• Sonuç bulunamadı

KOBİ'ler ve AR-GE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KOBİ'ler ve AR-GE"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GİRİŞ

AR-GE, İNOVASYON VE TEKNOLOJİ

Konumuzun anahtarı durumundaki s o r u l a r a y a n ı t v e r m e d e n ö n c e ; sanayileşme, teknoloji, rekabet, AR-GE ve inovasyon kavramlarını bir kez daha gündeme getirmek ve bağlantılarını kurarak irdelemek gerekiyor.

Bugün gelişmiş, kalkınmış ve insanca yaşanabilir düzene sahip bir ülke olabilmenin yolu rekabet edebilir bir imalat sanayini gerçekleştirmekten geçmektedir. Bu imalat sanayi içinde de makine imalat sanayi; öncelikli sektör olarak ele alınması gereken, yüksek katma değer yaratan, kalite faktörünü ön planda tutan, lokomotif görevini üstlenmiş, diğer sektörlere de mal üreten temel bir sanayi dalıdır. Makine sanayi demek; teknoloji ve nitelikli insanla bütünleşmiş bir üretim demektir. O halde bu kavramları daha yakından incelemek gerekmektedir. Burada öncelikle teknoloji, AR-GE, y e n i l i k i l e r e k a b e t k a v r a m l a r ı arasındaki ilişkiler ele alınacak ve sanayideki gelişme sürecine etkileri tartışılacaktır. Sonra da sanayi içinde yüzde 99'u KOBİ'lerden oluşan işletmeler ele alınarak, bunların yapısal özellikleri ile AR-GE ve inovasyon

k a v r a m l a r ı n ı n ö r t ü ş e b i l m e s i n i n mümkün olup olmadığı irdelenecektir. Bugün ve gelecekte; sanayileşmiş bir Türkiye için KOBİ'lerde, AR-GE'ye yönelik çalışma olanaklarının nasıl var edilebileceği ve alt yapının nasıl kurulabileceği sorgulanacaktır.

Teknoloji üretimi; bilginin üretime içerildiği, toplumsal bir süreçtir. Bu sürecin özellikleri denince;

• T e k n o l o j i ü r e t i m i n i n kurumsallaşması

• Zaman içinde yoğunlaşması • Ulusal nitelikte bir birikimle

özümsenmesi başta gelir ve o ülke sanayisine entegre olur.

Teknoloji üretiminin kurumsallaşması; devletin desteği, yönlendirmesi, finanse etmesi ve denetlemesiyle; temel bilimsel, teknik araştırmanın (sınai araştırmanın) firmalarda örgütlenmesini ve kalıcı kılınmasını ifade etmektedir. Öte yandan, kamunun dolaylı ve/veya dolaysız müdahalesi ile teknoloji üretimi, sektörel ve firma düzeyinde olmak üzere az sayıda büyük merkezde (işletmede) ve belirli sanayi dallarında yoğunlaşmaktadır. Bir meta olarak satılarak transferi gerçekleştirilir. Ancak geliştirilmesi, yine kökene bağlı olarak ara firmanın istemindedir. Böylece

KOBİ’ler Nasıl Rekabet Edecek?

Yavuz BAYÜLKEN

Makina Mühendisi

AR-GE ve inovasyon (yenilik, yenileme, yenilenme) yeteneği kazanmak öncelikli hedef mi?Taşıma su

ile değirmeni döndürmek mi, yoksa tasarım, model ve yeni ürüne dayalı bir üretim yapılanması mı?

Bu soruların yanıtları hem kolaydır, çözümlenebilir ve gerçekleşebilir görünür; hem de zordur;

uygulanabilir politikalarla irade, disiplin ve yeteneklerin seferberliğini gerektirir.

(2)

teknoloji üretimine devletin müdahalesi bir taraftan teknolojinin üretildiği kaynağı belirlerken, diğer yandan da bilimsel/teknik sistem ile sanayi sektörünün eklemlendiği çizgiyi ortaya koymaktadır. Nihayet bilimsel/teknik sistemin yapısı üzerindeki kamu etkisi, teknoloji üretimine ulusal bir nitelik vermektedir.

Ç a ğ ı m ı z d a b i l g i ü r e t i m i n i n gerçekleştirildiği ve bu bilgilerin üretime içerildiği özel koşullar, teknoloji üretiminin bir yandan bilimsel ve teknik bilgi arzı, öte yandan da sanayi kesiminin teknoloji talebi biçiminde bir bütün olarak ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Arz tarafındaki “araştırma sistemi” ile talep tarafındaki “sanayi sistemi” birbirinden ayrı, farklı odaklar olarak ele alınamaz. Sanayide yer alan firmalar da araştırma-geliştirme faaliyetleri ile bilgi üretimine katılmakta ve üretim sürecinin gelişmesinde önemli ve etkin bir rol oynamaktadırlar. Bir başka yaklaşımla; söz konusu firmalar, yalnızca teknolojinin kullanımıyla ileri doğru değil, aynı zamanda teknolojinin yaratılmasıyla geriye doğru bir denetim görevi de yapmaktadırlar.

İşte tam da bu noktada devlet (erki elinde tutanlar); araştırma kurumları,

b i l i m - t e k n o l o j i m e r k e z l e r i v e üniversitelerle devreye girmektedir. U l u s a l g ü v e n l i k , s i v i l n ü k l e e r araştırmalar, uzay araştırmaları ve s a v u n m a s i s t e m l e r i g e l i ş t i r m e projelerini bir yana koyarsak, devletin yönetim ve denetiminde; teşvik, destek ve krediler sanayiye yönlendirilmiştir. Büyüklü, küçüklü firmalarla her sektörde yer alan kurumlar, doğrudan ürüne ya da üretim süreçlerine yönelik bu teşvik ve desteklerden yararlanırlar. Temel araştırma ile bilimsel faaliyetler; üniversite ve bilimsel kurumların işi olup, sanayi kuruluşları üretime dönük AR-GE çalışmalarına ağırlık verirler. Burada temel kriterler;

• Yeni bir ürün tasarımı ve üretimi, • Mevcut ürünün geliştirilmesi ve

yenilenme,

• Firma üretim süreçlerinde yenilenme ve geliştirme çalışmaları esas faaliyetleri oluşturmaktadır.

AR-GE ve yenileme kavramları, küreselleşme sürecinde kapsamı genişleyen bir niteliğe bürünerek, yeni tanımları da gündeme getirmiştir. O E C D v e E U R O S TAT o r t a k yayınlarında bu kavramlar aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

“Araştırma ve deneysel geliştirme (AR-GE), insan, kültür ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bu dağarcığın yeni u y g u l a m a l a r t a s a r l a n m a k ü z e r e kullanılması için sistematik temelde yürütülen yaratıcı çalışmalardır.”

“Bir yenilik, yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün (mal veya hizmet) veya süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yöntemin işletme için uygulamalarda, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde gerçekleştirilmesidir.”

Tanımlardan ve belirtilen kapsamdan da görüleceği gibi dar anlamda AR-GE ve yenileme kavramları yerine, ürün veya üretim sürecinin gerçekleşme ve pazara intikaline yönelen tüm faaliyetlerde uygulama yapılabilmektedir. Söz konusu olan “rekabet edilebilir” olmak ise üründeki AR-GE veya yenilik; sınır tanımaksızın geliştirilmekte ve genişletilebilmektedir. Böylesine bir faaliyet alanı yalnızca işletmelerin inisiyatifinde olamaz ve olmamaktadır. Ü n i v e r s i t e l e r, b i l i m - a r a ş t ı r m a enstitüleri, teknoloji kurumları ve

Frascati kılavuzuna göre AR-GE:

(3)

bilimsel fonlar için oluşturulacak yasal mevzuat işletmeye yönelik bölgesel, sektörel ve ulusal düzeyde mekaniz-maları harekete geçirmektedir. Bunların tamamı, ürün yenileme veya geliştirme a ş a m a s ı n d a k i i ş l e t m e l e r i ç i n v a z g e ç i l m e z d i n a m i k o r t a m ı yaratmaktadır.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri kapsayan KOBİ'ler, bir ülkenin rekabet düzeyini belirleyici temel yapı taşları olup aynı zamanda istihdam yaratmada

motor işlevi gören konuma sahiptirler. En gelişmiş ülkeden, az gelişmişine kadar KOBİ'ler; sanayinin ağır yükünü taşıyan bir rol yüklenmişlerdir.

KOBİ'ler; üretim, finansman ve pazarlama gibi sorunları olan dinamik, esnek ve heterojen bir yapı oluştururlar. Küresel ekonomi içindeki fason üretime yatkın bir “üretim modeli” olarak ele alınmakta ve rekabetçi pazarlarda çalışmaktadırlar. Genellikle büyük sanayinin (ana firma) alt yüklenicisi

(taşeron firma) olarak faaliyetleri nedeniyle KOBİ'ler; yenileme veya yenilik yapmak zorundadırlar. Diğer ü l k e l e r d e k i K O B İ ' l e r l e r e k a b e t edebilmek için ürün geliştirme temelinde örgütlenmelidirler. Maliyeti düşürmek, yeni malzemeler kullanmak, üretim prosesini yenileştirmek ve pazara ulaşmada farklı yöntemler kullanmak önemli olup, altyapıyı buna uyarlamak ve AR-GE faaliyetlerine girmek gündemin ön sırasındadır.

Birçok ülkede, KOBİ'lerin ekonomi içinde büyüyen ve önem kazanan

konumları nedeniyle; desteklenmeleri için özel kurumlar oluşturulması dahil olmak üzere, bir çok değişik yöntem d e n e n m e k t e v e y e n i a r a ç l a r geliştirilmektedir. Gelişmiş ya da hızla gelişen Hollanda, İsveç, Güney Kore, Almanya ve İrlanda gibi ülkelerde bu tür kurumlar özellikle başarı kazanmış olup, KOBİ'lere önemli teşvikler sağlamaktadırlar. Ayrıca; KOBİ'lerle ilgili teknik, hukuki ve sosyal d ü z e n l e m e l e r i n ( r e g ü l a s y o n l a r ) basitleştirilmesi ve azaltılması ile de bu

t ü r i ş l e t m e l e r i n f a a l i y e t l e r i desteklenmektedir. Bazı ülkelerde bu amaçla doğrudan bakanlıklara bağlı kurumlar veya özerk (özel yasalar ile d e n e t l e n e n ) k u r u l u ş l a r h i z m e t vermektedirler.

AR-GE ve inovasyon politikalarının uygulanması için, ülke içindeki özel alanlarda ya da organize sanayi bölgelerinde önemli ayrıcalıklar içeren “tekno-park”, “tekno-kent” veya “sınai araştırma parkı” gibi arazi bantları o l u ş t u r u l m a k t a d ı r . B ö l g e n i n özelliklerine bağlı olarak sanayi alt sektörleri bazında özel yapılanmalar ortaya çıkmaktadır. Bir üniversite veya bilimsel araştırma kurumu bünyesinde de bu tip oluşumlar desteklenmekte ve bir sektörel KOBİ grubunun projelerini ele almaktadırlar. Bunların amacı; temel bilimsel araştırmalara paralel olarak, sanayi uygulama projelerini birlikte yürütmektir. Sorunlar kısa, orta ve uzun vadede planlanmakta, her KOBİ için bir yol haritası çıkarılmaktadır.

Teknoparklar, bilinen en yaygın teknoloji geliştirme ve AR-GE faaliyeti yürütme uygulamalarıdır. Teknoparklar bölgenin ve/veya sektörün AR-GE yeteneğini geliştirmek için özel programlar yaparak, bölge içindeki KOBİ'lere bilgi ve yeniliklere yönelik aktarımlar yapabilmektedirler. İsveç ve Almanya gibi ülkeler bu konuda başarılı deneyimlere sahiptirler.

KOBİ'lerin büyümelerini ve araştırma alanında girişimciliğini sağlamak için bazı ülkelerde eğitim programları düzenlenmektedir. KOBİ yöneticileri için bölge bazında düzenlenecek ve küçük sanayi sitelerine kadar götürülecek bu programlar, sektör ve ürün gruplarına

KOBİ’LER VE AR-GE ALTYAPISI

(4)

bağlı olarak farklı içeriğe sahiptirler. Bu programlar Türkiye için de büyük önem taşımaktadır.

Eğitim programlarında, etkileşime ve iletişime konu olan taraflar şu şekilde kümelenmiştir:

• AR-GE ve yenilik (yenileme) faaliyetlerine yatkın, rekabet potansiyeli bulunan işletmelerdeki KOBİ yöneticileri

• KOBİ'lerde sorumluluk alan ve ana ş i r k e t l e i l i ş k i l e r i y ü r ü t e n mühendisler

• KOBİ dernekleri yöneticileri ve KOSGEB'de görevli, konuyla ilgili uzman ve araştırıcılar

• Eğitim programlarını hazırlayan araştırma ve geliştirme kurumlarının danışman ve eğitimcileri

• Bilimsel araştırma kurumlarının ( ö z e l l i k l e T Ü B İ TA K ) i l g i l i birimlerindeki uzmanlar

• Bölge üniversitelerinin ilgili bölümlerinde görev yapan kadrolar (akademisyenler) veya araştırma uzmanları

• İlgili mühendis odaları (MMO, EMO, KMO, İMO ve diğerleri) ve sanayi/ticaret odaları uzman ve araştırıcıları

Burada eğitilecek olanlar; KOBİ yöneticileri, bölüm mühendisleri, sorumlu müdür ve kısım şefleri ile ilgili birimlerin teknik elemanlarıdır.

Seminer ve/veya eğitimler, gruplar h a l i n d e m e s l e k d ü z e y i n e g ö r e farklılaşmalıdır. Eğitim konuları, ana başlıkları ile aşağıdaki temalar üzerine kurulacaktır:

• AR-GE ve yenilik kavramları, kapsamları ve uygulamaya dönük tipik örnekler

• AR-GE faaliyetlerinin aşamaları, temin programları, iş paketleri, kadro ve bütçelerine yönelik örnekler, vaka analizleri

• Yenilik zorunluluğu ve işletmeler ile sektörel bazda ürün ve/veya ürün prosesine yönelik yenilik örnekleri. • Yenilik (inovasyon) için uygulama

alanları, üretim dışında pazarlama, s a t ı ş v e y ö n e t i m e y ö n e l i k yaklaşımlar ve uygulamalar

• A R - G E a l t y a p ı s ı n ı n v e yeteneklerinin oluşturulmasına

yönelik programlar, donanımlar ve test düzenekleri (işletme içi ve dışı olanaklar)

• A R - G E v e y e n i l i k ç i l i ğ i n geliştirilmesine yönelik kurumlar arası koordinasyonda TÜBİTAK ve üniversitelerin önemi ve rolü • AR-GE ve yenilikçiliğin ekonomik

büyümedeki rolü, yüksek katma değer yaratmadaki işlevi ve KOBİ'lere olan ilgisi

• A R - G E v e y e n i l i k ç i l i ğ i n finansmanına ve desteklenmesine yönelik faaliyet gösteren kurumlar, organizasyonlar ve programlar Burada eğitim programlarının amacı; bir A R - G E p r o j e s i n i n h a z ı r l ı ğ ı v e oluşturulması değildir. AR-GE ve yenilik kavramlarının, işlevinin ve öneminin en geniş biçimde algılanması ile AR-GE bilincinin yaratılmasıdır. KOBİ yönetici ve mühendislerinin, rekabet ortamında ürünlerini veya üretim süreçlerini yenilikçi bir zihniyetle ele almalarını sağlamaktır. E ğ i t i m p r o g r a m l a r ı h a z ı r l a n ı p s u n u l u r k e n , A B ü l k e l e r i n d e k i uygulamalar incelenmeli, ancak Türkiye KOBİ'lerinin yapısı, özellikleri ve nitelikleri göz önüne alınmalıdır.

AR-GE ALTYAPISI İÇİN EĞİTİM

(5)

Programların çerçevesi, seminerler sürecinde ortaya çıkacak tartışma atmosferi dikkate alınarak, revize edilebilmelidir. KOBİ'lerin rekabet koşullarına göre, ana şirket ilişkileri ve taşeron niteliklerine bağlı olarak sürekli değiştikleri (yenilendikleri veya alan değiştirdikleri) bilinmelidir.

AR-GE ve inovasyon yönetimi; geniş anlamda teknoloji yönetimi olup, üretim yönetiminden farklıdır. Dolayısıyla farklı bir yönetim disiplininin edinilmesini gerektirir. Bu disiplinin özümsenmesi, genellikle kendi işlerini yöneten KOBİ ortak ve/veya sahipleri açısından özel bir önem taşımaktadır. AR-GE ve teknolojik yeniliğin gereğine inanmak, olayın içinde olup yakından ilgilenenler için, teknolojinin kolayca ve ekonomik biçimde edinilip, ekonomik kârı en üst düzeyde kullanabileceği, geliştirilen ürünün pazarda kısa sürede başarı kazanacağı anlamına gelmez. Teknolojik bir fikri (veya bilgiyi) pazarlanabilir (veya rekabet edebilir) bir ürüne dönüştürmek basit, teknik bir süreç değildir ve böyle algılanmamalıdır.

Bundan dolayı; mevcut KOBİ'lerin teknolojik yenilik ve AR-GE'ye adım atarken karşılaşacakları yönetim bilgisi açığını kapatacak, bu yönetimi ö ğ r e n i p u y g u l a y a b i l m e l e r i n i sağlayacak, danışmanlık ve eğitim kurumlarına ihtiyaçları vardır. Bir kez sınır çizilip, kriter ve faktörler belirlenince, danışmanlık hizmetinin de niteliğini ve kapsamını saptamak boyutunu ortaya koymak mümkün olabilecektir. Çalışmaların kapsamı ve biçimine göre danışmanlık hizmetinin farklı alanlarda sunulması gerekli olacaktır. Yani bir anlamda; etkin ve farklı disiplinler içeren bir “danışmanlık havuzu” söz konusudur.

Yeni yatırım yapan, yatırımını tevsi eden veya ürün yelpazesini yenileyen girişimci KOBİ'lerin, yapılanmasını r a s y o n e l b i ç i m d e o l u ş t u r a c a k finansmana ve finansman yönetimine ihtiyacı vardır. Burada AR-GE bölümünün kurulmasına da bir pay a y r ı l m a k t a d ı r. D o l a y ı s ı y l a b i r optimizasyon söz konusu olduğunda, d a n ı ş m a n l ı k h i z m e t i d e f a r k l ı d i s i p l i n l e r i i ç e r e n b i r n i t e l i k kazanacaktır.

Burada önemli bir “kurumsal destek ve yönlendirici”nin varlığı ortaya çıkmak zorundadır. “Ulusal düzeyde bir yenilik v e A R - G E s i s t e m i ” s o m u t a indirgendiğinde; kamu öncülüğünde bir y e n i l i k ( i n o v a s y o n ) k u r u m u oluşturulması veya bunun yerini tutacak bir bilimsel kurumun görevi üstlenmesi gerekecektir. Bu kurumsal zincir (sistem), AR-GE ve inovasyon

faaliyetleri için finansman desteği sağlamaya yönelik örgütlenmeyi (kurumu) da içerecektir.

Bu finansman kurumları tipik bir sıralama ile şu şekilde olabilir:

G i r i ş i m c i s e r m a y e s a ğ l a y a n , girişime destek veren ve yön gösteren finansman kurumları İleri teknoloji tabanlı şirketler için

risk sermayesi yatırım ortaklıkları ile yatırımları buluşturan risk sermayesi yönetim şirketleri

Sınai araştırmalar ve rekabet öncesi sınai geliştirme faaliyetlerini teşvik için hibe ve ucuz finansman olanağı sağlayan ve yol gösteren kuruluşlar KOBİ'lerin AR-GE ve yenilikçi

faaliyetleri için aldıkları kredilere teminat verebilecek özel fonları olan kuruluşlar

K O B İ ' l e r i n d a n ı ş m a n l ı k hizmetlerine yönelik, AR-GE faaliyetlerinde onlara yol gösterip, hibe krediler için proje hazırlanması olanağı sağlayan kurumlar

Sözleşmeli araştırma merkezlerinin, firmalar arası ortak araştırma merkez ve konsorsiyumlarının, teknoloji hizmet merkezlerinin, üniversite-sanayi ortak araştırma merkezlerinin oluşturulmasında yönlendirici ve finansman sağlayıcı kuruluşlar Firmaların AR-GE alt yapısına

makine, donanım, kalıp, yayın vs. sağlayacak hibe/krediyi veren kurumlar veya proje finansörleri

Ancak KOBİ'lere bütün bu hizmet ve d e s t e ğ i s a ğ l a y a c a k , f i n a n s m a n kaynağını temin edecek kurumların çalışması ve hukuki alt yapısının oluşması için siyasi erkin veya devletin “Bilim ve Teknoloji Politikaları”nı yeniden düzenleyerek hayata geçirmesi gerekmektedir. KOBİ'LERDE DANIŞMANLIK HİZMETİNİN ÖNEMİ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■

Referanslar

Benzer Belgeler

En az 15 ( Otomotiv sektörü için 30 ) tam zamanlı Ar-Ge personeli istihdam eden işletmelere, 2008 yılı içerisinde yayınlanan Ar-Ge yönetmeliği ile pek çok indirim

2021 – 02 sayılı Proje Teklif Çağrısının genel amacı, “Orta yüksek ve yüksek teknoloji düzeyinde faaliyet gösteren Küçük işletmelerle ve Orta

• Bir başka ifadeyle; 1505, Türkiye’de yerleşik sermaye şirketlerinin Ar-Ge yoluyla çözülebilecek ihtiyaçlarını ülkemizdeki bir üniversiteye, eğitim ve

Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, sektörün 2021 yılında sergilediği

 Ar-Ge süreci biten prototiplerin ürünleşme sürecinin geliştirilmesi ve yönetilmesi Genel Müdür Yardımcısı, Diehl Türkiye, Ankara, Türkiye.  Alman savunma

- Endüstriyel Simbiyoz yaklaşımının onlarca endüstriyel sektör/alt sektör, yüzlerce proses ve atık için uygulanması söz konusudur.. - Çalışılan her sektör, firma,

2.600,00 TL, Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri dışındaki 15 günlük çalışmasından dolayı 3.000,00 TL ücret hak eden (E) sigortalısına aynı ay içinde 1.000,00 TL ikramiye

“Ar-Ge indirimi: Teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile ka- nunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşma- ları