CtM tdn
Aylık Fikir - Sanat •
Aktualite Mecmuası
KASIM 1969CİLT : 4 SAYI : 42-20
Sahibi :
Türkiye PTT M ensupları ve E m eklileri Cemiyeti adına :
Genel Başkan:
Cengiz KIZILSENCER
★ Genel Yayın Müdürü Murat ŞENATA ★Yazı İşlerini Fiilen İd are Eden Mesul Yazı İşleri
M üdürü :
Dâniş Remzi KOROK
★
Teknik Sekreter Hâfi Kadri ALPMAN
★
K arik atü rler :
Necmi RIZA
Melih PÂKALINAhmet DOĞANER
★ F otoğraflar :Osman ÖZCAN
Kemal ÖNDERNazml BİLEN
★
İd are M üdürü :Kadri DOĞANER
★Sirkeci, Büyükpostahanede
Güvercin Özel BürosuPosta K utusu : İstanbul 1074
Telefon : 27 27 14
★ Dizgi ve B a s k ı:Yenilik Basımevi
Telefon : 27 11 53
★Gönderilen yazılar neşredil
sin, edilmesin iade olunmaz.
Cevap isteyenlerin mektupla
rına 50 kuruşluk posta pulu
kaymaları lâzımdır
FİATI : 150 Kuruş
A y lık Fikir
-Sanat Aktualite Mecmuası
N e c d e t R liştü E f e ’yi an latırke n
" Susan Ç ağla r "
Cengiz KIZILSENCER
İ
stanbul Radyosu programında kısa bir zaman evvel vefat eden Büyük Şair ve Edip Necdet Rüştü Efe’nin hat ralarını dile getiren ve bilhassa Efe’nin ölümünde kendisine reva görülen alâkasızlıktan üzüntü ile bahseden Behçet Kemal Çağlar ın bandı o saatte dinleyicilere duyurulurken, Cerrahpaşa Hasta- hanesi’nin küçücük bir odasında bu defa bir başka Büyük Şair hayata veda hazırlıkları yapıyor ve gözlerini bir daha açmamak üzere yumuyor, yumuyor, yumuyordu.BU, BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR’DI...
Ne garip tecellidir ki, çok sevdiği Necdet Rüştü Efe’den ya na yakıla bahsederken ölümün eşiğinde olduğunu bilmiyordu. Bilseydi ne olacaktı sanki? İlâhi kuvvetin karşısında âciz kalan kulların nefis müdafaasını ne ile yapacaktı? Söyleyeceği birkaç güzel ve içli lâf ile yaşamayı seven bu İnsanın kazancı ne olacaktı? Şimdi bu sözlerimiz bu büyük kaybın ardından duyduğu muz üzüntünün te'slrlyle merak edilmiş lâf kümeciklerinden başka birşey değildir. Koskoca bir gerçek, hem de acı bir ger çek önümüzde. Yılların Çağlayan adamı, Çağlar'ın susuşu var.
Bir resmi geçti elimize. Arkasında kendi el yazısı ile birkaç satır:
Bikcik nümune Fidanlıkları mutabassırı, Çoban Hamit bey ve Naciye hanımın oğlu.
Bir çoban çocuğu olduğunu bu satırlardan öğrendik. Çoban sözünü öylesine güzel, öylesine mutlu kullanmış ve kabulle:-miş ki, bir Çoban çocuğu olamamanın, Çoban çocuğu olarak Behçet Kemal Çağlar gibi yetişmiş olmamanın hasetliğini duydum. Biz bu sese okadar alışık, biz bu sesin herşeyinde Anadolu’yu, Ata türk’ü okadar iç içe gördük ve bu kişide aşkı öylesine başka gördük ki, bundan böyle ne yapacağımızı merak edip duruyoruz.
Ölüm, kıymetlere musallat oldu gidiyor. Ölüm, Efe'lere, Na- di'lere, Çağlar'lara, öteki dünyaya göç vizesi verdi. Ölüm, konu şan, yazan, bu insanları aramızdan çekti ve aldı. Ölüme verme diğimiz ve ölüme terketmediğlmlz eserleri, kişilikleri, hayat do lu hayatları bizim elimizde, içimizde ve benliğimizde. Ölüm şek li ve yeri ne olursa olsun ölümünde de büyüyen dilden dile dolaşan Behçet Kemal Çağlar’ı nesiller nesillere hep aktararak Anadolu’yu ve Atatürk'ü onun ma'nevi dünyasının önüne sere ceklerdir.
Bu büyük şair hakkında günlerce yazı yazılsa ve günlerce kendisinden bahsedilse yine bir hizmet yapıldı denemez. Tırna ğından saçına kadar Anadolu, Atatürk ve Aşık kokan Büyük Çağ lar yattığın toprağın rahmeti bol olsun.
Taha Toros Arşivi