• Sonuç bulunamadı

Gecenin sessizliği bir tabanca sesiyle bozuldu:Ahmet Samim vurulmuştu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gecenin sessizliği bir tabanca sesiyle bozuldu:Ahmet Samim vurulmuştu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-TT-£

,

(\ -L yU ^

o*A

Gecenin sessizliği bir tabanca sesiyle bozuldu

SAHİFE DÖRT

Ahmet

Samim vurulmuştu

d a m olunacağım . Bunu nîm res

m î b ir su re tte tebliğ eylediler. Emin olun ki kalbim de hiç bir korku duym uyorum . Bana din- darân e b ir tev ek k ü l geldi, ö l ­ meye razı, hazırım . Y alnız ne zaman olacağını bilm iyorum . A hm et Samim.» (P rof. T arık Z a

fer T unaya, H ü rriy e tin İlânı, 1960, Sh. 67)

A hm et Sam im tabanca k u r­ şunu ile vuru ld u ğ u anda kolun da Fazıl A hm et A ykaç b u lu n u ­ yordu. Bu konu dolayısiyle ken dişini T ak sim ’deki evinde ziya­ re t ettiğ im d e k aatilin kim ola­ bileceğini sordum , bana şu ce­ vabı v e rd i:

«O zam a n lar k aatilin Yakup Cemil olduğu zannedilm işti. Fa kat so n rad an bunun A bdülka- d ir Bey olduğu anlaşılm ıştır. Millî M ücadele yılların d a An­ kara valiliği yapm ış olan Ab- d ü lk a d ir Bey. A ta tü rk 'e yapı­ lan su ık astle ilgili o larak asıl­ m ıştır.»

O

** ld ü ğ ü zam an 26 yaşında bu­ lu n u y o rd u . «Genç ve zeki i- dİ, çalışk an ve afifti, fe d a k â r ve v a ta n p e rv e rd i. Çok iyi ark ad aş­ tı. H aksızlığa k arşı v â k u r bir isyanı v a rd ı. İn s a n la rın zaafla­ rın ı, g ü lü n çlü k lerin i çabuk se­ zerdi.» (F azıl A hm et, K ırp ın tı 1342, Sm . 70).

♦ Sonsuz n eş’e, neşat, gençlik ve zekâ kaynağı idi.» (H üküm Gecesi, sh. 70)

Yazılarından

örnekler

A

h m et Sam im ’in ; basının asıl görevi ve h ü k ü m etin basın k arşısın d ak i tu tu m u n u an la ta n aşağıdaki sa tırla rı bugüne dahi ışık tu ta c a k c a n lılık ta ve g üçtedir.

«M atbuatın b ir m em lek ette h e r şeyden ziyade ehem m iyeti

9

H aziran 1910 P erşem be gü­ nü h ava iyice k a ra rd ık ta n sonra A hm et Sam im , yakın ark ad aşı F azıl A h m et’le b irlik ­ te S ad ayı M illet M atbaasından çıkm ış, kol k o la E m inönü'ne doğru y ü rü m e k te d irle r. Tam B ahçekapıdaki poğaçacı fırını önüne g eld ik leri sırad a (fırın bugün d e ay n ı y e rd e d ir) gece­ n in k a ra n lığ ı ve sessizliği için­ den b ir tab an c a sesi duyulm uş ve A hm et Sam im , Fazıl Ahme- tin k o lu n d an sıy rılıp cansız ye­ re serilm iştir.

Y

ak u p K a d ri’nin «H üküm Ge cesi» a d lı ro m an ın d an öğren diğim ize göre, o s ıra la rd a gerek örfî id are h a rb d iv an ın ın gizli işkence u sû llerin e a it oelgeleri o rtay a atan , gerekse Som a — B andırm a şim endöfer im tiyazı işinin içyüzüne a it önem li ifşa a tta b u lu n an b iricik gazeteci o idi. A yrıca dış p o litik ad a İttih a t ve T erak k i A lm an ları tu ttu ğ u h ald e, A hm et Sam im Ingilizle- r i tu tu y o rd u .

öldürüleceğim

biliyordu

Ö

lüm ünden ik i gün önce Ah m et S am im ’i D ahiliye Nâzı rı çağırıyor ve kendisine m u ta sa rrıflık te k lif ediyor. Buna S am im ’in karşılığ ı şöyle oluyor du:

«Beyefendi, böyle h ir tevcihe m azh ar olm ak için ne yaptım ? Y oksa benim n am ım a sizden me m u riy e t istiy e n le r m i oldu?»

D ahiliye N â z ın :

«Sizi sevenler, ta k d ir edenler, sizi d ü şü n e n le r yalnız m uhalif le r m i? Bizim aram ızda da sizi ta k d ir ed en ler, sev e n le r v a rd ır. G eçen gün — ism i lâzım değil — eski d o stlarınızdan b iri b ana

Y akup K ad ri öyle b ir çık ıştı k i... Sam im ’in a rk a d a ş la rın d a n kim i v ali, kim i m ebus, kim i h a ttâ n a z ır oldu. O ise h â lâ m a tb aa köşelerinde..»

A hm et S am im :

«Ben h alim d en m em nununm . G erçi beş parasızım . F a k a t de­ rin b ir vicdan hazzı içinde ya­ şıy o ru m . Bu saad et b a n a kâfi­

olduğunu ta k d ir eden Abdülha m it. zulüm ve tazyikin en ağlı bir kısm ını gazetelere y ü k le t m işti. M atb u ata m üteallik, m atb u ata m ensup h er ne v ar i se pençesinden, tecessüsünden k u rtu lam azd ı. Ç ünkü hürriyeti, adaleti, m üsavatı, hâsılı m eşru­ tiy eti te v lit eden h arek et ve in tibah-ı fikriyeyi d u rd u rm ak i çii} herşeyden evvel fik re, her şeyden evvel kaleme, dimağa h ü ­

cum etm ek ve onu ö ld ü rm ek lâ zım gelir.

Devr-ı M eşrutiyette böyle de­ ğildir. M atbuat, h ü rriy e t ve ser bestisine tam am en m alik b u lu ­ nacağından efkâr-i umumiyeyi her h ususta ik a î ve te n v ir etm eye m ecburdur. İcabında h ü k ü m e­ tin şevketini, satv etin i gösterir, i’lâ eder, icabında da b ir giri- veye (çıkm az yol, uçru m ) düş mem ek için, za’fını, aczini mey dana k o r; m ensup olduğu m il­ letin faziletlerin d en , m eziyetle­ rinden de b ah sed er: k u su rla ­ rından, m arazların d an , h a tâ la ­ rından da.

Bizde garip b ir h âlet-i ru h iy e var. M atbuat O sm anlılığın fe- zailinden, şevketinden, şan ve k u d re tin d e n b ahsettikçe

vazife-Fazıl A hm et A ykaç A hm et Sam im Bey

B

asınım ızın ik in c i , k u rb a n ı A hm et S am im ’dir. B inbaşı T evfik B eyin oğlu olan Ah­ m et Sam im , 1884 yılında baba­ sının m em u r b u lu n d u ğ u P rizren (Y ugoslavya) de doğm uştur. İlk öğrenim ini F a tih ’te yapm ş, a r­ d ın d an G alata saray Lisesi ve R o b ert K olejde de o k u d u k tan so n ra R ejiye m em u r olm uştur. B asın h a y a tın a g irişi 1908’den so n rad ır. İlk in A h ra r F ır k a s ı­ n ın çık ard ığ ı «Osmanlı» gazete sinde y a z a rlık etm iş, 31 M art V ak ’asın d an sonra an cak 3 — 5 sayı y ay ın lan ab ilen «Hilâl» ad­ lı b ir gazete ç ık a rm ıştır. Bu ga­ zeted e A b d ü lh a m id ’in h a l’ini te k lif ed erek o z am a n lar hiç b ir gazetecinin gösterem ediği m ede n î cesareti gösterm işti. K ısa b ir sü re J a n d a rm a ve E m n iy et ör­ g ü tü n d e çalışm ışsa da so n rala­ r ı m e m u rlu k tan b ü sb ü tü n ay rı­ la r a k b ü tü n çalışm alarını «Sa- d a y ı M illet» gazetesi B aşyazar­ lığ ı ve S o ru m lu M üdürlüğüne h a sre tm iştir. A h m et Sam im , o z a m a n la r k u ru lm u ş olan Fecri- a ti ed eb iy a t to p lu lu ğ u n u n da e n seçkin k a lem lerin d en b iri idi.

Karaosmanoğlu

dir.» (H üküm Gecesi 1927, sh. 57) Yine ö lüm ünden az önce Ah m e t Sam im ’in, çok y a k ın a rk a ­ daşı K ıb rıslı Ş ev k et’e yazdığı m e k tu p ta n b îr ik i cüm leyi b ir­ lik te o k u y alım :

«K ardeşim Şevket,

... İ ttih a t ve T e ra k k i Ce­ m iy eti idam ım a hükm etm iş, i­

27 Temmuz 1967

CUMHTIlît^T

sini ik a etm iş o lu y o r; b u n u n haricin e çıkıp da şu v e şu k u ­ su rla rd a n , filân ve fa la n şeyde­ k i zaaf ve acizden b a h se tti mi, o zam an fena b ir h a ttı h a re k e t ta k ip etm iş o lu y o r; g a ra z k â r o- luyor. H a ttâ bazı g arip düşü* n e n le r g ö rü lü y o r k i g a ra z k â r­ lığı da k âfi gö rm iy erek sizi i- h a n e tle , h ain b ir m aksada h iz­ m etle ith am a k a d a r v a rıy o rla r.

G azeteler h ü k ü m etin za’fın ı da g ö sterir, satv etin i, şev k etin i de... Z an n ed ersek vazifesi de h e r h u su sta bu n u icap e ttir ir . B u n o k ta y ı an lam ak , ta k d ir e t m ek lâzım dır.» (S ad ay ı M illet, 10 Ş u b a t 1910.)

«B ir m em lek ette k i h ü rr iy e t v a rd ır, h ü rriy e t-i h ak ik iy e v a r­ d ır, o rad a e fra d ı m ille tte n h e r

biri, h e rh a n g i fırk a y a m ensup o lu rsa olsun, k a n a a t-i içtim ai­ ye ve siyasiyesi h e r ne olursa olsun, şahsen hiç b ir ta a r ru z ve tecavüze u ğram ıyacağından, h ü ­ k ü m e tte n k an u n î v e m e şrû b ir ta le b i b u lu n u rsa tam am en b i­ ta r a f ve bîg araz b ir m uam ele, hâsılı daim a a d a le t göreceğin­ den k a t’iyyen em in olm alıdır.» (S ad ay ı M illet. 29 O cak 1910).

K u şk u yok kİ b u sözler, 26 ya şın d ak i b ir gencin o lg u n lu k d ü ­ zeyini b ir h ay li aşacak n ite lik ­ te d ir.

Y A R I N :

---ZEKİ BEY

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

45 5.HPV pozitiflik oranı ile hastaların medeni durumu ve ilk cinsel ilişki yaşı arasında istatiksel olarak anlamlı bir sonuç elde edilmiş; buna göre dul veya bekar

Usu, erklerini (ak­ lı, kudretini) yücelten bir sayıklama­ ya çağırır ve sonunda görürüz ki, in­ san açısından tiyatro eylemi de veba eylemi gibi iyilik

[r]

Klinik ortamda öğrenci hemşirelerin klinik eğitimine destek veren rehber hemşireler öğrencilerin bu amaca ulaşmasını sağlamak için; uygulama ortamına gelmeden

râz sadeleştirerek, ya da ki­ taplarının sonuna kiiçiik söz lükler ekliyerek yeniden ba­ sılabilir.. Alçak gö­ nüllü, kalender, babacan, hoşsohbet Ahmet

Fërid Pacha Le nouveau Ministre de l ’intérieuir... Ferid Bey, Gouverneur Général de

Bu çalışmada, endüstriyel boyaların üretilmesinde kullanılan ana renk boyaların istenilen oranlarda dozajlama işlemi yapılarak, yüksek hassasiyette ve çeşitlilikte renk

Meselenin hakikatte, ana ve babanın ders yılı içinde çocuğu ile alâkalanmamış, evde, okulda onun çalışmalarını takip etmemiş, evlâdının en büyük