T T
-SAYFA: 2 ... ... .... .
... ... ... ...
H
er insan, nekadar yaslı olursa olsun, kalbinin en derin bir köşesinde ço- cukulk hayallerinin hâtı rasını saklar. Bir gün ge lir, kendisi için artık öl müş, silinmiş sandığı o hâtıraların bir kadehin dibinden çıkan kabarcık lar gibi safha çıktıkları nı hisseder, ihtimal bun dan dolayıdır ki nice bü yük edipler de çocuk ro manları yazarlar. Bunların kendi çocukluk hâtıralarını yazmaları da böy le bir ihtiyacın neticesidir.
Cecile Aubrey ismindeki Fransız artisti ço cuk filmlerinde oynadığı mühim rolleri kadar, yazdığı çocuk romanları ile de meşhurdur. O an latıyor:
«Kitaplarımdan birini bir küçük kıza ver miştim. Kitabı okuduktan sonra bana fikrini söy lemeği vâdetti. O vâdini de çok zarif bir şekilde tuttu:
— Kitabınızdaki resimleri çok beğendim, de di. Fakat hikâyesine gelince, bunu Guillaume'a anlatacağım. Çünkü bu, tam ona göre bir hlkâ ye.
Guillaume henüz üç yaşında idi.»
Demek kFCecile'in romanı ancak üç yaşında ki küçüğün muhayyilesine uygun düşüyormuş. Küçük kız, kendi muhayyilesi için kâfi görmedi ği kitabı Guillaume'un muhayyilesi için pek u y gun bulmuş!
Gene aynı yazar anlatıyor:
..Bir başka roman yazmıştım. Bu romanda bi zim dünyamıza Merihten acayip insanlar iner. Maksatları kötü. Bu romanı yayınladıktan bir müddet sonra, apartımanda, Merih kostümü gi yinmiş yedi yaşında kadar bir çocuğun merdi venden koşarak çıktığını gördüm ve sordum:
— Sen çok rasladın mı Merihlilere? Gayet ciddi olarak şu cevabı verdi: — Bu aralık pek o kadar Taslamıyorum.»
örülüyor ki çocuk muhayyilesi hayali ger çek yapıyor, öyledir: Bir kuru ağaç par çasından bir top, yahut büyücü kadınla hizmetçi kadın için bir süpürge veya bir layduda, bir gangstere bir parabellum imâl ede bilir. Bu muhayyilesi ile İsterse tabanca yerine bir kral asası da yaratabilir.
Fransa'da olan hoş bir hâdisedir: Birkaç ço cuk, aileleri İle yazı geçirmeğe gittikleri bir köyde arkadaş oluyorlar ve birlikte bir seyahat romanı okuyorlar. Romanı okuyup bitirdikten
sonra da, köyün dere sinde bir ada aramağa çıkıyorlar. Neden? Çün kü hepsinde bir Robin- son hâtırası ve merakı uyanmıştır.
Şunu da belirtmek lâ zım gelir ki, çocukla rın âlemine geçmek zannedileceği kadar ko ya! değildir.
Dikkat ister. Bilhas- = sa onların muhayyilele- M
rinde hep renkli ve es-j= , tetik tesirler yaratmak, = bu küçükler için yazanların başta gelen vazife- = sidir. Çocuk, yaratıcı enerji kaynağı ile beraber, iyilik ve doğruluk histerini de bu kitaplardan alacaktır. Fakat aynı zamanda bu kitapların on lara sanat zevkini ve güzellik mefhumunu da vermesi gerekir. O halde, çocuğun eline verece ğimiz kitabın muhtevası kadar zarfının da ehem miyeti büyüktür. Güzel baskı, güzel ve iç açıcı resimler, renkli sayfalar ve sağlamlığı kadar za rifliği ile de çocuğu kendisine çekecek bir kitap kabı: Bütün bunlar ehemmiyetle gözönüne alın ması lâzım gelen şartlardır. Ancak ne yazık ki bizim çocuk kitapları ve dergilerimiz bu kalite den bir hayli uzaktırlar. Ancak Doğan Kardeş yayınlarının tam Avrupa yayınları değerindeki = nefaseti takdirle karşılanacak büyük bir himmet- = tir ve bunda bu seriyi idare eden Vedat Nedim §§ Tör'ün geniş kültürü ve ince zevki en kuvvetli g
bir tesirdir. =
Ç
ocuklar ne gibi mevzulardan hoşlanırlar? H Daima ahlâkî bir gayeye yöneltmek şartı = ile bu mevzuları şu aşağıdaki liste içinde = gösterebiliriz:1 — Dağ hikâyeleri, dağ sporları. 2 — Sonun- ŞŞ da saadet getiren esrarlı bir şeyin aranması. 3 — 3 Uzak diyarlarda maceralar. 4 — Kipling tarzında = vahşi ormanlar ve hayvanlar hikâyeleri. 5 — == Füzeler, yıldızlar, gök âleminde sergüzeştler. 6 — =§ Yıldızlar âlemi. 7 — A y ve güneş bilhassa ay. = 8 — Roboto hikâyeleri. 9 — Silâhşorlar, kahra- 3 manlar. 10 — Dev, peri masalları.
Masalların bir kısmı sadece resimlerle de = verilebilir. Bilhassa çok küçük çocuklar için. = Bunların fotoğrafla verilen hayvan resimli al-i= bümleri de çok faydalı eserlerdir. Verdikleri m o - | ralite de hürriyet fikridir. Mademki hayv.-nlar3 ormanlarında hür yaşıyorlar, o halde insanlar için £ de hürriyet en tabii bir hak değil midir? Çocuk 3 bu yüksek insanlık prensiplni bu resimlere b a -£ karak kendiliğinden kavrar. Bu kavrayış, hikâ-f? ye gibi resim ve fotoğrafın da çocuklar üzerin-s? deki terbiyevî tesirini belirtebilecek küçük bir s misaldir. Ve denenmiş bir hakikat.