• Sonuç bulunamadı

BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU (BDT) ÜLKELERİ VE EKONOMİLERİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU (BDT) ÜLKELERİ VE EKONOMİLERİ"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU (BDT)

ÜLKELERİ VE EKONOMİLERİ

THE COMMONWEALTH OF INDEPENDENT STATES (CIS) COUNTRIES AND ECONOMIES

ÖZET: 1990’lı yıllara kadar Soğuk Savaş dönemi ola-rak adlandırılan dünya iki kutuptan oluşmaktadır. Bu kut-bun bir ucunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği diğer ucunda ise ABD bulunmaktadır. SSCB dağıldıktan sonra Rusya Federasyonu ile birlikte 15 yeni ülke bağımsızlığına kavuşmuştur. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), 8 Ara-lık 1991 tarihinde Beyaz Rusya’nın (Belarus) başkenti olan Minsk şehrinde kurulmuştur. Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna Devlet başkanları tarafından kuruluş an-laşması imzalanmıştır. SSCB sonrası hemen kurulan BDT’yi Sovyetler Birliği’nin devamı olarak nitelemek mümkündür.

Bu çalışmada Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) hakkında genel bilgiler verilmiştir. Çalışmada soğuk savaş sonrası eski Sovyetler Birliği topraklarındaki değişim ele alınmıştır. Ayrıca BDT ülkeleri ekonomilerine kısaca değinil-miştir. Sonuç kısmında ise BDT’nin jeopolitik önemi vurgu-lanmıştır.

ANAHTAR KELİMELER: SSCB, BDT, Piyasa Ekonomisi, Doğal Kaynak, Soğuk Savaş, Orta Asya.

ABSTRACT: The world, called the Cold War period until the 1990s, consists of two poles. At one end of this pole is the Union of Soviet Socialist Republics and at the other end is the United States. After the dissolution of the USSR, 15 new countries with the Russian Federation gained independence. The Commonwealth of Independent States (CIS) was founded on December 8, 1991 in the capital of Belarus, Minsk, Russia. The establishment agreement was signed by the presidents of the Russian Federation, Belarus and Ukraine. It is possible to classify the CIS which was es-tablished immediately after the USSR as the continuation of the Soviet Union.

In this study, general information about the Com-monwealth of Independent States (CIS) is given. The study deals with the change in the lands of the former Soviet Union after the Cold War. Moreover, the economies of CIS countries were briefly mentioned. In the conclusion, the geopolitical importance of CIS has been emphasized.

KEYWORDS: USSR, CIS, market economy, Natural Resources, Cold War, Central Asia

(2)

1. Giriş

Sovyetler Birliği’nin son lideri olan Mihail Gorbaçov, kapalı ekono-mik sistemde yaşayan Sovyet halkına serbest piyasa ekonomisine geçmeyi, çağın teknolojisine ayak uydurmayı ve yenilikleri takip etmeyi vadetmiş-tir. Bu vaadi; savunma harcamalarını azaltmakla, vatandaşlara demokratik hakların verilmesiyle gerçekleşebile-ceğini kabul etmektedir. Bu amaç ve

hedefe ulaşabilmek için Gorbaçov, 1987 yılında ortaya Glastnost (açıklık veya şeffaflık) ve Perestroyka (yeniden yapılanma) politikalarını atmıştır. Bu politikalarla dağılma sürecine giren Doğu Bloku ve Sovyetler Birliğinin da-ğılmasını engellemek istemiştir1. Fakat

başarılı olamamıştır.

1990’lı yıllara kadar Soğuk Sa-vaş dönemi olarak adlandırılan dünya iki kutuptan oluşmaktadır. Bu kutbun bir ucunu Sovyet Sosyalist Cumhu-riyetler Birliği (SSCB), diğer ucunu ise ABD liderliğinde Avrupa ülkeleri (NATO ile ifade edilen ülkeler) oluş-turmaktadır. SSCB’nin dağılmasıyla birlikte NATO’ya karşı kurulan SSCB önderliğindeki  Varşova Paktının da dağılmış olduğu kabul edilmektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Rus-ya Federasyonu ile birlikte  15 yeni ülke  bağımsızlığına kavuşmuştur. Sovyetlerin büyük mirasına kurulan Rusya Federasyonu, bölgede ve dün-yada ekonomik ve siyasi konumunu koruyabilmek için bağımsızlıklarını kazanan bu cumhuriyetleri tekrar tek çatı altında toplamak istemiştir2. Böyle

bir girişimin dağılan SSCB’yi başka bir isimle tekrar canlandırma amacı olarak 1 Bkz: https://www.gzt.com › haber

2 https://www.stratejikortak.com › BÖLGELER › ASYA MASASI

da yorumlanabilir. İlk etapta 15 cum-huriyetten 12’si tekrar bir araya gele-rek Bağımsız Devletler Topluluğu’nu oluşturmuşlardır. 

Bağımsız Devletler Toplulu-ğu (BDT), 8 Aralık 1991 tarihinde Be-yaz Rusya’nın (Belarus) başkenti olan Minsk şehrinde, Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna Devlet baş-kanları tarafından kuruluş anlaşma-sı imzalanmıştır. Dolayanlaşma-sıyla SSCB’nin hukuki olarak sona erdiği ilan edilmiş olup, Sovyetler Birliği 70. yaşına ulaş-madan kendi varlığına son vermek zo-runda kalmıştır. BDT, 21 Aralık 1991 ta-rihinde Estonya, Letonya, Litvanya, ve Gürcistan hariç tüm eski Sovyet Sos-yalist Cumhuriyetleri tarafından im-zalanan anlaşma ile kuruluşu dünyaya duyurulmuştur. BDT’yi kurucu ülkeler arasında; Azerbaycan, Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Moldova, Kırgı-zistan, Rusya Federasyonu, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Ukrayna yer almaktadır. Coğrafi konum olarak Kuzey Avrupa ülkelerine, kültür ve de-ğerler bakımından da Avrupa’ya yakın olan Baltık Ülkeleri (Estonya, Letonya ve Litvanya) ve kuruluş aşamasında olan Gürcistan katılmamıştır.

Türkmenistan, Bağımsız Dev-letler Topluluğu’na kuruluşundan itiba-ren karşı bir durum sergilemiştir. BDT’ki kurumsallaşmanın işlemeyeceğini savunan Türkmenistan’ın tutumu, bu kurumu Moskova’nın eski hegemon-yasını yeniden inşa etme çabası olarak görmesinden kaynaklanmaktadır. BDT’yi, eski SSCB’yi uygar bir şekilde “parçalama” forumu olarak görme ar-zusunu dile getiren Türkmenistan, 22 Ocak 1993’teki Minsk zirvesinde, or-tak politika oluşturmayı öngören an-laşmayı imzalamayan tek Orta Asya cumhuriyeti olmuştur3. 2005 yılında

Türkmenistan gerekçeli bir sebep belirtmeksizin tam üyelikten çıkarak gözlemci ülke statüsünde yer almaya başlamıştır. Topluluğa Aralık 1993 tari-hinde katılan Gürcistan, 2008 yılı Gü-ney Osetya Savaşı sonrasında Meclis 3 https://www.altayli.net/turkmenistanin-bagimsiz-lik-girisimleri-ve-rusya.html

(3)

kararı ile 15 Ağustos 2008’de BDT’den ayrılma kararı almıştır.

2000’li yıllardan sonra Ukrayna ve Gürcistan’ın batı odaklı politikalar izlemeye başlaması Rusya’yı rahatsız etmiştir. Netice itibarıyla Rusya, Gür-cistan ve Ukrayna’ya önce müdahale etme zeminini hazırlamış, neticesin-de bu ülkelere müdahale etmiştir. Osetya Savaşı  ile Rusya Federasyonu, Gürcistan’a müdahil olmuş ve savaş sonrasında Abhazya ve Osetya’yı ba-ğımsız devlet olarak tanımıştır. 2014 yılında ise Rusya Federasyonu ses-sizce Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyetini çeşitli bahanelerle ilhak etmiş ve Kırım’ın özerkliğine son ver-miştir. Rusya Federasyonu’nun böyle bir girişimi Ukrayna’nın BDT’den ay-rılmasına neden olmuştur. Bütün bu olup bitenler BDT’nin gücünü zayıflat-maya zemin hazırlamaktadır.

Bağımsız Devletler Toplulu-ğu’nun kısaca kuruluş amacı, ülkeler arasında siyasi ve askeri ilişkilerden

ziyade ekonomi, çevre koruma, insani yardım, eğitim, kültür, sağlık ve diğer alanlarda işbirliğidir. Topluluğun kuru-luş hedeflerinin başında yeni kurulan bu cumhuriyetler arası işbirliği ve bü-tünleşme yer almaktadır. Askeri mü-himmat harcamalarının azaltılması, nükleer ve diğer kitle imha silahlarının imhası ve tam silahsızlanmayı amaç-lamaktadır. Topluluğa üye ülkeler aralarındaki SSCB döneminden kalan sınır ve toprak sorunlarını tartışma ve çatışma zemini oluşturmadan barış-çıl yollarla topluluk çatısı altında çö-zülmesini hedeflemektedir. Üye ülke vatandaşlarının BDT ülkeleri içinde serbest dolaşım konusunda kolaylık sağlanması amaçlanmaktadır. Bu ko-nuda Avrupa Birliği serbest dolaşım uygulamasına benzer uygulamanın oluşturulması kararlaştırılmıştır.

2. BDT Ülkeleri

8 Aralık 1991 tarihinde

kuru-lan Bağımsız Devletler Topluluğunun yüz ölçümü yaklaşık olarak 20.370.000 kilometre karedir. BDT ülkeleri coğ-rafi olarak Doğu Avrupa, Kafkasya ve Orta Asya bölgelerinde yer almakta-dır. Farklı iklim kuşaklarında ve coğ-rafyada yer alan BDT ülkeleri dünyada ender rastlanılan örgütler arasındadır. BDT ülkelerinin en önemli özellikleri arasında farklı dile, inanca ve kültüre sahip olmasına rağmen, hepsinin or-tak noktası Rus dilini ve Sovyetler Bir-liği kültürünü bilmesidir. 70 yıllık SSCB çatısı altındaki birliktelik BDT çatısında bir olmayı zorunlu hale getirmiştir. Ba-ğımsızlık sonrası yaşanılan ekonomik sorun ise Sovyetler Birliği’nden kalan mirasın adil olarak dağıtılmamasından kaynaklanmaktadır. Böyle bir durum bağımsızlık sonrası ekonomik büyü-mede farklılıklara yol açmıştır. Son za-manda sayısı 9 ülkeye inen topluluk dünyada kanıtlanmış doğal kaynak re-zervinin yaklaşık yüzde 25’ine sahiptir. BDT ülkeleri etnik ve dini yapı

Tablo 1. BDT Ülkeleri Makroekonomik Göstergeler

Başkent Yüz Ölçüm

(Km2) Nüfus(Bin Kişi) Resmi Dili ParaBirimi GSYİH(Milyar Dolar) KBGSYİH(Dolar) Büyüme Oranı%

Azerbaycan Bakü 86.600 9.940 Azerice Manat 45.483 4.576 2.03 Belarus Minsk 207.600 9.300 Rusça Ruble 50.900 7.156 1.8 Ermenistan Erivan 29.743 3.000 Ermenice Dram 10.400 8.138 2.4 Kazakistan Astana 2.724.900 18.463 Kazakça Tenge 179.250 9.709 3.16 Kırgızistan Bişkek 198.500 6.389 Kırgızca Som 5.5880 1.188 3.34 Moldova Kişinev 33.843 3.600 Moldovanca Leu 7.800 5.651 4.0 Özbekistan Taşkent 447.400 32.513 Özbekçe Som 40.259 1.238 5.0 Rusya Moskova 17.075.400 147 Rusça Ruble 1.562.000 10.574 1.8 Tacikistan Duşanbe 143.600 9.022 Farsça Somoni 7.659 849 4.0

(4)

bakımından eski Sovyetler Birliğinde olduğu gibi 190’dan fazla etnik kim-lik ve toplulukları barındırmaktadır. Toplulukta dünyada mensubu bulunan tüm dinlere ve inançlara rastlamak mümkündür. Bundan dolayı da BDT’yi zengin bir kültürler toplumu olarak nitelemek mümkündür.

3. Piyasa Ekonomisine Geçiş Sürecinde BDT Ülkeleri

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) 1991 yılı sonunda res-men dağılmasıyla birlikte uluslararası arenada 15 yeni cumhuriyet bağımsız-lıklarına kavuşmuştur. SSCB’nin büyük mirasına eski ismi “Rusya Sovyet Fede-ratif Sosyalist Cumhuriyeti” olan yeni ismiyle Rusya Federasyonu kurulmuş-tur. SSCB topraklarının yaklaşık yüzde 77’si yeni kurulan Rusya Federasyonu-na kalırken, % 23’lük kısmı ve nüfusu-nun yaklaşık olarak % 47’si bağımsız-lığını yeni kazanan cumhuriyetlerde kalmıştır. Bağımsızlık sonrası BDT ül-keleri kurumsal ve yapısal alanda çok önemli mesafeler kat etmiştir. Mer-kezi planlama ekonomi sisteminden serbest piyasa ekonomisine geçiş re-formları başlatılmıştır. Devlet tekelin-deki malların özelleştirme sürecinden geçerek özelleştirme faaliyetlerine hız verilmiştir. Geçiş sürecinde serbest

piyasa modeli enstitüleri kurulmuş, para - kredi ve döviz sistemlerinde düzenlemeler yapılmıştır. Kısacası piyasa için gerekli olan her türlü dü-zenlemeler yapılmıştır. Bağımsızlıktan günümüze BDT ülkelerinin ekonomik gelişimi incelendiğinde aşağıdaki dö-nemler karşımıza çıkmaktadır.

1. Piyasa ekonomisine geçiş sürecin-de ekonomisürecin-de gerileme ve buhran dönemi (1992-1997).

2. Piyasa ekonomisine dönüşüm ve döngüsel olarak krizi aşma süreci (1996-1997).

3. Rusya ekonomisinde parasal bu-nalım nedeniyle kriz veya yavaşla-ma dönemi (1998-1999).

4. Hammadde kaynaklarının fiyat ar-tışıyla ekonomik toparlanma dö-nemi (2000-2008).

5. 2008 küresel ekonomik kriz nede-niyle ekonomide yavaşlama döne-mi (2008-2009).

6. Küresel ekonomik sonrası yenilen-me ve gelişim dönemi (tahmini olarak 2010-2020).

BDT ülkelerinde piyasa ekono-misine geçiş ilk dönemlerde sıkıntılı ve ekonomide geçici de olsa daralmalar yaşanmıştır. Yaşanan daralmalar Eko-nomik ve sosyal hayatı her yönden etkilemiştir. Üretim ve yatırımlardaki düşüşler; mal ve hizmet fiyatlarında yüksek enflasyon, aşırı bütçe açıkları, iç ve dış borçların aşırı artmasını

bera-berinde getirmiştir.4

BDT ülkelerinde piyasa ekonomisi-ne geçişin ilk 4 yılında sanayi malları üretiminde büyük ölçüde daralmalar gözlemlenmiştir. 1992 - 1995 yılların-da sanayi malları üretim hacminde yıllık ortalama olarak %14 oranında azalma kaydedilmiştir. 1996 - 2000 yıl-larında ise sanayi malları üretiminde istikrara kavuşmuş ve sanayi malları üretiminde yıllık ortalama artış %18 olarak gerçekleşmiştir. 1998 yılında, Rusya ekonomik krizinden sonra ithal ürünlerin sevkiyatlarının düşmesiyle sanayide olumlu yöndeki eğilimler art-mıştır. (Kondrakov, 2011: 516).

4. BDT Ülkeleri Ekonomileri5

Rusya Federasyonu ekonomi-sinde, enerji kaynaklarını oluşturan petrol, doğalgaz, kömür ve çok sayıda stratejik mineraller önemli rol oyna-maktadır. Geçen 27 yıllık sürede Rusya Federasyonunda merkezi planlama ekonomisinden piyasa ekonomisine geçilmesi, ülke adına önemli sosyal ve ekonomik gelişmedir. Ekonomik faali-yet ve üretimin önemli bir kısmı özel girişimciler tarafından yerine getirilir-ken kamu kesimi ise doğal kaynaklar (özellikle petrol doğalgaz) ve mali pi-yasalar üzerinde etkin bir kontrol gö-revi üstlenmektedir.

Rusya Federasyonu enerji sek-töründe dünyanın süper gücü olarak tanımlanmaktadır. Ülke, dünyanın en fazla doğalgaz rezervine, petrol bakı-mından sekizinci, kömürde ise ikinci büyük rezerve sahiptir. Bu veriler çerçevesinde Rusya Federasyonu, Av-rupa ülkelerinin önemli petrol ve do-ğal gaz tedarikçisi durumundadır. İh-racatının büyük kısmını (yüzde 80 gibi) yer altı kaynakları oluşturmaktadır. Dünya piyasalarında enerji kaynakları fiyatlarının artışı ihracat verilerini otomatik olarak artırmaktadır. Rusya 4K.H. ZOİDOV, İssledovaniya Provodilos PriPod-derjke RFFİ Proekt No: 11-06-00516a Yıl: 2011 5 Bu bölüm Remzi Bulut’un Eski SSCB Ülkeleri (Sosyal ve Ekonomik Yapılar Üzerine Bir Araştırma) adlı eserinden derlenmiştir.

(5)

aynı zamanda dünyanın ikinci büyük doğal gaz üreticisi ve elektrik enerjisi üretimi bakımından da üçüncü sırada yer almaktadır.

Genel olarak Rusya Federas-yonu’nun ekonomisi, 1991 - 1998 yıl-ları arasında ekonomik krizler ve yeni yapılanmanın da etkisiyle durağan bir seyir izlese de 1998 yılından son-ra istikson-rarlı büyüme sürecine girmiştir. Dünya Bankası verilerine göre % 5’lik büyüme hızıyla dünyanın ilk büyük 20 ekonomisi arasında yer almaktadır. IMF ve Rosstat6 verilerine göre ise

Rus-ya Federasyonu’nda 20137 yılında kişi

başına düşen milli gelir 14.818 ABD doları seviyesindedir. Yıllık işsizlik % 5,5 oranında ve GSYİH ise 2 trilyon 118 (2014 yılı GSYİH’nın en yüksek olduğu yıldır.) milyar ABD doları olduğu belir-tilmektedir (IMF ve Rosstat). 2014 yılı sonrası dünya enerji kaynakları fiyat-larındaki düşüşten dolayı GSYİH’ında gerilemeler yaşanmaya başlamıştır.

Beyaz Rusya (Belarus), planlı

ekonomiden piyasa ekonomisine ka-demeli olarak geçiş yapmıştır. Piyasa ekonomisine kademeli olarak geçişin en önemli özelliğini, uygulanan eko-nomi reformlarının piyasa üzerinde şok etki yapmaması ve ülke üretim po-tansiyelinin olumsuzluklardan etkilen-memesi olarak kabul edilmektedir.

Beyaz Rusya üretimi olan, Kim-ya ve petrokimKim-ya endüstrisi üretimi; potasyumlu, azotlu, fosforlu gübre, petrol ürünleri, kimyasal lifler ve iplik-ler dış piyasalarda yaygın olarak pazar-lanmaktadır. Devlet konser suyumu bünyesinde 60’tan fazla petrol ürün-leri ve kimyasal ürün fabrikaları bulun-maktadır.8 Ülkede sanayi sektörünün

yanı sıra hizmet sektörü de gelişmiş ve ihracata odaklanmıştır.

Moldova Cumhuriyeti,

Sov-yetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlı-ğını kazandıktan sonra, serbest piyasa 6 Rosstat (Федеральная служба государственной статистики (Росстат)) [Federal Devlet İstatistik Ku-rumu] demektir.

7 2013 yılı sonrası Kişi Başına Düşen Milli Gelirde önemli artışlar kaydedilmemiştir.

8 Turkey.mfa.gov.by/tr/ticaret_ve_ekonomi_servisi/ ikili_ticari_iliskileri/

ekonomisine yönelmiştir. Başta özel-leştirmeye önem veren ülke, dış yatı-rım şartlarını kolaylaştırmıştır. Ulusla-rarası yatırımcı ve yabancı sermayeyi ülkeye çekmeye çalışmıştır.

İşgücü nüfusunun yaklaşık % 35’lik kısmı tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Moldova ekonomisinde ve dış ticarette tarım ürünlerinin rolü oldukça büyüktür. Tarımsal üretimin büyük çoğunluğunu meyve ve sebze üretimi oluşturmaktadır. Ayrıca buğ-day, mısır, ayçiçeği, şeker pancarı ve tütün, yetiştirilen başlıca ürünler ara-sındadır. Yeraltı zenginliği pek fazla olmamasına rağmen, yerüstü zengin-likleri oldukça fazladır. Yüksek dağla-rın olmaması ve toprakladağla-rının büyük kısmı alüvyonlu ve kara toprak olması, tarımcılık için oldukça elverişlidir.

Gıda ürünleri sanayi sektörü ol-dukça gelişmiştir. Çalışan nüfusun yüz-de 28’lik kısmı gıda sanayi sektörünyüz-de istihdam edilmektedir. Moldova’da özellikle elektrikli ev aletleri ve inşaat malzemesi sanayisi hızla büyüyen sa-nayi kolları arasındadır.

Azerbaycan, bağımsızlığını

kazandıktan sonra ekonomisinde dü-şüşler ve daralmalar yaşansa da kısa sürede toparlanmayı başarmıştır. Ülke verimli tarım arazilerinin yanı sıra, zen-gin yer altı kaynaklarına sahiptir. Yer altı zenginliklerden dolayı ülke piyasa ekonomisine geçiş yıllarını kolay atlat-mıştır.

Azerbaycan dış ticaretinin büyük kısmını petrol ve türev ürünleri oluşturmaktadır. BDT ülkeleri ağırlıklı olarak ihracatını diğer BDT ülkelerine yaparken, Azerbaycan ise tam tersi bir durum sergileyerek BDT dışı ülkelere gerçekleştirmiştir. İthalatında da aynı durum söz konusudur.

Azerbaycan, bağımsızlığın ilk yıllarında tarımın GSYİH içinde payı yüzde 30 iken bu oran 2010 yılında yüzde 5’lere kadar düşmüştür. Tarımda istihdam edilen işgücü oranı ise yüzde 38 civarındadır. Günümüzde Azerbay-can topraklarının yüzde 7’lik kısmında tarım yapılmaktadır. Tarım toprakları-nın büyük bölümü Kura ve Aras

nehir-leri kenarında bulunmaktadır. Yetişti-rilen başlıca ürünler arasında pamuk, tütün, çay, tahıl ve çeşitli meyveler yer almaktadır.

Azerbaycan ve Türkiye

açısın-dan büyük öneme sahip olan Bakü – Tiflis - Ceyhan (BTC) boru hattı projesi 25 Mayıs 2005 tarihinde açılışı gerçek-leşmiştir. Toplam uzunluğu 1768 km olan boru hattı ile Azerbaycan petrolü dünya piyasasına ulaşmaktadır.

BTC boru hattı, Azerbaycan petrolünün taşınması kadar Türkiye açısından büyük öneme sahiptir. Boru hattının ekonomik olduğu kadar stra-tejik öneme sahip olduğu bilinmelidir. Yine Türkiye – Azerbaycan - Gürcistan arasındaki ikili ilişkilerin pekişmesine olanak sağlamıştır. Bu projenin haya-ta geçirilmesiyle İshaya-tanbul – Çanakkale boğazlarında oluşabilecek tehlikeler azaltılmıştır. Özellikle de boğazlardaki tanker trafiği hafiflemiştir.

Ermenistan, yakın komşularıyla Karabağ Savaşı ve ambargolar nede-niyle sorunlar yaşamaya başlamıştır. Ermenistan ekonomisi, ancak 2000’li yıllardan itibaren toparlanmaya baş-lamıştır. Özellikle inşaat ve hizmet sek-törlerinde görülen canlanma, başkent Erivan ve diğer bazı şehir merkezleri-nin gelişmesine katkı sağlamıştır. Kır-sal bölgelerde ise ekonomik geri kal-mışlık devam etmektedir.

IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası ekonomik kuruluşlardan alınan kredi ve yardımlar Ermenistan ekonomisini dengede tutmaya yar-dımcı olmaktadır. Dış ticaret açığı, ülke dışında yaşayan diasporanın yardımla-rı ve para transferleri ile kapatılmakta-dır.

Kazakistan, geniş petrol ve

doğalgaz yataklarının yanı sıra birçok maden ve metal kaynaklarına sahip olan ülke, tarım ve hayvan yetiştirici-liği bakımından da büyük potansiye-le sahiptir. 2030 yılı tahmini veripotansiye-lere göre Kazakistan ekonomik gösterge-ler bakımından gelişmiş ülkegösterge-lere yak-laşması beklenmektedir. Günümüzde yapılmakta olan sosyal ve ekonomik reformlar devlet kontrolünden serbest

(6)

piyasa ekonomisine tam olarak geçişin hazırlıkları yapılmaktadır. Tarım ülkesi olan Kazakistan’ın 20 yıl sonra Asya kı-tasının büyük teknoloji merkezi olması hedeflenmektedir. Ekonomideki kat-ma değerin büyük bir kısmını petrol ve türevi ürünler oluşturmaktadır.9

Kazakistan, özellikle 2000’li yıllardan sonra liberalleşmeye ve dışa açık politikalara önem vermeye başla-mıştır. Günümüzde zengin doğalgaz ve petrol yataklarına sahip olan ülke, dünya enerji piyasasının önemli ülke-lerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bağımsızlıktan sonra başta ABD olmak üzere Avrupa ülkeleri ve Türkiye ile iliş-kileri kuvvetlendirmeyi başarmıştır. Ti-cari ortak olarak da Rusya Federasyonu ile iş yapmayı ve bütünleşmeyi ihmal etmemiştir. Kazakistan dış ticaretinin büyük bir kısmını; Rusya Federasyonu, Çin ve İtalya ile gerçekleştirmektedir. Kazakistan, yerli ve yabancı yatırım hareketliliğine müsait olması, ekono-mi sektörlerinin başarılı reformlardan geçmesi ve ekonominin çağdaş talep-lere cevap verme olanaklarının olması BDT ülkeleri içinde Rusya Federasyo-nu’ndan sonra ikinci sırada yer almak-tadır.

Özbekistan, 201410 yılı ve

sonrası ihracatının yüzde 49,4’ ünü BDT dışı ülkelere kalan kısmını ise BDT ülkelerine gerçekleştirmiştir. Elde edilen son istatistiki veri olan 2014 yılına göre en fazla ihracat BDT ülkeleri arasında yer alan yüzde 19,8’lik pay ile Rusya Federasyonuna yapılmıştır. Rus-ya Federasyonu’ndan sonra sırasıyla Kazakistan % 18,0, Çin % 16,7, Türkiye % 6,8, Afganistan % 4,25, İran % 2,25 yer almaktadır.

Kırgızistan, bağımsızlığını ilan

etmesinin ardından Sovyetler Birliği kaynaklarından mahrum kalması ne-deniyle stoklar ve tüketim mallarında krizler yaşamaya başlamıştır. Dolayı-sıyla kamu harcamalarında ani olarak artışlar görülmüştür. 1991 - 1995 yılla-rında Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) 9 IMF, OECD, World Bank

10 Özbekistan için dış ticarette en parlak yıllar ola-rak kabul edilmektedir.

verileri Sovyetler Birliği’nin dağılma-sından önceki 1990 yılındaki verilerin yarısına kadar gerilemiştir. 1991 - 1995 yıllarında diğer Sovyetler Birliğinden ayrılan cumhuriyetler gibi ekonomik göstergeler kötüleşmiş, işsizlik artmış, reel gelirde aşırı düşüşler yaşanmıştır. 1993 yılında milli paranın tedavüle gir-mesiyle fiyatlar serbest bırakılmıştır. Tarım ve ekonomide yapılan reform ve özelleştirmeler, kabul edilen tica-ret rejimleriyle birlikte 1996 yılından itibaren ekonomi iyileşme trendine girmiştir. 1998 yılında Rusya krizinden sonra ekonomide istikrarın sağlan-masıyla yıllık bazda yüzde 5 oranında büyüme gerçekleşmiştir. Özellikle hizmet sektörlerinde büyüme hissedilir derecede görülmeye başlamıştır. Hizmet sektörünü inşaat, enerji ve ticaret sektörleri izlemiştir. Bütün bu olumlu gelişmelere rağmen ulusla-rarası hayat standartlarının raporuna göre halkın hala yüzde 23’ü yoksulluk sınırının altında yaşmaktadır. Gelir da-ğılımında adaletsizlikler oldukça fazla-dır ve bu durum halkın sosyal hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.

Tacikistan ekonomisinde

di-ğer Orta Asya cumhuriyetlerinde ol-duğu gibi tarım ve hayvancılık birinci dereceden önem arz etmektedir. Ba-ğımsızlığın ilk yıllarında tarım ve hay-vancılığın Gayri Safi Yurt İçi Hasıladaki (GSYİH) payı yaklaşık olarak yüzde 37 iken günümüzde yaklaşık yüzde 23 ci-varındadır. Toplam işgücünün yaklaşık yüzde 40’ı tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Başlıca tarım ürünleri ise, ilk sırada pamuk, tahıl, çeşitli meyve ve sebzeler gelmektedir. Hayvancılık-ta ise büyükbaş ve koyun yetiştiriciliği önemli yer tutmaktadır.

Tacikistan ekonomisi 2008 - 2009 yıllarında yaşanan küresel eko-nomik krizden önemli ölçüde olum-suz etkilenmiştir. Ancak 2010 - 2013 yıllarında yıllık ortalama olarak %7’nin üzerinde büyüme gerçekleşmiştir. 201311 yılı verilerine göre Tacikistan

ekonomisi % 8,1 oranında bir büyü-me göstererek küresel kriz sonrası en 11 Tacikistan ekonomisi için en iyi yıllar

yüksek büyüme oranı olarak karşımıza çıkmaktadır. İhracat verilerinde dü-şüş olsa da iç talebin canlı tutulması ve yurtdışında yaşayan gurbetçi va-tandaşların ülkeye döviz transferleri büyümede etkili rol oynamıştır. 2013 verilerine göre ülkeye yaklaşık 4,1 mil-yar ABD doları (GSYİH’nın % 49’u) de-ğerinde işçi dövizi girmiştir. Yurt dışın-dan gelen bu döviz girdisi yatırımdışın-dan ziyade özel tüketim harcamalarında kullanılmıştır. En önemli ihracat kalemi olan pamuk ve alüminyum fiyatların-daki düşüş ülkenin ihracat performan-sını olumsuz yönde etkilemiştir.

Sonuç

Eski Sovyetler Birliği, eski güç ve ihtişamını BDT ismi altında tekrar icra etme hayali devam etmektedir. Oluşturulan birlik Avrasya bölgesinde yeni güç merkezi olma yönünde iler-lemektedir. Piyasa ekonomisine geçiş, BDT ülkelerinin ekonomisinin şekillen-mesinde büyük önem taşımaktadır. Rusya Federasyonu’nun SSCB sonrası içine düştüğü derin ekonomik ve si-yasi krizden kurtulmaya başlaması ile birlikte Avrasya’daki üstünlüğünü ye-niden tesis edebilmek için Orta Asya, Kafkasya ve Doğu Avrupa bölgele-rinde nüfuz yayma stratejisi izlemeye başladığı görülmektedir. İzlenen yol çerçevesinde ekonomik bütünleşme ve entegrasyon oluşturulacak gücün temelini oluşturmaktadır.

Jeopolitik ve jeostratejik önem-leri ile vazgeçilmez bir görünüm arz eden BDT ülkelerinin bulunduğu böl-geler, sahip olduğu enerji kaynakları özellikle günümüz dünyasında eskiye nazaran daha büyük bir önem arz et-mektedir.

Asya’nın büyük güç merkezle-rinin kesişim noktasında yer alan Orta Asya ülkelerinde nüfuz sahibi olmak Rusya Federasyonu için bölgesel güç-lerin tamamını cezbeden cazibe mer-kezi olma istek ve arzusu kaçınılmaz-dır. Aynı zamanda bölge dışı küresel güçlerin de aynı arzu ile hareket ettik-leri bilinmektedir. ABD ve Avrupa

(7)

ülkeleri ekonomik, siyasi ve askeri var-lıklarıyla bu bölgede yer almak için büyük çaba sarf ettikleri bir gerçektir (Gazigil, 2012: 71 – 73).

Kaynakça

1. Benli, A. (2011) . “Rusya Federasyonu Ülke Raporu” T.C. Başbakanlık Dış Ti-caret Müsteşarlığı, ihracatı Geliştirme Etüd Merkezi (İGEME)

2. Bulut, R., (2017), Eski SSCB Ülkeleri (Sosyal ve Ekonomik Yapılar Üzeri-ne Bir Araştırma), Fakülte Kitabevi. Isparta

3. DEİK, (2012). “Rusya Federasyonu Ülke Bülteni”

4. DEİK, (2012). “Azerbaycan Ülke Bül-teni”

5. DEİK, (2011). “Kırgızistan Ülke Bülte-ni”

6. DEİK, (2000 – 2002). “Moldova Ülke Notu”

7. Gazigil, O. (2012), “Avrasya Bölgesin-de Rusya FeBölgesin-derasyonu Öncülüğün-de Kurulan Uluslararası Örgütler”, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Uzmanlık Tezi, Kasım 2012, Ankara

8. Hüseynov, F. (2003),Bağımsız

Dev-letler Topluluğu’nun Oluşumunun Hukuki Boyutları, Qafqaz Üniversitesi Uluslararası Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi Bakü/Azerbaycan

9. Kondrakov, A. V. & Ark. (2011). Analiz i Regulirovaniye Tsikliçeskogo Harak-tera Razvitiya Ekonomiçeskoy Dina-miki Stran Sodrujestva Nezavisimıh Gosudarstv V Kontekste Modernizat-siyi, 2011. [Bağımsız Devletler Top-luluğu Ülkelerinin Ekonomik dina-miklerin Gelişmesinin Modernleşme Bağlamındaki Döngüsel Karakterin Düzenlenmesi ve Analizi]

10. Zoidov, K. H. (2011), İssledovaniya Provodilos PriPodderjke RFFİ Proekt No: 11-06-00516a Yıl: 2011.

11. “Мозговые центры” в странах СНГ и Грузии: структура ... (27.10.2018) 12. http://www.kazakhstan-turkey.com/ devletkurumlari.htm (27.10.2018) 13. http://www.russiatourism.ru/rubri-ki/-1124140228/ (25.10.2018) 14. www.kazakhstan-turkey.com/siyasi. htm (27.10.2018)

15. www.mfa.gov.tr › Dış Politika › Bölge-ler › Avrupa › Belarus (27.10.2018) 16. www.minskruscakursu.com/Bela-rus-hakkinda.html (25.10.2018) 17. www.moldovenii.md/ru/secti-on/228/.../792 (12.10.2018) 18. www.moldovenii.md/ru/secti-on/700/.../7169 (12.10.2018) 19. www.rusia.mfa.md/economy-ru/ (23.10.2018) 20. www.rusia.mfa.md/economy-ru/ (12.10.2018) 21. www.rusia.mfa.md/economy-ru/ (16.10.2018) 22. www.cografya.gen.tr/siyasi/devlet-ler/belarus.htm (23.10.2018) 23. www.statistica.md/pageview.php?l=-ru...(12.10.2018) 24. https://www.gzt.com › haber (27.10.2018) 25. https://www.stratejikortak. com › BÖLGELER › ASYA MASASI (24.10.2018) 26. https://www.altayli.net/turkmenista-nin-bagimsizlik-girisimleri-ve-rusya. html (06.11.2018) 27. Rosstat (Федеральная служба государственной статистики (Росстат)) (24.10.2018) 28. Turkey.mfa.gov.by/tr/ticaret_ve_eko-nomi_servisi/ikili_ticari_iliskileri/ (27.10.2018)

Referanslar

Benzer Belgeler

Peyniraltı suyunun bir kısmının (%10-30) ayrılmasından sonra, geride kalan pıhtı-peyniraltı suyu karışımına tuz katılarak uygulanır. Bu şekilde yapılan

On the other hand, as the hard segment content was increased for PEO based systems, it was presented that silica nanoparticles also interact with the urea carbonyl groups of the hard

Efes Müzesi Müdürü Sabahattin Türk- oğlu ve Antik Kütüphanesinin restorasyo- nunu yapan Avusturyalı uzmanlar Anado- lu Ajansına yaptıkları açıklamada uzun yıllar

Tarım ve sanayi arasındaki fiyat makası bir yandan tarım aleyhine dönerken diğer taraftan toplamda yaklaşık 3 milyon çiftçinin üretimden kopu şuyla geçen ve hızlanarak

Konya Büyük şehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek , Büyükşehir Belediyesi sınırlarında tüketilen suyun 20 katının Konya Ovas ı'nda tarımsal sulamada

Bu nedenle absorbsiyonunu arttırmak için portakal suyu veya C vitamini ya da et ile birlikte alınması tavsiye edilir...

Genç yaprakların sarar- ması Yaprak yanıklığı Meyve lekeleri Acidovorax, Burkholderia, Pseudomonas ve Xanthomonas' lar Kanser ve geri ölüm hastalıkları Yara,tomurcuk, yaprak

Aşağıda hecelerine doğru ayrılan sözcüklerin kutucuğuna ‘‘ ‘‘ koyalım.. Aşağıda verilen hecelere,