• Sonuç bulunamadı

Hazır giyim işletmelerinde iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hazır giyim işletmelerinde iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları"

Copied!
238
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

HAZIR GİYİM İŞLETMELERİNDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

TUĞÇE ÖLMEZ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

GİYİM ENDÜSTRİSİ VE MODA TASARIMI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

i

TELĠF HAKKI VE TEZ FOTOKOPĠ ĠZĠN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koĢuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 1 ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı: Tuğçe Soyadı: ÖLMEZ

Bölümü: Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Ġmza:

Teslim Tarihi:

TEZĠN

Türkçe Adı: Hazır Giyim ĠĢletmelerinde ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları

(4)

ii

ETĠK ĠLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dıĢındaki tüm ifadelerin Ģahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Tuğçe ÖLMEZ Ġmza:

(5)
(6)

iv

(7)

v

TEġEKKÜR

Öncelikle lisans eğitimimden bu yana bilgi ve tecrübelerini benden esirgemeyen, araĢtırmamda yol gösterici olan ve araĢtırmamın geliĢmesinde büyük katkısı olan danıĢman hocam Prof. N. Sevil KĠġOĞLU‟ na, araĢtırmam süresince bana yardımını esirgemeyen çok değerli hocam Doç. Dr. Ġbrahim KISAÇ‟ a ve yine çok değerli hocam Doç. Dr. Songül Kuru‟ ya çok teĢekkür ederim.

Ev arkadaĢım Berru ÖVEN‟e ve arkadaĢım Sennur AYDIN‟a manevi desteklerinden dolayı çok teĢekkür ederim.

Hayatımdaki en güzel Ģey olan canım ailem; babacığım Ayhan ÖLMEZ, anneciğim Ġlkay ÖLMEZ ve canım kardeĢim Ayça ÖLMEZ, bu günlere gelmemde en büyük destekçim oldunuz. Ġyi ki varsınız.

(8)

vi

ÖNSÖZ

Bu araĢtırma, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Ana Bilim Dalı, Giyim Endüstrisi ve Giyim Sanatları Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi olarak hazırlanmıĢtır.

AraĢtırmada; Ankara‟daki hazır giyim iĢletmelerinde iĢ sağlığı ve güvenliği uygulamalarının incelenmesi amaçlanmıĢtır. Bu doğrultuda, sektörde iĢ kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek amacıyla alınan tedbirler ve bu konuda yapılan çalıĢmalar iĢveren ve iĢveren vekillerinin görüĢleriyle ortaya koyulmuĢtur.

AraĢtırmanın birinci bölümünde, problem durumu açıklanmıĢ, araĢtırmanın problemi, alt problemleri, sayıtlıları ve sınırlılıkları belirtilmiĢtir. Ġkinci bölümde, kuramsal bilgilere ve ilgili araĢtırmalara; üçüncü bölümünde araĢtırma modeli, evren ve örneklem, veri toplama teknikleri, verilerin analizi ve değerlendirilmesine; dördüncü bölümünde, araĢtırma sonucu elde edilen bulgular ve yorumlara; beĢinci ve son bölümünde ise araĢtırma bulguları ıĢığında sonuçlara ve araĢtırma sonucunda geliĢtirilen önerilere yer verilmiĢtir.

ġubat- 2014 Tuğçe ÖLMEZ

(9)

vii

HAZIR GĠYĠM ĠġLETMELERĠNDE Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ

UYGULAMALARI

Yüksek Lisans Tuğçe ÖLMEZ GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

Haziran, 2014

ÖZ

AraĢtırmanın amacı; Ankara‟ da hazır giyim iĢletmelerindeki iĢ sağlığı ve güvenliği uygulamalarının incelenmesidir. Bu doğrultuda, sektörde iĢ kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek amacıyla alınan tedbirleri ve bu konuda yapılan çalıĢmaları iĢveren veya iĢveren vekillerinin görüĢleriyle ortaya koymaktır.

AraĢtırmada betimsel yöntem kullanılmıĢtır. Evrenini Ankara ilinin oluĢturduğu araĢtırmanın örneklemi ATO ve ASO verilerine göre belirlenmiĢtir. AraĢtırmanın örneklemini Ankara‟daki hazır giyim iĢletmelerinden mikro, küçük ve orta ölçekli iĢletmeler oluĢturmuĢtur. Hazırlanan anket 41 iĢletmedeki iĢyeri sahiplerine ve üst düzey yöneticilere olmak üzere her iĢletmeden 2 kiĢiye uygulanmıĢtır.

AraĢtırma verileri dereceli soruların yer aldığı anket yoluyla elde edilmiĢtir. Anketin geliĢtirilmesi ve geçerliliği için 17 uzmanın görüĢlerinden yararlanılmıĢtır.

(10)

viii

programında istatistiksel analiz yapılarak hesaplanmıĢtır. Ayrıca iĢyerlerinde iĢyeri hekimi olup olmamasına göre meydana gelen meslek hastalıkları, iĢyerlerinde iĢ güvenliği uzmanı olup olmamasına göre meydana gelen iĢ kazaları ve iĢ kazalarının iĢletme üzerindeki etkileri, iĢletmelerin büyüklük durumlarına göre meydana gelen iĢ kazaları arasındaki anlamların ölçülmesi için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıĢtır.

AraĢtırmanın sonucunda, Ankara‟da en çok küçük ölçekli iĢletme bulunduğu, iĢ sağlığı ve güvenliği uzmanı bulundurmayan iĢletmelerin bulunduranlardan fazla olduğu, iĢletmelerde çalıĢanlara verilen eğitimin yetersiz olduğu görülmüĢtür. ĠĢçilere yeterince koruyucu malzeme verilmediği, verilen malzemelerin ise yeteri kadar denetlenmediği görülmüĢtür. AraĢtırma yapılan iĢletmelerde yılda en çok 1-10 arası iĢ kazası meydana gelmiĢtir ve iĢ iĢgünü kaybı yaĢamayan iĢletme sayısı fazladır. Varyans analizi sonuçlarında; iĢyeri hekimi bulunduran iĢyerlerinde meslek hastalıklarının daha az, iĢyeri hekimi bulundurmayan iĢletmelerde ise daha çok görüldüğü görülmüĢtür. ĠĢ güvenliği uzmanı bulunduran iĢletmelerde daha az iĢ kazası meydana gelirken iĢ güvenliği uzmanı bulundurmayan iĢletmelerde iĢ kazalarının daha çok görüldüğü saptanmıĢtır. ĠĢ güvenliği uzmanı bulunduran iĢletmelerde iĢ kazalarının iĢletmeler üzerinde daha az etkisi olduğu görülürken uzman bulundurmayan iĢletmelerde iĢ kazalarının iĢletmeler üzerinde oldukça olumsuz etkisi olduğu görülmüĢtür. En çok iĢ güvenliği uzmanı bulunmayan mikro ölçekli iĢletmelerde iĢ kazasına rastlanmıĢtır.

Bilim Kodu:

Anahtar Kelimeler: Hazır Giyim, ĠĢ sağlığı ve Güvenliği, Meslek Hastalığı, ĠĢ Kazası Sayfa Adedi:

(11)

ix

OCCUPATĠONAL HEALTH AND SAFETY APPLĠCATĠONS IN CLOTH

MANUFACTURĠNG SECTOR

M.S. Thesis

Tuğçe ÖLMEZ GAZI UNIVERSITY

GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL SCIENCES June, 2014

ABSTRACT

This research examines the occupational health and safety applications in cloth manufacturing sector in Ankara. The purpose of the study is to introduce the precautions avoiding the occupational accidents and deseases with the received opinions of employers.

Descriptive methods have been used in this research and the sample of the research has been determined as micro, small and medium sized companies by using the datas of ATO and ASO in cloth manufacturing sector of Ankara. Research datas have been collected by a survey including fifteen questions. The survey has been applied to two people including employers and managers for each company, a total of fourty one organizations. In order to enhance the survey and for validity seventeen experts‟ opinions have been taken.

The related values obtained from the research has been calculated by using SPSS 16.0 programme. Also, one way variation (ANOVA) analysis has been used to measure the relationships between the presence of the occupational doctor and the occupational deseases,

(12)

x

presence of occupational safety specialist and occupational accidents, the size of the company and the occupational accidents and the effects of these accidents over the organizations. As a result of the research, small sized companies have been found to be the most common in Ankara. In addition to that, there are more companies which have not occupational health and safety specialist than companies which have employed occupational health and safety specialist and also the educations given to the employees has been found to be inadequate. The amount of protective equipments given to the employees found to be inadequate and aren‟t checked enough. As a result of the research, occured number of occupational accidents seemed to be between one and ten at most and the companies that don‟t experience loss work days are more.

According to the variation analysis results; in the companies which has occupational doctor, occupational deseases seemed to occure less. However in the companies which hasn‟t any occupational doctor, occupational deseases seemed to occure more. Occupational accidents seemed to occure more in the companies which hasn‟t any occupational safety specialist than the companies has. While negative effects of the occupational accidents seemed to be less in the companies which has occupational safety specialist, these negative effects seemed to be more in the companies which has no occupational safety specialist. Most occupational accidents have been observed in the micro sized companies which has no occupational safety specialist.

Science Code:

Key Words: Occupational Health and Safety, Occupational Desease, Occupational Accidents, Cloth Manufacturing

Page Number:

(13)

xi

ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZ……….………...vii

ABSTRACT……….………....ix

ĠÇĠNDEKĠLER……….………….….xi

TABLOLAR LĠSTESĠ……….………..xv

BÖLÜM I

1. GĠRĠġ……….…..1

1.1. Problem Durumu……….……....2

1.2. Problem Cümlesi……….4

1.3. AraĢtırmanın Amacı………...………….………5

1.4. AraĢtırmanın Önemi………5

1.5. Varsayımlar………...6

1.6. Sınırlılıklar………..6

BÖLÜM II

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR………7

2.1. ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kavramları………7

2.2. ĠĢçi Sağlığı ve ĠĢ Güvenliğinin Önemi………...8

2.3. Türkiye‟de ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğinin Tarihsel GeliĢimi……10

2.4. Kobi‟lerde ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği………...……13

2.5. ĠĢ Kazalarının Tanımı………...…14

(14)

xii

2.7. Hazır Giyimde ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğini Etkileyen Fiziksel

Çevre Faktörleri ……….….17

2.7.1. Ergonomi……….………18

2.7.2. Gürültü……….…21

2.7.3. Aydınlatma………..24

2.7.4. Tozlar ve Gazlar………..25

2.7.5. Termal Konfor……….28

2.7.6. TitreĢim………...28

2.7.7. Mobbing………..29

2.8. Hazır Giyim ĠĢletmelerinde Kullanılan ĠĢ Güvenliği Araçları.31

2.9. Risk Değerlendirmesi………...32

2.10. ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR………...…38

BÖLÜM III

3. YÖNTEM………..45

3.1. AraĢtırmanın Modeli ………....45

3.2. Evren ve Örneklem………...46

3.3. Veri Toplama Teknikleri………...46

3.4. Verilerin Analizi………...47

BÖLÜM IV

4. BULGULAR VE YORUMLAR……….49

BÖLÜM V

5. SONUÇ VE ÖNERĠLER……….…..139

5.1. Sonuç………..139

5.2. Öneriler………...148

KAYNAKÇA………151

(15)

xiii

EKLER………..160

EK-1. Anket Formu………161

EK-2. Uzman GörüĢü Formu………..………...170

EK-3. Uzman GörüĢleri……….……….……180

(16)

xiv

TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1 ĠĢletmelerin Büyüklük Dağılımı………..49

Tablo 2 ĠĢletmelerde Anket Uygulanan Örneklem Grubunun Görev/Ünvan Dağılımı………50

Tablo 3 ĠĢletmelerde Bulunan Departmanların Dağılımı………..51

Tablo 4 ĠĢletmelerde Üretilen Ürünlerin Dağılımı………52

Tablo 5 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Bulundurma ile Ġlgili Dağılım………..53

Tablo 6 ĠĢletmelerde ĠĢyeri Hekimi Bulundurma ile Ġlgili Dağılım………..54

Tablo 7 ĠĢletmelerde ÇalıĢanlara Verilen Eğitim Dağılımı………...55

Tablo 8 ĠĢletmelerdeki ÇalıĢanlara Eğitim Veren Birimlerin Dağılımı……….56

Tablo 9 ĠĢletmelerde ÇalıĢanlara Verilen Koruyucu Malzemelerin Dağılımı………...57

Tablo 10 ĠĢletmelerde ÇalıĢanlara Verilen Koruyucu Malzemelerin Denetlenmesi………….58

Tablo 11 ĠĢyerlerinde Yılda Meydana Gelen ĠĢ Kazası Dağılımı………..59

Tablo 12 ĠĢyerlerinde Meydana Gelen ĠĢ Kazaları Nedeniyle Yılda Kaybedilen ĠĢgünü Sayısı Dağılımı……….60

Tablo 13 ĠĢyerlerinde Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ve Meslek Hastalıkları Nedeniyle ĠĢletmelerin Tazminata Mahkum Edilip Edilmemesi Dağılımı……….60

Tablo 14 ĠĢletmelerde Yılda Meydana Gelen Meslek Hastalıklarının Sayısının Dağılımı…...61

Tablo 15 ĠĢletmelerde Meydana Gelen Meslek Hastalıklarının Dağılımı………62

Tablo 16 ĠĢletmelerde ĠĢyeri Hekimi Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde Meydana Gelen Meslek Hastalıkları ile KarĢılaĢma Sıklıkları Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri..64 Tablo 17 ĠĢyerlerinde Hammadde Departmanlarında Meydana Gelen ĠĢ Kazarının Dağılımı.69

(17)

xv

Tablo 18 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde Hammadde Departmanında Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri………...71 Tablo 19 ĠĢletmelerde Kalıp-Tasarım Departmanlarında Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının Dağılımı……….76 Tablo 20 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde Kalıp Tasarım Departmanında Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri……….78 Tablo 21 ĠĢletmelerde Kesimhanelerde Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının Dağılımı………83 Tablo 22 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde Kesim Departmanında Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri………...85 Tablo 23 ĠĢletmelerde Baskı Departmanlarında Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının Dağılımı…...91 Tablo 24 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde Baskı Departmanında Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri………...92 Tablo 25 ĠĢletmelerde NakıĢ Departmanlarında Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının Dağılımı…...95 Tablo 26 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde NakıĢ Departmanında Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri………...96 Tablo 27 ĠĢletmelerde Üretimhanelerde Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının Dağılımı…………...99 Tablo 28 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde Üretim Departmanında Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri……….101 Tablo 29 ĠĢletmelerde Kalite-Kontrol Departmanlarında Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının Dağılımı………...108

(18)

xvi

Tablo 30 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde Kalite Kontrol Departmanında Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri………...109 Tablo 31 ĠĢletmelerde Ütü Departmanlarında Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının Dağılımı…....113 Tablo 32 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde Ütü Departmanında Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri……….115 Tablo 33 ĠĢletmelerde Paketleme Departmanlarında Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının Dağılımı………...121 Tablo 34 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢyerlerinde Paketleme Departmanında Meydana Gelen ĠĢ Kazaları ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri……….122 Tablo 35 ĠĢletmelerde ÇalıĢanların Motivasyonu Ġçin Yapılan Uygulamaların Dağılımı…...126 Tablo 36 ĠĢletmelerde ĠĢ Kazası ve Meslek Hastalıklarını Önlemek veya En Aza Ġndirmek Ġçin Alınan Önlemlerin Dağılımı………128 Tablo 37 ĠĢletmelerde Meydana Gelen ĠĢ Kazalarının ĠĢletmeler Üzerindeki Etkileri………130 Tablo 38 ĠĢletmelerde ĠĢ Güvenliği Uzmanı Olup Olmamasına Göre ĠĢ Kazalarının ĠĢletme Üzerindeki Etkileri ile KarĢılaĢma Sıklıkları, Ortalamaları, Standart Sapmaları ve F Değeri………...132

(19)
(20)

1

BÖLÜM I

1. GĠRĠġ

Hazır giyim sektörü, insanın temel gereksinimlerinden birini karĢılayan önemli bir sektördür. Bu sektör, sanayileĢme düzeyi yüksek olan ülkelerde sanayileĢme sürecinin baĢında gelmektedir. GeliĢmekte olan ülkelerin sanayileĢmedeki baĢarı Ģansı, diğer pek çok endüstriye göre, teknolojisi tarihsel olarak basit, standartlaĢmıĢ ve gerekli becerilerin kolaylıkla öğrenilebildiği ve oldukça emek-yoğun olan, hazır giyim sektöründe daha fazla oluĢmuĢtur (GürĢahbaz, 2001, s. 4).

Ülkemizde hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren iĢyerlerinin çok sayıda olması, 50‟den az iĢçi çalıĢtıran iĢyerlerinin çokluğu, piyasaya giriĢ ve çıkıĢların fazla oluĢu ve de bu sektörün emek yoğun bir sanayi oluĢturmaları, bu iĢkolunda çalıĢanların çalıĢma ortamı ile iĢ koĢullarının iĢ sağlığı ve güvenliği yönünden incelenmesini gerekli kılmaktadır (Yüksel, 1993, s.3).

Bilimsel teknolojik devrim, üretim biçimini ve örgütlenmesini değiĢtirmiĢtir. Büyük ölçekli iĢletmelerde bant tipi üretimin ve robot kullanımının yaygınlaĢması; çalıĢanları hızlı, tekdüze, sıkıcı, yaratıcı çabayı ve iĢ doyumunu en aza indiren bir iĢ yürütmek zorunda bırakmıĢtır. ĠĢin basitleĢmesi iĢ güvencesini de sınırlamıĢtır. Yeni teknolojiler ve makineler iĢe uyum sorununu yeniden güncelleĢtirmiĢtir (Kama, 2002, s.2).

Hazır giyim sektöründeki teknolojik geliĢmeler ve dünya pazarındaki rekabet ortamı nedeniyle oluĢan hızlı, tekdüze, sürekli aynı pozisyonda uzayan çalıĢma saatleri altındaki çalıĢma

(21)

2

koĢulları, çalıĢanlar üzerinde ciddi sağlık problemleri oluĢturmuĢtur. OluĢan bu sağlık problemleri daha çok ergonomik problemlerdir.

ĠĢçiler; ĠĢ kazası ve meslek hastalığı sonucu yaĢamını kaybedebilmekte, ömür boyu sakat kalabilmekte ya da geçici olarak yaralanarak acı çekmekte, aileleri de zor ekonomik Ģartlarla mücadelede en önemli maddi ve manevi desteğini kaybetmektedir.

ĠĢveren; nitelikli eleman kaybıyla, iĢletmede diğer iĢçilerin motivasyon kaybına, maddi ve manevi tazminat ödemek zorunda kalabilmektedir. ĠĢ kazası ve meslek hastalıklarının etkilerine baktığımızda kazaya uğrayan ya da meslek hastalığına tutulan insanlara, bunların ailelerine, iĢletmelere, topluma, mili ekonomiye büyük zarar vermektedir (Gündüz, 2005, s.129).

Ülkemizde her sekiz dakikada bir iĢ kazası meydana gelmekte, her altı saatte bir iĢçi ölmekte, her iki buçuk saatte de bir iĢçi ömür boyu sakat hale gelmektedir. ĠĢ kazalarının % 64,82‟si yani yaklaĢık % 65‟i küçük ve mikro iĢletme olarak adlandırılan iĢletmelerde olmaktadır. Bu sonuçlar itibarı ile AB ülkeleri arasında birinci sırada, Dünya ülkeleri arasında da üçüncü sırada yer almaktayız. ĠĢ kazalarının birde maliyeti söz konusudur. Bu maliyetlerde küçümsenemeyecek oranlardadır (TUĠK, 2013). Türkiye ekonomisi açısından maliyet önemli olmakla birlikte iĢin insani yanı ağır basmaktadır (Gündüz ve Gökhan, 2007, s:57).

Bu kazaları en aza indirebilmek, çalıĢma esnasında oluĢabilecek sağlık problemlerini ortadan kaldırmak için çeĢitli çalıĢmalar yapılmaktadır. ĠĢ Güvenliği ve Sağlığı Kanunu günümüz Ģartlarına göre uyarlanmıĢ, çalıĢma hayatında iyileĢtirmeler yapılmıĢtır. ĠĢ kazalarını ve sağlık problemlerini ortadan kaldırabilmek için, iĢveren ve çalıĢanların bu kanuna riayet etmeleri gerekmektedir.

1.1. Problem Durumu

Hazır giyim, ülkemiz tekstil sanayinin son 10 yılda hızla geliĢen ve ilerleyen kollarının baĢında gelmektedir. Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü sağladığı istihdam ortamı ve ihracat kapasitesiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlamaktadır. Dünya pazarındaki Hazır Giyimin

(22)

3

Türkiye‟deki yeri, oluĢan rekabet ortamı, ilerleyen teknolojiyle birlikte 20. yy‟da farklı sorunlara neden olmaya baĢlamıĢtır.

Günümüzde teknolojideki baĢ döndürücü geliĢmeler, üretimin ve rekabetin büyük ölçüde artması, çalıĢanların sağlığına ve iĢ güvenliğine yönelik tehlikeleri daha da artırmaktadır. Bu itibarla; ĠĢyerlerinde iĢin yürütülmesi sırasında doğan olumsuz Ģartlardan çalıĢanları korumak, üretimin devamını sağlamak ve verimliliği artırmak için yapılan çalıĢmaları ifade eden “iĢ sağlığı ve güvenliği” (ĠSG) kavramı, sanayinin ve teknolojinin geliĢmesine paralel olarak önem kazanmıĢtır. Ancak, bilimsel ve teknolojik geliĢmeler, aynı zamanda bu tehlikelerin önlenmesi konusunda yeni imkânlarda sunmaktadır. Bu bakımdan, iĢ kazaları ve meslek hastalıkları olarak ifade ettiğimiz bu tehlikeler, çalıĢanlar ve iĢyerleri için bir kader değildir; olmamalıdır. ĠĢ sağlığı ve güvenliği ekonomik boyutları bir yana sosyal boyutları itibariyle de ülke kalkınması açısından hayati öneme haiz toplumsal bir olgudur. Sağlıklı ve güvenli bir iĢyeri ortamı daha verimli çalıĢmanın ön koĢuludur ve özellikle geliĢmekte olan ülkelerde toplumsal kalkınmanın belirleyici unsurları arasında yer almaktadır (Ceylan, 2011, s.18) Son yıllarda Türkiye‟de iĢ sağlığı ve güvenliği alanında yapılan düzenlemelere paralel olarak iĢ kazalarının görünme sıklığında iyileĢmenin olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Ancak Türkiye hâlâ gerek genel kaza sıklığı gerekse de ölümlü kaza sıklığı açısından Avrupa‟da en kötü performansı göstermektedir (Ceylan, 2012, s.95).

Türkiye ölümlü kaza sıklığı açısından, 15 Avrupa Birliği ülke ortalamasının 7 katından daha fazla bir kaza sıklığına sahiptir (TUĠK, 2013). Ġncelenen 10 ülke arasında, ölümlü kaza sıklığında Türkiye ve Rusya, Hindistan‟ın ardından en yüksek sıklığa sahip ülkeler olarak görülmektedir (Ceylan, 2011, s.24).

ĠĢ kazaları, gerek sosyal gerekse ekonomik sonuçları itibariyle Türkiye için çok önemli bir problem olarak ehemmiyetini korumaktadır. Ülkemizde yıllık ortalama 74000 kaza meydana gelmekte; bunun neticesinde 1152 çalıĢan yaĢamını yitirmekte, 1888 çalıĢan ise ömür boyu sakat kalmaktadır. ĠĢ kazalarının ülkemize yıllık maliyeti ise 40 Milyar TL civarındadır. ĠĢ kazalarının % 98‟i, meslek hastalıklarının ise tamamı önlenebilir niteliktedir (Ceylan, 2012, s.94).

(23)

4

Hukuki, teknik ve yönetsel bir takım tedbirlerle iĢ kazaları belirli oranlarda azaltılabilir. Fakat iĢ kazası sıklığını arzu edilen düzeye indirmek için sadece bu tedbirlerin yeterli olmadığı da ortadadır. Güvenli bir çalıĢma ortamının tesisinde çeĢitli tıbbı, hukuki, teknik ve yönetsel faaliyetler yanında, eğitim de son derece önemlidir. ĠĢ kazalarının ve meslek hastalıklarının azaltılabilmesi için ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği alanında uzman, nitelikli kiĢilere ihtiyaç duyulmaktadır. Teknolojinin baĢ döndürücü bir hızla geliĢmesi ve değiĢmesi, nitelikli insan gücüne duyulan ihtiyacı artırmıĢtır. Bunun sonucu olarak da insana verilen değer artmıĢ, disiplinler arası bir bilim olan iĢ sağlığı ve güvenliği, günümüzde bağımsız bir bilim dalı haline gelmiĢtir. ĠĢ sağlığı ve güvenliği, iĢ kazaları ve meslek hastalıkların nedenleri, sonuçları ve bunların önlenebilmesi için gerekli olan yöntemleri belirlemeyi ve uygulamayı amaçlamaktadır. ĠĢ sağlığı ve güvenliğinin ana hedefi bilimsel veriler ıĢığında çalıĢanlara daha sağlıklı ve daha güvenli bir iĢ ortamı oluĢturmaktır. ĠSG teknolojideki geliĢmelerden doğrudan etkilendiği için, teknolojideki yeni geliĢmelere paralel olarak dinamik bir Ģekilde kendini yenilemeyi zorunlu kılmaktadır. ĠĢ kazalarına yol açan en önemli nedenin insan faktörü olduğu da göz önüne alınırsa, ĠSG eğitiminin ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır(Ceylan, 2012, s.95).

1.2. Problem Cümlesi ve Alt Problemler

Ankara‟da hazır giyim sektöründe yöneticilere göre iĢ sağlığı ve güvenliğinde günümüzdeki uygulamalar nelerdir? Bu problem çerçevesinde aĢağıdaki alt problemler oluĢturulmuĢtur.

1. Hazır giyim iĢletmelerinde iĢ güvenliği uzmanı ve iĢyeri hekimi bulundurma durumu nedir? 2. Hazır giyim çalıĢanlarının iĢ sağlığı ve güvenliği konularında aldıkları eğitimler nelerdir? 3. ĠĢ sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için iĢletmelerde kullanılan araç ve gereçler nelerdir? 4. Hazır giyim sektöründe çalıĢanların çalıĢmaları sırasında karĢılaĢtıkları kazalar ve meslek

hastalıkları nelerdir?

5. Hazır giyim iĢletmelerinde kaza riski için alınan önlemler nelerdir? ÇalıĢma ortamlarında

(24)

5

6. ĠĢletmelerde meydana gelen iĢ kazaları ve meslek hastalıklarının iĢletmeler üzerindeki

etkileri nelerdir?

1.3. AraĢtırmanın Amacı

ĠĢçilerin iĢ güvenliğinin sağlanması fikri, önce bütün insanların mutluluğu ve onların insanca yaĢaması gibi önemli düĢüncelerden kaynağını alır. ĠĢ kazası veya meslek hastalığı sonucu meydana gelen ölüm ve yaralanmalar, bireysel ve toplumsal acı kaynağıdır. Bunun sonucu olarak iĢ yapma olanağının yitirilmesi, aile düzeninin bozulması, çocukların yalnız ve kısmen ya da tamamen yoksul kalması gibi sorunlar doğmaktadır ( Arslanoğlu, 1996, s:1). „„ Hazır Giyim Sektöründe ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları‟‟ konulu yüksek lisans tezinde bu sorunlar tespit edilecektir.

AraĢtırmanın genel amacı; Ankara‟ da hazır giyim iĢletmelerindeki iĢ sağlığı ve güvenliği uygulamalarının incelenmesidir. Bu doğrultuda, sektörde iĢ kazaları ve meslek hastalıklarını önlemek amacıyla alınan tedbirleri ve bu konuda yapılan çalıĢmaları yöneticilerin görüĢleriyle ortaya koymaktır.

1.4. AraĢtırmanın Önemi

Dünyada ve ülkemizde sanayileĢme ve teknolojik geliĢmelere paralel olarak çalıĢan kiĢilerin sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir takım sorunlar ortaya çıkmıĢtır. BaĢlangıçta fazla önemsenmeyen bu sorunlar iĢ verimini ve iĢletmeyi tehlikeye sokmasıyla önem kazanmıĢ ve üzerine düĢülmesi gerekliliği doğmuĢtur. Bu aĢamada yapılan çalıĢmalar sonucunda iĢyerlerinde çalıĢma düzeni ve koĢullarını düzenleyen bir takım kurallar ve kanunlar yürürlülüğe konmuĢtur (Aydın, 1989, s. 21).

ÇalıĢanların sağlığını etkileyen fiziki, biyolojik ve sosyal faktörler, diğer iĢkollarında olduğu gibi tekstil iĢkolundaki iĢyerleri içinde söz konusudur. ĠĢyerlerinde çalıĢanların sağlığının korunması, üretimin verimli ve sürekli kılınması için çalıĢma ortamına etki eden gürültü, aydınlatma, havalandırma, mikro-klima koĢulları, ergonomik sorunlar ve sosyal birimlerin

(25)

6

iĢyerlerinde olması gereken durumları ve sağlık etkileri konularının üzerinde durulması gerekir (Yüksel, 1993, s.7).

ĠĢçi sağlığı ve iĢ güvenliği konusu, önceki zamanlara göre günümüzde daha önemli hale gelmiĢ, insana verilen önemin bir ölçüsü olarak görülmeye baĢlanmıĢtır. Aynı zamanda bu konu, ortaya çıkabilecek iĢ kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi ve azaltılması açısından da büyük önem taĢımaktadır.

1.5. Varsayımlar

1. AraĢtırmada görüĢü alınan kiĢilerin, iĢletmelerin genel durumunu yansıtacak Ģekilde

soruları cevaplandırdıkları varsayılacaktır.

1.6. Sınırlılıklar

1. AraĢtırma, Ankara ili ile sınırlıdır.

2. AraĢtırma, hazır giyim sektöründeki küçük ve orta ölçekli iĢletmelerle

sınırlandırılmıĢtır.

3. AraĢtırma, hazır giyim sektöründeki sorunlardan iĢ sağlığı ve güvenliği ile sınırlıdır. 4. AraĢtırma, her iĢletmeden iki yöneticiyle sınırlıdır.

(26)

7

BÖLÜM II

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE ĠLGĠLĠ ARAġTIRMALAR

2.1. ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kavramları

SanayileĢme çalıĢmalarının arttığı üretim ve hizmet iliĢkilerinin yoğunlaĢtığı günümüzde ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği sorunları tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de tüm boyutları ile sorgulanıp tartıĢılmaktadır (Demirsu, 2011, s:35).

ĠĢçi sağlığı ve iĢ güvenliği “ĠĢ yerinde iĢin yürütülmesi sırasında, çeĢitli maddelerden kaynaklanan sağlığa zarar verebilecek koĢullardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel bir çalıĢmadır” (Avcı, 1998, s:64). ĠĢyeri ve çalıĢma Ģartlarındaki sağlık ve güvenlik koĢullarının sadece iĢçilerle ilgili olmayıp aynı zamanda çalıĢma ortamında bulunabilecek herkesle yakından alakalıdır (Centel,2007, s.29). Bu nedenle her iĢyeri veya yapılan her iĢle ilgili faaliyetlerinden kaynaklanan tehlikelerin önlenmesi, risklerin analiz edilmesi ve kaynağında yok edilmesi, sadece çalıĢanların değil aynı zamanda faaliyetlerin yürütüldüğü tüm ortamların güvenliğini de sağlamaktadır (Centel,2007, s.30).

Modern iĢ hukukunda iĢ sağlığı ve güvenliği alanında önleme ve tazmin politikaları birbirini tamamlayan bir bütün oluĢturur. ĠĢ sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, iĢ kazaları ve meslek hastalıklarını azaltarak tazmin sistemlerinin yükünü azaltır, gerek iĢverenler gerek Sosyal Sigortalar daha az ödeme yaparlar. Aynı Ģekilde, iĢ kazaları ve meslek hastalıklarının tazminine iliĢkin hukuki yaptırımlar iĢverenleri daha dikkatli ve özenli davranmaya sevk ederek ülkede iĢ sağlığı ve güvenliğinin gerçekleĢmesine katkıda bulunurlar (Süzek, 2011, s.786).

(27)

8

ĠĢ sağlığı ve güvenliği, kavram olarak birbirinden kolaylıkla ayrılmayan bir bütünü oluĢturur. Nitekim, gerek iĢçi sağlığının gerekse iĢ güvenliğinin temel amacı, mesleki tehlikelerin önlenip çalıĢanların sağlık ve yaĢamlarının korunmasıdır (Demircioğlu ve Centel, 1995, s.286).

ĠĢ güvenliği, iĢyerlerinde iĢin yapılması ile ilgili olarak oluĢan tehlikelerden, sağlığa zarar verebilecek koĢullardan korunmak ve daha iyi bir iĢ ortamı yaratmak için yapılan çalıĢmaları kapsayan bir bilim dalıdır. Bir iĢin yapılması sırasında bilinen veya bilinmeyen, öngörülen veya öngörülmeyen tehlikeler ve riskler söz konusudur. Bu tehlike ve riskler çalıĢanı, üretimi, üretim araçlarını ve çevreyi tehdit eder. ĠĢ güvenliği tam bu noktada, ağırlıklı olarak iĢ kazalarını ve acil durumları ortadan kaldırmak için gereklidir (Yaman, 2004, s.7).

ĠĢ sağlığı, çalıĢan bir kiĢinin çalıĢma koĢulları ile kullanılan araç ve gereçlerden doğabilecek tehlikelerden arınmıĢ veya bu tehlikelerin asgari düzeye indirildiği bir iĢ çerçevesinde huzurlu biçimde yaĢayabilmesini anlatır (Demircioğlu ve Centel, 2002, s.140).

Uluslararası çalıĢma örgütünün 155 ve 161 sayılı sözleĢmelerine göre iĢ sağlığı:

„„ÇalıĢanın çalıĢma ortamının, koĢullarını, iliĢkilerini ve çevresini, kendisini güdüleyen bir çalıĢma yürütecek bir biçimde etkileyebildiği; sağlıklı ve güvenli bir üretim ortamının ürünü olan bedensel, ruhsal toplumsal optimal (en uygun) iyili halidir‟‟.

Yapılan gözlemler, iĢyerlerinde iĢ sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli önlemleri alan ve “iĢ güvenliği geleneği” yaratabilen iĢletmelerin, iĢ kazaları ve meslek hastalıkları ile mücadelede baĢarılı olduğunu ortaya koymaktadır. Güvenlik önlemleri alınmıĢ bir iĢyeri ortamında çalıĢmak her Ģeyden önce iĢçinin moral yönünden güvenli ve sağlıklı olmasını getirecek, böylelikle üretim sürecine uyum sağlayarak iĢgücünün verimli bir Ģekilde çalıĢması, psikolojik ve ruhsal yönden sağlıklı ve tatmin edici olacaktır. Kısacası ĠĢ Sağlığı ve güvenliği toplum için duyarlılık gerektiren bir önem arz etmektedir. (Demirsu, 2011, s.35).

2.2. ĠĢçi Sağlığı ve ĠĢ Güvenliğinin Önemi

Teknolojik ilerleme, bir yandan hızlanıp ekonomik geliĢmeyi körüklerken; diğer yandan, iĢyeri güvenliğinin yeterince sağlanmadığı ortamlarda, iĢ kazalarındaki artıĢa yol açar. Bu

(28)

9

anlamda, iĢveren tarafından gerekli güvenlik önlemlerinin alınmayıĢı ve iĢverence alınmıĢ önlemlere de iĢçilerin uymayıĢı, teknolojik geliĢmenin paralelinde ortaya çıkan bu tabloya kaynaklık eder. Bunun gibi iĢçi sağlığı kapsamına giren meslek hastalıkları da, iĢyerinde iĢçinin sağlığının bozulmasına ve ölümlerin ortaya çıkmasına neden olan baĢlıca etkenlerdendir. Nitekim, günümüzde iĢçi sağlığı konusu, özel uzmanlığı gerektiren bir bilim dalı durumuna gelmiĢtir (Centel, 1994, s.264).

EndüstrileĢme sonrası iĢ iliĢkilerinde görülen değiĢim insan yaĢamında birçok risk faktörünün doğmasına neden olmuĢ, iĢ sağlığı ve güvenliği (ĠSG) de bu risk faktörlerini azaltabilmek için dünya çapında önemli bir fenomen haline gelmiĢtir. Sürekli geliĢen yönüyle iĢ sağlığı ve güvenliği, organizasyonları spesifik bir yönetim yaklaĢımı ve anlayıĢı üretmeye teĢvik etmektedir. ĠĢ sağlığı ve güvenliği uygulamalarıyla insanların iĢ sağlığı ve güvenliğine bütüncül yaklaĢması ve mesleki risklerden korunma konusunda yeterince bilgi ve tecrübeye sahibi olmaları hedeflenir (Çetin, 2011, s.21).

ĠĢçi sağlığı ve iĢ güvenliği hem çalıĢanlar hem de iĢverenler açısından önemlidir. KuĢkusuz çalıĢanların görüĢü açısından sağlık ve güvenliğin önemi açıktır. Çünkü onların iĢ ortamında yaĢamları ve gelecekleri risk altındadır. ÇalıĢanın endüstrileĢmenin yol açtığı tehlikelerden, özellikle yaĢamına, vücuduna ve sağlığına yönelik tehditlerden ve zararlardan korunması gereği ortaya çıkmıĢtır. Çünkü iĢ kazası ve meslek hastalıkları iĢçiyi gelirinden yoksun bırakma tehlikesi yanında onun gelirinde bir azalmaya ya da iĢsiz kalmasına neden olabilir. Dahası iĢ kazası veya meslek hastalığı sonucu iĢçinin sakat kalması veya ölümü durumunda ailesi de maddi ve manevi kayıplara uğrayacaktır.

Diğer taraftan çağdaĢ toplumda bir iĢverenden personelin sağlık ve güvenliğini koruyucu nitelikte çalıĢma koĢulları sağlaması beklenir. Bu beklenti, hem iĢverenin çalıĢanlarına karĢı yerine getirmesi gereken sosyal sorumluluğundan, hem de verimliliği arttırma gayesinden kaynaklanır. Personelin sağlık ve güvenliğinin korunması eylemi, onları çevresel kirlilikler, yüksek gürültü düzeyleri, korumasız makine, radyasyon vb. gibi tehlikelerden koruyan bir çalıĢma çevresi yaratmayı içerir (Bingöl, 2006, s. 528-530).

ĠĢ güvenliği ve iĢ sağlığına önem verilmediği takdirde iĢ kazalarının ve meslek hastalıklarının artacağı rahatlıkla söylenebilir. Bundan da en fazla etkilenenler, birinci derecede iĢçiler

(29)

10

olacaktır. Her Ģeyden önce iĢçinin ve doğal olarak iĢçinin ailesinin gelir düzeyi düĢecektir. Bu durum iĢçi ve ailesi üzerinde bazı olumsuz etkiler meydana getirecektir. Sakat kalan veya belirli uzuv veya uzuvlarını kaybeden iĢçi psikolojik bazı rahatsızlıklara da uğrayabilecektir. Bu hem iĢçileri hem de toplumu olumsuz etkileyecektir (Yiğit, 2005, s. 6-7).

2.3. Türkiye’de ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğinin Tarihsel GeliĢimi

Meslek hastalıklarının ve iĢ kazalarının önemli bir sorun olarak gündeme gelmesi sanayileĢmenin geliĢimi ile yoğunluk kazanmıĢtır. SanayileĢme sonucu üretim araçlarında ve üretim yöntemlerinde sağlanan geliĢmeler iĢçi sağlığı ve iĢ güvenliği sorunlarını da ortaya çıkarmıĢtır. Bu sorunların yoğunluğuna ve toplumsal tepkilere bağlı olarak da çözüm önerileri üretilmesi ve yaĢama geçirilmesine yönelik çalıĢmalar iĢçi sağlığı ve iĢ güvenliği konusundaki etkinliklere ivme kazandırmıĢtır. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sanayileĢmenin geliĢim düzeyine bağlı olarak iĢçi sağlığı ve iĢ güvenliği konusunda yasal, tıbbi ve teknik çalıĢmalar yapılmıĢtır (Aktaran DurmuĢoğlu, 2008, s. 361).

1. Tanzimat (1839) Öncesi Dönem; Tanzimat öncesi dönemde sanayi henüz geliĢmemiĢ olduğu için büyük iĢ yerleri mevcut değildi. Bu dönemde küçük sanat ve atölye üretimine dayanan iĢyerleri bulunmaktaydı. Ekonomik ve ticari yasamın örf ve adetle düzenlendiği bu dönemde “zaviye” diye anılan esnaf meslek kuruluĢlarının olduğu bilinmektedir. Meslekte yükselme çıraklık, kalfalık ve ustalık aĢamaları ile gerçekleĢirdi ve Fütüvvetname isimli kaynakta kurallar belirlenmiĢti. Zaviyelerin yerini zaman içinde loncalar almıĢtır. ĠĢyerlerinde çalıĢma koĢullarını loncaların kuralları ve gelenekleri belirlemiĢtir. Bu dönemde bir taraftan kapitülasyonların etkisi ile diğer taraftan sürekli savaĢlar, ayrıca loncaların, teknik geliĢmelere ve yeniliklere karĢı açık ve istekli olmaması sebebi ile ekonomik ve sınai hayat geri kalmıĢtır. 2. Tanzimat ve MeĢrutiyet Dönemi Sonrası: Tanzimat‟ın ilanından sonra bazı giriĢimler sonucu iĢçi yararına düzenlemeler yapılmıĢtır. Özellikle Ereğli Kömür ĠĢletmeleri‟nin Deniz Bakanlığı‟na geçmesi ile kömür ocaklarında çalıĢan iĢçilerin çalıĢma koĢullarını düzenleyen yeni yasalar çıkarılmıĢtır. 19 yy. ikinci yarısında Osmanlı Ġmparatorluğu‟nda askeri amaçlı üretimlerin yanı sıra daha çok el tezgahı olarak geliĢmeye baĢlayan sanayileĢme, daha sonraları kömür ocakları, madenler, demir yolu yapımı ve tütün iĢletmelerinin katılımı ile

(30)

11

sürmüĢtür. Bu dönemde çalıĢma koĢulları çok ağır olup çalıĢma süreleri 16 saate kadar çıkarılmıĢ, kadın ve çocukların ağır iĢlerde çalıĢtırıldıkları görülmüĢtür. Bu durum, kömür ocaklarında çalıĢan çok sayıda iĢçinin akciğer hastalıklarına yakalanmasına ve üretimin düĢmesine neden olmuĢ, Madeni Hümayun Nazırı Dilaver PaĢa konu ile ilgili bir tüzük hazırlatmıĢtır.

Ülkemizde iĢ sağlığı ve güvenliği ile ilgili ilk çalıĢma mevzuatı olan ve 1865 yılında çıkartılan bu “Dilaver Pasa Nizamnamesi” sosyal yönünden çok ekonomik yönü olan bir nizamnamedir. Kömür üretimini artırmak amacı ile düzenlenmiĢ olan bu nizamname de iĢçiye ait çalıĢma, dinlenme ve tatil sürelerine iliĢkin hükümler içermekteydi. Bu Nizamnameyi 1869 „da çıkartılan “Maadin Nizamnamesi” izlemiĢtir. Yeni Nizamname ile Dilaver PaĢa Nizamnamesi‟nin eksikleri tamamlanmaya çalıĢılmıĢ, maden ocaklarında verimi arttırmak amaçlanmıĢtır. Maadin Nizamnamesi esas itibariyle madenlerde çalıĢan iĢçilerin ücretleri, iĢ süreleri ile sağlık ve güvenliklerine iliĢkin bazı kurallar öngörmüĢtür. Bu iki nizamname sosyal yasamı düzenleyen ilk belgeler ve çalıĢmalar olması bakımından önemlidir. 1877 yılında yürürlüğe konan Mecelle‟nin kira sözleĢmesini düzenleyen ikinci kitabında iĢ iliĢkilerine de yer verilmiĢtir. Mecelle‟de isçi ve iĢveren taraflara sözleĢme serbestisi içinde iliĢkilerini düzenleyebilme olanağı tanınmıĢ, emredici kurallar öngörülmemiĢtir.

KurtuluĢ SavaĢı devam ederken 1921 yılında Büyük Millet Meclisi tarafından 151 sayılı Eregli Havzai Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik Kanun çıkarılmıĢtır. Uygulama alanı Ereğli Havzası ile sınırlandırılan bu kanun, bölgede çalıĢan maden iĢçilerini, en az çalıĢma yaĢı, asgari ücret, iĢ süreleri, iĢçi sağlığı gibi konularda koruyucu nitelikte kurallar getiriyor, iĢ kazası halinde tazminat ve ceza yaptırımına iliĢkin hükümler öngörüyordu.

3. Cumhuriyet Dönemi: Ülkemizde sanayi geliĢmeleri ile birlikte iĢ güvenliğine ait düzenlemeler yapılmıĢtır. Henüz Cumhuriyet ilan edilmeden 1921 yılında iki önemli Kanun çıkarılmıĢtır. Bu Kanunlardan ilki 114 sayılı “Zonguldak Ereğli Havzası Fahmiyesinde Mevcut Kömür Tozlarının Amale Menafi Umumiyesine Füruhtuna” ait Kanun olup kömürden arta kalan kömür tozlarının satılması ve elde edilecek gelirin iĢçilerin gereksinimleri için ayrılmasını içermektedir. Diğer Kanun ise 151 sayılı “Ereğli Havzai Fahmiyesi Maden Amelesinin Hukukuna Müteallik” Kanun olup çalıĢma koĢullarının düzeltilmesine yönelik

(31)

12

hükümler getirmiĢtir. Bu yasa ile ülkemizde çalıĢma saatleri ilk kez 8 saat ile sınırlandırılmıĢ ancak tarafların karĢılıklı anlaĢmaları ve iki kat ücret ödeme koĢuluyla fazla çalıĢmaya izin verilmiĢtir. Maden ocaklarında 18 yaĢından küçüklerin çalıĢtırılması yasaklanmıĢtır. Kazaya uğrayan iĢçi ve ailesine tazminat ödenmesine, kazanın kötü yönetim ya da ihmalden kaynaklanması neticesinde cezai yaptırım uygulanması öngörülmüĢtür. Sermayesi iĢveren ve iĢçiden alınan aylık paralar ile yardım sandıkları oluĢturulmuĢ ve Amale Birliği içinde birleĢtirilmesi öngörülmüĢtür. Bu yasanın en önemli maddelerinden biri de iĢ yerlerinde sağlık kurallarına uyulmadığında madencilerin ruhsatname ve imtiyazlarının fesih olacağı hükmünün yer almasıdır.

Türkiye‟nin ilk Ġs Kanunu olan 3008 sayılı Kanun 08.06.1936 yılında çıkarılarak 15.06.1937 tarihinde yürürlüğe girmiĢtir. Ülkemizde ilk kez devlet, bütün yönleri ile iĢçi ve iĢveren iliĢkilerine doğrudan müdahale etmiĢtir. Bu yasa ile iĢ güvenliği ilk kez düzenli, ayrıntılı ve sistemli bir düzenlemeye kavuĢmuĢ, iĢçilerin iĢyeri tehlikesine karĢı bütün yönleri ile korunması amacı izlenmiĢtir42. 3008 sayılı ĠĢ Kanunu‟nun 107'nci maddesinde Sosyal Sigortaların kademeli olarak kurulması ve temel ilkeleri belirlenmiĢtir. 27.06.1945 Tarihinde, 3008 sayılı ĠĢ Kanunu‟nun kapsamında bulunan iĢçileri iĢ kazaları meslek hastalıkları riskinden korumak için “4772 sayılı ĠĢ Kazaları ile Meslek Hastalıkları ve Analık Sigortaları Kanunu” çıkarılmıĢtır.

1937 yılında yürürlüğe giren 3008 sayılı ĠĢ Kanunu, o günün kıt ekonomik kaynaklarını göz önünde tutarak devlet öncülüğünde sanayileĢmeyi hedefleyen bir nitelik taĢımıĢtır. 3008 sayılı ĠĢ Kanunu 28.07.1967 tarihinde kaldırılarak yerine 931 sayılı ĠĢ Kanunu çıkarılmıĢtır. Ancak Anayasa mahkemesinin 931 sayılı ĠĢ Kanununu Ģekil yönünden iptal etmesi üzerine 25.08.1971 tarihinde 1475 sayılı ĠĢ Kanunu çıkarılmıĢtır. ĠSG ile ilgili mantıksal ve uygulama değiĢimleri 1980‟li yıllarda ortaya çıkmaya baĢlamıĢtır. Tespit bazlı yani reaktif, sınırlı ve az sayıda çalıĢanın katılımını sağlayan, sınırlı bilgilendirme ve eğitim içeren, uzman katılımı sağlamayan anlayıĢ değiĢmiĢ ve yerini tehlike belirleme ve risk değerlendirme bazlı yani proaktif, her konuda geniĢ çalıĢan katılımını sağlayan, çalıĢanları tehlike ve riskler konusunda bilgilendiren, sertifikalı uzman desteği kullanımını içeren, programlı bir anlayıĢa bırakmıĢtır (Ekemen, 2004, s. 11). 4857 sayılı ĠĢ Kanunuyla iĢ sağlığı ve güvenliği yavaĢ yavaĢ

(32)

13

günümüzdeki Ģeklini almaya baĢlamıĢtır. Günümüzde ise 6331 sayılı iĢ sağlığı ve güvenliği kanunu kullanılmaktadır.

2.4. Kobi’lerde ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği

Ülkemizde meydana gelen kazaların % 83‟ünün KOBĠ‟lerde meydana geldiği göz önüne alındığında KOBĠ‟ler iĢ sağlığı ve güvenliği bakımından oldukça önem arz etmektedir. ĠĢletmeler küçüldükçe iĢ sağlığı ve güvenliği sorunları da artmaktadır (Çarıkcı, 2011, s.7). a) 10‟dan az çalıĢan istihdam eden ve yıllık net satıĢ hasılatı ya da mali bilançosu bir milyon Türk Lirasını aĢmayan iĢletmeler Mikro ĠĢletme,

b) 50‟den az çalıĢan istihdam eden ve yıllık net satıĢ hasılatı ya da mali bilançosu beĢ milyon Türk Lirasını aĢmayan iĢletmeler Küçük ĠĢletme,

c) 250‟den az çalıĢan istihdam eden ve yıllık net satıĢ hasılatı ya da mali bilançosu yirmi beĢ milyon Türk Lirasını aĢmayan iĢletmeler Orta Büyüklükte ĠĢletme, olarak tanımlandırılmaktadır. (ġatır, 2011, s.10).

Ülkemizdeki özellikle bir sigortalı istihdam edilen iĢyeri sayısının varlığına iliĢkin olarak birçok sebep ileri sürülebilir. Ancak, bunlardan en önemlisinin çıraklık ve kalfalık döneminden sonra insanların bir baĢka iĢyerinde çalıĢmak yerine, kendi iĢyerini kurup iĢletme arzusunun ön plana geçmesi olduğu söylenebilir. Emek-yoğun çalıĢmanın artması, sermayenin yetersizliği iĢ sağlığı ve güvenliği sorunlarını beraberinde getirmektedir. Yeterli kurma (baĢlangıç) ve iĢletme sermayesine sahip olmayan iĢyerleri üretimde birçok problemle karĢılaĢtıkları gibi iĢ sağlığı ve güvenliği açısından da sorunlarla karĢılaĢmaktadır (Çarıkcı, 2011, s.7).

ĠĢ kazası ve meslek hastalıkları bakımından en riskli grup olan küçük iĢletmelerin en belirgin özellikleri, teknolojik geliĢmelerin yeterince takip edilememesi ve dolayısıyla kullanılan alet ve cihazların eski teknolojiye sahip olmasıdır. Eski teknolojiye sahip makinelerde, iĢ sağlığı ve güvenliğine yönelik koruyucular yeterli değildir.

(33)

14

Gerek temel iĢ sağlığı ve güvenliği konularında gerekse de yapılan iĢle ilgili mesleki eğitim konusunda çalıĢanların bilgi seviyeleri yetersizdir. Bunlara ek olarak yetersiz ücretler ve birçok yerde sosyal güvencenin eksikliği de problem yaratmaktadır. (ġatır, 2011, s.10).

Sağlıklı ve güvenli bir iĢyeri ortamına ancak, uygun bina ve eklentilerine, güvenli iĢ ekipmanlarına sahip olmanın yanı sıra güvenli malzeme kullanımı, eğitimli insan kaynağı ile bilgi ve tecrübeli saha profesyonellerinden hizmet alarak kavuĢmak mümkündür (Çarıkcı, 2011, s.7).

Organize Sanayi Bölgelerinde iĢ sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak yapılmıĢ binalarda faaliyet gösteren iĢyerleri olduğu gibi, küçük sanayi sitelerinde veya değiĢik yerlerde uygun olmayan binalarda faaliyet gösteren iĢyerleri bulunmaktadır. Bina ve eklentilerinin uygun olmamasının yanı sıra her türlü güvenlikten yoksun iĢ ekipmanları ile çalıĢılması KOBĠ‟lerin önemli sorunları arasında yer almaktadır. (Çarıkcı, 2011, s.7).

KOBĠ‟ lerde karĢılaĢılan diğer bir sorun da; ekonomik sıkıntı aĢıldıktan sonra bile, küçük iĢletme iĢverenlerinin ve çalıĢanlarının iĢ sağlığı ve güvenliği konusunun önemini çok iyi kavrayamamaları nedeniyle bu alana yatırım yapmayı ve bu konu üzerinde zaman harcamayı gerekli görmemeleridir. (ġatır, 2011, s.10).

2.5. ĠĢ Kazalarının Tanımı

ĠĢ kazasının tanımı; iĢçinin, iĢverenin hakimiyeti (otoritesi), altında bulunduğu bir sırada, onun için ifa ettiği iĢ dolayısıyla dıĢ bir sebeple aniden meydana gelen bir olay sonucu uğramıĢ olduğu kazadır (Balcı, 2011, s.95). 5510 sayılı Yasanın 14. maddesine göre iĢ kazası; meslek hastalığı; sigortalının çalıĢtığı veya yaptığı iĢin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya iĢin yürütüm Ģartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel ve ruhsal özürlülük halleridir (Balcı, 2011, s.125).

2013 yılı baĢında yürürlüğe girmiĢ olan 20.06.2012 tarih ve 28339 sayılı resmi gazetede yayınlanan 6331 sayılı ĠĢ Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre iĢ kazası “ĠĢyerinde veya iĢin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya

(34)

15

da bedenen özre uğratan olay” Ģeklinde tanımlanmıĢtır. Yeni kanuna göre sigortalı yerine çalıĢan tanımı geldiği için iĢ kazası tanımına giren kiĢi sayısı daha da artacaktır.

Bir kazanın varlığı, bu kazanın sigortalı iĢçinin vücut bütünlüğünü bozması ya da ölümüne neden olması, dıĢ etkenle ve birdenbire meydana gelmesi, ayrıca olayla meydana gelen zarar arasında bir nedensellik bağı bulunması ve bunun mesleki nitelikte olması, tanımın belli özelliklerini oluĢturmaktadır. (Ulusan, 1990, s.71).

Kazaların neden gerçekleĢtiği, önlenebilir olup olmadığı, çalıĢma ya da üretim süreçlerindeki bir yanlıĢlık sonucu mu meydana geldiği, yasalar uyarınca kazaları bildirmek için yeterli bilgi olup, olmadığı, kazalının tazminat alıp, alamayacağı ve yasalar ya da iĢ güvenliği kurallarının ihlal edilip edilmediği açısından soruĢturulması gerekmektedir (Gedikli, 2011, s.56).

Borçlar hukuku anlamında kaza, önceden kestirilemeyen, dıĢ etki ile aniden meydana gelen, istenmeyen bir olaydır. Kaza kavramı, iĢ kazası kavramına göre daha geniĢ bir anlam ifade eder. Her kaza mutlaka iĢ kazası değildir. Genel hukuk ilkelerine göre, bir olayın iĢ kazası sayılabilmesi için kaza ile iĢçinin yaptığı iĢ arasında illiyet bağı (nedensellik bağı) bulunması koĢuldur. Yargıtay‟ın yerleĢmiĢ görüĢlerine göre; olay hayat deneyimlerine ve olayın akıĢına göre diğer bir olayı meydana getirmeye elveriĢli ise illiyet bağı gerçekleĢmiĢtir. Burada ilk olay kaza, ikinci olay ise gerçekleĢen bedeni ve ruh hali zararıdır. (Balcı, 2011, s.96).

506 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre, bir olayın iĢ kazası sayılabilmesi için olayın; a) Sigortalının iĢyerinde bulunduğu sırada,

b) ĠĢveren tarafından yürütülmekte olan iĢ dolayısıyla,

c) Sigortalının, iĢveren tarafından görev ile baĢka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl iĢi yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, iĢverence sağlanan bir taĢıtla iĢin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirildiği sırada,

meydana gelmesi gerekir (Balcı, 2011, s.95-96). Kaza nedenleri;

(35)

16

KarmaĢıklık ilkesi (pek çok neden): Genel olarak bakıldığında, bir kazaya sadece bir tek etken ya da neden değil birbiriyle çoğunlukla bir bağlantı bulunmayan birkaç neden yol açar. Kazanın meydana gelmesine yol açan bu etkenlerin bir bileĢimidir.

Önem ilkesi: Farklı nedenler, bir kazanın meydana gelmesine aynı Ģekilde etki etmezler. Her bir nedenin kendine has bir etkisi vardır. Bu yüzden, nedenlerin önemi ortaya konmalıdır, örneğin nedenlerden hangisi en önemlisidir ve önem sırasına göre ikinci neden hangisidir, vb. Sıralama ilkesi (nedenler zinciri, domino etkisi): Birbirinden ayrı nedenlerin sıralaması veya sırası, nedenlerin kazaya yol açan bir zincir niteliği taĢımaları açısından önem taĢımaktadır. Bu zincir keĢfedilmeli ve kazaların önlenmesi için kırılmalıdır.

ġeklinde sınıflandırılabilir. (Gedikli, 2011, s.56).

2.6. Meslek Hastalıklarının Tanımı

Meslek hastalıkları ile ilgili ilk tanı, Hipokrates (M.Ö. 460- 377) tarafından kurĢunun zararlı etkileri ortaya konularak yapılmıĢtır. KurĢunun yol açtığı saplanıcı biçimdeki karın ağrısından söz etmiĢtir. Aynı zamanda, kabızlık, felç ve görme bozuklukları ile kurĢuna maruz kalma arasındaki iliĢkiyi ortaya koymuĢtur.

Meslek hastalığı, iĢçinin iĢverenin emir ve talimatı altında çalıĢmakta iken, iĢin niteliğine ya da yürütme koĢullarına göre tekrarlanan bir dıĢ etkenle meydana çıkan ve genellikle meslekle ilintili olan bedeni ve ruhi arıza halidir. (Ulusan, 1990, s.80).

Meslek hastalığı tanımı Türkiye‟de, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu‟nun 14. Maddesinde, “Sigortalının çalıĢtırıldığı iĢin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya iĢin yürütüm Ģartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir” Ģeklinde tanımlanmıĢtır.

506 sayılı Yasanın 11. maddesine göre meslek hastalığı; sigortalının çalıĢtırıldığı iĢin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya iĢin yürütüm Ģartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir (Balcı, 2011, s.125).

(36)

17

Meslek hastalığı ve iĢ kazası arasında dikkat çekici olan ayırt edici unsur, meslek hastalığının tekrarlanan bir sebeple iĢ kazasının ise ani olarak meydana gelmesidir (Balcı, 2011, s.125). Meslek hastalığı halinde, Kurumca yapılan yardımlardan yararlanmak için, sigortalının çalıĢtığı iĢte veya iĢyerinde meslek hastalığına tutulduğunun ilgili meslek hastalıkları hastanesince düzenlenecek usule uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgelerle tespit edilmesi gerekmektedir (KarakaĢ, 2007, s.39).

Meslek hastalığı; sigortalı olarak çalıĢtığı ve böyle bir hastalığa sebep olacak iĢten veya iĢyerinden ayrıldıktan sonra meydana çıkmıĢ ise sigortalının Kanunla sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için; eski iĢinden veya iĢyerinden fiilen ayrılması ile hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için; yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiĢ olması gerekir (KarakaĢ, 2007, s.39-40).

Ancak, meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleĢtiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, iĢyeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aĢılmıĢ olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilmektedir (KarakaĢ, 2007, s.40).

Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalıkların, iĢten fiilen ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana çıkması halinde sigortalının mesleğinden ileri geldiğinin kabul edileceği Sosyal Sigorta Sağlık ĠĢlemleri Tüzüğü ve bu Tüzüğe ekli meslek hastalıkları listesine göre tespit ve tayin edilmektedir (KarakaĢ, 2007, s.40).

Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleĢtiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, iĢyeri incelenmesiyle kanıtlandığı hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aĢılmıĢ olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilmektedir (KarakaĢ, 2007, s.40).

2.7. Hazır Giyimde ĠĢ Sağlığı ve Güvenliğini Etkileyen Fiziksel Çevre Faktörleri

ĠĢçiler, kendilerini rahat hissettikleri iĢ koĢullarında verimli olarak çalıĢabilirler. ĠĢçilerin çalıĢma ortamındaki her türlü stresten etkilenmesi verimli çalıĢmalarını ve ürün kalitesini aksatır (Erkan, 1998, s. 39).

(37)

18

Hazır Giyim gibi zamanın önemli olduğu sanayi alanlarında iĢgörenlerin rahat, huzurlu, çalıĢabilmeleri için her türlü fiziksel çevre Ģartları düzenlenerek iĢçilerin yüksek kaliteli ve seri halde çalıĢmaları sağlanmalıdır.

ÇalıĢma ortamı kavramıyla, çalıĢanların sağlığını,güvenliğini ve iyilik halini etkileyen geniĢ bir alan anlatılır. ÇalıĢma ortamında oluĢan fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik, psikososyal etmenler, gerekli önlemler alınmadığında çalıĢanların iyilik durumunu etkileyen etmenlerdir. (Çarıkcı, 2011, s.4).

ÇalıĢanların sağlığını etkileyen fiziki, biyolojik ve sosyal faktörler, diğer iĢkollarında olduğu gibi tekstil iĢkolundaki iĢyerleri için de söz konusudur. ĠĢyerlerinde çalıĢanların sağlığının korunması, üretimin verimli ve sürekli kılınması için çalıĢma ortamına etki eden bu faktörlerin iyileĢtirilmesi gereklidir. Bu bölümde; havalandırma, mikro-klima koĢulları, ergonomik sorunlar ve sosyal birimlerin iĢyerlerinde olması gereken durumları ve sağlığa etkilerine değinilecektir. (Yüksel, 1993, s.7).

2.7.1. Ergonomi

Ergonomi; “Ġnsana iliĢkin ve en fazla rahatlık, güvenlik ve etkinlikle kullanılabilecek araç, makine ve donanım anlaĢılması için gerekli bilgilerin tümü” Ģeklinde tanımlanabilir (ġimĢek, 1994, s.45).

GeniĢ anlamıyla ergonomi; insanların anatomik özelliklerini, antropometrik karakteristiklerini, fizyolojik kapasite ve toleranslarını göz önünde tutarak, endüstriyel iĢ ortamındaki tüm faktörlerin etkisi ile oluĢabilecek, organik ve psikososyal stresler karĢısında, sistem verimliliği ve insan-makine-çevre uyumunun temel yasalarını ortaya koymaya çalıĢan, çok disiplinli bir araĢtırma ve geliĢtirme alanıdır (Erkan, 2003, s.22).

Ergonomi, sanayileĢmenin getirdiği kendine özgü kurallar ve zorunluluklar silsilesi içerisinde, ekonomik faaliyetlerin asıl amacı olan “insan”ın kaybolup gitmesine göz yummayan, üstelik verimlilik gibi ekonominin gerekleriyle, insan yapısının gereklerini bağdaĢtırma iddiasında olup çabalarını bu yönde yoğunlaĢtıran ve bunda baĢarılı olan bir bilim dalıdır (Tınar, 1993, s.135).

(38)

19

ÇalıĢanlar iĢyeri ortamıyla etkileĢim içindedir. Endüstrinin hızla geliĢmesi bir yandan iĢ kazaları ve meslek hastalıklarına karĢı, çalıĢanların korunması sorununu gündeme getirmiĢtir, diğer yandan da ergonomi kavramını ortaya çıkarmıĢtır. ÇalıĢan bireylerin günün büyük bir kısmını iĢyerlerinde geçirdikleri dikkate alındığında, sağlıklarını olumsuz yönde etkileyen çeĢitli faktörlerin ortadan kaldırılmasının gereği ve önemi belirginleĢmektedir(Demirdiler ve Üçdoğruk,1995, s.605). Bu belirginleĢme de ergonominin önemini artırmıĢ, iĢyerlerinin ergonomik olarak tasarlanmasını zorunlu kılmıĢtır (Yavuzcan, Acar ve Çolak, 1987, s.57). Ergonominin amacı, insanın doğal özelliklerine uygun olan makine ve çevre koĢullarını belirleyip, gerekli önlemleri alarak insanın makineyle ve aletle çalıĢmadaki verimini artırmaktır (Yavuzcan vd., 1987, s.57).

Ergonomi çalıĢanla iĢ arasında uyumlu bir iliĢki kurmak için, çalıĢma süresince iĢ ile ilgili bilgilerin hızlı, açık ve anlaĢılabilir biçimde alınmasını, algılanmasını, tatmin edici biçimde yargıya varılmasını, en uygun kararların alınmasını ve alınan bilgi ile yapılacak kontrolün, doğru ve kolay uygulanabilir olmasını sağlamak amacını güder. Nitekim ergonomi:

a.Üretimin verimliliğini en yüksek seviyeye çıkarmaya çalıĢır.

b.Uyumlu iliĢki sonucunda, gereksiz aĢırı zorlanmalardan kaçınılarak, çalıĢanın fiziksel ve ruhsal sağlığını korur, zarar görmesini önler.

Ergonomi, insan-makine verimini ve iĢ güvenliğini artırma amacını güderken aĢağıda belirtilen hususların uygulanmasında iĢletme yöneticisine yardımcı olur:

a.Ġnsan-makine sisteminin, birim zamandaki üretimini artırarak dolaysız iĢçilik maliyetinin düĢürülmesi,

b.YanlıĢ çalıĢma, hatalar, iĢ kazaları yüzünden doğan zararı azaltarak dolaylı iĢçilik maliyetlerinin düĢürülmesi,

c.ĠĢ yorgunluğunun azaltılması,

d.ĠĢten duyulan doyumun yükseltilmesi (Doğan, 1987, s.104).

Ergonomi ile ilgili olası iĢ sağlığı ve güvenliği problemleri Ģunlardan kaynaklanabilir; 1. Yük

(39)

20

a. Çok ağır, çok büyük, kavramak çok zor ve sabit değil ise, b. UlaĢılabilir değil ise,

c. Kısıtlı görüĢ alanı var ise, 2. Aktivitenin Yürütümü

a. Çok sık veya uzun bir süre boyunca yürütülüyor ise,

b. ElveriĢsiz veya yanlıĢ vücut duruĢu veya ha reketler var ise, 3. ÇalıĢma Ortamı

a. Alanın darlığı söz konusu ise, b. ElveriĢsiz ve kaygan zemin var ise,

c. Çok yüksek veya çok düĢük sıcaklıkta çalıĢılıyor ise, d. Yetersiz aydınlatma mevcut ise (Ceylan, 2011, s.24-25).

Konfeksiyon sektöründe uzun yıllar çalıĢmıĢ personelin en çok Ģikayetçi olduğu konuların baĢında sırt , bel , omuz ağrıları , el, kol ,dirseklerde ağrı yanma , boyun düzleĢmesi ,iskelet – kas sistemi sorunları, ayak ve bacaklarda ağrı , göz sorunları gelmektedir. Üretim çalıĢmaları izlendiğinde personelin normal çalıĢma süresince ya sürekli oturduğu veya sürekli ayakta çalıĢtığı gözlenmektedir. Genelde oturarak çalıĢan dikim, serim, kesim iĢçileri mesai saatleri süresince sürekli aynı pozisyonda, postürde el, kol ve gözleri ile çalıĢmakta, çalıĢma masalarının, sandalyelerin ergonomik, ayarlanabilir olmaması, iĢ tezgahı ile oturulan sandalye arasındaki yükseklik sorunları, ortamdaki aydınlatma yetersizlikleri, termal konfor koĢullarının olumsuzluğu, iĢin sürekliliği ve üretim programına göre iĢin yetiĢme zorunluluğu gibi nedenlerden dolayı çalıĢanların hemen hemen tamamına yakınında kas iskelet sistemi Ģikayetleri görülmektedir. Sürekli oturarak çalıĢma yanında sürekli ayakta çalıĢan personel için de benzer sorunlar mevcuttur. Oturarak veya ayakta çalıĢan elleri ile sürekli bir iĢlemi üretim hızına göre yetiĢtirmek zorunda olan çalıĢanın uzun mesai saatleri ve yılları sonucunda el, kol, göz, boyun, sırt, bel sorunları yaĢaması kaçınılmaz olmaktadır. Ayrıca kumaĢ toplarının taĢınması, istiflenmesi, tezgaha yüklenmesi iĢlerinde çalıĢan

(40)

21

operatörler, depo elemanları da benzer ergonomik tehlikelere maruz kalmaktadır (Tezcan, 2002, s. 26).

Ülkede tekstil sektöründe omurga ve omuz/kol rahatsızlıklarına bağlı iĢle ilgili hastalıklar ve buna bağlı kayıp çalıĢma süreleri artmakta idi. Bunlar, diğer sektörlere oranla önemli ölçüde daha yüksek olan bu sektördeki tüm kayıp iĢgünlerinin %34‟ünden fazlasına karĢılık gelmekteydi.

 DikiĢ dikme, omuz ve kolun oldukça fazla tekrarlayan hareketlerini içermektedir.

 ĠĢin büyük bir bölümü, omurga ve alt ekstremitelerin statik duruĢu, otururken çok ileriye eğilmek gibi hareketler içermekteydi.

 Birçok dikiĢ tezgahının yüksekliği hala 19. yüzyılın sonunda yaygın olan ayakla

çalıĢtırılan makinelerin yüksekliğiyle aynıdır.

 ĠĢ tezgahı ile ayak pedalı arasında bacaklar için yeterli alan bulunmamaktadır. (Gedikli, 2011, s.44).

2.7.2. Gürültü

Ġnsan ve görev sistemi içinde anlaĢmayı sağlayan ve en önemli yollardan biri, ortam içinde farklı basınç hareketleri ile iletilen sestir (Sabancı, 1999, s.30). Ses, nesnelerin titreĢiminden meydana gelen ve uygun bir ortam içerisinde bir yerden baĢka bir yere, sıkıĢma ve genleĢmeler Ģeklinde ilerleyen bir dalgadır. Nesnel bir kavram olan ses, titreĢim yapan bir kaynağın, hava basıncı ile yaptığı dalgalanmalar ile oluĢan fiziksel bir olay olarak da tanımlanabilir (Sabancı ve Sümer, 2011, s.233). Sesin algılanması bilindiği gibi iĢitme olarak adlandırılır. Ses frekans (Hz), ses basınç düzeyi (dB) ve süresi (s) gibi fiziksel özellikler ile tanımlanır (Sabancı, 1999, s.30).

Ses; frekans, basınç düzeyi ve süresine bağlı olarak can sıkıcı ve zararlı etkilere sahiptir. Bu zararlar insan kulağının iĢitme yeteneğini tamamen veya geçici olarak zedeleyen Ģekillerde ortaya çıkmaktadır. Dünya ÇalıĢma Örgütü (ILO) tarafından belirlenen değerlere göre 85 dB uzun süreli çalıĢmalarda en yüksek sınırdır. 90 dB ise tehlike sınırı olarak kabul edilir. Bu

(41)

22

Değerlerin üstündeki gürültülü ortamlardaki çalıĢmalarda kulağın korunması gerekir (Sabancı, 1999, s.31).

Deneysel alanda çalıĢan psikologlar sesin yapılan iĢ üzerindeki etkilerini, uzun yıllardan bu yana incelemektedirler. Genel olarak gürültünün etkileri; yapılan iĢin hızının azaltmadığını ancak doğruluk ve duyarlılığı etkilediği Ģeklinde özetlenebilir. Genellikle bu olumsuz etki düĢük frekanslara kıyasla yüksek frekanslarda daha çok belirgin olmaktadır (Sabancı, 1999, s.31).

Gürültü ise; istenmeyen, hoĢa gitmeyen, insan sağlığı ve psikolojisini olumsuz yönde etkileyen ses ya da sesler olarak tanımlanabilir. Bu tanımıyla gürültü öznel bir kavram olarak nitelendirilebilir. Diğer bir ifadeyle, sesin gürültü niteliği taĢıması için mutlaka yüksek düzeyde olması gerekmemektedir. Bir kiĢinin müzik olarak algıladığı bir ses, diğer bir kiĢi tarafından gürültü olarak tanımlanabilir. Örneğin klasik müzik, bir kiĢi için hoĢ bir müzik çeĢidi olarak algılanırken, bu müzikten hoĢlanmayan diğer bir kiĢi için gürültü olarak tanımlanabilir. Ancak endüstriyel gürültü vb. gürültü türleri kiĢilerin beğenmesine bağlı olmaksızın her koĢulda gürültü olarak değerlendirilir (Sabancı ve Sümer, 2011, s.234).

Endüstride gürültü üç temel nedenle önemlidir; çalıĢanlar gürültüden rahatsız olurlar ve hoĢlanmazlar, gürültü iĢitme kayıplarına neden olur ve son olarak gürültü, iĢ verimliliği üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Aslında iĢçilerin rahatsız oldukları bir gürültü düzeyi onların iĢitme organlarını zedeleyecek kadar tehlikeli olmayabilir. Belli bir düzeydeki gürültü, iĢçilerin veriminde de aksatma yaratmayabilir. Hatta, bazı gürültülü iĢyerlerinde iĢçilerin bundan pek Ģikayetçi olmadıklarını da gözlemleyebiliriz. Fakat bütün bu düĢüncelerle, endüstri ortamındaki gürültü sorununu göz ardı edemeyiz. Gürültünün etkileri hemen görülmez. Psikolojik etkilerin gürültüye bağlı olup olmadığını anlamak güçtür. Gürültüye bağlı iĢitme kayıpları ise, oldukça karmaĢık ve incelenmesi zaman alan bir durum yaratır. Ġnsanların gürültüye duyarlılığı da çok farklı ölçülerle olmaktadır (Erkan, 2005, s.159).

Ġnsanın yaradılıĢında, duyma yeteneğimizin amacının insanı tehlikelere karĢı uyarmak, önlem almasını hatırlatmak olduğu düĢünülmektedir. KonuĢarak karĢılıklı komünikasyonu sağlamak, sevgiyi, üzüntüyü, coĢkuyu, acıyı anlatabilmek de sesle mümkündür. Bugün gürültü kaynaklarının yaydığı yüksek düzeyli seslerin kiĢi için bir anlamı olmayıp, rahatsız edici,

Şekil

Tablo 1 ĠĢletmelerin Büyüklük Dağılımı
Tablo 2 ĠĢletmelerde Anket Uygulanan Örneklem Grubunun Görev/Ünvan Dağılımı
Tablo 4 ĠĢletmelerde Üretilen Ürünlerin Dağılımı
Tablo 5 ĠĢletmelerde ĠĢ  Güvenliği Uzmanı Bulundurma ile Ġlgili Dağılım
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

GAZİANTEP İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ İŞYERİ SAĞLIK VE GÜVENLİK BİRİMİ.. İşyeri Hekimi Ve İş Güvenliği Uzmanları ile ilgili maddeleri aşağıda

GAZİANTEP İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ İŞYERİ SAĞLIK VE GÜVENLİK BİRİMİ...

Araştırmaya katılan sağlık personelinin unvanlarına göre ölçekte yer alan iş kazaları veya meslek hastalıkları ve şikayetler alt boyutundan elde ettikleri puanlar

İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (Hapis) 6098 sayılı Borçlar Kanunu (Tazminatlar) 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık

Çalışmanın diğer bölümünde ise; ilaç endüstüstürisi’nde iş sağlığı ve güvenliği, iş sağlığı ve güvenliği açısından yönetimi, risk değerlendirme metodolojileri ve

Örneğin, otel iĢletmelerinde turizm ve konaklama sektöründe çalıĢanlar açısından -yaptıkları iĢin niteliğine göre değiĢkenlik gösterecek Ģekilde-mutfak ve

Bu tez çalışmasında, Niğde il merkezinde bulunan bay ve bayan kuaför salonlarında çalışanların sosyodemografik özelliklerini, geçirdikleri mesleki

[r]