• Sonuç bulunamadı

Naşit öleli 40 yıl oluyor: Bir zamanlar "tiyatroya gidelim" değil, "Naşit'e gidelim" denirdi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Naşit öleli 40 yıl oluyor: Bir zamanlar "tiyatroya gidelim" değil, "Naşit'e gidelim" denirdi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-*ı-33

Bir zamanlar “ tiyatroya gidelim ,,

değil, “ Naşit’e gidelim ,, denirdi

ROL AYIRMAZDI — ölümünden kısa süre önce görülen ünlü sanatçı N'aşit rol ayrımı yapmaz, «OteUo»da tago, «Hamletate mezarcı, «Sekizinci» de Habib Neccar olur, bir başka akşam da fesini başına geçirip İbiş rolüne çıkardı.

Sezi NUHRAT

«Hiçbir şey kalmadı ba­ bamdan bugüne» Birkaç fotoğraf, eski bir taş plak­ tan kopya edilmiş cızırtılı bir bant ve giderek unutu lan anılar..»

Selim Naşit, Direklerara- sı’nm son temsilcisi, son Komik-1 Şehir, Mukallit­ ler Kralı, Halk Sanatkârı Naşit Bey’den geride kalan lan böyle sıraladı bir so­ lukta.. Oysa çok zaman geçmemişti aradan.. Topu topu 40 yıl.. 40 yıl bir İn­ san ömrünün yandan ço­ ğuydu ama, bir tiyatro ta­ rihi için neydi ki.. Kaldı ki değerlerin yaşarken yok edildiği bugünün dünyasın da, ölüleri anmak, yeniden değerlendirmek çok fazla kadirbilirlik ( !) olmaz mıy dı?

Burhan Arpad’ın, Hal­ dun Taner’in, Tarık Buğra’ nın, Direklerarasım, Kel Haşan Efendi’yi, Şamran Hamm’ı, Naşit özcan ’ı, bi zim kuşağımıza aktaran ya pıtları da olmasa, nereden bilecektik. Naşit'in, İbiş ko m İğini modernleştiren ilk Türk tiyatrocusu olduğu­ nu.. Ansiklopedilere başvu racak ve Naşit’in tiyatroyu Paris’te öğrendiğini okuya çaktık. Oysa Naşit, Edirne' den dışarı çıkmamıştı...

«Babam tuluat komiğini modernleştiren ilk oyuncu dur. O, hiçbir rolü ayırmaz dı birbirinden... Örneğin, «Otello»da Iago oynar, Hamlet’te mezarcı, tbnür- refik’in Sekizinci piyesinde Habib Neccar.. Çardaş Fürs tin’de papyon kravatla sah neye çıkar, ertesi akşam, İbiş fesini giyip, İbiş rolü­ nü oynardı.»

Naşit Bey, 1889’da Şeh- zadebaşı’nda Balabanağa

mahallesinde bir konakta dünyaya gelmişti. Babası miralay Hacı Ahmet Bey’ di. îlk öğrenimini Kuyucu murat ve Şahzadebaşı mek teplerinde tamamladıktan sonra, Beyazıt Rüştiyesi’ne girdi. Rüştiye’yl bitirdiğin de onyedi yaşındaydı. Ba­ bası onu «Baytar Mekteb-i Şahanesine yazdırdı. Ama Naşit baytar olmak istemi yordu.. Tiyatro çok küçük ken kanma girmişti bir kez...

«Evleri Kel Haşan Efen- dl’nin tiyatrosuna bitişik­

miş.. Babamı çok ufak di­ ye sokmazlarmış içeri.. O da tiyatronun damına çı­ kar, aşağı taş atar, oyuncu ları rahatsız edermiş.. Ça­ resiz içeri alırlarmış onu..» Naşit’in tiyatro tutkusuy la başa çıkamayan babası, 1904 yılında Muzika-i Hü- mayûn’a yazdırmış onu. Meşrutiyet’in ilanıyla Mu­ zika-i Hümâyûn dağıtılın­ ca, o zamanın Komik-1 Şe hiri Abdi Efendi’yle birlik­ te çalışmaya başlamış. Ab di Efendi, bu genç oyuncu dakl yeteneği farketmekte gecikmemiş ve ona kuşağı­

nı ve fesini devrederek. Komik-i Şehir’llğl bırak­ mış.. Naşit’in bu sıfatla oy nadığı ilk oyunu «Harema ğası Ut Meşkediyor» kome disl.. Sonra bunu başka o- yunlar izliyor.. Şark Tiyat rosu, Millet Tiyatrosu do­ lup taşıyor.. Reşat Rıdvan' m «Yavrum Komiser» ko­ medisinde Yedibela Emine. îbnürreflk’İn «Sekizinci» piyesinde Habib Neccar, «HUsmen Ağa»da Tüfekçi Zeynel, «Çifte Keramet»te Sürplk Dudu. «Süt Kardeş ler»de Yaşar, «Arzuhalci Mehmet Efendisde Hant- fe Kadın, «Leblebici Hor­ hor» Operetinde Horhor Ağa, Naşit’in unutulmaz oyunları.. O tarihlerde «Na şit’e gidelim» sözü, «tiyat­ roya gldeüm»le eş anlamlı oluyor.

Tiyatrolarda oyunların yerine filmler gösterilmeye başlanınca, seyirci tulûat- tan giderek uzaklaşıyor. Za manın koşullarına uyan bir sanatçı Naşit.. Varı yoğu herşeyi tiyatro ama, yeni gelişmeye başlayan Türk sinemasına karşı da İlgi­ siz kalmıyor.

«Babam, Muhsin Ertuğ- rul’un «Bir Millet Uyanı­ yor» filminde bir asker rolü ne çıktı.. Naşit. «Dolandırı­ cında çeşitli taklitler yap­ tı. «Hülleci» son çevirdiği filmdi. Orada Adile Dudu rolünü oynuyordu..»

1943 yılma gelindiğinde hastalığı iyice arttı ve 26 Nisan 1943 günü 54 yaşın da hayata gözlerini yum­ du.. Ardında, kendinden ön çeki ustaların yaptığı gibi, onun katkılarıyla da zen­ ginleşen bir Türk tiyatro­ su, Selim Naşit ve Adile Na şit adlarında iki tiyatro sa natçısı evlat ve anılar kal­ dı...

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

sanmakta idi. Demek ki burada bir tashih yap~lm~~t~ r. Fakat bu- rada da bu husustaki bilgisinin yine tam olmad~~~ n~ n fark~ ndad~ r ve buna aç~ kça i~aret etmektedir. Birüni'nin

Olgumuzun deri biyopsi incelemesinde yüzeyel ve derin dermal lenfatiklerin tümör hücreleri ile invaze olduğu görülerek meme karsinomuna sekonder

Nazan Ölçer, Ca­ louste Gulbenkian Müzesi Müdürü Joao Castel - Branco Pereira, Calo­ uste Gulbenkian Vakfı Mütevelli He­ yeti Başkanı Emilio Rui Vilar ve

O vesile, bana uydurma sanat eserlerinin baş­ ka bir misalini düşündürdü: Eski mühür kolleksiyonu yap­ tığımı bilen bir kuyumcu beş altı sene önce evime

These objectives can be summarized for the MSC participants as: having updated information about general medicine, conducting and presenting research, having discussions on

Kocası, daha karısının ce­ nazesi kalkmadan, onun yerini al­ mağa hazırlanan bir arkadaşile, bo­ zulan işlerini düzeltmek için yeni bir Ankara seyahatine

Aralarında kırkbirbuçuk yaş fark vardır Hâmit ona hayrandı... te'tijgvvtîr ett\_ cjLeıfirm/ Çeşmim kapanınca

Tam yansıma yüzünden gö- zümüze daha az miktarda ışık ulaştığı için ıslak yüzeyle- ri çevrelerindeki kuru yüzeylere göre daha