• Sonuç bulunamadı

İlköğretim okulu 4. ve 5. sınıf öğretmenlerinin yeni fen ve teknoloji dersi öğretim programı uygulamalarında karşılaştıkları sorunlar / Elemantary scholl 4th and 5th teachers? problems that they faced with new science and technology curriculum application

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlköğretim okulu 4. ve 5. sınıf öğretmenlerinin yeni fen ve teknoloji dersi öğretim programı uygulamalarında karşılaştıkları sorunlar / Elemantary scholl 4th and 5th teachers? problems that they faced with new science and technology curriculum application"

Copied!
73
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İLKÖĞRETİM OKULU 4. VE 5. SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YENİ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

UYGULAMALARINDA KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR Mustafa UĞRAŞ

Yüksek Lisans Tezi İlköğretim Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Erol ÇİL

(2)

T.C.

FIRAT ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İLKÖĞRETİM ANABİLİM DALI

İLKÖĞRETİM OKULU 4. VE 5. SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YENİ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI UYGULAMALARINDA

KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Mustafa UĞRAŞ 08135108

Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 28 Aralık 2010 Tezin Savunulduğu Tarih : 14 Ocak 2011

Ocak 2011 Tez Danışmanı : Doç. Dr. Erol ÇİL (F.Ü)

Diğer Jüri Üyeleri : Yrd. Doç. Dr. İ. Bakır ARABACI (F.Ü) Yrd.Doç.Dr. Ömer YILAYAZ (F.Ü)

(3)

II ÖNSÖZ

Çağımızın gereksinim doğrultusunda hazırlanıp uygulamaya konulan yeni fen ve teknoloji öğretim programının, belirlenen hedeflere ulaşabilmesi için, uygulamalarda karşılaşılan problemlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bu araştırma ilköğretim 4. ve 5. Sınıf Öğretmenlerinin Yeni fen ve teknoloji öğretim programını uygulamada karşılaştıkları sorunları belirlenmek amacıyla yapılmıştır.

Bu tezin hazırlanmasında büyük yardım ve desteğini gördüğüm danışman hocam Sayın Doç. Dr. Erol ÇİL’ e teşekkür ederim.

Tezimi hazırlamamda büyük katkıları olan Yrd. Doç.Dr. Ömer YILAYAZ’ a, Arş. Gör. Üzeyir ARI’ ya ve değerli arkadaşım Yusuf ZORLU’ ya teşekkürü borç bilirim.

Özellikle bugünlere gelmemde çok büyük katkıları olan aileme, büyük sabır gösterip desteğini esirgemeyen eşime sonsuz teşekkür ederim.

(4)

III İÇİNDEKİLER Sayfa No ONAY ... I ÖNSÖZ ... II İÇİNDEKİLER ... III ÖZET ... VI ABSTRACT ... VII TABLOLAR LİSTESİ... VIII

1. GİRİŞ... 1 1.1. Problem Durumu... 2 1.2. Alt Problemler ... 2 1.3. Araştırmanın Önemi... 2 1.4. Araştırmanın Sınırlılık ve Sayıltıları ... 3 1.4.1. Sayıltılar ... 3 1.4.2. Sınırlılıklar... 3 1.5. Tanımlar ... 4 2. İLGİLİ YAYINLAR VE ARAŞTIRMALAR ... 5

2.1. İlköğretim Fen ve Teknoloji Öğretiminin Önemi... 5

2.2. Eğitim Programının Hazırlanması ... 5

2.2.1. Eğitim Programı... 5

2.2.2. Program Geliştirme ... 6

2.2.3. Eğitim Programları Tasarısı... 8

2.2.3.1. Hedef ... 8

2.2.3.2. İçerik ... 9

2.2.3.3. Öğrenme-Öğretme Süreci... 9

2.2.3.4. Değerlendirme ... 10

2.2.4. Eğitimde Program Değerlendirme ... 11

2.2.5. Eğitimde Değerlendirme Çeşitleri ... 11

2.3. İlköğretim Fen Programlarındaki Gelişmeler... 12

2.3.1. 1924 Programında Fen ... 13

2.3.2. 1926 Programında Fen ... 14

(5)

IV 2.3.4. 1948 Programında Fen ... 15 2.3.5. 1968 Programında Fen ... 15 2.3.6. 1974 Programında Fen ... 15 2.3.7. 1977 Programında Fen ... 16 2.3.8. 1992 Programında Fen ... 16

2.4. Programların Geliştirilmesini Gerekli Kılan Nedenler ... 16

2.5. 4. ve 5. Sınıflarda Uygulanan Fen Programları İle Yeni Fen ve Teknoloji Programı’nın Karşılaştırılması... 18

2.6. Fen ve Teknoloji Öğretim Programı ... 20

2.6.1. Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın Vizyonu ... 21

2.6.2. Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın Temel Yaklaşımı ... 22

2.6.2.1. Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın Gerekçesi ... 22

2.6.2.2. Fen ve Teknoloji İlişkisi... 23

2.6.2.3. Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın Amaçları ... 23

2.6.2.4. Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın Temel Yapısı... 24

2.6.2.5. Öğrenme-Öğretme Süreci... 26

2.6.2.5.1. Yapılandırmacı Öğrenme Yaklaşımı... 26

2.6.2.5.2. Öğretim Stratejileri ... 27

2.6.2.5.3. Fen ve Teknoloji Eğitiminde Dil ... 31

2.6.2.5.4. Fen ve Teknoloji Eğitiminde Ev Ödevleri ... 31

2.6.2.5.5. Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nda Güvenlik Eğitimi ... 32

2.6.2.5.6. Fen ve Teknoloji Eğitiminde Kaynaklar ... 32

2.6.2.5.6.1.Laboratuar Araç,Gereç ve Materyalleri ... 33

2.6.2.5.6.2.Bilgi ve İletişim Teknolojileri... 33

2.6.2.5.7. Ölçme ve Değerlendirme... 34

2.7. İlgili Araştırmalar... 37

3. YÖNTEM ... 41

3.1. Araştırmanın Modeli ... 41

3.2. Evren Ve Örneklem ... 41

3.3. Veri Toplanması Ve Ölçme Araçları ... 43

3.3.1. Bilgi Toplama Formu ... 44

3.3.2. Fen ve Teknoloji Öğretim Programı Problem Ölçeği (FTEPYÖ)... 44

(6)

V 4. BULGULAR... 46 5. SONUÇ VE ÖNERİLER ... 53 5.1. Sonuçlar... 53 5.2. Öneriler... 54 KAYNAKLAR ... 56 EKLER ... 60 ÖZGEÇMİŞ ... 63

(7)

VI ÖZET

Hayatımızın hemen her alanında ihtiyaç duyduğumuz fen bilimi ve teknolojiyi bütünleştirip, onu anlamamızı ve günlük yaşantımızda kullanmamızı hedef edinen fen ve teknoloji dersi, önemi her geçen gün artan bir ders haline gelmiştir.

Bu araştırma, ilköğretim I. kademe 4. ve 5. sınıf fen ve teknoloji dersi öğretim programının etkinliliği ve programda karşılaşılan problemlere ilişkin olarak fen ve teknoloji dersine giren öğretmenlerin görüşlerini belirlemek ve bu görüşler arasında cinsiyet, öğrenim durumu, mesleki kıdem ve mezun oldukları okul açısından anlamlı bir farklılık olup olmadığını saptamak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini Elazığ il merkezinde görev yapan 4. ve 5. sınıfları okutan 244 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Araştırmanın betimsel nitelikte olması öğretmen görüşlerine dayanması nedeniyle bilgi toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Araştırma sonuçları SPSS 17 paket programı kullanılarak test edilmiştir. Elde edilen verilerde cinsiyet açısından farklılık olup olmadığını belirlemek için t-testi; eğitim durumu, mesleki kıdem ve mezun oldukları okul değişkenleri açısından anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirlemek için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır.

Araştırmada sonucu elde edilen bulgulara dayanarak; öğretmenlerin, kavramları açıklamada, ders işleyişi ile ilgili yöntem seçmede, sınıfta disiplini sağlamada, öğrencileri değerlendirmede problem yaşadıklarını söyleyebiliriz. Fen ve Teknoloji eğitim programında karşılaşılan sorunlara yönelik öğretmen görüşlerinde cinsiyet, öğrenim durumu ve öğretmenlerin mezun oldukları okul değişkenleri açısından anlamlı bir farklılığın olmadığı görülmüştür. Fakat mesleki kıdem değişkeninde, öğretmenlerin puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu görülmüştür. Bu farkın hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Tukey testi yapılmıştır. Bu testin sonucunda anlamlı farkın 6-10 yıl kıdeme sahip öğretmenler grubu ile 16-20 yıl kıdeme sahip öğretmenler grubu arasında olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın sonunda Fen ve Teknoloji Öğretim Programın’ da öğretmenlerin yaşadıkları sorunların çözümüne yönelik önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Fen ve Teknoloji, Fen ve Teknoloji Öğretimi Programı, Öğretmen Görüşleri.

(8)

VII ABSTRACT

Elemantary Scholl 4th and 5th Teachers’ Problems that They Faced with New Science and Technology Curriculum Applications

Science and technology lesson which we need all area of our life aims the science to integrate with technology and aims to improve our understandings about science and technology. So, the importance of this lesson is becoming more important.

This study aims to determine elementary teachers’ ideas about the quality of fourth and fifth grade science and technology programme and problems faced with it. The other purpose of this study is to determine whether there is any effect of gender, educational background, occupational seniority and alma meter on teachers’ ideas or not.. The sample of the study is composed of 244 elementary teachers Because the study is descriptive and based on teachers’ ideas, data were collected from a questionnaire. Data obtained in this study was analyzed with SPSS 17 programme. T-test was used to determine whether there is any significant difference in terms of gender. ANOVA was used to determine whether there is any significant difference in terms of occupatinal seniority and alma meter or not. The results of the study indicated that the elementary teachers had difficulties in explaining the concepts, choosing the appropriate strategies and assessment and providing the management of the class. It was seen that there was no any difference between elementary teachers’ ideas about the problems of science and technology lesson in terms of gender, educational background, and alma meter but there was significant difference between in terms of occupatinal seniority. Tukey test was used to determine between which groups this significant difference occurs Results of this analysis showed that this difference resulted from the group of teachers with 6-10 years experience and the teachers with 16-20 years experience. Finally,some suggestions were offered for improving the problems about science and technolgy curriculum.

Key Words: Science and Technology, Science and Technology Programme, Teachers’

(9)

VIII

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo-1: Ünitelerin Temel Anlayışları ve Hareket Noktaları ... 25 Tablo-2: Öğretim Stratejileri... 28 Tablo-3: Araştırma-Sorgulama, Problem Çözme ve Karar Verme Süreçleri İçin

Örnek ... 30

Tablo 4. 2004 Müfredatının Temel Anlayışları ... 35 Tablo-5: Geleneksel ve Alternatif Ölçme ve Değerlendirme Teknikleri ... 36 Tablo-6: Çalışmanın Yapıldığı Elazığ Merkezi İlköğretim Okulları 4. ve 5. Sınıf

Öğretmen Sayıları ... 42

Tablo-7: Araştırmaya Katılan Öğretmenlerin Demografik Özellikleri ... 43 Tablo-8: Anket Maddelerinin Derecelendirilmesi ... 44 Tablo-9: Fen ve Teknoloji Öğretim Programının Problemlerini Ölçmeye Yönelik

Öğretmen Görüşlerinin Betimsel İstatistikleri... 46 Tablo-10: Fen ve teknoloji öğretim programının problemlerine yönelik öğretmen

görüşleri açısından erkek ve kadın öğretmenlerin cinsiyete göre karşılaştırılmasına ilişkin t testi tablosu. ... 49

Tablo-11: Fen Ve Teknoloji Öğretim Programında Yaşanılan Problemlere Yönelik

Öğretmen Görüşleri Açısından Öğrenim Durumları Farklı Öğretmenlerin Puanlarının Betimsel İstatistikleri ... 49

Tablo-12: Fen ve Teknoloji Öğretim Programında Yaşanılan Problemlere Yönelik

Öğretmen Görüşleri Açısından Öğrenim Durumları Farklı Öğretmenlerin Puanlarının Karşılaştırılmasına İlişkin Varyans Analizi Tablosu... 50

Tablo-13: Fen ve Teknoloji Öğretim Programında Yaşanılan Problemlere Yönelik

Öğretmen Görüşleri Açısından Mesleki Kıdem Durumları Farklı Öğretmenlerin Puanlarının Betimsel İstatistikleri... 50

Tablo-14: Fen ve Teknoloji Öğretim Programında Yaşanılan Problemlere Yönelik

Öğretmen Görüşleri Açısından Öğrenim Durumları Farklı Öğretmenlerin Puanlarının Karşılaştırılmasına İlişkin Varyans Analizi Tablosu... 51

(10)

IX

Tablo-16: Fen ve Teknoloji Öğretim Programında Yaşanılan Problemlere Yönelik

Öğretmen Görüşleri Açısından Mezun Olunan Okulları Farklı Öğretmenlerin Puanlarının Betimsel İstatistikleri... 52

Tablo-17: Fen ve Teknoloji Öğretim Programında Yaşanılan Problemlere Yönelik

Öğretmen Görüşleri Açısından Mezun Olunan Okulları Farklı Öğretmenlerin Puanlarının Karşılaştırılmasına İlişkin Varyans Analizi Tablosu ... 52

(11)

1 1. GİRİŞ

Eğitim, bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik bir değişme meydana getirme sürecidir. Tanımdaki istendik kelimesi söz konusu değişmenin önceden tasarlandığını göstermek, kasıt kelimesi ise önceden tasarlanmış bir değişikliği sadece bir tesadüf eseri olarak yaratan ve belki farkında bile olunmayan durumları dışarıda tutmak; böylece de kültürlenme ve eğitim arasındaki ayrımı göz önünde bulundurmak için kullanılmıştır. Süreç kelimesi ise belli bir oluşumu gerçekleştirmek için birbirini izleyen olayların veya durumların akışı olarak nitelendirilebilir (Ertürk,1998).

Bilimsel bilginin katlanarak arttığı, teknolojik yeniliklerin büyük bir hızla ilerlediği, fen ve teknolojinin etkilerinin yaşamımızın her alanında belirgin bir şekilde görüldüğü günümüz bilgi ve teknoloji çağında, toplumların geleceği açısından fen ve teknoloji eğitiminin anahtar bir rol oynadığı açıkça görülmektedir. Bu nedenle, gelişmiş ülkeler basta olmak üzere bütün toplumlar sürekli olarak fen ve teknoloji eğitiminin kalitesini artırma çabası içindedir. Dersin Öğretim Programındaki vizyonu; bireysel farklılıkları ne olursa olsun bütün öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmesidir. Fen ve teknoloji okuryazarlığını; bireylerin araştırma-sorgulama, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerileri geliştirmeleri, yasam boyu öğrenen bireyler olmaları, çevreleri ve dünya hakkındaki merak duygusunu sürdürmeleri için gerekli olan fen ile ilgili beceri, tutum, değer, anlayış ve bilgilerin bir bileşimidir şeklinde tanımlamak mümkündür (MEB,2006).

Okullarımızda hakim olan geleneksel öğrenme yönteminde öğretmen bilgiyi aktaran öğrenci ise aktarılan, bilgileri sorgulamadan doğrudan alıp ezberlemesi beklenen kişidir. Geleneksel yaklaşımın çağın ihtiyaçlarını karşılamaması ve uygulamasında bir çok olumsuzlukla karşılaşılması, yeni yaklaşımların oluşmasını zorunlu kılmıştır. Bu nedenle öğrenmenin kolay ve kalıcı olmasını sağlayan ayrıca yapılan çalışmalarla olumlu etkileri ispatlanmış öğretim yöntem ve teknikleri geliştirilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı mevcut sorunları gidermek için gerçekleştirdiği program geliştirme çalışmaları sonucunda, yapılandırmacı yaklaşımı temel alan öğretim programı oluşturmuş ve belirlediği vizyonla ülkemizi daha ileriye götürecek bireylerin yetişmesi için çağa uygun bir fen ve teknoloji öğretim programı hazırlayıp uygulamaya koymuştur. Fen ve Teknoloji Öğretim Programında yapılan köklü değişiklikler sonucu elde edilen program, alışılan programlardan farklı olmuştur ve bu yenilikler uygulama esnasında bir takım sorunları da

(12)

2

beraberinde getirmiştir. Program uygulayıcıları olan öğretmenlerin karşılaştıkları sorunların giderilmesi programın amacına ulaşması açısından önemlidir. Bu çalışma 4. ve 5. Sınıf Fen ve Teknoloji Öğretim Programının uygulanmasında karşılaşılan sorunları belirlemek amacıyla yapılmıştır.

1.1. Problem Cümlesi

4. ve 5. Sınıf Yeni Fen ve Teknoloji Öğretim Programının uygulanmasında karşılaşılan sorunlara ilişkin öğretmen görüşleri nelerdir? Bu amaçla aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.

1.2. Alt Problemler

4. ve 5. Sınıf Yeni Fen ve Teknoloji Öğretim Programının uygulanmasında karşılaşılan sorunlara ilişkin öğretmen görüşleri nelerdir?

Yeni Fen ve Teknoloji Öğretim Programının problem boyutlarına yönelik öğretmen görüşleri arasında;

1- Cinsiyet açısından

2- Öğrenim durumu açısından 3- Mesleki kıdem açısından

4- Mezun olduğu okul açısından anlamlı bir fark var mıdır?

1.3. Araştırmanın Önemi

Bir ülkedeki eğitim sisteminin kalitesi, o ülkenin gelişmişliğini etkileyen en önemli faktörlerdendir. Çünkü toplumun işgücünü ve onun için gerekli olan beyin gücünü yetiştiren kurumlar, eğitim kurumlarıdır. Bu yüzden eğitim kurumlarında verilen eğitim ve öğretim kalitesi en yüksek seviyede olmalı ve sürekli değişmekte ve gelişmekte olan çağımızın şartlarına uyum gösterebilmelidir. Bu uyumu sağlayabilmesi için eğitim programlarının sürekli kontrol edilip yenilenmesi gerekmektedir. Bu yenilik ve gelişimlerin hayata geçmesi için de öğretmenlerin de bu yenilikleri takip etmesi ve uygulamaya geçirmesi gerekmektedir.

(13)

3

Öğretmenlerin yeni fen ve teknoloji öğretim programında karşılaştıkları güçlükleri ve eksikliklerin belirlenmesi ve bunların giderilmesi; fen ve teknoloji öğretim programının amacının gerçekleşmesi için önemlidir. Yeni öğretim programında yaşanılan sorunların belirlenmesi, bu programı hazırlayan kurumların programı yeniden gözden geçirmesini ve düzeltmeler yapmalarını sağlayacaktır. Böylece yapılacak olumlu değişikliklerle eğitim öğretim daha sağlıklı bir şekilde yürütülecektir. Bu araştırmaya konu olan öğretmenlerin eğitimin iyileştirilmesine ilişkin görüş ve düşünceleri eğitimde ihtiyaç duyulan değişikliklerin gerçekleştirilmesine katkılar sağlayacaktır.

1.4. Araştırmanın Sınırlılık ve Sayıltıları

İlköğretim birinci kademe 4. ve 5. sınıf Yeni Fen ve Teknoloji Öğretim Programını genel, kazanımlar, konu alanı, eğitim durumu, ölçme-değerlendirme, teknolojik gelişmeler ve karşılaşılan sorunlar açısından öğretmen görüşleri doğrultusunda değerlendirmeyi amaçlayan bu çalışmanın sınırlılık ve sayıltıları aşağıda verilmiştir.

1.4.1.Sayıltılar

Araştırmada:

Öğretmenlerin anket sorularını yanıtlarken duygu ve düşüncelerini samimi olarak yansıttıkları varsayılmıştır.

Örneklem evreni temsil etmektedir; seçilen ilçelerden belirlenen okullar, bu okullardaki öğrenciler ile öğretmenler sayı bakımından yeterlidir.

Çalışmanın uygulanması boyunca ilköğretim 4. ve 5. sınıf öğrencilerinin ve bu sınıfların fen ve teknoloji dersine giren öğretmenlerin kontrol altına alınamayan dışsal etkenlerden eşit düzeyde etkilenmeleri beklenmiştir.

Örneklemin evreni temsil ettiği varsayılmıştır.

1.4.2. Sınırlılıklar

Araştırma, 2010-2011 eğitim-öğretim yılında fen ve teknoloji derslerine giren 4. ve 5. sınıf öğretmenleri ile sınırlıdır.

(14)

4

Araştırmada, bulgular ölçme aracındaki sorularla, veri toplama tekniği de anket yöntemiyle sınırlıdır.

Araştırma, ilköğretim 4. ve 5. sınıf ders programıyla sınırlıdır.

1.5. Tanımlar

Eğitim: Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme

meydana getirme sürecidir (Ertürk,1998,s:12-13).

Öğretim: Öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve

kılavuzluk etme eylemi (TDK).

Eğitim Programı: Öğrenene, okul içinde ve okul dışında planlanmış etkinlikler yoluyla

sağlanan öğrenme yaşantılarının bütünüdür (Demirel, 2007, 4).

Program Geliştirme: Okul içinde ve okul dışında, milli eğitimin ve okulun amaçlarını

etkinliklerle gerçekleştirmek üzere hazırlanan içerik ve etkinliklerin uygun yöntem ve tekniklerle geliştirilmesine yönelik yapılan çalışmaların bütünüdür (Varış, 1996, s:17).

Fen Bilimi: Fenle ilgili konuları araştıran, inceleyen bilim dalı (TDK).

Teknoloji: İnsanın maddi çevresini denetlemek ve değiştirmek amacıyla geliştirdiği araç

gereçlerle bunlara ilişkin bilgilerin tümü (TDK).

Fen ve Teknoloji: Doğayı ve doğal olayları sistemli bir şekilde inceleme ve henüz

gözlemlenmemiş olayları tahmin etme gayretleridir (Erdem, 2009)

Fen ve Teknoloji Okuryazarlığı: Bireylerin araştırma-sorgulama, eleştirel düşünme,

problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirmeleri, yaşam boyu öğrenen bireyler olmaları, çevreleri ve dünya hakkındaki merak duygusunu sürdürmeleri için gerekli olan fenle ilgili beceri, tutum, değer ve bilgilerin bir bileşimidir (MEB, 2005, s:17).

(15)

5 2. İLGİLİ YAYINLAR VE ARAŞTIRMALAR

2.1.İlköğretim Fen ve Teknoloji Öğretiminin Önemi

Bilgi çağını yaşadığımız günümüzde eğitim sistemimizdeki temel amaç öğrencilerimize hazır bilgileri aktarmaktan çok bilgiye ulaşma becerilerini kazandırmak olmalıdır. Bunlar ise üst düzey zihinsel süreç becerileriyle gerçekleşir. Başka bir deyişle ezberden çok, kavrayarak öğrenme, karşılaştıkları farklı durumlarla alakalı problemleri çözebilme ve bilimsel yöntem süreci ile ilgili becerileri gerektirir. Bu becerilerin kazandırıldığı derslerin başında Fen ve Teknoloji dersi gelir. Bu derste çocukların içinde bulundukları çevreyi ve evreni bilimsel yönden ele alıp incelemeleri amaçlanır. Onların hayata kolay adapte olmaları içinde bulundukları çevreyi çok iyi gözlemlemelerine ve mümkün olduğunca olaylar arasında neden-sonuç ilişkilerini kurarak sonuç elde etme yollarını öğrenmelerine bağlıdır. Bu da çocukların Fen ve Teknoloji dersinde çevrelerini bilimsel metotla inceleyerek olay ve durumlar karşısında objektif düşünme ve doğru kararlar verme alışkanlığını kazanıp çevrelerine, ailelerine ve kendilerine yararlı olmalarını sağlar (Kaplan, 1998, s:20).

2.2.Eğitim Programının Hazırlanması

2.2.1.Eğitim Programı

İçinde bulunduğumuz topluma sağlıklı ve verimli şekilde uyum sağlamak, gerçekleştirilen eğitim faaliyetlerinin amacını oluşturmaktadır. Dinamik kültürel değerlerin içinde doğan çocuklar zamanla eğitim yoluyla bu değerlere süreklilik ve esneklik kazandırarak çağın koşullarına uygun ve geleceğe yönelik yeni değerler üretirler (Varış, 1998, s:1). Ertürk, eğitimi; bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak, istendik değişme meydana getirme süreci olarak tanımlamıştır. Bu tanımdaki istendik kelimesi söz konusu değişmenin önceden planlandığını göstermek; kasıt kelimesi ise önceden planlanmış bir değişikliğin sadece tesadüf eseri olarak oluşan ve belki farkında bile olunmayan durumları dışarıda tutmak için kullanılmıştır (Ertürk, 1998, s:12-13).

(16)

6

Önceden planlanmış olan eğitim programlarının başarılı olabilmesi, kişinin içinde bulunduğu topluluktaki etkileşim halinde olduğu unsurlara da bağlıdır. Eğitimin sadece kurumsallaşmış simgesi olan okullarda gerçekleşmediğini kabullenmek gerekmektedir. Sonuçta kişi okul yaşına gelene kadar geçirmiş olduğu süreçte sosyal ve doğal çevre ile etkileşim halinde olmuş ve çok şey öğrenmiştir. Eğitim okul öncesi, okul süresi ve okuldan sonra kısaca yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bu süreçte okul içi ve okul dışı eğitimin birbirleriyle tutarlı olması, planlanan eğitim amacının gerçekleşmesi için önem taşımaktadır (Varış, 1998, s:6-7). Eğitim amacını gerçekleştirmede planlanmış etkinliklerin önemi büyüktür. Eğitim programı, okul içinde ve okul dışında eğitim etkinliklerinin planlanmış halidir. Varış (1996)’a göre eğitim programı; bir eğitim kurumunun, çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağladığı milli eğitim ve kurumun amaçlarının gerçekleşmesine dönük tüm faaliyetleri kapsadığı şeklindedir. Demirel (2007)’e göre eğitim programı; öğrenene okul içinde ve okul dışında planlanmış etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme yaşantılarıdır.

Eğitim ve öğretim programları çoğu kez birbiriyle karıştırılmakta hatta birbiri yerine kullanılmaktadır. Oysa bireyin yaşam boyu süren eğitimin okulda planlı ve programlı olarak süren kısmı bireyin öğretimini oluştururken, eğitim bireyin hem okul içi hem de okul dışındaki tüm faaliyetlerini kapsamaktadır. Bu durumda öğretimin eğitimin alt kümesi olduğu söylenebilir. Eğitim, zaman ve mekân yönünden kapsamlı, sürekli ve çok boyutludur. Öğretimde zaman ve mekânın yanında velinin, öğretmenin ve öğrencilerin beklentileri de önemlidir. Eğitimde bilgi dâhil her türlü yaşantı üzerinde durulur; bu yaşantılar planlı olmayabilir. Ayrıca rastlantısal oluşan bu yaşantıların eğitsel olabileceği gibi eğitsel olmayadabilir. Öğretim ise planlı, programlı, güdümlü ve desteklidir. Öğretimde öğrencinin öğretmen ve öğrenme ortamıyla etkileşimi önemlidir ve tüm öğrenme yaşantılarının eğitsel olması gerekmektedir (Varış, 1998, s:10).

2.2.2. Program Geliştirme

Eğitim programı ile kullanılan kavramlardan biride program geliştirmedir. Demirel (2007) program geliştirmeyi; eğitim programının hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirme öğeleri arasındaki dinamik ilişkiler bütünü şeklinde tanımlamıştır. Varış (1996) ise program geliştirmeyi; gerek okul içinde gerek okul dışında, milli eğitimin ve okulun amaçlarını etkinlikle gerçekleştirmek üzere düzenlenen içerik ve etkinliklerin

(17)

7

uygun yöntem ve tekniklerle geliştirilmesine yönelik koordineli çabaların tümüdür şeklinde tanımlamıştır. Eğitim programlarının yapısı, birbirleriyle dayanışma halinde olan aşağıdaki boyutları kapsar ve programı geliştirirken her bir boyutun değerlendirilmesi ve geliştirilmesi gözlenir.

- Programın geliştirileceği kurumun amaç ve işlevi, - Programın genel amaçları

- Programın kimlere verileceği programın ne zaman verileceği - Öğretim mekanı

- Öğrenim alanı - Davranışsal amaçlar

- Giriş davranışlarının saptanması - İçerik ve etkinlikler

- Öğretim elemanlarının seçiminde uygulanacak kriterler - Süre ayrıntılı zamanlama

- Uygulanacak yöntemler

- Kullanılacak öğretim amaçları, yayınlar v.b. - Destek faaliyetler, - Sosyal faaliyetler - Maliyet/yarar - Değerlendirme - Geliştirme programı Program düzenlemede;

- Milli Eğitimin amaçları

- Söz konusu okulun ya da eğitim kademesinin amaçları - Derslerin amaç ve açıklamaları

- Konular, ‘zaman unsuruyla birlikte’ belirtilir (Varış,1996,s:17-18).

Eğitim programlarının uygulanmasında en iyi sonuçları almak üzere yapılan etkinliklerin tümü program geliştirme faaliyeti içinde yer alır. Program düzenlenirken bir taraftan uygulamadan gelen sorunlar göz önüne alınmakta, diğer taraftan araştırma, geliştirme ve öğrenci davranışlarından amaçların doğrultusunda değişiklik sağlayacak araştırma sonuçlarından yararlanılmaktadır (Varış,1996,s:18-19).

(18)

8 2.2.3. Eğitim Programları Tasarısı

Bir eğitim programı planlanırken öncelikle o programın nasıl olacağı tasarlanarak başlanmalıdır.

Demirel (2007)’e göre eğitim programı tasarısı, “bir programın hangi öğelerden oluşacağının ortaya çıkarılma sürecidir”.

Klein (1991) eğitim programı tasarısını, “eğitim programının yapısı ya da örgütleme örüntüsü” olarak tanımlanmıştır (Akt. Altay, 2005).

Eğitim programı, hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirme öğeleri arasındaki dinamik ilişkiler bütünüdür. Bu tanımda eğitimin dört temel öğesi olduğu görülmektedir. Bu öğeler hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirmedir (Demirel, 2007, s: 5).

2.2.3.1. Hedef

Eğitim, “özellikle planlı eğitim” insanlara istenilen belli özellikleri kazandırmak için yetiştirme aracıdır. Yetiştireceğimiz insanlarda bulunmasını istediğimiz davranışlar bazen çok sayıda olabileceği gibi, bazen de eğitim yoluyla kazandırılması güç olan davranışlar olabilir. Ayrıca eğitim faaliyetlerine ayrılmış olan zamanda kısıtlı olduğundan kazandırılması istenilen özelliklerinde en önemli olanlarının saptanması gerekmektedir. İstenilir özellikler, arasında önemli saydığımızdan seçtiklerimiz istendik özelliklerdir. İşte yetiştirdiğimiz insana kazandırmayı uygun gördüğümüz, eğitim yoluyla kazandırılabilir nitelikteki istendik özelliklere hedefler diyoruz (Ertürk, 1998, s:24). Burada hedeflerin dikkat çeken özelliği önemli özelliklerden oluşması ve bu özelliklerin istendik özelliklerden oluşmasıdır. İstendik özellikleri planlı eğitim yoluyla kandırdığımız kişi, belli bilgiler, belli yetenekler, belli beceriler, belli tutumlar ve belli alışkanlıkları kazanmış olacaktır (Ertürk, 1998, s:24-25).

Demirel (2007)’e göre hedefler, “öğrenciye kazandırılmak üzere seçilen istendik özelliklerdir”.

Sönmez (2004) hedefleri genel olarak “varılmak istenen nokta olarak” tanımlamıştır. Eğitimde hedef ise, “kişide gözlenmesi kararlaştırılan istendik özelliklerdir”

Eğitimde hedefler, uzak hedefler, genel hedefler ve özel hedefler olarak üç boyutta belirtilmektedir. Uzak hedefler, ülkenin politik felsefesini yansıtan ve oldukça genel olarak

(19)

9

belirtilen hedeflerdir. Genel hedefler, uzak hedefin yorumu aynı zamanda da okulun iş görüsünü yansıtan hedeflerdir. Özel hedefler ise, öğrenciye kazandırılması uygun görülen özellikler ve bir disiplin ya da çalışma alanı için hazırlanmış olan hedefler olarak tanımlanmaktadır (Demirel, 2007, s:106). Görüldüğü üzere hedefler hiyerarşik olarak sıralanmış bulunmaktadır.

2.2.3.2. İçerik

Sönmez (2004)’e göre içerik, “hedef davranışları kazandıracak biçimde ve konuların düzenlenmesi gibi ele alınabilir”. İçerik hedef davranışlar için bir araçtır: çünkü önce hedef davranışlar belirlenir, sonra hedef ve davranışları kazandırmak üzere içerik hazırlanır. İçeriğin tüm hedefleri kapsaması ve hedeflerle tutarlı olması gerekmektedir.

Programın içerik boyutunda belirlenen amaçlara ulaşmak için “ne öğretelim?” sorusuna cevap aranmaktadır.

Altay (2005)’ın aktardığına göre Bloom (1971), öğrenciye kazandırılacak davranışları belirleyen hedeflerin, toplumun ve bireyin hedeflerine göre belirlendiğini, içeriğin ise saptanan hedeflere ulaşmak için bir araç olduğunu, davranışsal hedeflerle içerik arasında çok yakın ve sıkı bir ilişki bulunduğunu belirtmiştir.

İçeriğin düzenlenmesinde temel ilkeler, somuttan soyuta, basitten karmaşığa, kolaydan zora, bütünden parçaya ya da parçadan bütüne, yakından uzağa, olaylardan kavram ve genellemelere, günümüzden geçmişe olan bir sıralama vardır. Bu ilkeler her ders için geçerlidir. Ayrıca içerik çağdaş, bilimsel, sanatsal ve felsefi bilgiye ters düşmemelidir. Ayrıca içerik öğrenciler için anlamlı olmalıdır (Sönmez, 2004, s: 126).

İlköğretim Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’ nda içerik, sarmal yaklaşım temel alınarak düzenlenmiştir. Öğrenme alanlarındaki temel kavramlar her sınıfta ele alınmış, fakat üst sınıflara geçildikçe kazanımlarda belirtilen bilgi, anlayış ve becerilerin göreli olarak derinliği artmış ve kapsamı genişletilmiştir (MEB, 2005: 47-48).

2.2.3.3. Öğrenme-Öğretme Süreci

Sönmez (2004)’e göre öğrenme-öğretme süreci (eğitim durumu), hedef davranışları öğrenciye kazandırmak için gerekli uyarıcıların düzenlenip uygulanması tanımlanmaktadır. Bu uygulamayı yapan ve öğrenme öğretme sürecinin rehberliğini üstlenen kişi

(20)

10

öğretmendir. Uygulama sürecine geçilmeden önce hedef davranışlar belirlenir, bu hedef davranışlara uygun içerik hazırlanır, içerikteki hedef davranışları öğrenciye kazandırılması da öğrenme-öğretme sürecinde gerçekleşir.

Öğretmen, öğrencileri için öğrenme-öğretme sürecinde, bazı hususlara dikkat etmelidir. Bunlar; öğrenme-öğretme süreci, öğrencinin gereksinimlerini karşılayabilmeli, öğretim ilkelerine uygun olmalı, çok sayıda duyu organına dayanmalı, etkili öğrenmeyi sağlamalı, yeni ve ilginç olmalı, önceki yaşantılarla ilişkili olmalı, eğitimin hedef ve davranışlarını kazandırabilmelidir (Çakı, 2007, s:31).

Öğrenme-öğretme süreci her uygulama sonunda değerlendirilmelidir. Bu değerlendirmenin sonucuna göre sürecin işleyen yanlarına devam edilmeli, işlevini yerine getiremeyen yanları yeniden düzenlenip öyle uygulamaya konulmalıdır (Sönmez, 2004, s:127). Böylelikle programın eksiklikleri sürekli olarak gözden geçirilip düzeltilecek, aynı zamanda düzeltmeler yapıldığı için hep daha iyi bir eğitim hedefi gerçekleştirilebilecektir. Öğrenme Öğretme sürecinin değişkenleri.

2.2.3.4. Değerlendirme

Değerlendirme, öğrenme- öğretme sürecinin ne kadar etkili geçtiğini belirlemek amacıyla yapılan, eğitimle ilgili verilerin toplanması ve yorumlanmasını içeren çok adımlı, sistematik bir süreçtir (MEB, 2005, s:22). Değerlendirme öğretimde son basamağı oluşturmaktadır. Öğrenme gerçekleştirilir ve sonunda istenilen hedeflere ne kadar ulaşılabildiği kontrol edilir. İşte bu değerlendirme ile olur. Değerlendirme programın en önemli öğelerinden biridir. Çünkü programın, ulaşılmak istenilen hedefe ne kadar ulaştığını kontrol edip bize dönüt verdiği gibi, öğrenme sürecinde ki eksiklikleri belirleyip düzeltmeler yapılmasına olanak sağlar.

Değerlendirme yapmak için, hedefe uygun geliştirilebilecek ölçme araçları vardır. Ölçme araçları nesnel olmalı, hedefin gerçekleşme durumunun ölçülmesine olanak sağlamalıdır (Polat, Akt. Belet 1999, s:27). Yaygın olarak uygulanan öğretmen merkezli eğitim anlayışı yerine öğrenci merkezli eğitim anlayışına geçilmiştir. Bu değerlendirme şekillerinin değişmesine de sebep olmuştur.

Yeni eğitim programlarımızda değerlendirme sürecinde artık geleneksel değerlendirmenin dışına çıkılmıştır. Onun yerine alternatif değerlendirme teknikleri kullanılmaktadır. Alternatif ölçme ve değerlendirme teknikleri, tek bir doğru cevabı olan

(21)

11

çoktan seçmeli testlerin de içinde bulunduğu geleneksel değerlendirmelerin dışında kalan tüm değerlendirme türlerini kapsar. Alternatif ölçme ve değerlendirme teknikleri; sadece ürünü değil, aynı zamanda öğrenme sürecini de değerlendirdiği için öğrencilerin öğrenme konusunda sorumluluk sahibi olmasını ve öğrendikleriyle gurur duymasını sağlar (MEB, 2005, 22).

2.2.4.Eğitimde Program Değerlendirme

Demirel (1999) program değerlendirmeyi, “programın etkililiği hakkında karar verme süreci” olarak tanımlamaktadır.

Ertürk (1998)’e göre program değerlendirme, program geliştirmenin son ve tamamlayıcı halkası olan eğitim hedeflerinin gerçekleşme derecesini tayin etme sürecidir. Program değerlendirme, programa dayalı eğitim kaynaklarını kabul etme, değiştirme ya da kaldırma kararını verebileceği bilgileri içermektedir. Değerlendirme sonuçları program geliştirme uzmanlarına programla ilgili kararları bilgiye dayandırmada program geliştirme uzmanlarına yetki verdiği gibi, programa devam, gözden geçirme veya yeni bir aşamaya geçme konusunda da bilgi vermektedir (Demirel, 2007, s: 177).

Kaya (1997) ise program değerlendirmeyi, bir programdaki bütün boyutların ya da bir veya birkaç boyutun etkisinin, etkinliğinin ve sahip olabileceği tüm çıktıların sorgulanması için bilgilerin toplanması, çözümlenmesi ve yorumu olarak kabul eder.

Eğitimde program değerlendirme, temelde öğretimin değerlendirilmesini içermektedir. Bloom ve arkadaşları eğitim sürecinde öğretim ve değerlendirmenin ayrılmaz iki öğesi olduğunu belirtmektedir. Değerlendirme olmadan öğretim hakkında karar verilemeyeceğini ve değerlendirmenin iş görürlüğünü, hedeflerle belirlenen değişmelerin olup olmadığını, değişme gerçekleşmişse gerçekleşme derecesini belirleyen kanıtların toplanıp yargılanması olarak belirtilmektedir (Bloom, akt: Demirel, 2007, 177).

2.2.5. Eğitimde Değerlendirme Çeşitleri

Program değerlendirme, program geliştirmenin son aşaması olup programın etkililiği hakkında karar verme veya eğitim hedeflerinin gerçekleşme derecesini belirlemedir. Program değerlendirme esasta öğretimin değerlendirmesidir. Bu değerlendirme sonucuna

(22)

12

göre ya programa devam edilir ya program gözden geçirilir ya da yeni bir aşamaya geçilir. Program değerlendirme programın etkililiğini, hedeflerine ulaşma düzeylerini ve aksaklık varsa bunların nelerden kaynaklandığını belirlemek amacıyla yapılır (Tezci ve Gürol, 2006)

Değerlendirme, kullanılan kıyaslama esasına ve yönelik olduğu amaca göre yapılabilir (Ertürk, 1976, s:112). Bu kıyaslamaya göre yapılan sınıflandırma kendi içinde norma dayalı değerlendirme ve hedefe dayalı değerlendirme olmak üzere ikiye ayrılmaktadır (Demirel, 2007, s:177).

Norma dayalı değerlendirmede bireyler birbirleriyle karşılaştırma ve seçme söz konusu olduğu için program değerlendirmelerinde hedefe dayalı değerlendirmeler daha tutarlı olmaktadır. Çünkü program geliştirme çalışmalarında öğrencilerin birbirlerine göre durumlarını değil, öğrencilerin uygun programla gerçekleşmesi hedeflenen istendik özellikleri kazanıp kazanmadıkları önemlidir (Demirel, 2007, s:177).

Değerlendirme, yönelik olduğu amaca göre yapıldığında bu da tanılayıcı değerlendirme, biçimlendirici değerlendirme ve düzey belirleyici değerlendirme olmak üzere üçe ayrılmaktadır ( Ertürk,1998, s:112-113)

Tanılayıcı değerlendirme, öğrencilerin programa başlamadan önce ön koşul niteliği olan bilişsel davranış, duyuşsal özellik ve devinişsel becerilerini tespit etmek için yapılan değerlendirmelerdir. Bu değerlendirme sonuçlarına göre öğrencilere kazandırılması istenen özellikleri kazandırıcı uygulamalara yer verilmesi planlanmalıdır. Biçimlendirici değerlendirme ise, program süreci içinde yapılan değerlendirilmelerdir. Bu değerlendirmelerde öğrencilerin öğrenme güçlüklerini ortaya çıkartarak gerekli düzeltmeleri yapmak için yapılan değerlendirmeleridir. Düzey belirleyici değerlendirmede, program sonunda öğrencilerin kazanılmış davranış, yetenek ve becerilerini belirlemeye yönelik değerlendirme türüdür. Bu değerlendirme türü ile uygulanan eğitim programının yeterli olup olmadığı hakkında bir yargıya varılmaktadır. Bu değerlendirme daha çok başarı testleri veya yeterlilik testleri ile yapılmaktadır (Demirel, 2007, s:178).

2.3. İlköğretim Fen Programlarındaki Gelişmeler

 Eğitimin düzenli bir şekilde işleyişi için eğitim programlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye’nin eğitim sisteminde 1950’li yıllara kadar, dersler ve konular listesi

(23)

13

anlamında kullanılan “Müfredat Programı” anlayışı yerini “Eğitim Programı”na bırakmıştır (Demirel, 2007, s:13).

 Türkiye’de, 1924 yılında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) ile tüm öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde toplanmış ve okul programlarında kapsamlı değişiklikler olmuştur. Eğitim programlarının temelini laiklik, batıya dönüş ve müspet ilimler oluşturmuştur (Varış, 1996, s:34-35).

 İlköğretimde Cumhuriyetten günümüze aralardaki taslak programlar dışında 1926, 1936, 1948, 1968 ve 2005 olmak üzere belli başlı beş program uygulamaya konmuştur (Arslan, 2000). Eğitim programları hala değiştirilip geliştirilmeye devam etmektedir. Cumhuriyet’in ilanından 1928’deki Harf İnkılabı’na kadar kapsamlı program geliştirme çalışmalarına rastlanmamaktadır. Fakat bunun yanında mevcut programlara içerik kazandırmak için Türk ve yabancı uzmanlardan yararlanılmıştır (Ünal, Çoştu ve Karataş, 2004: 186).

 Türkiye’de program geliştirme çalışmaları, il merkezlerinde mahalli okullar ve il Milli Eğitim Müdürlüklerinin desteği ile başlamış, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı merkez örgütünde devam etmiştir. 1924’te Türkiye’ye davet edilen John Dewey’nin hazırladığı rapor göz önünde bulundurularak 1926 ilköğretim programı hazırlanmıştır (Demirel, 2007, s:13).

2.3.1. 1924 Programında Fen

Cumhuriyetin ilanından sonra birçok alanda yapılan köklü değişiklikler gibi eğitim sisteminde de köklü değişiklikler yapılmıştır. 1924 yılında çıkan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile birlikte tüm öğretim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde toplanmış ve okullarda uygulanan programlar üzerinde kapsamlı değişiklikler yağılmıştır. Program geliştirme çalışmaları Türkiye’de ilk olarak 1924 yılından itibaren ağırlıklı olarak ilköğretim alanında başlamış ve aynı yıl çıkartılan yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ nin eğitim ve öğretim anlayışı, ihtiyacı ve şartları düşünülerek “ 1924 İlk Mektep Müfredat Programı” adı altında hazırlanmıştır. Bu program daha çok proje niteliğinde olup iki yıl uygulamada kalmıştır (Gözütok, 2003).

(24)

14 2.3.2. 1926 Programında Fen

1926 yılında ülkenin o zamanki ihtiyaçlarına, çocukların özelliklerine, dünyadaki ileri eğitim ve öğretim anlaşışına dayanarak “1926 İlk Mektep Müfredat Programı” hazırlanmıştır. Bu programda Fen konuları birinci devre sınıflarında “Hayat Bilgisi” üniteleri içinde, ikinci devre sınıflarında “Tabiat Dersleri” adı altında 4. ve 5. sınıflarda ikişer saat olarak okutulmuştur (Erdem,2009) 1926 programı, bugünkü programların dayandığı altı temel esası kapsaması bakımından önemlidir. Bu esasları Gözütok (2003); 1. Toplu öğretim sistemi,

2. İlkokulun amaçları, 3. Derslerin özel amaçları,

4. Öğretimde takip edilecek yollar,

5. İlk okuma-yazma öğretiminde uygulanan çözümleme metodu,

6. Beş sınıflı ilkokulun birinci ve ikinci devreye ayrılması şeklinde belirtmiştir.

2.3.3. 1936 Programında Fen

1926 Programının hazırlanmasından sonra Türkiye’ de bir çok alanda yenilikler yapılmıştır. 1936’da bir bu program günün ihtiyaçları doğrultusunda yeniden gözden geçirilip, geliştirilmiştir. Bu programda “İlkokulun Hedefleri” başlığını taşıyan ilk bölümde “Ulusal Eğitim” ilkelerine yer verilmiştir. Daha sonra, “İlkokul Eğitim ve Öğretim İlkeleri” üzerinde durulmuştur (Gözütok, 2003). Bu programında eğitim öğretim ilkeleri yetersiz ve kapalı değildir. Eğitim öğretim ile çocuğun bütün okul hayatında göz önünde tutulması gereken ilkeler, maddeler halinde ve yanlış anlamaya, yanlış yoruma meydan vermeyecek şekilde tespit edilmiştir. Bu programda Fen Bilgisine ilişkin konular birinci devre sınıflarında “Hayat Bilgisi” üniteleri içinde, ikinci devre sınıflarında “Tabiat Bilgisi” adı altında 4. ve 5. Sınıflarda üçer saat olarak okutulmuştur.

Bu dönemde programların temel felsefesi, yeni yetiştirilecek nesillere cumhuriyet rejimi ve bu rejimin fazilet ve nimetlerini benimsetmeyi geliştirmek olmuştur. Programların, her şeyden önce millî bir nitelik taşımaları dikkati çekmektedir (MEB; 1990, s.32).

Türk toplumunun ekonomik politik ve toplumsal yapısı, batı dünyasının etkisi, bilim ve teknikteki gelişmeler, yabancı uzmanların görüşleri ve Atatürk’ün eğitim anlaşışı,

(25)

15

cumhuriyet dönemindeki eğitim anlayışını etkilemiş ve geliştirmiştir (Sönmez; 1991, s.138).

2.3.4. 1948 Programında Fen

1936 programının eksikliklerini gidermek ve beş sınıflı köy ilkokullarının ihtiyaçlarına göre bir program hazırlamak amacıyla 1945 yılında çalışmalara başlanmıştır. Bu çalışmada 1944 yılında şehir ve köy okullarının birleştirilmesi ve geliştirilmesi için öğretmenlere uygulanan anket sonuçlarından yararlanılmış, ilköğretim müfettişlerinden, millî eğitim müdürlerinden görüşler alınmış ve bu kişilerden oluşan bir komisyon tarafından incelemeler yapılmıştır. Yapılan bu analizler, program geliştirme çalışmalarının bilimsel bir veri tabanına oturtulmaya çalışıldığının göstergeleridir (Gözütok, 2003).

Bu programda Fen Bilgisine ilişkin konular birinci devre sınıflarında "Hayat Bilgisi" üniteleri içinde, ikinci devre sınıflarında "Tabiat Bilgisi", "Aile Bilgisi" ve "Tarın-İş" dersleri üniteleri içinde yer vermekteydi (Gücüm ve Kaplan, 1992).

2.3.5. 1968 Programında Fen

1948 programın da olduğu gibi bu programda da ilkokul birinci devresinde fen bilgisine, Hayat Bilgisi üniteleri içinde yer verilmiş ve Hayat Bilgisi programının açıklamalar bölümü "Hayat Bilgisi dersi bir gözlem, iş ve deney dersidir" cümlesiyle başlamakta ve bu açıklama derse, bir fen dersi karakteri yüklemektedir. 1968 ilkokul programında "Fen ve Tabiat Bilgileri" adıyla belirlenen ders 1948 programındaki Tabiat Bilgisi, Tarım-İş ve Aile Bilgisinin birleştirilmiş halidir. Fen ve Tabiat Bilgileri programının en belirgin özelliği bu derslerin konularının bilgi ve anlayış açısından bütün olarak ele alınıp inceleme imkanı sağlayacak şekilde birleştirilmiş olmasıdır. Amaçlar için hedef-davranış analizine yer verilmemiştir. Öğrencilerin aktif katılımına yer veren bir eğitim önerilmiştir (Gücüm ve Kaplan, 1992).

2.3.6. 1974 Programında Fen

Bu programda dersin adı "Fen Bilgisi" olarak değiştirilmiş ve ünitelerin kapsamlarında bazı değişiklikler yapılmıştır. Sosyal yarar felsefesi güdülmüş, teknoloji uygulamalarına

(26)

16

daha çok önem verilmiş, bilimsel süreçler yoluyla bilimsel bilgi kazandırma ilkesine ağırlık verilmiştir. İlkokulların ilk üç sınıfında bağımsız bir fen dersi bulunmamaktadır. Hayat Bilgisinin konuları arasında bazı fen konularına yer verilmiştir. Hayat Bilgisi programının açıklamalarında da fen konularının işlenmesinde bilimsel yöntem değil sosyal yarar ön planda bulundurulmaktadır. O halde böyle bir felsefi görüşle işlenen fen konularının çocukları 4. ve 5. sınıftaki bilimsel süreçleri esas alan fen derslerine hazırlaması imkansızdır. (Gücüm ve Kaplan, 1992).

2.3.7. 1977 Programında Fen

1974 programı ile karşılaştırıldığında bazı ünitelerin yerlerinin değiştirilmesine karşılık, kapsam hemen hemen aynıdır (Gücüm ve Kaplan, 1992).

2.3.8. 1992 İlköğretim Okulları Fen Bilgisi Programı

Fen Bilgisi Dersi bu programda 4. Sınıftan 8. Sınıfa kadar haftada 3’er saat olarak planlanmıştır. 1.2.3. sınıflarda Hayat Bilgisi dersleri içerinde fen konularına yer verilmiştir (Altay,2005).

2.4. Programların Geliştirilmesi Gerekli Kılan Nedenler

Bilim ve Teknoloji bütün dünyada hızlı ve sürekli olarak gelişim göstermektedir. Elde edilen bilginin miktarı küçümsenemeyecek kadar büyüktür. Fakat bu gelişme ve ilerlemenin eğitim alanında da gösterildiği söylenemez. Yaşadığımız bilim ve teknoloji çağındaki ilerlemeler yeni bir eğitim-öğretim modelini de gerekli kılmıştır. Bu modele göre, bilgiyi üreten, bilgiyi geliştiren ve kullanan bireyler yetiştirilmelidir. Bu nedenle de bireyin bu modele uygun şekilde yetiştirilmesini sağlayabilecek Fen ve Teknoloji dersi eğitimde önemli bir yere sahiptir.

Bir ülkenin gelişmesi ve ilerlemesinde, o ülkenin eğitim sisteminin yapısının ve yetiştirilen bireylerin etkisi çok önemlidir. Son yıllara kadar eğitim sistemimiz ezberciliğe dayalı, öğretmen merkezliydi. Bireylerin ihtiyaçları, istekleri göz önünde bulundurulmuyor, bireylere bilgiye nasıl ulaşıp kullanabileceği öğretilmiyor, teknolojik ve bilimsel gelişmeler takip edilmiyor bunun yerine salt bilgi yüklemesi yapılarak ezberciliğe

(27)

17

dayalı bir yol izleniyordu. Buda bireylerin kendi yetenek ve ilgilerini geliştirmelerini engelleyip toplumu, tüketici bir toplum haline getirdiği gibi fen okuryazarlığının gelişmesinde de engel teşkil ediyor. Bu durum programın eksik olduğunu ve değişikliklere gerek duyulduğunu göstermektedir.

Eğitim programımız içinde bulunduğumuz bilgi toplumuna uyumu sağlayacak niteliklere sahip olmalıdır. Bireyler ezbercilikten uzaklaştırılıp bilgiyi yapılandırabilen, kendini yetiştirebilen, araştırmacı bireyler olarak yetiştirilmesini sağlamalıdır.

Bilgi toplumuna geçişin en önemli şartlarında biri, bilgiye yatırım yapmaktır. Bu yüzden gelişmekte olan toplumlarda insan kaynaklarına yatırım yapıp, insan kaynaklarında iyileştirme sağlanmalıdır. Nitelikli iş gücünün oluşturulmasının temel şartı, bireylere yaygın ve örgün eğitim kurumlarında “hayat boyu öğrenme” yi temel ala bir yaklaşımla, uluslararası piyasalardaki rekabet ortamına uyumlarını sağlayabilecek, eğitimin her aşamasında zeka işlevlerini gerçekleştiren, araştırmacılığı ve yaratıcılığı ön plana çıkaran bir eğitimin verilmesiyle mümkün olacaktır (Şahin, 2004, 66).

Eğitimin toplum üzerinde bu büyük öneminden dolayı Milli Eğitim Bakanlığı eğitim programlarının geliştirilip daha iyisi için programlarda değişim yapmaktadır. 2000 yılı Fen Programını da değiştirilip yeni bir program uygulamaya koymayı düşünmüş ve bunun gerekçelerini de şu şekilde açıklamıştır;

 Değişik bilim alanlarındaki araştırma bulgularının ve eğitim bilimlerinde öğrenme-öğretme anlayışındaki gelişmelerin yöntem ve içerik olarak öğretim programlarına yansıtılması,

 Eğitimde kaliteyi artırıp, eşitliği sağlamak,

 Ekonomiye ve demokrasiye duyarlı bir eğitim sağlamak,

 Bireysel ve ulusal değerlerin, küresel değerleri de dikkate alarak geliştirilme ihtiyacı,

 Mevcut öğretim programları uygulamaları kapsamında öğrencilerin çoğunluğunda okula, öğrenmeye, okumaya karşı bir isteksizlik olması,

 Mevcut öğretim programlarında konuların çok kapsamlı ve ezbere dayalı bilgi yoğunluklu olmasında dolayı, konuların zamanında bitirilememesi ve çoğu zamanda konuların sıkıştırılıp öğretilmeden bitirilmesinin tercih edilmesi,

 Programda yer alan konuların çoğunun çocukların yaş ve gelişim düzeylerine uygun olmayıp, aynı zamanda onların merak ve ilgilerini karşılamaktan uzak olması,

(28)

18

 Okulda kazandırılmaya çalışılan yaşantı biçimi ve davranışların gerçek dünya ile uyum içinde olmaması,

 Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu ilköğretim uygulaması ile ilkokul ve ortaokul programları üst üste eklendiği için, temel eğitimde program bütünlüğünün olmaması,

 Dikey eksende, temel eğitimde birinci sınıftan sekizinci sınıfa her bir dersin kendi içinde kavram bütünlüğünün olmaması,

 Yatay eksende, dersler arasında yeterli derecede bir paralelliğin sağlanamamış olması,

 Ekonomik ve toplumsal gelişmelerin bir sonucu olarak, bireylerin yaratıcılık, eleştirel düşünme, problem çözme, karar verme ve işbirliği yeterliliklerini kazanmalarının daha önem kazanmış olması,

 Çocuklarımızın, ülke çapında veya uluslar arası değerlendirmelerde beklenen düzeyde başarı gösterememesi.

Bütün bunlar, küresel bir dünya içinde sürdürülebilir bir kalkınma ve rekabet gücü oluşturmanın da bir ön koşulu olarak, ilköğretim programlarının içerik ve eğitim öğretim yaklaşımı bakımından çağın gereklerine uygun biçimde yeniden tasarlanması gerektiğini göstermektedir. Ayrıca, öğretmen merkezli tekdüze anlatım, not tutturma ve doğrulama tipi laboratuar etkinlikleri gibi geleneksel öğretim uygulamalarının öğrencilerde fen ve teknoloji okur-yazarlığını geliştirmek için yeterli olamadığı ortaya çıkmıştır (MEB, 2004).

2.5. 4. ve 5. Sınıflarda Uygulanan Fen Programları İle Yeni Fen ve Teknoloji Programı’ nın Karşılaştırılması

Fen ve Teknoloji Dersinde Ne Öğretelim?

Eski Fen Programı’nda öğrenciyi bilgi ile yüklemek ön plana çıkmıştır. Buda anlamlı öğrenme yerine ezbere eğitim yapılmasına neden olmuştur. Teknoloji ile ilgili konular takip edilmeyip, bu konularla ilgili gerekli öğrenme yaşantılarına da önem verilmemiştir. Yeni Fen ve Teknoloji Programı’nda az ve öz bilgiye önem verilmiştir. Öğrencilere temel kavramlar verilerek anlamlı öğrenme amaçlanmıştır. Teknoloji ile ilgili uygulamalara ve gelişmelere ağırlık verilmiştir.

Niçin Fen ve Teknoloji Öğretelim?

Eski programa fen okuryazarlığına yalnızca programın girişinde bahsedilmiş fakat program uygulamaya önem vermeyip sadece bilgi kazanımlarına ağırlık vermiştir.

(29)

19

Yeni programda, her konu ile ilgili bilgi kazanımlarının yanında fen ve teknoloji okuryazarlığıyla ilgili çok sayıda beceri kazanımlarına yer verilmiştir.

Fen ve Teknolojiyi Nasıl Öğretelim?

Eski programın girişinde yapılandırmacı yaklaşımın nasıl olacağına dair sadece açıklama yapılmış. Öğretim programındaki kazanımlar ve kazanımların gerçekleştirilmesine yönelik etkinlikler davranışçı yaklaşıma göre düzenlenmiştir. Buda programın teoride yapılandırmacı yaklaşım, uygulamada davranışçı yaklaşımın ağırlıklı olduğunu göstermektedir.

Yeni programın sadece temel felsefesinde değil, öğrenme ve öğretme etkinliklerinin de yapılandırmacı yaklaşıma göre düzenlendiği görülmektedir. Program hazır bilgi vermeyi değil, öğrenciye temel bilgileri verip kendisinin bilgiyi yapılandırıp öğrenmesini temel alır.

Öğretim Uygulamaları

Eski programın öğrenci merkezli olduğu giriş kısmında söylenmekle birlikte, öğretimin kazanım ve etkinlikleri incelendiğinde bunun uygulamaya yansımadığı görülmüştür. Öğretimin merkezinde öğretmen ve program yer almaktadır.

Yapılandırmacı yaklaşıma göre hazırlanmış olan yeni fen ve teknoloji programında merkezde öğrenci bulunmaktadır. Öğrenme-öğretme etkinliklerinin tamamı öğrencinin bilgiyi zihninde yapılandırmasını ön görmektedir.

Ölçme ve Değerlendirme

Eski program, birbirinden bağımsız bilgileri ezberlemeyi öngörür. Ezbere bilgileri

ölçmeye konu sonu ve dönem sonu ölçmeye dayanan geleneksel ölçme ve değerlendirme yöntemlerine ağırlık verilmiştir.

Yeni programda yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı esas alındığı için süreç değerlendirme ve alternatif değerlendirme yaklaşımlarına ağırlık verilmiştir. Ölçme ve değerlendirme öğrenme sürecinin tamamına yayılmış ve öğrenmenin her aşamasında gerçekleştirilmeyi ön görmüştür.

Konu ve Kavram Sıralanması

Eski programa göre ünite ve konu sıralaması doğrusal yaklaşım esas alınarak sınıf seviyesine göre kavramların gittikçe derinliğinin artması göz önüne alınmadan ayrı paketler halinde sunulmuştur.

Yeni fen programında sarmallık ilkesi temele alınmıştır. Bu ilke kavram ve konuların her sınıfın seviyesine uygun hazırlanmasını öngörür. Konular, öğrencilerin yaşam deneyimlerini özdeşleştirebileceği konulardan seçilir. Öğrenciler günlük yaşam

(30)

20

deneyimlerinin içinde işlenerek konuların derinliği ve kapsamı sınıf seviyesi yükseldikçe artırılmıştır.

Diğer Konu Alanları İle İlişkilendirme

Eski programa göre kazanımlar kendi içerisinde ilişkilidir. Diğer konu alanlarıyla ilgili herhangi bir ilişkilendirme söz konusu değildir.

Yeni Fen Öğretimi Programı’nda, hemen hemen her kazanımda matematik, sosyal bilgiler gibi diğer konu alanları ile ilgili açık bir şekilde bağlantılar bulunmaktadır.

Öğrencilerin Bireysel Farklılıklarını Gözetme

Eski programda verilen kazanımlar ve öğretim etkinliklerinde bireysel farklılıklar gözetilmemiştir. Ezbere dayalı olarak hazırlanan programda öğretim tek bir öğrenci seviyesine göre yapılmaktadır.

Yeni Fen ve Teknoloji Programı, öğrenmenin öğrencilerin zihnine bilgi paketinin aktarılmasının olmadığını, öğrenimin öğrencilere ön bilgilerin aktarılması ve bu bilgileri öğrencilerin yapılandırması ile oluştuğunu ön görür. Bu yüzden tüm öğrenme etkinliklerinde bireysel farklılıklar gözetilmiştir.

2.6. Fen ve Teknoloji Öğretim Programı

Fen ve Teknoloji Dersi 4 ve 5. Sınıf Öğretim Programı, reform kelimesinin içini dolduracak bir vizyonla, gelişmiş ülkelerde yürürlükte olan çok sayıda fen dersi programı incelenerek, halen uygulanmakta olan Fen Bilgisi Programı hakkındaki görüşler değerlendirilerek, uluslararası fen eğitimi literatürü izlenerek ve Türkiye’de değişik yörelerdeki koşul ve olanaklar dikkate alınarak hazırlanmış bir programdır.

Bu program hazırlanırken Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından tüm illerde ilköğretim müfettişleri başkanlığında kurulan komisyonlarca, 2000 yılı Fen Bilgisi Dersi Öğretim Programı’nın değerlendirilmesi istenmiş, 79 ilden gelen müfettiş ve öğretmen raporları ile çeşitli sivil toplum kuruluşlarının görüşleri incelenmiştir. Öğretim Programı ile ilgili bu görüşler ve programın uygulanmasında karşılaşılan sorunlar hazırlanan yeni programın geliştirilmesinde dikkate alınmıştır.

(31)

21

2.6.1 Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’ nın Vizyonu

Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın vizyonu; bireysel farklılıkları ne olursa olsun bütün öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmesidir.

Günümüzde yaşanan hızlı sosyal, ekonomik, bilimsel ve teknolojik gelişmeler yaşam şeklimizi önemli ölçüde değiştirmiştir. Özellikle bilimsel ve teknolojik gelişmelerin hayatımıza etkisi, günümüzde belki de geçmişte hiç olmadığı kadar açık bir biçimde görülmektedir. Küreselleşme, uluslararası ekonomik rekabet, hızlı bilimsel ve teknolojik gelişmeler gelecekte de hayatımızı etkilemeye devam edecektir. Bütün bunlar dikkate alındığında ülkeler, güçlü bir gelecek oluşturmak için her vatandaşın fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmesinin gerekliliğinin ve bu süreçte fen derslerinin anahtar bir rol oynadığının bilincindedir.

Fen ve teknoloji okuryazarlığı; bireylerin araştırma-sorgulama, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerileri geliştirmeleri, yaşam boyu öğrenen bireyler olmaları, çevreleri ve dünya hakkındaki merak duygusunu sürdürmeleri için gerekli olan beceri, tutum, değer, anlayış ve bilgilerin bir bileşimidir. Fen ve teknoloji okuryazarı olan bir kişi,

 Bilimin ve bilimsel bilginin doğasını anlar,

 Temel fen kavram, ilke, yasa ve kuramlarını anlayarak uygun şekillerde kullanır,  Problemleri çözerken ve karar verirken bilimsel süreç becerilerini kullanır,  Fen, teknoloji, toplum ve çevre arasındaki etkileşimleri anlar,

 Bilimsel ve teknik psikomotor beceriler geliştirir,  Bilimsel tutum ve değerlere sahip olduğunu gösterir.

Fen ve teknoloji okuryazarı bireyler, bilgiye ulaşmada ve kullanmada, problemleri çözmede, fen ve teknoloji ile ilgili sorunlar hakkında olası seçenekleri dikkate alarak karar vermede ve yeni bilgi üretmede daha etkin bireylerdir.

Fen ve teknoloji okuryazarlığı için 7 boyut düşünülebilir: 1. Fen bilimleri ve teknolojinin doğası

2. Anahtar fen kavramları

3. Bilimsel Süreç Becerileri (BSB)

4. Fen-Teknoloji-Toplum-Çevre (FTTÇ) ilişkileri 5. Bilimsel ve teknik psikomotor beceriler

(32)

22

7. Fen’e ilişkin tutum ve değerler (TD)

Öğrencilerin fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetiştirilebilmeleri için yukarıda belirtilen fen ve teknoloji okuryazarlığının yedi boyutu dikkate alınmalıdır. Öğrencilere düz anlatım, not tutturma ve doğrulama tipi gibi öğretmen merkezli geleneksel öğretim yöntemleri uygulamak yerine; öğrencilerin öz güvenlerini ve motivasyonlarını artırıcı nitelikte eğitim verilmelidir. Böylelikle öğrencilerin, alıcı durumundan üretici durumuna geçmeleri sağlanmalıdır.

2.6.2 Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’ nın Temel Yaklaşımı

2.6.2.1 Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın Gerekçesi

Günümüz bilgi ve teknoloji çağında bilimsel bilginin katlanarak artıp, teknolojik

yeniliklerin büyük bir hızla ilerleyip, fen ve teknoloji, etkilerini yaşamımızın her alanında belirgin bir şekilde göstermektedir. Toplumların geleceği açısından fen ve teknoloji eğitiminin anahtar bir rol oynadığı açıkça görülmektedir. Bu nedenle, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere bütün toplumlar devamlı olarak fen ve teknoloji eğitiminin kalitesini artırma çabası içindedir.

Fen, fiziksel ve biyolojik dünyayı tanımlamaya ve açıklamaya çalışan bir bilimdir. Bilimsel çalışmalar sonucunda organize, test edilebilir, objektif ve tutarlı bir bilgi bütünü oluşturulmuş ve oluşturulmaya devam edilmektedir. Fen, sadece dünya hakkındaki gerçeklerin bir toplamı değil, aynı zamanda deneysel ölçütleri, mantıksal düşünmeyi ve sürekli sorgulamayı temel alan bir araştırma ve düşünme şeklidir.

Hayal gücü, yaratıcılık, yeni düşüncelere açık olma, zihinsel tarafsızlık ve sorgulama, bilimsel çalışmalarda oldukça önemli olduğundan, fen ve teknoloji öğretiminde, bireylerin doğrudan keşif yoluyla doğru bilgiye ulaşmayı öğrenmesi, öğrendikçe dünyaya bakışını revize edip yeniden yapılandırması ve giderek öğrenme isteğini geliştirmesi çok önemlidir. Öğrenme–öğretme değerlendirme etkinlikleri seçilirken bu husus göz önünde bulundurulmuştur. Fenin, doğal dünyayı sistematik bir şekilde araştırarak elde edilen organize bir bilgi bütünü olduğu ve sürekli değişim geçirdiği söylenebilir. Çünkü fen, zannedildiğinin aksine, sabit ve kesin bir bilgiler bütünü de değildir. Bilimsel bilgiler, yeni deliller elde edildikçe fiziksel ve biyolojik dünyayı daha iyi açıklamak için devamlı gözden

(33)

23

geçirilerek düzeltilir ve geliştirilir. Fenin değişime daha az uğrayan boyutu olarak içeriği değil yöntemlerini gösterebiliriz.

Programda, fen alanındaki bilgilerin, “değişmez gerçekler” değil, “hâlen bilinen en iyi açıklama” olduğu sezgisi kazandırılmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda fen okuryazarlığı ekseni etrafında bilimsel yöntemlerin yerleşmesi hedefi gözetilmiştir. Böylece Fen ve Teknoloji Programının, eldeki imkânlar ölçüsünde “yapılandırmacı yaklaşımı” benimsediği söylenebilir.

2.6.2.2. Fen-Teknoloji İlişkisi

Fen alanında edinilen bilgilerin, ihtiyaçları karşılamak veya gündelik hayatı

kolaylaştırmak için kullanıldığı her yerde ilkel veya modern bir teknoloji uygulaması ortaya çıkar.

Teknoloji, sadece bilgisayar gibi elektronik cihazlar ve bunların çeşitli uygulamaları değildir. Teknoloji diğer disiplinlerden (fen, matematik, kültür vb.) elde edilen kavram ve becerileri kullanan bir bilgi türü olduğu gibi aynı zamanda materyalleri, enerjiyi ve araçları kullanarak belirlenen bir ihtiyacı gidermek veya belirli bir problemi çözmek için bu bilginin insanlık hizmetine sunulması durumudur. Fen ve teknolojinin ortak yönü, hem bilimsel araştırmalarda hem de teknolojik tasarım süreçlerinde benzer beceriler ve zihinsel alışkanlıklar kullanılmasıdır. Fen ve teknolojiyi birbirinden ayıran en önemli özellik ise, fenin doğal dünyayı anlayarak açıklamaya çalışması; teknolojinin insanların istek ve ihtiyaçlarını karşılamak için doğal dünyada değişiklikler yapmayı amaçlamasıdır.

Fen ve Teknoloji Programında, edinilmiş fen bilgilerinin teknolojiye yansıdığı durumlara sık sık örnekler verilerek, bu bilgilerin gündelik hayatta kullanımına ilişkin problemler üzerinde düşünme alıştırmaları sunularak öğrencilere fen ve teknoloji okuryazarlığı için gerekli bilgi, anlayış, beceri, tutum ve değerleri kazandırma ve onların gelecekte etkin bir şekilde iş gören, bilinçli ve sorumlu vatandaşlar olmalarına katkı sağlama yoluna gidilmiştir.

2.6.2.3. Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın Amaçları

Tüm vatandaşların fen ve teknoloji okuryazarı olarak yetişmesini amaçlayan Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’nın genel amaçları aşağıdaki şekildedir:

(34)

24

Öğrencilerin;

• Doğal dünyayı öğrenmeleri, anlamaları ve bunun düşünsel zenginliği ile heyecanını yaşamalarını sağlamak,

• Her sınıf düzeyinde bilimsel ve teknolojik gelişme ile olaylara merak duygusu geliştirmelerini teşvik etmek,

• Fen ve teknolojinin doğasını; fen, teknoloji, toplum ve çevre arasındaki karşılıklı etkileşimleri anlamalarını sağlamak,

• Araştırma, okuma ve tartışma ile yeni bilgileri yapılandırma becerileri kazanmalarını sağlamak,

• Eğitim ile meslek seçimi gibi konularda, fen ve teknolojiye dayalı meslekler hakkında bilgi, deneyim ve ilgiyi geliştirmelerini sağlayabilecek alt yapıyı oluşturmak,

• Öğrenmeyi öğrenmelerini ve bu sayede mesleklerin değişen durumuna ayak uydurabilecek kapasiteyi geliştirmelerini sağlamak,

• Karşılaşabileceği alışılmadık durumlarda, yeni bilgi elde etme ile problem çözmede fen ve teknolojiyi kullanmalarını sağlamak,

• Kişisel kararlar alırken uygun bilimsel süreç ve ilkeleri kullanmalarını sağlamak,

• Fen ve teknolojiyle ilgili ekonomik, sosyal ve etik değerleri, kişisel sağlık ve çevre sorunlarını fark etmelerini, bunlarla ilgili sorumluluk taşıyıp bilinçli kararlar vermelerini sağlamak,

• Bilmeye ve anlamaya istekli olma, sorgulama, mantığa değer verme, eylemlerin sonuçlarını düşünme gibi bilimsel değerlere sahip olmalarını, toplum ve çevre ilişkilerinde bu değerlere uygun şekilde hareket etmelerini sağlamak,

• Meslek yaşamlarında bilgi, anlayış ve becerilerini kullanıp ekonomik verimliliklerini artırmalarını sağlamaktır.

2.6.2.4. Fen ve Teknoloji Dersi Öğretim Programı’ nın Temel Yapısı

Fen ve Teknoloji dersinde, yedi ayrı öğrenme alanı öngörülmüştür: • Canlılar ve Hayat

• Madde ve Değişim • Fiziksel Olaylar • Dünya ve Evren

Referanslar

Benzer Belgeler

Farklı türleri de olmakla birlikte fen ve teknoloji öğretiminde sıkça kullanılan alternatif ölçme teknikleri şunlardır: Performans değerlendirme, portfolyo

Bu çalışmanın amacı, örgütsel adalet algılarını dağıtım, işlemsel, kişiler arası ve bilgisel adalet algıları şeklinde dört boyuta ayırarak, boyutların birbirleriyle

Araştırma sorusu “ortaokul öğrencilerinin, fen ve teknoloji derslerinde Chickering ve Gamson’ un iyi bir eğitim için önerdiği 7 ilkenin uygulanması ile ilgili

In our research, we selected to study common individual consumers’ demographic differences, such as gender, age, education level and income and how they affect their concerns

tutulup karakola götürülür.” (73); “ Sarayda çok iyi nüfuz sahibi olan ve Dördüncü Murat’ n nas lsa itimad na mazhar olan k zlar a as hükümetin emirlerine müdahale

Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, 27(2), Aralık 2012 Çukurova University Journal of the Faculty of Engineering and Architecture, 27(2), December

Deney grubunun metabolik parametrelerinin ölçüm sonuçlarında, vücut yağ yüzdesi, toplam vücut sıvıları, vücut iç yağı ve kemik kitlesinin ölçüm

Tezin maksadı; her türlü kamuoyu tepkisine rağmen nükleer faaliyetlerine devam eden, özellikle 2005 Haziran ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra