• Sonuç bulunamadı

Ustamdı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ustamdı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

*T/6

l^l

■ İ Ü

• ORHAN KEMAL

VS1AMD1...

yesinde iki kol yürüyordu : B iri Sabahattin Ali hikâyesi, öbürü de başıboşluğun övgü­ sündeki Sait Faik hikâyesi.

C

İGAKA paketi, daktilo makinesi ve kâğıt. Ci- garamı yaktım, dakti­ loya kâğıdı taktım. Durup düşünüyorum. Zor, ölmüş b’ - kişinin ardından yazı yazmak. Yazarlığın en zor yanı. Çünkü ne deseniz, ne yazsanız boştur. Giden geri gelmez, ölen dirilmez, bir anı denizinde, o denizin va vaş yavaş çalkantısında git gide uzaklaşır, uzaklaşıl, so­ nunda gözden kaybolur Unu­ tulur mu? Olağan bir kişi oısa, belki. Ama yazar kısmı unutulmaz. «Sözler uçar gi­ der, yazılar kalır» derler ya doğrudur o söz. Yazar ölse de yazdıkları kalır gerjye. Hele erdemli bir yazarsa, vazar namusuna sonuna ka­ dar sahip çıkmışsa, erdemli­ lik bayrağını elinden hiç dü­ şürmemişse ölmez. Her za­ man, her çağda geçerli ka­ lır, yaşar.

Orhan Kemal, bir hikâyeci ya da bir roman yazarı için öğunülecek bir ustaydı. H i­ kâyeci olarak şiiri çiğneyip ortaya çıktığında Türk

hikâ-Orhan Kemal birinci hikâye geleneğine hiç alışılmamışı getirdi, İkincisini de beşinci sınıf çizgisine indirdi. «Tele­ fon» hikâyesinin kahramanı unutulmaz; «Gardiyan» hikâ- yes ndeki gardiyan, olağanüs­ tü bir hikâye kişidir. «Baba Evi»nde, «Avare YıllarVda ay rı bir tad alınmıştır; insanı­ mız, toplumum zun büyük çoğunluğunu meydana geti ren o «kiiciik insansımız: bü tün gerçekliğiyle yepyeni bir kalemin, Orhan Kemal’le yi­ ne toplumumuza tanıtılmış­ tır. Burada şu noktayı da belirtmeli: Orhan Kemal Türk edebiyatında «mutlu azınlık» çemberini kırıp bü yük yığınlara ulaşmayı ba şarmış tek yazarımızdır da Söyleyeceğini, söylemek iste­ diğini; do!amb..vsız, hiç düz meciliğe, uydurmacılığa gör kemli budalalıklara sapma dan. tarih ve insan gerçeğine sırt çevirmeden, edebiyatımı­ zı ve okuru dolandırmadan edebiyat çeteleri kurmadan, kimselerin aracı olmadan, > ısel aracı etmeden sıdı çevresinde yalan kampanya­ lar; açtırmadan dosdoğru bir yoldan okuruna ulaştır mış bir yazardır. Yazar na muslulu'undan en küçük bu

artık yok. tkha, nanvesi de yok. Daha Önr» Meserret de yoktu. Artık >cl-, köfieleı su katılmış beyaza kesik "ası­ lar bol * ■ ' -■>- e

doğranmış -¡alatalıklı soğan lı b’berli Çoban salataları açık vermeye yanaşmamıştı;

bir küçül: açıkçık, o ırün idim bulutlara yazdırmış ni­ ce yazarlarımızdan daha ün­ lü daha büyük, daha yüce kıldırırdı Orhan Kemal’i. Ama hayır, boyun eğmedi, istenene karşı çıktı; yoksul­ luk mu? Çekerim, dedi. Sa- vaşmal mı? Savaşırım, dedi Engeller mi? Aşarım, dedi. Bir sarı defter vüz kuruştur bir kurşun kalemi yirmibeş Herşey yapılabilir, herşey uygulanabilir ama bir yazaı d ’ .diğj gibi düşünmekte di lediği gibi hikâyesini va da romanını kurmakta özgür dür. Yazmakta da ranii. Va yınlamakta da Orhan Kemal vazar özgürlüğü için de mey­ dan savaş, vermiş tu Birta­ kım özgürlüklere sonradan konmuş, bu özgürlükleri ar tık olağanmış sayan genç ku şaklar bu oluşa, bu oluşun ’cinden gelmiş nice vürekli yazarlara dudak çökerek ba­ kabilirler Haksızdırlar Ebu- hnkir Hazım Tene uran ve "Kiiciik Pasa»sı olmasaydı. Sadri Erten, olmazdı- Sadri Ertem olmasaydı, Sabahattin Ali olmazdı Bugün adları iyi hikâyeciye çıkmış nice yb zarlarımız —orta «uşaktan ve yeni kuşaktan— yerlerini ve hikâyecilik erini Orhan Kemal’e bor; ıt'c,urlar

Evet, Türk hikâyesinin iki büyük Kemal n den birincisi

Adana kebaplan da vok. Sa­ bahın erken saatlerinde Ba bıâli Yokuşu’nu bir delikan lı uçarılığında inip çıkan elinde tomar tom e» d «k »ilo edilmiş hemen o gün sıcağı sıcağına Darava çevrilmesi zorunlu tükftve>eri. romanla rı dolaştıran hkSoeei-roman- ı Orhan Kemal de vok.

Geriye savısız tvkftve. 0M1- zu askın roman, bir çok da oyun kaldı Yazdıklarım sa tarak valnız vazı vasfın on­ ların gelirlvlp vasav— g tonluma, insnn'anmıza ""Ç bir kızeırhk ve k ır "” k dövm edin ell-H'tı vasnrin il- dü En püc beveınr bir eıes- tirmopj Orhan K »*-,.»I" n yaz­ dıklarım hallaç napv-’hı gibi atsa perine nine nmı «- ' —"'k kuşaklara rahatlıkla ulaştı­ racak roman-hikâye anıttan kalır. Kim «Bereketli Top­ raklar t)stünde»ye. «M ü n a­ zaaya. «Baha Evi»yle «Avare Yı!lar»a «72. Koğuş»a. «E k ­ mek Kavgası»na. «Sarhoşlar»’ a, «Çamaşırcının Kızı»na. «E s­ kici Diikkâımna. «Diir.va E- vi»ne hayır divebüir?

Bunların yanı sıra Orhan Kemal, bütün yazarlık serü­ veni boyunca güzel işinin namusum ve erdemine en küçük bir toz bile kondur­ mamış, döneminin tek yazan olarak da ayrıca anılacaktır.

TARIK D U R S U N

y

Taha Toros Arşivi

m

Referanslar

Benzer Belgeler

İslam dinine ve Müslümanlara yönelik nefret söylemlerinin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi ise İslamofobiyi körüklemekte ve oryantalist

Atatürk her hareketi, her'davra- nışiyle Türk milletini aksettiren mu azzam bir ruh portresidir. Fakat kendisinin sık sık tekrarlamaktan gerj kalmadığı bir

Ayrıca yapılan deneylerde zaten kolayca tepkimeye girme özelliğine sahip zehirli oksijen bileşikleri üretilmesine sebep olarak mikroplara etki ettiği

ilk izlenim: Çok topal, çok kör, çok gözlüklü, çok uzun, çok çirkin bir adam (?) Tek oğlu Çetin’in ortaokula başladığı sınıfı almak istemiş lisenin

Bu çalışmada da yerel vergi bilincini belirleyen faktörler olarak; adalet ve eşitlik, din ve ah- lak, katılımcılık ve yerelleşme, kültür, idareye bakış ve siyasi anlayış

Ancak, basta “ prens” ve “ prenseslerin” gönlünce koşuşturmaları, RENK CÜMBÜŞÜ-Yaklaşık 100 çocuğun tedavi gördüğü “ Saray Hastane” mimari özelliklerini

Y irminci yüzyıl Türk edebiyatının en önde gelen öykü yazarı Sait Faik’in ölümünün ellinci yılı nedeniyle Sakarya Üniversitesi tarafından Kültür ve

Felâket haberi alınır ahnmaz vali, jandarma komutam ve hava işleri mü­ dürü derhal Hadırlıya giderek halkın kurtarılması için gerekli tedbirleri al­