• Sonuç bulunamadı

DOĞAYLA İÇ İÇE YAŞAM MERKEZİ GREEN GARDEN HOUSE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DOĞAYLA İÇ İÇE YAŞAM MERKEZİ GREEN GARDEN HOUSE"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

D

ünyanın en büyük sorunlarının başında küreselleşme neticesinde şehirlerin dokusu, sakinleri, yaşam tarzı ve yerel özelliklerini yok etmesi geliyor. Metropolün hızlı, insana ve doğaya umarsız devam eden günlük akışı insanoğlunu oldukça yıpratmaktadır. Metropol şehirler insanları yılın kısa bir bölümünde dahi olsa kendini doğa ile baş başa kalabilec eği alanlara yönelmeye sebep olmuştur. Bu sebeple bireysel olarak çalışma, uyuma ve diğer temel ihtiyaçların karşılandığı, boş zamanların değerlendirildiği, spor ve aktivitelerle metropolün verdiği gerilimden kurtulma olarak görülen bir zaman dilimi ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Kısaca turizm faaliyeti olarak bilinen bu faaliyet önceleri kitle turizmi olarak yapılıyordu. Fiziksel ve sosyal özellikleri ile farklı olan yerleri gezme, görme, tanıma eylemi son yıllarda yerini doğaya ve yerel yaşam tarzlarını görme turizmi yaklaşımlarına bırakmaya başlamıştır. Dolayısıyla çevre dostu, gittiği bölgede yaşayan insanların kültürel özelliklerine, gelenek ve göreneklerine saygılı, yeni deneyimlere açık bir turizm çeşidi oluşmuştur. Bu aktiviteler de doğa turizmi olarak bilinmiştir. Konseptin içine atlarla safari, ATV safarileri, su sporları, yamaç paraşütü gibi eğlenceler eklenerek metropolün verdiği stresten kurtulma yönü geliştirilmiştir. Burdur’un günümüzde en eski yerleşim yerlerinden birisi olan; şifalı Barutlu Suyu ile ün salmış Tefenni ilçesinde bulunan Green Garden House’un sahibi Mehmet Aktürk ile yaptığımız söyleşiyi yayınlıyoruz.

(4)

DERGi AYRINTI: Sayın Mehmet Aktürk, öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız? Yatırımcılar genellikle kumun, denizin ve güneşin bol olduğu bölgelere veya büyük metropol şehirlere yatırım yapar. Bu yatırımınızı neden 6 bin nüfuslu bir ilçeye yaptınız?

Mehmet AKTÜRK: Efendim ben aslen Malatyalıyım ancak;

yıllarca Akdeniz bölgesinde ticaret yaparak para kazandım. Bu bölgenin kültürü ile iş hayatımda bir yerlere geldim. Ki-şilik olarak fikir üreten, çılgın projelere ilgim olan, insanoğ-lunun yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığına inanan bir düşünceye sahibim. Benim en büyük özelliklerimden biri de yolda yürürken bile bir şeylerin projesini çizer imkânım dahilinde o işi yapmaya, topluma kazandırmaya çalışan bir düşünceye sahibim. Sizlere ilginç bir olayı anlatayım; Ak-deniz bölgesinde seracılık biliyorsunuz meşhurdur. Tefen-ni ilçemizde besicilik yapan, marketi olan bir işletmeciyim. Tefenni ilçemizde üç beş kişi sera yapmak için mücadele veriyorlardı, ben de “Neden burada da seracılık olmasın?” diyerek bir sera yaptım. Toplumdaki ilk algı Tefenni’de sera yapılamazdı ancak, Tefenni bugün bu coğrafyada seranın merkezi olma yoluna girdi. Üç beş kişi ile beraber insanlara bir şeylerin olabileceğini gösterdik. Bugün kurulan bu se-ralar sayesinde yüzlerce kişi gelir elde ediyor. İnsanlar işsiz kalmıyor.

Halkımızın yaşam standartları gelişip değişirken aynı za-manda yaşam şartları değişti. Ekonomik olarak bir kazanç-ları var ben de bu durumdan dolayı mutluyum. Tabi ki her işin başlangıcı kolay değildir, mutlaka bazı zorluklar yaşa-yacağız. Hele ki böyle nüfusu az ilçelerimizde toplumun değişimi zordur. Bu zorluklara göğüs germek, zamana yay-mak lazım. Bunun bilincinde hareket etmek zorundayız. Bu yüzdendir ki Tefenni ilçemize doğayla iç içe olan bir otel kurdum. Bu yatırımı ben daha kolay para kazanabileceğim kaplıca suyunun bulunduğu bölgelere, güneşin ve kumun olduğu sahillere yapabilirdim. Tefenni ilçemize bu yatırımı yapmakta ki gayemin birinci sebebi ben Tefenni’yi çok sevi-yorum. İkincisi benim gibi çılgın fikirlere sahip olan bir Bele-diye Başkanımız var. Sayın Başkan Ümit Alagöz Tefenni’nin sosyal ve ekonomik yapısını değiştirdi. Artık içine kapanan bir ilçeden ekonomik olarak gelişen bir ilçe konumuna yük-seldi. İki çılgın fikirli girişimci insan yan yana gelince de be-nim çılgın fikirlerimden olan doğayla iç içe bir otel fikrimi geliştirdim ve Tefenni ilçemize bu oteli yaptık. Sıkıntı çeki-yor muyuz evet, zorluklarla karşılaşıçeki-yor muyuz evet, ancak; bu otelin Tefenni ilçemize geri dönüşü birkaç sene sonra olur. Sadece bugün otuzun üzerinde çalışan personelimiz Tefenni’de ki otellerde kalıyor. Gelen turist grupların ni’den alışveriş yapması, sosyal dokuya dokundukça Tefen-ni’nin katbekat değişeceğine inanmaktayım.

(5)

DERGİ AYRINTI: Sayın Aktürk okuyucularımıza otelin konseptinden biraz bahseder misiniz? Neden Tefenni dersek ne söylersiniz?

AKTÜRK: Önce neden Tefenni ilçesi sorusuna cevap

vere-cek olursak, Tefenni en başta Burdur’un ilk yerleşim yerle-rinden birisi olması, sağlık açısından böbreklere iyi gelen ve taş dökme de faydalı Barutlu suyun burada çıkması, doğa turizmine uygun olması, insanların gelişmeye açık olması, Türkiye’nin Maldivleri olarak bilinen dünyaca ünlü Salda gölüne 25 km uzaklıkta olması, dünyadaki antik kentler arasında en uzun rodeo salonu bulunan, odeonun orkestra bölümünü süsleyen yaklaşık 2000 yıllık dişi canavar figürü Medusa’nın olduğu Kibyra antik kentine 40 km olması, de-nizin ve kumun merkezi olan Fethiye ve Antalya’ya bir saat kadar uzaklıkta olması, beyaz örtüsü ile dünyanın gözbebe-ği Pamukkale’ye yakın olması, Türkiye’nin en uzun sarkıtları ile ün salan İnsuyu mağarasına, ikinci Efes gözü ile bakılan Sagalassos Antik Kentine bir saatlik mesafede olması Tefen-ni’ye bu yatırımı yapmamıza yetmez mi? Bu yüzdendir ki Tefenni ilçemiz bu yatırımı hak ediyor ve doğa turizmine katkı sağlamak için bu yatırımı Tefenni’mize kazandırmak istedik.

2019 Yılında faaliyete geçen otelimiz doğa turizmine uy-gun, doğa ile iç içe yaşama fırsatı veren ismini Tefenni’nin köklü tarihinden alan 11 butik apart, 38 odalı olarak yapı-lan, gelen ailelerin ailece kalabileceği 120 yataklı bir kon-septtedir. Hala yapımı devam eden Bungalov evlerimiz de var. Pencereyi açtığınızda tertemiz havasını içinize çekebi-leceğiniz, herkese özel havuzları bulunan, atlara binip Te-fenni’nin temiz yayla havası soluyarak gezinti

yapabilece-ğiniz, Off-Road araçlara binerek doğanın heyecanı ile iç içe olabileceğiniz bir konsept hazırladık.

Dublex villa tarzındaki odalarımız ses geçirmeyen stan-dartlarda yapılıp bütün sosyal ihtiyaçları sağlanan, 24 saat hizmet verecek personele sahibiz. Otelimizde herkesin ra-hatlayabileceği hamam, sauna, SPA, masaj salonumuz da var. Şu anda da hedefim tuz odasını da eklemek. Sağlık açı-sından oldukça önemli. O yüzdendir ki bu otelimiz hem Te-fenni ilçemize hem de Burdur’umuza katkı verecektir. Hiç-bir zaman standart düşünce kalıplarına takılıp kalmadım. Başka bir hayalim ise eğer imkânım olursa bu otelin çevre-sine bütün hayvanların ve kuşların olduğu, misafirlerimize hayvan sevgisini aşılayan bir çiftlik kurup, hatta yapay bir

(6)

göl yaparak oteldeki misafirlerimizin balık tutup kendi tuttuğu balığı pişi-rip yemesini sağlamak istiyorum. Bu-nunla ilgili çalışmalarımı yapıp en kısa zamanda hayata kavuşturmayı hedef-liyorum. Toplum olarak otel deyince gece barınacağı, yiyip içeceği bir yer olarak görülüyor. Halbuki benim an-layışımda gelen misafirlerimizin yaşa-mak zorunda olduğu metropollerden uzaklaşıp doğa ile iç içe yaşamasını stresten kurtulmasını sağlamak var.

(7)

Zaten dünyadaki otelcilik sistemi de buna dönmek zorun-da. Toplum olarak metropollerde bunaldık. Sahil kenar-larında bulunan lüks otellerin her şey dahil paketlerinde otellerde hapsoluyoruz. Buralarda vatandaşımız şehirlerde topladığı stresi atamamakta. Bu yüzdendir ki artık kültür turizmi, doğa ile iç içe olan doğa turizmi ön plana çıkmak-tadır. Bizler turizm deyince sadece dışardan gelen yabancı misafirlere turist gözü ile bakıyoruz. Hâlbuki 2010 yılından itibaren Türkiye’de iç turizm gelişti, toplum olarak alıştık. Büyük şehirlerde yaşayan vatandaşlarımız doğa ile iç içe olmak istiyor. Bizler yabancı turistlere hitap ettiğimiz gibi yerli turistlere de hizmet etmekteyiz. Gelen misafirlerimiz de Tefenni’de ki esnaflarımızdan yapacağı alış-veriş ile Te-fenni ekonomisine de katkı sağlayacaktır. Bu da bizim de-neyimlerimizden kaynaklanmaktadır. Uzun yıllar geçmişe dayanan tecrübemiz sosyal sorumluluk için büyük bir taah-hüdün bir parçasıdır. Bugün futbol takımlarının tercih ettiği

bir otel haline geldik. Tefenni’nin temiz havası ve oksijeni futbolcularımızın dinlenebilmesi için aranan bir bölgedir.

DERGİ AYRINTI: Sayın Aktürk; Atlardan,

Off-Road araçlarından ve bunlarla yapılabilecek safarilerden bahsettiniz. Sonuç olarak nasıl bir otel hayal ediyorsunuz? Bunu bize biraz detayları ile anlatır mısınız?

AKTÜRK: Konuşmamın başında da çılgın projelerin

insa-nıyım demiştim. Sanırım sizlerde hayalimdeki oteli merak ediyorsunuz. Bu oteli 2019 yılında faaliyete geçirmeye başladık. Dünyadaki gelişmeler malumunuz, 2020 yılında küresel olarak Korona virüs salgınıyla mücadele birçok sek-törde olduğu gibi bizimde işlerimizi yavaşlattı. Yatırımları-mızı ileriki bir tarihte başlamak için askıya almak zorunda kaldık ancak; beraber bir hayal kuralım. Metropol

şehirle-rinde bunalmışsın, ailenle tatile çıkmak istiyorsun. Büyük şehirlerin stresinden kurtulmak, huzurlu bir ortamda dinlen-mek ve doğanın verdiği dinginlik ile iç içe olmak istiyorsun. Kalabalık ortamlar-dan uzaklaşıp huzura kavuşmak istiyor-sunuz. Bu düşünce her büyük şehirlerde yaşayanlarda yok mu? İşte bende bu dü-şüncelerden yola çıkarak bu doğa ile iç içe yaşama arzusundan kaynaklanan bir otel kurma hayalimi gerçekleştirdim. İlk basamağı olarak burada misafirlerimiz butik villasından veya odasından çıkın-ca kendine özgü havuzu bulunan, bu havuzun yanına oturup çayını ve kah-vesini içebileceği, sabahın serinliğinde meyve ağaçlarının arasında taze meyve-lerin tadına bakarak kendisini doğanın

(8)

içerisinde hissedebilecek. Çocuklarını TV’lerde izlediği at-lara bindirerek ailece gezinti yapabileceği, metropollerin kasvetinden kurtulabileceği imkânı vererek, suni gölette balığını tutup kendi tuttuğu balığı yemesini sağlayarak pik-nik havasında hayalini kurduğu balık tutma arzusunu sağ-layabileceğiz. Belgesellerde gördüğü kuş ve hayvanların

(9)

arasında hayvan sevgisini aşılayarak çocuklarına iyi bir ta-tilin nasıl olması gerektiğini, anılarını anlatabileceği bir or-tamı oluşturarak, heyecanla seyrettiği Off-Road yarışlarını kendi aracını kullanarak o heyecanı ve adrenalini yaşayarak büyük şehirlerin stresinden bunaltısından kurtulacağı bir ortam sağlıyoruz. Spor ve antrenman yapabileceği, çocuk-ları ile top oynayıp aile bağçocuk-larını geliştirebileceği bir otel hayal ettim ve bunu başarmak için çalışıyorum. Tabi ki ek-siklerimiz olacaktır, bu hayalimin tamamen gerçekleşmesi için zamana ihtiyacımız var.

Eğer insanlara huzurlu bir ortam sağlarsanız bu hem o böl-gede yaşayan insanlara ekonomik fayda sağlar hem de mi-safirlerimizin unutulmaz bir tatil geçirmesini sağlar. Dedim ya ben çılgın fikirler üreten bir kültür ve yapıya sahibim. Aynısını da Sayın Belediye Başkanımız Ümit Alagöz’de gör-düm. O yüzden böyle bir yatırımı Tefenni ilçemizde kurdum. Zaten bu ülkenin gelişmesi için çılgın fikirlere, proje ürete-cek beyinlere ihtiyaç var. Ne kadar örnek olur bilemem an-cak; düşüncelerimi destekleyen bir veri var. Türkiye yıllarca terörle mücadelede hava unsurları olarak geride kaldı. Bin-lerce şehit verdik. İsrail’den ABD’den bir insansız hava aracı almak için kapı ağızlarında bekledik. Paramızla bile verme-diler. Bugün Selçuk Bayraktar gibi çılgın gençler çıktı. Şimdi Libya’da, Suriye’de tarih yazıyoruz. Üretilen SİHA ve İHA’lar ile dünyada ilklerin arasına girdik. Bu ülkenin kalkınması için, ekonominin güçlü olması için bizlerin genç beyinlere ve çılgın projelere ihtiyacımız var. Bunların zorlukları var mı

var. Engel olmak isteyenler çok oluyor ama yılmamak lazım. Bu engellemeleri yapanların düşünceleri, hayata bakış açı-ları, kültürleri bu fikirlere yetişmediği ve akılları almadığı için karşı çıkılmakta. Zaten bugün engel olmak isteyenler bu yatırımlar yapılarak geri dönüşler olunca herkesten fazla desteklerler. O yüzden sabretmek gerekiyor. Bizlerde sab-rediyoruz ve yılmıyoruz.

DERGİ AYRINTI: Son olarak okuyucularımıza mesajınız nedir?

AKTÜRK: Yetkililer ve toplum olarak bu ülkeyi

kalkındır-mak zorundayız. Çılgın fikirlere ihtiyacımız var, bu fikirlere karşı çıkmadan destek olmak zorundayız. Ekonomik olarak kalkınmak ve refah seviyemizin artmasını istiyorsak toplum olarak el bilirliği ile seferberlik yapıp yeni projeler, yeni fikir-ler ile üretime dayalı çalışmamız lazım. Ben de bu minval-de Tefenni’mize geleceğe yönelik bir yatırım yaptım. Belki uçuk bir düşünce idi ancak; bunun getirisini ileride yine Te-fenni halkımız görecek.

Gelecek misafirlerimize doğa ile iç içe yaşayabileceği bir ortamda tatil geçirmesini sağlamaya çalışıyoruz. İnşallah bizim gösterdiğimiz azim gibi gelen misafirlerimizin de metropollerin verdiği stresten kurtulmasına vesile olmuş oluruz. Biz misafirlerimize doğa ile iç içe yaşayıp, stresten uzak huzurlu bir tatil vaat ediyoruz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Özellikle ince kabuklu "Tirilye zeytini" yle birlikte, içimi hoş "Tirilye şarabı" nın da ünü öylesine yaygınmış ki devlet ziyafetlerinin mönüsünde bile

Kurumsal Yönetim Komitesi bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Riskin Erken Saptanması Komitesi, Yeni Türk Ticaret Kanunu’ndan gelen düzenlemeye de paralel olarak ayrı bir

Venüs: Yılın son günlerinde konum olarak gökyüzünde Güneş’e yaklaş- masını sürdürecek gezegen sabahları gün doğumundan önce doğu ufkunda yine de kolayca

Dolayısıyla sağlık sistemindeki sosyalist organizas- yon, bunun içinde aile hekimliği sisteminin çok özel ve önemli yeri ve nihayet Küba’nın düşük gelirli bir ülke

İlk kitabı ‘The Great American House’ta bir evi yenilerken başarılı olmak için mimari, dekorasyon ve peyzaj tasarımına eşit derecede önem verilmesi gerektiğine

Buna karşı birkaç ülke var ki, madenciliğin giderilmesi gereken ve giderilebilir olumsuz etkilerini yeterince gözetmeden de olsa; DB politikalarının tersine kendi

To be able to define the concepts of mechanics and automation, to explain the concepts of electronic measuring technique, analog and digital signal, to explain the

Yapılması gerekenin bugünün koşullarında Burdur Gölü’nü korumak için radikal tedbirler alınması gerektiği konusunda da herkes hemfikir.... BURDUR’UN