'T-T^Çdl & O Ç
•
^
U
' s
x
n
Bíir f e
M y e e î
Jü jb cth
. U l U U t * »
6 Hazftan 19ŞZ
A
merikalı profesör John Dewey, kendi meşhur terbiyeci memleketinin son altmış se nelik eğitim sistemleri üzerinde de rin tesirleri olan bir şahsiyettir.İlk şöhretini Şikago üniversitesin de verdiği konferanslarla bazı ma kalelerden mürekkep olan «Okul ve Cemiyet» isimli eserle yaptı. Bu e- ser, Mustafa Rahmi Balaban tara fından türkçeye çevrilmiş, 1924 te arap harfleriyle ve 1930 da yeni Türk harfleriyle basılmıştır.
Fakat D eneyin asıl mühim ese ri «Demokrasi ve Terbiye» adını taşımaktadır; 1928 de Maarif V e kâleti tarafından Arap harfleriyle bastırılmıştır; 426 büyük sayfadır; eserden faydalanmak mümkün ol • madı, çünkü idarecilerimiz demok rasi lâfından çok bahsettikleri hal de, 1946 yılına kadar sözlerinin tamamiyle aksini tatbik etmişlerdir, memleket sıkıcı bir siyasi hava i* cinde bocalayıp durmuştur.
D eneyin «Demokrasi ve Terbi ye» eseri, bilhassa bugün dikkatle okunup istifade edilecek bir kay - nakiır, halbuki yeni harflerle basıl nıışı yoktur. Anlayışlı ve akılları başında olanlar bilirler ki deınok - rasiyi temelleştirmek ve geliştirmek için, müstebit ruhları tasfiye etmek, yeni nesilleri yeni hayata uygun eğitim usulleriyle yetiştirmek lâzım dır; eski harflerle basılmış olan pek çok kitaplar, yeni harflere çer rildiği halde «Demokrasi ve T e r biye» den böyle bir yeniden doğu- ş'tm esirgenmesi, belki de bilhassa alınmış menfî tedbirlerden biriydi.
Dewey 1924 te Türkiycye çağı rıldı, o zaman şöhretinin en üst noktasına yükselmiş bulunuyordu, Birleşik Amerikanın Kolombiya ü- niversitesinde kürsüsü vardı, asrın en büyük terbiye filozoflarından te lâkki olunuyordu. Türkiyede iki ay kadar incelemeler yaptı ve Bakan - lığa iki rapor verdi.
Bu rapor, çok meşhurdur, fakat birçok benzerleri gibi, kâğıt üzerin de kalmıştır. D eneyin tavsiyeleri, memleketimizin ihtiyaç ve imkânla rına çok uygundu, hepsinin derhal ve ısrarla tatbikine geçilseydi, o zamaııdanheri Türkiyenin kültürel ve belki de ekonomik görünüşü hu günkünden başka türlü olurdu; ra pordaki tavsiy elerin pek çoğu bu - gün bile tazeliğini muhafaza etmek tedir. Maalesef bizim salâhiy et sa - hibi «ciihelâ» ve «ukalâ» larınıız, Devvcy’i bir kenara atıp, kendi ters dehalarını eğitim alanında dolu diz gin koşturdular, her babayiğitin i - Cinden çıkamıyacağı bugünkü k ar gaşalığa sebep oldular.
L’SİS bültenlerine göre, profesör Dewey, 1 Haziran pazar günü. Nev york’da zatürreeden ölmüştür: 92 ya şındaydı. 1879 da üniversiteden çık mış, ölümüne kadar bütün zekâsı* nı ’ »e hislerini yetmiş seneden faz- (
,1a bir zaman, insanın modern diin (yaya uyması meselesine hasretmiş -
tir.
Deney, memleketimiz ve milleti miz hakkında da çok iyi hisler bes .liven bir adamdı: bilhassa eğitim
işleriyle meşgul olanlarımız, onun ' hâtırasını daima taziz edeceklerdir.
Kadircan KAFL1
A
KJ
y*e
& -»< “*
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta h a T o ro s Arşivi