• Sonuç bulunamadı

Boğaziçi yalıları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Boğaziçi yalıları"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

G

ünümüzde sayıları gittikçe azalan Boğaz­ içi yalıları, özellikle 16. yüzyıldan İtiba­ ren padişahların, onların yakınlarının ve devlet ileri gelenlerinin devamlı oturdukları veya yazlarını geçirdikleri yerler olarak inşa edilmeye başlanmıştı. Marmara denizinden Karadeniz'e kadar uzayan su yolunun iki yanına yerleşmiş olan yalılar 18. yüzyılda karakterlerini oluşturmuşlar, 19. yüzyılda da en parlak ve görkemli dönemlerini yaşamışlardır.

O

dönemde Boğaziçi'nin Rumeli yakasın­ da 16, Anadolu yakısında ise 10 yerleşim bölgesi vardı Boğazın doğal yapısına göre yerleşmiş olan bu köyler, ortasından bir dereyle su bağlantısı olan vadi yamaçları boyunca veya kıyı şeridi boyunca arkaya doğru set, set terasları bulunan yerleşimlerdi. Mono­ tonluktan uzak, değişik perspektifler veren bu

Günümüzde pek azı

korunabilen Bağazın iki

yakasındaki yalılar bir

devrin en görkemli

yapılarıydı.

tarz yerleşim şekliyle, Boğaziçi yalılarının da konumları devamlı değişik görünümler vermek­ teydi. Hele Boğaz vadilerinin yeşilliği ve bakımı yanında, yalıların en yoğun olduğu dönemde, yalı bahçeleri de büyük önem taşıyordu. Böylece, yanlız deniz manzarası değil, bahçe­ lerdeki havuz ve yeşille birlikte yaşanan görüntüler yaratılmıştı Yalıların arka tarafların­

da ayrıca sebze ve meyva bahçeleri ile limonluk denilen üstü camlı kış bahçeleri, kameriyeler, Harem ve Selamlık bahçeleri yer alırdı. Harem bahçeleri, yaz aylarında hanımların tüm günle­ rini geçirdikleri, türlü çiçek yetiştirdikleri yerler olarak çok önem kazanmıştı.

B

oğaziçi yalıları saray niteliğindeki kagir yapılar hariç, genellikle ahşaptır. Bu yüz­ den yanma ve yıpranma payı fazladır. De­ vamlı değişime uğrayan yalıları gözden geçirir­ sek, çok farklılıklar gösterdiklerini görürüz. Beşiktaş'ta bugün sırayla okul olarak kullanılan Feriye sarayları vardır. Ortaköy’de eskiden musevi ve ermeni yalıları bulunuyordu. 19. yüzyılda yavaş, yavaş Saray’ın hakimiyetine geçerek. Hatice, Fehime, Nalme ve Fatma Sultan yalıları sıralandılar. Bugün Fehime ve Hatlca Sultan yalıları ortaokul ve yüzme kulübü olarak

kullanılmaktadır. Arnavutköy ise daha çok Rumların yerleşim bölgesi olduğundan burada­ ki yalılar da onlara aitti. Tarabya ve Büyükdere’ de yabancı elçiliklerin yazlıklarının sıralandığı kıyılardı. Yeniköy'de de Rum ve Musevilere ait yalılar vardı. Bu kıyı kesimindeki yalıların en ünlüsü Sait Halim Paşa yahşiydi. Bugün restore edilen Salt Halim Paşa yalısı gerek mimari özelliği, gerekse İçindeki antika eşyaların niteliğiyle bir müze görünümündedir. Yine, günümüzde Kemik Hastanesi olarak kullanılan Baltalimanı Sarayı ise, bahçesiyle devrinin en göze çarpan blnalarındandı.

B

oğziçi'nin Anadolu yakasındaki yalılar büyük bahçeleri, korulukları set, set inen teraslarıyla birbiri ardına sıralanmıştır, örneğin, Çubuklu'daki yalıların çoğu koruluk içine yerleşmişlerdi. Burada da Asaf Paşa ve Rasim Paşa yalıları en güzel örneklerdi. Bugün

17

Rasim Paşa yalısının koruluğu geride kalmış, arkasından yol geçmektedir ki eskiden yalı ile koruluk arasındaki yol bir tünelden geçit vermekteydi. Yine Anadolu yakasında Kanjicş Körfezinde Saffet Paşa ve Kadri Paşa yalıları, Anadoluhisarı'na doğru ise Hakimbaşı Salih Efendi Yalısı, Markinin Yalısı ve Boğaziçi'nin en eskisi olan (1699) Köprülü Amcazade Yalısı görülmektedir. Hakimbaşı Salih Efendi yalısının, bugün yarısı durmaktadır. Bu yalı eskiden bahçesinde hekimlikte kullanılan bitkilerin ye­ tiştirilmesiyle ünlüydü. En eski Boğaziçi yalısı olarak bahsettiğimiz Amcazade yalısının ise bugün ayakta durmak İçin mücadele veren bölümü, aslında yalının divanhanesidir. Amca- P : zade yatısı, bu görünümüyle dahi İçindeki duvar panoları ve fildişi kakmalı dolaplarıyla çok etkileyicidir. Ayrıca, plan ve nisbetler olarak günümüz mimari anlayışına çok şeyler vermek­ tedir.

D

iğer yandan Kaditli Körfezindeki Kıbrıslı- lar yalısı, Abudların yalısı ve Kont Ostro- rog yalıları günümüze kadar korunabil- miştlr. Üsküdar'a doğru Çengelköy ve Beyler­ beyimdeki yalılara gelince, Bostancıbaşı Abdul­ lah Ağa, Sadullah Paşa ve Debreli İsmail Efendi yalıları en dikkati çekenleridir, özellikle Sadul­ lah Paşa yalı Barok özellikleri ve karnıyarık plan tipiyle çok karakteristiktir. Yalının İçindeki dolap üzeri ve duvar süslemelerinde İse, İstanbul ve Boğaz görüntülerinin sergilendiği tablolar var­ dır.

B

oğaziçi yalılarının genel düzeni, devrin yaşantısına bağlı olarak Haremlik ve Se­ lamlık olarak ikiye ayrılmıştır. Genellikle yalıların giriş katları servis kısımlarına verilmiş­ tir. Direkler üzerinde yükselen veya çoğu kez cumbalarla genişleyen üst katlar, eliböğründe- lerle desteklenirdi. Cumbalar veya eyvanlardaki sedir ve minderlerle elde edilen iç tefrişat gerek deniz manzarasını gerekse bahçenin görüntüle­ rini seyretmeye müsait, rahat birdüzen sağlardı. Denizden yaklaşımı sağlayan kayıkhaneler, çoğu kez binanın altına girerdi.Mutfak, hamam,

çamaşırhane gibi servis bölümleri de binadan ayrı düşünülürdü.

Ö

zetle, yaşam tarzının zamanla değişmesi Boğaziçi yalılarını bir ölçüde kaderleriy­ le başbaşa bırakmıştır. Dileğimiz, elde kalanların gereken ilgi gösterilerek, gelecek nesillere örnek olarak korunabilmesldir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

學習心得 : 第一次知道專利要如何利用電子系統做查詢,有了 thomson innovation 這

The results showed that perceptually, the correct identification rate of lexical tones and stops were enhanced after injection of Botox, and the roughness and strainedness of

In this research, social emotional adjustment behavior, temperament traits and empathy skills of children were investigated to see whether they differed according to gender

Şimdiye kadar “ gazi,, silâh arkadaş­ larının başında kumanda eden Onun maddî varlığı gibi bundan sonra “ şe­ hit,, çocuklarının yanında yaşıyacak

Aksiyel tomografi kesitinde özefagus orta kesimde yaklaşık 2.5 cm uzun- luğunda lümeninde hava dansiteleri içeren divertikül ile uyumlu görünüm saptandı (beyaz ok)

Neither atropine sulfate and ramosetron nor theophylline pretreatment significantly changed the blood flow responses obtained from GLP–2 infusion.. Conclusion: These

Ankara Devlet Balesi, bu yıl Uluslararası İstanbul Festivali’- ne müziğini Bülent Tarcan’ın gerçekleştirdiği “Deli Dumrul” balesiyle katıldı.

Dilimin döndüğü, aklımın erdiği ka - dar anlatmak istedim, bunun adeta bir nevi talim ve terbiye tekniği olduğunu, talebeye usul tahtında nasıl ders