• Sonuç bulunamadı

İzmir'li bestekar Rüştü Şardağ diyor ki:"Bu, babadan kalma bir sevgidir"

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İzmir'li bestekar Rüştü Şardağ diyor ki:"Bu, babadan kalma bir sevgidir""

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T T . «5 i O

3 A Ğ U S T O S 1 9 6 7

İZMİFTÜ

BESTEKÂR

RÜŞTÜ

ŞARDAĞ

DİYOR Ki :

‘ BL, BABADAN

KALMA BİR

SEVGİDİR...»

B Onyedi yıl önceki bestesinin hâlâ aynı canlılığı

muhafaza ettiğini söyleyen sanatçı, birkaç defa

İran'a dâvet edilmiş...

İS M A İL S İ V R İ İZ M İR ’den yazıyor

B

E S T E K Â R Rüştü Şardağ, şimdiye kadar, hep ken­ di güftelerini bestelemiş. Yalnız, arada bir yakın arka­ daşı Şair Fuat Edip Baksı’mn güftelerini bestelediği de ol­ muş.

B estekârlıiı konusunda ba­ kınız ne diyor:

«Babadan kalma oir sevgiy­ ledir, bestekârlığımız... Türk musikisinde ilk bestem, «B ah ­ çemde Sefa Hükm ediyorken» dir ve bir tesadüf olacak, bu bestem, Türkiye Radyolarında ve sahnelerde, 1950 yılından beri okunmaktadır...»

Yirm iden fazla plâğı yayın­ lanmış olan Rüştü Şardağ, çok titiz bir insan. Bu titizliğinden olacak, çok sevdiği güfteleri­ nin çoğunu kendisi bestele­ mekten çekinmiş. «Manâda güzel, ruhta güzel, tende gü­ zelsin» ve «Unutulmaz adınla dudakta kal sevgilim » ile «sim di hatırda mıdır, aşk-ı nalân acaha?» gibi ünlü güftelerinin bestelerini dostlarına bırak­ mış.

Türk musikisi yönünden radyo yayınlarım beğenen Rüş tü Şardağ, İstanbul Radyosu­ nu bu konuda, bir mihenk ta­ şı olarak kabul ediyor...

Hâlen, İstanbul ve Ankara Radyolarında okunan meşhur bir şarkı da onun bestesidir: «B ir şifa sunmada zehrin ka­ nayan her günüme.»

' ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ I

Bestekâr Şardağ, musiki, şi­ ir ve edebiyat ile güzel sanat­ ların hemen her dalıyla ilgili gerçek bir sanat adamıdır. İran edebiyatına büyük vuku­ fu ile tanınan Şardağ’ın birçok telif ve tercüme eserleri bu­ lunmaktadır.

Son yıllarda, büyük bir şiir çalışmasma giren Şardağ’ın, bu konudaki ısrarlı soruları­ mıza kısa cevabı şu olmuştur: «K im b ilir, bilinmez, belki bir gün...»

İRAN’A DAVET

EDİLDİ

Bütün hayatı, musiki, şiir ve edebiyat ile geçen Şardağ, Ankara Devlet Konservatuarı ile birçok okullarda, musiki ve edebiyat öğretmenliği yap­ mış. Birçok gazetede fıkraları yayınlanmış...

Hayyam çevirisi, büyük ilgi uyandıran sanatçı, birkaç defa İran ’a dâvet edilm iştir

Rüştü Şardağ, bir idareci olarak da. tzm irde çeşitli gö­ revlerde bulunmuştur. İzm irde yıllarca, Beledive Yazı İsleri Müdürlüğü, Belediye Reis Mu­ avinliği ve Teftiş Heyeti Baş­ kanlığı yapmıştır.

Şardağ’m son bestesi «M u­ hayyer K ü rdi» makamından... Güftesi de kendisine ait olan bu son eserinin sözleri şöyle: Üç başka yeşil, çağladan almış

özünü Üç ayrı bahar sanki yeşertmiş

gözünü Tattırma, fakat ver bana vus­ lat sözünü üç ayn bahar sanki yeşertmiş güzünü

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

hükümlerine dayanmış ve böylece bir ilke imza atmıştır. 1968 yılından itibaren Almanya'da ikamet eden ve bu süre içerisinde belli dönemlerde de çalışan İspanyol

Vartholom eos’un göreve res­ men başlam ası nedeniyle dün düzenlenen törene katılm ak için İstanbul ’a gelen Yunanistan Başbakanı Konstantin M itsota­ kis, C

Memleketimizin bu güzide şahsiyetlerine uzun ömürler ve saadetler dilerken, bundan evvel yapılmış olan ayni, ma­ hiyetteki jübilelerde yer al - mış bulunan,

ameleyi henüz bilemezsem de, behemehal Yusuf İzzettin efendiyi tahta geçirecekler. Bunun için ar­ kadaşlarımla inceden inceye müza kere ettim, nihayet sizi tahta

Fakat asıl sürpriz, daha sonra gelen sebzeli kalkan oldu.yeşil salata yaprağıy­ la pişirilmiş olan ve bizim hemen kuzu ka­ pamadan galat, kalkan kapama adını

6) Çarşı dünya yüzünde bir misli daha olma­ yan orijinal bir eser olarak gerek memleketi­ mizde ve gerek âlemi medeniyetteki hükümet­ lerce tanınmış ve

Ürünlerinin tarifi aile tarafından hala sır olarak saklanan "Cemilzade" Selamiçeşme, Bağdat Caddesi ve Nis- petiye Caddesi'nde hizmet

Bu iş Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Er- tuğrul Özkök’ün yazdığı gibi “Cem Karaca’nın an­ nesinin Ermeni olması neyi değiştirdi ki, Sabiha G