• Sonuç bulunamadı

Tuzla civarındaki adalarda yapılan araştırmalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tuzla civarındaki adalarda yapılan araştırmalar"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tuzla Civarındaki Adalarda

Yapılan Araştırmalar

Alpaslan K O YU N LU

Sümer A T A S O Y

Cihat SO Y H A N

1. R.Jtnln, C o n t U n t l n o p lt B y u n t l n . P«rlı 1950, t.445-446 2. S.Eyle», T u ı U ' n ı n feğirmenaltı acvkttnde bir Bizans kalıntısı.

**"*t Tarihi Tıllı0ı. sayı V. İstanbul 1973. s.27-52 3. C.Soyhan, Tuzla Ek re« Bey adasındaki Bizans «anastırı ve civarın­

daki Bizans kalıntıları. HTBE Bülteni, sayı 4, s.59-61

Tuzla İstanbul'dan İzmit'e giden yolun 5 km. içerisinde, İzmit Körfezi kıyısında küçük bir yöredir. Gün geçtikçe sakinliğini kaybeden Tuzla'nın tarihi henüz ke­ sin bir açıklığa kavuşmamıştır. Son yı1lardaki büyük »anıların temel kazıları­ nın dozerle yapılması, Bizans devrine ait pek çok mimarî kalıntıyı ortaya çı­ karmıştır. Bu durum, yörenin tarihî önemini açıkça belli etmektedir. Tuzla' m n sokaklarında ve evlerinin bahçelerinde çok sayıda mimarî elemanlar bulunmakta - dır.

1975 yılı sonbaharında Tuzla'ya yapmış olduğumuz bir gezintide, motor tutarak Tuzburun ve civarındaki 3 adayı inceleme olanağını bulduk. İstanbul'un tarihi topografyasıyla ilgilenen R.Janin kitabının bir bölümünü Tuzla ve çevresine a- yırmış bulunmaktadır '. İncir Adasında Hagios Glykera manastırından, Tuz Burnu­ nun kuzeyindeki yarımadada Hagios Georgios manastırından bahsettiği halde Ha­ yırsız Ada ve Semsiye adasındaki kalıntılardan bahsetmemektedir. 1953 yılında

Prof.Semavi Eyice Tuzla ve çevresi ile ilgilenmiş, burada dolaşarak toprak üstü kalıntılarının fotoğraflarım çekmiştir. 1972 yılında Değirmenaltı mevkiinde Beton Boru fabrikasının bahçesindeki Bizans devri kilisesinin kazısını yaparak Tuzla yöresinin ilk ilmi kazısını gerçekleştirmiştir 2. 1973 yılı yazında, Ek­ rem Bey adası ve civarında yapılan liman inşaatına müdahale edilerek ikinci ka­ zı yapılmış ve Ekrem Bey adasındaki Saint Andre manastırı ortaya çıkarılmıştır3 Yapmış olduğumuz gezinti sırasında'kısmen tamamı, kısmen de kalıntı halindeki Bi­ zans devri eserlerini kısaca tanımlayacağız.

incir Adası : Tuzburnu'nun güney doğusundadır. Manastır yeri için arzu edilen şey, günlük yasandan uzakta işsiz bir yer olmasıdır. Orta Çağda (Akritas) manastır teşkilatı için çok elverişli bir yerdi. Hele böyle ufak adacıklar ke - şişlerin aradıkları yerler oluyordu. Buralarda zeytin, incir, üzün yetiştiri1 ip, deniz ürünlerinden bolca yararlanıyorlardı. İncir Adası, böyle bir yaşamın ya-* pıldığı en belirgin örnektir. Bugün bile adada yer yer üzüm asmaları, incir ve zeytin ağaçları bulunmaktadır. İncirin çok olması nedeniyle, bu adaya İncir Ada­ sı adı verilmiştir. Son yıllarda, Fransız asıllı bir kadın tek başına adada yap­ tırdığı ahşap evinde 30 yıl yaşamış ve geçen sene ölmüştür. 1 v

Resimfl Adanın çeşitli yerinde 6 adet kalıntı mevcuttur.

a - Tabii limandaki iki sütun parçası (Resim 2) : Adanın kuzeyinde bulunan tabii limanın önündeki kumlukta iki sütun gövdesi bulunmaktadır. Bu sütun gövdeleri, muhtemelen adanın büyük kapalı sarnıcından sökülerek buraya getirilmiştir. b - Açık Sarnıç : Tabii limandan yukarı doğru çıkıldığında, patikanın sonundaki ahşap evin hemen yanındadır. İçi su ile dolu olan sarnıcın görülebilen beden duvarları tuğla ile örülü olup, üst kısmı ise kaba taşlardan yapılmıştır. c - Kapalı Büyük Sarnıç : Adanın kuzey doğusundadır. Boyutları aşağı yukarı 7.00 m. x 11.00 ra., yüksekliği ise 4.00 metredir. Tabanında 6 adet yuvarlak 'sütunun izleri görülebilmektedir. Yaşlı Tuzla'lılara göre, bu sütunlar İstanbul'- .un işgali yıllarında define arayıcıları tarafından sökülmüştür. Sarnıcın üst

(2)

TUZLA CİVARINDAKİ ADALARDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR

Resim:2

t'üsü 12 kubbelidir. Sütunlar kaldırılmasına rağmen kubbeler göçnemiştir. Bugün kubbeleri taşıyan sütunların yerine adanın sahibi tarafından ahşap destekler kon­ muştur. Sarnıca kuzey köşesindeki tonozlu bir kapıdan girilir (Resim 3). Girişin alt kısmı taş ve tuğladandır, üst kısmı ise muntazam tuğlalardan yapılmıştır. Gi­ rişle zemin arasında 14 basamak bulunmaktadır. Basamaklar geniş kaba taşlardan yapılmıştır. Orta sıradaki 4 kubbede ışık ve havalandırma delikleri bulunmaktadır.

Kapalı Büyük Sarnıç

d - Tonozlu Sarnıç : Adanın kuzey doğu kısmındadır. Boyutları aşağı yukarı 4.00 m. x 5.00 metredir. Yüksekliği ise 2.50 metredir. Sarnıç duvarlarının iç yü­ zü kalın bir sıva tabakasıyla kaplıdır.

e - Yapılar Topluluğu : Manastırın en önemli yapılarının bulunduğu bu kısım tabia- tın tahribinden çok hasar görmüştür. Toprak üzerinde binaların çok az bir kısmı görülmektedir. Yıkıntı ve moloz duvar kalıntılarından anlaşıldığına göre boyutla­ rı aşağı yukarı 20.00 m. x 30.00 metredir. Oldukça büyük bir binanın güney duvarı sarp kayalara yapılmış olduğundan üst kısmı göçmüştür, sadece l.OOm. yüksekliğin­ de bir kısım mevcuttur. Kalıntının doğu kısmında manastır kilisesinin apsisinin küçük bir kısmı farkedilmektedir (Resim.3). Adanın kuzey kısmındaki arazi meyilli olduğundan, burada bina topluluğuna destek olarak yapılan bir alt yapı bulunmak­ tadır. Bu alt yapı, uzun bir koridor şeklinde olup, üzeri beşik tonozludur ve ay­ nı zamanda sarnıç olarak kullanılmıştır. Alt yapının sarnıç olarak kullanıldığı sıva izlerinden anlaşılmaktadır.

Ayrıca adanın güney limanının batısındaki kayalıkların üzerine tuğladan sur du­ varı yapılmıştır.

Hayırsız (Korsan) Ada : İncir Adasının batısında, Tuzburnu'nun güneyin­ de bulunmaktadır. Bu adada şimdilik görülebilen bir sarnıç mevcuttur. Sarnıç ada­ nın ortasındadır. Dikdörtgen şeklinde olan sarnıcın doğu kısmının üst örtüsü yı­ kılmıştır. Batı kısmı ise toprak altındadır. Sarnıcın iç kısmı kalın bir sıva tabakası ile kaplıdır. Yıkık kısımdan üst örtüsünün beşik tonozla örtülü olduğu anlaşılmaktadır.

Semsiye Adası : — : Hayırsız Ada ile Tuzburnu arasında küçük bir adadır. Tuzburnunun güneyinde bulunmaktadır. Bu adacığın doğu kısmında L şeklinde bir du­ var kalıntısı mevcuttur (Resim 4). Duvar muntazam tuğlalardan yapılmıştır, bu ka­ lıntı muhtemelen bir sarnıça aittir.

(3)

TUZLA CİVARINDAKİ ADALARDA YAPILAN ARAŞTIRMALAR

R e s i m : 3 _

Tuzburnu Yarımadası : Bu yarımadanın kuzey kısmında büylik bir tümsek görülmekte - dir. Bu tümsek çevresinde bol miktarda Bizans devri tuğlaları mevcuttur. Toprak üzerinde görülebilen kalıntılar, antik kaynaklarda adı geçen Hagios Georgios ma - nastırına ait olmalıdırlar.

Gezi sırasında görmüş olduğumuz üç ada ve Tuzburnu'ndaki yapı kalıntıları şim­ diye dek fazla incelenip gün ışığına çıkarılamamıştır. R.Jamn de muhakkak ki bu aycıkları ve civarın tümünü görmeden antik kaynaklardan yararlanıp, kitabı­ nın Tuzla (Akritas) bölümünü yazmıştır. Şayet görmüş olsaydı, hiç değilse İn­ cir Adasındaki Hagdos Glykera manastırının, bugün bile oldukça sağlam vaziyette duran kubbeli büyük sarnıcından bahsederdi.

Oç adada ve Tuzburnu'nun kuzeyinde kazı yapılması çok lüzumludur, çünkü İstanbul ve çevresinde Bizans devrine ait toplu halde günümüze gelmiş olan manastır sayı­ sı çok azdır. Bu çevrede kazı yapıldığında, dini mimarinin yamsıra sivil mima - rinin de bulunacağı bir gerçektir. Issız yerlerde keşişler hem dini hem de gün - lük yaşamlarım sürdürmektedirler. Bu nedenle, burada kazı yapılması şarttır.Ya­ pılacak kazılar sonunda dini ve sivil yapılar gün ışığına çıkarılacaktır.

Gezi sırasında görmüş olduğumuz üç ada ve Tuzburnu'ndaki yapı kalıntıları şimdi­ ye dek fazla incelenip gün ışığına çıkarılamamıştır. R.Janin de muhakkak ki bu adacıkları ve civarın tümünü görmeden antik kaynaklardan yararlanıp, kitabının Tuzla (Akritas) bölümünü yazmıştır. Şayet görmüş olsaydı, hiç değilse incir ada­ sındaki Hagios Glykera manastırının, bugün bile oldukça sağlam vaziyette duran kubbeli buyuk sarnıcından bahsederdi.

Oç adada ve Tuzburnu'nun kuzeyinde kazı yapılması çok lüzumludur, çünkü İstanbul ve çevresinde Bizans devrine ait toplu halde günümüze gelmiş olan manastır sayısı çok azdır. Bu çevrede kazı yapıldığında, dini mimarinin yamsıra sivil mimarinin de bulunacağı bir gerçektir. Issız yerlerde kesişler hem dini hem de günlük ya­ şamlarım sürdürmektedirler. Bu nedenle, burada kazı yapılması şarttır. Yapılacak kazılar sonunda d ı m ve sivil yapılar gün ışığına çıkarılacaktır.

«O

\

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ankara, (ANKA) — Tabiî âfetler dolayısiyle evleri yıkılan ve mahsulle- ri harap olan ev, bağ ve tarlalar için Bakanlar Kurulu yeni bir karar ver- miştir.. Bu karara

Dersin İçeriği Hitit Tarih yazıcılığı ve tarihi metinler üzerine genel bilgi verildikten sonra, Eski Hitit Devrine ait çivi yazılı tarihi metinler üzerinde

hayret edilecek bir ciddiyet ve basîretle başlayıp devam etmesi, bu inkılâbı yalnız bir büyük ada­ mın değil, birkaç büyük adamın hattâ birçok büyük

Virgin Mary and The Child Jesus Bakire Meryem ve Çocuk İsa Mary and the Christ Child Meryem ve Mesih Çocuk Mother Mary with Child Jesus Çocuk İsa ile Meryem Ana Mother Mary

Korinth ve Serçe Limanı buluntuları yanı sıra, özellikle Ġslam üretimleri arasında çok sayıda benzeri görülen kısa boyunlu boğumlu ĢiĢelerin kilisede

Oysa tramvay, Beyoğlu’na hizmet olsun diye konuyordu, trafiğe kapanan İs­ tiklal Caddesi’nin ulaşım soru­ nunu çözümlemek için konu­ yordu.. Amaç

Abdülhamid devrinde, önceleri sayfiye yeri olarak kullanılan Yıldız Sarayı ve bahçelerinin daha sonraları, mev- kinin Dolmabahçe Sarayına nazaran daha uygun

Göç eden bireylerin yaşadığı bölgelerde yapılan çalışmalarda göç eden kadınların doğum öncesi bakım hizmetlerinden yeterince yararlanamadıkları; ekonomik durum,