garı ve işletici Tahir Şahin
teşkilâtı tarafından neden yüz kuruş alındığına lütfen cevap verir misiniz?
Sualinizi yazıyoruz, alâkalı teşkilât cevap verirse onu da neşredeceğiz.
YARDIM Ş. Ateşlikan
Şehremini Arzunuzu maalesef yerine ge- tiremiyeceğiz. Gazetemizin böy le bir fonu yoktur. Bir yardım
cemiyetine müracaat ediniz.
Üzgünüz.
MUVAKKAT MADDE Mustafa Haksever Meşrutiyet Cad.
Ankara 5585 sayılı kanuna 6724 sayılı
kanunla eklenen muvakkat
maddeye aşağıda yazılı şekil de bir muvakkat madde daha ilâve edilmesini istiyor, yazıyo ruz:
«Bir memuriyete girmeden ev çel veya sonra l/Eylûl/1939 ta rihinden İtibaren 'müvâzzafiık hizmetini kısa olarak yapmış olup, ikinci Dünya harbi sıra
sında Ordu’nun yetişmiş ele
mana olan ihtiyacına binaen
vücutlarından istifade edilme leri sebebiyle hizmetleri kendi
muvafakatları da alınmak su retiyle uzatılan ve bilâhare ter his edilen yedek subayların Or du’da temditll olarak geçirdik leri bakiye hizmetleri, halen
bulundukları derecedeki terfi
müddetlerine ve fazlası müte
akip terfi müddetlerine ekle
nir.»
RUSÇA ÖĞRENMEK İÇİN Mustafa Sipahi
/ ' / Düzce
Rusça öğrenmek için-madem ki hiç bir kitap ve hoca bula madınız, linguafon metodu İle öğrenmeyi deneyiniz, başarılar CİNSEL ANKET HAKKINDA
Ziver İzzet Cerrah Beyrut Bahsettiğiniz konuda sizinle
hemfikiriz. Ancak arzuladığı
nız şekildeki bir neşriyatın, da ha ziyade bir yayılma tevlit e- deceğini takdir edersiniz. Esa sen bu şekildeki bir anketin A- merikada, açık fişlerle değil şahsi görüşmeler ve mülâkat- larla yapıldığını zannediyoruz
» • • a a o a a a a a a a a a a 9 i a a a a « u a a a a a a â a a a a a a ı a « a a a i 9 a a a a ı a a a ( a « « a a a a a a a c a a a a a c t a a a a t a a a ( ( t ( a a t a ( a a t a t t ı a a M
Büyükada’da su
tesisleri bitti
H eybeiiada su tesisleri C um a g ü n ü saat 10.15’de tö re n le h izm ete a ç ı la c a k tır. T öreni m ü te a k ip şebekeye su v erilecek tir.
Sular id a re sin in k ısa zam an d a m ay d a n a g etird iğ i y en i tesislerle A da h a lk ın ın bilhassa yaz a y la rın d a çek tiğ i s ık ın tıy a önlünüzdeki g ü n lerd en itib are n tam am en son v erilm iş o la c a k tır.
P o lis le r e e sr a r
sa tm a k isted i
Melih B in te p e isim li sa b ık alı uy u ş tu rü c u m a d d e le r k a ç a k ç ısı evvelki gece T o p h an ed e b ir sabahçı k a h v e sinde sivil polis m e m u rla rın a afy o n v e esra r sa tm a k isterk en y a k a la n m ıştır.
Son A f K a n u n u ile ta h liy e ed ilen sa b ık a lı. C ezaevinden ç ık a rk e n suç işlem em ek ü z e re yem in e tm iş v e b ir m üddet Polise, u y u ştu ru c u m ad d e ka ç a k ç ıla rı ile m ücad eled e y a rd ım c ı olmuş, f a k a t so n ra d a n y in e « K aran lık» işle rle u ğ raşm ay a b aşlam ıştı. S ab ık alı e sra rk e ş y a k a la n d ık ta n so n ra da «Bu sadece geçim yoludur» d e m iştir.
kfflfiîfTTİ
Ijamı-Dsc.Büdmi Kazutı Ziizgät
— 33 —
Sabah karanlığında, onu arkadaşları alıp götürdüler. Sokak kapısında bek leyen neferimle atlarımıza binerek bu mukaddes mezarlıktan uzaklaştım.
Süvart’un, seni her zaman ve her yerde anacak ve arayacağım. Kalbimin dört yuvasından birinde Sadiye, İkincisinde Helen medfundur. Üçüncü y u v a y a
da seni gömdüm.
Yirmibeş yaşında idim, üç harp görmüştüm. Senelerce yaralılar ve hastalar içinde bunalmış olduğumdan hassas ve merhametli bir insan olmuştum. Hanile rin her üçünde de ümit ve hayallerimin fevkinde sevmiş ve sevilmiş ve okadar mesut olmuştum ki, sevdiklerimin iftirakiyle ruhumda yerleşen derin keder ve sızıları bile sabır ve metanetle karşdamakta müebbeden acı bir zevk duyacağım.
Sadiye kalbimde ilk aşk meşalesini tutuşturdu. Her sabah mektep kostümüne bürünmüş, kitap çantasını sallaya sallaya bahçeden geçerken pencereme bakıp beni başiyle ve gözleriyle mütebessım selâmlıyan, temiz ve masum günler yaşa tan ve çaresizlik yüzünden sona eren aşkımı tatlı ve acı safhalarlyle hatırlama mam kabil mi?
Sadiycyi kaybettikten sonra aylarca çektiğim teessür, toy gençliğimi altüst etmişti. Helen bu bedbahtlığın ilâcı oldu. Helen Sadiyenin aşkını devam ettirdi diyebilirim. Çünkü Sadtyeden daha yaşlı, daha görmüş geçirmiş olması ve müthiş harp sahneleri içinde sevişmiş olmamız sâyesinde onunla aşkın daha esrarlı ve heyecanlı sahnelerini yaşamıştım, Vatan muhabbeti yüzünden bile olsa onu kay betmekliğim bana çok pahalıya malolmuş, Yeşilköy’den ve İstanbul dan nefret etmiş, Anadolunun bozkırlarında aylarca ıstırap ve öksüzlük içinde bedbaht dola şıp durmuştum.
Bir daha sevmek ve sevilmekten ümidimi tamamiyle kestiğim kimsesiz bir günümde Siivart bir güneş gibi tali ufkumda doğdu, kalbimi canlandırdı, ruhu mu ısıttı. Onunla da hastalar, yaralılar ve ölüler arasında birlikte çalıştık,
biri-birimizi tifüsten, ölümden kurtardık. Müşterek felâketlere ortak olmak mecburi yeti bizi birbirimize îazlasiyle bağladı. Sulh günlerinin basit ve klâsik sevişme leriyle kıyas edilemiyecek harp günlerinin tehlikeler içindeki müstesna ve heye canlı aşkımız sâyesinde emsalsiz mesut günler geçirdik. Talihsizliğim ve vatan muhabbetim bu tatlı rüyaya da son verdi, bana Siivart’ı da çok gördü.
Sadiye beni kaybettiği için uzun müddet müteellim olmakla beraber ai lesinin himaye ve tesellisiyle şifa buldu, evlendi, çocuk sahibi oldu. Müşterek günlerimizin sembolü olan madalyonunu daima boynumda taşıyacağım.
Helen ile hayal inkisarı içinde ayrıldık. Hâtıra olarak bıraktığı yıldızı se mada parladıkça onu daima anacağım. Onun da babası v e dostları arasında, za manın avutan, teselli eden kovnunda şifa bulacağını ümit eder v e böyle olması nı isterim.
Zavallı Süvart’ım, senin ne annen, ne baban, ne kardeşin ve ne de candan dostların var. Fırtınaya tutulmuş bir yaprak gibi yerlerde sürünmeye, sürüklen meye, çürüyüp toz olmaya mahkûmsun, öbürleriyle de senin gibi seviştim, dertli olarak ayrıldım, onların yaşadıklarına emin olduğum için müsterihim. Fakat sen, zavallı yavru kuş, sen onsekiz yaşında kimsesiz ve bensiz nasıl yalnız başına yaşayabileceksin? Hayatta senden daha fazla merhamet ve şefkate muhtaç bir ikinci genç kız tasavvur edemediğim için aşkım, merhamet ve kederle inleyecek, son nefesime kadar ağlayacak. Kaderimizde gülmekten fazla ağlamak, bahtiyar lıktan fazla bedbahtlık yazılı imiş.
Beygirimin dizlerine kadar yükselen karlar içinde, sıfırın altında otuz dere cede vâsi sisli Eı-zurum ovasında ric’at ederken donmamak için devamlı konyak içiyor, yorgunluk ve soğuktan bîtap düşmüş asker kafileleri arasında meçhul akıbetlere doğru yol alırken kendimi ve onları düşünüyor, sergüzeştlerimin mu hasebesini yapıyordum.
Binbir mahrumiyet ve sefalet içinde bir hafta yollarda sürünere Erzincana vardım. Altı ay kadar burada çalıştım. 1919 yazında Erzincandan da ric’at ede rek Suşclırine ve daha sonra Sıvasa geldim ve 1917 senesi kışına kadar bermft- tad hasta ve yarahlarla beraber düşmandan kaçan onbinlerce muhacirin hastalık- lariyle uğraştım.
Diyebilirim ki gençliğimin en kara günlerini Sıvasta geçirdim. Vatanımın top rakları düşman çizmeleri altında ezilip inliyor, koca vilâyetler düşmana terkedi- liyor, yüzbinlerce vatandaşım esir olmamak için yuvalarından kaçarak yollarda yabancı ellerde soğuk, sefalet ve hastalıktan kınlıyordu. Manzara fevkalâde feci
istikbal tamamiyle karanlıktı- (Devamı Var)
SİNEMALAR
BEYOĞLU ATLASı ( 4 4 0 8 3 5 ) — ŞAHA NE GOLLER (D o k ü m an te * fu tb o l film i). EMEK: ( 4 4 8 4 3 9 ) — SAFO CENGÂVER KRALİÇE (K. M ath e w s, T. L o u ise ). İNCİ: ( 4 8 4 5 9 5 ) — MERHA BA AŞKIM (F . H a k a n , E. F e r ) . KÜÇÜK EMEK: ( 4 4 8 4 3 9 ) — KAMÇILI KADIN (G . M adi s o n . R. F le m in g ). KONAK: ( 4 8 2 6 0 6 ) — GENÇKIZIN ÇİLESİ (C . Gable.
L. P a lm e r).
LÂLE: ( 4 4 3 5 9 5 ) — FETTAN
KIZ (A. V u y u k lak i). 3.
H afta. LEVENT: ( 6 3 5 5 3 9 ) ---- ACI HATIRALAR (D . P a g e t) LÜKS: ( 4 4 0 3 8 0 ) ---- YILAN LARIN ÖCÜ (A. R o n a, F. H a k a n ) . SARAY: ( 4 4 1 6 5 6 ) ---- BER» LİN ESRA RI (V . J o h n so n ) SİTE: ( 4 7 7 7 6 2 ) ---- SAFO CENGÂVER KRALİÇE <K. M ath e w s, T. L o u ise ). ŞAN. ( 4 8 6 7 9 2 ) — YILAN LARIN ÖCÜ (A. R o n a, F. H a k a n ). TAN: ( 4 8 0 7 4 0 ) — ROBIN HUD KORSANLARI (L. B a r k e r) . ÜNAL: ( 4 4 9 3 0 6 ) ---- KUVAY KÖPRÜSÜ (A. G uinnes, W. H o ld e n ). ŞAMDANIN ESRART (B . L e e ). VENa AR: ( 4 4 2 8 5 1 ) — DAG
DAKI ÜÇÜNCÜ ADAM *M. R en ie, J. M u n ro ). YENİ ATLAS: ( 4 8 6 5 0 2 ) —. YILANLARIN ÖCÜ (A . R o n a , F. H a k a n ) . YENİ MELEK: ( 4 4 4 2 8 9 ) — TEHLİKELİ ADAM ( J . S te w a r t, D. D a y ). YENİ TAKSİM: ( 4 4 3 1 9 1 ) —
VATAN FEDAİLERİ (A.
M ekln, S. G ü l). YILDIZ: ( 4 7 6 3 4 2 ) ---- KU VAY KÖPRÜSÜ (A . G uin n e s , W. H o ld e n ). ZAFER: ( 4 4 9 3 0 6 ) — YAV RU MELEK (C . S o n k u , Z. D e ğ lrm e n c lo ğ lu ). TÜRK FUTBOL YILDIZLARI. İSTANBUL ALEMDAR: ( 2 2 3 6 8 3 ) —>
ARAMIZDA CASUS VAP
(R . T o d d ) . İNSAN AVCI LARI (R . H u d s o n ). AYSU: ( 2 1 1 9 1 7 ) — KEDER Lİ YILLAR (F . G lrik ). Dİ KENLİ GÜL (T . Ş o r a y ) . BULVAR: ( 2 1 3 5 7 8 ) — YI
LANLARIN ÖCÜ (A. R ona, F. H a k a n ).
ÇEMBERLİTAŞ: ( 2 2 2 5 1 3 ) —
YILANLARIN ÖCÜ (A. R o
n a , F. H a k a n ) . MARMARA: ( 2 2 3 8 6 0 ) — BERLİN ESRÂRI (V. Jo h an s o n ) . YENİ: ( 2 2 5 8 9 2 ) — YILAN LARIN ÖCÜ (A. R o n a, F. H a k a n ). KADIKÖY OPERA: ( 3 6 0 8 2 1 ) — K U VAY KÖPRÜSÜ (A . G tlin- nes, W. H o ld e n ). SUNAR: ( 3 6 0 3 6 9 ) — Y I
LANLARIN ÖCÜ (A. R ona. F. H a k a n ).
SÜREYYA: ( 3 6 0 6 8 2 ) __
BASKER VÎLLER’İN KÖPE Ğİ (A. M o re a u ). YURT: ( 3 6 9 7 6 8 ) — VAHŞİ
KEDİ (M . Tem a, L. S a y a r,
AKSARAY OPERA: ( 2 1 5 7 2 2 )
— MATRAK GEÇME KO
M İSERİM (S. 2 1 .1 5 ’d e )
Ç arşam b a, C .te si, P azar.
I 6 .1 5 'd e m a tin e . AZAK TİYAYROSU: (G ed ik p a
şa - 2 2 2 6 4 6 ) — OYUN
CAKÇI DÜKKANI (K ü çü k
S ah n o o y u n c u la rı ta r a f ın d a n - 3 P erd elik K o m ed i). C um a. C .te si. P a z a r 2 1 .1 5 d e, C .te si, P a z a r, a y n c a 1 6 .1 5 ’do m atin e.
BULVAR TİYATROSU: ( 2 1 3 5 7 6 ) — BANA CICEK YOL LAMA (S . 2 1 . 1 5 'd e ) . Ç ar şam b a . C .te si. P a z a r 1 6 .1 5 d e m a tin e .
DOST OYUNCULARI: ( S ite
T iy atro su - 4 4 7 7 6 2 ) —
GONUL AVCISI (S . 2 1 .1 5 d e ) . Ç arşam b a, C .te si, P a za r S. 1 8 .0 0 'd e m a tin e . HALDUN DORMEN TİYATRO
SU: (K ü çü k S ah n e - 4 9 5 6
5 2 ) — B İR YAST1KDA.
(S . 2 1 .0 0 d e P .te s i, S alı, Ç a rş a m b a ). CİNAYETİN SE S İ (S . 2 1 .0 0 ’d e P e rş e m be. ^ C u m a . C .te si. P a z a r).
RADYO PROGRAMI
İstanbul
7 .2 7 A çılış ve P ro g ra m 7 .3 0 M elodiden M elodiye 8 .0 0 H a b erle r 8 .1 5 S a b a h Ş a rk ıla rı 8 .3 0 Ü nlü B e s te c ile r 9 .0 0 K ap an ış 1 1 .5 7 A çılış v e P ro g ram 1 2 .0 0 A. A rtu n ’d a n Ş rk. 1 2 .2 0 H afif M üzik 1 2 .3 0 S ev ilen M elo d iler 1 3 .0 0 Saz E serleri 1 3 .1 5 H a b erle r 1 3 .3 0 V alsler 1 3 .4 0 Ş. D o ru k 'd a n Ş rk. 1 4 .0 0 K o n ç e rto 1 4 .3 0 K ad ın S a a ti 1 4 .4 0 V. Y oung O rks. 1 5 .0 0 K ap an ış 1 6 .5 7 A ç ılış ve P ro g ra m 1 7 .0 0 D isk o tek ten 1 7 .2 0 O kul S p o r S a a ti 1 7 .3 0 Y u rd u n S esi 1 7 .5 0 P lâ k la r A rasın d a 1 8 .1 5 F asıl H ey eti 1 8 .4 3 H a b erle r 1 9 .0 0 R e k lâ m la r G eçidi 1 9 .4 0 R ad y o S alo n O rks. 2 0 .0 0 F. T ü rk â n ’d a n Trk. 2 0 .1 5 O lay lar v e Y a n k ıla n 2 0 .3 0 M. A rm ag an ’d a n Ş rk. 2 0 .4 5 H u k u k S o h b e tle ri 2 1 .0 0 R ad y o T iy atro su 2 2 .0 0 R e k lâ m la r G eçidi 2 2 .3 0 R ad y o Oda O rks. 2 3 .0 0 H ab erle r 2 3 .1 5 D an s M üziği 2 3 .5 5 P ro g ra m 2 4 .0 0 K apanışAnkara
6 .5 7 A çılış v e P ro g ra m 7 .0 0 G ü n a y d ın 7 .2 0 D in ç O lalım 7 .3 0 H a b erle r 7 .4 5 B u S a b a h ın Ş rk . 8 .0 0 B ugün 8 3 0 S a b a h M elodileri 8 .4 5 A. Y a v a ş ç a ’d a n Şrk. 9 .0 0 S az E serleri 9 .4 5 S ab ah K o n seri 1 0 .0 0 K ap an ış 1 1 5 7 A çılış ve P ro g ra m 1 2 .0 0 M a n to v a n i O rks. 1 2 .2 5 K ü çü k İlâ n la r 1 2 .3 0 G. B a tu ’d a n Ş rk . 1 3 .0 0 H a b erle r 1 3 .1 5 K ü çü k K o n ser 1 3 .4 5 Y üksel K ip’d e n Ş rk. 1 4 .0 0 Is p an y o l M elodileri 1 4 .1 5 A. S ezg in ’d e n Trk. 1 4 .3 0 J. C h risty S ö y lü y o r 1 4 .4 5 Saz E serleri 1 5 .0 0 K apanış 1 6 .5 7 A çılış ve P ro g ra m 1 7 .0 0 N eşe Ç an ’d a n Ş rk. 1 7 .3 0 P . P ra d o O rks. 1 7 .4 5 N. G ü y er’d e n Ş rk . 1 8 .0 0 K ü çü k ilâ n la r 1 8 .0 5 R ek lâm P ro g ra m la rı 1 9 .0 0 H ab erle r 1 9 .1 5 Y aşad ığ ım ız G ünler 1 9 .3 0 S. T e ğ m en 'd o n Ş rk. 1 9 .4 5 K onuşm a 1 9 .5 5 K ü çü k le re M asal 2 0 .0 0 K. G üleşoglu O rks. 2 0 .1 5 O lay lar ve Y a n k ıla n 2 0 .2 5 K ü çü k ilâ n la r 2 0 .3 0 S a n a tç ıla r B ir A rada 2 1 .1 5 Ş afal tâ k i H ik ây e ler2 1 .3 5 B izim S o lis tle r 2 2 .4 5 Ha!>erler 2 4 .0 0 K ap an ış
S a h , C um a, C .te si, P aza r. 1 7 .0 0 ’d e m a tin e .
İSTANBUL TİYATROSU: (E l- h am ra - 4 4 2 2 3 6 ) — EN TERESAN POZ (S . 21.15* d e ) . Ç arşam b a, C .te si. P a z a r 1 6 .3 0 ’d a m atin e. KENT OYUNCULARI: (K araca
T iy a tro - 4 4 6 6 6 6 ) — NA LINLAR ( P a z a r te s i h a riç , h e r g ü n S. 1 8 .0 0 ’d e ve 2 1 .1 5 ’d e ) . ORALOGLU TİYATROSU: ( 4 9 4 9 3 5 ) — KOTU TOHUM (S . 1 8 .0 0 'd e ) . LADY CHA- TERLY (S . 2 1 .1 5 ’d e ) . C. te st. P aza r m a tin e (S . 1 5 .0 0 ’d e ) . SE S OPERETİ ( 4 4 9 3 6 9 ) — KAÇIKLAR (O p e re t 3 P e r d e ) . ŞEHİR TİYATROLARI İSTANBUL BOLUMU: ( 2 2 0 1 7 1 ) — GAZETECİDEN DOST (S . 2 1 .0 0 d e ) . C .te si, P aza r 1 5 .0 0 ’d e m a tin e
KADIKÖY TİYATROSU: (3C 0 6 8 2 ) — AMAN AV CI (S . 2 1 .0 0 d e ) . C .tesi, P a za r. 1 5 .3 0 ’d a m a tin e . TEPEBAŞI TİYATROSU: ( 4 4 2 1 5 7 ) — MAĞARA (S . 2 1 .0 0 ’d e ) . MASKELİ BA LO (G. Verdi - O p era - P erşe m b e , C .te si 21 0 0 ’d e ) ÜSKÜDAR BOLUMU: — İYJ
SAATTE OLSUNLAR (S.
2 1 . 0 0 d e ) . C .te si. P aza r. 1 5 .3 0 ‘d a m a tin e . YENİ TİYATRO: ( 4 4 0 4 0 9 ) __ GÖÇ (S . 2 1 .0 0 ’d e ) C .tesi. P a z a r 1 5 .3 0 ’d a m a tin e .
LÜZUMLU
telefonlar
İstan b u l t l R adyosu
1 7 .5 8 « iy i A k şam lar» v e P ro g ra m la r. 1 8 .0 0 S evilen E se rle r. 1 8 .3 0 V alsler ve P asa d o b le le r. 1 8 .4 5 S ev ilen E
s e rle r. 1 9 .1 5 R ad y o ile F ran sızc a 1 9 .3 0 Y em ek M üziği
2 0 .0 0 C h arlie B c m e lt O rks. 2 0 .1 5 P lâ k la r A rasın d a. 2 0 .4 5 P iy a n is t C arm en C av allo ro v e O rk e s tra s ı. 2 1 .0 0 O da M ü
ziği. 2 1 .3 0 H afif M üzik. 2 1 .4 5 S e n fo n ik M üzik. 2 2 .3 3
Ç e ş itli M üzik. 2 4 .0 0 C u m a’m n P r o g r a m la n « İy i G eceler».
D eniz Y olları: N ö b etç i M ü d ü r: Ş eh ir H atları M ür.ı D.D.Y. S irk ec i: D.D.Y. H ay d arp aşa: Ş ile p çilik : T.H.Y ( B il e t) : T.H.Y- D an ışm a: H avn A lanı: A m erik an H ast: A lm an H ast: F ra n s ız H ast: H. P a ş e N üm uno: C e rra h p a şa H ast: H asek i H ast: K an B an k a sı: Ş işli Ç ocuk H ast: E le k t. â rız a ( B e y .) : » » ( B o y a .) : » » ( K a d .) : G az Arıza: » » (G e c e ): ( K a d .) : ( B o y .) ı ( K a d .) ı ( F a t i h ) : ( İ m d a t) : T raf. Ş ık. ( G ü n d ü z ): ( G e c e ) : Y an g ın ( B e y .) : ( F a t.) r ( B e y .) : ( F a t. ) ı ( K a d .) ı S u Arıza: » » F> » Em . Md. S ıh. İm d a t V ilây eti T icaret O dası: S an ay i O dası: T ic a ra t B o rsa sıi 4 9 1 8 9 6 4 4 0 2 0 7 4 4 4 2 3 3 2 2 3 0 7 9 3 6 0 4 7 5 4 4 4 7 7 0 4 4 4 7 9 0 4 4 0 2 9 6 7 3 8 2 4 0 4 8 2 2 6 6 4 9 2 5 5 6 4 8 0 1 3 8 3 6 0 5 6 5 2 1 2 3 7 0 2 1 2 6 8 1 2 1 5 8 6 4 47¿73«> 4 4 4 8 0 0 2 2 4 5 3 0 3 6 0 7 1 0 2 2 4 5 8 0 2 1 4 4 2 6 3 6 4 6 2 0 4 4 5 4 1 G 3 6 0 7 7 3 2 1 1 2 2 2 2 7 4 5 0 0 4 4 1 6 6 6 4 4 2 1 7 0 4 4 4 6 4 4 2 1 4 2 2 2 4 4 4 9 9 8 2 1 1 5 9 5 3 6 0 7 1 8 2 7 3 9 5 0 2 2 4 3 4 9 2 2 4 3 2 5 2 2 4 4 2 6
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi