• Sonuç bulunamadı

İbrahim Safi sergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İbrahim Safi sergisi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İbrahim Safi Sergisi

Selim İLERİ

BRAHİM Safl’nin İstanbul Atatürk Kültür Mer-kezl’nde Mayıs ayında açılan sergisi bir an­ lamda önemli bir sanat olayıydı. Bununla bir­ likte kamuoyunu, kentin yönetimi ve bayındırlığıyla İlgilenenleri ne ölçüde heyecanlandırdı, kestirmek enikonu güç.

Sergide yer alan yapıtların hemen hepsi, İbrahim Safi çok sayıda sergi açmış bir sanatçı olmasına kar­ şın, İlk kez sergileniyordu. Bu yapıtlar çokluk özel ko­ leksiyonlardan devşlrllmlştl.

İbrahim Safl’nln yaşamöyküsüne şöyle bir göz at­ tığımızda 1898'de Kafkasya’da doğduğunu, Moskova Güzel Sanatlar Akademlsl’ne girmek İstediğini, 1918’de Kafkasya’da savaşan ordu İle Türkiye'ye gel­ diğini öğreniyoruz. Sanatçı 1923’te İstanbul'da Güzel Sanatlar Akademisl'nl bitiriyor. Atatürk’ün portresi­ ni çiziş, Namık İsmail’in atölyesine resim çalışmala­ rına devam, nihayet 1946'dan sonra art arda sergiler... 1983’te İbrahim Safi, İstanbul'da ötür.

Bu son sergi, İstanbul’u çok yakından İzlemiş, du­ yumsamış, İzlenim ve duygulanımlarını tual üzerinde hemen hep ışıklar, renkler, parıltılarla yansıtmış, yi­ tecek bir kenti zamana armağan etmiş İbrahim Safi’- nln pek de ciddiye alınmamış yeteneğini kanıtlamak­ la, belgelemekle kalmıyor. Ayrıca, sanat adamının kendi dışındaki sanatlara nasıl önem verdiğini, baş­ ka sanat yapıtlarını, çevreyi, doğayı nasıl korumak öz­ lemi taşıdığını düşündürüyor.

İbrahim Safl'nln çiçekleri, portreleri, natürmortları bir dönemin, bir üslubun özelliklerini taşırken, pey­ zajlarda birdenbire bambaşka bir duyarlık, özgün bir alımlayış öne çıkıyor. Ressam nice yıllar yaşadığı ken­ ti, handiyse bazı Doğu tutkunu yabancı ressamların tutumlarını hatırlatırcasına, salt olduğu gibi resme dönüştürmüyor, olması gerekeni de açık seçik vur­ guluyor. Örneklendiğinde, “ Beşiktaş İs k e le s i, “ Top­ hane'den Görünüş” gibi yapıtlarında ışığın semte en etkileyici görünümü verdiği anların seçilmiş olduğu yakalanabilir. Sanatçının İzlenimciler arasında anıl­ masının başlıça nedeni de budur.

“ Beşiktaş İskelesi" İçin, besbelli, bir yaz başlan­ gıcı günü özellikle seçilm iştir. Deniz gün ışığının ve burgaçların etkisiyle birçok tonlarla yansıtılıyor. Ye­ şilden, mavinin ayırtılarına, nihayet mora kadar bü­ tün deniz renkleri bir arada, birlikte. İskelenin uzak­ tan saptandığı, ressamın da az beride durduğu düşü­ nülebilecek noktada yaz başlangıcının yeşertisi, kır­ mızıya çalan çiçek öbekleri gözü öylece oyalamakta: Hemen karşı uçta, tualln bize göre sol ucunda be- yazlı-kırmızılı bir yelken ve yelkenli, daha altta taka, sandal... Tektük vapur yolcularına karşın dinginlik, hatta ıssızlık.

Aynı İskeleyi şimdi gidip görecek olanlar, kent mi­ marisi konusunda ne kadar acımasız yöneticilerin eli­ ne düşmüş olduğumuzu bir bakışta fark edecekler­ dir. Ressamın durduğunu varsaydığımız köşede bu­ gün en küçük bir yeşertiye, hele kırmızı alacalı çiçek­ lere rastlamak olasızdır. Deniz yeşilin, mavinin, me­ nekşenin her türlü ayırtısını yitirmiş, külrengl bir de­ nizdir ve canlılığı değil, ölümü duyumsatmaktadır. Sa­ natçının bir zamanlar kayıp giden, neredeyse uçuşan bir nesne gibi alımladığı yelkenlinin, yelkenlilerin ye­ rinde yeller esmektedir. Birtakım onandılar görmüş, sözümona korunmuş vapur İskelesi İse, bugün, ken­ di özgün görünümü bir daha kazanmak üzere kaybet­ miş bulunuyor. Oysa bir zamanlar sanatçı az yukarı­ dan oraya belki de defalarca bakmış ve bu göz okşa­ yıcı peyzajı yaratmış... « y

Yine "Tophane’den Görünüş’’te ıfizakta uzun m i­ nareli camileriyle gerçek bir İstanbul Silueti belirmek­ tedir. Sanatçı, bu kez ışığın aşırı oynaştığı bir zaman dilim ini değil, artık akşamüzerlnln yimlaştığı ve ışığın birdenbire kısılacağı anları yeğlemlş^Tophane alçak­ gönüllü, hatta belki biraz yoksul bfftiem t olarak kar­ şımıza çıkıyor. Orada dört-beş katlı, çoğu mimari bir zevkten yoksun yapılar bile, ata mlrapı mimari yapıt­ larla blrleşeblllyor ve eriyor, varlıklfl^handlyse baş­ ka türlü algılanıyor. Geçip gidentefförtadakl küçük meydanda dolaşanlar nihayet 1960'larda İyiden İyiye kaybolmaya yüz tutmuş bir İstanbul anında, kıpkısa bir süreçte dondurulmuşlardır. Fakat kent ve bu kente özgü uygarlık henüz yeril yerlndedir.

Aynı Tophane şimdi sözümona geniş caddesi, sö­ zümona yüksek yapıları, sözümona büyük İş merke­ zi niteliğiyle, daha doğrusu niteliksizliğiyle artık İb­ rahim Safl'nln günün o pek moda, yavan deyişiyle “ nostaljik ressam"lar katına eriştiğini de söylüyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer çok ga’ıb etdi isek yine bize kalan çokdıır; biz ne idiysek yine oyız : Da'ima kendi kendilerine müsavi olan kahraman yürekleri zeman ve tali' daha

Hausman test is used for the selection between fixed effect model (FEM) and random effect model (REM), and decision is made at 5% significance level. According to

Ölçeğin iki hafta ara ile 97 öğrenciye uygulanması sonucu elde edilen test-tekrar test güvenirlik katsayısı içsel işlevsel olmayan öfke düzenleme alt boyutu için r=0.74,

Lee KH, Hashimoto SA, Hooge JP, Kastrukoff LF, Oger JJF, Li DKB, Paty DW: Magnetic resonance imaging of the head in the diagnosis of multiple sclerosis: A prospective 2-year

Grade level was found to have a statistically significant effect on subscales of silent word reading test in the results of MANCOVA performed with students’ genders being kept

ANA RENKLER İnsan gözü renkleri üç farklı kanala ayırır: Kırmızı, yeşil, mavi Gerçek görüntü Gerçek görüntü KIRMIZI YEŞİL MAVİ Ana renklere örneğin

Bir yüzeyin kendini te- mizleme özelli¤ine sahip olmas› için sadece süperhidrofobik olmas› yeterli de¤il; bunun yan› s›ra su damlas›n›n yuvarlanmas› için

Sedat özene bezene karikatür­ lerini yaptı, ben k o lla n sıvaya­ rak yazıları hazırladım , A l­ manca kısm ının tercüm elerini