Ser ez’de asıları Şeyh Bedrettin in mezarı Çem berlitaş ta
Divanyolu'nda bir Bedrettin
Osmanlı döneminde, bugünkü
Aydın İli yakınlarında bir ayaklanma
başlatan Şeyh Bedrettin başarısız
olunca Serez’de idam edilmişti. Şeyh
Bedrettin’in kemikleri 1924 yılında
Türkiye’ye getirilmiş, ancak 1961
yılında toprağa kavuşmuştu.
Bedrettin’in kemikleri şimdi
Çemberliteş’taki Sultan Mahmut
Türbesi haziresinde.
S
imavna Kadısı oğlu Şeyh Bedrettin, torunu Hafız Halil’in yazdığı “M anakıb” a göre 1358 - 1359’da Edirne yakınlarındaki Simav - na’da doğmuş, 20 Ocak 1415’te (bazı kay naklara göre 1417 ya da 1420’de) şimdiki adı Siroz olan, Yunanistan’ın Makedonya bölgesindeki Se rez’de “malı haram, kanı helaldir” fetvasıyla idam edilmiştir.Yıldırım Bayezid’in Timur’a yenilmesinden sonra Osmanlı’da şehzadeler arasında başlayan çekişmeler sonucu Edirne’de sultanlığını ilan eden Musa Çele- bi’nin kazaskeri olarak görev alan Bedrettin, Musa Çelebi ile kardeşi Mehmed Çelebi arasında geçen sa vaşta Musa Çelebi’nin yenilmesi üzerine İznik’e sü rülmüştür. Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal ile ilişki kurarak şimdiki Aydın ilinin bulunduğu bölge ye giden Bedrettin çevresinde topladığı kalabalıkla Çelebi Mehmed’e karşı ayaklanmış, önce başarı ka zanmış, ancak sonra yenilgiye uğrayıp yakalanmış, Serez’e götürülerek yargılanmış ve idam edilmişti. Adı Şeyh Bedrettin Mahmud olmasına karşın tarikat kurduğuna ilişkin bir bilgi yoktur.
“Kadınlar müstesna olmak üzere, yiyecek, giye cek, hayvanlar ve toprak gibi şeylerin hepsinin toplu mun ortak malı olduğu” nu savunan Şeyh Bedrettin yaşadığı dönemin bilim ve kültür merkezleri olan Bursa, Konya, Kudüs ve Kahire’de öğrenim görmüş tür. M ısır’da Memlûk Sultanı Melik Zahir Berkuk ta rafından davet edildiği bilimsel bir toplantıda Hu- seyn - i Ahlati ile tanışmış, daha sonra ondan tasavvuf dersleri almıştır. İran’dan döndükten sonra, Ahlati Bedrettin’e hilafet verip yerine Şeyh tayin etmiştir. Ahlati’nin 1397’de ölümü üzerine, M ısır’daki tekke- sinde Bedrettin 6 ay şeyhlik etmiş, fakat müridlerinin çekememezliği yüzünden şeyhliği terk edip M ı sır’dan ayrılmıştır.
Şeyh Bedrettin’in bilinen ve bugüne kadar korun muş olan önemli felsefi eseri, 1407 yılında yazılmış olan Varidat’tır. Sözcük anlamı “Tanrısal esinler”, olan Varidat’ta Bedrettin bir tasavvuf eri, bir yol gös terici olarak karşımıza çıkar. Bedrettin’e göre Tanrı vardır, yaratıcıdır, önüne ön, sonuna son yoktur. İn san Tanrıya en yakın olan varlıktır, tanrısal özlerle do natılmıştır. Tanrı insanın özündedir, evrende görü nüş alanına çıkmıştır. Bu nedenle varlık Tanrıdır, Tanrı varlıktır. Gerçek “birlik”tir, ayrılık görünüşte dir. Yine Bedrettin’e göre ölümden sonra dirilme yoktur. Ölüm değişmedir, dönüşme değil. Doğuş bir başlangıç, ölüm ise sona eriştir. Tüm bu özellikleri ve düşünceleri yüzünden Osmanlı döneminde görüşle ri yasaklanan, yapıtı Varidat toplanarak yakılan Bed
rettin, kendinden sonra gelenler üzerinde etkiii ol muş, adına “Simaviye” denen bir tarikat kurulmuş tur.
Şeyh Bedrettin’in kemikleri 1924 yılına kadar Yu nanistan’daki Serez kasabasında bulunan türbesinde idi. Milli Mücadele’yi takip eden yıllarda, Lozan Ant laşması çerçevesinde yapılan mübadelede, Müslü manların Serez’den ayrılması nedeniyle, gayrı
müs-Seyh Bedrettin 1415 yılında asıldıktan sonra Simdi Yunanis tan sınırları İçinde bulunan Serez de gömülmüştü, şeyh in türbesi fotoğrafta görülen, yıkıma terkedilmiş Zincirli Ca mii yanındaydı. (Fotoğraflar: Kemal Yalçın)
limlere kalmasın diye, Yunan hükümetine de bilgi verilerek İstanbul’a getirildi. İstanbul’a getirilen ke mikler, daha sonra uygun bir yere gömülmek üzere Sultan Ahmet Camii Mahfili nde korumaya alındı. 18 yıl sonra Topkapı Sarayı Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi. Yersiz dedikoduları önlemek için bu nakil o zamanlar gizli tutuldu. Böylece kemikler 20 yıl da Topkapı Sarayı M üzesinde kaldı. İleride k i me ait olduğu unutulur endişesiyle, ya Serez’deki türbesine iade edilmesi ya da uygun bir vere gömül mesi için Müze Müdürlüğü 1961 yılında Milli Eği
tim Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık Çemberli- taş’taki Sultan Mahmud Türbesi haziresine gömül mesini uygun buldu. Fakat bunun için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyordu. Nihayet 29 . 11. 1961 tarihinde şimdi bulunduğu Sultan Mahmud türbesi haziresine gömüldü. Şeyh’in kemikleri böylece 38 yıl sonra toprağa kavuşmuş oluyordu. □
mübadele sırasında Yunan hükümetine de bilgi verilerek 1924 te Türkiye’ye getirildi, önce Sultan Ahmet Camii mahfl- uıuı umu. 3 3 yu sonra Bakanlar Kurulunun da kararıyla 29.11.1961 tarihinde Cemberlltaş’ta bulunan sultan Mahmut Türbesi haziresi- ılen demir parmaklıklı mezarın önünde, üzerinde ayçlçeklerl çıkmış yerde gömülü.sağda: Sultan MahmutTürbesI’nln dıştan görünüşü.
S A Y F A 2 C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 8 3