• Sonuç bulunamadı

Orhan Karaveli'nin kitabı beşinci baskıya ulaştı:Aydınlanmanın şairi Tevfik Fikret ve Haluk gerçeği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Orhan Karaveli'nin kitabı beşinci baskıya ulaştı:Aydınlanmanın şairi Tevfik Fikret ve Haluk gerçeği"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

dumduymazlık üzerine yıldırımlar yağ­ dırmaktan korkmayan bir ahlak ve cesa­ ret anıtı, bir yurtsever devrimci idi Tev- fik Fikret” (ss. 15). Vurdumduymazlığın, haksızlığın ve bağnazlığın kol gezdiği ül­ kemizde ve dünyada Tevfik Fikret şürle- riyle bir insanlık şairidir; çünkü tüm in­ sanlığa adaletin gerçekleştirilmesi için mesajı vardır.

Kitabın birinci bölümü “Aşiyan’da Bir Kurtarıcı” bağlığını taşımaktadır. Bu bö­ lümde Mustafa Kemal’in Fikret’in şiirle­ rine, düşüncelerine olan ilgisi anlatıl­ maktadır. Şairin şiirlerini ezbere bilen Atatürk bu ilgisini “Ben inkılâp ruhunu ondan aldım. Ziyaret edeceğim yerlerin başında elbette Aşiyan gelir” sözleriyle dile getirmektedir. Kitabın ikinci bölü­ münün başhğı “Mustafa Kemal’e Işık Tutan Şair”dir. Kurtuluş mücadelesi yıl­ larında Atatürk’ün Ankara’ya gelişinde kendisine okunan “Ferda” şiiri, büyük devrimciye kurtuluş mücadelesi için güç verecektir: “Ferda’yı pek güzel okudun Münir Müeyyed efendi oğlum. Herhalde bilirsin, ‘ferda’ yarm demektir. Ve yarın­ lar elbette bizimdir ve mutlaka bizim olacaktır. Ben de zaten bu inançla Anka­ ra’ya geldim. Bu inançla, hep birlikte mücadeleye girmiş bulunuyoruz. Yarın­ lar için. Yarınların bizim olması için!...” (ss.39). “Fikret Hakkında Yazılıp Söyle­ nenler” başlıklı bölümde Karaveli, Ziya Gökalp, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal Beyatlı, Haşan Âli Yücel gibi önemli ki­ mi kalemlerin Fikret hakkmdaki düşün­ celerine yer vermektedir. Günümüzde Fikret’i küçümseyenlerin, onun şiirinde­ ki konuları bağnazca eleştirenlerin ön­ yargılarını bırakıp (elbette ki çıkarlarını da bir yana bırakabilirlerse!) bu usta ka­ lemlerin düşüncelerini öğrenmeleri için bu bölüm son derece önem taşımaktadır. Kitabın dördüncü bölümünün başhğı “Sevmeyenlerin Saldırılan... Aldıkları Cevaplar! ”dır. Süleyman Nazif, Nihal Atsız’m Fikret’i eleştiren düşünceleri ve Prof. Fuat Köprülünün tarafsızlık ve ciddiyede onlara verdiği yanıdarı kitap­ taki bu bölümün ana eksenini oluştur­ maktadır. Prof. Köprülü bütün bu eleşti­ rilere şöyle karşılık vermektedir: “(...) Vatanını düşman darbelerinden uzak; özgür ve mutlu görmek isteyen vatanse­ ver şair, aynı zamanda, kandan ve kanlı zaferlerden nefret eden bir insaniyetçiy- di... Vatanının geleceği hakkında gençli­ ğe umut telkin ettiği gibi insanlığın gele­ ceği hakkında da yüksek emellerle dona­ tılmıştı...” (ss. 89) İnsanlığın geleceği hakkında bugün de birtakım olumsuz durumlarla karşı karşıyayız. Çatışmaların bitmek bilmediği, teknolojiyle bir avuç ekmeğe muhtaç aç çocukların yan yana yaşadığı günümüz dünyasında Fikret’in şiirine çok daha fazla ihtiyaç duymakta­ yız. Bu dünya her alanda Fikret’ler yetiş- tirebilmiş olsaydı bugün bambaşka bir yerde olurdu.

FİKRET-AKİF KAVGASI

“Fikret-Akif Kavgası” kitabın beşinci bölümünün ana konusudur. Tevfik Fik­ ret ve Mehmet Akif Ersoy düşünceleri­ nin birbirlerinden farklı olduğu iki şair­ dir. M. Akif Ersoy şürlerinde Fikret’in dinsiz, çifte bayraklı ve bol para verilince Protestanlara zangoçluk etmekten bile çekinmediğini iddia etmektedir. Mehmet Akif Ersoy’un bu yazdıklarından sonra­ dan pişmanlık duyduğu söylenmektedir; ancak Tevfik Fikret için söyledikleri inci­ ticidir, yanlıştır. Kitabın en uzun bölümü altıncı bölüm olan “Amerika Birle_ik Devletlerinde HALÛK’LA SOHBET­ LER” dir. Bu bölümde yazar Tevfik Fik­ ret’in oğlu Hüseyin Halûk Fikret’in yaşa­ mım Ali Kaygının anlatımlarıyla okuyu­ cuya sunmaktadır. AH Kaygı, Halûk’u Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Orlan- do kentinde bulur ve zaman zaman onun ziyaretine gider. Halûk’un Ah Kaygıya son görüşmelerinde söyledikleri şunlar olmuştur: “Din değiştirmeme gelince.

Orhan Karaveli'nin kitabı beşinci baskıya ulaştı

eşitliğidir. Aydınlanmanın felsefi temelle­ rini ileri süren 18. yüzyıl Aydınlanma fi­ lozofu Immanuel Kant da insanın değeri­ ne, insanlığın onur temelli gelişimine işa­ ret etmektedir. Ona göre insan araç de­ ğil, amaçtır. İlhan Selçuk’un Fikret’in şii­ ri için Aydınlanmanın değerleri temelin­ de dile getirdikleri doğrudur. Onun doğ­ ru biçimde dile getirdiği diğer bir nokta da günümüz Türkiye’sinde bu değerler­ den sapılmaya başlanmasıdır. Bu açıdan Orhan Karaveli’nin bu çalışmasının anla­ mı büyüktür ve önemlidir.

ÖNYARGILI DURUŞ

Karaveli sunuşunda kitabı hangi amaç­ la kaleme aldığını şöyle belirtmektedir: “Bu kitap, Atatürk’e esin kaynağı olması nedeniyle Cumhuriyet’imizin temelinde harcı bulunan çok yönlü bir Türk şair ve düşünürümüzü doksanıncı ölüm yıldö­ nümünde anmak ve genç kuşaklarca an­ laşılmasına katkı sağlamak amacıyla ya­ zıldı” (ss.15). Yazarın da vurguladığı gibi genç kuşakların Fikret’i ve düşüncelerini tanıması, anlaması gereklidir, çünkü o dogmalarla örülü kafalarca en çok eleşti­ rilen şairlerimizden birisi olmuştur. Ge­ rek düşüncelerinin içeriği gerekse oğlu Halûk’un Amerika’da Fhristiyanlık dini­ ni seçmesi önyargı içinde yaşam duruşu sergileyenler tarafından olumsuz malze­ me konusu olmuştur. Önyargılı ve dog­ ma duruş içinde bazı kimseler “gerçek­ ten Tevfik Fikret kimdi, şürlerinde hangi insanlık değerlerini savundu, günümüz için neler bıraktı” biçimindeki sorgula­ madan uzaktılar, halen uzaklar. “Toplum, umutsuzluk ve çaresizlik içinde sürükle­ nip giderken karabaskı, bağnazlık, ceha­ let, ahlaksızlık, haksızlık, hırsızlık ve

vur-Orhan Karaveli yeniden

sadeleştirilen şiirleriyle

ölümünün doksanıncı

yılında Tevfik Fikret ve

Halûk gerçeğini genç

kuşaklara nesnel bir

yaklaşımla, belgelere

dayalı olarak

aktarmaktadır. Kitapta

yer alan fotoğraflar,

Tevfik Fikret’in

soyağacı, gazetelerden

kesitler, kitaba ilgi

gösterenlerin listesi ve

kaynakça nesnel

yaklaşımın bir

örneğidir. Şiirlerin

sadeleştirilmesiyle

Karaveli, Tevfik Fikret’in

kolaylıkla anlaşılmasına

ve daha çok

okunmasına neden

olmaktadır.

□ Dr. Haşan Haluk ERDEM*

“(...) Ben inkılâp ruhunu Fik­ ret’ten aldım !”

Mustafa Kemal Atatürk

K

işüer ve Köşeler, Bir Ankara Ailesinin Öyküsü, 46-99 şür- ler, Görgü Tanığı, Tanıdığım Nâzım Hikmet ve Sakallı Celâl kitaplarından sonra 90. Ölüm Yıldönü­ münde Tevfik Fikret ve Halûk Gerçeği başlıklı belgesel nitelikli kitabıyla Orhan Karaveli yeniden okurlarıyla buluştu. İl­ han Selçuk’un önsözünü, Orhan Karave­ li’nin sunuş yazısmı içine alan 306 sayfa­ lık kitap yedi bölüm ve bugünün diliyle Tevfik Fikret şürlerinden seçmelerden oluşmaktadır. Kitabın sonunda Karaveli oldukça geniş bir kaynakçaya yer ver­ mektedir. Haşan AH Yücel, Kemalettin Şükrü, Sabiha Sertel, Atilla Özkınmk, Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü, Prof. Dr. Mehmet Kaplan kaynakçada yer alan bazı isimlerdir. Tanıttığım bu kitap Eylül 2005 tarihli 4. baskısıdır.

ATATÜRK’E IŞIK TUTAN ŞAİR Ilhan Selçuk kitabın önsözünde “Tev­ fik Fikret çoğu dizesinde geleceğin şairi gibi konuşmuştur; bunun nedeni Avru­ pa’daki Aydınlanma Devriminin yarattığı değer yargılarına aşinalığıdır; laik insanlı­ ğın hakça düzenine özlemiyle Fikret’in şiirlerindeki felsefe bugün de geçerlidir” der. Fikret’in şürlerindeki ana felsefi ko­ nular Aydınlanma düşüncesinin merkezi olan insanın özgürlüğü, kardeşliği ve

ınianmanın şairi

Tevfik Fikret ve

Halûk Gerçeği

S A Y I 8 2 9

(2)

Tevfik Fikret’inoğlu Halûk'un Amerika'da Hı­ ristiyanlık dinini seçmesi önyargı içinde ya­ şam duruşu sergileyenler tarafından olum­ suz malzeme konusu olmuştur.

11 * Bunun yakınlarımı mutlu etmeyeceğini biliyordum ama ilkokul dahil öğrenimi­ min tamamım Hıristiyan inancının ken­ dini açıkça hissettirdiği kumrularda yap­ mıştım. Gene de İslamiyete ve Türki­ ye’ye, Türklüğe toz kondurmadım. Düz­ gün bir insan olarak kendimi herkese ka­ bul ettirdim. Babamm adım kirletecek, onun ruhuna acı verecek en ufak bir ha­ reketim olmadı. Bu ülkeye yerleşen göç­ men çoğunluğun aksine adımı da değiş­ tirmedim. işte, imzamda bile açıkça oku­ nan bir ‘Hüseyin Halouk Fikret’im. Ha­ lûk’taki u’nun yanma bir ‘o’ ekledim o kadar. Adım doğru okunsun diye. Doğ­ duğum ülkeyi her fırsatta yücelttim. Ak­ sini ileri sürenler varsa haksızlık ediyor­ lar. Daima ‘Türk’ kökenli olarak bilin­ dim ve bundan da gurur duydum” (ss. 141). Seçtiği inancından dolayı insanlık dışı karalamalara maraz kalan Halûk tüm içtenliğiyle bunları söylüyor. Gaze­ tecilerden Refi Cevat Ulunay eleştirile­ rinden vazgeçmeden bu konuyla ilgili şunları ileri sürmektedir: “...Tevfik Fik­ ret’in... ‘mürd olan’[gebermiş olan] oğlu Halûk’un babasma ve Türk edebiyat ta­ rihine yararlı olabilecek hatıratım elde etmek için çırpman Talât Halman Bey’in (yazışmalarım) dikkade okudum. Hiçbir şey yok! Türkiye’nin büyük bir şairinin oğlu Türkçe bilmiyor, milletini bilmiyor, vatanım bilmiyor, dinini bilmiyor, tarihi­ ni bilmiyor, kendini bilmiyor!.. Ne müt­ hiş bir boşluk!..” (ss. 143). Amerika üni­ versitelerinde öğretim üyeliği yapan, kendi seçiminden dolayı Hıristiyanlık di­ ninin inancım benimseyen biri günü­ müzde de Halûk’un maruz kaldığı sert eleştirilere, karalamalara maruz kalır mı acaba? Tevfik Fikret halen oğlunun be­ nimsediği yaşamdan dolayı karalanmaya devam etmekte midir? Bunların en azın­ dan azaldığım ümit etmek istiyorum.

Kitabm yedinci ve son bölümün başlı­ ğı “Doğumundan Ölümüne”dir. Yazar bu bölümde Tevfik Fikret’in yaşam öy­ küsünü kaleme almaktadır. Karaveli, ki­ tabına Fikret’in şiirlerinin sadeleştirmiş halini eklemiştir, işte bu şiirlerden birka­ çı:

RÜBAB-I ŞİKESTE (KIRIK SAZ

“K im seden fayda ummam, dilenm em kol kanat

K endi boşluk v e gökkubbem de uçar g i­ derim

Eğilmek, esaret zincirinden ağırdır boy­ numa

Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şa­ irim ” (ss. 179).

FERDA

“(...) Vatan çalışkan

İnsanların omuzları üstünde yükselir. Gençler, vatanın bütün üm idi şim di sîz­ dedir.

H er şey sizin, vatan da sizin h er ş e r e fs i­ zin;..." (ss.248-249)

DOKSAN BEŞ'E DOĞRU

“Bir uğursuz devir: y in e çiğn en d i y e ­ m inler;

Çiğnendi, yazık, m illetin y ü ce um udul Kanun d iye topraklara sürtüldü alınlar, Kanun diye, kanun diye, kanun tep e­ lendi...

B eyhûde figanlar yine, beyh ude in lem e­ ler i” (ss. 272)

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Orhan Karaveli yeniden sadeleştirilen şiirleriyle ölümünün doksanmcı yılında Tevfik Fikret ve Halûk gerçeğini genç kuşaklara nesnel bir yaklaşımla, belgele­ re dayalı olarak aktarmaktadır. îCitapta yer alan fotoğraflar, Tevfik Fikret’in so­ yağacı, gazetelerden kesitler, kitaba ilgi gösterenlerin üstesi ve kaynakça nesnel yaklaşımın bir örneğidir. Şiirlerin sade- leştirilmesiyle Karaveli, Tevfik Fikret’in kolaylıkla anlaşılmasına ve daha çok okunmasma neden olmaktadır. Kitabm daha çok okunacağına inanıyorum. Baş­ ta gençler olmak üzere, ülkemizin en önemli değerlerinden birini yalandan ta­ nıması ve şiirlerinin değerlendirilmesi kültür dünyamız için gereklidir. Etap, Fikret gerçeğini yalandan tanımamıza olanak sağlamıştır. Genellikle Tevfik Fik­ ret ülkemizde şöyle tanınmakta ve tanı­ tılmaktadır: Edebiyatı Cedide (Yeni Edebiyat) akımını yaratan Serveti Fünun dergisinin başında bir şair. Oysa o aynı zamanda Aydınlanma değerlerinin de ka­ lemidir. Öncelik Aydınlanma değerlerin- dedir; gerisi ezberdir. Karayeli bu gerçe­ ği bu kitapta göstermiştir. Ülkemizin kültür dünyası içinde yer alan isimlerimi­ zin başmda gelen Tevfik Fikret, sözünü yalnızca ülkemiz insanı için değil tüm in­ sanlık için söylemiştir. Bu, onun evrensel bir şair olduğunun en iyi göstergesidir. Tevfik Fikret’in doksanmcı ölüm yıldö­ nümünden sonra da şairi tanıtan, düşün­ celeri tartışılan etkinlikler düzenlenebi­ lir. Fikret başta şair yönüyle olmak üzere her yönüyle ele alınabilir. Edebiyatçılar, felsefeciler, kültür adamları onun şiirle­ rinde ele aldığı konuları kendi alanları çerçevesinde gündeme getirebilir, tartı­ şabilir. Bu kitap belgesel yapımların, filmlerin gerçekleşmesinin önünü açabi­ lir. Ülkemizde bunu başarabilecek iyi yö­ netmenler, senaristler ve yapımcılar var­ dır.

Tevfik Fikret’in insanlık için seslendiği “Rübabın Cevabı (Sazın Cevabı) şiirin­ den bir alıntıyla çalışmamızı bitirelim; ama Orhan Karaveü’yi bu çalışmasından dolayı kutlamayı unutmadan: Kalemine, aklına sağlık Sayın Karaveli.

“Sen bak: Nasıl donup düşüyor nağ­ meler yere;

Sen bak: Nasıl benizler uçuk, bezgin bakışlar;

Sen bak: Yıldızlarda nasıl hazır, batış­ lar;

Sen bak: Şu buzlu dalgaların uğursuz derinliğine;

Sen bak: Şu insanlara zulmedenlere; Sen bak: Ne bünyeler boğuyor ahmak­ ça aşağılanma;

Hep devrilen umut ve teselli, sebat ve zekâ!” (ss. 266). ■

Orhan Karaveli, 90. Ölüm Yıldönü­

münde Tevfik Fikret ve Halûk Gerçeği,

Fergamon Yayını, 4. Baskı, Eylül 2005, İstanbul

C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 8 2 9

Referanslar

Benzer Belgeler

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Büşra GÖNENÇ SOLSUN‟un “Aksaray Üniversitesi

[r]

Ne muazzam, ne taun j sütunlar, ne ihtişamlı kemerler, j Bana öyle geliyor ki Romaiılar eski medeniyetleri unutturmak için böyle muazzam ve muhte­ şem eserler

baktığımızda, çoğunun gezegen benzeri uydulara sahip olduğunu görüyoruz. Bu uydulara ‘gezegen benzeri’ denilmesinin sebebi, sahip oldukları manyetik alan ve

Somyada kımıltısız yatan ka­ fa ninenindi: «Padişahımız ikin di divanından sonra Belgrad’a dönmüştü. Odanın içinde bir boydan öbür boya konsol denli

Dolayısıyla ana çekirdekte ve ikincil çekirdek- te bir sızıntı olsa bile, binanın basıncı dış basınçtan daha düşük olduğu için hava sadece içeri sızar, dışa-

ABD’de bilimsel çal›flmalara finansman sa¤layan Ulusal Bilim Vakf› (NSF), 2015 y›l›na kadar nanoteknoloji alan›- na 1 trilyon dolar destek sa¤layacak.. Nanoteknoloji,

Çalışmada, labo- ratuvarımızda izole edilen S.pneumoniae suşlarının çeşitli antibiyotiklere karşı direnç oranlarının belirlen- mesi amaçlanmıştır.. GEREÇ